Bebeklerde Kafa Terlemesinin Nedenleri
Yetişkinler günlük yaşamlarında sık sık terlerler. Buna hava sıcaklığı ve stres faktörleri de etki eder. Bebeklerde genellikle soğuk terleme meydana gelir. Bebekler efor sarf ettikçe kafaları da terleyecektir. Burun tıkanıklığı ve emerken zorlama durumlarında bebeklerin kafası çok sık terlemektedir. Bebeklerde özellikle alın bölgesinin terlemesine dikkat etmek gerekmektedir. Alın bölgesi terlemelerinde mutlaka bir doktora danışılmalıdır.
Bebeklerde Terlemeyi Önlemek İçin Neler Yapılmalıdır?
Bebeklerde terlemenin önlenmesi için bazı önlemler alınmalıdır. Özellikle de bebeklerde terleme tek başına tedavi edilemez. Başka sebeplerden dolayı ortaya çıkan terlemenin nedeni bulunarak bu neden ortadan kaldırılmalıdır. Bebeklerde terlemeyi ortadan kaldırmak mümkün değildir. Ancak terlemenin sebepleri ortadan kaldırılmalıdır. Bebeklerin kafasının terlememesi için mutlaka yüzde pamuktan üretilen kıyafetler giydirilmelidir. Bu kıyafetler de cildin rahat nefes almasını sağlar. Bebeklerin uyuduğu ortamları sık sık havalandırmak gerekmektedir. Bu sayede bebeğin nefes alışverişinde sağlıklı bir rutin oluşturulur. Bebekler genellikle uyurken de çok sık terlerler. Bebeğin uyurken terlememesi için oda sıcaklığı ortalama 24 derece olmalıdır. Bebeklerin uykuda terlememesi için üzerleri kalın bir şekilde örtülmemelidir. Genellikle de rahat kıyafetler giydirilmelidir.
Bebeklerde Kafa Terlemesini Önleyici Etkenler Nelerdir?
Bebekler çoğu zaman kafa terlemesi yaşayabilirler. Bebeklerde kafa terlemesi meydana gelmemesi için haftada en az 3 kez banyo yaptırılmalılar. Banyo bebeğin vücut ısısını normal değerlere getirir. Ayrıca bebeklerin günlük olarak yeterli miktarda sıvı almaları da çok önemlidir. Günlük sıvı alımı yeterli olduğunda bebeklerin kafa terlemeleri de azalacaktır. Özellikle bebekler uyurken üzerlerine ince örtüler örtülmelidir. Kalın örtüler bebeğin uyurken terlemesine neden olur. Bu durumda da bebeklerin kafaları daha fazla terleyecektir. Bebeklerin huzursuz olmaması için terlememelerine özen gösterilmelidir. Genellikle bebeğin rahat edebileceği kıyafetler giydirilmelidir.
Bebeklerde Kafa Terlemesi Nelerden Dolayı Meydana Gelir?
Bebeklerde kafa terlemesinin çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Özellikle yeni doğan bebeklerde emzirme sırasında kafa terlemeleri ortaya çıkar. Bebekler süt emdikleri sırada ve biberonlarından beslenirken de çok sık terlerler. Emmek bebeklere yüksek miktarda efor sarf ettirir. Bu nedenle bebekler rahat bir şekilde tutulmalıdır. Ayrıca bazı durumlarda enfeksiyon nedeniyle bebeklerde terleme meydana gelebilir. Soğuk algınlığı ve virüs kaynaklı hastalıklar nedeniyle terleme oluşabilir. Bebekler kabız olduğunda da terleyebilirler. Sindirim sistemi tam olarak gelişmemiş olan bebeklerde kabızlık ortaya çıkar. Kabızlık nedeniyle bebeklerde kafa terlemesi de çok sık görülür. Bunun yanı sıra tiroit sorunları da bebeklerde kafa terlemesinin nedenlerinden biridir.
Contents
Bebekler emerken, oyun oynarken veya heyecanlandıklarında terleyebilir. Özellikle emmek bebekler için çaba gerektiren bir iştir. Anne ile bebeğin fiziksel teması nedeniyle de vücut sıcaklığının artması bebeğin terlemesine neden olabilir. Bebeklerde uyurken terleme çoğu zaman endişe edilecek bir sağlık sorunu değildir.
Aşırı terlemesi olan yenidoğanların iyi beslenmesi ve derhal sıvı açığının kapatılması gerekmektedir. Özellikle ilk 3 ayın altındaki bebekler özellikle emerken, burunları tıkalıyken, uyurken ve diş çıkarma dönemlerinde çok terlerler. Bu dönemlerde ve durumlarda terleme normal kabul edilir.
Soğuk terleme ise nadir görülen bir durumdur. Bu durumla bebeklerde de karşılaşılabilir. Bebeklerde ve çocuklarda soğuk terleme geniz eti büyüklüğü, D vitamini eksikliği, Raşitizm, soğuk algınlığı gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir.
Yenidoğan bebeklerde ilk aylarda terleme çok görülmez. Bunun sebebi ter bezlerinin tam olarak gelişmemiş olmasıdır. 4. aydan sonra bebek terlemeye başlar. Aslında bebekler özellikle geceleri uyurken ve gün içinde terlerler.
Bebeklerde uykuda terleme sorununu azaltmak için bebeğiniz geceleri sık sık terliyorsa uyurken daha ince kıyafetler tercih edin ve fazla kalın örtüler örtmeyin. Fazla kalın kıyafetlerin giyilmesi veya fazla kalın örtülerin kullanılması bebeğinizin aşırı terleyip bunalmasına sebebiyet verebilir.
Terlemeye Karşı Alınabilecek Önlemler
Gece terlemesi sıcağa bağlı olarak gelişebileceği gibi enfeksiyon, hormonal sorunlar, reflü, uyku apnesi, kanser, şeker hastalığı, nörolojik rahatsızlıklar, menopoz, stres bozukluğu veya alkol kullanımına bağlı olarak da yaşanabilir. Gece terlemesi yaşayan kişilerin genellikle herhangi bir tedaviye ihtiyacı olmaz.
Gece uyurken ense ve boyun terlemesi gece terlemesi şikayetleri arasında yer almaktadır. Bu durum genellikle odanızın sıcak olmasından ve kalın giysilerden kaynaklanır. Aynı zamanda kullandığınız aspirin, novalgin, kortizon, viagra ve meme kanseri ilaçları sorunun nedeni olabilir.
Çocuklarda baş terlemesinin nedeni D vitamini eksikliği olabiliyor ancak C vitamini eksikliklerinde de terleme olabiliyor.
Soğuk terleme soğuk, ısı veya hararetten kaynaklanmaz. Diaphoresis olarak da bilinen soğuk terleme, aslında vücudumuzun bizi tehlikeli durumlardan korumak için sahip olduğu savaş veya kaç tepkisinden kaynaklanır. Bu vücutlarımız korku, ağrı, şok, nefes darlığı veya düşük kan şekerine tepki verdiğinde tetiklenir.
Nane limon, zencefil bal, ıhlamur limon, tarçınlı ballı süt gibi doğal içecekler soğuk algınlığı tedavisinde uygulanabilecek kürler arasındadır. Bebeklerde ateş ve öksürüğü gidermek için soğan suyuna bir miktar bal ekleyerek karışım sulandırılır ve bu karışım bebeklere günde 2 kez içirilir.
Soğuk algınlığının yayılmasını engellemek. Her zaman bebek parasetamolü veya ibuprofen bulundur. Aynı zamanda tıkanık burunları temizlemek için tuzlu su içeren burun damlaları bulundurmak ve bebeğin göğsüne okaliptüs merhemi sürmek yararlı olacaktır.
Yenidoğan dönemi sonrasında bebeğin ortam ısısına göre giydirilmesi uygun olacaktır. Aslında her çocuk farklıdır; bu nedenle kesin şekilde “tek kat giydirin, üç kat giysisi olsun” demek anlamlı olmaz. Ancak yaz aylarında gündüzleri tek kat penye giysiler yeterli olacaktır. Şapka önemli bir unsurdur.
İnleme: Hava yetersizse, vücut çocuk her nefes aldığında havayı akciğerlerinde sıkıştırarak akciğerlerin açık kalmasına neden olur. Solunum sıkıntısının bir başka hayati belirtisi olan sürekli bir inlemeye neden olur.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Şilfeler, bebeklerde dikkat edilmesi gereken konulardan biri olan “aşırı terleme” konusunda önemli bilgiler verdi.
Terleme, vücudumuzun ısı düzenlemesi için önemli bir işlevdir. Herhangi bir sebeple ısı artışı olduğunda ısı merkezi devreye girerek terlemeyi uyarır ve vücut ısısını belli aralıklarda tutmaya çalışır. İnsanda terlemeyi sağlayan üç farklı ter bezi vardır. Bu ter bezleri, doğuştan itibaren aktif olan ekrin ter bezleri, ergenlikten sonra aktifleşen ve daha koyu bir salgıya (sekresyona) neden olan apokrin ter bezleri ve her iki bezin özelliklerini de taşıyan apoekrin ter bezleri olarak isimlendirilir.
Aşırı terlemede etkin olan ekrin ter bezleri, salgılanan ter sıvısının ciltten buharlaşması esnasında ciltte bir serinletme etkisine yol açarak vücut ısısının düşmesine neden olur. Bu şekilde terleme vücut ısısının artması durumlarında ısı düzenlenmesindeki en önemli mekanizmalardan birisidir. Ayrıca terleme vücut ısısının korunması dışında cildin nemliliği ve su-tuz oranının korunmasında da etkin rol oynar. Aşırı terleme, insan vücudu için gerekli ve hayati bir süreç olan terlemenin insanın fizyolojik ihtiyacından daha fazla olması şeklinde tanımlanabilir.
Terleme beyin kıvrımlarından başlayarak ter bezlerine kadar giden çeşitli yollar ve faktörler tarafından kontrol edilir. Bu düzenin farklı bölgelerinde meydana gelen bozukluklar, farklı tipte terleme bozukluğu olarak karşımıza çıkar. Bebeklerde terleme genellikle 4. aydan sonra ortaya çıkar. Aşırı terleme sıklığının yüzde olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Fakat polikliniğe başvuran ailelerin yüzde ’si çocuğunun aşırı terlediğini ifade eder. Bu durum aslında normal olan terleme miktarının da anneler için fazla olarak değerlendirilebildiğini göstermektedir. Özellikle emerken veya uykuda baş boyun bölgesinin terlemesi sıklıkla karşımıza çıkan bir durumdur. Fakat baş boyun dışında ellerde ve ayaklarda da ortaya çıkan bir terleme varsa, o zaman normalin dışında bir durumdan söz edilebilir.
Özellikle ellerde ve ayaklarda ortaya çıkan terlemede sadece el ayak ayasında nemlilik fark ediliyorsa hafif, parmak uçları nemlenmişse orta, el ve ayakta ter damlacıkları görülüyorsa aşırı terlemeden bahsedilebilir. Bu durumda en sık karşımıza çıkan neden ortam ısısının yüksek olması veya aşırı giydirmedir. Ortam ısısının 23 derecenin altında olması önemlidir. Bu derecenin üzerindeki ısılarda terlemenin olması doğaldır. Ayrıca çocukları kat kat giydirmekten de kaçınmak gereklidir.
Aşırı terlemeyi iki başlık altında değerlendirmek gereklidir. Birincil aşırı terleme (altta herhangi bir hastalık olmayan tip) ve ikincil aşırı terleme (altta sebep olan bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan terleme) olarak isimlendirilir. En sık birincil aşırı terleme karşımıza çıkar ki bu grupta sıklıkla (yaklaşık yüzde oranında) ailede aşırı terleyen birinin varlığı dikkat çeker. Hatta yüzde 15 olguda bu durumun son 3 kuşaktır devam ettiği görülür. Bu kişilerde aşırı terlemenin sebebinin ter bezlerine gelen sinirsel uyarının artmış olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Birincil aşırı terleme tanısı koyabilmek için bazı kriterler konmuştur. En az 6 aydır devam eden altta yatan bir hastalığa bağlı olmadan gözle görülebilir aşırı terlemenin yanında, aşağıdaki kriterlerden en az iki tanesinin de olması gereklidir.
-Terlemenin iki taraflı simetrik olması (her iki elde veya ayakta vb.)
-Uykuda şikayetin kaybolması
-Günlük aktiviteleri etkilemesi
-En az haftada bir bu şikayetlerin varlığı
-Şikayetlerin 25 yaşından önce başlaması
-Ailede benzer durumların varlığı
Aslında anne ve babaları en çok korkutan durum, terlemeye sebep olan altta yatan bir hastalığın varlığıdır. Yani daha az sıklıkta karşımıza çıkan ikincil aşırı terlemedir. İkincil terlemeye neden olarak birçok durum karşımıza çıkabilmektedir. Bunlardan da en çok karşımıza çıkanlar çevresel ısı artışı, egzersiz, şiddetli ağrı, stres, baharatlı beslenme, obezite ve gebelik gibi fizyolojik durumlardır. Fakat daha az sıklıkla da olsa enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı, geniz eti büyüklüğü, D vitamini eksikliği, kalp hastalıkları, tümörler, hipotroidi, hipoglisemi gibi endokrin hastalıkların da ikincil aşırı terlemeye neden olabildiği unutulmamalıdır.
Peki aşırı terlemenin aslında korktuğumuzdan daha az sıklıkla görüldüğü, bunların da büyük çoğunluğunun ailesel birincil aşırı terlemeye girdiğini bilsek de ne zaman altta bir hastalığın olabileceğinden şüphelenmeliyiz? Aşırı terlemenin yanında gelişme geriliğinin olması, çabuk yorulma, beslenmesi iyi olduğu halde kilo alamama, kilo kaybı ve hareketlerde yavaşlama gibi başka bulguların varlığında mutlaka doktora başvurup altta yatan sebebin araştırılması gereklidir. Bu bilgiler ışığında terlemenin nedeni tespit edilip gerekliyse sebebe yönelik tedavi uygulanmalıdır. İkincil bir aşırı terleme mevcut ise altta yatan sebebi ortadan kaldırmak gereklidir (örneğin sebep enfeksiyonsa, gerekli ilaç tedavisiyle enfeksiyon ortadan kaldırılmalıdır). Birincil bir aşırı terleme karşımıza çıkarsa ilaç tedavisi veya cerrahi tedavi gibi çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur.
En önemli varlıklarımız olan çocuklarımızın terlemesinin sağlık açısından çok önemli olduğu, sadece ısı düzenlemesi değil, su-tuz oranının düzenlenmesi için de gerekli bir işlev olduğu unutulmamalıdır. Çocukların bulunduğu ortam ısısının 23 derecenin altında tutulması ve kat kat giydirilmemesine dikkat edilmelidir. Aşırı terlediğini düşündüğümüz durumların çoğunluğunun aslında normal olduğu, sadece yüzde 3 kadarının aşırı terleme olduğu bilinmelidir. Terlemesi olan çocukların ek bulguları yok, özellikle de ailede benzer kişilerin olduğu biliniyorsa altta bir hastalık olma ihtimali çok azalmaktadır. Terleme çocuğun günlük işlerini etkileyecek kadar büyük bir duruma yol açıyorsa mutlaka tedavi edilmelidir. Çok daha az sıklıkla bazı hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabileceği de her zaman unutulmamalıdır. Ek başka bulgular varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.