Türk Alevilii -3
Kur’an Ve Alevilik
Alevilin özünde Kur’an- Kerim’in inançsal ve toplumcu yorumu bulunur. Bu yorum biçimine de Batnilik denilir. Kur’an’a özü açsndan ballk Anadolu Alevilerinin en az senedir klavuz olarak kullandklar “Buyruk”larda yer alr. Alevi kitleye önderlik eden pir ve rehber anlatlrken deniliyor ki:
“Pir ve rehberin kesinlikle okuryazar olmas gerekir. eriatta okuryazar olmas gerekir. eriatta okuryazar olmayan müftü görülür mü; ya da okuryazar olmayan hoca olur mu? kukusuz olmaz. okuryazar olmayan insan eee benzer. Oysa, pirin yol gösterici olmas gerekir. Ancak okuduunu anlayan, dünyay ve toplumu tanyan kimse sorunlara doru çözüm bulabilir. Tanr’nn gönderdii kitab (Kur’an ve dier kutsal metinler) bilmeyen, Tanr’y nasl bilebilir. nsanlar doutan bilgi sahibi olsalard, Tanr, peygamberlere kitap göndermezdi.
Kitapsz pir, eytandr. Talipler ise pire baldr. Bu nedenle, taliplerin böyle cahil pirlerin izlerinden gitmemeleri ve sözlerine itibar etmemeleri gerekir. Kimi pirler, ‘Ak’tan okurum, kara’y bilmem’ diyerek okuryazarl küçümserler. Böyle söyleyen pir, Kur’an’ inkar etmi demektir. Ak’tan okumak, aklara özgüdür. Oysa, aklarn da Kur’an’a uyduu sürece o gerçek aktr. Sözleri Kur’an’a uymayan an sözüne itibar edilmez. Bilge kii, ham ile has birbirinden ayrr, doru yolu bulur. Talip; pir, rehber ve an söylediklerini anlamazsa mürid ve üstaddan örenip doru yola gitmelidir.
Ayetsiz, kitapsz söz söyleyip nasihat eden pirin söyledii sözler saygn deildir. Söylenen sözün kesinlikle Kur’an’a uymas gerekir. An serveti altn ise Kur’an mihenk tadr; üstadlar sarraftr. Bir sarrafa altn getirildiinde önce mihenk tana sürer; altnsa alr, deilse geri çevirir.
()
Pir, gecenin ikinci yarsndan sonra kalkp gün douncaya kadar Tanr’ya ibadet ve niyaz etmelidir. O zaman pirin nefesi keskin olur. oysa günümüzde pirler yeyip içip kulua dein yatyorlar.
‘Kur’an bizim dedemize inmi. Bakalm ne buyurmu? Biz bu dünyaya niye geldik? Yarn tanr katna ne yüzle çkarz? Bu taliplerin hakkn bizden sorarlarsa ne karlk veririz? diye düünmeyen pirin vay haline!”
(Buyruk, Fuat Bozkurt düzenlemesi, s. 23 vd.)
Buyruk’un “Ölmeden Önce Ölmek” bölümü, Alevi insannn pimesi (eitilmesi) ve salam inanç sahibi yaplmasn iliyor. Burada, talip (Yola gönül verenler) için öyle davranmas öütleniyor: “Kur’an ne buyurduysa ona göre davranaym.”
Buyruk, dedeler (Pirler) ile talipler arasndaki ilikiyi anlatrken diyor ki:
“nsan insan günahtan artamaz, düzeltemez. Pir ve rehber, insann kendisini düzeltmesi için araçtr.
Talibin suçu, pirin balayaca türden ise, küçük ise, pir gerekli cezay verir ve ‘Bizim günümüzde iyi oldun, biz seni baladk; umarz ulu Tanr da ulu divannda seni balam olsun.” diye dilekte bulunur; hayr dua eder.
Ama talibin günah büyükse ve pir onun malna ya da güzelliine kaplp, ‘yisin; seni günahndan geçtim!’ derse, Hakk batl eder. Maher günü Tanr, talibin hesabn o pire soracaktr ve diyecektir ki: “Dünyada benim vekilim olan pirler gelsin, bugün hesap günüdür”
O pir, seafoodplus.infoed’e inen Kur’an’da buyrulanlara göre hükmedip Hakk Hak etti ise ne mutlu ona. O zaman Tanr, ‘Gel, sevabn al! Sen hesabn önce dünyada vermisin.’ deyip o piri cennete alacaktr.
Yanl hüküm veren piri Tanr sorguya çekecek ve ona, ‘Ey asi! Sen dünyada Tanr mydn? Ben seni Muhammed-Ali’nin soyundan bouna m getirdim? Oysa sen inanmadan, kendi çkarn için kendi bildiin gibi yol sürdün. Büyük günah ileyen talibe, dünya mal için, ‘iyisin!’ dedin. Kur’an’, hadisi bir yana braktn, ‘Ben babamdan böyle gördüm!’ dedin. Oysa baban yaptklarnn hesabn kendi verir. imdi ban kurtar!’ diye hesap soracaktr.
Bu nedenle kesin olmayan, belgelenmemi hadislere göre hüküm verilmez. Arapça’da söz çoktur. Bunlarn Türkçe’ye çevrilmesinde birçok yanl ortaya çkar. Kesinlikle Kur’an’a göre karar vermek gerekir. Pir, Tanr’nn vekili saylr. Ona bir emanet verilmitir. Emanete hyanet edilir mi? (s. 91 vd.)”
Buyruk’ta Kur’an d hüküm verilmesi karsnda Alevi vatandaa nasl davranmas gerektii de anlatlyor ve bunun için u yol öneriliyor:
“Talip; pirin durumunun kitaba uygun ama söylediklerinin kitapsz olduunu görürse, bir kamil mürit (bilge kii, bilgin lider) bulup o piri kitaba uymaya çarmaldr. Ama pir, kamil müridin sözüne uymayp ayetsiz, hadissiz hükmünü yürütmeyi sürdürürse artk o talip o pirin darna durmamaldr. Gidip seafoodplus.info Ali soyundanbaka bir pir bulup onun eteini tutmaldr.
Kitaba uymayan pir, eytandr. Böyle bir pirin darna duran talip, eytandr, eytan darnda durmu saylr.
Ermeni, Rum, Yahudi ulular bile kendi kitaplarna baldrlar (s. 93)”
Alevilik Felsefesi
Anadolu’daki Alevilik kökü en az 3 bin yl eskiye uzanan ulusal kültürün slam’n halkç özüyle kaynatrld bir yaama biçimidir. Bu yaama biçiminin kendine özgü tarihi ve felsefesi vardr. Bu felsefeyi kavramadan Alevilii anlamak ve örenmek olanakszdr.
Alevilik, felsefesini temelde, slamiyet’ten almtr. in özünü de zahir-batn çelikisi/çatmas oluturur. Alevilik bu çelikide “batn/iç-öz” olan temsil eder. Batn felsefesinde slam’n eitlikçi ve aklc yorumu ile Budizm, Sabiilik, Zerdütlük, Maniheizm, Musevilik, sevilik, eski Ege kültürü, amanizm; Gök Tanr kültü ve atalar kültü etkili olmutur. Bütün bu inanç sistemini Türk halklar deiik çalarda ve farkl corafyalarda kabul etmilerdir.
Bugün batni anlamdaki gerçek Alevilik Türkiye’de yaamaktadr. Bu özellii ran’n Türk nüfusunun bulunduu yerlerde de az-çok görmek de mümkündür.
slam topluluklar tarih içinde dini, reforme ederek onu ideoloji olarak kullanmlardr. Türk halklar da tarihsel geliim sürecinde slam dini ile karlatklarnda; onu kendi bak açlarna göre ekillendirerek kabul etmilerdir. Bu yüzden her milletslam dinini; kendi yapsna göre uydurarak alm; böylece, her toplumda ayr bir slam anlay ekillenmitir. Türk slam dediimiz slam’n bugün Arap ülkelerindeki slam’dan oldukça farkl olmasnn de dine; milli kimliin ve çorafyann verdii ekilden ibarettir.
Türkler Arapemperyalizminin saldrlar karsndabu dinle ilikiye girdiklerinde; elbetteki sömürücü güçlerin ideolojisine deil; bu emperyalist odaklara kar çkan düüncelere baktlar ve onlar kendilerinin mal yaptlar. Böylece; seafoodplus.info Ali ve ailesi; Türklerde kutsal bir kimlik kazand ve seafoodplus.info Ali, giderek ululatrld.
slam’n Deil Sünniliin 5 art
Bütün Müslümanlar, son peygamber seafoodplus.infoed Mustafa’nn geçmi peygamberlerin tümünün bilgisini tadna inanrlar. Bu inana göre slam Peygamberi, peygamberliin mührü (sonu) olarak bütün Tanrsal bilgilere sahiptir.
Peygamber’in ilettii Tanr bildirimlerinden (vahiy) oluan Kur’an da, geçmi Tanr kitaplarn (ncil, Zebur, Tevrat) kapsar, aar
Fakat, Kur’an’ görünür (biçimsel, ekil) yönüyle incelediimizde, orada 1- Emirler, 2- Yasaklar, 3- Yaptrmlar, 4- Cezalar ve mükafatlar dnda fazla bir ey bulamayz.
slam’n Sünni kolu; Kur’an’ Kerim-i böyle ekilci biçimde yorumlar. Bu yorumu yapanlar; slam dinini, “Savm, salat, hacc ü zekat, kelime-i ahadet” biçiminde formüle edilen 5 art’a balanmalardr. Namaz klmak, Ramazan orucu tutmak, zekat vermek, Hacc’a gitmek ve Kelime-i ahadet getirmek, iin eklinden ibarettir. Bu kavramlardan söz edilse bile Kur’an’ Kerim’de slam’n 5 art gibi bir formül de yer almaktadr. Aleviler, bu 5 artn slam’ deil; Sünnilii baladn kabul ederler. Sadece Kelime-i ahadet temel art olarak görülür. nsanlk tarihinin dinsel özeti saylacak bir kitap olan Kur’an; Aleviler tarafndan 5 arta balanacak kadar basit kabul edilmitir. Bu nedenle Aleviler tarafndan Kur’an’n d (görünür) anlamnn ötesinde bir de iç (batn) anlam olduu ileri sürülmü ve buradan yola çkarak yeni bir ideoloji yaratlmtr
slam dinini 5 arta balayarak yorumlayan ve yaayan Müslümanlara karn; Kur’an’a daha küresel anlamlar yükleyerek yorumlayan ve yaayan Müslümanlar da ortaya çkmlardr. Anadolu Aleviliini de oluturan bu görüe göre; Kur’an’n eklinden çok, özü önemlidir.
Halk, yanlz namaz, oruç, hac gibi biçimsel tapnmalarla youran bu anlay, muhalefet gruplarn slamiyet’in dna iterek etkisizletirmeye çalyordu. Muhalefetin, saldrlara ayn silahla kar çkmas kaçnlmazd. Böylece, Kur’an’n Batni yorumu ortaya çkt.
Batnilik Nedir?
Tanr bildirimi olan vahiylerin (Kur’an’n) görünür (biçimsel) anlamnda baka bir de iç (öz) anlam olduunu savunan görü, Batnilik’tir. Bu yorum biçimi; Kur’an’, egemen snfn çkarna göre kullanan Sünni anlaya kar çkma yoludur. Kur’an’n batni anlam üzerindeki ilk yorum, seafoodplus.info Ali’de görülür. öyle diyor seafoodplus.info Ali:
“Kur’an’daki bütün ayetlerin dört anlam bulunur.
1- Zahir (d, biçim, lafzi) anlam..
2- Batn (iç, özsel) anlam
3- Had (limit, snr) anlam
4- Mutalla (Tanrsal tasarm) anlam
Bunlardan, zahir, dil ile ikrar içindedir. Batn, kalp yoluyla kavramak ve onaylamak içindir. Had, meru ve uygun olanla olmayan belirtir. Muttala ise, Allah’n her ayetle insanda gerçekletirmek istediidir.”
seafoodplus.infoed’in ayetlerle ilgili olarak u hadisi (sözü), bütün önemli kaynaklarda vardr: “Kur’an’n bir d görünüü (zahiri) batn (iç derinlii) vardr. Bu batnn ardndan da baka bir batn gelri. Birbiri içinde yer alan gökküreleri biçiminde bu batnn da baka batn (derinlii) bulunur. Böyleve, yedinci batni anlama kadar varlr.”
Bu sözlere, Alevilik yolunun önemli teorisiyenlerinden, ylnda Abbasi Sultan’nn zehirleterek öldürdüü Altnc mamCafer-i Sadk’n u açklamas katlnca, olgu daha da aydnlanr.
“Allah’n kitab (Kur’an) dört ey içerir:
1- Açklanm deyiler, ifadeler (ibareler) vardr.
2- aretler vardr.
3- Özel nitelikli duyumsanabilen alemin üzerinde bir baka aleme ilikin gizli anlamlar, ince anlamlar (letaif) vardr.
4- Yüce manevi öretiler (hakikatler) vardr.
Lafzi (özel) ifade; d anlam, topluluk için, herkes (avam) içindir. aretler; seçkinler, özel yetenekte olanlar içindir. (havas). Gizli anlamlar (letaif); Allah dostlar (evliya) içindir. Yüce, manevi öretiler (hakikatler); nebilere, peygamberlere aittir.”
Bu söylenilenlerden çkan sonuç: Kur’an’n, yani Tanr bildirimlerinin yanlzca harflerden oluan kelimeler ve cümleler topluluu olmaddr. Vahiylerin ancak özel bilgi ile anlalacak iç (gerçek) anlam bulunduu bu görüler açk açk vurguluyor.
Bilgisi ve içsel derinlemesi olmayan çounluk kesimi, Kur’an’n d anlamnda çaklp kalmtr. eriat (yaptrmlar, emirler) kaps denilen bu en d yüz, avam için olduundan, Sünnilik slam toplumlarnda saysal olarak fazla olmutur.
Burada, Sünni mezheplerin en büyüü olan Hanefilik’in kurallarn oluturan Ebu Hanife’ye öretmenlik yapan Altnc mam Cafer-i Sadk’n görülerine yeniden göz atmak gerekiyor. Bir iirinde, herkesin bildiinin ötesinde baka bir bilginin bulunduunu öyle vurguluyor mam Cafer-i Sadk:
“lim cevherini gizlerim cahilden
Anlayp da fitne kopmasn, derim.
seafoodplus.info de böyle yapt elbet
Hasan’la Hüseyin’e bunu etti vesiyet.
Tanrm, ilminden bir cevher gören
Sorar bana: Putperest misin sen?
Müslümanlar çirkin ii güzel sanrlar
Ve kanm dökmeyi helal tanrlar.”
Peki, kimdir burada sözü edilen cahiller? çirkin ii güzel görenler, Peygamber torunlarnn kann dökmeye hazr olanlar kimdir? Ve, burada söz konusu olan ilim nedir? imam Cafer-i Sadk neyi gizlemektedir.
Gerçek udur: mam Cafer-i Sadk’n gizledii, batn bilgisidir. Yani Kur’an’n, yani slamiyet’in yanlz namaz-oruç olmadnn bilgisidir.
Zahir-Batn eriat-Hakikat
Alevi inancnda, Kur’an’n d anlam; yasaklar, emirleri, cezalar ve mikafatlar kapsar. Zahir yönünün karleriattr. eriat basama; kabaca namaz, oruç, zekat, hac gibi emirlerden oluur.
Batn anlam ise, slamiyet’in insanda gerçekletirmek istediini hedef alr. Batn yönün karl seafoodplus.infot, insann gerçek mümin haline gelmesinin ifadesidir. Alevilere göre, Peygamber ve onun kitabnda dile getirilen görülerinin amac, insan gerçek insan yapmaya yöneliktir. Namaz, oruç, zekat, hac, bu amacn ancak vastalardr. Anadolu insan, hakikate, tarikat ve marifet kaplarndan ulaldna inanr. Bu dört kapnn 40 makam, 40 makamn da menzili vardr.
4 Kap, 40 Makam
Anadolu Aleviliinin temel kavram ve felsefesi bu 4 Kap’da somutlar. te bu kavram, Sünnilikle Alevilii kesin olarak ayrr.
Alevi felsefesinin temel kavram olan eriat-hakikat çelikisi, Anadolu’da da yaatlr. Fakat çeliki, yumuak geçilerde biraz törpülenir. Bunu için; dtan öze doru gidite, dört aama (Kap) olduu vurgulanr.
Birinci kaperiat kapsdr. Bu kap sradan insanlar içindir. Kur’an’n d (sözel-lafzi) anlamna denk düer. slamiyet’in balangç noktasn ifade eder. Hac Bekta Veli’ye göre; eriatn tamamlanmas için on koulu yerine getirmek gerekir. Sünnilikte dinin temeli saylan namaz, oruç, hac, zekat, ancak bu on arttan birisidir. Ksacas; dinsel anlay Alevilikte son derece yaylr ve dar kalplarn dna tarlr. Sünnilikte, dindar olmann ve dinin temeli saylan namaz, oruç, zekat, hac dört aamadan biridir, yani ancak onda biridir. Hac Bekta Veli’nin bu görüünün Sünnilikle asla uyumayaca ortadadr.
kinci kap tarikat kapsdr. Kur’an’n (slamiyetin) gerçek anlamna ulamak için tutulan özel yolun addr tarikat.
Tarikat, eriat geride brakp daha derine dal ifade eder. eriattaki kitlesellik, azalarak tarikata da yansr.
Son yüzyl içinde Sünni karekterli olarak ortaya çkan Nurculuk, Süleymanclk, Biberlik gibi dinsel giysili siyasi akmlar, burada anlatan tarikat kavramnn içine sokmaya olanak yoktur. Çünkü söz konusu akmlar, daha çok Sünni tekkeler gibi görünüyorlar.
Tarikat, Kur’an’n iç anlamna ulamay hedefleyen bir anlaya bal olarak yorumlanmak durumundadr. Böyle olunca, Batniler tarikat yolcular saylmak durumundadr. Kur’an’n batni anlamna ulamay hedeflemeyen hiçbir akm; ad, tarikat da olsa, tarikat saylmaz.
Tarikatte hedef, dinin özüne, manevi derinliine ulamak olduu için, bu olgunluu salayacak önderlere ihtiyaç vardr. Buna biz, mürit (aydnlatc, yol gösterici) deriz. Alevilerde, bu müritlik ii seyyidlerin (dedelerin) görevidir. nsann müritsiz bu iç derinlii kavrama olana yoktur.
Üçüncü kap marifet kapsdr.nsann hem d (zahiri) bilgi, hem iç (batni) bilgiyle donanmas, bu donanma uygun davranmas sürecidir.
Marifet, daha çok bireysel plan çerçevesi içinde kalr.
Dinin (Kur’an’n) gerçek anlamna ulamak için son kap (son aama) Hakikat kapsdr.
Alevi felsefesinde, insan, tarikat kapsnda marifet, oradan da hakikate çekilmeye çalr. Burada amaç, insann mükkemelletirilmesidir bu kapnn durak noktas insanntoprak olmasdr. Toprak olan insan ise “nsani Kamil”dir. Bu en mükkemel varlk’n topraa dönüle anlatlmas, insann aslna dönütür. Dinsel metinlerde ilk insann (Adem’in=Adam’n) topraktan yapld vurgulanr. te Alevilikte hedef, nsan-i Kamili yaratmaktr.
Alevilikte inanc, 4 kapya ve 40 makama ayrmak, insanlar kurallarla bomak deildir. Tam tersine, bu yaklam, insana saysz seçenekler sunmaktr.
Hac Bekta Veli’ye göre eriat kapsnn 10makam vardr Namaz, oruç, zekat,hac, bu on makamdan yanlz birisidir. Böyleve eriatn bile, yanlz namaz-oruç olmad hakikati çkar karmza.
Aleviliin bu inanc, hakikate giden yolu tek eritten 40 erite çkarmtr. Bu geni yol, 40 eritlik yol; elbette ki insanlara tek eritlik yoldan daha rahat gelmitir.
imdiye kadar Sünni tarihçilerin göstermek istedikleri gibi; Batniler; slamiyet d topluluklar deildir. Kur’an’n iç anlam bulunduuna inanan, asl anlamn bu olduunu savunan kesimler batnidir. Bu nedenle Aleviler, Batnidirler.
Bu anlayn, felsefenin deiik biçimde yorumlanmas ve uygulanmas, Batnilerin Aleviler olduu gerçeini deitirmez.
Tevil ve Tesfir
Aleviler, Kur’an’da dile getirilen gerçeklerin, Sünnilerin anladklarndan farkl olduuna inanrlar. Kur’an’n, biçime bal kalnarak açklanma ii tefsirdir. Tefsir, tenzil olunann (inen-vahyolunan) açklanmasdr. Tevil ise bu açklanmann özünü göstermektir. Tefsir, eriata balyken; tevil, hakikati gösterir. Tefsir zahirin, tevil batninn karldr.
Kur’an’n (Tanr bildirimlerinin) biçime bal kalarak açklanma ii, tefsirdir. Tefsir; cümlelerin (maddi seslerin; sözlerin) eriat ilmine dayanlarak açklanmas olduu için, iç yön ile balants yoktur. Tanr tarafndan bildirilen vahiylerin lafzi yönünü; yani, kurallar,yaptrmlar açmak olarak tefsir, Sünni kesimlere uygulanr.
Kur’an’n manevi cephesini anlamak için yaplan yorumlara ise tevil deniliyor. Tevil; bir metni, bir sözü, aslna götürmek; o sözün gerçek anlamna ulamak demektir. Tevil olay ile vahiy, d görünüünden kurtularak aslna çevrilir. Yani, zahir, batna dönütürülür.
Tefsirde, eriat aamasnda kalnrken tevilde hakikate ulalr. Bu yorumu yapabilmek için bir rehber (aydinlatc) bulunmasi gerekir. te bu rehber, imamdir.
lk imam, “Ben konuan Kur’an’m” derken; Kur’an’n sözlerini tekrarlayan veya aktaran bir vasta olduunu deil; onun özünü kavrayp anlatacak bilgisi olduunu vurgulamak istiyordu. Elbette, seafoodplus.info’nin söylemek istedii ey, Kur’an’in hakikat cephesi idi.
Kur’an’n Alevi felsefesindeki bu yorumlan biçimi, bir mecaz deildir. Mecaz, benzetmek demektir. Halbuki tevil ile benzetme yaplmaz, manevi gerçek açklanr.
Böylece tevil, batna yani içyüze ulamak demektir. çyüze ulamak ise, Kur’an’n d yüzünü yani eriat amak; kurallar ve yaptrmlar geride brakmaktr.
Tevil ile, ilahi bildirimler (vahiyler) gerçek anlamlarna yükseltilirler. Burada bildirmenin (vahyin) yani tenzilin kart bir durum vardr.
Tenzilde, Tanr’dan insana ini varken; tevilde, Insandan Tanr’ya (ebedi gerçeklere) yükseli söz konusudur.
Vahiy ile bilgi elde etme yolu, Muhammed ile kapanm, sona ermitir. Fakat ilham yolu ile, keif yolu ile bilme olgusu süreçektir. Keif yolu ile gizli olan, örtülü bulunan, gerçee ulamay engelleyen sebepler yok edilir.
Tevil olgusu; ayetlerin gerçek anlamn kavrama davran olarak Islamiyet’in ilk dönemiyle birlikte ortaya çkm saylr. Maddi gerçeklikle snrlanamayan Islamiyet, manevi gerçeklik düzleminde (hakikat) aranmaldr.
Manevi gerçeklik ise manevi miras yoluyla aktarlan bir ilimle kavranabilir. Bu ilim ise, imamlarn, (12 Imamlar) Peygamber’in manevi mirasçlar olarak yaptiklari açklamalarda yer alr.
Alevi Sünnet kavram, bu anlamda vardr. Ve Peygamber’in getirdii dinin manevi cephesini ifade eder. Peygamber’in koydugu kurallarn (sünnet) gerçek anlamda yaatlmas Alevilikte mümkün olmutur.
Bu ilimde iç yüz (batn, öz) aça çkartlrken d yüzü gizlenir.
D yüz mecazdr, benzetmedir. Oysa içyüz (hakikat) gerçek dorudur. Kur’an metnini oluturan vahiyden çkartlacak sonuç (manevi anlam), benzetme (mecaz), öz anlamn (batnn, hakikatin) d yüzü olan eriattr. Yani; eriat, gerçek deil, gerçee benzeyendir.
Mecaz, gerçein kendisi olmadna göre, Islamiyet’i d yüzle snrl görmek, Islamiyet’i aslyla deil benzeriyle snrlamaktr.
Öyleyse benzeyenle (eriat) yetinmemek zorunluluu ortaya çkar. Benzeyen (eriat) olgusundan; benzeyenin benzediine (hakikat, vahyin özü) ulamak için dardan içeriye girmek gerekir. Yani; zahirden batna dalmak; yani eriatten hakikate ulamak gerekir. Bu ise tevil olur.
Tanr bildirimlerinin (vahiy) gelmesi yani inmesi tenzildir. Bu bildirimler peygamber tarafndan duyrulur (tebli).
Aa inen (vahiy) biçim, söz halindeyken semboldür. Bu sembol hakikati sembolize eder. Sembol, gerçein kendisi deildir. Gerçein kendisine ulamak için geleni geldii yere yükseltmek (tevil) arttr. Sembolize edilen (simelenen) ancak böyle ortaya çkm olur. Bu da, hakikate ulamak demektir.
Tanr’nn bildirimlerini ileten Resuldür. Bu bilgileri öz anlamlarna yükselten ise velidir
Bu durumde, nebi ile veli; birbirine bal, birbirlerinin sebebi ve sonucu; birbirlerinin zorunluluklardrlar.
(yukardaki bilgiler, Henry Corbin; Islam Felsefesi Tarihi adl çalmadan özetlenmitir).
mam (veli), Imamet (velayet)
Böyle olunca, hakikat (batni yön, iç anlam, gerçek anlam) resmi ve dinsel makamlarn koyduu dogmalar (dinsel kurallar) olarak deerlendirilemez. Hakikat, yani gerçek Müslümanlk; dinsel kurallarn ötesindedi. Bunu, sradan bir insan kolay kolay anlyamaz. Hakikatin anlalmas için rehberlerin, müritlerin olmas gerekir.
Peygamberlik halkas tamamlandna göre, yeni bir peygamber gelmiyecektir.öyleyse Kur’an’n iç anlamn insanlara kim öretecektir? Burada Alevi düüncesinin ikinci bir özellii olan velayet kavram ortaya çkar.
Kur’an’ Kerim, incelendiinde görülecektir ki peygamber seafoodplus.infoed her eyden önce teblicidir. Yani, Tanrsal bildirimleri insanlara iletmekle görevlidir. Bu görev nübüvvet (nebilik), yapan “nebi”dir. Kur’an’n Rad Suresi (13) ayet: “Ey Muhammed () vazifen sadece tebli etmektir.” Ayni konu Al-i Imran: ayet, Maide: ayet, Furkan: ayet, Neml: ayet, Ankebu: ayet, ura: ayet, Cin: ayet, Rad: 7. ayettetekrar edilmi, baka birçok ayetle de pekitirilmitir. Tebli ii, seafoodplus.infober’in ölümüne dein sürmütür.
seafoodplus.infoed, vefat etmi, böylece mübüvvet (peygamberlik) olgusu kapanmtr. Fakat, O’nun aktard Tanr bildirimleri, yanlz aktarma (biçim, kelime, gözle alglanan cümleler) olarak m kalmaldr? Onun özünün açklanmas gerekmez mi?
te bu görev, imamlarn görevidir. te burada sözü edilen Imam ile günlük dilde cami görevlisi olarak bilinen imamn hiçbir ilgisi yoktur. mam, önderdir, hakikatin perdesini aralayp onu, hazr gönüllülere gösterendir.
Yine, Sünnülikte mezhep kurmu olan alimlerin adlar önüne konulan imam sfat ile Alevi imamlar çok farkldr.
mam- Azam (en büyük imam) sfatn yandalarndan alan Hanefi mezhebi kurucusu Ebu Hanife de bu anlamda imam deildir.
Bunlar; Alevilikteki imam kavramnn toplumsal etkisinden yola çkan bu yüce güce ortak olmay amaçlayan Sünni kesimden insanlarIn sonradan ortaya çkan tasarruflardr.
Alevilikteki imam, Kur’an’n batni yönünü aça çkaran bilgi ile yüklü kiidir. mam, Islamiyet’in özünü gösteren önderdir. Bu öz ise kesinlikle toplumsaldr. Bireyi toplumun bir üyesi olarak ele alp en mükemmel olan seviyeye çkarmak ister.
Alevilikte nübüvvet (peygamberlik) halkas tamamlandktan sonra velayet halkasnn balad kabul edilir. Velayete, imamet de denilir.
Velayet, nübüvvetin içyüzüdür. Yani, nübüvvet velayetle tamamlanr, manevi anlamda da sürdürülür. Velayet, insan, Islam’n gerçek özüne eritirmeyi, srlar çözmeyi, aydnlatmay kapsar.
Nasl, zahirin yerine batn (iç) geçerse, eriatn ötesi hakikat ise nübüvvetin ötesi de (denlii, sürdürülmesi) velayettir (Bu velayetin Anadolu’da nübüvvetin önüne geçirildii ve hatta Tanrsal bir nitelik verildii de gerçektir).
Anadolu Alevileri, velayeti, On Iki Imam’n yüklendiine inanr. On Iki Imam kavram, velayet yüklenen ve yürüten manevi önderleri kapsar.
Bu yükümlülük sonradan uydurulmu veya ad belli 12 kiiye sonradan isnat edilmi deildir. Bu durum, bandan beri böyle kabul edilmitir. mamlar da bilgileri ile bu görevi yürütmülerdir.
Alevilikte Ayrlk
mamet, kesinlikle soy takip eder ve seafoodplus.info üzerinden seafoodplus.infoed’euzanr. bu durum; 12 Imam kavramnn Türklerdeki soydan gelmeye dayal aman (kam/oyun/ozan-bah/bask) geleneine benzemektedir.
6. Imam Cafer-i Sadk’tan sonra imamn kim olduu konusunda, o zamanki Alevi dünyasnda çok önemli bir yarma ortaya çkmtr. Cafer-i Sadk’tan sonra, onun olu Ismail’in imamla geldiini söyleyen devrimci bir kesim olmutu. Bunlara Ismaililer denildi.
Alevi (ii) düüncede ortaya çkan bu ayrlk, u veya bu inin imam kabul edilmesinin çok ötesindedir. Ayrln nedeni, felsefe ile ilgilidir. Bunlar kesinlikle batni yorum sahibi idiler ve Sünnilikle taban tabana zt bir ideoloji yaratmlard.
mam Hüseyin’in torunlarndan Zeyd’in adna bal olarak meydana çkan Zeydiyye kolu, imam kavram dnda Alevi düüncesiyle pek ilintili saylmaz.
smaili anlayna göre, Sünni Islamiyet’in kurallarn içeren namaz, oruç, hac gibi özellikleri kabul edilmez. ylnda hakka yürüyen ve Mehdi kabul edilen Ismail’i imam tanyan Ismaililer, ylnda Kuzey Afrika’da iktidar ele geçirdiler. Sonra Msr’ zaptettiler. Kahire’de el Ezher Üniversitesi’ni kurdular. Ticarette, Hindistan’a dein a kurup orada bir koloni oluturdular. Sanatta büyük atlm yaptlar.
Bunlar, kendilerinin Peygamber’in kz Fatma’nn soyundan geldikleri için Fatmi olarak adlandrldlar.
Fatmi Devleti içinde çkan çatma sonucu, Ismaili Alevilii ikiye bölündü. Muntasrbillah’in ölümü üzerine, oullar Nizar ve Müstali mücadeleye balad.
Nizar hapiste öldü. Fakat, onun yandalar, douya göç ederek, Hazar Denizi’nin güneyindeki Alamut Kalesi’ni ele geçirdiler. Burada, Nizariye denilen (Sabbahilik diye biliniyor) militan Alevilii yaatmaya baladlar.
Almut Ismaililii
Aleviliin hzla yayld srada kurulan Selçuklu Devleti, Sünnilerin en kuvvetli devleti idi. Ouzlarn göçebe kesiminin Alevilii benimsemelerine karn Selçuklu yöneticileri, Sünni idiler. Çünkü Selçuklularndevlet kurduklar Iran bölgesinin egemenleri genelde Alevi egilimli idiler. Onlarla mücadeleye girien Selçuklu beyleri zorunlu olarak kart tavr takndlar. Bu yöneticiler, Sünnilii korumay balca vazifeleri saydlar.
Türk yönetici kesimi daha Emeviler zamannda balamak üzere, Sünni anlay zorunlu olarak benimsediler. Çünkü onlar, Emevi ve Abbasi devletlerinde padiahlarn (halifelerin) muhafz kuvvetini ve hassa ordusunu oluturuyorlard. Selçuklularn yönetici kesimi de biçimsel bile olsa bu yolu izlemilerdi.
smaili Aleviler, çok kuvvetli olan kuvvetli olan Selçuklularla savamadlar. Bu devleti içeriden çökertmek için, Iran’a seçme daileri (propagandac) gönderdiler. Selçuklular, bunun farkna vardlar ve misilleme yaptlar. Her tarafta medreseler açarak, Alevi propagandasn önlediler. te, byle bir zamanda yepyeni bir metot ile Hasan Sabbah ortaya çkt ve Selçuklu Imparatorluu için büyük bir tehlike oldu.
Hasan Sabbah
Hasan Sabbah, Ismaili Alevilerinin mücadelesi içinde parlak zekasyla dikkatleri toplad. ran, o sralarda Türklerin younlat, bir uç nokta idi. Buradaki Alevilerin ileri gelenleri, Hasan Sabbah’ özel surette yetitirilmek üzere, Fatm Halifesi’nin yanna gönderdiler ().
yi bir örenim gören Hasan Sabah, Kahire’de görgü ve bilgisini daha da artrd. Fakat baa geçerek yeni halife hususunda devletin ileri gelenleri gelenleri ile anlaamad. O, halifenin olu Nizar’n imam olmasn istiyordu. Bu sebepten Nizar lehine propaganda yapmak üzere Msr’dan ayrld. Nizar, halife olmad halde, ölünceye kadar onu imam tand. ylnda Iran’a geldi. Bu yüzden Hasan Sabbah taraftarlarna Nizari’ler de dendi.
Hasan Sabbah, Iran’da bir müddet sakl kaldktan sonra, Alevilerin çok miktarda bulunduu dalk bir yer olan Taberistan’a (Hazar Denizi’nin güneyi) gitti. Burada yapt propagandalar neticesinde, pek çok taraftar toplad. Bilhassa Alamut Kalesi’ni (Kartal Yuvas) ele geçirdikten sonra () faaliyetini artrd.
Hasan Sabbah, Alamut Kalesi’ne yerletikten sonra, Batni (Ismaili) tekilatn kurdu. Amac, sosyal düzeni deitirmekti.
Hasan Sabbah, ilk olarak halifelik sorunu ile uratn ileri sürdü. Gerçekte o, Abbasi halifetini ve Selçuklu Devleti’ni ykmakistiyordu. Bunu, Vezir Nizamülmülk anlaakta seafoodplus.info alanda Melikah’a baz öütlerde bulundu: Hasan Sabbah’n düman olan Vezir Nizamülmülk öyle diyordu buradaki Alevi hareketi için: “Her devirde ve ülkede, hükümdara kar ayaklanmalar olmutur; lakin, hiç bir ii mezhebi Batniler kadar uursuz olmamtr. Zira onlarn amac, Islamiyet’i ve bu devleti bozmaktr, ykmaktr. Kulaklarn ve gözlerini, bir sesin çkmasna ve bir olayn meydana gelmesine dikmilerdir. Her frsatta ve her felakette, kulübelerinden frlayacak olan bu ii köpekleri, ii mezhebini yayacaklar ve her eyi ykacaklardr, lakin hiçbir düman, Muhammed’in dini ve Sultann devleti için onlar kadar tehlikeli ve korkunç deildir. Ben öldükten sonra, büyük ve seçkin insanlar kuyulara attklar, davul sesleriyle kulaklar çnlattklar ve srlarn aça vurduklar zaman bu sözlerim hatrlanacak ve bu bu felaket gününde sultan, bütün bu söylediklerimde hakl olduumu görecektir”
Batniler, bir müezzini öldürmekle ie baladlar. Bunun üzerine Melikiah, Hasan Sabbah’a bir mektup yazd, bu ileri brakmasn, dine dönmesini istedi. Hasan Sabbah verdii cevapta, dindar olduunu, fakat halife ve Nizamülmülk’ün kötü yolda olduunu bildirdi.
Melikah’n elçisi, Hasan Sabbah’n yanna varnca, baz fedailer bçakla, bazlar da kendilerini kaleden atmak suretiyle, canlarna kyarak, bir gösteri yaptlar. Hasan Sabbah,elçiye, bu militanlardan 20 bin kii olduunu söylemitir.
Hasan Sabbah’n, Btnilii kentlerde yaymas çok zordu. Buralar, devletin sk denetimi altndayd. Burulardaki Alevi çalmalar iddetle eziliyordu. Zaten, hükümet onu ve adamlarn kanun d ilan etmi. Bu nedenle Hasan Sabbah, çalmalarn yeraltna kaydard.
Alamut Kalesi bata olmak üzere, yeni kaleler alnacak veya yaplacak, buralar Batniler yerletirilecek, böylece Batiniliin yaylmas salanacaktr. Batniliin yaylmasna engel olanlar hançerle öldürülecektir.
Nizamülmülk, bu Alevi propagandasndan kurtulmak için, Alamut Kalesi’ne ordu gönderdi. Kale kuatld. Fakat bu esnada Nizamülmülk, bir Batni tarafindan öldürüldü. Melikah da öldü (). Bu yüzden kuatma kaldrld.
Selçuklu Devleti’nde kargaa devri balaynca, Hasan Sabbah, propagandasna hz verdi. Yeni yeni kaleler zaptederek veya yaptrarak, Batnilerin saysn artrd. Yeni cereyan kabul etmeyenler öldürüldü. Bu yüzden Ismaililik Horasan, Iran ve Kuzey Suriye’ye kadar olan yerlerde yayld.
Batnilere kar en sert mücadeleyi Mehmet Tapar açt. Mehmet Tapar, Alamut Kalesi’nden sonra Batnilerin en salam kalesi olan ahdiz Kalesi’ni ald ve yerle bir etti. Reisleri Abdülmelik Attai ile birçoklar öldürüldü. Attai’nin ba kesilerek Badat’a, halifeye gönderildi. Attai’nin Selçuklu saray adamlarna öretmenlik ederek, haremdeki kadnlara giyecek satarak onlar kendi tarafna geçirdii örenildi. Ayn zamanda, vezir Sadülmülk de onunla mektuplat anlaldndan öldürüldü ().
Mehmet Tapar, bir fetihname ile cinayetler yuvasnn alndn ve ykldn, Islam dünyasna duyurdu. Sünniler buna sevindiler. Fakat, Alamut Kalesi hala ayakta duruyordu. Mehmet Tapar onu da yerle bir etmek için, Nizamülmülk’ün olu Vezir Ahmet ile Emir Cavl’y kale üzerine gönderdi. Bunlar pek çok Batni öldürdüler, fakat k geldiinden geri döndüler (). Batniler bunun öcünü almak için Vezir Ahmet’i yaraladlar.
Bu olay, onlarn cesaretini çok artrd, cinayet ve basklarn fazlalatrdlar. Mehmet Tapar, bu ii kökünden kazmaya karar verdi. Atabey Enitekin iir-Gir komutasnda çok kuvvetli bir ordu gönderdi.
Ordunun Alamut Kalesi komutasna, kn da devam edebilmesi için evler, barakalar yaptrld, erzaklar depolara yerletirildi. Fakat Mehmet Tapar’n ölmesi, kuatmaya katlan baz birliklerin komutana sormadan ayrlmalar yüzünden bu son kuatma da bozgunla neticelendi (). Ordunun bütün arlklar Batnilerin eline geçti.
Hasan Sabbah’n ylnda ölmesinden faydalanan Vezir Kaani, Batnilere kar en iddetle mücadeleyi açt (). mparatorluun her yanna fermanlar gönderdi. Batnilerin nerede görülürse görülsün öldürülmelerini, mallarnn yama ve ailelerininesir edilmesini emretti. Her yanda Batniler kovaland ve tepelendi. Batnilerin buna tepkisi sert oldu. Bir sene sonra Kaani, Batniler tarafndan öldürüldü ().
Buna karlk Batnilerin Horasan’daki efleri öldürüldü. Bu durum karsnda Batniler, hükümetle anlamak zorunda kaldlar. Bu anlamada, Sancar’a yaplmak istenen suikastn da etkisi olmutur. Hasan Sabbah yanda bir kadn araclyla hükümdarn yatann baucuna bir hancer saplanm ve ayn zamanda u haber iletlmiti: “Kendisine sevgisi olmasayd, bu hançeri yumuak gögsüne saplamak kolay olacakt.” Bu anlamaya göre, Batniler yeniden kale yapmayacaklar, silah satn almayacaklar, dinlerine kimseyi çarmayacaklar, büyük ehirlerde oturmayacaklar, vurguncluk ve soygunculuk yapmayacaklard.
Böylece, Selçuklu Devleti, Batnilii bir mezhep olarak kabul ediyor ve onlarn saysn dondurmaya çalyordu. Yanlz imparatorlukta yaayan halk, iiler ve Sünniler olmak üzere, iki büyük düman snfa ayrlm bulunuyordu ki, bu, devletin yklmasnda en büyük rolü oynayacakt.
Batniler prensip olarak inançlarnn yaylmasna engel olanlar, hançerle öldürdüklerinden pek çok devlet adam, vezir, vali, komutan ve devlet bakann hançerlediler. Bunlar arasnda Abbasi Halifesi Müsterid, Vezir Nizamülmülk, Vezir Keani hatta, bir ihtimale göre Melikah, Musul Valisi Mevdud, Aksungur Porsuki gibi çok önemli kimseler vardr.
Batniler öldürme yolu ile halk ve devlet adamlarn sindirdikleri gibi, pek çok komutan ve devlet adamn da, Batni yaparak, yaamak ve yaylmak imkanlarn salamlardr.
Bu sebepten, Batniliin beyni ve yaylma merkezi olan, kartal yuvas Alamut Kalesi, Moollar zamanna kadar yaam, nihayet Hülagu ylnda kaleyi zaptederek ve içindekileri öldürerek, faaliyetine son vermitir.
Nizariler, Ismaili felsefesini daha da gelitirdiler. Kur’an’n batni yorumunu, imam anlayn biraz daha toplumsallatrdlar. ’da, Mogollarn Alamut’u ykmalarna dein çamalarn sürdürdüler. Alamut Ismailileri, silahlarndan çok, yarattklar felsefe ile etkili oldular
Türk boylarnn batya göçmeleri srasnda, Islam dünyas fikirsel olarak Sünni ve Alevi öretisini oluturmu, sistemletirmiti.
Yeni yeni Müslüman olan Türklerin krsalda kalan bölümü, eriatn getirdii kat kurallarla zorlatrlan Sünni Islam’dan çok, batni yönü öne çkartan Alevi Islam’ yeliyordu.
Göç yolunun üzerindeki Alamut Ismailileri, göçebe Türklerin Alevilii benimsemesinde etkili oldular.
Hemen belirtelim Alamut Ismaililiini, Hasan Sabbah’la özde gören anlay, resmi Sünni saraylarnn görülerini tekrardan baka bir ey yapmyor.
Gerek Abbasiler, gerek Selçuklular, Sünni otoriteye kar çkan bu Ismailileri kötülemek için her yolu denediler. Onlar, yalanc cennet yaratmakla, haha içirdikleri militanlarla bir katiller ordusu kurmakla suçladlar. Bu atmosferi, güzel çplak kzlarla süsleyerek namus konusunda da dokundurma yaptlar.
Böylece bir sapklar topluluu gibi gösterdiler Ismailileri. Bu görülerine dayanak olarak da, Ismaililere düman yazarlarn kitaplarn gösterdiler.
Fakat Ismaili yazarlarn kitaplar, bunlarn iftiradan baka bir ey olmadn ortaya koyuyor.
smaili Batniliinin Anadolu’ya önemli ölçüde etkisi olduu, aratrmalar objektif ölçülerle yaplrsa görülecektir.
Anadolu Alevileri, 12 Imam’a baldr. Fakat 12 Imam Aleviliin, Ismaili Alevilii önemli ölçüde beslemi görünüyor.
Özelikle, batni anlam öne geçirip eriatn kurallarnn dlanmas, Ismaili anlayn etkisi olarak ortaya çkyor. Fakat, 12 Imam Aleviliinde de, batni anlama arlk verildii ortadadr.
Bugünkü Iran’da Ne Var?
ran’da resmi mezhep olan Caferilik’in özünde, 12 Imam Alevilii vardr.
Fakat, bu Alevilik günümüzde, tamamenidi edilmi, bozulmu bir Aleviliktir.
mamlar, balangçtan beri Kur’an’n d (öze, lafzi) anlamn deil, iç (batn, öz) anlamn öne çkarlardr, yandalarna da bunu açlamlardr.
slamiyet’te önemli olan eriat deil hakikat olduu, özelikle belirtilmitir. mam Cafer bile, bunu özelikle vurgulamtr. ran iilii,günümüzde artk iilik olmaktan çkmtr. Irak’la sava srasnda yanlz kalan Molalar, Müslümanlardan destek salamak amacyla, Sünnilerle farklar olmad tezini ilemiler, bunu ispat için de eriat tam olarak uygulayp Alevilii yok etmilerdir. ran iilii, bugün Hanefilik’ten daha tutucudur.
ran’da yaptm aratrmada gördüm ki, geleneksel iann temel ilkesi olan “tevella ve teberra”nn “teberra” bölümü iptal edilmitir.Tevella ve teberra;“Ali ve evladn (Ehl-i Beyt) sevmek; bunlar sevmeyenleri sevmemek”tir. Humeyni ardllar; Iran’da, “Ehl-i Beyt’i sevmeyenleri sevmemek (teberra)”ilkesini artk reddetmektedirler. Bu konuyu içeren Humeyni’nin kimi eserleri de gizli bir yasakla devred braklmtr.
Anadolu’daki Aleviler, Iran’n eriatçlarla bu yaknlamasnn kültürel ve ideolojik bir teslim olu olduunu bilmi ve Batni öze bal kalmtr.
Böyle olunca, bugün Iran’da gündemde olan Caferilik, Türkiye’deki gerçek 12 Imam Aleviliinden (12 Imam iilii) farkldr.
Çünkü, Iran’da Batni öz, yanlz imamlarn yetkisi gündeme gelince hatrlatmakta fakat, ibadet tamamen Sünni anlaya göre yaplmaktadr.
Sünni Islam devletlerinden kabul görmek anlayndaki Iran yönetimi,Sünni dört mezhebe benzer beinci bir mezhep yaratarak Iran’, geleneinden koparmtr. Egemen ii düüncesi, giderek Sünnilemitir.
Takyye (Gizlenme) Ve Srr
Alevilik, Islamiyet’in hakikat cephesini temel alan dinsel giysili bir toplumsal örgütlenme idi. Bu nedenle de iktidarn alternatifi olarak her çada, her ülkede varln hisettirdi. ktidara aday olu nedeniyle sk biçimde izlendi, ezilip yok edilmeye çalld. Bu nedenle de Aleviler, kendilerini mümkün olduunca gizlemeye çaltlar. Bu gizlenme olayna, dinde, takyye denir.
Aleviler; takyyenin Islamiyet’e uygun bir davran olduunu söylerler. Onlara göre; takyye Kur’an’da bile yer almtr. Örnein 4. Sure’nin ayeti öyle der: “üphesiz, Allah, size, emanetleri ehline vermenizi buyurdu.”
te, buradaki emanet; Islamiyet’in özü hakkndaki bilgidir; hakikattir. Hakikatin srrn ehil olmayana açarsanz; onu anlamaz ve bunu bozgunculuk olarak, dinsizlik olarak damgalayabilir. mam Cafer-i Sadk da daha önce aktardmz iirinde, bundan ac ac yaknr zaten.
ktidara aday olan kart bir düüncenin örtünmesinin (takyye) doal saylmas gerekir. Kiiler, zorda kaldklarnda, inançlarn gizliyebilirler. Bunun örnei; seafoodplus.infoed dönemindebile yaanmtr. Yalanc peygamber Müseyleme, klcn çekip bir Müslüman’n boazna dayam ve “Söyle, peygamber ben miyim, Muhammed mi?” diye sormutu. O Müslüman, Müseyleme’ye; “Evet, sen peygambersin!” demiti. Cann böyle kurtardktan sonra gelip bunu seafoodplus.infoed’e anlatm; doru mu, yanl m yaptn sormutu. Peygamber; bu davran yanl saymamt
Alevilik ortaya çkp daArap feodalizmine kar halk mücadelesi balaynca, zorunlu olarak Alevi kitleler de takyyeye bavurdular. Çünkü, olay çok ciddiydi. Bu nedenden, Beinci Imam Muhammed Bakr öyle der:
“Bizim davamz; zordur, çetindir. Zorlu bir çaba göstermeyi gerektirir. Ancak yüce dereceli bir melek veya kalbi Allah tarafndan snanm bir mümin kul ona güç yetirebilir.”
Bu dava, yukardan beri açkladmz, Alevi dünya görüüdür bu dünya görüü, avam denilen sradan halk tabakalarnn anlamayaca ölçüde derinletirilmitir; felsefi bir sistem haline getirilmitir. Bu nedenle; Alevilii anlamak benimsemek ve savunmak kolay bir i olmamtr. Bu yüzden de Alevi kesim genellikle aznlkta kalmtr.
Aleviler; kendi yollarn iyi bildikleri halde, onu yabanclara; kart düüncede olanlara açamadklar için, bu düünce bir sr gibi yorumlanm, çözülmesi için çok çaba harcanmtr.
Aslnda, ortada sr denilen bir ey yoktur. Altnc Imam Cafer-i Sadk bu sr olayn öyle açklar;
“Bizim davamz, sr cinde srdr. Ama örtülü kalan eyin (srrn) srrdr. Bu öyle bir srrdr ki, onu ancak baka bir sr açlayabilir. Bu sr içinde srdr ve baka bir srra da gerek duymaz.”
Kark gibi görünen bir açklama. Basitçe açklarsak, öyle diyor Imam Cafer:
Alevilik ancak Alevilikle açklanabilir. Onu, Aleviler bilebilir.
Bu, aslnda bir sr da deildir. Gerçein kendisidir. Gerçei çözmek için baka bir gerçee gerek duyulmaz. Aradn edebi gerçeklik, bizim davamzdr
Takyye olay, Birinci Imam Ali’nin yaam ile balam saylr. Çünkü, seafoodplus.info davran ile takyyeyi uygulamtr.
mam Hüseyin, Islam dininin elden gittiini, putperestlik törelerinin hortlandn, insanlarn ezildiini görmü; takyye kuvvetlendirmek için kendini aça çkarm ve Alevi inanc uruna cann vermiti. Bu davran, takyyenin sadece bir kaçma, geri adm atma, siniklik olmadn da göstermesi bakmndan öretici olmutur.
Daha sonra, takyye, gerek acem, gerek Türk Alevileri tarafndan uygulanmtr.
Burada önemli bir sorun gündeme geliyor.
imdiye kadar; Alevi yol büyüklerinin yaamlarn inceleyenler; onlarn koyu birer Sünni gibi ibadet ettiklerini görüp aryorlar ve kendi kendilerine soruyorlar: “Acaba bunlar Alevi deil mi?” bazlar da biçimsel ibadetlere bakarak onlarn Alevi olamyacan söylüyorlar. Kimileri de, eski Alevi büyükleri ile imdiki Alevilerin farkl insanlar olabileceini düünüyor.
Tabii, bunlar Alevilii, Alevilikte gizlemeyi bilmemekten kaynaklanyor. Günümüzde Alevilik üzerine yazlp çiziliyorsa, bu devlet basksnn kalkmas sonucu Alevilerin gizlenme gereini duymamalar ve baz yol bilginlerinin basit örneklerini yabanclara açmalarndandr. Ayrca, Alevi kesimden çkan yazarlar da kendi toplumlarnn inancna ait baz bilgiler aktarmlardr.
Aleviler, katliamlardan kurtulmak için takyyeyi deiik biçimlerde uygulamlardr.
a- Gerektiinde, kendisini Sünni gibi göstermi ve namaz klmak, oruç tutmak durumunda kalmlardr. Daha sonra da yollarnn gerei gibi ibadetlerini yerine getirmilerdir
b- Çounlukla da kendilerini soyutlamlar, Sünnilerden uzak bölgelere çekilmilerdir.
c- Birbirleriyle anlamak, iaretlemek için kimi bölgelerde özel dil bile gelitirilmitir. Örnein, Tokat bülgesindeki Alevi Gaygel Türkmenlerinin 25 ile 30 kelimelik bir gizli dili bulunmaktadr
ç- Alevi olduklarni gizlemelerine karlk, giyimi, davran, tra biçimleriyle bile Aleviler birbirlerini tanyacak teknikler gelitirmilerdir. Bu giyim ve davranlar; genelde toplumun ölçülerine uygun olmu, özelde deimitir. Yani onu anlayan anlamtr
Kitap: Türk Alevilii
Yazar: Rza Zelyut
Ekleyen: Seyyid Hakk
Ana maddeler: Baba İlyas, Baba Haydar, Hacı Bektaş Veli, Baba İshak ve Barak Baba
Meşhur Velâyet-Nâme onu Şiîliğin unvan mezhebini taşıyan Câ’fer-i Sâdık’tan Beyazid Bistâmî’nin getirdiği hırkayı giymiş olan “Lokman Perende” vasıtasıyla Hoca Ahmed Yesevî’ye bağlar. Velâyet-Nâme üzerinde uzmanlaşmış yazarların nakletiklerine göre Hacı Bektâş’ın tarikât silsilesi önce Kutb’ûd-Dîn Haydar
TasavvufunŞiîlik ile alâkalı olduğu ve bazı mutasavvıfların müteşeyyî’ oldukları bilinmekle beraber, bu olguyu bütüne yayarak tasavvuf Şiîlikten doğmuştur ve her ikisinin kökeni de İran’dadır demek mümkün değildir. Tasavvufun kökeni epey eski zamanlara dayanmaktadır. Yeni Eflâtunculuk, Yunan felsefesi, Kabalizm ve İran etkilerinin henüz oluşmamış olduğu eski devirlerde de tasavvuf hareketlerine rastlamaktayız. Bu ilk mistiklere ait eserlerden günümüze kadar elimizde kalanları bulunmamakla beraber, sadece rivayet ve menkıbeleri hayâtta kalmıştır. Tasavvufa Helenistik etkiler Hâkim Tirmizî’den sonra Fârâbî’nin getirdiği yenilikler sayesinde girmeye başlamıştır. Şiî/Müteşeyyî’ SûfîlerleSünnîmutasavvıfları birbirleriyle karıştırmamaya özen göstermek gerekir. Bu nedenledir ki, İslâm ortadoksluğundan farklılık gösteren her fikir hareketinin Şiî veyahut da Şiîlik ve Bâtınîlik ile ilgili olduğunu ileri sürmek hatalı olur. İslâmî felsefe akımlarından bazılarının hiç de Bâtınî olmamalarına rağmen kendilerini dışarıya karşı böyle göstermektedirler.[4]
Ayrıca bakınız: Bâtıni, Şiîlik, Tasavvuf, Kabbala ve Felsefe
Tefsir anlayışları; Bâtınîlerin taraftar toplama amacıyla muhkem ayetler üzerinde te’vil yollarına başvurdukları ifade edilir.[5]
Ana maddeler: Ekberilik, Kalenderîlik, Kadiriye, Sühreverdiyye ve Mevlevîlik
O yüzyıllarda, Selçuklular zamanında faaliyet gösteren en etkin Tasavvufî-Bâtınî-Tarikât mensupları Melâmetî, Kalenderî ve Haydarîler’den oluşmaktaydı. Bu Bâtınî-Tarikât temsilcileri daha ziyâde göçebeler arasında barınan ve halka hitap etmekle görevli olan “Babalar” idi. Eğitimli çevrelerden uzakta yaşayan bu “Bâtınî-Babalar” yüzyıllar boyunca beri kulaktan kulağa yayılan hurafelerle yıpranmış olan nakilleri bir veli tipi kanalıyla tasvir etmek suretiyle, ve bu efsaneleri bir takım hârikalar ve kerâmetler ile süsleyerek bedevî ruhunun hoşlanacağı koşmalar, rubâîler, destanlar şeklinde halka anlatıyorlardı. “Bâtınî-Türkmen Babaları” Oğuz boylarının anlayacakları bir dilde, efsane ve masalları ilâhî bir hava ile içerisine İslâmî bir boyutu da ilâve etmek suretiyle halka sunmak hususunda çok başarılı oluyorlardı.
On ikinci yüzyılda Bağdat’ta Abdülkâdir Geylânî ve Şihab’ed-Dîn Ömer Sühreverdî, Konya’da ise Mevlâna Celâleddîn Rûmî, Endülüslü Muhy’id-Dîn-î Ârabî, Lem’at yazarı Fahreddin Irakî ve Sadr’ed-Dîn Kunevî gibi farklı geleneklere mensup tarikât pîrlerinin yayınlarla meşgul oldukları görülmektedir. İslâmî çevreler içinde tasavvufun pek revaçta olduğunu anlamamıza yardımcı olan bunca meşhur şahsiyetlerin arasında özellikle de Save’deki Kutb’ûd-Dîn Haydar tekkesi bu yüzyıldaki en tanınmış zâviyelerin başında gelmekteydi.
Ayrıca bakınız: İbn Arabi, Baba Haydar, Abdülkâdir Geylânî, Ebû Hafs Ömer es-Sühreverdî ve Celâleddîn Rûmî