Halk arasında kan zehirlenmesi olarak da bilinen kanda enfeksiyon; deri, solunum sistemi, idrar yolları gibi vücudun başka bir yerinde ortaya çıkan enfeksiyonda bakterilerin giderek çoğalması ve kana yayılması sonucu ortaya çıkan bir durumdur.
Kanda iltihap çıkması durumunda toksinler ve bakteriler kan yolu ile vücudun her noktasına taşınabileceği için hayati tehlikeye neden olabilen ve hızla tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Kanda Enfeksiyon durumu kanda enfeksiyona neden olan etkene göre farklı isimler alabilir:
Kanda mikrop olması durumunda hastalarda belirtiler aniden ortaya çıkabilir ve gidişat çok ciddi bir hızla ilerleyebilir. Kanda mikrop bulunması durumunda ilk başta başlangıç semptomları adı verilen bazı belirtiler ortaya çıkabilir.
Kanda Enfeksiyon artışının kısa sürede teşhis edilerek müdahalesine başlanmaması durumunda septisemi ilerleyerek daha ciddi belirtilere neden olur.
Kanda Enfeksiyon genelde başka bir enfeksiyon odağından kana yayılım gösterir. Enfeksiyonun nereden yayıldığını tespit etmek zordur.
Ancak olası enfeksiyonlar şu şekilde sıralanabilir:
Ayrıca ameliyat ya da herhangi bir girişim için hastaneye başvuran kişilerin kanında enfeksiyon görülmesi olasıdır.
Bazı kişiler kan zehirlenmesi geçirmeye daha açık halde olabilirler.
Bu kişiler:
Olarak sıralanabilir. Bu kişilerde kanda enfeksiyon gelişimi konusunda daha dikkatli olunmalıdır.
Aniden yükselen ateş, Titreme, mide bulantısı ve kusma, hızlı nefes alıp verme, kalp atışının hızlanması gibi şikayetleri olan hastalar klinik mikrobiyoloji (enfeksiyon hastalıkları / intaniye) uzmanına başvurduğu zaman hasta öyküsünün dikkatli ve detaylı alınması en önemli noktadır. Hastanın yakın zamanda herhangi bir boğaz enfeksiyonu, solunum yolları ya da akciğer enfeksiyonu, karın bölgesinde sindirim sistemini tutan herhangi bir enfeksiyon, böbrek ya da idrar yollarını tutan bir enfeksiyon öyküsü olup olmadığı sorgulanmalıdır.
Sonraki aşamada fizik muayene yapılarak kalp atışı hızlanmasının ya da nefes alıp vermede hız artışının başka nedeni olup olmadığına yönelik inceleme yapılır. Hastanın tamamen soyularak cildinin incelenmesi, ciltte kırmızı nokta şeklinde lekeler varsa tespit edilmesi önemlidir. Ayrıca kanda enfeksiyon şüphesi oluşturan hastalara nerede ne zaman ne yaptıkları gibi bilinç durumunu ölçecek sorular sorularak nörolojik bir muayene yapılması da gereklidir.
Tanısal testler ile enfeksiyonun doğrulanması önemlidir. Kan testleri yapılabilir. Halk arasında kanda mikrop testi olarak da bilinen CRP (C – Reaktif Protein) enfeksiyon durumlarında en hassas testtir. C reaktif protein; karaciğerde üretilen bir protein olup tümör, travma, enfeksiyon durumlarında artış gösterir. Sağlıklı kişilerde ortalama 1 mg / L olan CRP değeri yaş artışı ile 2 mg / L’ ye kadar çıkabilir. CRP değerinin 3 mg / L üzerine çıktığı zaman kanda enfeksiyon değerinin yüksek çıkması durumundan söz edilebilir. Kanda enfeksiyon değeri yüksek çıktığı zaman hasta bunu doğrudan hissedemez ancak kanda iltihap sonuçları olan yüksek ateş, ağrı, halsizlik, yorgunluk belirtilerinin olması bizi enfeksiyon tanısına götürür. Kanda mikrop çıkması durumunda kan kültürü yapılarak enfeksiyona neden olan organizmanın ne olduğu tespit edilir.
Kanda enfeksiyon tespit edildiği zaman enfeksiyon kaynağını bulmaya yönelik incelemelere geçilmesi gerekir. Boğaz enfeksiyonu öyküsü olan hastalarda boğaz sürüntüsü alınarak antijen testi yapılır, bazı durumlarda boğaz kültürü yapılması da gerekebilir. Akciğerlerden ve solunum yollarından kaynaklanan bir enfeksiyon şüphesinde toraks direkt grafi (akciğer röntgen filmi) ve toraks bilgisayarlı tomografi (BT) çekilmesi gerekebilir. Kanda enfeksiyonun kaynağının sindirim sistemindeki bir iltihaplanmadan kaynaklandığından şüphe ediliyor ise gaita testi adı verilen dışkı örneğinin incelenmesi değerli bir test olacaktır. Ayrıca batın ultrason (USG), batın bilgisayarlı tomografi (BT) gibi radyolojik görüntüleme yöntemleri de tercih edilebilir. Böbrek enfeksiyonu kaynaklı kanda enfeksiyon durumundan şüphe ediliyor ise idrar tahlili yanında bilgisayarlı tomografi (BT) ve böbrek ultrasonu (USG) gibi görüntüleme yöntemleri tercih edilebilir. Seçilmiş hastalarda böbrek biyopsisi yapılması gerekebilir. Kanda Enfeksiyon idrar yolları enfeksiyonuna bağlı ortaya çıkmışsa idrar tetkiki ile potasyum duyarlılık testi uygulanabilir.
Kan zehirlenmesi olarak da bilinen kanda enfeksiyon durumunda hastalara en kısa sürede hastanede müdahale edilmesi önemlidir çünkü bu durum organ ve doku hasarlarına neden olmaktadır.
Kanda iltihap zararları çok ciddi olabilen bir durum olmakla birlikte bu sebeple en kısa sürede teşhis edilerek tedaviye başlanması ve tedavi aşamasında hastanın doktor gözetiminde olması oldukça önemlidir.
Uygun tedavinin uygulanmadığı hastalarda:
Kan zehirlenmesi yaşayan hastalarda laboratuvar sonuçları beklenmeden en kısa sürede geniş spektrumlu antibiyotikler ile tedaviye başlanmalıdır.
Bu antibiyotikler arasında:
Sayılabilir.
Sonraki aşamada ise alınan kültür örneklerine göre uygun ilaç ile tedaviye devam edilir.
Kanda Enfeksiyon meydana gelmesine engel olmak için bazı önlemler alınması mümkündür bu sayede kanda enfeksiyon riski olabildiğince düşük seviyelere çekilebilir.
Genel olarak bağışıklık sistemini düşüren alışkanlıklar kanda enfeksiyon riskini arttırır ve mevcut enfeksiyonun tedavisini zorlaştırır.
Hamilelik normal zamana göre hastalıklara daha açık olunan bir dönem olup vücutta gelişen herhangi bir enfeksiyon hem annenin hem bebeğin hayatını tehlikeye atabilir. Hamilelikte kanda bakteri artışı durumunda hastaların en kısa sürede tedaviye başlanması önemlidir.
Hamilelikte ilaç secimi önemli olduğu için hamileliğin kaçıncı haftada olduğu, bebeğin durumu göz önüne alınarak uygun ilaç secimi yapılmalıdır. Kanda enfeksiyon gelişmesine sebep olan enfeksiyon odağının tespiti sağlanarak hedefe yönelik tedavi uygulanmalıdır.
Bebeklik ve çocukluk dönemi bağışıklık sisteminin düşük olduğu dönemler olduğu için yetişkinlerde kanda enfeksiyona oranla enfeksiyonların kan zehirlenmesine sebep olması daha kolaydır. Küçük yaş çocuklarda ve özellikle bebeklerde kanda enfeksiyon gelişmenin en yaygın sebebi romatizmal kalp hastalığı olup bu hastalık hayat boyu kalıcı hasar bırakabilir. Bu hastalık küçük çocuklarda boğaz enfeksiyonunu takiben kana karışan bakterilerin kalp ve kalp kapaklarında hasara neden olması ile kendini gösterir.
Bebeklerde kanda enfeksiyon varlığında yetişkinlerdeki kadar yüksek ateş görülmemekle birlikte anneyi emme isteğinde azalma, huzursuzluk, sürekli uyuma ve yorgunluk belirtileri sıktır.
Bebekler ve çocuklarda enfeksiyon belirtileri ortaya çıkması durumunda en kısa sürede doktora başvurulmalı ve tedaviye kısa sürede başlanmalıdır. Kanda enfeksiyona neden olan esas enfeksiyon kaynağının tespit edilerek tedavi edilmesi hayatın geri kalanı için oldukça önemlidir. Sıvı dengesinin sağlanması için uygun hacim arttırıcılar ve solunum sıkıntısı çeken bebek ve çocuklara oksijen takviyesi verilmesi önemlidir.
Risk altındaki kişiler başta olmak üzere kişilerde; aniden ateş yükselmesi, Titreme, nefes alıp vermenin hızlanması, kalp atışının hızlanması, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler ortaya çıktığı zaman Klinik Mikrobiyoloji (Enfeksiyon Hastalıkları/İntaniye) bölümünde klinik mikrobiyoloji uzmanına muayene olunması gereklidir.
Bebeklik ve çocukluk döneminde oluşabilen kanda enfeksiyon özellikle sık hastalanan çocuklarda takip edilmesi gereken bir durumdur. Kanda enfeksiyon neden olur? Kanda enfeksiyon tanısı nasıl konulur? Kanda enfeksiyon belirtileri nelerdir? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzman Doktor Kerem Yıldız kanda enfeksiyon ile ilgili merak edilenleri AnneBebek Kulübü okuyucuları için yazdı.
Vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkan enfeksiyonun çoğalarak kana yayılması sonucu ortaya çıkan, tıpta septisemi olarak da bilinen durumdur. Kanda iltihap durumunda toksinler, bakteriler, mantarlar veya virüsler kan yolu ile vücudun her noktasına taşınabileceğinden dolayı hayati tehlikeye neden olabilir ve hızla tedavi edilmesi gereklidir. Bebekler ve çocuklarda enfeksiyon belirtileri ortaya çıkması durumunda en kısa sürede doktora başvurulmalı ve tedaviye en kısa sürede başlanmalıdır.
Boğaz enfeksiyonları, akciğer enfeksiyonları, sindirim sistemi ile ilgili enfeksiyonlar, böbrek enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları, cilt yaraları, ameliyat ya da benzeri girişimler kanda enfeksiyon görülmesinin en sık sebepleridir.
Hasta öyküsünün alınması ve fizik muayenenin yapılması yanında tanısal testler ile enfeksiyonun doğrulanması önemlidir. CRP (C – Reaktif Protein) enfeksiyon durumunda en hassas testtir. C reaktif protein karaciğerde üretilen bir protein olup tümör, travma, enfeksiyon durumlarında artış gösterir. CRP değerinin sınırın üzerinde çıktığı zaman kanda enfeksiyon durumundan söz edilebilir.
Kanda iltihap tedavi edilmediği takdirde sepsis, septik şok, organ yetmezliği, akut respiratuvar distres sendromu gibi çok ciddi durumlara sebep olabilmektedir. Bu nedenle en kısa sürede teşhis edilerek tedaviye başlanması ve tedavi aşamasında hastanın doktor gözetiminde olması oldukça önemlidir.
Kanda enfeksiyon belirtilerine genellikle bakteriler sebep olduğundan etken bulunana kadar aynı anda birden çok bakteriye etkili olan geniş spektrumlu antibiyotikler ile tedaviye başlanır. Daha kısa sürede etkili olabilmesi için ilaçlar damardan tedavi şeklinde uygulanmaktadır.
Tedavi süresi enfeksiyonun yerine ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Gerekirse antiviral ilaçlar ve antitoksin ilaçlar tedaviye eklenebilir. Ayrıca hastanın ihtiyacına göre oksijen tedavisi, hacim arttırıcılar, rekombinant insan protein C takviyesi, kortikosteroid tedavileri de uygulanabilir.
Tüm bu bilgiler ışığında herkese sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
Anneler burada buluşuyor! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübüüzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!
Uzm. Dr. Kerem Yıldız
Uzm. Dr. Kerem YILDIZ 1985 yılında Samsun’da doğdu. İlkokul eğitimini Mustafa Kemal İlköğretim okulunda, ortaokul ve lise eğitimini Samsun Anadolu Lisesinde tamamladı. 2003 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesinde başladığı tıp fakültesi eğitimini 2009 yılında başarı ile tamamlayarak mezun oldu. 2009-2013 yılları arasında Sinop Durağan Devlet hastanesi ve Sinop Atatürk Devlet Hastanesi acil servis hekimi olarak görev yaptı. 2013 yılında İzmir Tepecek Eğitim Araştırma Hastanesinde başladığı çocuk sağlığı hastalıkları uzmanlık eğitimini 2017 yılında başarı ile tamamladı. 2 yıllık zorunlu hizmet süresi boyunca Kars Harakani Devlet Hastanesinde binlerce çocuğun sağlığına kavuşmasına yardımcı oldu. 2019 yılından itibaren Antalya’da bulunan Memorial grubuna ait Özel Medstar Topçular Hastanesindeki görevine devam etmektedir. Poliklinik hizmetinin yanında doğumda bebeklere ilk müdahale, yenidoğan ve çocukların servis ve yoğun bakımdaki izlemlerini gerçekleştirmektedir. Yurtiçi ve yurtdışı çeşitli yerlerde yayınlanmış bilimsel çalışmaları ve yazıları mevcut olup Antalya Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği üyesidir.