Serpil Dokurel - PembeNar Özel
Öncelikle uykuda sıçrama durumlarını karabasan, uyurgezerlik, kabus görme gibi durumlardan ayırmak gerekir. Uykuya dalarken veya tam uyanırken hayal görme (halüsinasyon) haline hipnopompik/hipnogojik varsanı adı verilmektedir. Halk arasında karabasan olarak ta bilinmektedir. Karabasan durumunda aslında kişi tamamen uyanıktır. Normalde beynimiz uykuya daldıktan sonra rüyalarımızda rüyalarımıza göre hareket etmeyi engelleyebilmek için bedenimizi felç haline geçirir. Bazen bunun tam tersi olarak beyin uykuya geçmeden önce bedenimizi felç haline geçirir, uykuya dalmadan önce kaslarımızın hareket etmesi engellendiğinden uyanık halde iken geçici bir felç hali oluşur. İşte bu durum karabasanın ve karabasan halinde hareket edemememizin nedenidir. Karabasanlar genellikle kişi stresli bir durum yaşıyorsa oluşmaktadır.
Stresli bir yaşamın belirtisi olabilmektedir.
Uykuda sıçrama durumu uykuya dalarken beynimizin bedenimizdeki kaslarımıza ani, kısa süreli elektrik uyarıları göndermesi sonucunda oluşur ve çeşitli şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Buna parasomni adı verilmektedir. Vücudun belli bölgesinde kasılma hareketi, düşme hissi, ağlama hissi, şaşkınlık hissi olabilir. Bu şekilde ortaya çıkmasına hipnik jerk adı verilmektedir. Genellikle fizyolojik yani doğal bir olaydır. Duygusal stres durumunda olmak, fiziksel egzersiz yapmış olmak, kahvede ve kolada bulunan kafein gibi uyarıcı gıdalar almak, karanlıkta televizyon seyretmek bu durumu artırabilir. Ara ara meydana geldiğinde bir soruna işaret etmez fakat sık sık oluyorsa bu durumu araştırmak gerekebilir. Öncelikle nedeni saptamak gereklidir. Kafeini azaltmak veya kesmek, stres yaratan durumlardan kaçınmak çoğunlukla bu durumu çözmektedir. Dirençli vakalarda ilaç tedavileri kullanılabilmektedir.
Ayrıca uyku myoklonusu adı verilen bir durum vardır ki genellikle genetik olarak aileden aktarılır. Bu kişiler genellikle bacaklarda olmak üzere gece boyunca ara ara düzenli kas sıçramaları yaşarlar. Yaş ilerledikçe sıklığı artmaktadır. Özellikle bir rahatsızlığın habercisi değildir. Gece boyu sıçramalar nedeni ile uykuyu tam alamamaya neden olur ve yaşam kalitesini düşürebilir.
Uyku sıçramalarının psikolojik nedenlerini stresli yaşamak, kalitesiz uyku uyumak, gereğinden az uyumak, bedenimizi fiziksel olarak fazla yormak ve depresyon olarak sıralayabiliriz. Her uyku sıçramasının altında psikolojik bir sorun aramaya gerek yoktur fakat sıçramalar sık sık olmaya başladı ise nedenini mutlaka araştırmak gerekir. Her sıçrama depresyon habercisi değildir fakat depresyondaki kişilerde uyku sıçramalarında artış görülebilmektedir.
Çok ama çok nadir de olsa sık yaşanan uyku sıçramaları epilepsi (sara) hastalığı belirtisi olabilir. Eğer psikolojik durumlar yoksa ve bahsettiğim sıçramaya neden olabilecek durumlar da yoksa ve hala sıçramalar oluyorsa bu durumda juvenil miyoklonik epilepsi açısından değerlendirmek gerekebilir.
Uykuya geçerken göz kapaklarmz arlar, vücudumuz gever, çevremize ve kendimize dair farkndalmz kaybolur, bir anda farkl bir diyara seyahate çkarz. Artk uykunun yumuak kollarndayz. Ancak uykuya balamak her zaman kolayca ve sorunsuz olmayabiliyor. te yaznn konusu tam olarak da bu geçiin etkilendii uyku sçramalar.
Uyku ve uyankta beyinin farkl bölgeleri çalyor. öyle anlataym; uyanklkta beynimiz son sürat giden bir araba gibi, çevreden gelen birçok uyar alyor, onlar deerlendiriyor. Uykuya geçi durumunda ise bu araba yani beyniniz giderek yavalyor ve uyku gerçekletiinde de uyanklk fazndan çkp farkl bir düzende çalmaya balyor. Yani son sürat giden araba öncelikle giderek yavalyor, arabann hz sfra düüyor ve uyanklk durumunu tabiri caiz ise kontan kapatyor. Sonra uyku faznda farkl bir çalma düzenine geçip, orada da yava yava hzlanarak çalmaya devam ediyor. Yani beynimiz gece ve gündüz hiç durmuyor, sadece farkl biçimlerde çalyor.
Peki ya beyin konta kapatm, yava yava uyku faznda çalmaya balamken, aniden yeniden uyanklk faznda çalmaya balarsa neler oluyor? te o zaman tam uykuya geçerken, sçrayarak uyanyoruz. Kii bu sçrama srasnda çounlukla sanki düüyormu hissi yaar. Uyku uyanklk sistemi ön beyin ve beyin sapndaki yaplar tarafndan yönetilir. Sklkla uykunun balangç evresinde olan bu sçramalar, kii tam uykuya geçerken ve vücudundaki tüm kaslar gevemiken, beyin sapndaki uyanklk merkezinin aniden aktive olup beyninin aniden uyanmas ve bu uyanklk faznda kaslarn ksa süreli, youn olarak kaslmalarndan kaynaklanr.
Bu sçrama aslnda salkl insanlarda olan fizyolojik bir durum, zaman zaman hepimiz uyku uyanklk geçii srasnda bu sçramay deneyimliyoruz. Peki sklkla masum olan bu sçramalar neden bazen daha youn ve iddetli olarak yayoruz? Bilimsel çalmalar bize kiinin yaam biçiminin uykuda sçramalarn belirginlemesinde önemli bir role sahip olduunu gösteriyor. Kii ar kafein tüketiyorsa, sigara kullanyorsa beyni uyaran bu maddeler sçramalarn çoalmasna, hatta iddetinin artmasna neden olabiliyor. Bahsedilmesi gereken bir dier en önemli tetikleyici de kiinin kayg düzeyi. Stresin yüksek olduu yaam dönemlerinde bu sçramalar uykunun balamasn ve sürdürülmesini negatif yönde etkileyebiliyor. Kiinin uyku düzeninin bozuk olmas da bu sçramalarn bir dier sebebi olarak gösteriliyor bilimsel yaynlarda. Uyku eksiklii, ar yorgunluk uyku uyank geçilerimizin bozulmasna neden olup, bu sçramalar korkutucu hale getirebiliyor. Bilimsel yaynlarda bahsi geçen bir dier sebep de ar derecede fiziksel egzersiz yaplmas, bu da uykuya dal srasnda hatta uyku içinde sçrayc hareketleri arttrabiliyor.
Yaplan bilimsel çalmalar toplumun % 70’inin zaman zaman bu uyku sçramalarn yaadn gösteriyor, hatta bu kiilerin % 10’unda gündüzleri de bu sçramalar oluyor. Eer sçramalar gün içinde olmaya balamsa mutlaka bir nöroloji uzman ile görümek ve ayrc tanda epilepsi, gün içinde artm uykululuk ile giden Uyku Apne Sendromu, Parkinson Hastal gibi nörolojik hastalklar düünmek gerekiyor.
Uykuya geçerken ya da uykuda olan artm sçrayc hareketlerin tans için kullanlan tetkik polisomnografidir. Kii bir gece uyku laboratuvarnda uyutularak uykunun tüm evreleri, solunum, çene, bacak kaslarnn hareketleri, kalp ritmi, kandaki oksijen konsantrasyonu ve vücudun uykudaki pozisyonu (srt üstü, sa, sol) izlenir. Hastann muayenesi, yaplan tetkikler ve polisomnografi sonucunda bu sçramalarn iyi huylu fakat artm fizyolojik bir durum mu yoksa baka bir nörolojik hastaln parças m olduu söylenebilir.
Peki uyku laboratuvarna gitmeden ya da gitmek zorunda kalmadan bu sçramalar kendimiz nasl yönetebiliriz? Öncelikle ar kahve ve sigara tüketimini azaltarak balamak, düzenli ancak arya kaçmadan egzersiz yapmak ve uyku hijyenimize dikkat etmek gerekiyor.
LGL ÇERKLER