Mantarlar, sağlıklı ve dengeli bağırsak florasının bir parçasıdır. Ancak bu mantarlar çoğalıp denge bozulduğunda birçok şikayete neden olur.
Uzmanlar bağırsak mantarının farklı klinik tablolara yol açtığını belirtiyorlar.
KANDİDA - CANDİDA MANTARI
Candida Mantarını tanımlamak gerekirse, sağlıklı bağırsak sisteminin bir parçasıdır. Bağırsakta bulunan yararlı ve zararlı mikroorganizmalar denge halinde yaşar. Bu denge bozulduğunda faydalı mikroorganizmalar zamanla azalır ve Candida Mantarı gereğinden fazla çoğalarak tehlikeli olmaya başlar. Faydalı bakterilerin azalması hastalıkların oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Bunun yanı sıra, Candida Mantarının çoğalmasıyla beraber bağırsaklarda geçirgenlik de artmaktadır. Bunun sonucunda bağırsaktan dışarı atılması gereken, vücut için zararlı olan maddeler kolayca vücuda geçerek çeşitli hastalıklara sebep olmaktadır. Candida Mantarının miktarının arttığı hastalarda ilk olarak dirençli yorgunluk ve sindirim şikayetleri ortaya çıkar.
BAĞIRSAKTA CANDİDA MANTAR ENFEKSİYONU NASIL OLUŞUR?
Sindirimin olabildiğince sorunsuz ilerleyebilmesi için vücut yalnızca mide ve bağırsakların aktivitesine güvenmez. Aynı zamanda kalın bağırsakta gıda bileşenlerini parçalamaya yardımcı olan çok sayıda mikroorganizma bulunur. Bakteriler, bu mikroorganizmaların en büyük kısmını oluştururlar ve mukoza zarının büyük kısımlarına yayılırlar. Vücut için artık kullanılamayacak olan maddeleri (örneğin lif) metabolize ederler. Ek olarak, mantarlar ve tek hücreli organizmalar da bağırsak florasının bir parçasıdır. Sayıları çok yüksek olmasa da azımsanmayacak düzeydedir.
Bağırsak sistemindeki bu düzensizlikler geniş kapsamlı etkilere neden olabilir. Daha az yararlı bakteri varsa (belirli ilaçların alımı nedeniyle) mantarlar aniden bağırsakta yayılmak için alanı ele geçirirler. Bu durum bağırsak mantarı olarak adlandırılır.
MAYA MANTARI “CANDİDA ALBİCANS” GENELLİKLE "SUÇLUDUR":
Birçok insanın mukoz membranlarında Candida Albicans fark edilmeden meydana gelir, ancak olumsuz etkiler yalnızca kontrolsüz bir şekilde yayıldığında ortaya çıkar. Bu mantar çok çeşitli semptomlara neden olabilir. Neden olduğu semptomlardan birine örnek vermek gerekirse; Candida mantarının şekerli yiyecekleri metabolize eder ve büyük miktarlarda gaz üretmesi nedeniyle şişkinlik oluşur.
CANDİDA MANTARININ BELİRTİLERİ
Bağırsağında Candida mantar enfeksiyonu geçiren kişide yiyeceğin parçalanması ve sindirilmesi artık her zamanki gibi ilerleyemez.
CANDİDA MANTARININ BAŞLICA SEMPTOMLARI ŞUNLARDIR:
Ayrıca bazı hastalarda cilt ve eklemler üzerindeki etkilerinin yanı sıra depresif ruh hali veya depresyon insidansını artırdığı da belirtmektedir. Araştırmacılar, bağırsak Candida mantarı ile mevcut semptomlar arasında gerçekten bir bağlantı olup olmadığını henüz netleştirememiş olsada klinik gözlemlerimiz bu yöndedir.
Candida Mantarının kontrolsüzce çoğalması iştahı ve özellikle de şekerli besinlere olan isteği arttırmaktadır!
KANDİDA - CANDİDA MAYA MANTARININ NEDENLERİ?
Candida mantarının birçok nedeni vardır. Ancak sonuç her zaman zayıflamış bir bağışıklık sistemine dayanır.
Aşağıdaki faktörler bazen tek tek, genellikle de beraber Candida mantarından sorumlu olabilirler:
Bağırsak Candida mantarlarına maruz kalmak başka sorunlara da neden olur. Mantar enfeksiyonu kolayca gıda intoleransına yol açabilir. Diğer bulaşıcı ajanların da bağışıklık sistemini yenmesi daha kolay olur.
BAĞIRSAK MANTARI: NEDENLERİ VE TEŞHİSİ
Candida Albicans mantarı bağırsaklara nasıl yayılır?
Yararlı bakteri sayısındaki azalma (aksi takdirde bağırsak mantarı için yer olmayacaktır) Candida mantarının yayılması için en uygun koşuldur.
AŞAĞIDAKİ FAKTÖRLERDE CANDİDA MANTARININ YAYILMASINI ETKİLER:
BAĞIRSAK MANTARININ TEŞHİSİ O KADAR KOLAY DEĞİLDİR:
Semptomlar, sindirim sistemindeki birçok başka hastalıkla eşleşir. Bu nedenle güvenilir bir tanı koymak için doktorun dışkı muayenesi yapması gerekir. Dışkıdan mikroskop altında bakıldığında bağırsak mantarını ortaya çıkaran bir kültür oluşturulabilir.
BAĞIRSAK MANTARININ ÇOĞALMASINA YOL AÇAN FAKTÖRLER:
DÜZENLİ BESLENME
Beslenmenin tedaviye dahil edilmesi esastır. Mantara karşı ilaç almanın ve aynı zamanda yanlış bir diyetle bağırsak mantarının kapısını tekrar açmanın bir anlamı yoktur.
Birinci ve en önemlisi, basit karbonhidratlardan fakir bir diyettir. Basit karbonhidrattan uzak durmak demek; şekersiz, fruktozsuz, tatlı meyvesiz, beyaz unsuz, beyaz pirinçsiz bir diyet yapmak demektir.
Alkollü içeceklerden ve hazır gıdalardan, koruyucu ve diğer uygun olmayan maddelerden kaçınılmalıdır. Lif bakımından zengin bir diyet gereklidir.
Doktor ve beslenme uzmanına danışarak dengeli ve dönüşümlü beslenme planlanmalıdır.
BAĞIRSAK MANTARI ŞEKERDEN VE ALKOLDEN BESLENİR!
Şeker dışında uzak durmanız gerekenler:
Bağırsak mantarıyla mücadelede en güçlü silah doğru beslenmektir. Bunun için probiyotik besinleri ve bağırsak floranızı iyileştirecek besinleri tercih etmelisiniz. Vitamin ve mineral eksikliklerini önlemek için kaliteli besinler seçin. Kaliteli besin demek; organik ve işlenmemiş besin demektir.
Bağırsak mantarı tedavi edilebilir. Bu yüzden bağırsak mantarını besleyen besinler beslenme programından çıkartılmalı ve bağırsakları iyileştirecek beslenme programına uyum sağlanmalıdır. Bağırsak mantarının şeker ve alkolden beslendiği unutulmamalıdır. Şeker demek sadece çaya katılan şeker anlamına gelmez; bal, pekmez, reçel ve kuru meyvelerde bulunan şeker de buna dahildir.
DR. NAZLIKUL, CANDİDA TEDAVİSİNİ 6 FARKLI ŞEKİLDE SINIFLANDIRMAKTADIR;
1) Bitkisel ve Kimyasal İlaç Kombinasyonu
2) Sağlıklı ve Dengeli Beslenme
3) Nöralterapi
4) Su ve Fiziksel Aktivite
5) Kolon Hidroterapi
6) Rektal Ozon
Her şeyden önce bağırsak Candida mantarının yok edilmesi zaman alır. Yaklaşık 3 ay ile 1 yıl arasında değişebilmektedir. Özellikle ağır metal zemininde gelişen maya mantarının yok edilmesi çok daha uzun bir zamanı alabilmektedir.
Faydalandığım Kaynaklar :
• Nazlikul, H: Nöralterapi Ders Kitabı
• Nazlikul, H: Nöralterapi Başka Bir Tedavi Mümkün
• H. Barop’un (Çevirmen H. Nazlikul) Nöralterapi Atlası
• L. Fischer’in ( Çevirmen H. Nazlikul ve Y. Tamam) Nöralterapi Kitabı
• James W. NcNabb ( Çevirmen H. Nazlikul ve Y. Tamam) Eklem ve Yumuşak Doku Enjeksiyonları
• Weinschenk, S: Neuraltherapie
• Fıscher, L et: Lehrbusch Integrative Schmeztherapie
Candida cinsine ait 200 tür olmasına karşın, mantar enfeksiyonlarının yüzde 75'inden sorumlu olan Candida albicans eşeyli çoğalan, diploit, maya tipinde bir mantar türüdür. Ağızdan başlayan sindirim sisteminde yaşayan çok sayıdaki mikroorganizmadan biridir. Sağlıklı yetişkinlerin yüzde 40'ının ağız florasında, sağlıklı kadınların yüzde 20-25'inin vajen florasında Candida albicans’ın varlığı bilinmektedir. Flora üyesi olmakla beraber, oral ve vajinal fırsatçı enfeksiyonların da temel etkenidir.
Sağlıklı bir organizmada bulunan tüm canlı organizmaların yarattığı dengeli ortama flora denildiğini biliyoruz. İnsan sağlığı için en önemli flora barsak florasıdır. Ortomoleküler biyolog Jeffrey Bland bağırsaklarda dört yüzden fazla bakterinin yaşadığını belirtmektedir. Bu bakterilerin toplam ağırlığı 1-1,5 kg ile yaklaşık karaciğer ağırlığına eşittir. Dengeli bir barsak florasında bifidus ve acidophilus bakterileri yan yana ve hassas bir denge içinde bulunur. Barsak florasının önemli bir diğer mikroorganizması ise güçlü bir patojen bakteri olan Echericia coli’dir. E.coli patojenitesi nedeni ile sayıca en az bulunması istenen ama flora dengesi için de olmazsa olmaz bakterisidir.
Vücudun bağışıklık sistemi ve patojen olmayan barsak flora bakterileri, normal şartlarda Candida'yı kontrol altında tutarlar ve sindirim sistemindeki varlığı ile candida da diğer patojen bakterilerin çoğalmasını engeller. Barsak florasının bu güçlü ve hassas dengesi herhangi bir nedenle bozulursa fırsatçı maya mantarı olan Candida albicans sayıca artmaya başlar ve candidiyozis denilen tablo ortaya çıkar.
Barsak florası normal doğum yolu ile bebeğin anne vajen florasını alması ile oluşmaya başlar. Araştırmacılar yeni doğan bir bebeğin bakterilerinin yüzde 80-90’ının bifidus bakterileri olduğunu ve bebeklikten yetişkinliğe doğru yaşam yolculuğu sırasında dost bakterilerin sayısının azaldığını göstermişlerdir. İşte doğumla başlayan ve zamanla olgunlaşan floranın dengesi tüm yaşamsal faktörlerden etkilenir. Beslenme, su, ilaçlar, stres, ameliyatlar, bağışıklık sistemi.
Candidiyozis tablosunda, normalde tek hücreli olan Candida albicans kontrolden çıkarak çok hücreli, ipliksi ve istilacı şekle dönüşür. Candida albicans’ın ipliksi biçimi hem psödohif hem de gerçek hiflerden oluşabilir. İpliksi şekle dönüşmesinin yanısıra, konak dokulara bağlanmayı sağlayan adhesinleri, dokuları hem imha etmeyi hem de onlara daha iyi yapışmayı sağlayan proteazları ve vücudun bağışıklık sisteminin tepkisini azaltan çok sayıda faktörü de üretir. Candida’nın bağırsak duvarına tutunmasıyla oluşan immunolojik hasar bağırsak mukozasının permeabilitesini bozar.Bu durumda çok önemli bağırsak bariyerin bozulması yiyecek duyarlılığı ve allerjilerinin oluşmasına yol açar. Birçok toksinin vücuda girmesine ve kronik hastalıkların oluşmasına zemin hazırlayan da bağırsak geçirgenliğinin bozulması durumudur.
Candidiyozis Nedenleri?
1- Bozulan bağırsak florası (Disbiyozis)
2- İlaç özellikle antibiyotik kullanımı; Antibiyotik kullanımı ile bağırsak florasında patojen olan bakterilerle birlikte patojen olmayan flora bakterileri de öldüğü için flora dengesinin bozulması ve candida sayısının artmasına sebep olur. Steroidler, ağrı kesiciler, hormonlar, sitotoksik ilaçlar ve kemoterapötikler de barsak florasının bozulmasının ve candidiyozisin en sık nedenlerinin başında gelir
3- Bağışıklık sisteminin zayıflaması; Nörolojik hastalıklar, immunoljik hastalıklar, sağlıksız ve dengesiz beslenmek özellikle de rafine karbonhidrat ağırlıklı beslenmek
4- Sindirim salgılarının primer veya sekonder azlığı, özellikle pankreas disfonksiyonu ile gelişen enzim üretimindeki dengesizliklikler
5- Karaciğer fonksiyon bozukluğu
6- Aşırı stres ve gerginlik
7- Sağlıksız beslenme; Özellikle hazır besinler, katkı maddeleri, dengesiz beslenme, tek yönlü beslenme, karbonhidrat ağırlıklı beslenme
8- Yeterince su içmemek
9- Ağız ve diş sağlığının bozuk olması, ağız sağlığı için gerekli olan hijyen önlemlerinin alınmaması
10- Kalitesiz uyku, uyku bozukluğu
11- Hormonal disfonksiyon
Candidiyozis Semptompları
Bağırsak candidiyozisi, genellikle uzun zaman içerisinde oluşan, başlangıçta kişinin dikkatini çekebilecek bulguları olmadığından olsa da kişinin “normal” gözüyle bakabildiği bir tablo olduğundan tanısı zaman almaktadır. Bağırsaklar vücudun ikinci beyni olduğu için, bağışıklık ve hormon sisteminin önemli bir parçası olduğundan candidiyozis semptomları tüm sistemleri ilgilendirmektedir.
Candidiyozis varlığında birlikte olması beklenen bulgular ise şöyledir; Disbiyozis, enzim eksikliği, asidoz, besin duyarlılığı...
İşte bu denge ve döngü göz önünde bulundurularak candidiyozisi olan hastalarda aramamız gereken semptomlar;
Candidiyozis’in Tanısı
Tamamlayıcı tıp bakış açısında her hastanın değerlendirmesinde olduğu gibi candidiyozis tanısı için de anamnez çok önemlidir. Kesin bir labaratuar tanısı yoktur, ancak herkesin evde kendisinin yapabileceği basit tükrük testi bu konuda bize çok yardımcı olur.
Candidiyozis’in Tedavisi
Maya mantarını tedavi ederken çok yönlü bir yaklaşım gerekmektedir. Candida albicans’ı sadece bir ilaçla öldürmek pek mümkün değildir. Kimyasal antimikotiklerin tek başlarına kullanımları sonrası tekrarların sık görülmesi bugün tamamlayıcı tıp yaklaşımıyla yapılan bütüncül tedavi protokollerini oluşturmuştur. Bu bakış açısıyla mayanın ölmesine neden olacak vücut koşullarının ve sağlıklı bakterilerin yenilenmesi için regüle bir ortamın sağlanması hedeflenmektedir.
Candidiyozis tedavisini aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:
1- Bitkisel ve kimyasal ilaç kombinasyonu (kimyasal destek ancak ciddi risk grubunda olan hastalarda uygulanır. Tedavi uzun bir süreci kapsar)
2- Sağlıklı ve dengeli beslenme (Özellikle rafine karbonhidrat ve her türlü tatlıdan uzak durmak tedavinin olmazsa olmazlarındandır. Candidanın tek besin kaynağının glikoz olduğu düşünüldüğünde bunun önemi çok açıktır). Ayrıca beslenmede özellikle probiyotik bakterilerce zengin ev yoğurdu, ev turşusu, evde yapılan kefir, şalgam ve doğal sirke (ev sirkesi gibi) bulunması çok önemlidir. Bunun yanında prebiyotik (probiyotikleri besleyen maddeler) muhteviyatı zengin gıdaların tüketilmesi çok önemlidir.
4- Su ve fiziksel aktivite
6- Kolonoskopi sonucu yaygın enflamasyon bulguları olan ve hastanın öyküsü alındığında İBS düşündüren durumlarda rektal ozon terapinin seyrini olumlu yönde değiştirmektedir.
7- Tıbbi bitkiler candidiyozisi tedavi etmede en önemli unsurlardır. Özellikle antifungal özelliği çok belirgin olan Aynı safa gibi bitkiler bize burada çok yardımcı olurlar.
15/04/2015
TİNEA PEDİS ( AYAK MANTARI)
ETKEN:
Genellikle yetişkin erkeklerde görülen ayaktaki mantar enfeksiyonudur. Çocuklarda da görülebilir. Toplumda en yaygın görülen yüzeyel mantar enfeksiyonudur.
KLİNİK:
İntertrijinöz tip: Parmak aralarında(en sık 4. ve 5. parmak aralığı) maserasyon, deskuamasyon, fissür ve ödem görülür. Lezyonlar kötü kokulu olabilir ve genelliklelezyonlar kaşıntılıdır.
Vezikülobüllöz tip: Plantar bölge, parmak laterallerinde yerleşim gösteren vezikül ve büllerle karakterizedir. Korneum tabakasının kalınlığı nedeniyle veziküller papül gibi görünebilir.
Kuru skuamlı keratotik tip: Ayak tabanı ve yan tarafında hafif eritem, hiperkeratoz ve skuamlar vardır. Genellikle asemptomatiktir.Bu tipte ellere bulaş daha kolaydır.
** Kısaca ayakta (topukta, parmakta ve tırnaklarda) görülen her türlü cilt değişikliklerinde, kaşıntı ve kötü kokuda önce mantar düşünülmelidir.
TANI:
%20’lik KOH incelemede direkt mikroskobide mantar elemanlarının görülmesi ve klinik muayene ile konur.
TEDAVİ:
Ayak bakımı + ayak banyoları + topikal antifungal merhem/sprey/ losyonlar ± oral antifungal
** Dirençli şiddetli ve yaygın vakalarda oral antifungal tedaviye eklenir.
** Klinik düzelmesinden sonra da 2 hafta topikal tedavi devam edilir.
** Çocuklarda öncelikle tekli topikal antifungaller günde bir kez tercih edilebilir.
** Enfekte ise antibiyotik, id reaksiyonu varsa antihistaminik eklenebilir.
Krem antifungal:
İzokonazol + steroid: TRAVAZOL® KREM.
Sertokonazol: ZALAİN KREM®
İzokonazol nitrat: TRAVOGEN®
Doz: Günde 1-2 kez , 2-3 hafta sabah akşam, cilde hafif yedirilerek ince tabaka şeklinde kullanılır. Gazlı beze sürülerek bez parmak aralarına da bırakılabilir.
Ayak banyosu:
Potasyum permanganat: PERMASOL® 250 mg 20 tablet. Doz: Günde 1 kez, 1 hafta kullanılır. (12 su bardağı ılık suya 1 tablet atılıp günde 2 kez 15 dakika ayak banyosu yapılır)
Antifungal sprey:
Terbinafin: TEKFİN® SPREY. Doz: 2x1, 4 hafta, ayak temizlenip kurulandıktan sonra)
İzokonazol: TRAVOGEN SPREY
Sistemik(oral) antifungal:
Terbinafin: TEKFİN® 250 mg 14-28 tablet. Doz: tok karna erişkin: 1x1 tablet, çocuk: 5mg/kg/gün,hastalığın şiddetine göre 2-4 hafta verilebilir.
ÖRNEK REÇETE
TANI: Orta şiddetli tinea pedis (yetişkin)
RP1: TRAVOGEN® KREM. DIIB İKİ
S:2x1 (4 hafta sabah akşam)
PERMASOL® 250 MG 20 TABLET DIB BİR
S: Bir hafta haricen günde 1 defa ayak banyosu
TEKFİN® SPREY DIB BİR
S:2x1 (4 hafta boyunca ayak temizlenip kurulandıktan sonra kullanılır.)
TEKFİN ®250 MG 14 TB DIB BİR
S:1x1 (2 hafta) tok karna
** Tedaviye yanıt yoksa egzema düşünülebilir.
ÖNERİLER: Ayak temiz, serin ve kuru tutulmalıdır. Pamuklu, yün veya bunlar gibi emici maddelerden yapılmış çoraplar giyilmelidir. Kişisel temiz ayakkabı ve terlik tercih edilmelidir. Ortak eşya (terlik, havlu) kullanımından kaçınılmalıdır.Kandida Mantarı aşırı çoğalması aşağıdaki sağlık sorunlarının belirtilerinden bazılarıdır…
Eğer öyleyse, bunlar Kandida olabileceğinizin bazı belirtileridir. Bu makalede diğer Kandida belirtileri ile birlikte Kandida’ya neyin sebep olduğunu ve Kandida’yı doğal yollarla tedavi etmek için yapılması gereken diyeti öğreneceksiniz.
KANDİDA NEDİR?
Kandida Albikans ağızda, bağırsak yolunda ve vajinada görülen en yaygın mantar enfeksiyondur. Aynı zamanda deriyi ve mukoza zarını da etkileyebilir. Eğer bağışıklık sisteminiz düzgün şekilde çalışıyorsa, bu tarz mantar enfeksiyonu çok nadiren zararlıdır.
Kandida, vücutta bulunması gereken uygun seviyelerdeyken sindirime ve besin emilimine yardımcı olan bir çeşit mantardır (fungus). Vücutta aşırı ürediğinde tipik kandida belirtileri ortaya çıkar.Sindirim sisteminde, kontrol edilmeden aşırı üremesine izin verilirse, bağırsak astarının duvarlarını parçalayıp kan dolaşımına nüfuz eder. Bu durum, yan ürün toksinleri ve diğer zaralı toksinleri serbest bırakıp, sızdıran bağırsak sendromuna (Leaky gut sendrome) neden olabilir.
Vücudunuzun doğal pH dengesi bozulduğu zaman, kandida kontrol dışı olarak büyüyüp vücudunuzla ilgili bir problem yaratabilir. İyi huylu bakteri ve düzgün çalışan bir bağışıklık sistemi bu inatçı enfeksiyonla mücadele ederken esastır.
Kandida Aşırı Büyüme Sendromu (COS) , kandida vücudunuzda kontrol dışı büyüdüğünde
kullanılan bir terimdir. Hata yapmayın: bu kronik bir sağlık durumudur. Daha önce hiç ciddi
mantar enfeksiyonu kapmamış olan bireyler çeşitli yiyeceklere karşı yeni bir hassasiyet, alerji
veya tahammülsüzlük geliştirdiklerini düşünebilirler. Bu yiyecekler genelde yumurta, mısır ve
gluten içerir.
KANDİDA ENFEKSİYONUNA NELER NEDEN OLUR?
Yüksek miktarda şeker diyeti, arıtılmış karbonhidratlar ve alkolün mayanın büyümesine
yardımcı olduğu Kandida’nın oluşmasında birçok sebep vardır. Buna ek olarak, aşağıda olası
diğer altı sebebi açıkladım.
1- Geniş Spektrumlu Antibiyotikler
Bazen antibiyotikler, vücudunuzdaki karşı koyan bakterileri öldürmek için inatçı
enfeksiyonlarla mücadele eder. Antibiyotikler ve antibiyotiklerin gereğinden fazla
kullanılmasındaki problem ( sık sık antibiyotik direnç yaratır) sadece kötü bakterileri
öldürmesi değil aynı zamanda iyilerini de öldürmesidir.
İyi bakteriler vücudumuzdaki sindirimi ve kandida’yı kontrol altında tutmaktan sorumludur.
Uzun bir süreçten sonra (ya da birden fazla süreç ve kısa bir dönemde), antibiyotikler
vücudunuzu tam anlamıyla kandida için bir üreme alanına dönüştürebilir.
2- Doğum Kontrol Hapları
Antibiyotiklerin aksine, doğum kontrol hapları mantar enfeksiyonuna ve kandida’nın aşırı
büyüme sendromuna direkt olarak yol açmaz. Bununla birlikte, bir kadın yüksek miktarda
rafine şeker ve antibiyotik tüketirse, doğum kontrol hapları vücudunu kandida
enfeksiyonuna yol açacak şekilde olumsuz yönde etkiler.
Bazı kadınlar, doğum kontrol haplarının mantar enfeksiyonunu harekete geçirdiğini düşünür.
Ve bir süre sonra ilk enfeksiyon geçtiğinde bir kere tekrar doğum kontrol hapı almaya
başlarlar ve kandida iyice köklenmeye başlar.
3- Oral Kortikosteroidler
Astımlarını kortikosteroid solunumla tedavi eden bireylerin ağızlarında kandida ilerlemesi
yüksek riskte görülür. Ve bu da vücut sistemiyle ilgili kandidada aşırı büyümeye yol açar.(2)
Astım için kortikosteriod solunum aleti kullanan insanların her kullanımdan sonra ağızdan
dışarı atmak için gerekenleri takip etmesi zorunludur. Eğer ağız içinde pamukçuklar
görülürse, hindistan cevizi yağı ile gargara yapılarak ve iki tane karanfil yağı şekeri yenilerek
tedavi edilebilir.
4- Kanser Tedavileri
Merck Araştırma Labarotuvarları’nın Klinik Araştırma Departmanı’na göre, kandidiyaz
kanser hastalarında invazif hale gelip ciddi bir zorluğu önleyebilir.(3) Bu
araştırmada,kanser için tedavi edilmiş olan hastaların üçte biri ‘’invazif’’ kandidiyaz
geçirdi. Kemoterapi ve radyasyon kanserli hücreleri ve tümörleri öldürmek için çalışabilir;
bununla birlikte kandida ile doğal olarak savaşan sağlıklı bakterileri öldürürler.
5- Şeker Hastalığı
Tip 1 ve tip 2 diyabette,ağızdaki şeker düzeyi ve diğer mukoza zarları genetik olarak
diğer diyabetsiz bireyden yüksektir. Kandida bir maya çeşidi olduğundan ve şeker de bu
mayayı beslediğinden beri, diyabetli olanların kandida aşırı büyüme sendromunda daha
yüksek riski oldukları anlaşılabilirdir.
6- Zayıflamış Bağışıklık Sistemi
Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerin kandida geliştirme olasılığı daha yüksektir.Bu kitle,
bebekleri, küçük çocukları, yaşlıları, HIV/AIDS teşhisi konulanları ve diğer iltihaplı ve
otoimmün şartları içerir.
9 KANDİDA BELİRTİSİ
Kandida aşırı büyüme bir doktor için teşhis edilmesi zor olabilir.Bu tip sistem maya
enfeksiyonu değişik insanlarda değişik şekillerde sunulur.Eğer kandida veya kandida aşırı
büyümeye sahip olmanız hakkında endişeliyseniz bunun hakkındaki 9 belirti aşağıdadır.
1- Kronik Yorgunluk
Kaç saat uyumuş olursanız olun eğer basitçe atlatamadığınız yorgunluğunuz veya
tükenmişliğiniz varsa kronik yorgunluk sendromuna yakalanmış olabilirsiniz. Hastalık
minimum 6 aya kadar süren yorgunluğa göre nitelendirilir ve yanında baş ağrısı,
eklem ağrısı, hafızada ve konsantrasyonda güçlük, ve boğaz ağrısı içeren diğer
belirtileri de getirir.
Sıklıkla kandida belirtilerinden biri de kronik yorgunluktur.Kronik yorgunluk kandida
enfeksiyonunun tek nedeni olmasa da, birçok doktor bunu artırdığına inanır.
2- Duygu Düzensizlikleri
Kandidaya teşhis koymanın zor olmasının bir nedeni de, kandida belirtilerinin
çoğunun duygu düzensizlikleri içeren diğer koşullara özgü olmasıdır. Aşırı kandida
büyümesi yaşayan bireyler ruh halinde ani değişimler, aşırı kaygı, asabiyet, depresyon
ve panik atak dahi deneyimleyebilirler.
3- Yineleyen Vajinal ve İdrar Yolu Enfeksiyonları
Birey idrar yolunda veya vajinada yineleyen enfeksiyonlar deneyimlerse, kandida bu
problemlerin özü olabilir. Kandinanın cinsel yolla bulaşabildiğinin ve partnerlerin
bunu ileri geri yayabildiğinin farkına varmak önemlidir. Kadınlar, dar iç çamaşırı veya
külotlu çorap giymekten ve aktif enfeksiyon esnasında sıcak su ile duş almaktan
kaçınarak bu riski en aza indirebilirler.
4- Ağız Pamukçuğu
Ağız pamukçuğu aslında kandidanın aynı belirtisi olup vajinayı içeren diğer mukoza
zarlarına etki eden bir maya enfeksiyonudur. Çoğu sıklıkla prednizon veya yukarıda
bahsedilen diğer kortikosteroidlerin kullanım şeklinden dolayı ortaya çıkar. Tedavisiz
bırakılırsa vücutta sindirim borusu,akciğer,karaciğer ve kalp kapakçığı içeren
bölgelere doğru yayılabilir.
Ağız kandidası bulaşıcıdır; yenidoğanlar doğum esnasında, çocuklar oyuncaklarını
diğer çocuklarla paylaşırken, yetişkinler tükürük yoluyla buna sahip olabilirler.
5- Sinüzit Enfeksiyonları
Diğer kandida belirtilerinin birçoğu kadar, sinüzit enfeksiyonları da bugünlerde
yaygındır ve bunun gerçek nedenini bulmak zor olabilir.Kandida sinüziti etkiler ve
inatçı öksürük, geniz akıntısı, kan toplanmasında artış, mevsimsel alerjiler ve nezleyi
andıran genel belirtilere yol açabilir. Eğer sinüzitinizde bu devamlı problemleri
yaşıyorsanız kandida enfeksiyonu için kontrol zamanıdır.
6- Bağırsak Sıkıntıları
Devam eden bağırsak sıkıntısı, kandida enfeksiyonunuzun olduğunu gösteren bir
işarettir. Kalıcı gaz, geğirme, şişkinlik, kabızlık veya ishal ve mide krampları, sindirim
sisteminizde sağlıklı bakteri eksikliğinden kaynaklanabilir. Mayalar bağırsaklardan
geçtiğinde, sağlıklı bakteriler zayıflatılır ve tek başına enfeksiyondan uzaklaşamazlar.
Birçok kişi, bir kandida enfeksiyonunu etkili bir şekilde tedavi ederken, kronik bağırsak
sıkıntılarının çarpıcı bir şekilde azalmasını yaşar.
7-Bilinç Bulanıklığı
Duygu değişimleri ve kronik yorgunluk ile birlikte bilinç bulanıklığı kandidanın
gözden kaçmış bir belirtisidir. Yine de kandidanın aşırı büyümesi odaklanma kaybına,
fiziksel durumun yetersizliğine, görevlere konsantre olmakta zorluk çekmeye ve ve
zayıf hafızaya sebebiyet verebilir.
8-Deri ve Tırnakta Mantar Enfeksiyonları
Sporcuların ayakları ve başparmakta mantar kandidanın aynı türden gelen en yaygın
mantar enfeksiyonlarıdır.Devam eden enfeksiyonlar sistemik kandidaya sahip
olduğunuza dair bir işaret olabilir.
9-Hormonal Dengesizlik
Hormonal dengesizlik diğer sağlık sorunları ile birlikte sunulan kandidanın
işaretlerinden biridir. Bununla birlikte, bu enfeksiyonun erken menopoza, PMS
(premenstrual sendrom) ‘a, düşük cinsel dürtüye, migrene, endometriyozise, ödeme,
duygu değişimlerine ve kilo kaybetmede başarısızlığa sebep olduğunun farkında
olunmalıdır.
Kandida aşırı büyümenin ortasındayken, vücudunuz iltihaplı bir hale gelir. Mayanın
büyümesine ve sindirim borusundan da öteye yayılmasına sebep olur. Kandidanın yan
ürünlerinden biri aslında östrojeni taklit edip, ciddi hormonal dengesizliğe öncülük
edebilir.
TEDAVİ 1: KANDİDA TEMİZLİĞİ
Kandida temizliği vücuttaki kandida fazlalığını sindirim borusu yoluyla temizlemeye
yardım eder ve sağlıklı kandida savaşçılarının tanımı kefir ve mayalandırılmış sebzelerde
bulundu.
Temizlik için iki seçeneğiniz vardır: sadece sıvıyla temizlik veya gıda ile beraber daha nazik
bir temizlik. Birinci seçenekten başlayıp daha sonra ikinci seçeneğe geçerek bağırsaklarınızı
yeniden açıp daha titiz bir temizleme yolunu tercih edebilirsiniz. Bütün bu süreç kandida
diyetine başlamanız için zemin oluşturacaktır.
BİRİNCİ AŞAMA: Sadece Sıvı İle Kandida Temizliği (Süre 1-2 Gün)
Organik soğanlar,sarımsak,kereviz,lahana,deniz tuzu ve saf su ile et suyuna sebze çorbası
yaparak başlayın. Kaynatın ve süzün.Sebzeleri ayırın ve çorbayı soğutun.Gün boyunca ılık
çorbayı yudumlayın; vücudunuzdaki toksinleri dışarıya atmaya yardımcı olmak için çok fazla
su içmeniz zorunludur.Bu uzun vadeli bir temizlik olmadığından,birkaç haftada bir tekrar
etmeniz gerekebilir.Aynı zamanda bu temizlik aşağıdaki gıda temizliği için hızlı bir başlangıç
olabilir.
İKİNCİ AŞAMA Buharlanmış Sebzeler (Süre 3-5 Gün):
Tahıl, şeker, meyve, nişasta ve alkolü diyetinizden 3 günden 5 güne kadar eleyerek,
kandida aşırı büyüme ile yaptığınız mücadelede büyük bir gelişme elde edebilirsiniz.
Çoğunlukla taze ve buharlanmış organik sebzeleri yiyin. Bu temizlik aşaması için
havuç, turp, pancar, tatlı patates ve beyaz patates gibi şeker seviyesinin artmasını sağlayan
nişastalı sebzelerden uzak durun. Vücudunuzdan kandidayı ve diğer yan ürünleri boşaltmak
için günde en az 2 litre olmak üzere bol su tüketin.
Bu süreç esnasında günde bir kereden fazla olmamak şartı ile yapraklı yeşillik (marul
gibi) veya acı yeşilliklerden (pazı gibi) oluşan üzeri hindistan cevizi yağı ve elma sirkesi (veya
limon suyu) ile kaplı salatalar tüketebilirsiniz.
Yukarıdaki kandida temizliklerinden herhangi biri esnasında,toksinlerin etrafını
sarmaya yardımcı olmak ve onları yeterli derecede yok etmek adına bentonit kili
kullanabilirsiniz.
TEDAVİ 2: KANDİDA DİYETİ
Bu diyet sadece kandidayı korkutmak için değil aynı zamanda ondan kurtulmanıza
yardımcı olan bir diyettir. Eğer kandida temizliğine zaten başladıysanız bu sizin için iyi bir
sonraki adımdır.
1. Diyetin ilk adımı bağışıklık sisteminizi şekeri, alkolü ve arıtılmış
karbonhidratları elemektir. Bu maddeler vücudunuzdaki
kandidanın gelişip büyümesine yardımcı olur.
2. İkinci adım ise bu yiyeceklerin yerini, havuç, tatlı patates, ıspanak, karalâhana,
kuşkonmaz gibi organik sebzelerle doldurmaktır.
Çok eski bir zamandan kalma Çin’e özgü bir ilaca göre, sıcak karbonhidratlı
sebzeler, vücuttaki kandidanın temizlenmesine yardımcı olur. Ben bu sebzeleri
‘’temizlik’’ aşamasında tavsiye etmezken, düzenli kandida diyeti, tatlı patates, yer
elması, bezelye, maş fasulyesi, mercimek, meksika fasulyesi, adzuki fasulyesi,
havuç, pancar turşusu, mısır, balkabağı, su kabağı, sakızkabağı, kabak, sarı kabak
ve şalgamın dalağın gelişmesine yardım ettiğini söylüyor. Bunlar içinizdeki şeker
ihtiyacını da aynı zamanda karşılayarak karbonhidratın ana kaynakları olarak sizi
memnun edebilir.
Peki tahıllar? Kinoa, arpa, tef, süpürge darısı, horozibiği çiçeği ve mısır nişastası gibi tahıllar
da sadece günde bir kez (daha fazla değil!) kurutarak kandidası olan çoğu
insana yardımcı olur.
Aynı hikâye her gün günde bir kereden fazla tüketilmemesi gereken soğuk yiyecekler için de
geçerli. Bu nedenle, salata hazırladığınız aynı gün içinde içinizi temizlemesi gereken içecekten
içmenize gerek kalmıyor. Bağırsağınızdaki kandida, diğer sıcak besleyici gıdalardan daha çok
sizi iyileştirecektir.
Hangi yiyecek olursa olsun, yine de, kandidanız olduğunda her zaman bir şey yedikten
tükettikten sonra nasıl hissettiğinizi kontrol etmeniz önemlidir. Karın ağrısı çeken biri
nişastalı herhangi bir yiyecek tükettiğinde nişastalı sebzelerden kaçınmalı. Örneğin, mısır,
bezelye, yabani havuç, patates, balkabağı, kabak, yer elması gibi. Bunların yerine nişasta
içermeyen sebzeler yemeliler (genellikle bitkinin çiçekli kısmından). Örneğin, marul,
kuşkonmaz, brokoli, karnabahar, salatalık, ıspanak, mantar, soğan, biber, domates gibi.
Aynı zamanda, alınan şeker miktarını da akçaağaç pekmezi ve balın içindeki kadar doğal
oranda tutmalılar.
3. Ek olarak günlük üretilmiş, tercihen keçi sütü ve sağlıklı probiyotikli yiyecekler
de vücudunuzdaki kandidayı etkili bir şekilde öldürür. Kimchi ve lahana
turşusu da şekersiz yaban mersini suyu kadar yardımcı olur. Bunlar asidik bir
ortam yaratsa da kandindanın büyümesini zorlaştırır.
Mikroflora içeren mayalı sebzeler, bağırsakları korumada yardımcı olur.
Düzenli tüketim, bağışıklık sisteminin gelişmesine yardımcı olur, vücut
kandidaya yakalanmaya karşı daha kapalı olur. Her güne yarım bardak lahana
turşusu, kimchi, ya da fermente edilmiş sebzelerle başlamak, vücudunuzun
tekrardan sağlıklı haline geri dönmesi ve yeni yeme alışkanlığı dengesini
kurmaya yardımcı olur.
Kandida diyeti, faydalı bakterileri korumaya, iştahı düzenlemeye ve rafine
edilmiş karbonhidrat ve şeker yeme isteğinizi en aza indirgeyemeye yardımcı
olur.
TEDAVİ 3: İLAVELER, GEREKLİ YAĞLAR VE HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI
Araştırmalara göre, kandida albikanları, kandidanın gerilerek sistematik bir şekilde aşırı
büyümesine yol açıyor. Ayrıca Fluconazole ve Itrakonazole isimli ilaçlar daha çok reçeteyle
verilen ve kandidaya iyi gelen ilaçlardır.
1. Hindistan cevizi yağı antimikrobik özelliği ile kandidayla etkili bir şekilde savaşır. Lorik
asit ve kaprilik asidin birleşmesiyle bulunan hindistan cevizi yağı, ağızdan ve yerel
uygulamayla zararlı kandidayı öldürür.
2. Deve dikeni de ciğerlerinizi reçeteli ilaçlardan daha fazla (steroidler, doğum kontrol,
antibiyotikler ve diğerleri gibi) çevresel kirlilik, ağır metaller ve kemoterapi ve
radyasyondan geriye kalanları korumaya yardımcı olur.
Yukarıda bahsedildiği gibi, bazı reçeteli ilaçlar ve kanser tedavileri kandidanın aşırı
büyümesine yol açar. Deve dikeni ile birlikte yapılan kandida diyeti, vücudunuzun yeniden
iyileşmesine ve kandidanın büyümesine son verir.
3. C vitamini, böbreküstü bezlerinin kuvvetini arttırır ve bağışıklık sisteminizi
iyileştirmeye yardımcı olur. Ben her gün günde iki defa 1,000 miligramlık C vitamini
alınmasını tavsiye ederim.
4. Karanfil yağı, keklik yağı ve mürrüsafi yağı vücuttaki kandidayı, çeşitli parazit ve
mantarı öldürmeye yardımcı olur. Ayrıca lavanta yağı, kandidanın büyümesini
engeller ve enfeksiyonunun yayılmasını önler.
Örneğin, ikişer damla karanfil yağı ve keklik yağı ya da lavanta yağını temizlik esnasında
hindistan cevizi yağı ile karıştırarak kandidanın öldürülmesine yardımcı olabilirsiniz.
Çünkü bu gerekli yağlar güçlüdür, bunlar yalnızca 10 gün veya daha az süreyle
alınmalıdır.
Ayrıca, ağızdaki pamukçuklar için, üç damla karanfil yağı ve bir çorba kaşığı Hindistan
cevizi yağını ağzınıda 20 dakika boyunca çalkalayın.
KANDİDA’NIN SİZİ TERK ETTİĞİNE DAİR BELİRTİLER
Vücudunuzda bulunan kandidanın hızla öldürülmesi, vücudunuza 70’den fazla farklı toksin
bırakan bir metabolik reaksiyon yaratır. Kandidanın temizlendiğini ve kandida diyetinin işe
yaradığını gösteren belirtiler şunlardır:
Bozulmuş beyin fonksiyonları
Baş ağrısı
Yorgunluk
Baş dönmesi
Şişkinlik, gaz, kabızlık ve mide bulantısı dahil bağırsaklardaki sıkıntı
Terleme ve ateş
Sinüs enfeksiyonu
Deride dökülmeler (yüz ile sınırlı değil)
Tipik grip benzeri semptomlar
Eğer bu semptomları yaşamaya başladıysanız, sevinin! Bu semptomlar genellikle yedi
günden 10 güne kadar düzelir. Kandida vücudunuzu terk ediyor ve sadece birkaç hafta
içinde, enerji ve odaklanma artışı ile karşılaştığınız diğer semptomların hafifletildiğini
farkedeceksiniz. Belirtileriniz kaybolduktan ve temizliği ve diyeti tamamladıktan sonra,
yüksek protein ve yüksek lifli sebzelerde bir diyet yapmaya devam etmeniz ve tahıl, meyve,
şeker ve beyaz patates gibi yüksek nişastalı sebzeleri sınırlandırmanız gerekir. Fermente
sebzeleri ve kefirleri vücudunuzun dengede kalmasına yardımcı olmak için kullanmaya
devam edin ve kandidayı tuzağa düşürün.