başak gürsoy ajans iletişim / Başak Gürsoy: "Vizyonunuzu açık tutun ve sevdiğiniz işi yapın" | Önce İnsan

Başak Gürsoy Ajans Iletişim

başak gürsoy ajans iletişim

Örnek aldığım kimse yok!

Haberin Devamı

Yarın gece İstanbul'da yapılacak ‘Miss Model Of The World’’ Yarışmasının Türk temsilcisi Meltem Kalafat

En güzel seçilmek, hayatınızı çok değiştirdi mi?- Hayır, günlük yaşamım hâlâ devam ediyor. Mankenlik yoğunlaştı sadece. Jimnastik yapıyorum, yüzüyorum.

Kısa yoldan zengin olmak için mi mankenliği seçtiniz?- Hayır, hiçbir zaman. Avrupa'da doğup büyüdüm. BMW almak için mi zengin olmak isteyeyim. Zaten Avrupa'da küçüklüğümüzden beri bu tür olanakların içinde büyüdük. Türkiye'de alışamadığım, maddiyata çok önem veriliyor. Arkadaşlıkları da bunlar belirliyor. Markacılık, evinizin bulunduğu semt çok önemseniyor. Bunlar beni tedirgin ediyor. Küfür de çok yaygın. Öğretmenlerimden bile duydum. Şimdi de kraliçe olduğum için birçok arkadaşım, daha varlıklılarla arkadaşlık etmemi, onlarla görünmemi telkin ediyorlar. Çok tuhaf geliyor bana.

Ne yapacaksınız bundan sonra?- Katı kurallar gibi bir şey. Ya gideceksin, ya kabulleneceksin. Belli bir şeyleri atlatmış, öğrenmişlerle arkadaşlık ediyorum. Babam, 30 yıl önce ayrıldığı Türkiye'nin değerleriyle yetiştirdi bizi. Döndüğümüzde Türkiye çok değişmişti. Gece kulüplerinde küçücük kızların hal ve hareketlerini görüyoruz. Bunlar modernleşen Türkiye değil ki.

Geleceğinizi güzelliğinizin alacağı dereceye göre inşa etmek nasıl oluyor?- En büyük hayalim, yarışmada en iyi dereceyi almak. Herkes tarafından tanınan bir manken olmak istiyorum. Türkiye gibi bir ülke için üniversiteyi bitirmek de çok önemli.

Mankenlik dünyasındaki daha çok para kazanmak, daha güzel olmak rekabetinden ürküyor musunuz?- Bu piyasada yeni olduğum için beni kabul etmiyorlar. Bu nedenle işimi yapıp geliyorum. Kıskançlıklar, birbirini çekememezlik, kavgalar oluyor. Ben katılmıyorum ve katılmaya da niyetim yok.

AJANS GARANTİLİ

Güzele nasıl bakıyor insanlar? Ya da size nasıl bakıyorlar gibi geliyor?

- Herkes ilgilenip soruyor. Ben de anlatıyorum. Herkesin tepkisi gayet iyi. Mezun olduğum Üsküdar Anadolu Lisesi'ne uğradım. Öğretmenlerim çok sevindi. Bana tavsiyelerde bulundular.

İlk kazancınızla neler yaptınız?- Herkese hediyeler aldım. Para için yaptım bu işi. Başka hedeflerim var çünkü. Mankenlik bir nevi hobi.

Mankenlik yapmak için bir ajansa bağlı olmak, mutlaka gerekiyor mu?- Hayır ama bir yere gelene kadar şart. Bir şekilde tanınmak lazım. Öbür türlü iş yapmak zor. Ajansa bağlı olmak daha garantili.

Sistem nasıl çalışıyor? Yüzde kaç alıyor sizden ajanslar?- Ajansa düşen pay, yüzde 20 civarında oluyor. Firma ajansı arayıp istediği özelliklere sahip manken istiyor. Beğenirlerse sürekli istiyorlar.

Ajans anlaşmalarında ne tür maddeler yer alıyor?- İnsan kendini ve ajansını iyi temsil ettiğinde öyle kısıtlamalar falan getirmiyorlar. Abartılı davrananlar ve yakışıksız hareket edenler çıkarılıyorlar.

TAŞKIN HAREKET YOK

Ajansa bağlı olmak ne tür kuralları getiriyor?

- Taşkın hareketlerden kaçınmak, gece kulüplerinde çirkin şekilde gözükmemek, mecburi kurallar.

Şöyle giyinmem, böyle yapmam gibi şartlarınız var mı?- Mayo, bikini, transparanlı defilelere çıkmıyorum.

Bazı ajansların cazibesi nereden kaynaklanıyor? Sadece iş alma kapasitesi için mi tercih ediliyor?- Bazıları daha tanınmış olabilir ama benim için fark yok.

2000 yılına kadar anlaşma yaptığınız Ajanstan ayrılıp Başak Gürsoy Ajansı'na geçmek istemişsiniz?- Ajansımdan memnunum. Hiç öyle niyetim yok.

Ajansınızdan ayrılma söylentileri neden çıktı?- Aile arasında sorunlar oldu. Ev yandı, üniversiteye hazırlandım. Ajansı arayıp bir süre iş verilmemesini istedim. Bu nedenle çıkmış olabilir. O arada birkaç ajans ve Başak Gürsoy'dan da teklif aldığım için bu söylentiler çıktı.

İYİLER VE KÖTÜLER

Piyasada kaç kadın manken var? Manken enflasyonu söz konusu mu?

- Çok çok manken var. Bunların arasında iyi manken var, kötü manken var.

Mankenler harcadıkları kadar kazanabiliyorlar mı işlerinden?- Çok iyi bir manken kazanabilir. Sezona bağlı. İyi sezonda kazanılıyor.

Hangi mevsim iyi kazandırıyor?- Yazın üç ay, kışın üç ay. Başka birtakım şeyler de yapıyorlar.

Kazandıklarının çok üstünde harcayan mankenler de var?- Basında böyle yer alacaklarına evlerinde otursunlar. Ama bulunduğu konumu hazmedip iyi yere gelenler de var. Arzum Onan, Defne Samyeli...

Örnek aldığınız mankenler kimler?- Örnek aldığım kimse yok. Kendimi en yüksekte görmek istiyorum. Meltem Cumbul, Arzum Onan'ı beğeniyorum. Arzum Onan'ın hareketleri hoşuma gidiyor.

Özellikle iç çamaşırı defilelerinde mankenlerimizin ölçülerinin pek de standartlara uygun olmadığı görülüyor.- Genelleme yapmak istemiyorum ama podyuma çıkmak çok para kazandırıyor diye herkes manken olmuş. Belli ölçüde, belli boyda, belli bir görgüde olmadıkça mankenlik yapmak yanlış. İyi mankenler iç çamaşırı defilelerini kabul etmeyince o tür mankenleri kullanıyorlar.

Birbirine hakaret edip mahkemelik olmak, mankenler arasında oldukça yaygın. Bu küçük dünyanın darlığından mı ileri geliyor?- İnişe geçen mankenler, bu inişi kabullenemiyorlar. Çünkü hayatını bunun üzerine kurmuş. Yükselişte olanlara da böyle davranıyorlar.

Bağlı Bulunduğunuz Ajans T'de kaç manken çalışıyor, standartları çok mu iyi?- Başvuran çok ama iyi mankenler istiyor. Sayı tam olarak belli değil.

Ajanslarda kaliteyi artırma, ISO 9000 standartlarına uygunluk arayışı var mı?- Tabii, bütün ajanslarda var. Önce kendini sonra ajansını iyi taşıma zorunluluğu var.

Podyumların bol eğlence, bol paralı hayatında kendinizden emin misiniz?- Kendime güveniyorum. Bu hayatı kötüye kullanmam. Mankenlik hayalimdi ama televizyona geçiş olmayacak diye bir şey yok. Haber sunuculuğu olabilir.

Televizyon, dizi filmle ünlü olmak, neden bu kadar cazip?- Genellikle mankenlik basamaktır. Önce yüzü tanıtıp dizilerden teklif alınıyor, programlarda sunuculuk yapılıyor. Bazıları başarılı oluyor. Mankenlikte kazanç belli olmuyor.

Nasıl bir dizide, kiminle oynamak istiyorsunuz?- Emrah'ın ‘‘Unutabilsem’’ dizisi oynuyor. Çok beğeniyorum. Emrah, duygusal açıdan çok güzel rol yapıyor. Emrah'la birlikte rol almak güzel olur.

HERŞEYİ BİLEREK YAPMALI

‘‘Miss Model Of The World'de derece aldığınızda çok teklifle karşılaşırsınız.

- Genelde ajanslardan telefon geliyor. Ama hiçbiriyle görüşmek istemiyorum. Ajans dışı bir şey istemiyorum. Mankenliği doğru dürüst yaptıktan sonra başka bir şey düşünebilirim.

Genelde mankenlik, tv dizisiyle birlikte şarkıcı da olunuyor. Siz de şarkı söyleyecek misiniz?- Hayır. Ben bunu çok yadırgıyorum. Şu an piyasaya çıkan o kadar çok şarkıcı var ki. Mankenlikten ya da sunuculuktan şarkıcılığa dönüyorlar. İnsan bir şeyi bilerek yapmalı. Yeni çıkanlardan özellikle şarkı söylemeyi bilmeyenler var.

Görünüş kurtarmıyor mu diyorsunuz.- Evet, hiç kurtarmıyor. Kliplerde fiziği kullanıyorlar. Kolayına kaçıyorlar.

Esas hedefiniz dizi oyunculuğu.- Esas hedefim diye bir şey yok. Televizyonla ilgili bir şey olursa, kabul edebilirim icabında.

Mankenliğin hâl ve gidişi‘‘Miss Turkey’’ Meltem Kalafat, yarın (30 Kasım Pazar) akşam İstanbul, Swiss Otel'de yapılacak olan ‘‘Miss Model Of The World’’ yarışmasında, 50 ülkenin içinde Türkiye'yi temsil edecek güzelimiz. 19 yaşında. 59 kilogram ve 1.83 metre. Ölçüleri mi? Onuda söyleyelim, adettendir: 89-65-85...

Üniversiteye hazırlanıyor. Güzel Sanatlar okumak istiyor. Güzellik yarışmasına katılmasının öyküsü klasik: Aile ve çevre ısrarından. Gurbetçi bir ailenin kızı. Baba, anne ve üç kardeş, iyi bir eğitim görmüşler. Dört yıl önce kesin dönüş yapmışlar. Uyum sağlamada öyle zorluk çekmemiş. Ablasıyla aynı ajansta mankenlik yapıyor.

Çapkın adında bir kuşu var. Neredeyse Meltem'den daha çok konuşuyor. Tarkan'ın şarkılarını Tarkan gibi söylüyor. Bana ikram edilen keki yiyor, çayı da içiyor üstelik.

Meltem Kalafat, Ajans T'ye bağlı olarak podyumlara çıkıyor. Ajans'ın yedi aylık geçmişi olmasına karşılık, sahibi Tuncay Erkul'un bu piyasadaki geçmişi epey eskilere dayanıyor. Erkul, ajansına aldığı manken ve fotomodellerle yaptığı sözleşmeye şöyle bir madde koymuş: ‘‘Ajansın toplumdaki itibarını ve kendi itibarımı sarsacak davranışlardan uzak duracağım.’’ Manken ya da fotomodel bu maddeye uymadığı takdirde, sözleşme tek yanlı olarak feshediliyor.

Ajans T, elemanının davranış ölçüsünü sözleşmeye koysa da Neşe Erberk Ajans, farklı bir yöntem uyguluyor. Ajansın Halkla İlişkiler Müdüresi Asuman Atasoy, ‘‘Sözleşmede böyle bir madde yok. Mülakat ve işe alındığının ilk bir ayında hissettirmeden gözlüyoruz. Bu süre, yeni aldığımız ünlü mankenler için iki ay’’ diyor.

Miss Turkey Meltem Kalafat'la Podyum dünyasını ‘‘içeriden’’ konuştuk.

TÜRKİYE'DE ALIŞAMADIKLARIMMaddiyata çok önem veriliyor. Arkadaşlıkları da bunlar belirliyor. Markacılık, evinizin bulunduğu semt çok önemseniyor. Bunlar beni tedirgin ediyor. Küfür de çok yaygın. Öğretmenlerimden bile duydum. Şimdi de kraliçe olduğum için birçok arkadaşım, daha varlıklılarla arkadaşlık etmemi, onlarla görünmemi telkin ediyorlar. Çok tuhaf geliyor bana.

DİĞER MANKENLERE MESAJBasında böyle yer alacaklarına evlerinde otursunlar. Ama bulunduğu konumu hazmedip iyi yere gelenler de var.

Arzum Onan, Defne Samyeli... Örnek aldığım kimse yok.

Kendimi en yüksekte görmek istiyorum.

İhlas Haber Ajansı

Şanlıurfa Piazza Alışveriş Merkezi’nin programı kapsamında Şanlıurfa’ya gelen eski manken ve teknik yönetmen Emrah Esen, son dönemlerde yurt dışına ihraca başlayan dizi sektörünün hızla gelişmesi ile birlikte model ve oyuncuya ihtiyacın da aynı oranda arttığını söyledi. Genç yetenekleri tespit etmek amacıyla birçok ajansın da kurulduğunu hatırlatan Esen, gençlerin hayallerini suya düşüren olayları duymaya başladıklarını belirterek, uyarılarda bulundu. Modellerin de ’kast’ sektörünün içerisinde olduğunu kaydeden Esen, ortağı olduğu Başak Gürsoy Ajansı’na ayda bin kişinin oyuncu ya da modellik için müracaat ettiğini aktardı. Müracaatlarda sadece 10 kişinin ajansa alındığını belirten Esen, "Bunlar sadece model başvurusu değil. Sektör olarak modeller de ’kast’ sektörünün içerisinde. ’Kast’ sektörü ise reklam, dizi ve benzeri yerlere oyuncu verir. Bin kişiden 500’ünü internet üzerinden eliyoruz. 500’ü mülakata çağırıp, ayda 100 kişi alıyoruz. Gerçekten uygunsa, yapabileceğine inanıyorsak, bizleri de herhangi projede ve sonrasında sıkıntı oluşturmayacağını düşünürsek ajansa alıyoruz" dedi.

Başak Gürsoy Ajansı’nın işleyiş sistemini de anlatan Esen, şöyle devam etti:

“Ajansların prosedürleri birbirinden farklıdır. Biz sözleşmeleri 1 senelik yapıyoruz. Hem bizi ve hem onları güvence altına alıyoruz. Karşı taraf çalışmak istemediğinde, sözleşmeyi bahane edip, çalışmaya zorlamak olmaz. Böyle bir şeye gerek yok. İnsanı kendi kadronuzda tuttuğunuzda, çalışmak istemiyorsa size de büyük yük. Bizimle çalışmak istemediğinde, bizlere kadar bile gelmez. Sekreterya departmanına bu konu söylenir hemen 2 dakikada sözleşmesi çıkarılır, feshedilir. Manken organizasyon esnasında gitmek istediğinde cezai şartı olması lazım. Bizim de hizmet verdiğimiz yerler de bize cezai işlem uygular. İkisinin arasındaki balans farkı tarafımızda yüksektir.”

ADAYLARA TAVSİYELER

Gençlere uzun yıllar sözleşme yapan ve bu sözleşmelerin feshi için tazminatın ödenmesini isteyen ajansların da bulunduğunu hatırlatan Esen, “Bir sürü insan ajans açıyor. Hepimiz duyuyoruz 5-10 senelik sözleşmeleri. Bunlar hukuki olarak da geçerliliği olmaz. Reel şeyler değildir. Sözleşmeyi geri almak, feshetmek için ceza ödemek, bence doğru değil. Çalışmak istemeyen gider. Ama sektörde bunu bizler belirleyemiyoruz” diye konuştu.

Sektördeki gerçek ajansların sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini belirten Esen, model ya da oyuncu adayları için şu tavsiyelerde bulundu:

“Forum sitelerinde yazılanları okumak, neler yapıldığını, hangi ajansa gidilip, nasıl sonuç alındığına dikkat edilmesi gerekir. Ajansa gidildiğinde, çalışanlardan, neler yapıldığından, referanslarına kadar her şeyine dikkat etmek gerekir. Her ajansın web sayfası var. Yanıltıcı olabilir. Güncel dizileri koyup oyuncu aradığını söylüyor aslında böyle bir şey yok. Ajansa gidip konuşunca hemen bu durum ortaya çıkıyor. İlk önce 4-5 ajansı görüp, ziyaret edip, onlarla konuşup, ondan sonra başlamak. Köklü ajansları ellerinizden geldiğince tercih edin. Reklam oyunculuğunda her türlü insan reklam filminde yer alabiliyor. Doğru servis alabilecekleri bir yere gitmeleridir. İnternetteki bilgileri doğru şekilde analiz etmelidir. Adımız kullanılarak, farlı yöntemler ortaya çıkıyor ama bunlar çabuk ortaya çıkıyor ve hemen önünü kesiyoruz. Sözleşmelerin düzgün şekilde okunması lazım. Sözleşme içeriği çok önemli. Diyelim ki ajansa kayıt oldunuz, ‘çıkarsanız 100 bin dolar cezası var’ dendiğinde, bu hukuki bir konu olduğu için hemen avukata danışılması gerekir. Konu mahkemeye ulaştığında bu tür sorunlar, çabuk çözülür. Kast ajansları derneği var. Her sektörün, iyisi de kötüsü var. Ajansta çalışmak istiyorsanız öncelikle markaya bakın. Markanın ne zaman kurulduğuna ve yaptığı projelerine bakın.”

Eskiden ünlü olmanın çok kolay olduğunu şimdi ise bu işin çok zor olduğunu ifade eden Esen, sektörün artık oturduğunu belirtti. Sektörün hızla büyümesi ile sektöre girecek kişilerde aranılan şartların da arttığına dikkat çeken Esen, “Eskiden daha kolaydı. Günümüzde o kadar hızlı ilerlemiyor. Sektör oturdu. Dizileri takip ederseniz son dönemde büyüme inanılmaz. Bu kadar talep olan sektör. Magazin basınında, gazetede çok fazla haberleri çıkabiliyor. Oraya girebilmek gerçekten çok zor. Sektör büyüdüğü zaman istenilen şartlar da gelişiyor. Tiyatro, sinema, televizyon mezunları var. Mesela bunlar sektörde yerini alıyor, dışarıdan gelen insanlar ise belirli prosedürden geçiyor. Kast ajansına başvuruda buluyor. Orada ufak ufak reklamlarda yer alıyor. Bu reklamlardan sonra dizi olabiliyor, bazen olmuyor. Bazen hiçbiri de olmuyor. Yüz kişiden belki 1 kişi olabiliyor o da reklamlarda olabiliyor. Gerçekten bir marka olabilecek isimler ise belki on binde bir olur” şeklinde konuştu.

"OYUNCULUKTA KABİLİYET DEVREYE GİRİYOR"

Oyuncu adaylarının bu işe büyük umut bağlamamasını isteyen Esen, reklam ve dizi oyunculuğunda kabiliyetin çok önemli olduğunu kaydetti.

Yetenekli gençler için alanın önü açık olduğunu anlatan Esen, "Reklam ve dizilerde her türlü insan yer alabilir. Reklam ve dizi oyunculuğunda kabiliyet devreye giriyor. Kamera karşısında farklı bir kişiyi canlandırmak zor bir şey. Tamamen kabiliyet. Şuan ki oyunculardan birçoğu eğitim almadı, sonradan eğitim almaya başladı. Sabırlı olunması, iyi düşünülmesi gerekir. İş hobi olarak düşünülmeli, iş olarak düşünmemelidir. Bu sektör hobi olarak bakıp, işe dönüştürmek yeni başlayanlar için daha sağlıklıdır. Brad Pitt mankenlikten gelmiş oyuncu olmuş. Türkiye’de Kenan İmirzalıoğlu gibi, Alp Kırşan gibi isimler var. Birbiriyle çok ilişkili bir durum. Ünlü olduğunuz zaman birçok dalda yer alıyorsunuz. Ses sanatçısı bambaşka bir şey. Görüntünüzle var olduğunuz zaman, reklamda, dizide oynuyor, podyuma da çıkıyorsunuz. Belirli bir zümre hepsini yapma kabiliyetine sahip. Tabii ki yapılıyor. Birbirinden ayırt etmek çok zor. Zaten dünyada, Avrupa’da da böyle. Bazıları başarılı oluyor ama bazıları olamıyor" dedi.

“MANKEN, KLİP DE ÇEKER”

Mankenlikten ses dünyasına geçmek isteyenlerin de bulunduğunu belirten Esen, yine bunun da yetenekle mümkün olduğunu ifade etti. Ses sanatçılarının bu konudaki tepkilerinin hatırlatıldığı Esen, mankenlerin göz önünde olması sebebiyle ses sanatçısı olmak istediğinde tepki alabildiğini kaydetti. Esen, “Örnek verilirse; mankendir, ses sanatçısı olacaktır. 100 kişi dener, 1 kişi olur. Zaten bunu halk seçer. Garsonu da ses sanatçısı oluyor. Manken göz önünde olduğu için dikkat çekiyor. Tercih tamamen halkta. Eğitim mutlaka gerekiyor. Allah vergisi ses varsa, alıp götürüyor. Bir sürü ses ustası okullu değiller. Tekrar bir İbrahim Tatlıses getiremezsiniz. Mankenler, göz önünde bulunduğu için, geçiş dönemlerinde herkes biliyor. Bir sürü insan klip yapıyor bir sürü para harcıyor, bir süre sonra yok oluyor. Elemesini halk yapıyor” diye konuştu.

“ŞARKICILAR DA DEFİLEYE ÇIKABİLİR”

Esen, ses sanatçılarının defileye çıkmasına ise belirli bir konsept dahilinde sıcak baktığını ifade etti. Esen, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Belirli konsept dahilinde sıkıtı olmaz, keyif katar. İlişkiler organizasyonu güçlendirir. Ses sanatçıları podyuma çıksa ki bu eskiden 2000’li yıllarda yapılıyordu. Artık mankenlikte, sanatçı çıkması kalmadı. Sektör değişti. Artık kıyafet daha ön planda. Bu nedenle ses sanatçısı, manken ayrımı yok. Ses sanatçısı da olsa o podyumda olabilir. Yeter ki fiziki özelliği ve cesareti olsun. Zaten hepsinin bu cesareti var ki, on binlerce kişi karşısında konser veriyor. Yeter ki konsept de kaldırsın. Ses sanatçısının proje içinde olmaması gerekiyorsa ve sadece ses sanatçısı olduğu için podyuma çıkıyorsa sıkıntı olur, sırıtır. Bunu da ne bizler, ne de hizmet verdiğimiz firmalar ister."

“KÖTÜ DİZİLER 13 BÖLÜMDE YAYINDAN KALKIYOR”

Esen, bir soru üzerine son dönemlerdeki dizi furyasını da değerlendirdi. Esen, dizilerin tırmanışa geçtiğini ve diziler ile birlikte sinema sektörünün de yükselişe geçtiğini söyledi. Esen, her sezon pek çok dizininin çekildiğini ve ayakta kalmayı başaran dizi sayısının 10-15 adet olabildiğini ifade etti. Esen, “Sinema sektöründe düşüş olmuştu, şimdi tekrardan yükselişte. Bu konuda dizilerin etkisi var. Oyuncular ne kadar çok para kazanırsa, yapımcılar da kazanıyor. Yapımcılar sinema filmi de yapıyor. Sezonda milyonlarca dizi giriyor, ayakta kalanı 10-15 tanesidir. Bunların da ayakta kalması gerekiyor. Çünkü sektörden oyuncular, yapımcılar, yönetmenler ekmek yiyor” dedi.

Son dönemlerde dizi ihracı yapılacak kadar kaliteli dizilerin ekranlara geldiğini vurgulayan Esen, aralarında kötü projelerin yer aldığını da ifade etti. Kötü dizilerin 13 bölümden sonra yayından kaldırıldığını belirten Esen, “Birçok projemiz artık, yurt dışında da gösteriliyor. Bizim için keyifli oluyor. Hem kültürümüz tanıtılmış oluyor, hem de sanatçılarımızın yurt dışına açılması mümkün oluyor. İyisi de var, kötüsü var. Kötü olanlar, 13 bölümden sonra yayından kaldırılıyor. Bazısı ise ikinci, bazısı beşinci bölümde yayından kalkıyor” diye konuştu.

Dizilerin tutulmasını sadece oyuncuya bağlamanın mümkün olmayacağını vurgulayan Esen, açıklamalarını şöyle tamamladı:

"Yönetmeni, görüntü yönetmeni, yapımcısı, ışık yönetmeni, oyuncusu bütün olduğu zaman keyifli olur. Bizdeki organizasyonlar gibi, bir bacağı kötü olursa devrilir. Tripot olarak düşünürsek, bir bacağını kaldırırsanız, düşmek zorunda. Dizilerde bir sürü ekmek yiyen insan var. Hepsinin çok iyi çalışması lazım ki, o dizi bir yere gelsin. Sadece oyuncu ile olmuyor. Görüyorsunuz o dizi de kalkıyor. Hangi diziler kalktı, sizler de biliyorsunuz. Hepsi iyi olduğu zaman proje devam ediyor. Bu da çok zor bir şey. Trend sürekli değişiyor."

iha.com.tr üzerindeki haberler özet şeklinde yayınlanmaktadır. Haberin video, fotoğraf ve metnine Abone panelinden ulaşabilirsiniz.

Moda dünyasının kadın savaşçısı

ŞAFAK İNCE

Türkiye'de moda dünyasını adını altın harflerle yazdıran yine Türkiye'nin ilk manken ajansını açan ve bugün marka olan tüm modellerin ona bağlı olarak çalıştığı Başak Gürsoy, 35 yıllık mücadelesini "Mankenliğin saygınlığını devlete kabul ettirdim" diye özetledi. İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde koregrafi dersi veren Gürsoy, "Hem devlet hem kamuoyu mankenliği meslek olarak kabul etti ama süreç hiç öyle kolay olmadı" derken ders için geldiği İzmir'e de aşık oldu. "Burası kurtarılmış bölge" diyen Gürsoy, tası tarağı toplayıp İzmir'e yerleşeceği günlerin yakın olduğunu söyledi.

Mankenliği sevmesine karşın işin mutfak kısmıyla daha çok ilgili olan Başak Gürsoy, podyumdan çok genelde organizasyonla zaman geçirmesi onu Türkiye'nin ilk mankenlik ajansını kurmaya yöneltti. Gürsoy, mankenlik yıllarındaki gözlemlerini, "Yurtdışında mankenlerin temin edildiği yerler bizdekine göre farklıydı. Mankenler ajanslardan çağrılıyordu. Kendi kendime 'Türkiye'de işkence çekiyoruz' dedim. Bizde mankenlerin sekreteri anne ve babalarıydı. Eğer evdelerse çalan telefonu açıyorlar ve siz mankene iş veriyordunuz. Eğer evde kimse yoksa o zaman iş kaçtı demekti" diye anlatarak, "O zaman bu işi yapmaya karar verdim ve 1975 yılında kendi adıma Türkiye'nin ilk mankenlik ajansını kurdum" dedi.

İLK AJANSI KURDU

Başak Gürsoy Ajansı, 3 yıl boyunca Türkiye'nin tek mankenlik ajansı olarak kalırken daha sonra bu sayı giderek arttı. Gürsoy, organizasyon, koreograf, defile, sanat yönetmeni olarak dünyanın her yerinde gerçekleşen etkinliklerde, çalışmalarıyla moda dünyasına imza attı. Sektörün okul olarak gördüğü ajans Türkiye'deki hemen hemen tüm ünlü mankenlerin de ilk çıkış noktası oldu. Bugün casting adını alan ajanslar, hem televizyona hem beyaz perdeye hizmet veren dev bir sektör haline geldi.

"SAYGINLIK KATTIK"

35 yılı geride bırakan Başak Gürsoy, 2 yıldır İzmir'de geleceğin koreograflarını yetiştiriyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Tasarımı BÖlümü'Nde adım atma sanatı ve dansın bestesi olarak nitelendirilen, kıyafetin sunumuna kadar stres dolu bir çalışmayı içeren koreografinin inceliklerini öğreten Gürsoy, geçirdiği yorucu sürecin mutlu bir sona ulaşmasından memnuniyet duyduğunu söylüyor. 35 yıllık mücadelesinin en büyük kazanımının "İşin saygınlığını devlete ve kamuoyuna kabul ettirmek" olduğunu söyleyen Gürsoy, yaşadığı sıkıntıların mankenliğin meslek olarak kabul edilmesiyle sona erdiğini belirtti. Gürsoy o yılları şöyle anlattı:

MÜCADELE ETTİ

"Ajansı kurdum ve kısa süre sonra bir sendika, işçi bulup işe yerleştiriyorum iddiasıyla beni şikayet etti, devlet geldi işimi kapattı. Ben işçi değil meslek icra ediyorum savunmasıyla mahkemelere koştum kazandım" diye anlattı. Milli eğitim ile de sorunlar yaşadım. Müfettişler, provaları görünce 'burada kurs veriliyor' diye rapor tutuyordu. Kurs değil bunların prova olduğunu anlatamıyorduk, öyle olmadığını anlatana kadar göbeğimiz çatladı. Sonunda hem devlet hem kamuoyu bunu bir meslek olarak algılamaya başladı ve düzenlemeler ona göre yapıldı. Ama nasıl bir savaşta en önde gidenler ya yaralanır ya şehit düşer işte benim de her yerim delik deşik oldu. Şimdi bir yenilik peşinde koşanlara diyorum ki mutlaka yanınızda iyi bir hukukçu ve maliye uzmanı olsun. Yoksa canınız çok yanar."

Öğrencilerin gerçekleştirdiği ikinci sınav defilesi için koşuşturan Gürsoy, bugün Türkiye'nin cast ajanslarının sayısının çokluğuna dikkat çekerek bunun kaliteye olumsuz yansımaları olduğunu söyledi. İstanbul Kast Ajansları Birliği Başkanı da olan Gürsoy, dizi ve film furyasına rağmen oyuncuların durumlarının iyi olmadığını söyledi. Gürsoy, "Kriz var söylemiyle oyuncuların rayiçlerini düşürüyorlar. Bir süre sonra iyi oyuncuları kaybedecekler çünkü, oyuncular bunu prestij meselesi yapacak. '10 lira alma da 2 lira al' mantığıyla bu iş gitmez. Planlı programlı düzgün yürümesi lazım, oyuncular kısa sürede buna isyan edebilir" dedi.

SÜKAN VE KAZAZ

Moda Tasarım Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şölen Kipöz ile birlikte öğrencilerin dönem sonu defilesi için hazırlıkları sürdüren Başak Gürsoy, moda dünyasında beğendiği isimleri de açıkladı. Gürsoy aslında sayının fazla olduğunu ancak 2 ismin tavırları nedeniyle öne çıktığını belirtti.

"Ece Sükan hem yaşam tarzı, hem ilgi alanları hem girişimciliği ile benim için iyi bir mankendir. Tuğçe Kazaz'ın da podyumunu beğeniyorum" dedi.

"İzmir aşığıyım"

İzmirli kadınları çok güzel bulduğunu, modayı yakından takip ettiklerini, kendilerine has bir tarzı olduklarını söyleyen Başak Gürsoy, üniversitenin kendisini heyecanlandırdığını söylüyor. Moda dünyasına eğitimli bir kuşağı hazırlamanın çok önemli olduğunu beliten Başak Gürsoy, İstanbul'un yaşam biçimi ve trafiğinin artık kendisine "git" dediğini ifade eden Gürsoy, "İzmir harika bir yer, kurtarılmış bölge gibi. Tası tarağı toplayıp buraya yerleşmeyi düşünüyorum" diyerek gönlünü İzmir'e kaptıranlar kervanına katıldığını söyledi.

Başak Gürsoy kimdir?

1947 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Başak Gürsoy, babası Dr. Ali Mümtaz Gürsoy'un eğitime önem vermesiyle dönemin seçkin okullarında okudu. Ankara Koloji'ni bitiren Gürsoy, güzelliğiyle dikkat çekiyordu. İngiltere'de dil ve sekreterlik eğitimi gördü. Gönlü mankenlikteydi, merkezi İsviçre'de olan Silhouette Model Okulu'nda eğitim aldı. 1966 yılında ise Türkiye'de ilk defilesine çıktı. İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya İspanya, İsviçre, Yugoslavya, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Kuveyt, Cezayir, Tunus, Malta ve yurtiçinde bir çok kreasyonu başarıyla sundu.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir