kaynağı değiştir]
Sanatı ve sanatçıyı desteklemiş bir kültür adamı olan Babür Şah'ın kendisi de bir sanatkâr ve yazardır. Onun Ali Şir Nevâî'den sonra Çağatay edebiyatının en önemli şairi olduğu pek çok ilim adamı tarafından dile getirilmiştir. Babür divanında, Risale-i Vâlidiyye Tercümesi'nin yanı sıra, gazel, 18 mesnevi, rübâi, 50 muamma, 19 kıta, 15 tuyug, 79 matla, 7 masnu şiir, 18 nâtamam gazel, 3 nazm, 16 musarra beyit, 5 müfred, 4 mensur parça yer almaktadır. Ayrıca Farsça olarak kaleme alınmış 2 gazel, 12 rübâi, 8 kıta, 17 matla ve bir mensur parça da divanın içinde mevcuttur. Divanda genel olarak aşk, tabiat, güzellik, sosyal hayat, ahlak ve tasavvuf gibi konularda şiirler yer almaktadır. Divanın beş nüshası bulunmaktadır. Bunlar İstanbul Üniversitesi kütüphanesi, Paris Biblioteque Nationale, Topkapı Sarayı Revan Kitaplığı, İstanbul yıl Atatürk Kitaplığı Muallim Cevdet yazmaları ve Hindistan Nevvab Kütüphanesi'ndedir. Türkiye'de Bilal Yücel tarafından yayına hazırlanmış ve Atatürk Kültür Merkezi Yayınları arasından çıkmıştır.
Babür Şah'ın bir başka eseri Aruz Risâlesi'dir. Adından da anlaşılacağı üzere aruzu anlatan bir eserdir. Risalede beş yüzden fazla vezne yer verilmiştir. Eserin Paris Biblioteque Nationale'deki nüshası Fuad Köprülü tarafından ortaya çıkarılmıştır. Eserin bir diğer nüshası ise Tahran'da yılında kopyalanmıştır.
Babür Şah'ın bir de Hanefi fıkhına ait ‘Mübeyyen Der Fıkh' isimli bir mesnevisi ve tasavvuf ahlâkına dair Hoca Ahrâr'ın Farsça eserlerinden manzum olarak Türkçeleştirilmiş bir ‘Risâle-i Vâlidiyye'si vardır. Risâle-i Vâlidiyye, Hoca Ubeydullah Ahrar'ın Vâlidiyye adlı Farsça tasavvufi ahlâk risalesinin manzum çevirisidir. Bu eser Babür'ün tasavvufi yönünü ortaya koyan bir eserdir. beyitten oluşan bu eserden sonra Babür'ün tasavvufa yöneldiği söylenir.
Babür Şah'ın en önemli eseri Çağatay Türkçesi ile kaleme aldığı Babürnâme'dir. Babür, bu eserinde çocukluğundan hayatının sonuna kadar bütün hayatını hikâye etmiş, gezip gördüğü yerleri, tanıştığı insanları, kültürleri, coğrafyaları anlatmıştır. Ekber Şah zamanında Çağatay dilinden Farsça’ya çevrisi yapılan Babürname, ilerleyen dönemlerde Urduca, İngilizce, Fransızca, Rusça, Japonca başta olmak üzere birçok dile çevrilmiş, yıllarında kusursuz bir Türkçe çevirisi Rahmeti Arat tarafından yayımlanmıştır.
Babür Şah'ın kendi icadı olan Hatt-ı Baburi ise İslam Hat sanatının yazı üsluplarından biri olmamakla beraber yeni bir alfabedir ve Arap ile Uygur alfabelerinin karışımıdır. Babür Şah'ın devlet adamları ve akrabalarıyla, geliştirdiği bu yazı şekliyle haberleştiği hatta bir de bu harflerle Kur'ân-ı Kerîm yazdırdığı bilinmektedir.
Zahîreddîn Muhammed Bâbur | |
---|---|
Babür Şah'ın Babürnâme'deki bir minyatürü | |
1. Babür İmparatoru | |
Hükümsüresi | 30 Nisan - 26 Aralık |
Öncegelen | İbrahim Ludî (Delhi Sultanı) |
Sonragelen | Hümayun Şah |
Kabil Hükümdarı | |
Hükümsüresi | – |
Semerkand Hükümdarı | |
Hükümsüresi | – – – |
Fergana Hükümdarı | |
Hükümsüresi | – – |
Doğum | 14 Şubat () Andican |
Ölüm | 26 Aralık (47yaşında) Agra |
Defin | Babür bahçeleri |
Eş(ler)i | Ayşe Sultan Begüm Zeynep Sultān Begüm Maham Begüm Dildar Begüm Gülnar Ayça Gulruh Begüm Mubarike Yusufzai |
Çocuk(lar)ı | Hümayun, oğlu Kamran Mirza, oğlu Askarī Mirzā, oğlu Hindal Mirzā, oğlu Alwar Mirza, oğlu Fahr-un-Nisa, kızı Gülrenk Begüm, kızı Gülbeden Begüm, kızı Gülçehre Begüm, kızı |
Hanedan | Timurlu hanedanı |
Babası | Ömer Şeyh Mirza, Fergana Emiri |
Annesi | Kutluk Nigar Hanım |
Dini | Sünni İslam[1][2][3][4][5] |
Babur veya tam adıyla Zahîreddîn Muhammed Bâbur (Çağatay Türkçesi: ظاهيرددين موهاممد بابور; Farsça:ﻇﻬﻴﺮﺍﻟﺪﻳﻦ محمد, بابر, 14 Şubat - 26 Aralık ) Türk[6][7][8][9] lider, Babür İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı. Soyu, baba tarafından Timur anne tarafından Cengiz Han'a[10][11] dayanan Babür Şah, 'dan itibaren Hindistan'a düzenlediği seferler sonunda bütün Kuzey Hindistan’ı kontrol altına alıp ’da Delhi Sultanlığı'na son vererek günümüzdeki Afganistan, Pakistan ve Hindistan'ın kuzeyini kapsayan topraklar üzerinde Babür İmparatorluğu'nu kurdu.[12]
Babür Şah'ın Çağatay dönemi edebiyatına önemli katkıları olmuştur. Çağatay Türkçesi ile kaleme aldığı ve yaptıklarını kronolojik olarak anlattığı Babürnâme Türk edebiyat tarihinin nesir türündeki başyapıtlarından biri olarak kabul edilir. Hatt-ı Baburi denilen yazı şeklini geliştirmiş olan Babür Şah aynı zamanda Çağatay edebiyatının Ali Şir Nevai'den sonraki en büyük şairi olarak kabul edilir.[13]Fars kültüründen de yoğun olarak etkilenmiş olan Babür Şah'ın hem kendisi hem de halefleri üzerindeki bu etki, Hindistan'da bu kültürün önemli derecede gelişmesine sebebiyet vermiştir.[14]