bebekler ne zaman rüya görür / Bebekler Rüya Görür Mü? < Bilgiustam

Bebekler Ne Zaman Rüya Görür

bebekler ne zaman rüya görür

Bebekler rüya görür mü?

Yaşamın ilk haftaları ve aylarında uyku, bebeğinizin beyninin büyümesine ve bilgileri işlemesine yardımcı olur. Her yaşta uyku, deneyimlerimizi bütünleştirmemize ve bilgimizi artırmamıza yardımcı olan hafızayı pekiştirmeye yardımcıdır. Bebekler dünya hakkındaki bilgileri sağlamlaştırma sürecinden geçerken, uykunun önemi göz ardı edilemez.

İç çekişlerini ve homurdanmalarını duyduğunuzda veya göz kapaklarının titrediğini gördüğünüzde, bebeğinizin ne hakkında rüya gördüğünü veya rüya görüp görmediğini bilemeyebilirsiniz. Yenidoğanların uyku döngüleri hakkında bilinenlere göre, bebekler eğer aktif olarak rüya görüyorsa, en çok rüyayı hayatlarının ilk iki haftasında görüyor olabilirler. Bunun nedeni, hızlı göz hareketi (REM) içinde geçirdikleri uyku süresidir.

REM aşaması, vücudun tamamen gevşediği ve beynin aktif olduğu zamandır. Aynı zamanda rüya görme ile ilgili aşamadır. Yetişkinler uykularının yaklaşık yüzde 20'sini REM'de geçirirler. Amerikan Pediatri Akademisi, yenidoğanların uykularının yaklaşık yüzde 50'sini REM'de geçirdiğini tahmin ediyor. Bu nedenle, yeni bebeklerin hepimizden daha fazla rüya görebileceği düşünülüyor.

Ancak daha büyük çocukların ve yetişkinlerin öncelikle REM uykusu sırasında rüya gördüğü biliniyor diye bebeklerin de rüya gördüğü anlamına gelmez. Nörobilimciler, rüyaların gerçekleşmesi için çocukların bir şeyleri hayal etme kapasitesini kazanmış olmaları gerektiğini söylüyor. Başka bir deyişle, bildiğimiz şekilde rüya görmeyi deneyimleyebilmek için görsel ve mekansal olarak inşa edebilmeleri gerekir.

Bu nedenle, bir bebek konuşmaya başlayana kadar, uyuduklarında gerçekte ne olduğunu anlayamayız. Hayallerinin samimi dünyasını kelimelere dökmeleri gerekiyor.

BEBEKLER VE SİRKADİYEN RİTİMLER

Yeni doğan bebeklerin uykusu, tanımlanmış bir sirkadiyen ritmi takip etmez. Sirkadiyen ritim; dünyanın kendi ekseni etrafında yaklaşık 24 saat süren dönüşünün canlılar üzerinde oluşturduğu biyokimyasal, fizyolojik ve davranışsal ritimlerin tekrar edilmesi olarak tanımlanmaktadır.

Bir bebeğin tam uyku döngüsü, bir yetişkininkinin yaklaşık yarısı kadardır. Kısa uyku nöbetleri, aç bir bebeğin beslenmesini ve düzenli olarak kontrol edilmesini sağlar. Bu, ani bebek ölümü sendromu riskini azaltmaya yardımcı olur.

Melatonin, uyuşukluğa neden olan hormondur ve doğumdan önce bebeğin dinlenme düzenini etkiler. Ancak sirkadiyen ritimler, yaşamın ilk günlerinde rahim dışında ortaya çıkmaya başlamaz. Bebekler gecenin büyük bir bölümünde uyumaya alıştıktan sonra, REM evresinde geçirdikleri süre giderek kısalacak ve daha uzun derin uyku nöbetleri geçireceklerdir.


Bebekler Niçin Rüya Görür? RÜYALAR

H. Kübra ERGİN

[email protected]

Yeni doğmuş bebekleri uyurken seyrettiniz mi?

Göz bebekleri kıpır kıpır oynar durur. Bazen gülümser, bazen de dudaklarını büzer, ağlamaklı bir şekilde iç çekerler&#;

Bebekler, yetişkinlerden çok daha fazla uyudukları gibi, çok daha fazla rüya görürler. Bir bebeğin uykusunun yaklaşık yarısı REM uykusu denilen, göz hareketlerinin yoğun olduğu dönemde geçer. Bilim adamları rüyaların büyük çoğunluğunun da bu dönemde görüldüğünü tespit etmişlerdir.

Çocuklar ilkokul çağına geldiklerinde dahî, uykularının yaklaşık çeyreği REM döneminde geçmektedir. Yetişkinlerde ise bu süre gittikçe azalarak gecede toplam bir-bir buçuk saate kadar düşer. Ancak yine de rüya görmek bir insan için çok büyük bir ihtiyaç olmaya devam eder.

Son zamanlarda bazı bilim adamları; «insan bedeninin dinlenmek için uykuya mutlak bir ihtiyaç duymadığını, uykunun asıl hikmetinin rüya görmeye bir imkân sağlamak» olduğunu tespit etmişlerdir. Hattâ bir gece boyunca rüya görecek kadar derin uyku uyumasına izin verilmeyen bir kişinin, ertesi gece bunu telâfi edecek şekilde iki kat daha fazla rüya gördüğü anlaşılmıştır.1

Uyku ve rüya, pozitivist felsefeyi benimsemiş bilim adamları için dahî esrarını korumaktadır. Her ne kadar onlar, rüyaların; «beynin kayıtlarını düzenlemesi; bunun için gereksiz detayları silip, günlük tecrübelerin hâsılasının ana hâfızaya kaydedilmesi faaliyeti» olduğunu ileri sürseler de, bu izahın pek çok rüyayı açıklayamadığını kabul etmektedirler. Bilim adamlarının açıklayamadığı hâdiselerin başında, yeni doğan bebeklerin nasıl olup da rüya görebildikleri meselesi gelmektedir.

Halk arasında bebeklerin uyku sırasında gülümsemelerine; «meleklere güldüğü» yönünde bir açıklama getirilir. İşin doğrusu bilim adamları da bu konuda daha ikna edici bir açıklama getirebilmiş değillerdir.

Çünkü yeni doğan bebek, etrafını ancak belli belirsiz ışık huzmesi olarak görebilmektedir. Otuz santim kadar yakınındaki yüzleri seçmesi için bile haftaların geçmesi gerekmektedir. Oysa bebekler, henüz anne karnında, karanlıklar içinde bulunurken bile REM uykusu devirleri yaşamaktadırlar. Acaba bu bebekler henüz göze hitap eden hiçbir etki almadıkları hâlde rüyalarında ne görmektedirler?

Bilim dünyası bu sorunun cevabını bulmak için bir araştırma yöntemi bulabilecek mi, bilemiyoruz. Ancak, uyku ve rüya mevzuunda âlimlerimizin görüşlerini değerlendirecek olursak, belki bu esrarı biraz aralamamız mümkün olabilir.

Medeniyetimiz rüyaları, insanın ruh ve bedenden müteşekkil iki tabiatlı yaratılışına bağlı olarak açıklar. Buna göre yetişkinlerin rüyalarının bir kısmı günlük hâdiselerin tesiriyle beyinde meydana gelen görüntülerdir. Bazı rüyalar ise rûhun bedenle irtibatının kesilip ruhlar âlemine yönelmesiyle görülmektedir. Hadîs-i şerifte bu açıdan rüyaların üç türlü olduğu bildirilir:

“Nefsin sayıklaması, şeytanın korkutması ve Allâh’ın müjdelemesi.” (Buhârî, Tâbîr, )

İbn-i Haldun, son gruba giren rüyaları şöyle izah eder:

“Rüya rûhânî bir şey olup, uykuda iken, insanî rûhun, mânâlar âlemine dalması sonunda, gaipten kendisine akseden varlıkların şekil ve sûretini bir anda görmesinden ibarettir. Çünkü kişi, uyku hâlinde ten ve maddî şeylerle olan ilişiğini kestiği için (diğer rûhânî varlıklar gibi o da rûhânî bir varlık şeklini alır) gaybî âleme yönelir, melekleri ve diğer latif cisimleri müşahede eder.”2

Esasen rûhumuz rüya âleminde pek çok bilgi görmekte, ancak bunlardan sadece bir sûrete büründürüp, hâfızaya alabildiği kısmı hatırlamaktadır. İbn-i Haldun’a göre rüyanın rumuzlu bir dil kullanmasının sebebi de budur. Rüyalarda görülen latif (mânevî-soyut) varlıklar ancak remizlere büründürüldüğü takdirde hatırlanabilmektedir.

Belki insanoğlu, dünya hayatına kuvvetli bir ilgiyle yönelip bağlandıkça, bebeklik çağında çok daha kuvvetle irtibat hâlinde olduğu mânâ âlemleriyle alâkasını yitirmektedir. Şayet bir insan dünya hayatına olan ihtiras ve düşkünlüğünü azaltsa, mânâ âlemiyle bağını koruyabilecek, böylece dünyaya dalıp anavatanını unutmayacaktır.

Erzurumlu İbrahim Hakkı, Mârifetnâme isimli eserinde insan kalbinin dünya görüntülerinden kurtulmasının şartını şöyle açıklar:

“Allah dostları demişlerdir ki; Rûhun berzah âlemine açılmış iki penceresi vardır: Uyku ve ilham. Rüyada bazen insan ileride başına gelecek hâlleri aynen, bazen de rumuzlu görür ki, bu ancak tabir ettirilmekle öğrenilir. Eğer duyu organları dış âleme kapalı, gönül aynası her türlü kötülüklerden temizlenmiş, cilâlı ise Levh-i Mahfuz’daki mânevî sûretler ve bilinmeyen emirler gönül aynasına akseder ve görülür. Eğer duyu organları dış âlemle meşgul, gönül aynası paslı ise, ruh; bu âlemi seyredemez. Ruh rüyada, duyuların hâfızada bıraktığı hayallerle uğraşır.”

Bu noktada İmam Rabbânî’nin tasavvuf yolunun maksadını anlatan sözlerini de zikredecek olursak, meselenin biraz daha aydınlanacağını ümit edebiliriz:

“Ruh bu bedene gelmeden önce, mukaddes âlemi biraz biliyordu. Bedene gelince, bu bilgisi kalmadı. Bu yolun büyükleri, rûha eski bilgisini hatırlatacak bir yol buldular.” 3

İnsanoğlunun bu dünyada beden elbisesi giymeden önce ruhlar âleminde, bilmediğimiz bir şekilde hayat sürdüğünü yahut birtakım bilgilere muhatap olduğunu kabul edecek olursak, bebeklerin rüya görmesine taaccüp etmeyeceğimiz ortadadır. Hattâ belki bu görüşü kabul etmek yetişkinlerin rüya görme ihtiyacını da en iyi şekilde açıklamaya kavuşturacaktır. Hiç şüphesiz insan rûhu, kendisine dar gelen madde âleminden çıkıp, asıl vatanında bir nefes almaya muhtaçtır.

Hem rüyalar hususundaki bu görüşü kabul etmek bilim adamlarının ileri sürdüğü fikirlere de büsbütün aykırı değildir. Bilim adamları beynin; REM uykusu sırasında günlük tecrübe ve bilgilerini tertip ve tasnif ettiğini düşünmektedirler. Rûhun, bilgileri anlamlandırmak ve tasnif etmek için, neye göre ve nasıl bir değerlendirme yaptığını ise sadece bilimin yöntemleriyle bilmek mümkün değildir.

Oysa rûhun her günün hâdiselerinden elde ettiği tecrübeyi, ruhlar âleminde temâşâ ettiği, «latif ve mânevî varlık ve değerlere» göre işleyip, mânâlandırıp tasnif etmesi akla aykırı değildir.

Bu noktada Eflâtun gibi filozofların, kendisinden evvelki bilgelerden aktardığı kadîm hikmet birikimini de değerlendirmemize katacak olursak; «Aslında her öğrenme bir hatırlamadır.» diyebiliriz.

İnsanoğlu dünya hayatının bir imtihan olmasının gereği olarak bu dünyaya gelirken ana vatanını unutmaktadır. İlâhî rahmet ise insanı bu hâlde bırakmayıp, hatırlatıcılar göndermektedir.

Bütün bu bilgi ve görüşleri bir arada değerlendirdiğimiz zaman, Kur’ân-ı Kerim’de sık sık bahsedilen, «insanın unutkanlığı» ve vahyin bir «zikir» (hatırlatma) olması yepyeni anlamlar kazanmakta; bu arada tasavvuf hayatının, nasıl bir eğitim modeli olduğu bir derece olsun açıklığa kavuşmaktadır.

1 Metehan IRAK, Farklı Bir Bilinçlilik Durumu: Uyku; Hacettepe Üniversitesi, Psikoloji Bölümü; PİVOLKA Yıl: 4, Sayı 16, s. 3.
2 İbn-i Haldun, (Trc. Zakir Kadirî UGAN), Mukaddime, MEB Basımevi, İstanbul, , c. 1, s.
3 İmam Rabbânî; Ahmed Faruk Serhendî; Yeni Mektûbât Tercemesi; Işık Kitabevi Mektup s.

Bebekler rüya görür mü? Bebekler rüya görmeye ne zaman başlar? Rem uykusu nedir?

Bebekler rüya görür mü? Bebekler rüya görmeye ne zaman başlar? Rem uykusu nedir?

Pek çok kişi bebeklerin uykusunda neden gülümsediğini ve mırıldandığını merak ediyor. Bebeklerin bu davranışları bazı kimseler için sadece bir refleks olarak değerlendirilirken bazıları ise bebeklerin aslında rüya gördüklerini düşünüyor. Peki bebekler gerçekten rüya görebilir mi? Bebekler rüya görmeye ne zaman başlar? Rem uykusu nedir?

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN İZLE

Bebekler doğdukları andan itibaren dünyaya uyum sağlamak için birçok mekanizmaya sahiptirler. Uyku da en önemli mekanizmalardan biridir. Pek çok kişi bebeklerin uykudayken gülümsediğine ve mırıldandığına şahit olmuştur. Bebeğin bu tatlı halleri izlemeye doyulmazken, asıl sebebi de oldukça merak ediliyor. Bebeklerin dünyasını anlamak her ne kadar zor olsa da aslında bazı hal ve tavırlar bir takım sinyaller verir. Bunlardan biri de rüya görüp görmedikleri. Bebekler de tıpkı yetişkinler gibi rüya görürler. Araştırmalara göre bebekler anne karnındayken rüya görmeye başlıyor. Çoğunlukla REM adı verilen uyku sırasında hız göz hareketleriyle kendini ele verir.

Bebekler rüya görür mü

Bebekler rüya görür mü

Uyumayan bebeklere okunacak en etkili dualar! Huzursuz bebeklerde rahatlatan dualarİLİŞKİLİ HABERUyumayan bebeklere okunacak en etkili dualar! Huzursuz bebeklerde rahatlatan dualar

BEBEKLER RÜYA GÖRMEYE NE ZAMAN BAŞLAR?

Bebeklerin rüya görme serüveni, dışarıdan gelen sesler ve ışıklar doğrultusunda başlar. Bu da REM uykusunu beraberinde getirir. REM uykusu sırasında vücut gevşer ve beyin aktiftir. Yetişkinler genellikle bu uyku evresinde hareketsiz kalırken bebekler tam tersi reaksiyon gösterirler. Kıpırdamak, dönmek ve hatta ağlamak, ebeveynlerin bebeklerinin kötü bir rüya görüp görmediğini sorgulamasına neden olabilir. Uyku sırasında ağlayan bebekler, daha önce meydana gelen bir şeyi yaşıyor olabilir, bu da onun için görülen rüyanın bir anı olduğu anlamına gelir. Nitekim bebekler, dünyadaki henüz kısıtlı olan yaşantısında bazı önemli tecrübeleri rüyalar sayesinde öğrendiği düşünülür.

Bebekler rüya görmeye ne zaman başlar

Bebekler rüya görmeye ne zaman başlar

Pediatrik rüya görme konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan psikolog David Foulkes'a göre, bebeklerin çevrelerindeki dünyayı algılama yetenekleri, insanların yanlışlıkla rüya görebileceklerine inanmalarına neden oluyor. Foulkes'un Harvard University Press tarafından yayınlanan "Children's Dreaming and the Development of Consciousness" adlı çalışması, bir organizmanın gerçekliği algılama yeteneği varsa, o organizmanın da bir gerçekliği hayal edebilmesinin çok olası olduğunu kaydeder.

aylık bebekler rüya görür mü?

Sorulara Dön
Dış dünyayla alakalı hiçbir bilgisi olmayan bebekler uyurken gülüyor, ağlıyorlar. Duyu organları da kısıtlı çalışıyor diye biliyorum. Nasıl rüya görüyorlar? Ne görüyorlar? Yani edindikleri bilgiler genelde hep aynı oda ve ayni yüzler bu yüzden görüyorlarsa aynı rüyayı mı görüyorlar?

24, görüntülenme

Cevap Ver

  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Bebeklerin rüya görüp görmedikleri hakkında şimdilik kesin olarak bir şey söyleyemeyiz çünkü objektif olarak bunu ölçecek araçlara henüz sahip değiliz. Pediatrik rüya görme uzmanı psikolog David Foulkes'e göre, insanlar bebeklerinin algılama becerisiyle rüya görme becerisinin aynı olduğunu sanıyor. Foulkes ve diğer sinirbilimciler, bebeklerin yaşamlarının ilk birkaç yılının rüyasız olduğunu düşünüyor. Sinirbilimciler, REM uykusunun yenidoğanlarda ve bebeklerde tamamen farklı bir rol oynadığına inanıyor; beyinlerinde yollar oluşturmasını sağlıyor, daha sonra da dil geliştirmelerine yardımcı oluyor.

Sinirbilimciler, rüya görmenin çocukluğun erken yaşlarında ortaya çıkan bilişsel bir süreç olduğunu düşünüyor. Çocuklar bu süreçte bir şeyi görsel ve mekansal olarak hayal edebilme kapasitesini kazanıyor. Foulkes ve meslektaşları tarafından yapılan araştırmalara göre, yaş arasındaki çocuklar bile tipik olarak hareketsiz, az duygulu ve sade rüyalar tanımlıyorlar. yaşlarında ise rüyalar canlanmaya başlıyor çünkü çocuklar bu yaşta kendi kimliklerini açık bir şekilde kavrıyorlar.

14, görüntülenme

  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Daha Fazla Cevap Göster

Cevap Ver

Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.

Sorulara Dön

Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın % okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.

Popüler Yazılar

EA Akademi

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Etkinlik & İlan

Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.

Podcast

Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.

Aklımdan Geçen

Komünite Seç

Aklımdan Geçen

Fark Ettim ki

Bugün Öğrendim ki

İşe Yarar İpucu

Bilim Haberleri

Hikaye Fikri

Video Konu Önerisi

Kafana takılan neler var?

Evrim Ağacı ekibine her ay 1 kahve ısmarlamak ister misiniz?

Bu yıl sayfamızda gezdiniz.

yılından beri Türkiye'de bilim iletişimini geliştirmek adına durmaksızın ter döküyoruz ve sizin gibi bilimseverlerin destekleri sayesinde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen, en güvenilir, en büyük bilim arşivini yaratmaya devam ediyoruz. Sitemizde reklamlar görüyor olsanız da bunların bize getirisi önemsenmeyecek kadar az. Bizi ayakta tutan, Türkiye'deki bilimseverlerin gönüllü destekleri. Eğer yılında da Türkiye'de bilimi yeşertme çabalarımıza katkı sağlamak isterseniz, maddi destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz. Hatta bu sayede sitemizi ve mobil uygulamamızı tamamen reklamsız bir şekilde kullanmanız mümkün olacak. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.

Evrim Ağacı Logo

Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler

Geri Bildirim Gönder
Evrim Ağacı

Evrim Ağacı

Türkiye'deki bilimseverlerin buluşma noktasına hoşgeldiniz!

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close

“ Başkalarının hatalarından ders alın; çünkü hepsini kendiniz yapacak kadar uzun yaşayamazsınız.”
Martin Vanbee

Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?

Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu. Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda avantajından biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak reklamların %'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş yapmanızı tavsiye ederiz).

Üye Ol

Giriş Yap

Üyeliğin Avantajları

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir