Bel fıtığının teşhisinde altın standart; klinik muayene ve hekimin gözlemleme tecrübesidir.
Bel fıtığı omur denen kemiklerin arasındaki disklerin hasar görmesi ile oluşan bir rahatsızlıktır.
Bel fıtığı; omurlar arasında bulunan içi sıvı dolu disklerin, içindeki sıvı miktarının azalmasıyla yapısal ve şekilsel olarak bozulmaları ve omur kemiklerinin arasına sıkışmasıdır. Basit tanımıyla disk kayması olarak da bilinir.
Bel bölgesinde 5 tane omur vardır. Omurilik ile kuyruk sokumu denen bölge arasında bulunan bu omurların arasında ise içinde jelimsi bir sıvı bulunan silikonumsu kıkırdak yapılar vardır ve bunlara disk denir. Diskler omurlar arasında tampon görevi görürler. Disklerin görevi omurların üst üste binmesini ve birbirine sürtmesini engellemektir. Aynı zamanda da bel bölgesine olan baskıyı kemiğe, kasa ve kıkırdağa eşit olarak dağıtmaktır.
Bel bölgesinde bulunan bu 5 omurdan attaki iki omur ve aralarındaki 2 disk genel olarak çok daha fazla ağırlığa maruz kalır. Baskı artınca disklerin içindeki sıvı baskıdan dolayı dışa çıkmaya başlar. İçindeki sıvı azalınca diskin yapısı bozulur, genişler ve yassı hale gelir.
BEL FITIĞI BELİRTİLERİ
BEL FITIĞININ NEDENLERİ
Bel fıtığı genellikle yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Zaman içerisinde disk sıvısının azalması yaşlı kişilerde bel fıtığına yol açabilir. Ancak yaşlanma dışında başka faktörler de bel fıtığı oluşumunu tetikleyebilir.
BEL FITIĞINDAN KORUNMA YOLLARI
BEL FITIĞI TEŞHİSİ NASIL KONULUR?
Günümüzdeki modern tanı yöntemlerinden olan Manyetik Rezonans(MR) ile bel fıtığı teşhisi kolaylıkla konulmakta ve derecesi belirlenebilmektedir. EMG (Sinir ölçüm testi) de bazı olgularda gerekmektedir. Ancak Bel fıtığının teşhisinde altın standart; klinik muayene ve hekimin gözlemleme tecrübesidir.
BEL FITIĞI TEDAVİSİ
Bel fıtığı başlangıç dönemindeyse hastaya kas gevşetici ilaçlar, yatak istirahati verilir.
Kaçınması gereken hareketler belirtilir ve genel olarak yaşam şeklinde bazı düzenlemelere gitmesi söylenir. Hasta başlangıç safhasında söylenenlere uymaz ise yada uyduğu halde ağrılar devam ediyorsa yine cerrahi müdahale olmadan çözüm aranır. Bu aşamada uzman denetiminde fizik tedavi yöntemine başvurulur.
BEL FITIĞI AMELİYATI
EVDE BEL FITIĞI TEDAVİSİ
Bel bölgenizde, zaman zaman kalçalara, bacaklarınıza ve ayaklarınıza yayılan ağrılardan şikayetçi misiniz? Bel ağrıları, bacak ve kalça ağrıları, karıncalanma ve uyuşukluk gibi sorunlarınız varsa, otururken ve yürürken zorluk çekiyor, hareket ederken zorlanıyorsanız bel fıtığı ihtimaline karşı doktorunuza görünmenizde yarar var.
Tıbbi ismi Lomber Disk Hernisi olan bel fıtığı, sinirlerin disk kayması veya yırtılması sonucu omurlar arasında sıkışmasıdır.
Omurgamızda her omurun (vertebra) arasında diskler vardır. Bu diskler omurlar arasında bir çeşit amortisör işlevi görür. Omurganın bel kısmı 5 adet lomber omurdan ve her biri arasındaki disklerden oluşur. Vücudumuzun temel ağırlığını en çok bu bölge taşır.
Lomber bölge denilen bel bölgemizdeki bu disklerin zorlanma, düşme, ağır yük kaldırma gibi birçok farklı sebeplerden oluşabilen kayma veya yırtılması sonucu omurilik sinirleri omurlarımız arasından çıkabilir. Böyle bir durumda omurlar arasında sıkışan sinirler sadece bel bölgesinde değil, kalça ve bacak bölgelerine de varan dayanılmaz ağrılara sebep olur.
Genellikle vakaların başlangıç aşamalarında, belden bacaklara doğru yayılan ağrılarla kendisini gösteren bel fıtığının çeşitli düzeylerinde farklı belirtileri de vardır.
Bazı vakalarda bel ağrısı hiç görünmez veya çok zayıf bir ağrı sebebiyle önemsenmez.
Fakat bu durum hastalığın ilerlemesine yol açarak sıkışan sinirlerin bacaklarda ağrı yapmasına yol açar. Bu sebeple belinizde değil ama bacağınıza yayılan ağrılarınız varsa bu ağrıların sebebi bel fıtığı olabilir.
Omurlar arasında yer alan disklerin sıvı içeriklerinin zamanla ve yaşlanmaya bağlı olarak azalması, disklerin dayanıklılıklarını olumsuz etkiler. Ağır ve ani yük kaldırma, kontrolsüz bel hareketleri, uzun süre ayakta durma veya oturma, düşme, çarpma gibi travmalar, zorlanma ve egzersiz eksiklikleri gibi nedenler; dayanıklılığını yitirmiş disklerde kayma veya yırtılmalara neden olabilir.
Bel fıtığı hastalığı bazı meslek gruplarında yaygın olarak görülür. Özellikle bedene aşırı yük bindiren, ağır yük taşımaya dayalı iş kolları, uzun süre otomobil kullanmak, sürekli masa başında egzersiz yapmadan çalışmak zorunda kalan kişilerde sıklıkla görülmektedir.
Bel fıtığının cinsiyete dayalı olarak görülmesinde herhangi bir fark olmamakla birlikte, hamilelik dönemlerinde aşırı kilo alınmasına bağlı olarak bel omurlarındaki basıncın artması ve bel fıtığına yakalanma riskinde artış görülebilir.
Bel fıtığının en önemli faktörü şişmanlıktır. Aşırı kilolu kişilerde bel fıtığı çok daha yaygın görülmekle birlikte tedavisi de daha zor olmaktadır.
Birçok sağlık problemine yol açan sigara kullanımının bel fıtığına da olumsuz bir etkisi var. Sigara kullanımı, disklerde sıvı kaybına neden olur ve bel fıtığı riskini arttırır. Ayrıca sigaranın vücudun iyileşme sürecini uzattığı bilinen bir gerçektir.
Bel fıtığı tanısı konulması için öncelikle doktor, hasta öyküsünü öğrenir ve fizik muayene yapılır. Hastanın kas refleksleri ve kas gücünün test edilebilmesi için nörolojik muayene de gerekli görülebilir.
Fizik muayene sonrasında, MR, BT taramaları gibi yüksek çözünürlüklü tanı cihazları vasıtasıyla omurgadaki baskı ve omurilik sinir basısı tespit edilir. Tüm bunların yanı sıra elektromiyogram denilen EMG cihazı ile hastanın hangi sinir köklerinin fıtıktan etkilendiği ortaya çıkarılır.
Bel ve bacak bölgesine yayılan ağrılar sebebiyle ilk olarak tercih etmeniz gereken bölümler, beyin ve sinir cerrahisi ile fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümleridir.
Bel fıtığının tedavi yöntemleri kişiye özgü, hastanın ve hastalığın durumuna bağlı olarak belirlenmelidir.
Başlangıç aşamasındaki hastalıklarda öncelikle istirahat tavsiye edilebilir. Bel fıtığı teşhisi konulan bir hastaya doktor; kısa istirahat, ağrıya sebep olan tahrişin azaltılmasına yönelik anti-inflamatuar ilaçlar, ağrıyı kontrol etmek için ağrı kesiciler, fizik tedavi, egzersiz veya epidural steroid enjeksiyonları gibi tedavi yöntemleri önerebilir.
Doktorunuz istirahat öneriyorsa, ne süreyle yatak istirahati yapmanız gerektiğini sormalısınız. Uzun süreli yatak istirahatleri eklem sertliği ve kas güçsüzlüklerine yol açar ve bel fıtığı tedavinizi olumsuz etkiler. Bel ağrıları için 2 gün ve bel fıtığı için de 1 haftayı geçen istirahat süreleri önerilmez.
Tüm bunların yanı sıra bel fıtığı tedaviniz boyunca çalışmaya devam edip edemeyeceğinizi de doktorunuza danışmalısınız.
Doktor tarafından bel fıtığı için önerilebilecek ilk tedaviler arasında; ultrasonik ısıtma tedavisi, elektrik uyarıları, sıcak uygulama, soğuk uygulama ve DRX Spinal Dekompresyon gibi tedaviler vardır. Bu uygulanmalar bel fıtığı ağrısını, inflamasyonu ve kas spazmını azaltabilir ve bir egzersiz programına başlanmasını kolaylaştırır.
Bel fıtığının ameliyatsız yöntemlerle tedavisinin temel amacı, fıtıklaşmış diskin yol açtığı sinir tahrişini azaltmak ve omurgayı koruyarak işlevselliğini artırmaktır.
Bel fıtığının tedavisinde fizik tedavi ve fizyoterapi yöntemleri önemli bir yer tutar. Bu çerçevede sıcak uygulamaları, ultrason, lazer, ağrı kesici akım tedavileri, masaj, DRX Spinal Dekompresyon tedavisi, mobilizasyon, kuru iğneleme, bantlama en sık tavsiye edilen tedavi yöntemleridir.
Bazı vakalarda ağrıyı azaltmak ve hareket etmeyi kolaylaştırmak için bel bölgesine epidural enjeksiyonlar ve sinir blokları yapılabilir.
Fiziksel egzersizler bel fıtığı tedavisinin ayrılmaz bir parçası olarak tedavinin erken döneminde başlamalıdır.
Tedavinin başlangıç aşamasında hastaya, günlük aktivitelerini nasıl düzenleyeceğiyle ilgili bilgi verilir. Ağrıların artmasına yol açmayacak biçimde esneme, germe ve postür egzersizlerini içeren bir program başlatılır.
Tedavi sürecinin ilerleyen dönemlerinde ve ağrının da azalmasıyla birlikte, dayanıklılığı ve kuvveti artırıcı egzersizlere geçilebilir. Hastanın günlük hayatına ve çalışma hayatına mümkün olan en kısa sürede dönmesi hedeflenerek ve hastanın klinik bulguları takip edilerek egzersizlerin yoğunluğu programlanmalıdır.
Bel fıtığında traksiyon olarak adlandırılan çekme ve germe yöntemi çok uzun yıllardır uygulanmaktadır. Traksiyon tedavisiyle omurganın tümü çekiliyordu. Günümüzde teknolojinin sağladığı imkanlar çerçevesinde DRX Spinal Dekompresyon tedavisiyle sadece fıtık olan bölge bilgisayara giriliyor ve sadece o bölgeye işlem yapılıyor. Böylece tüm omurga çekme işlemine tabii olmamış oluyor.
DRX spinal dekompresyon tedavisi bel fıtığı hastalarında %86 başarı oranına sahip ameliyatsız bir tedavi yöntemidir.
DRX cihazı ile bel fıtığının oluştuğu disk üzerine negatif basınç oluşturarak kontrollü traksiyon uygulanır. Diğer traksiyon yöntemlerine nazaran çok daha güvenli ve etkili bir çekme sağlayarak ilerlemiş fıtık vakalarında bile başarıyla uygulanabilir.
DRX spinal dekompresyon tedavisi ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.
Bel fıtığı patlaması tabiri halk arasında fıtığın çok büyük olduğunu ifade etmek için kullanılıyor. Bel fıtığının büyüklüğü ve derecesi MRG görüntüsüne dayanarak belirlenir. Fıtık denilen yapının tıbbi ismi nükleus pulposus, fıtığı dıştan saran bağ dokusunun tıbbi ismi ise anulus fibrosus’tur. Fıtığın bu dıştan saran yapıyı da geçip dışarı çıkarak omuriliğe ve omurilikten çıkan sinire çok şiddetli baskı yapması haline halk arasında fıtık patlaması denilmektedir.
Bel fıtığı genellikle hareketsiz bir iş hayatı ve yaşam tarzı, masa başı çalışma, şişmanlık, ağır ve dikkatsiz yük kaldırma, mücadele sporları veya bilinçsiz spor yapma, hatalı oturuş ve duruş alışkanlıkları, stres, sigara ve alkol kullanımı, uzun süre otomobil kullanma ve hamileliğe bağlı olarak görülmektedir.
Oysa hayatınızda yapabileceğiniz basit düzenlemelerle bel fıtığı riskini azaltmanız mümkündür.
Öncelikle bel bölgenizi tamamıyla kavrayan ergonomik sandalyeler tercih etmelisiniz. Çok derin veya çok yumuşak koltuklar omurganız için sağlıklı değildir. Aynı pozisyonda uzun süre oturmaktan kaçınmalısınız.
Özellikle uzun süre araba kullanmak bel fıtığına neden olabilir. Mümkünse saat başı mola verilmeli ve kısa bir müddet ve kısa bir mesafe de olsa yürüyüş yapılmalıdır.
Herhangi bir cismi kaldırırken, kaldıracağınız yük çok ağır olmasa da belinize ağırlık vermeden dizleriniz üzerinde eğilerek, yükü bacaklarınıza vererek kaldırmalısınız.
Herhangi bir sporu yapmaya başlamadan önce mutlaka açma-germe ve ısınma hareketlerini öğrenerek doğru biçimde yapmalısınız. Spor sırasında belinizde ağrı hissederseniz aktiviteye son vermelisiniz.
Yüksekteki bir şeye uzanmak için mutlaka basamak veya merdiven kullanmalı, büyük eşyaları hareket ettirmek gerekiyorsa çekmek yerine itmeyi tercih etmelisiniz.
Aşırı kilolar, omurlar ve dolayısıyla diskler üzerine olan yükü arttırdığı için fazla kilolarınızdan mutlaka kurtulmalısınız.
Doktorunuz bazı durumlarda bel fıtığı korsesi kullanmanızı önerebilir. Bel fıtığı korsesi ağrıları azaltmada yardımcı olabilir fakat fıtıklaşan diskin iyileşmesini sağlayamaz.
Bel fıtığı tedavisinde traksiyon dediğimiz çekme, germe yöntemi ağrıların hafiflemesini sağlayabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir husus vardır. Bu tedavinin mutlaka bir fizik tedavi uzmanı ya da fizyoterapist tarafından uygulanması gerekir. Aksi takdirde bu uygulama geri dönüşü olmayan zararlara yol açabilir.
Ayrıca günümüzde gelişen teknoloji traksiyon tedavilerinin elle değil çok gelişmiş cihazlar ile yapılmasını sağlıyor. En gelişmiş traksiyon tedavi yöntemi olan DRX spinal dekompresyon tedavisi ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.
Fizik tedavi, ilaç tedavisi, istirahat ve benzeri tedaviler uygulanmasına rağmen hastalığın iyileşmediği hallerde veya belirgin, ilerleyici nörolojik bulgular varsa, örneğin ayakta düşüklük olması, ürolojik problemler, ağrılarının tedaviye rağmen düzelmemesi gibi durumlarda ameliyatı düşünmek gerekir.
Sert yatakta veya yerde yatmanın fıtık ve ağrı tedavisinde kanıtlanmış hiçbir etkinliği yoktur. Bel fıtığı çok ciddi bir omurga rahatsızlığıdır ve tedavisi uzman doktorunuzun yönlendirmesiyle yapılmalıdır.
Bel ve boyun sağlığı için ideal yatış pozisyonu cenin pozisyonudur. Bu pozisyonda bele yüklenen basıncı azaltmak amacıyla dizlerin arasına yastık koyulması ve bacakların karına doğru çekilmesi faydalıdır.
Fıtık kendiliğinden geçmez. Belirli bir dönemde daha az ağrı hissetmeniz bu problemden kurtulduğunuzun göstergesi değildir. Fıtığın ilerlemesi çok daha büyük sorunlara yol açabilen bir hastalıktır ve ihmal edilmeden uzman doktorlar eşliğinde tedavi edilmelidir.
Çeşitli bitkilerin ağrı kesici özellikleri malum olmakla birlikte, ağrınızın kesilmesi ciddi bir omurga problemi olan fıtığın iyileştiği anlamına gelmez. Fıtık çok ciddi bir omurga hastalığıdır ve bitkisel ilaçlarla, halk arasında kırık çıkıkçıların uyguladığı bel çekme veya sülük yöntemleriyle tedavisi mümkün değildir. Bu tip yöntemler çok ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Sağlığınızı uzman hekimler dışında yöntemlere, bilim dışı uygulamalara kesinlikle emanet etmeyin.
Fıtık tedavisi uzman olmayan ellerde yapılamaz. Bu tip çabaların sonucu çok daha ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Fakat evde uzman fizyoterapist eşliğinde ve yönlendirmesiyle fizik tedavi ve rehabilitasyon tedavisi uygulanabilir. Evde Fizik Tedavi ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.
Günümüzde hem gelişen teknolojiler hem korona virüsten sonra daha da yaygınlaşan ve hayatımıza tamamıyla giren evden çalışma kültürü masa başı ve sağlıksız pozisyonlarda oturmayı artırdı.
İster ofiste olsun ister evde veya kafelerde çalışalım, doğru pozisyonda oturmamak, ergonomik olmayan çalışma masası ve sandalyeleri, çok uzun süreler aynı pozisyonda kalmak bel, boyun ve dirsek ağrılarına yol açacaktır.
Bel ve boyun ağrılarınızı önlemek ve omurga sağlığınızı korumak için egzersiz yapmak hayati önemdedir. Fakat hangi egzersizleri nasıl yapacağınızı mutlaka uzmanlara danışmalı, spor yapmadan önce doğru ısınma hareketleri yapmalısınız. Fıtık hastalığınız varsa doktorunuza danışmadan egzersiz yapmak çok daha hayati sorunlara yol açabilir.
Bel fıtığı ile ilgili sorularınızı sayfanın üstündeki veya iletişim sayfamızdaki formu doldurarak bize iletebilir ya da +90 () 90 96 nolu telefonumuzdan arayarak uzmanlarımızdan yanıt alabilirsiniz!
Vücudumuz susuz kaldığında, sıvı kaybı yaşayan bazı organlarımızda, bu sıvı kaybının yol açtığı belirtiler görülebilir. Bu belirtiler neler olabilir, birlikte göz atalım.
Mide yanması , sıvı kaybına uğramış bedenin kendisini yeteri kadar savunamadığı durumlarda midedeki aşırı asiditeyle oluşur. Su, mideyi çevreleyen mukozayı yıkayıp toz birikintilerini yok eder. Su olmadığında mukoza, etkin bir biçimde mide asidi etkisini yok edemez.
Anjina, ciğerler/kalp bölgesinde sıvı kaybının bir belirtisidir. Sıvı kaybına uğramış bir kişinin kanı yoğundur ve kalbin bunu bedene pompalamak için daha fazla çalışması gerekir. Bu da göğüs sıkışıklığı hissi uyandırır.
Kıkırdak, kemiklerin eklem yerlerinden çıkmasını engelleyen bir maddedir. Esas olarak sudan ve tuzdan oluşur. Omurganın alt kısmı, beden ağırlığının nispeten büyük bir yüzdesini taşır. Bu yüzden sıvı kaybının yol açtığı eklem ağrılarının ilk olarak hissedildiği yerlerden biridir. Suyun dolaşım amaçlı olarak omur disklerin arasındaki boşluklara girmesi önemlidir. Sıvı kaybına uğrandığında diskler yerel sinirlere baskı yapıp gün boyu devam eden bir ağrıya neden olabilir.
İngiltere’de yaklaşık olarak 8 milyon kişinin bir tür artrit ağrısından muzdarip olduğu söylenirken ABD’de tahmini olarak her sene sadece bel ağrısı tedavisine 16 milyon dolar harcandığı belirtiliyor. Eklem ağrıları genellikle yerel asiditeyi ve toksik maddeleri temizleyecek kadar su olmadığında meydana gelir. Kıkırdak, esas olarak sudan ve tuzdan oluşmuştur ve sıvı almış bir bedende suyu kemik yapısının içinde tutarken kronik olarak sıvı kaybına uğramış bir bedende su, kemik iliği için ayrılacaktır. Kıkırdak azaldıkça kemik eklemleri – özellikle de ağırlık tutan- diz gibi eklemler birbirine sürtünmeye başlar ve bu yüzden romatizmal eklem ağrıları meydana gelir. Ağrının hissedildiği yerse yerelleşmiş kuraklığın yerleştiği yerdir.
Kalpten beyne giden kan damarları, beden sıvısız kaldığında beyne ulaşabilmek için genişler. Aynı atardamarlar kafa derisine ve surata da ulaşırlar. Bazı baş ağrılarının şakaklarda zonklayan atardamarlarla başlamasının nedeni de budur. Migren ağrıları son derece acı verici ve bitkin düşürücü olabilir.
Bu, karnın sol alt kısmındaki ağrıdır. Yiyecek hazmının nihai ürünlerinin bağırsak yolundan geçebilmesi için, suyun kayganlaştırıcı özelliği gereklidir. Bağırsaklardaki sağımsal aktivite yiyeceklerin geçişini kontrol eder ve sıvısız kalmış bir bedende normal sağım hareketi, katı maddeden nem çekebilmek için daha da fazla kasılmayla yerine getirilir.
Kaynak
BiSUda farklı su markalarını pH değerine göre kıyaslayabilir, kendinize en uygun suyu tek tuşla sipariş edebilirsiniz. Üstelik şimdi İstanbulda Hızlı Teslimat servisiyle damacana su yanında evin temel ihtiyaçları da toptan fiyatına anında geliyo!
Birçok faktör bel fıtığı riskini artırır. Sigara kullanımı, hareketsiz yaşam stili, yetersiz ve sağlıksız beslenme gibi yaşam tarzı tercihleri bel fıtığı oluşumunda önemli risk faktörleri arasında sayılabilir.
Vücut yaşlandıkça doğal biyokimyasal değişiklikler disklerde yavaş yavaş sıvı kaybı yaşanmasına neden olur. Bu da diskin dayanıklılığı ve esnekliğini etkiler. Diğer bir deyişle yaşlanma süreci, disklerde hareketlerin neden olduğu şoku emme kabiliyetini azaltarak omurga sağlığını olumsuz yönde etkiler.
Yanlış vücut postürü de bel omurlarında baskı yaparak fıtıklaşmaya zemin hazırlar.
Bel fıtığı belirtileri; bel ve kalçadaki orta derecede ağrılar ile yaygın uyuşma ve kas güçsüzlüğüne kadar değişebilen geniş bir yelpazede kendini gösterebilir.
Bel ağrısı, tek veya iki bacağa yayılabilir. Yürüme güçlüğü, bacaklardan ayak parmaklarına kadar herhangi bir bölgede uyuşma ve güçsüzlük görülebilir. Bazı bireylerde idrar kaçırma da yaşanabilir.
Doktorunuz şikayetlerinizi dinledikten sonra fizik muayene yapar. Fizik muayenede hassaslık için belinizi kontrol eder. Ağrınızın nedenini belirlemenize yardımcı olmak için sırt üstü uzanmanızı ve bacaklarınızı çeşitli pozisyonlara getirmenizi isteyebilir. Doktorunuz ayrıca refleksler, kas gücü, yürüme yeteneği, titreşim hissetme kabiliyeti gibi özellikleri kontrol etmek için nörolojik muayene de yapabilir. Tanıyı desteklemek için direkt grafi, BT, MRG ve myelogram gibi görüntüleme teknikleri kullanılabilir.
Bel fıtığı tedavisi büyük ölçüde belirtilerin süresine ve sırt ağrısının şiddetine bağlı olarak planlanır. Diğer değerlendirmeler kas zayıflığı, uyuşma gibi belirtilerin şiddeti ve hastanın yaşını içerir. Bel fıtığı başlangıcı belirtileri nispeten daha hafiftir ve ameliyatsız tedavisi mümkündür. Başlangıç aşamasındaki fıtıkta disk adı verilen kıkırdak yapının kapsülü sağlamdır. Bel fıtığı patlaması durumunda ise bu sert kapsül yırtılır ve diskin içinde bulunan yumuşak madde dışarıya çıkar.
Ameliyat gerektirmeyen vakalarda günlük yatak istirahati, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri, bel ve karın kaslarını güçlendirici egzersizler tedavide kullanılan yöntemlerdir. Epidural enjeksiyon adı verilen teknikle de ameliyatsız bel fıtığı tedavisi yapılabilmektedir. Bu yöntemde omuriliğe iğne ile ilaç enjeksiyonu yapılarak tedavi sağlanmaktadır.
Ameliyatsız yöntemlerin yetersiz kalması durumunda kaçınılmaz olarak bel fıtığı ameliyatı yapılması gerekebilir. Bazı hastalarda ise tek ameliyat yeterli olmamakta, tekrarlayan ameliyatların yapılması gerekebilmektedir.