bakirelerde jinekolog muayenesi / Jinekolojik Muayene ve Tanı - Op. Dr. Sibel Malkoç

Bakirelerde Jinekolog Muayenesi

bakirelerde jinekolog muayenesi

Jinekolojik Muayene

Jinekolojik muayene sizin sağlığınızı korumak veya var olan bir sorununuza açıklık getirmek için önemlidir. Prensip olarak herhangi bir sorununuz olmasa da en azından yıllık jinekolojik kontrolü atlamamanız gereklidir. Bu kontrollerde erken tanı ile daha sonra size ciddi sorun yaratabilecek rahatsızlıkların tedavisi yapılarak hayat kaliteniz artacak ve belki de çok ciddi bir kanser vb tanısı ile hayatınız kurtulacaktır.

Jinekolojik muayene adet döngüsünün hangi gününde yapılır?

Jinekolojik muayene genellikle adet kanamasının olmadığı bir zamanda gerçekleştirilir.  Fakat bazen yumurtalık kisti kontrolü vb açısından bizzat adet dönemi de tercih edilir. Kısacası hiç kontrolü olmamış ve ilk kez kontrole gidecek bir hanım için adet döneminin önemi yoktur. Jinekolojik muayene esnasında doktorunuzun sizden beklediği, sorulara açık ve net cevap vermeniz ve sağlığınızı ilgilendiren ayrıntıları gizlememenizdir. Sizlerle genel konuşma ve sonrasında muayene esnasında herşey doktorunuz ile sizing aranızda mahremdir ve etik olarak da başka kişiler ile paylaşılmaz.

Jinekolojik muayene doktorun sorduğu bazı sorularla başlar (anamnez). Bu sorular son adet tarihi, şu andaki şikayet, adet döngüsünün düzeni, geçirilmiş hastalıklar, ailevi hastalıklar, kullanılan korunma yöntemi, varsa daha önce yaşanan gebelikler ile ilgili sorular ve diğer bazı sorulardır.

Jinekolojik muayene

Sorulardan sonra doktor pelvik muayeneye geçer. Pelvik muayene mesane boşken yapılır. Siz jinekolojik muayene masasına yatarsınız ve muayene masasının özelliğine göre bacaklarınızı ya da ayak tabanlarınızı masanın özel yerlerine yerleştirmeniz istenir. Hastanın bu şekilde jinekolojik muayeneye en uygun şekilde değerlendirilmesi sağlanır.


 Jinekolojik muayenede doktorunuz öncelikle dış genital bölgenizi dikkatlice gözden geçirir
Daha sonra bakire değilseniz vajinal spekulum denen alet (metal ya da plastik olabilir) dikkatlice vajinaya yerleştirilir.


 Jinekolojik muayenede vajinal spekulum adı verilen aletin vajinaya yerleştirilmesi

Vajinal spekulumun şematik görünümü. Bazı doktorlar bunun yerine iki parçadan oluşan modellerini tercih edebilirler. Aletin en önemli özelliği vajina duvarlarını birbirinden ayırarak rahimağzını görünür hale getirmesidir.
Bu esnada doktor vajinayı tümüyle inceleme imkanı elde eder. Var olan akıntının niteliği not edilir. Daha sonra spekulum biraz daha derine itilerek rahimağzı gözlenir. Burada erozyon ("yara"), doğuma bağlı yırtık, varsa enfeksiyon belirtileri not edilir. Bu esnada papsmear fırçası rahimağzına yerleştirilerek birkaç kez döndürülür. Böylece rahimağzı içi ile rahimağzı-vajina birleşim yeri arasından hücre numunesi toplanır. Fırça dışarı çıkarılarak özel bir cam üzerine yayılır ve hemen özel bir sprey sıkılarak işleme tabi tutulur yada özel sıvı içeren kaba konulur.

Papsmear için örnek alınması işlemi doktordan doktora değişmek üzere çeşitli yapılarda çubuklar kullanılarak gerçekleşir. Bu işlem her zaman ağrısızdır. Bazı durumlarda numune alınması sponrasında birkaç damla kanamanız olabilir. Doktorunuz aksini söylemediği sürece bu tamamen normal kabul edilir.


 Jinekolojik muayenede pap-smear alma çubuğu ile numune alınması
Pelvik muayene esnasında smear testi rutin olarak, hiç bir patoloji saptanmasa bile alınır. Muayene esnasında gerekli bazı durumlarda vajinal kültür için numune de alınabilir. Vajinal kültür, ucu pamuklu bir çubuğun vajinanın çeşitli bölgelerine ve rahimağzına değdirilerek bu bölgeden numune alınması işlemidir.

Daha sonra spekulum bulunduğu yerden yavaşça çıkarılır. Çıkarma esnasında mesane sarkması (sistosel) veya rektosel (kalınbağırsak sarkması (rektosel) gibi doğumlara bağlı olarak gelişmiş sarkmalar varsa not edilir.

Pelvik muayenede elle yapılan muayene:

Doktor bir elinin işaret ve orta parmağını vajinaya yerleştirir, diğer elini de karın alt kısmına bastırır. Bu incelemede ilk önce iki el arasında kalan rahimin büyüklüğü, kıvamı, varolan rahime ait kitleler ve rahimin duruş şekli (öne dönük, ters) not edilir. Doktor bu aşamada rahimağzını ileri geri ve yanlara doğru hareket ettirir ve bu hareketin ağrıya yol açıp açmadığını değerlendirir (Bu esnada az miktarda ağrı duyulması normal kabu edilebilirken aşırı ağrı duyulması enfeksiyon ya da dış gebelik habercisi olabilir).

Daha sonra doktor sol elini mesane üzerine yerleştirerek bastırma esnasında ağrı olup olmadığını kontrol eder (ağrı olması sistit belirtisi olabilir).

Takiben doktor sağ elini ilk önce vajinanın yan duvarına doğru getirerek sağ yumurtalık ve çevresindeki yumuşak dokular hakkında bilgi edinir. Burada muayene esnasında bölgede kitle olup olmadığı kontrol edilir. Bölgede bastırmakla aşırı ağrı olması enfeksiyon habercisi olabilir. Aynı işlem sol yumurtalık bölgesinde de tekrarlanır ve pelvik muayene tamamlanmış olur.

Elle yapılan jinekolojik muayene
 
Bazı durumlarda elle muayene işleminde doktor bir parmağını vajinaya diğer parmağını rektum bölgesine yerleştirerek değerlendirme yapar. Rektovajinal değerlendirme adı verilen bu muayene ciddi enfeksiyon veya kanser şüphesinde uygulanan bir incelemedir.
 Muayenenin ağrısız bir şekilde ve size de bilgi verilerek ultrasound eşliğinde yapılır. 4-boyutlu ultrason ile rahim ve yumurtalık sağlığınız her yönü ile değerlendirilir.

Bakirelerde muayene

Bakire olan bir kadın jinekolojik muayeneye daha da çekinerek gelir. Fakat korkulacak, can yakıcı bir işlem yapılmaz. Genellikle detaylı 3 ve 4 boyutlu ultrason ile rahim ve yumurtalıklar değerlendirilir. Akıntı, yara gibi şikayetlerde de kızlık zarına herhangi bir zarar verilmeksizin yapılabilir. Gerekli vakalarda yine kızlık zarına zarar verilmeden çok ince optik sistemler ile (ofis histeroskopi) rahim içi bile incelenebilir.


Jinekolojik Muayene Nedir?

Jinekolojik muayene veya vajinal muayene, genital organların ve jinekolojik durumun değerlendirildiği bir muayenedir. Hiç bir rahatsızlığı olmasa da her kadının bu kontrolü en az yılda bir kez yaptırması önerilir. Bilinenin aksine ağrıya neden olmayan ve çok kısa süren bir muayenedir. Genellikle kadınlar bu kontrolü yaptırmaktan çekinerek sürekli erteleme yoluna giderler. Ancak genital bölgedeki önemsenmeyen küçük bir yara veya kaşıntı ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Yapılan bir jinekolojik muayene ile bu sağlık problemleri erken teşhis edilerek önlemi alınabilir.

İlk Jinekolojik Muayene Ne Zaman Yapılmalıdır?

İlk jinekolojik muayene için net bir yaş kıstası olmamakla birlikte genellikle 18 yaş ve sonrasında yapılması önerilir. Alttan muayene denilen vajinal muayene tipi cinsel yönden aktif kişilerde yapılırken, bakire olan genç kadınlarda jinekolojik muayene vajinadan değil karından ultrason görüntülemesi ile yapılır. Ultrason muayenesinde daha verimli bir görüntü elde edilmesi için hastanın muayane öncesinde idrara sıkışmış olması gerekir. Herhangi bir problem olması halinde ise gential organda el ile muayene edilir. Bu muayenenin adet kanaması olmayan bir dönemde yapılması doğru olur. Çünkü kanama muayeneyi ve yapılması gerekirse laboratuvar sonuçlarını etkiler.

İlk Jinekolojik Muayenede Dokta Verilmesi Gereken Bilgiler Nelerdir?

İlk defa jinekolojik muayene yaptıracak bir kişinin hekime sormak istediği tüm konuları not alması daha verimli bir muayene geçirmesini sağlar. Ayrıca hastanın şikayetlerini eksiksiz aktarması da doğru tedavinin yapılmasında etkendir. İlk muayenede jinekoloğa verilmesi gereken bilgiler ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Son adet tarihi
  • Adet aralıklarının uzunluğu
  • Adet kanamalarının ne kadar sürdüğü
  • Ara kanmaların olup olmadığı
  • Genital ağrı, akıntı ve kaşıntı varlığı
  • Farklı bir hastalık olup olmadığı
  • Aile bireylerinde olan hastalıklar
  • Öncesinde geçirilen hastalıklar, ameliyatlar ve kullanılan ilaçlar
  • Sigara alkol ve beslenme alışkanlıklar

İlk Jinekolojik Muayenede Ağrı Olur mu?

Birçok genç kadın ilk jinekolojik muayenede oldukça tedirgin olur. Aslında jinekolojik muayene korkulanın aksine acı veren bir işlem değildir. Oldukça kolay ve acısız olan bu muayene kısa 5 dakikadan fazla sürmez. İlk muayenede hastaların endişe duyması gayet doğaldır. Bu süreçte hekim ile iletişim içinde olmak kişiyi rahatlatacaktır. Doktor muayene öncesi ve sonrası hakkında hastayı detaylı bir şekilde bilgilendirerek heyecanını alacaktır.

Jinekolojik Muayene Nasıl Yapılır?

Jinekolojik muayene, halk arasında çatal da denilen jinekolojik muayene masasında yapılır. Bu muayene ile jinekolojik sorunlar ve genital organların durumu incelenir. Hekim ilk olarak dış kısımdaki genital organları muayene eder. Bu bölgede kist, siğil, kızarıklık veya tahriş olup olmadığını inceler. Şayet hasta cinsel aktif olan bir kişi değilse iç kısım için ultrason ile inceleme yapılır. Ancak alttan muayeneye elverişli bir kişi ise spekulum muayenesine geçilir.

Spekulum Muayenesi

Vajinal bölge birbirne bitişik halde bir alandır. Bu yüzden iç genital alanı değerlendirmek için spekulum ismindeki alet vajinaya yerleştirilerek açılır. Bu şekilde rahim ağzı (serviks) ve vajina daha net bir şekilde görülür. Muayenede bu bölgelerde oluşmuş herhangi bir lezyon olması not edilir. Göz ile inceleme yapıldıktan sonra rahim ağzından yılda bir kez smear testi için sürüntü örneği alınır. Bu örnek rahim ağzı kanserinin erken evrede teşhisi için oldukça önemlidir. Herhangi bir akıntı olması durumda ise vajinadan kültür alınabilir. Rahim ağzına pamuklu bir çubukla temas edilerek kolayca alınır. Spekulum çıkarılırken de olası bir idrar torbası veya kalınbağırsak sarkması varsa değerlendirilir.

İlk jinekolojik muayene için 18 yaş uygun olarak önerilse de, yaşa bakılmaksızın jinekolojik muayene gerektiren durumlar ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Karın alt bölgesinde ağrı
  • Anormal kanamalar
  • Cinsel temas yolu ile geçen hastalıkların varlığı
  • Vajinal akıntı, kaşıntı ve ağrı olması
  • 15-16 yaşına gelinmesine rağmen adet kanaması olmaması
  • Adet kanaması esnasında şiddetli ağrı
  • Dış genital organlarda ağrı, şişlik, kaşıntı ve yaralar olması
  • Adet düzensizlikleri, adet kanamasının olmaması

Dilerseniz konu ile ilgili videoyu izleyebilirsiniz.

Jinekolojik muayene, evli yada bekar her kadının en az yılda bir kez, ideali 6 ayda bir, hiç bir rahatsılığı olmasa da kontrol amaçlı yaptırması gereken muayenedir.

Düzenli jinekolojik muayene sayesinde kanser dahil pek çok hastalık erken devrelerde fark edilebilir ve kolay yöntemler ile tedavi edilir. Ayrıca rahim ağzı kanserini önlemek amaçlı smear testi (test PAP) muayene sırasında yılda bir alınır.

Jinekolojik muayene her dönemde yapılabilir. Ancak test PAP alınacaksa en uygun zaman adet bitiminden sonraki günlerdir.

Tüm doktor muayenelerinde olduğu gibi jinekolojik incelemenin de ilk basamağı öykü (anamnez) almaktır. Bu aşama doktorunuzun sizi tanıması ve olası problemler ve tanı hakkında fikir edinebilmesi için çok önemlidir. Doktorunuza verceğiniz bilgiler sizin onayınız olmadan asla başka kişilere iletilmez, dosyanızdaki bilgiler baskalarıyla paylaşılmaz. Buna eşiniz, anneniz, akrabalarınız da dahildir. Jinekolojik öykü ve muayeneyi dığer tıp branş muayenelerinden ayıran önemli bir özellik bilgilerin doktor ile hasta arasında kalmasıdır.

Anamnezin ilk aşaması kişinin demografik bilgileri ile ilgilidir. Burada doktorunuz size şu soruları soracaktır:

Kişisel bilgiler: isim, yaş, meslek, medeni durum, eğer bekarsanız cinsel ilişkinizin olup olmadığı, evliyseniz bunun süresi.

Jinekolojik öykü: son adet tarihi, adet düzeni, adetin kaç gün sürdüğü ve kanama miktarının nasıl olduğu. Ara kanamaların olup olmadığı, adetler sırasında ağrı olup olamadığı. Vajinal akıntı ve özellikleri, cinsel ilişkideki olası problemler. Genital bölgede herhangi bir kitle, şişlik, siğil gibi anormallikler olup olmadığı. İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma gibi yakınmalarınızın olup olmadığı. En son jinekolojik incelemenin ne zaman yapıldığı, herhangi bir tetkik yapılıp yapılmadığı, muayene sonrası konulan tanı ve verilen tedavinin ne olduğu. Daha önceki ameliyat ve müdahaleler.

Obstetrik öykü: daha önceki gebelik, doğum, kürtaj, düşük.

Genel sağlık bilgileri: kronik hastalıklarınız, ilaç kullanımı, ameliyat, alerji.

Şikayet: şu an sizi doktorunuza getiren şikayet.

Jinekolojik muayene bu amaçla geliştirilmiş özel muayene masalarında yapılmaktadır ve dört aşamadan oluşur. Bunlar sırası ile kadının dış genital organların muayenesi, vajina ve serviks yani rahim ağzının spekulum incelemesi, elle yapılan bimanuel muayene ve son olarak tüm jinekolojik organların ultrasonografi ile incelenmesidir.

Dış genitallerin muayenesi ilk aşamadır, jinekolog doktor dış genital organları detaylı olarak inceler ve dış bölgede kızarıklık, akıntı, kist, şişlik, yara, genital siğil (kondilom) veya herhangi başka bir anomallik olup olmadığı araştırılır. Tüm bu muayene bir dakika civarında sürer ve bu aşamada ağrı duyacak herhangi bir işlem yapılmaz.

Vajina incelemesi için yapılan spekulum muayenesi ikinci aşamadır ve rahim ağzı ile vajinayı inclemek için kullanılan plastik alete spekulum adı verilir. Spekulum muayenesi esnasında vajina duvaları, olası lezyonlar, kızarıklar, ve akıntı açısından incelenir. Aynı şekilde serviks yani rahim ağzında herhangi bir erozyon yara olup olmadığı, akıntı varlığı, akıntının renk ve şekil değişikliği ve diğer anormal durumlar değerlendirilir. Eğer test PAP alınacak ise bu sırada alınır.

El ile muayene sırasında ise jinekolog hekim eldiven giydiği eli ile iki parmağını vajinaya yerleştirir, diğer eli ile ise karnınızın alt kısmında kasıklara yakın olarak bulunur ve bu sayede organlar hissedilmeye ve değerlendirilmeye çalışılır. Bu muayenin amacı rahimin büyüklüğünü, şeklini, hareket kabiliyetini, yumurtalıklarda kist ya da kitle veya pelvis içinde yer dolduran kitle olup olmadığını, eğer varsa yapısını değerlendirmektir.

Ultrason

Jinekolojik muayenenin son aşaması ultrason incelemesidir. Kadın bakire olmadığı taktirde tüm jinekolojik ultrasonografiler vajinal yoldan yapılır. Bekar hastalarda vajinal yol uygun olmadığı için sadece transabdominal (karından yapılan) ultrasonografi yapılır. Bunun için hastanın idrara sıkışık olması gerekir. Vajinal ultrasonografi ağrıya ya da acıya neden olmayan, rahatsızlık vermeyen bir incelemedir. Vajinal ultrasonografi adet kanaması sırasında ya da diğer vajinal kanamaların varlığında da yapılabilir. Bunun herhangi bir sakıncasi yoktur. Hamilelik sırasında ilk trimesterdaki ultrason incelemeleri de vajinal yoldan yapılır.

Jinekolojik ultrason ile rahim, yumurtalıklar ve alt karın organları değerlendirilir. Rahmin iç zarının kalınlaşması, iç zarındaki polipler, rahimdeki myomlar, rahim anormallikleri, yumurtalıktaki kistler ve tümörler ve bu bölgedeki diğer kitleler (abse, hematom, dış gebelik vb) jinekolojik ultrason ile saptanabilir. Saptanan kitlelerin özellikleri de (katı ya da kistik olması gibi) ultrason ile daha net belirlenebilir.Ultrason ayrıca kısırlık tedavisi uygulanan hastalarda gelişen yumurtanın takibi ve çatlamasının gözlenmesi amacıyla da kullanılır.

Jinekolojik muayenenin her aşaması önemlidir. Hastanın isteklerine uyarak herhangi birinin atlanması önemli rahatsızlıkların gözden kaçması ile sonuçlanabilir. Jinekolojik muayene korkusu yersizdir ve sıkıntı veren bir inceleme şekli değildir. Jinekolojik muayene sizi hastalıklardan korur, kanserin erken tanısını, üreme organlarını etkileyen enfeksiyonların erken tanı ve tedavisinı ve daha sonra görülebilecek kısırlık gibi komplikasyonların önlenmesini sağlar.

Bakire bayanlarda da jinekolojik muayene yapılabilir. Ama tabii ki de bu durumlarda spekulum muayenesi ve bimanuel muayeneyi yapmak mümkün değildir. Ancak dış genital organlar direkt gözle incelenebilir ve karından yapılacak ultrasonografik muayene ile tamamlanır.

Pap test

Jinekolojik muayenenin en son ama en önemli aşaması smear testi (PAP test) yapılmasıdır. Bu test rahim ağzı kanseri başta olmak üzere pek çok cinsel hastalık ve kanser türünün belirlenmesinde en önemli veri olarak kabul edilmektedir. Bu yöntem ile kanser öncesi hücresel değişiklikler erken teşhis edilir ve hücreler kansere dönüşmeden tedavi edilebilir. Rahim ağzı kanseri oldukça sinsi ilerleyen ve uzun yıllar ortaya çıkamayabilen bir sorundur. Belirti vermeye başladığında ise hastalık genellikle geç evrelerindedir.

Ayrıca bu test ile kişinin hormonal durumu hakkında da bilgi sahibi olunabilir. Buna ilaveten Human Papilloma Virusu (HPV), Candida, Trihomanas vajinalis, Gardenella gibi vajinal enfeksiyonlar da tanımlanabilir.

Smear alınması son derece basit bir yöntemdir ve kesinlikle ağrıya neden olmaz. Jinekolojik muayene esnasında vajinal spekulum takıldıktan sonra serviks görülür. Rahim ağzı doktor tarafından net bir şekilde görüntülendikten sonra rahim ağzı ve çevresinin incelenmesine başlanır. Doktor, rahim ağzında aktif bir yaranın var olup olmadığına, polip veya enfeksiyonel oluşumların durumunu kontrol eder. Bu değerlendirmeden sonra özel bir fırça yardımıyla rahim ağzından patoloji laboratuvarında incelenmek üzere hücreler alınır.

PAP testi, rahim ağzında kansere sebep olmayan, ancak iyi huylu olsa da uzun yıllar sonucunda kansere dönüşme riski bulunan bazı lezyonların erkenden fark edilmesi için çok önemlidir. Erken tanı ile tedavi mümkündür ve lezyonlar henüz rahim kanserine dönüşmeden gerekli tedbirler alınabilir.

PAP testi, cinsel aktif hayatı olan her kadına senede bir kez düzenli olarak yapılmalıdır. 18 yaşında veya herhagi bir yaşta başlayan ilk cinsel ilişki ile başlanmalıdır. PAP testi bakirelere yapılmaz. Otuz yaşından sonra PAP testi ve HPV-DNA testi birlikte yapılabilir, buna co-test adı verilir. Co-test 30 yaşından 65 yaşına kadar 5 yılda bir yapılmalıdır. Eğer HPV-DNA testi olanağı yoksa, yani co-test yapılamıyorsa, bu durumda sadece PAP testi yılda bir yapılmaya devam edilir. HPV aşısı olanlar da hiç aşı olmamış kadınlar da aynı şekilde PAP testi ve HPV testi ile takiplerine devam etmelidir. Ameliyatla rahmi (uterus) alınan ancak rahim ağzı (serviks) bırakılmış olmuş kadınlar, düzenli bir şekilde smear takibi yaptırmalıdır. Rahim ağzında (servikste) kanser öncesi hücre değişikliği ve serviks kanseri gibi patolojiler saptanan kadınlarda, rahim ağzı ile beraber tüm rahim alınmış olsa da ameliyattan sonra vajinal smear takibine devam edilir.

PAP testinde hücresel değişiklikler daha yakın bir inceleme gerektiriyorsa, hasta serviksinin daha detaylı incelenmesi için kolposkopi uygulanmalıdır.

İdeal olan hamile kalmaya karar verildiğinde genel bir muayeneden geçmek ve bu aşamada PAP testini yaptırmaktır ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda ilk hamilelik kontrolünde doktorunuz size en son smear testinizi ne zaman yaptırdığınızı soracaktır. Eğer arada geçen süre uzunsa PAP testinizi yapacaktır. Hamilelikte PAP smear yapılmasının hiçbir sakıncası yoktur.

40 yaşından sonra rutin jinekolojik kontroller daha da önem arz etmektedir. Çünkü menopoz yaşının yaklaşması ile kişilerde bir takım hastalık riskleri de artmaktadır. Özellikle meme ve rahim ağzı kanserleri bu dönemden itibaren arttığı için rutin kontroller yani jinekolojik check up daha da önem kazanmaktadır.

40 yaşından sonra kadınlarda artan jinekolojik problemler:

Organik hastalıklar (miyomlar, yumurtalık kistleri, endometrial hiperplaziler gibi)

Kanserler (rahim ağzı kanserleri, rahim kanserleri, meme kanserleri ve over kanserleri gibi)

Menopoz’un verdiği problemler (osteoporoz, kalp hastalıkları gibi) sayılabilir.

40 yaşından sonraki kadınlara yıllık olarak jinekolojik muayene, meme muayenesi ve PAP testi haricinde düzenli kan testlerini de önerilmelidir.

Jinekolojik muayene, vajinal ultrasonografi ve PAP testleri 40 yaşın altındakilerde olduğu gibi yılda bir kez önerilir. Şüpheli durumlardaki izlemler jinekoloğunuzun önerisi ile sıklaştırılabilinir.

Meme muayenesi: Kadın kanserleri içinde meme kanserleri ilk sıradadır. Meme muayeneleri her jinekolojik muayene ile birlikte yapılır, ayrıca kişinin “kendi kendine yapacağı meme muayenesi” de öğretilir.

Meme ultrasonu: Ailede meme kanseri olmayan ve her hangi bir problemi olmayanlarda yılda bir kez meme ultrasonu yapılmalıdır. Eğer önceden şüpheli bir kitle varsa bu süre doktorunuzun önerisi doğrultusunda 3 veya 6 ayda bire çıkmalıdır.

Mammografi: 40 yaşından sonra yılda bir kez yapılan bilateral (iki taraflı) mammografiler ile memeler radyolojik yönden değerlendirilir.

Kemik Mineral Dansitometrisi (KMD): DEXA yöntemi ile Kemik mineral dansitometrisi (KMD) 40-50 yaşları arasında olan ve adet gören kadınlarda genel bir kontrol açısından bir kereye mahsus değerlendirilebilir. Bu kişilerde eğer kemik mineral yoğunluğu normalse menopoza girene kadar ikinci bir değerlendirmeye gerek yoktur. Ancak osteoporoz varsa ve ilaç tedavisi başlanmışsa iki yılda bir izlem açısından tekrarlanabilir.

50 yaşından sonra ise osteoporozu (kemik erimesi) olan veya ilaç tedavisi alan hastalarda yılda bir kez, olmayanlarda ise 2 yılda bir kez yapılan ölçümler yeterlidir.

Hormon testleri: Menopoza geçiş döneminde (perimenopoz) ise yumurtalık rezervini görmek için bir takım hormon testleri yapılabilir. Bunlar arasında FSH, LH, E2 (Estradiol), PRL (Prolaktin) ve Tiroid fonksion testleri (TSH, Serbest T3 ve Serbest T4) sayılabilir.

Aşağıdaki durumlarda mutlaka vakit geçirmeden jinekologunuzla görüşmenizde fayda vardır.

Akıntı (özellikle renkli ve kötü kokulu ise), vajende (hazne) yanma, kaşıntı.

Adet düzensizlikleri (adet gecikmeleri, sık adet görme, seyrek görme, miktarının ve süresinin fazla olması, adet dışı kanama).

Korunmamaya rağmen gebelik olmaması.

İlişki sırasında veya sonrasında kanama olması.

Ele kitle gelmesi (kasıkta, dış genital organlarda), karın şişliği.

Kasık ağrısı, ilişki sırasında ağrı-yanma, adet sancılarının çok fazla olması.

Vücutta istenmeyen tüylerin artması, emzirme durumu olmamasına rağmen göğüslerden sıvı-süt gelmesi.

Ayrıca, gebelik olduğundan şüphelendiğiniz andan itibaren ve hatta gebe kalmayı düşünmeye başladığınızda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı’na başvurmanız gerekir.

Muayene sonucunda değerlendirme yapılarak ilave tektikler veya doğrudan tedavi planı yapılır. Jinekoloğu kadın için özeldir. Diğer insanlarla paylaşamadığı birçok şeyi doktoru ile rahatça paylaşabilmektedir. Bu yüzden sizi rahatsız eden her türlü probleminizi rahatça açıklayabilmeli ve istediğiniz soruları sorabilmelisiniz ki şikayetlerinizin çözümüne kolayca ulaşabilirsiniz.

Jinekolojik Muayene Hangi Yaşta ve Nasıl Olmalı?

Çok genç yaşlardan ileri yaşa kadar, bakire ya da değil her kadın jinekolojik muayeneye gereksinim duyar. Çoğu kez bu muayene kadınlar için korkutucu, tedirginlik verici olsa da aslında kadın sağlığı için olmazsa olmaz muayenelerden biridir.

Erkek fizyolojisinden çok daha karmaşık olan hormonal döngü, doğurganlık süreci, menopoz ve meme hastalıkları kadınların bu konuda bir kontrol takvimi oluşturmalarına ve sağlık planlamalarında ilk sıraya almalarına ihtiyaç doğuruyor.

Peki jinekolojik muayene sadece smear almadan mı ibaret? Tabii ki hayır. Hatta son yıllarda normal kontrollerde smear sıklığının arası açılırken yıllık muayene yine de olmazsa olmazlar arasında takvime ekleniyor. Çünkü amaç sadece rahim ağzı kanseri taraması değil çeşitli yaş gruplarına göre yumurtalıkların, rahmin, rahim içi endometrium katmanının, vajeni, pelvik kasların ve memenin muayenesinin de yapılmasıdır.

Vajinal Muayene Nedir?

Vajinal muayene bakire olsun ya da olmasın, her kadının altı ayda veya yılda bir kere olacak şekilde, düzenli olarak bir jinekoloji uzmanı tarafından muayene edilmesidir. Muayene hastanın sözlü hikayesinin alınması ile başlar.Muayeneden verimli sonuç alınması için sözlü hikayenin detaylandırılması ve doğru sorular sorularak gerekli bilginin alınması son derece önemlidir. Ardından genital organın önce dış yapısı inspeksiyon denilen gözle bakı ile incelenir. Örneğin vajinal kaşıntıdan teşhisi koymak için gözle bakı olmazsa olmazdır. İşlemin devamında gerekli görülürse, alttan, yani vajina içinin fizik muayenesi yapılır. İlerleyen süreçte vajina duvarı ve rahim ağzı gibi iç bölgeler vajinal ultrason ile görüntülenebilir.

Jinekoloğa Başvurulması Gereken Durumlar Nelerdir?

Jinekolojik muayene toplumumuzda korkulan, çekinilen bir muayenedir. Çoğu kadın jinekolojik muayene masasına uzanmaktan çekindiğinden dolayı jinekolojik muayeneyi olabildiğince erteler. Ancak nasıl ki bir diş hekimi yapması gereken işi sadece kendi koltuğunda yapabiliyorsa jinekolog da muayeneyi doğru ve yeterli yapabilmek için hastayı en uygun pozisyonda ancak jinekolojik masada gözlemleyebilir. Dolayısıyla kadınların bu masaya olan negatif bakışını ortadan kaldırılması gerekir. Muayene esnasında doktorla uyumlu olmak çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki hiçbir hekim hastaya zarar vermek, ona acı hissettirmek veya hastayı zor koşullarda muayene etmek istemez. Yani hekim size rağmen size bir girişimde bulunmak istemez.

Dolayısıyla bu bilgi ile uyumu yakalamak çok önemlidir. Hasta mahrem bölgesini kimseye göstermek istemiyor, bundan utanıyor olabilir. Bu gayetdoğal ve anlaşılabilir bir durumdur. Ancak burada hastanın tercihiyle meydana gelen bir gereklilik vardır. Hastanın konuyla ilgili farkındalığı ve kendini rahat bırakması jinekolojik muayenenin stressiz, kolay ve acısız olmasını sağlayacaktır.

Kişide hiçbir rahatsızlık söz konusu olmasa bile düzenli aralıklarla jinekolojik muayene olması lazımdır. Özellikle cinsel hayat başladıktan sonra kadınlar muayeneyi atlamamalı hatta geciktirmemelidir. Çok ciddi sonuçlara neden olabilecek hastalıkların erken teşhis ve tedavisi için kontrol tarama testi uygun zamanda ve aralıklarla uygulanmalıdır. Cinsel hayat başladıktan sonra muayenenin daha elzem hale gelmesinin nedenicinsel yolla bulaşan birtakım virüslere, rahim ağzı kanseri görme ihtimalinin artmasıdır. Yıllık tarama testi veya rahim ağzı kanseri tarama testi denen smear adıyla yaygın olarak bilinen testin düzenli uygulanması kanserin erkenden teşhis edilmesini ve tedaviye olabildiğince erken başlanmasını sağlar. Bu taramanın yılda bir tekrarlanması önerilir. 3 yıl arka arkaya sonuç negatif çıkmışsa yani bir kanser başlangıcı gözlemlenmemiş ise kişinin daha sonraki tarama testlerine 3 yılda bir ya da 2 yılda bir gibi seyreltilmiş şekilde, hekiminin tavsiyesine göre katılması gerekir.

Cinsel ilişki esnasında ağrı hissedilmesi veya sonrası bir kanama olması durumunda muhakkak jinekolojik muayeneden geçilmesi gerekir. Yapılan muayenede rahim ağzında bir problem mi var ya da bir rahim ağzı kanseri başlangıcı söz konusu mu sorularına cevap aranır.

Çocuk sahibi olmak isteyen kadınların da korunmayı bıraktıktan sonra 1 yıl geçmesine rağmen gebeliği oluşmadıysa jinekolojik muayene yaptırmasında fayda vardır. Eğer biyolojik olarak gebeliği zorlaştırıcı bir sorun varsaerken teşhis ile uygun tedavi yapılır. Hekim tarafından çifte çocuk sahibi olunması için birlikteliğin verimli zamanları, sıklığı ve anne baba adaylarının sağlıklı üreme hücreleri sunabilmesi için gereken yaşam tarzı gibi konular hakkında bilgilendirme yapılır. Muayene ile gebeliğe herhangi bir engel bulunmadığını öğrenmek bile anne baba adaylarının stresini azaltacağı için bu sürecin kolaylaşması ve psikolojik olarak da yıpranmayı engelleyeceği için son derece faydalıdır.

Evlilik hazırlığında olan ve cinsellikle, ürogenital organlarla ilgili korkuları bulunan, bu konularla ilgili şüpheleri ve endişeleri olan kişilerin erken dönemde mutlaka jinekoloğa başvurmaları gerekir. Toplumumuzda sıkça cinsel hayata karşı negatif hipnoz edilme durumu gözlenir. Bu şekilde bir birlikteliğe başlamak birçok problemi beraberinde getirir Bu nedenle bir şüphesi olan kadınların "ileride geçer" ya da "herkes ne yaptıysa ben de onu yaparım" gibi düşüncelerle ilişkiyi en başında sıkıntılı hale getirmemek için bir jinekolog ile görüşmesi uygundur. Bu nedenle hiç ertelemeden uzmana endişelerinden bahsedip aklındaki soruları sorup, bunların cevaplarını almaya çalışmak böyle de daha güvenli bir şekilde evliliğe başlamak atılabilecek en doğru adımdır.

Menstrüasyon ya da regl olarak da bilinenadet kanaması düzensizliği de jinekoloğa başvurulması gereken durumlardan biridir. Normalden geç ya da erken gözlenen kanamalar, kanama miktarındaki aşırı değişkenlikler, kanamanın beraberinde ağrı hissedilmesi jinekolojik bir hastalığın habercisi olabilir.

Kadınlarda fizyolojik yani hastalık belirtisi anlamına gelmeyen vajinal akıntı meydana gelir. Vajinal akıntı renksiz, kokusuz; kaşıntı, kızarıklık ya da tahriş hissi oluşturmayan bir sivridir. Salgılanan bu sıvı vajinayı yaşlı hücrelerden ve eski dokusundan temizleyerek yeniler. Böylece üreme organları vajinanın sağlıklı durumunu korur. Vajinal akıntının kişiden kişiye değişiklik gösterebileceği unutulmamalıdır. Akıntının normal miktarından, renginden, ciltte oluşturduğu histen farklı gözlenmesi bir jinekoloğa başvurmayı gerektirir. Örneğin hastanın bir enfeksiyona maruz kalması durumundanormal olmayan vajina akıntısı gözlenir. Hastada bakteriyel ya da fungal denilen mantar maruziyeti varsa akıntının rengi, kokusu, yapısı ve miktarında beklenmeyen bir değişim yaşanır. Bu durumda hekim jinekolojik muayene ile birlikte detaylı bir fizik muayene yapar. Maruz kalınan enfeksiyonu tespit etmek için bazı ek testlere de başvuran hekim teşhisi koyduktan sonra uygun olan hap, jel veya krem gibi tedavi yöntemlerini uygulayabilir.

Jinekolojik Muayene Nasıl Yapılır?

Jinekolojik, diğer adıyla vajinal muayene halk arasında çatal olarak bilinen jinekolojik muayene masasında yapılır. Jinekolojik muayenenin temel amacı kadının vajinasını ve rahmini gözlemlemek ve rahim ağzı denilen rahmin giriş bölgesinden örnek almaktır. İşte jinekolojik muayene masası hastanın bunun için en uygun pozisyona getirilmesine, bununla birlikte muayenenin kolay ve doğru bir şekilde yapılmasına yardımcı olur. Vajinal muayene bazen elle yapılabilir. Çünkü vajina dokusunda ve rahim ağzında bazı doku farklılaşmaları elle hissedilebilir. Devamında ise eğer hastanın cinsel hayatı aktif ise yani hasta bakire değilse; halk arasında kaşık olarak bilinen speculum denilen alet ile hastanın vajinasına girilip hastaya herhangi bir rahatsızlık vermeyecek şekilde vajina genişletilerek vajina ve rahim ağzı rahatlıkla gözlenebilir. Spekulumun metal türleri ya da tek kullanımlık plastik türleri bulunur. Metal türlerin her kullanımdan sonra çeşitli kimyasallarla sterilitesi sağlanır.

Plastik spekulumun da kullanım amacı aynıdır. Ancak şeffaf olması sebebiyle vajinanın üst ve alt duvarının daha kolay gözlenmesine yardımcı olur. Ayrıca tek kullanımlık olması sterilite açısından daha kullanışlı ve faydalıdır. Spekulum vajinaya yerleştirilirken üzerine bol miktarda jel uygulanır ki tıpkı cinsel ilişki esnasında olduğu gibi bir kayganlık sağlansın ve hastaya acı hissettirilmesin. İşlem esnasında sadece spekulumun kanatları genişletirken hafif bir bası ve dolgunluk hissi oluşabilir ancak hiçbir şekilde ağrı ve acı hissedilmez vajinada gerekli açıklık sağlandıktan sonra smear testi adı verilen ve rahim ağzı kanserini 10-15 yıl öncesinden fark etmeyi sağlayan test için rahim ağzı denilen kısım, rahmin iç dokusu ve dış duvarı arasında geçiş bölgesi olduğu için hücre değişimi çok fazladır ve kansere çok yatkındır.

Özellikle HPV denilen virüs buraya yerleşirse çok çabuk bölünmeye başlar ve rahim ağzı kanserine yol açar. Vücutta en erken tanı konulabilen kanser türü rahim ağzı kanseridir. Çünkü hastalığın seyri önce basit hücre dönüşümleri daha sonra karmaşık hücre dönüşümleri ve ardından kanserleşme ile devam eder. Bu süreç yaklaşık olarak 10-15 yıl sürer. Eğer düzenli kontroller ile hastadan smear örneği alınmış ve kanserleşmeye giden hücreler tespit edilmişse, kansere nazaran çok daha kolay tedavi basamakları ile hastalık önlenebilir. Kontroller içim rahim ağzından örnek alınır. Bu işlem yapılırken tek kullanımlık smear çubuklarından yararlanılır. Çubuklar tamamen sterildir. Ucunda son derece yumuşak fırçamsı bir yapı mevcuttur.

Fırçanın amacı rahim ağzından sıvı örneği almaktır. Yani işlem hiçbir şekilde can yakıcı değildir. Spekulum ile genişletilen vajinadan rahim ağzı görülünce çubukla son derece basit bir şekilde sıvı örneği alınır ve çıkılır. Daha sonra elde edilen örnek özel bir sıvının içinde patoloji bölümüne incelemeye gönderilir. Eğer örnektekanser oluşturma ihtimali olan ya da kanserleşen hücreler varsa önceden tespit edilir. Sonrasında hastaya uygun tedavi verilir.

Diğer bir basamakta hastaya vajinal ultrason probu ile girişimde bulunulur. Ultrason cihazının üzerine jel uygulanıp kondom geçirilir. Böylelikle her hastada steril şekilde kullanılması sağlanır. Bu şekilde hastadan hastaya herhangi bir enfeksiyon taşıma riskinin önüne geçilir. Girişim vajinadan sağlanır. Prop rahim ağzına olabildiğince yakın bir yerden görüntü alır. Yumurtalıkta olabilecek kistler ya da rahimdeki bir miyom ultrason cihazı yardımıyla görüntülenir.

Bakirelerde Jinekolojik Muayene Nasıl Olmalıdır?

Sağlıklı olan ya da herhangi bir jinekolojik problemi bulunan genç kızların en büyük korkusu ilk kez bir jinekolojik muayene yaptırmaktır. Ancak cinsel aktif olmayan genç kızların da cinsel aktif olan kadınlar kadar jinekolojik muayeneye ihtiyacı olabilir. Örneğin; adet düzensizliği, adet ağrıları, vajinal akıntılar ve kaşıntılar genç kızların sık sık jinekoloğa başvurma sebeplerindendir. Bazen genel bir muayene için bazen de bir problemin saptanması için jinekoloğa gitmek gerektiğinde, genç kızlara muayenekarından ultrason ile yapılır. Yani bakirelerde jinekolojik muayene alttan- vajinadan yapılmaz. Karından ultrasonografisi ile vajinanın ve rahimin jinekolojik muayenesi yapılması mümkündür.

Anatomik olarak rahmin önünde karına daha yakın bölgede mesane yani idrar torbası bulunur. Ultrasonda görüntünün daha doğru alınabilmesi için mesanenin genişletilmesi yani hastanın idrara sıkışması lazımdır. Bunun için daha önce cinsel birlikteliği olmamış genç hastaların muayeneye gelmeden önce idrara çıkmamış olmaları önerilir. Özel bir sebep var ise dış genital organların muayenesi de yapılabilir. Bizim ülkemizde de olduğu gibi kızlık zarının zarar görmemesinin çok önemsendiği coğrafyalarda muayene yapılırken herhangi bir alet kullanılmamakta ve kızlık zarı muayeneden etkilenmemektedir. Çoğu zaman dış genital organ sadece gözle incelenmekte ve eğer gerekli görülürse elle muayene edilmektedir. Bundan dolayı herhangi bir ağrıya sebep olunmaz ve kızlık zarıyla alakası olabilecek bir müdahalede bulunulmaz. Ancakvajinal akıntı ve kaşıntı gibi şikayetler için zaman zaman vajinadan kültür alınması gerekebilir. Bu durumda dudaklar bir miktar aralanarak kızlık zarına herhangi bir zarar verilmeden vajinal kültür alınıp sonucuna göre uygun tedavi planlaması yapılır.

Vajinal Muayene Sırasında Ağrı Acı Hissedilir mi?

Cinsel hayatı aktif olan hatta çocuk sahibi olan kadınlarda bile, vajinal muayene esnasında acı hissetme korkusunu sıkça gözlemlenir. Ancak bu korkunun gereksiz olduğunu anlamak için; vajinanın doğal yapısını, muayene esnasında kullanılan aletlerin boyutlarını ve materyallerini bilmek yeterlidir. Kadınların kaşık olarak da isimlendirdiği ve jinekolojik muayenede sıklıkla kullanılan spekulum adını verilen alet, penisten çok daha incedir. Ayrıca vajinal ultrason cihazı ya da spekulum gibi aletler üzerine, vajinaya girilmeden önce bol miktarda jel uygulanır. Böylece aletin kayganlaşarak vücuda kolaylıkla girmesi sağlanır. Yalnızca spekulumun, vajinada yeterli açıklığı sağlaması için bir miktar açılması, bir miktar baskı hissi yaratacaktır ve bu da acıya sebep olacak şiddette bir bası değildir. Kullanılan bir diğer alet de smear testinde kullanılan smear çubuğudur. Çubuğun ucundaki fırçamsı yapı, son derece yumuşaktır ve tahriş edici herhangi bir materyal içermez.

Vajinismus Hastaları Jinekolojik Muayene Olabilir mi?

Vajinismus cinsel ilişki ya da vajinal muayene gibi vajinaya girişi gerektiren durumlarda vajinadaki kasların uzun süre ve istemsiz bir şekilde kasılmasıdır. Çoğu zaman psikolojik kökenli olan vajinismusta vajinaya girişte ağrı hissedilmesi ile ilgili bir korku vardır. Dolayısıyla vajinismus hastalığı olan kadınlarda vajinal muayene hastanın hassasiyetini ve korkularını göz önüne alarak daha farklı yapılmaktadır. Sadece gözle bakılarak vajinismusun ne derece ileri olduğu ya da kızlık zarındaki herhangi bir anomali rahatlıkla incelenebilmektedir. Öncelikle bu hastalarda spekulum, vajinal ultrason gibi herhangi bir jinekolojik alet kullanılmamaktadır. Hastanınağrı ve acı hissetmemesi, psikolojik açıdan da yıpranmaması için son derece hassas müdahale edilmektedir. Bu şekilde hastayı irrite etmeden olabildiğince kısa süreli ve sakin bir muayene gerçekleştirilir.

Tüm bu bilgiler doğrultusunda yaşlara göre jinekolojik muayenenin kapsamı değişebilmekte, adölesan yaş grubundan menopozal döneme kadar kimlere nasıl bir muayene sunulması gerektiği farklılıklar göstermektedir.

İşte yaş gruplarına göre jinekolojik muayenenin nasıl olması gerektiği;

Adölesan Yaş Grubunda Jinekolojik Muayene Nasıl Olur?

21 yaşından genç kadınlar jinekolojik muayeneye başvurduklarında öncelikli olarak adet döngüleri açısından incelenirler. Adetin ilk başlangıç yaşı, kanama döngüsünün düzeni, her iki adet arası süre, kanama miktarı ve süresi mutlaka sorgulanacaktır. Hastalardan son adet dönmelerini belirtmeleri istenecektir. Henüz yeni adet görmeye başlayan genç kızlar bu döngünün normal değerleri hakkında bilgilendirilirken özellikle son adet tarihini kayıt etmelerini alışkanlık haline getirmeleri konusunda bilinçlendirilirler. Bu yaşlar cinsel hayatın da başladığı ya da başlayacağı yaşlar olduğundan gerek cinsellik öncesi danışmanlık, gerekse yaşanan cinsel deneyimle ilgili sorunların tespiti ve yanlış bilgilendirmelerin düzeltilmesi ileriki hayatında doğabilecek sorunları önleyecektir.

Cinsel hayatla birlikte aile planlaması yöntemleri hakkında ilk bilgiler de bu muayenede verilir. Bu yaş hastalar genellikle aile bireyleri ile doktora başvurduğundan mutlaka doktor ve hastanın baş başa kaldığı bir ortam yaratılıp sormaya veya söylemeye tedirgin olduğu şeyleri bu anda söyleyebilmesi sağlanmalıdır. Genç yaş grubu hastalar HPV aşılanması için de en uygun yaş grubudur. Hastalar ve aileleri aşılamanın önemi ve aşılama planı ile ilgili bilgilendirilmelidir. Muayenede dış genital organların, sekonder seks karakterlerinin gelişimi incelendiği gibi pelvik (karından) veya transvajinal ultrasonla da iç genital organlar ve bu organlarda ki varsa anatomik sorunlar tespit edilir. Karından ultrason genellikle bakire hastalarda tercih edilir ve bu hastalara muayeneye gelirken rahat bir ultrason görüntülemesi yapılabilmesi için idrara sıkışık gelmeleri özellikle tavsiye edilir. 

Doğurganlık Döneminde Jinekolojik Muayene Nasıl Olmalı? (21-40 Yaş Arası)

Bu yaş grubu jinekolojik muayenede pap smear alınımının başladığı bir dönem olmakla birlikte hastaların bilgilendirildiği bir konu da gebelik, gebeliğin oluşumu, gebe kalmayı önleyebilecek faktörler olmaktadır. Yakın bir zamanda gebelik planı olmayan hasta ile doğum kontrol yöntemleri seçenekleri konuşulur ve birini seçmesi sağlanır. Öte taraftan bu hastaya fertilitesi hakkında bilgi verilir. Gelecekteki gebelik planlarını önleyecek sorunlar varsa aydınlatılır ve mümkünse sorunların giderilmesi için yol gösterilir. Gebelik planı varsa öncesinde yapılması gereken tetkikler planlanır ve gerekli vitamin takviyeleri (folik asit) başlanır. Eğer bir süredir gebelik planlıyor ama başarılı olamıyorsa infertiliteye yönelik incelemeler yapılır.

Polikistik over hastalığı, endometetriozis gibi doğurganlığı olumsuz etkileyecek sorunları olan hastalara durumları hakkında detaylı bilgi verilir, gelecekteki karşılaşabilecekleri sorunlar aydınlatılır. Bu yaşta özellikle henüz çocuk sahibi olmamış, ileri gelecekte ise bu şansını korumak isteyen kadınlara "YUMURTA DONDURMA" bilgilendirmesi yapılır.

Perimenopoz, Menopoz ve Ötesinde Jinekolojik Muayene Nasıl Olur?

40-50 yaş arası bir çok kadın için menopoza geçiş dönemidir. Henüz menopoza girmemiş bile olsalar vücutlarında bir takım değişikliklerin hissedilmeye başlandığı bu dönemde adet döngüsündeki farklılaşmalar, hormonal değişikliklerin psikolojik etkileri ve cinsellikle ilgili yönlendirme ve bilgilendirmelere ihtiyaç vardır. Gündeme getirmekten çekindikleri libido azalması, vajinal kuruluk bu dönemin aydınlatılması gerken sık karşılaşılan sorunlarıdır.

Yumurtalık kistleri, rahim miyomları, rahim içi polipler, rahim içi kalınlık artışları bu yaş grubunun sık görülen patolojik bulguları olup pelvik kas zayıflığına paralel rahim ve idrar torbası sarkmaları, idrar kaçırmalar bu yaşlarda belirti vermeye başlar.

Sadece genital organların sorunları ve muayenesi değil meme muayenesi ve mamaografi taramalarının da başladığı yaş olduğu için jinekolojik muayene bu yaş grubunda mutlaka meme muayenesi ile tamamlanmalı, hastalara kendi kendine muayene hakkında da eğitim verilmesi faydalı olmaktadır.

Menopoza girmiş kadınlarda kemik erimesinin hızlanabileceği göz önünde bulundurularak kemik yoğunluğunun ölçülmesi de ileri yaşta kemik kaybına bağlı ağrı ve deformitelerin oluşmasına izin vermeden erimenin durdurulmasını sağlayacaktır.

Tüm yaş gruplarında jinekoloğun muayene odası bir kadının her türlü özel sorununun paylaşıldığı, gizliliğin önem taşıdığı kadar yargılamaların da olmadığı güvenli bir alandır. En gizli bilgilerinizi paylaşabileceğiniz ve buna paralel olarak verilen bilgilendirmelerle içinizde büyüttüğünüz sorunları paylaşmanın rahatlığıyla beraber önerilen çözüm yolları ile sıkıntılarınızdan kurtulmanızı sağlayabilecek kapının aralandığı bir yerdir jinekolog ofisi. Jinekolojik muayenede her türlü tedirginlik bir yana bırakılarak sorunların ve soruların özgürce paylaşıldığı bir ortam hem hastayı tatmin edecek; hem de doktorun başarısını artıracaktır.

Jinekolojik Muayene Hangi Yaşta ve Nasıl Olmalı?

Blog Yazıları

Menopoz Sonrası Kemik Erimesi

Miyom Ameliyatı Sonrası Dikkat Etmeniz Gerekenler

Gebelikte Beslenme

Gebelikte Cinsellik

Sezaryen Sonrası Dikkat Etmeniz Gerekenler

Doğum Paketi Nedir? Neleri Kapsar?

Ankara Jinekolog Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kadın Doğum Uzmanı Kimdir, Neler Yapar?

Kapalı Rahim Ameliyatı

Miyom Tedavisi Ankara

Kızlık Zarı Dikimi (Himenoplasti) Ankara Fiyatları

Genital Siğil Tanı ve Tedavisi

Vajina Daraltma Ameliyatı

Labioplasti Ameliyatı

Vakumlu Kürtaj Nedir? Nasıl Uygulanır?

Normal Doğumun Faydaları ve Tercih Edilmesinin Sebepleri Nelerdir?

Zihindeki Kaygılarla Cinsellik: Vajinismus

Cinsel İlişki Sonrası Kanama Neden Olur?

Gebelik Takibi Ankara

Kürtaj Riskleri Nelerdir?

Gebeler ve Emziren Anneler için Coronovirüs (Covid-19) Bilgileri

Is Natural Delivery For Me?

Doğum Kontrol Hapları Hakkında Merak Ettikleriniz

Kürtaj Yasal mı?

Doğumda Ten Tene Temas Nedir?

Menopoz Sonrası Kanamalara Dikkat

İdrar Kaçırmayı Önlemek İçin 7 Basit Öneri

Tekrarlayan Can Sıkıcı Mantar Vajinitleri

Hamilelikte Bel, Sırt ve Kalça Ağrıları

Jinekolojik Muayene Hangi Yaşta ve Nasıl Olmalı?

Plastik Kullanımı Erkek Kısırlığına Yol Açıyor

Genital Bölge Temizliği Nasıl Yapılmalıdır?

Dış Gebelik ile İlgili Merak Ettikleriniz

Spiral Benim İçin Uygun Bir Yöntem mi?

Genital Estetik, Kime ve Neden?

HPV Aşısını Yaptırmanız için 6 Neden

Genital Siğiller Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Kızlık Zarı Dikimi

Sperm Kalitesini Beslenme ile Düzeltin

Ankara Kürtaj Fiyatları 2023 ve Kürtaj Yasası

Kadınlarda Kısırlığı Önleyici Beslenme Mümkün mü?

İdrar Kaçırma Ameliyatı, Tot Nedir?

Hamilelikte Kaşıntı Normal midir?

Doğal Doğuma Karar Vermeden Önce Bilinmesi Gerekenler

Gebelik ve Spor

Doğal Doğum Nedir?

Düşükler Hakkında Ne Billiyorsunuz?

Normal Doğumda Sancı Kontrolü

Gebelik ve Doğum

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir