bebekler neden kendine vurur / Çocuğum Kafasını Yere Vuruyor, Bebeklerin Kafasını Yere Vurması

Bebekler Neden Kendine Vurur

bebekler neden kendine vurur

Çocukların Gelişimi Blog

Bebeğim neden başını vuruyor?

Bebeklerde kafa vurma davranışı şaşırtıcı ölçüde yaygındır. Bebeklerin ve yeni yürüyen çocukların yüzde 20 kadarı başlarını bilerek vuruyorlar ancak oğlanlarda görülme olasılığı kızlara kıyasla üç kat daha fazla. Kafa vurma davranışı genellikle ilk yılın ikinci yarısında başlayıp 18 ila 24 aylar arasında doruğa çıkıyor. Çocuğunuzun kafa vurma alışkanlığı birkaç ay hatta yıllar sürebilir ancak çocukların çoğu 3 yaşına geldiklerinde bu davranıştan vazgeçerler.

Çocuğunuzun kafasını vurmasının olası sebepleri:

  1. Kendini rahatlatma. Kulağa garip gelse de bu davranışa düşkün olan çocukların çoğu bunu rahatlamak için yapar. Uykuya dalarken, gece yarısı uyandıklarında hatta uyurlarken kafalarını ritmik bir şekilde vurular. Bazıları emekleme pozisyonunda sallanabilir de. Gelişim uzmanları bir sandalyede sallanmak gibi bu ritmik hareketin, çocuğunuzun kendisini yatıştırmasına yardım ettiğine inanıyor.

  2. Ağrı giderme. Çocuğunuz, örneğin diş çıkarma ya da kulak iltihabından ağrı çekiyorsa da başını vuruyor olabilir. Kafa vurma davranışı, muhtemelen ağzındaki ya da kulaklarındaki rahatsızlıktan dikkatini uzaklaştırarak çocuğun daha iyi hissetmesini sağlıyor gibi görünmektedir.

  3. Hüsran. Eğer çocuğunuz öfke nöbetleri sırasında başını vuruyorsa muhtemelen bazı güçlü duyguları dışa vurmaya çalışıyor. Henüz hislerini sözcükleri kullanarak yeterli şekilde ifade etmeyi öğrenmedi bu yüzden fiziksel eylemleri kullanıyor. Yine, bu stresli durum sırasında kendisini rahatlatıyor olabilir.

  4. İlgi ihtiyacı. Süregiden kafa vurma davranışı bebeğinizin ilgi istemesinin bir yolu olabilir. Anlaşılır bir şekilde çocuğunuzun kendisine zarar veren bir şey yaptığını gördüğünüzde daha özenli ve ilgili hale geliyor olabilirsiniz. O da davranışı nedeniyle onun üzerine titremenizden hoşlandığı için istediği ilgiyi alabilmek için başını vurmaya devam edebilir.

  5. Gelişimsel bir sorun. Kafa vurma, otizm ve diğer gelişimsel hastalıklar ile ilişkilendirilebilir ancak çoğu vakada yalnızca pek çok davranışsal ikaz işaretinden biridir. Kafa vurma davranışının tek başına ciddi bir sorunu işaret etmesi çok enderdir.

Bu konuda ne yapabilirim?

Çocuğunuza ilgi gösterin ama başını vurduğunda değil.

Çocuğunuzun başını vurmadığı zamanlarda sizden bolca pozitif ilgi gördüğünden emin olun. Eğer yine de ilginizi çekmek için başını vurmaya devam ediyorsa bunu büyütmemeye özen gösterin yoksa bu davranışın pekişmesine sebep olabilirsiniz. Davranışı tümüyle yok sayamıyorsanız da bunun için çocuğunuzu azarlamayın ya da cezalandırmayın. Çocuğunuz durumu anlamak için çok küçük ve sizin ayıplamanız durumu yalnızca daha da kötüleştirebilir.

Çocuğunuzu yaralanmaktan koruyun.

Beşiğin gevşemediğinden emin olmak için bebeğinizin beşiğindeki tüm vida ve cıvataları ayda bir ya da daha sık kontrol edin. Ayrıca beşiğin ayaklarına lastik tekerler takabilir ve beşikle duvar arasında yumuşak bir kumaş asarak gürültüyü azaltıp duvarla yerdeki yıpranmaları önleyebilirsiniz.

Etrafındaki alanı yumuşatmak için bebeğinizin beşiğine yastıklar ya da battaniyeler koymayın çünkü bunlar boğulma tehlikesi yaratırlar. Çocuğunuzun vuruşlarını yumuşatmak için beşiğinde tampon oluşturmak istiyorsanız kullandığınız şeylerin ince, sıkı (pofuduk değil) ve beşiğin korkuluklarına emniyetli bir şekilde bağlı olduğundan emin olun ki böylece bebeğiniz başını tampon ile korkuluklar arasına vuramasın.

Endişelenmemeye çalışın.

Bebeğiniz bir iki yara alabilir; kafa vurma davranışı genellikle bir “kendini yatıştırma” davranışıdır. Bu çocuğunuzun başını kendisini ciddi şekilde yaralayacak kadar vurmasının çok da olası olmadığı anlamına gelir. Bebeğiniz kendi acı eşiğini bilir ve başını vurmak canını acıtırsa kendisini biraz yavaşlatacaktır.

Çocuğunuzun ritim sevgisini başka şekilde desteklemesine yardımcı olun.

Çocuğunuz belli ki sabit bir ritimden hoşlanıyor, bu yüzden onun ritim sevgisi için başka dışavurum araçları bulmasına yardım edin. Uzmanlar genellikle dans ederek, ritimli yürüyerek ve davulla ya da el çırparak müziğe birlikte eşlik etmeyi önerir. Ayrıca sabit bir ritmin rahatlığını ona sunmak için çocuğunuzun odasına bir metronom koymayı da deneyebilirsiniz. Kafa vurma davranışını besleyen öfkeli enerjinin bir kısmını yakmasına yardımcı olmak için bebeğinizin gün içinde bolca fiziksel egzersiz yaptığından da emin olun.

Yatıştırıcı bir uyku rutini başlatın.

Çocuğunuz yoğun bir günü atlatmanın bir yolu olarak kafasını vuruyorsa, rahatlatıcı bir rutin bulmaya çalışın. Ilık bir banyo, kucağınızda sakince sallamak ve sakin bir öykü ya da şarkı yardımcı olabilir. Yatmadan önce birkaç dakikayı onun sırtını sıvazlamaya ya da alnını okşamaya ayırabilirsiniz. Yatağındaki sakin müzik de yatıştırıcı olabilir.

Eğer çocuğunuzun davranışı endişe verici bir hal alırsa bir doktora danışın.

Eğer çocuğunuz gün içinde başını çok fazla vuruyorsa ya da kendisine zarar verdiği halde başını vurmaya devam ediyorsa endişelenmekte haklı olabilirsiniz. Bu çok yaygın olmasa da kafa vurmak bazen yürüme ve okul çağında ortaya çıkabilen otizmle ve diğer gelişimsel hastalıklarla ilişkilendirilebilir.

Otizmli çocuklar genellikle insanlarla iyi ilişkilenemezler. Genellikle ebeveynleriyle fiziksel temas kurmakla ilgilenmezler ve insanlara bakmaktan ziyade bakışları uzaklara dikilir. Eğer çocuğunuzun fiziksel becerilerini, dilini ya da edindiği diğer becerileri kaybettiğini fark ettiyseniz, gittikçe daha çok içe dönüyorsa ya da yaygın gelişimsel dönüm noktalarına erişmekte devamlı olarak gecikiyorsa doktoruna danışın.

Merhaba canım okurlarım;

1 yaşı geçen çocukların karşısındakine, size, oyuncaklarına ya da oyun arkadaşlarına vurma eylemini; sanırım her ebeveyn yaşıyor. Ben de bu konuyu yine iki gün araştırıp, okuduğum bir kaç kitaptan aklımda kalanlarla dökmeye geldim.

İlk olarak sakin olun. Nedenlerini bildikten sonra çözümünü bulmanız daha kolay olacak. Her bebeğin doğduğundan bu yana gelişiminde, dönem dönem iniş ve çıkışlar olur. Bu süreçlerde hep yeni bir hareket ya da yeni bir huy edindiğini farkedersiniz. İyi-kötü her şey çocuğunuzun gelişiminin bir parçasıdır. Dünyada en zor büyüyen ve yetişen varlık insandır, unutmayın.

Çocuklar Neden Vurur?

Artık yürümeye başlayan çocuğunuz, kendini daha bağımsız ifade edebiliyor. Bu gücü kendinde farkettiği için ufak denemeler yapar. Önceleri kendi isteklerini sadece ağlayarak ve oturdukları yerden elleriyle işaret ederek gösteren çocuklarınız, artık özgür bir şekilde kendi isteklerini gerçekleştirmeye başlar. Bu özgürlük zaman zaman vurma, tekmeleme ya da ısırma şeklinde tepkilerle de geçekleşebilir.

Bunun bir çok sebebi vardır:

1- Canı sıkılan bir çocuğun tepki olarak vurması, çocuğun büyüme süreci içerisindeki normal bir davranıştır. Bunu Uzman Çocuk Psikoloğu Dr. Vanessa Lapointe&#;in şu sözleriyle açıklayabilirim: &#;Hemen hemen her çocuk bir noktada karşısındakine vurma eyleminde bulunabilir. Bu sağlıklı, normal ve beklenen bir davranış. Hayatta sinir bozucu olan ve değiştiremediği şeylere tepki vermek gelişimsel olarak küçük bir çocuğun mesleğidir.&#;

2- Bir diğer sebebi ise; kendini sözel ifade etme becerisi henüz gelişmemiş çocuklar, iletişim için bu tarz hareketlere başvurabilirler. Çünkü bu yaştaki bir çocuk yaptığı bu davranışın muhakemesini yapacak olgunlukta değildir. Bu beceriyi ancak deneme-yanılma yöntemiyle geliştirebilirler. Vurma davranışını keşfeden bir çocuk, sonuçların neler olabileceğini merak ettiğinden sürekli bu eylemi gerçekleştirir.

3- Eğer çocuğunuz normalde hırçın ve saldırgansa vurma eylemini gerçekleştirebilir. Bazen duyguları bastırılmış çocuklar bu şekilde tepki verebilirler. Vuran bir çocuk, bu davranışın arkasından gülüyorsa; bu da onun bir duygu patlamasıdır. Eğer bunu sürekli bir şekilde ve her karşısına çıkana yapıyorsa; yine içinde biriken duyguların dışa vurumudur.

Peki Ne Yapmalıyız? 

Aslında bu sizin fiziken müdahale edebileceğiniz bir durum değildir. Ve o an bir şey yapamayabilirsiniz. Zaten bu davranışları gösteren yaştaki çocuklar, kısa ve net cümleleri anlayabildiğinden, mutlaka konuşarak ona ifade etmeye çalışın. &#;Ellerini başkasına vurmak için kullanmayız&#; ya da &#;sana evet/hayır dediğim için bana kızdığını biliyorum&#; gibi cümlelerle onu anladığınızı ifade edebilirsiniz. Çocukların kendilerini ifade etmelerine engel olmaktansa, davranışlarının yatışması için onların bu küçük dürtülerine karşı sergileyeceğiniz tavır çok çok önemli. Özellikle yürümeye yeni başlayan çocuklarda, dürtü kontrolü olmadığından, istedikleri şeyi alamayıp hayal kırıklığı yaşadıklarında bunu bağırarak, ağlayarak ya da vurarak ifade ederler. Biz çocuklarımızın ilk davranışlarını şekillendiririz. Bu davranışları büyümelerinin bir parçası olarak kabul edersek, düzeltme sürecimiz daha kolay geçecektir.

Çoğu ebeveyn bu durumlar karşısında ceza yoluna giderler. Ancak işler bu şekilde daha da zorlaşacak ve yeni bağımsızlığını ilan eden çocuğunuz daha hırçınlaşacaktır. Siz de ona aynı şekilde tepki verirseniz; &#;vurma davranışını iletişim kurmak ya da durumu çözmek için kullanabiliriz&#; mesajı vermiş olursunuz. Çocuğunuz da bu şekilde vurma eylemini sürekli deneyecektir. Öncelikle yapmanız gereken, bu davranışı gözlemleyerek nedenini anlamak. Çocuklar yeniliklere ve büyük değişikliklere kolay adapte olamazlar. Taşınma, yeni bakıcı, anne baba ayrılığı gibi durumlar yeni yaşanmışsa, buna tepki olarakta bu eylemi gerçekleştirebilirler.

Ve unutmayın: Çocuğunuz kimseye zarar vermek istediği için bu davranışı sergilemiyor! Dikkat çekmek ve sonuçlarını görmek için deniyor. Bu davranışı gerçekleştirdiklerinde, ellerini nazikçe tutup sarılma hareketi yaparak, &#;vurmak yok, sadece sarılıyoruz&#; diyebilirsiniz. Yani sizin verdiğiniz tepki ve kurduğunuz iletişim çok etkili olacaktır. Eğer bu eylemi size karşı gerçekleştiriyorsa, canınızın yandığını ona kısa ve net cümlelerle belirtin.

Sakın şu yanlışa düşmeyin: &#;ben sana vuruyor muyum?&#; 

Bu tepkiniz çocuğunuza yapacağınız en en büyük yanlış! Sizin ona yapmadığınız bir hareketi, ondan beklememek büyük aptallık. Çünkü size zarar vermek için yapmıyor. Dikkat çekmek, sonucunu görmek, keşfetmek, kendini ifade etmek ve bu gibi gelişimine bağlı nedenlerden dolayı bu eylemi gerçekleştiriyor. Yani siz ona vurmuyorsunuz diye onun da size vurmaması söz konusu olamaz. Bu çocuğunuza bir uyarı olarak değil, kıyaslama olarak geçecektir. Ve ne yazık ki bunu o an anlamayacaktır.

 

Ben Ne Yaptım?

Bulut&#;un vurma durumları 1 aya yakın süredir var. 2 haftalığına İstanbul&#;a yaptığımız, Anneanne-Dede ziyaretimizden sonra meme ısırmalarıyla birlikte, vurmaları da oldukça arttı. Bunun sebebini doktorumun desteğiyle çözdüm. Bulut daha önce yine aynı ortamda aynı hareketleri sergilemişti. Ve yine yapıyordu. Bana karşı olan bu davranışı, bazen oyun arkadaşlarına da yapacak kadar fazlalaşmıştı. Sonrasında durumun beni paylaşamaması olduğunu çözdüm. Çünkü normal hayatımızda, evde sürekli benimle baş başa ve sadece ona odaklı zaman geçiriyoruz. Ama şu an durum farklı. Etrafımızda çok insan var ve bu beni bir çok kişiyle paylaşacağı anlamına geliyor. İlk olarak bunu çözdükten sonra gözlemlemeye başladım ve vurduktan sonra gülüp, bana bakıyor, ne tepki vereceğimi merak ediyordu. Artık iş, benim vereceğim tepkilerle şekillenecekti. Bir gün benim anneannem onu öpmek istedi ve sıkıldığı için yüzüne vurdu. Bana baktı. Ardından &#;anneannen seni öpmek istedi. Sen istemiyor olabilirsin.&#; dedim. Aynı gün yemek yerken aynı eylemi bana gerçekleştirdi. &#;Sanırım yemek yemek istemiyorsun&#; diyip, o an yemek yeme olayını sonlandırdım. Ve bir kaç kere oyun arkadaşlarında denedi. Hep aynı tepkiyi verdim: &#;ellerini sarılmak için kullan.&#; Ben tutup ellerini nazikçe sarılma hareketi yaptırttım. Vurma eylemi hala geçmiş değil. Ama ben kendimce bu eylemin kalıcı olmaması için yöntemler buldum. Bu yöntemlerin meyvelerini kısa süre sonra yiyeceğimden eminim. Çünkü bu davranışını perçinlemek adına bir şey yapmıyorum. Aksine iletişim kurmaya çalışarak, düzeltmesi için uğraşıyorum.

Unutmayın ki; çocuklar belli bir yaşa kadar, çoğu davranışını kontrol etme becerisine sahip değillerdir. Bu yüzden lütfen çocuğunuzu suçlamayın. Bu davranışları size inat, ona inat, buna inat ya da oyuncağı elinden alındı diye yapmıyor; aksine bir çocuk olduğu için yapıyor tüm bunları. Sonuçlarını öğrenmek, tepkinizi ölçmek, sonunda ne olacağını görmek için keşfediyor bir nevi.

Ve siz; verdiğiniz tepkilerle, bu davranışın kalıcı mı yoksa geçici mi olacağına karar vereceksiniz!

Sevgiler.

Bebeğim Kafasını Bilerek Sert Yerlere Vuruyor!

Ali 10 aylık olduğunda birçok harika davranış geliştirmişti. Her güne; acaba bugün neler yapacak heyecanı ile başlıyorduk. Bir gün bizi şaşırtan bir davranışla karşılaştık. Küçük prensim bir şeylere kızınca kafasını duvara vuruyordu. Hem de gözlerimizin içine baka baka devam ediyordu bu ritmik vuruşlar. Eşim ve ben çok tedirgin olduk. Minik kafasının bu sert vuruşlardan zedeleneceğini düşündük. Kafasını sert bir yerlere vuran ve bunu bilerek yapan bir bebek kimi endişelendirmez ki!?

Sizi rahatlatır mı bilmem fakat dünyanın dört bir yanında bebekler buna benzer davranışlar gösteriyor. Bir araştırmaya göre bebeklerin %20’si bu davranışı gösteriyor. Bu davranış erkeklerde, kızlara oranla daha sık görülüyor. Nedenleri konusunda fikir birliği sağlanmış değil. Bu davranışın, diş çıkarma ya da iltihaplı kulak nedeniyle ortaya çıkan ağrıyı dindirmeye yönelik olduğunu düşünen uzmanlar var.

Bir kısım uzman ise bebeklerin henüz duygularını ifade edecek yetenekleri gelişmediği için böyle davrandığını düşünüyor. Birçok bebek özellikle engellendiğinde ve kızdığında bu davranışı gösteriyor. Belki de bu şekilde davranarak ‘Çok ama çok kızdım size!’ demeye çalışıyorlar.

Bazı uzmanlar bebeklerin bu davranış ile kendilerini sakinleştirmeye çalıştığını düşünmekte. Zira bu davranış özellikle uyku öncesinde ve sabahları uykudan uyandıklarında daha sık tekrarlanıyor. Bebekler, kafalarını ritmik bir şekilde vurarak beden ritimlerini sağlamaya çalışıyor olabilirler.

Bunlar bu davranışın başlamasının olası sebepleri. Peki, neden bir davranış devam eder, hem de bazen artarak? Bu sorunun cevabını araştırırken ilk bakılması gereken o davranışın sonuçlarıdır. Bebeğiniz kafasını bilerek bir yerlere vurduğunda ne yaparsınız? Tabi ki onunla ilgilenirsiniz. İşte tam da bu noktada bu ilgi bu davranışı pekiştirir. Ve küçüğünüz artık ne zaman ilginizi istese nasıl alacağını biliyordur! Kafa vurmalar artarak devam eder.

Bana kalırsa davranış aynı olsa da her bebeğin bu davranışı gerçekleştirmesinin altında yatan neden farklı olabilir. Fakat davranışın pekişip artmasının nedeni çoğunlukla aynıdır: Ağrı duyan bebek kafasını bir yerlere vurarak rahatlamaya çalışırken birden tüm ilgiyi topladığını fark eder. Bir dahaki sefere ağrı yoktur fakat ilgi arzusu bu davranışı tetikler. Öte yandan annenin üzüntüsü bebeğin dikkatinden kaçmaz ve bir dahaki sefere kendisini kızdıran annesine ‘beni çok kızdırdın!’ demek için yine bu davranışı kullanabilir.

Tüm bu bilgiler iyi güzel de ben ne yapabilirim bu konuda diye merak ediyorsanız size düşen görev hem çok basit hem de çok zor. ‘Basit’ çünkü ‘görmezden gelme’ yöntemini kullanıp bu olay olmuyormuş gibi yapmanız davranışın sönmesini kolaylaştırır. ‘Zor’ çünkü miniğiniz o taptaze başını sert bir yüzeye vururken nasıl görmezden geleceksiniz! Haklısınız. Bu zor. Fakat süreci kolaylaştırmak için birkaç tavsiyem daha var:

Gün içinde ona ‘elinizden geldiği kadar’ ve ‘yeterince’ ilgi gösterin. Böylece ilginiz için bu davranışı daha az gösterecektir. Oyun oynadığı alanları ve beşiğini güvenli hale getirin. Örneğin, taş zeminde oynamasın, altında hep bir halı olsun ki kafasını vurunca daha az zarar görsün. Bu demek değil ki pamuklara sarıp sarmalayın onu. Bırakın biraz canı yansın. Davranışının doğal sonuçları da davranışın sönmesine yardım eder.  Emin olun ki kafasını vururken kendince bir ayarlama yapıyor. Kendi ağrı eşiğini çok zorlamayacaktır.

Uyku rutinini biraz daha uzatın. Ona huzur ve rahatlık sağlayacak rutinler geliştirin.

Ritim duygusuna hitap edecek aktiviteler yapın. Örneğin dans edin, şarkı söyleyin ya da onunla birlikte sallanın.

Kafa vurma bazen ciddi bir gelişimsel bozukluğun göstergeleri arasında yer alabilir fakat endişelenmeyin. Çocuğunuzun normal geliştiğini düşünüyorsanız yani davranışları yaşıtları ile aşağı yukarı benzerse, endişelenmenize gerek yok. Fakat gene de bu davranış kontrol edilemez bir şekilde artıyorsa ve küçüğünüz kendine zarar veriyorsa bir çocuk psikoloğuna başvurmanızda fayda var.

Gelişim Psikolojisi Uzmanı

Cihan Züleyha Aydın Özdemir

2 Yaş Sendromu ile Nasıl Baş Edilir?

2 yaş sendromu genellikle 18 ay civarında başlar ve çocuk yaş civarına gelene kadar devam eder. 2 yaş sendromu, bebeklikten çocukluğa geçiş sırasında karşılaşılan, bir takım sorunların yaşandığı özel bir dönemdir.


2 Yaş Sendromu Ne Zaman Biter?

Genelde 18 ay civarında başlar ve çocuk yaş civarına gelene kadar devam eder. 2 yaş sendromu, ebeveynlerin çocuk gelişiminde en çok zorlandığı dönemlerden biridir. Bu dönemde karşılaşılan başlıca sorunlar:

  • "Ben yapacağım" tutturmaları, isteklerinde ısrarcı olmak, söz dinlememek, istenilenin aksini yapmak, kıskançlık, titizlik, takıntılar ve utangaçlık,
  • İştah problemleri,
  • Uyku düzeninde bozukluklar, yatmak istememek,
  • Öfke nöbetleri; anne-baba- diğer çocuklara vurmak, ısırmak, kendine zarar vermek; kafasını vurmak, kendini yere fırlatmak, durmadan ağlamak,
  • Tuvalet sorunları.

2 Yaş Sendromu Belirtileri

Çocuklarda 2 yaş sendromunda genellikle; aşırı bir inatlaşma, sebepsiz ağlama krizleri, tutturmalar, sinirlenince kendine ya da başkasına zarar verme, ısırma, vurma gibi bir takım davranışlar görülür. Hatta bunların büyük bir kısmı, daha önce ya hiç yoktur ya da çok azdır. Ancak bu dönemde birden artmaya başlar.

2 Yaş Sendromu Ne Zaman Başlar?

yaş civarı başlayıp yaşa kadar sürebilir. Genel olarak beklediğimiz; yaştan sonra toplumsallaşma ve sosyalleşmenin artması ile çocuğun sakinleşmesi. Ancak çocuk, bu sendromdan geçerken aileyi nasıl manipüle edeceğini öğrenmişse, bu dönemdeki bazı alışkanlıklarını ileri yaşlara da taşıyabilir.
 
Çocuğunuz 2 yaşındaysa ve davranışlarıyla sizi çileden çıkarıyorsa endişelenmeyin. Çocukların yaş arasındaki bu durumu geçicidir. Bu dönemde çocuğunuzla ilişkinizde dikkat etmeniz gerekenler:

  • Çocuğunuz yaşına uygun sorumluluklar verin. Anlaşılır, tutarlı sınırlar koyun, kendini güvende hissettirin.
  • Enerjisini boşaltması için gün içinde bol bol dışarı çıkarın.
  • Öfkelendiğinde yanında sakince onunla göz teması kurmadan durun. Davranışının farkında olduğunuzu hissettirin.
  • Tutarlı sınırlar koyun ve çizdiğiniz sınırları o sakinken anlatmaya çalışın. Böylelikle olay anında ya da öfkeli durumlarında sizin anlattıklarınız aklına gelecek ve nasıl davranması gerektiğini önceden kestirecektir.
  • Çocuğunuza sınırlarını zorlayabileceği, zaman zaman sınırlarını aştığında sonuçlarını görüp öğrenebileceği, özgür olabileceği ve kendisini tümüyle ortaya koyabileceği güvenli ortamlar yaratın.
  • Yapmasını istemediğiniz bir davranış varsa kızmak, engellemek ve cezalandırmak gibi davranışlar göstermeyin. “Hayır!” kelimesini kullanmada seçici davranın. Yerine getirilmesi imkansız olmadıkça her isteğine "hayır" demeyin.
  • Kendisine zarar veren hareketler yapıyor ve bunu bir oyun olarak algılıyorsa, bu davranışını sevmediğinizi belli eden jest, mimik ve sözlerle dikkatini başka yönlere çekin.

2 Yaş Sendromunda Olan Çocuğa Anlayış Gösterilmeli

2 yaş sendromu döneminde gelişen sorunların altında yatan nedenler, aslında çocuğun psikolojik gelişimi içinde saklı olan faktörlerdir. Çocukta öz bilinçlilik durumu aylar arasında gelişir. Bu dönemde dünyayı, çevresindeki nesneleri, kişileri tanımaya ve keşfetmeye yarayacak yetilere sahip olur. Bedenini kullanmaya başlar ve iletişim becerileri artar. Ne kadar çok nesneye dokunursa, ne kadar çok soru sorarsa, kendini ne kadar çok ortaya koymaya çalışırsa gelişimi o denli olumlu yönde etkilenir. Soru sorması engellenen çocuk ileride kendine güvensiz, içe dönük kişilik özelliği gösterebilir. Öfkesi engellenen bir çocuk ise bu duyguyu zamanla kendisine yönelterek ısırma vb gibi davranışlar gösterebilir. Bu dönem çocuğun kendini ortaya koyduğu, her şeyin onun olmasını istediği, ısrarlı davrandığı bir dönemdir. Bu davranışlar ebeveynleri ne kadar yorsa ve yıpratsa da, bu geçici dönemi kabul etmek ve hazırlıklı olmak gerekir. Çocuğu bu dönemde asla uyumsuz, iyi yetiştirilmemiş, kötü huylu bir çocuk olarak tanımlamamak gerekir.

2 Yaş Sendromu Yaşayan Çocuğa Nasıl Davranmak Gerekir?

2 yaş sendromu; çocuk gelişiminin bir parçasıdır. Her insanın olaylar karşısındaki; algı ve tolerans düzeyi farklı olduğu için kimi ebeveyn bu dönemin sıkıntılarıyla daha kolay başa çıkabilirken, kimi ebeveyn daha fazla zorlanabilir. Zorlanan ailelerin, bir çocuk ruh sağlığı uzmanından yardım alması; bu dönemle, hem nasıl başa çıkacakları konusunda onları daha donanımlı hale getirir, hem de doğru olmayan bir çocuk yetiştirme tutumları varsa düzeltmelerine yardımcı olur.

Çocuğa Sınırlarını Gösterin

2 yaş sendromu ile mücadele sırasında bunun normal bir süreç olduğunun bilincinde olmak ve sınırlar koymak en önemli iki nokta. Çocuk "hayır" ve "yapma" kelimelerini yani ilk büyük sınırları hemen öğrenemez. Defalarca bu sınırları test etmek isterler. Bu dönemde sabırlı olmak önemli. Peki çocuk neden sürekli sınırları test eder? Çocuklar hemen öğrenemez, öğrendiklerini de çok çabuk unutur. Burada bakıcı ve büyük ebeveynler faktörünü de unutmamak gerekir. Anne-babanın hayır dediği bir şeye; bakıcı ya da büyük ebeveynler evet diyorlarsa, çocuk daha da hırçınlaşabilir. O yüzden çocuğun çevresinde olan herkesin aynı disiplin yöntemini benimsemesi ve aynı tutarlılık içinde olması gerekir.

2 Yaş Sendromu Bir Hastalık Değildir

2 yaş sendromu bir hastalık değil, çocuk gelişimindeki normal evrelerden biridir. Sendrom; bulgular bütünü demektir. 2 yaş sendromu da; kendine özgü bulgular gösteren bir süreçtir. Ancak oldukça sıkıntılı geçtiği için ebeveynler için çok zor bir dönem haline gelebilir. 2 yaş civarı; çocuğun kendisi ve çevresi üzerinde hakimiyet kurmaya başladığı, kendi benliğini oluşturmaya başladığı bir dönem. Bu döneme bir tür "ön ergenlik" de denilebilir. Çünkü 2 yaş çocuğu da, tıpkı bir ergen gibi ailesiyle inatlaşır, istediği olsun ister ve her şeyi kendi yapmaya çalışır.

2 Yaş Sendromu ile Mücadele Etme Yöntemleri

Anne babaların çocuklarıyla baş etmekte zorlandıkları; onların inatlaşma, tutturma hatta bağırıp vurma gibi davranışları karşısında nasıl davranacaklarını bilemedikleri zorlu bir dönem 2 yaş. Bu dönemde, sıradan günlük ihtiyaçların karşılanmasının bile adeta bir güç mücadelesine dönüşmesi son derece normal bir durumdur. İşte 2 yaş sendromuyla başa çıkma yolları
 
1. Enerjisini Boşaltın
 
Emeklemekten yürümeye geçen ve kas kuvvetinin artması ile beraber hareketliliği keşfeden çocuğunuzun, bundan sonraki süreçte en çok yapmak istediği şeyin özgürce hareket etmek, koşmak ve zıplamak olacağını bilin. 2 yaş döneminin getirdiği saldırganlık ve içinde biriken enerjiyi atmak için duyacağı hareket ihtiyacını kısıtlamayın, aksine daha çok hareketli olmaya teşvik edin ki rahatlasın.
 
2. Çocuğunuzu Engellemeyin
 
Engellenme duygusu kendini ifade edebilecek her türlü bilişsel fonksiyona sahip biz yetişkinler için bile baş etmesi zor bir hisken, duygu ve düşüncesini ifade edebilecek donanıma tam sahip olmayan 2 yaş çocuğu için tahammül edilmesi çok güç bir duygu. Bu yüzden kısıtlanmak, engellenmek öfkesini pekiştirirken, “huysuz” diye tanımladığımız davranışlarının artmasına sebep olacağından, temel koruma alanı belirlenmiş bir çerçeve içerisinde özgürleşmesine izin verin.
 
3. Öfkesini İfade Etmesine Olanak Tanıyın

Öfke hayat boyu her bireyin zaman zaman hissettiği bir duygudur. Öfkeyi sağlıklı ifade edebilmek önemli. “Çocuk bu ne öfkesi” düşüncesinden kaçınarak neye kızdığını kelimeleri yettiğince anlatmasına alan tanımaya özen gösterin. Çocuğunuzun duygularını istediği gibi ifade edebilecek kelime dağarcığına sahip olmadığını unutmayın, kelimelerini tamamlamaya zorlamayın, kendisinin istediği gibi anlatmasına izin verin.
 
4. Huzursuzluktan Kaçının
 
Çocuğunuzun her ne kadar saklamaya çalışsanız da duygunuzu hissettiğini ve bundan etkilendiğini unutmayın. Hissettiğiniz negatif duyguları, aile içi huzursuzlukları çocuğunuza yansıtmaktan kaçının.
 
5. Bir Şeyi Yapmaya Zorlamayın
 
Bu döneme ait en belirgin özellik çocuğunuzun canının istediği şeyi yapıp, istemediğini yapmaması, bu konuda direterek bireyselliğini ön plana çıkarmak istemesi olduğundan onu zorlamayın. O esnada ısrarcı olmayıp bir süre sonra tekrar denemek pozitif sonuçlar verecektir. Gerekçenizi anlayacağı bir üslupla anlatmak burada çok önemli. Yapmak istemediği bir şeyi yapmaya zorlamak hiçbir zaman iyi sonuçlar vermeyecektir. İstemediğinde ısrarcı olmamak, yemek, uyku, ilaç verme vs. gibi inatlaşıp sizi zorladığı durumlarda bir süre sonra çocuğa gerekçelerini anlatarak ve fikrini alarak tekrar denemek gereklidir.
 
6. Sınırlarınızı Belirleyin
 
2 yaş sendromu dönemi çocuğunuzun bireyselliğini, rüştünü ispat etmeye çalıştığı, “ben de buradayım, bir bireyim” dediği dönem olduğunu unutmamak lazım. Buna alan tanımak ne kadar önemliyse bu alan tanımayı sınırsızlığa çevirmemek de bir o kadar önemli. Sınırları belirli bir çerçevenin içini nasıl boyayacağını çocuğa bıraktığımız yöntem bu dönemle baş etmede en etkilisi.
 
7. 2 Yaş Sendromu Döneminde Kontrol Sizde Olsun
 
Hayatı yeni keşfeden, “ben bir bireyim”i ispat etmeye çalışan çocuğunuz aslında birçok şey için size ihtiyaç duyduğunu unutarak kontrolü ele geçirmek ister. Otorite figürünün bilincinde olması ve varlığını hissetmesi bu dönemin sağlıklı gelişimi için gerekli. Çocuğunuza istediği şekilde kendisini ifade edebileceğini ama otorite ve kontrolün sizde olduğunu hissettirin.
 
8. ‘Hayır’ Kelimesini Kullanmakta Seçici Davranın
 
Her şeye hayır demek, ebeveynlerden birinin evet dediğine diğerinin hayır demesi ya da bir sefer evet denilen bir şeye bir sonrakinde hayır denmesi en sık yapılan hatalar. Çocuğun kafasını karıştırıp gerginliğini artıracağından “hayır”larınız net ve tutarlı olsun. Neden ‘hayır’ dediğinizi her seferinde çocuğa özenli bir dille anlatın.
 
9. Kendisine Zarar Vermesine İzin Vermeyin
 
Bu dönemde kendini rahat ifade edemeyen çocuklar engellenme hissiyle beraber kendine zarar verebiliyor. O nedenle çocuğun kendisine zarar vermesini engellemek, öfkesini kelimeleri yettiğince, oyun içerisinde ifade etmesini sağlamak, teskin edip sakinleştirmek gerekiyor.
 
Kendinize de Zaman Ayırın
 
Çocuk yetiştirmek her evresinde farklı zorlukları beraberinde getirir. Zaman zaman ebeveynlerin baş etme mekanizmaları hayatın diğer dinamiklerindeki zorluklar devreye girdiğinde yeterli gelmeyebilir. Yeterli ebeveynlik öncelikle kişinin kendi iyilik halini gerektirir. Siz iyi hissederseniz çocuğunuzda da bunun pozitif etkisini gözlemleyeceksiniz. Bu nedenle 2 yaş sendromu yaşayan çocuğunuza sağlıklı bir şekilde destek olabilmek için kendinize zaman ayırmaya, iyi gelecek hobiler, aktiviteler edinmeye özen gösterin, çocuğun sorumluluğunu paylaşmayı unutmayın.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir