ben 10 karakter boyama / CEHENNEM AZABI - определение и синонимы слова cehennem azabı в словаре турецкий языка

Ben 10 Karakter Boyama

ben 10 karakter boyama

STEAM
Самые полезные (за всё время)
Самые полезные (за всё время)
Самые полезные (за сегодня)
Самые полезные (за неделю)
Самые полезные (за месяц)
Самые полезные (за 3 месяца)
Самые полезные (за 6 месяцев)
Самые полезные (за год)
Пользователей, посчитавших обзор полезным: 175
Пользователей, посчитавших обзор забавным: 10
Опубликовано: 15 июня 2016
Brotherhood , serinin 3. ve Ezio'nun hikayesini konu alan 2. Assassins Creed oyunu. 2. oyunun devam niteliğinde biten o finalinin ardından şüphesiz tüm gözler bir sonraki Assassins Creed oyununa çevrildi. Ubisoft artık bir şeye kesinlik getirmiş bu oyunu tamamen bir seriye bağlamıştı. Bakalım Brotherhood adı kadar güzel bir oyun olmuş mu...

Hatırlarsanız 2. oyunun senaryosunun muntazam bir şekilde ilerlediğini ve çok güzel bir hikayesi olduğunu söylemiştim. Her ne kadar aynı güzellikte olmasa da bu oyunun da senaryosunun güzel olduğunu söylemek isterim. Neden aynı güzellikte olmadığını birazdan anlayacaksınız.

En son babasının intikamını alan ve Papayı yenen fakat nedense öldürmeyen Ezio , Cennet Elmasını ele geçirip Minerva ile tanışır. Minerva Ezioya görevinin bittiğini ve artık Desmond'ın sırasının geldiğini söylesede Ezio bunu anlayamaz. Ardından Ezio , elmayı güvende tutması için onu amcasına verir ve beraber Vatikandan kaçarak Monterriggionideki malikaneye giderler. Büyük bir savaşı başlamadan önleyen Ezio , Monteriggionide ailesi ve başka bir çok kişi tarafından kahramanca karşılanır. Artık herşey normale döndü gibi görünsede ansızın Borgialilar tarafından malikaneye toplu bir saldırı düzenlenir. Mario bu saldırıda Cesare Borgia ( Papanın oğlu ) tarafından öldürülür ve Elma Borgialıların eline geçmiş olur. Bu karmaşada vurulan Ezio , ailesini ve hayatta kalanları gizli bir yer altı geçidinden kaçırır ve Borgia ailesini alaşağı edebilmek için kuracağı KARDEŞLİĞİN planlarını yaparak Romaya doğru yola koyulur...

Oyunun bu şekilde ilerleyen hikayesinin güzel olsada 2. oyunun o yükselttiği çıtaya erişemediğini düşünüyorum. Ama aralarında az bir fark olduğunu da belirteyim. 2. oyunu bu oyuna oranla özgün kılan tek şey bu oyunda öldürdüğümüz her insanı görev için öldürüyorsak , 2. oyunda bir amaç için öldürmemiz. Cümleyi açmak gerekirse ; bu oyun sadece bir devam oyunuysa 2. oyun gerçek anlamda bir intikam oyunuydu ve o intikam duygusunu içimize işlemeyi başarmıştı.
Genel olarak aynı akıcılıkta ilerleyen hikayenin güzel bir finalle son bulmasının yanı sıra senaryoda pek bir eksiklik göremiyor aksine bu oyunun senaryosunun güzel olduğunu söyleyerek oyun içi diğer unsurlara geçiyorum.

Öncelikle oyunun daha girişinde savaş ve tırmanma mekaniklerinin geliştiğini görebiliyoruz. 2. oyunun hantal savaş mekaniklerine oranla bu özellik gerçekten hoşuma gitti. Leonardo Da Vincinin daha o dönem yeni çıkarttığı icatları gerek görev gerekse para yoluyla edinerek daha zevkli ve çeşitli bir oynanışa sahip oluyoruz. Bunun yanı sıra bu gelişmeyi Ezionun kendini geliştirip artık tam teçhizatlı bir assassin olmasına da verirsek gerçekçi bir yenilik olmuş. Aynı zamanda bu oyunda hikayesi gereği belli başlı kontrol kulelerinden haritayı açmak için o bölgeyi kontrol eden Borgia askerlerini ve komutanını yenerek o bölgeyi açmamız , oynanışa daha da renk katmış. Ve tabikide bu oyunda en çok hoşuma giden 2 özellikten birisi oyuna Crossbow un gelmesi...Sessizce ve hızlı bir şekilde gerçek bir suikastçi gibi bu silahı kullanmamız gerçekten çok zevkli.
2. oyundan gelen ve değişmeyen şehirdeki belli başlı yerlerden alışveriş yapmamız yada belli bir dükkanı restore edip satın alma muhabbeti bu oyundada yerini almış. Aynı zamanda o dükkanlara ait görevleri yerine getirerek farklı itemler açabiliyoruz. 2. oyunda da olan kostüm rengini boyama olayı bu oyunda pelerine de yansımış. O mükemmel Roma renklerinden istediğimiz kostüm ve pelerin kombinasyonunu yapıp karakterimizi daha da kişiselleştirebiliyoruz ve bu yenilik karakter görünümüne benim gibi önem veren birisi için büyük bir artı.

Demin bu oyun için çok hoşuma giden 2 ayrı yeniliğin geldiğini söylemiştim. Diğer mükemmel diyebileceğim bir yenilikte oyunda KARDEŞLİK dediğimiz suikastçi grubuna , Romada Borgialılar tarafından şiddet gören sivilleri kurtarıp vermiş olduğumuz Romanın kurtuluş mücadelesi için onları Suikastçi Birliğimize ekleyebiliyor olmamız. Bununlada yetinmiyor onları bir göreve yollayıp geliştirebiliyor ve sonrasında zırh yada silah puanlarını arttırabiliyoruz. Tabi her suikastçinin kendi seviyesi ve zorluğuna uygun görevler seçerek yolladığımız takdirde... En sonunda da o eğittiğimiz acemi suikastçiyi kıdemli bir suikastçi yapabiliyoruz. Üstelik bu suikastçiler şehirde herhangi bir zamanda bir işaretimizle gayet havalı bir şekilde gelip bize yardım edebiliyorlar. Tüm bunların yanı sıra hikayenin başından beri sadece annesinin başında olan ve hiçbir olaya müdahale etmeyen kardeşimiz Claudia kendini birçok anlamda geliştirerek bir assassin oluyor. Bu açıdan da yeni Claudia yı gayet beğendiğimi söylemek isterim.

Oyunu harita , atmosfer ve grafik açısından değerlendirecek olursam zaten malum 2. oyuna oranla sadece Romada geçen bu oyun 2. oyundaki tüm şehirlerin toplamından bile büyük ve görkemli olmuş diyebilirim. Özellikle Antik Romadan kalma bir çok yapımı gördüğümüz anda sanki tarihi bir gezideymişiz gibi hissettiriyor oyun bize. Aynı zamanda önceki oyunda olduğu gibi haritanın birçok yerinde yapılabilecek bir sürü ara görev mevcut. Grafiklerde 2. oyundan sonra bir anda bu oyunu oynadığımızda o farkı bariz belli ediyor. Atmosfer ile ilgili sadece gökyüzü ve bulutların yapısının sırıttığını söyleyeceğim. Onun dışında Romanın atmosferi muazzam. Ancak bulutlar sanki ucuz photoshop ile oraya eklenmiş gibi duruyor , nedense gökyüzü grafiklerini pek sevemedim. Ama tabi oyunda genel olarak Romada binaların arasındayken bu dediğim pek fark edilmiyor.

Tüm bunların yanı sıra genel olarak oyunda hoşuma gitmeyen başlıca unsur ; belki bir çoğumuzun sevdiği ama benim pek ısınamadığım Desmond ve bilim kurgu dayalı sahnelerin artışıydı. Dikkat ederseniz artışı dedim , yani bu sahnelerin tamamen kaybolmasını istemiyorum tabiki. Desmond ve animus sahneleri aslında sevdiğim sahneler ama bunu sadece hikayenin çok az bir yerinde görmek daha çok hoşuma giderdi açıkçası. Fakat bu oyunda bu Minerva veya animus odaklı bilim kurgu sahnelerinin artması benim gözümde bir eksi. Ek olarak tüm bunlara rağmen güzel bir final olduğunu da belirteyim. Bİlmiyorum belkide Desmond'ın arkadaş kadrosu çok sıradan karakterler ve çok boş diyolaglara sahip olduğu için de bu sahneleri fazla istemiyor olabilirim.
İncelemenin başında da belirttiğim gibi eğer 2. oyunu oynamasaydık bu oyunun senaryosuyla ilgili beklentileri bu kadar yukarı çıkarmayacaktık ancak 2. oyunu oynadıktan sonra bu oyunun senaryosu sanki biraz beklentilerin altında kalmış diyebiliriz. Fakat bu kötü anlamına gelmez tam tersi oyunun çok güzel diyemeyeceğimiz ama güzel diye nitelendirebileceğimiz bir hikayeye sahip olduğunu gösterir.

Son olarak dövüş ve tırmanma mekaniklerindeki yenilikler , Crossbow kullanımı , pelerin ve kostümü ayrı ayrı renklendirerek karakteri daha da kişiselleştirmek , oyun içi oynanışın akıcılığı ve yeni gelen ara görevler , demin bahsetmediğim ve gerçek bir aşk hikayesi mükemmelliğine sahip olan Cristina anıları , suikastçi eğitmek ve istediğimiz anda onlardan yardım istemek , yeni gelen multiplayer desteği , daha yüksek grafiklerle Romanın büyük haritasını keşfetmek ve dönemin gerçekten yaşamış ünlü isimleriyle tanışmak bu oyunu oynamanız için başlıca nedenler. 2.oyundan sadece senaryo açısından biraz geri kalan bu oyun zaten serinin devam oyunu olduğu için herkesin atlamadan oynaması gereken bir oyun olduğunu düşünüyorum.
Пользователей, посчитавших обзор полезным: 45
Пользователей, посчитавших обзор забавным: 2
ASSASSIN'S CREED BROTHERHOOD

Bir önceki oyunda yaşanan olayların ardından saklandıkları yere saldıran Tapınak Şövalyeleri'nden kaçan ekibimiz Monteriggioni'deki Villa Auditore'ye sığınmak durumunda kalırlar. Burası artık bir müze olarak kullanılıyordur. Animus 2.0'ı da alarak içeri girerler fakat elektrik sistemi makineyi çalıştırmak için yeterli değildir. Desmond, elektiriğin gücünü arttırmak üzere Monteriggioni'de bir gezintiye çıkar ve sorunu halledip ekibin yanına geri döner. Rebecca tüm hazırlıkları yapmıştır ve tek gereken şey Desmond'ın Animus 2.0'a geri dönmesidir. Zaman kaybetmeden atası Ezio Auditore'nin anılarına geri dönen Desmond, tam da son oyunda kaldığımız yerden macerasına devam eder. Rodrigo Borgia savaş alanından kaçmış, Ezio ise hala Minerva ile olan konuşmasının etkisinden çıkamamıştır. Amcası Mario'nun da yardımıyla kendine gelen Ezio, Cennet Elması'nı da yanına alarak Roma'dan çıkar ve villaya doğru yola koyulur. Burada Caterina Sforza ile güzel bir uyku çeken Ezio, tam da savaş bitti derken büyük bir gürültü ile uyanır. Villa bilinmeyen kişiler tarafından saldırıya uğramıştır. Ekipmanlarını kuşanan Ezio, düşmanları geri püskürtmek üzere harekete geçer ancak villa çoktan düşmüştür. Saldıran kişilere güç bela ulaşan Ezio, bu kişilerin Rodrigo Borgia'nın oğlu Cesare ve ekibi olduğunu öğrenir. Cesare, elinde Cennet Elması'nı tutan Mario'yu esir almış ve onu öldürmek üzeredir. Ezio, bir silah sesiyle yere yığılır. Hem kendi hem de amcası vurulmuştur. Mario oracıkta can verir. Gözlerini açtıktan sonra yaralı bir şekilde düşman hattını yararak villaya ulaşan Ezio, ailesini gizli bir geçitten geçirerek güvenli bir yere gitmelerini sağlar ve atına atlayarak Roma'ya doğru yola koyulur fakat yarasından ötürü yarı yolda bayılır. Gözünü tekrar açtığında ise yarasını saran bir kadınla karşılaşır. Bu kadın ona eski dostu Niccolò Machiavelli'nin yardım ettiğini ve temin ettiği ekipmanları kuşanıp onu bulmasını istediğini söyler. Şimdi Ezio'nun tek amacı amcasının intikamını almak ve doğaüstü güçlere sahip olan Cennet Elması'nın kötülerin eline geçmesini engellemektir...

HİKAYE ANLATIMI VE SUNUM

Brotherhood ikinci oyunun tam da bittiği yerden başlıyor. Her ne kadar ikinci oyun Ezio'nun hikayesinin sonu gibi dursa da mantık çerçevesinden çok da çıkmadan ancak bu kadar iyi bir devam hikayesi yazılabilirdi. Yani diyaloglar, sunum, sinematik anlatı, ara sahne ve animasyon kalitesi ise ikinci oyunda da olduğu gibi hem zamanı için oldukça iyi hem de günümüz standartları açısından kabul edilebilir bir düzeyde. Ayrıca bu oyunla birlikte gelen karakterler de hikâyeye can suyu olmuş ve hikâyenin günümüz kısımları da çok daha aktif kullanıldığından ötürü ayakları yere basan bir yapım ortaya koyulmuş diyebilirim. Zaten ilk oyunlardan da aşina olduğumuz gerçek tarihi olaylar, mekanlar ve karakterler de hikâyeye güzel yedirildiğinden ötürü olay örgüsü daha gerçekçi hissettiriyor.

OYNANIŞ MEKANİKLERİ VE KARAKTER GELİŞİMİ

Brotherhood bir önceki oyunlar gibi karakterimizi üçüncü şahıs bakış açısından yönettiğimiz aksiyon-macera türündeki bir parkur oyunu. Serinin diğer oyunlarına nazaran parkur çok daha akıcı bir hal almış. Artık şehirde dolaşması çok daha rahat ve eğlenceli. Dövüş mekanikleri ise iyice oldukça kolaylaştırılmış. Düşman grubundan birinin gardını düşürdüğünüz an hepsine bitirici vuruş yapabiliyorsunuz. Bu durum dövüşleri hızlandırıp daha havalı göstersede savaşları sığ hale getirerek zorluğunu büyük ölçüde azaltmış. Tek bir hareketle tüm düşmanları ortadan kaldırmak mümkün. Gizlilik kısımları ise ikinci oyundakinin geliştirilmiş hali diyebilirim. Düşman dizilimi olsun yeni gelen birkaç ekipman olsun gizlilik daha ayrıntılı şekilde ele alınmış. Bir de oyunun adından da anlaşılacağı üzere Ezio artık usta seviyesine yükseldiğinden ötürü bir suikastçı kardeşliğini yönetiyoruz. Bu mekanik, suikastçıları eğit, görevlere gönder ve seviye atlat gibi basit gibi dursada eğittiğimiz suikastçıları savaş halinde çağırabilmemiz oyuna çok güzel bir hava katmış. Tek tuşla emrimizdeki suikastçıların düşmanları tek tek avlamasını izlemek keyif verici. Bunların yanı sıra oyunda ganimet toplamak ve ekonomi yönetimi oldukça önemli. Şehirdeki kırık dökük yapıları ve dükkanları geliştirerek, bankaya yatırım yaparak gelir sağlayabiliyoruz. Ayrıca oynadıkça gelişen mekanikler hem oynanış döngüsünü taze tutuyor hem de ilerleme motivasyonu veriyor. Karakter gelişimi ise demircilerden aldığımız zırh, silah gibi ekipmanlar ve Leonardo da Vinci'nin hikaye gereği yaptığı icatlar sayesinde sağlanıyor. Anlatınca pek de önemli gibi durmasada Ezio'nun oyunun başındaki gücü ile sonundaki gücü arasında dağlar kadar fark olduğundan ötürü karakterin geliştiği hissi güzel verilmiş.

GÖREV DİZAYNI

Yukarıda da bahsettiğim gibi oynadıkça gelişen mekanikler tıpkı ikinci oyunda da olduğu gibi bir nevi görev dizaynını şekillendirmiş. Eğer görevler esnasında verilen meydan okumaları başarıyla yerine getirirseniz yeni anılar açılıyor. Bu durum oynanışa tatlı bir zorluk katmış. Ana görevler genellikle keşif yapma, angarya ayak işleri, takip görevleri, parkur, platform-bulmaca kısımları, savaş sekansları, suikast görevleri ve gizlilik üzerine. Yan görevler ise anı görevleri, kurtizan ve hırsız görevleri, tapınakçı görevleri, Romulus inlerini araştırma, suikast kontratları, Ezio'nun eski aşkı Cristina Vespucci ile olan anı sekansları ve Leonardo da Vinci'nin mucitlik görevleri gibi dönemi için oldukça çeşitlilik barındıran görevlerden oluşuyor.

AÇIK DÜNYA VE YAN ETKİNLİKLER

İkinci oyundaki bölümlere ayrılmış ufak ufak haritalardan ziyade tek ve oldukça geniş Roma'dan oluşan açık dünya oldukça kasvetli. Renk paletinden mi bilinmez bu oyunun dünyası bana biraz soluk geldi fakat her şeye rağmen tek bir büyük haritadan oluşan bütünlüklü yapısı daha bir ferah hissettiriyor. Yan etkinlikler ise her zaman olduğu gibi kule ele geçirme, 16. denek gizemini açığa çıkarmak için topladığımız semboller, Borgia ailesine ait kuleleri yakma, şehir inşa ve geliştirmeleri, suikastçı eğitme ve göreve gönderme, dövüş müsabakaları, zar oyunu ve tapınakçı ajanlarını alt etme. Bu etkinlikler fazla tekrara düşmeden tadında bittiğinden ötürü yapması bana asla bir zahmet gibi gelmedi.

SONUÇ

Assassin's Creed ll'yi sevdiyseniz bu oyunu da seveceğinize eminim. Kalite anlamında iki oyunda zamanının standartlarının üzerinde. Ben yan etkinlikleri dahi yaparken oldukça eğlendim. Hikâye örgüsü de takip edilesi ve merak uyandırıcı. Oyun günümüz ekonomik şartlarından nasibini alarak zamlanmış olsada eminim ki indirim dönemlerinde makul fiyatlara düşer. Eğer ana hikâyeden giderseniz 15, yan görevler ve etkinlikleri de yaparsanız 30 saate kadar yolu var.

İNCELEME PUANI : 85 / 100
Пользователей, посчитавших обзор полезным: 40
Опубликовано: 20 апреля 2017
Serinin 4, Ezio üçlemesinin 2. oyunu.

+ Güzel hikayesi.
+ Oldukça dolu haritası.
+ Başarılı yan görevleri.
+ Cesare gibi gayet güzel işlenmiş bir villain.
+ Leanardo Da Vinci'nin projelerinin yer alması... Görevleri enfes resmen.
+ Nereye tırmanacam diye ömrümüzü yediğimiz önceki oyunlara nispeten bu işin kolaylaştırılması.
+ Suikastçi yetiştirme sisteminin gelmesi.

- Kolaylaşmaya başlamış dövüş sistemi.
- Geçen oyundaki binbir zorlukla kazandığımız Altair zırhını oyunun başında kaybetmemiz. Evlat acısı gibiydi.
Пользователей, посчитавших обзор полезным: 51
Опубликовано: 29 мая 2020
Vittoria Agli Assasini...

Beni hikaye olarak çok tatmin etmese dahi karakterlere olan aşinalığım ve dizi gibi ilerlediği için bırakamadığım bir senaryosu var oyunun. 2 de nerede bıraktıysak oradan devam ediyoruz. Ezio biraz daha yaşlanmış, bilgilenmiş ve pişmiş artık. Zaten oyunun ortasında şak diye tarikatın başına geçiyoruz, daha ne olsun?

Hikayemiz dediğim gibi 2 de nerede kaldıysak aynen oradan devam ediyor. Rodrigo Borgia ölmeden kaçıyor, biz elmayı alıyoruz. Hala Papa ünvanını elinde tutan Rodrigo, bu sefer kızı ve oğlunu salıyor şehrin üstüne. Oğlu Cesare ve kızı Lucrezia Borgia işin ordu ve siyasal işlerine bakıyordu. Bildiğiniz gibi bu saydığım isimler tarihsel arenada boy göstermiş şahsiyetler. Google araması ile çabucak bulabilir ve bilgi edinebilirsiniz. Hikayemize dönmek gerekirse, her şey güllük gülistanlık giderken işler aniden terse dönüyor ve elmayı bir şekilde kaptırıyoruz. Bu sırada yoldaşlarımızdan hırsızların şahı olarak bildiğimiz La Volpe, bize sürekli içimizden birinin hain olduğunu, bilgi sızdırdığını kanıtlamaya çalışıyor. Böyle böyle derken hikaye akıp gidiyor ama maalesef pek çok yarım kalmış konu bulunuyor. Ben 2 den sonra direkt Black Flag oynamıştım yani Brotherhood ve Revelations'a hiç elimi sürmemiştim. Belki bu eksik ve yarım kalan konuları üçlemenin son oyununda anlatırlar diye düşünüyorum.

Roma semalarında oynamak oldukça keyifli, ancak çok büyük ve boş bir harita. Ortalama bir şehir arazisi ardından boş çayır çimen falan yapmışlar bence güzel olmamış. Ben zaten serinin son dönem oyunlarına kadar hep gizli bir şekilde oynamayı sevdiğim için açıkçası at üstünde çayır çimende koşturmaktan rahatsız oldum. Keza görevler de kötü duruyor. Evet sunum biçimi güzel hatta etkileyici ancak size 10 görev veriliyor ise bunun 7 si adam takip etme. Birde dümdüz yürüyüp sürekli geri dönüp bakıyorlar falan acayip sıkılıyor insan. Ama bazı görevler de vardı mesela kılık değiştirdiğimiz falan bunlar güzeldi yalan yok. Ha birde, 2 de sürekli çatılarda nöbet tutan askerler vardı resmen sokaklarda koşa koşa geziyordum. Roma içerisinde böyle bir saçmalık olmadığı için çok mutlu oldum, güle oynaya çatılardan çatılara atladım. Acemi suikastçiler toplayıp onları eğitmek, savaşlarda tek tuşla çağırmak veya kontratlar vererek başka ülkelere yollamak fikri çok iyi olmuş. Çok zorlandığım anlarda bir tuşla gelip yardımcı oluyorlardı.

Ezio içinse artık ne desem bilemiyorum. Bilge bir adam gibi geziyor etrafta. Açıkçası ben 2 deki oynattığımız o hiç bir şeyden haberi olmayan Ezio ile değilde bilge, kararlı ve daha cesur Ezio ile oynamaktan baya keyif aldım. Ve yine her zamanki gibi zırh al canın artsın, Da Vincinin yanına git sana daha iyi bıçak versin vs. burada da devam etmekte. Esasen hikaye o kadar yarım kaldı ki acaba Revelations'da nasıl toparlayacaklar diye düşünüp duruyorum.

Serinin en iyi oyunu mu? Büyük ihtimalle değil. Biraz bayık görev tablosu ve oturmamış hikayesi var. Ama buna tek oyunluk bakmamak lazım çünkü nede olsa bu bir üçleme. İndirimlerde tatlı bir fiyata düşüyor halen alıp oynamamış olan varsa (5 kişi falan muhtemelen) önce 2 yi ardından serinin geri kalanını oynamalılar bence.

Puan: 7/10

Diğer yazılarımı okumak için:
İnternet sitesi bağlantısı [arrangepoint.com.tr]
İnternet sitesi bağlantısı [yabgunizampasha.com]
Пользователей, посчитавших обзор полезным: 54
Пользователей, посчитавших обзор забавным: 4
Опубликовано: 4 июля 2014
Assassin`s Creed serisinin 3cü oyunu. Serinin en iyilerinden. Hatta Ac2-den sonra en iyisi. Grafikler pek sağlam değil ama diğer oyuna göre iyi. Senaryo da efsane. Deneyin. Ubisoftun değerli günlerinden kalan bir hatıra...

Пользователей, посчитавших обзор полезным: 24
Опубликовано: 22 декабря 2018
İkinci oyunuyla bizi Ezio Auditore ile tanıştıran Assassins's Creed, Brotherhood ile birlikte Ezio'nun macerasına kaldığı yerden devam ediyor. Tarihi İtalya'nın video oyun tarihinde hiç bu kadar güzel ve özenilerek yansıtıldığı başka bir oyun serisi görmedik şu ana kadar. O yüzden Assassin's Creed Brotherhood'u şimdiye kadar oynamadıysanız sakın eski diye yabana atmayın. Zira kendisi hem oyun olarak çok başarılı hem de prodüksiyon olarak AAA kalitesinin karşılığını fazlasıyla veriyor.

İlk oyunda doğumuna şahit olduğumuz, çapkın gençliğini oynadığımız Ezio'nun hayatı babasının idam edilmesiyle alt üst olmuştu. İntikam uğruna yola çıkıp, Altair'in bıraktığı mirasın başına geçmek gibi beklenmedik bir yol çizmişti Ezio kendisine. Tabi o kadar serüvenin içinde olayların karmaşıklığını da fark eden Ezio, Tapınakçıları alt etmenin türlü yollarını aramaya koyulmuştu. Tapınakçıların başı olan Rodrigo Borgia'yı son anda öldürmekten vazgeçip Minerva ile karşılaşmış olmanın şaşkınlığı ile ikinci oyunu noktalamıştık. Brotherhood ile de kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Oyunun daha ilk dakikalarında Cesare Borgia'nın Piece of Eden'ı almak için adamlarını toplayıp gelmesiyle aksiyon bize merhaba diyor. Cesare, Rodrigo'nun oğlu olup babası gibi kardinal olma hayali kurmayan, tam tersine asker olarak yetişmiş birisi. Piece of Eden'ın neler yapabileceğini öğrendikten sonra ise hayali İtalya'yı, İspanya'yı vs. kendi hakimiyeti altına almak. Kısa yoldan büyük güce ulaşmak istiyor anlayacağınız. Ezio ise ikinci oyunda henüz suikastçı olmuş birisi iken Cesare'nin karşısında savunmasız kalıyor biraz. O yüzden oyunun yarısını Roma'yı Cesare'den özgürleştirerek ve kendimize suikastçı teşkilatı kurarak geçiriyoruz. Bu kısımlarda hem kalabalık alanlarda bir çok düşmanla kapışıyoruz hem de gizlilik üzerine kurulu suikast görevleri yapıyoruz. Kız kardeşini ve annesini bir genelevin yöneticiliğine getiren Ezio, istihbarat alanında da önemli adımları Machiavelli ile beraber atıyor. Courtesan olarak geçen hayat kadınlarının yan görevlerini haritanın çeşitli yerlerinde yapabiliyoruz. Basit görevlerden oluşuyor ve tamamen opsiyonel. İkinci oyundan dostumuz olan Volpe'nin hırsızlık loncası görevlerini de yine opsiyonel olarak yapabiliyoruz. Tüy toplama olayı oyunda yerini korurken bunun yanına bir de Borgia bayrakları eklenmiş. Belli miktarlarda toplayarak sonunda ödüllendiriliyorsunuz. Haritanın özgürleştirdiğimiz yerlerinde banka, sanat dükkanı, demirci ve şifacı dükkanları açarak hem oyundaki tedarik ihtiyacımızı bütün haritaya yaymış oluyoruz hem de açtığımız dükkanların gelirlerinden pay alıyoruz. Bu gelirler on, on beş dakika aralıklarla bankada bizim toplamamız için birikiyor. Dükkanların gelirlerinin artmasını istiyorsanız riskli yatırım gerçekleştirerek uzun vadede zengin olmanın yolunu açabilirsiniz. Brotherhood'a çaktırmadan adını veren yeni mekanik ise, oyunda başında olduğumuz suiskastçı loncasına yeni eleman alabiliyor olmamız. Pezevenklerin elinden alarak onlara yeniden yaşama şansı veriyoruz. Onlar da bizim verdiğimiz görevlere koşturuyor veya biz zor durumda kaldığımızda bir ıslığımızda düşman askerlerinin tepesine biniyorlar. Üstelik her elemanın kendi seviyesi var. Biz ne kadar göreve gönderirsek onlar da o kadar ustalaşıyorlar.

Teknik kısmını kısaca anlatmak gerekirse, grafik motoru ikinci oyunun aynısı. Hawok kullanan oyunun grafikleri halâ güzel gözüküyor diyebilirim. Fakat oyun fazla parlıyor bazı kısımlarda. Benimki parlamasın arkadaş diyorsanız PS4 ve Xbox One'daki Ezio Collection'a göz atmanızı tavsiye ederim. Müzikler şahane her zamanki gibi. Jasper Kyd arşivlik bir müzik albümü hazırlamış oyun için. Spotify'dan müzisyenin profiline girerek dinleyebilirsiniz. Oyunun arayüzü ise ikinci oyunla aynı. Gayet güzel ve antik dönemle Animus'un teknolojik havasını güzel yansıtıyor. Ezio'nun parkur tırmanışları da ikinci oyuna göre daha düzgün bu oyunda. Koşarken sağa sola kendiliğinden tutunma olayını hiç yaşamadım diyebilirim. Klavye+mouse değil de gamepad ile oynanmasını tavsiye ediyorum.

Son kısıma gelirsek, Assasin's Creed serisinin bu dönemlerinde her ne kadar ana karakter Altair, Ezio, Connor falan olsa da aslında oyunun konusu tapınakçıların güç savaşları değil bence. Oyunda zaten Desmond'ın yeri de fazlasıyla var ama esas hikaye Temple of Juno'da karşılaştığımız Minerva karakterinin sözlerinde geçiyor. Oyunun wiki sayfasında da Minerva ve Juno ile ilgili epey bilgiye ulaşabilirsiniz. Özetle Assassin's Creed Brotherhood oynandığı zaman ne varsa eskilerde var sözünü söyleten harika oyunlardan birisi.

İyi oyunlar.
Пользователей, посчитавших обзор полезным: 25
Пользователей, посчитавших обзор забавным: 14
Опубликовано: 24 мая 2017
la oyun 55 lira oldu noluyo mk
Пользователей, посчитавших обзор полезным: 26
Опубликовано: 10 августа 2022
oyunun ana hikayesi 15 saat kadar sürüyor yan görevleri de yaparsanız 30 saat eğlenceli bir vakit geçirebilirsiniz parasını sonuna kadar hak ediyor hikayeden bahsedip spoiler vermeyeceğim sırf Ezio için oynanır

not: 9.anıda BUG vardır.Bugu gidermek için vsycn açıp fps(yi)60a sabitlerseniz bugu çözersiniz

türkçe yamada da ufak tefek sıkıntılar var eskisine göre biraz bozmuş
ben yamayı burdan indirdim diyaloglar sorunsuz hikayeyi rahat anlarsınız bazı görevlerde yama çalışmıyordu ona update şart

https://animusprojesi.com/assassins-creed-brotherhood-turkce-yama-v1-1/ (tr yama)

“Auditore ailesi ölmedi! Ben hala burdayım! Ben! Ezio, Ezio Auditore!”
Пользователей, посчитавших обзор полезным: 30
Пользователей, посчитавших обзор забавным: 2
Опубликовано: 23 июня 2017
Assassins Creed serisinin BENCE açık ara en iyisi. Hiç sıkılmadan çatır çutur saatlerce oynadım aşırı sarıyor. Cool cool yürürken bir el kaldırmanızla kardeşliği çağırarak düşmanlarınızı alt etmeniz ayrı bir güzel :D Armor of Brutus çok iyi <3 Düşman biraz etkisiz fakat oynarken pek umursamadım ayrıca Cesare ayrı bir karizma :D. Bu oyunla birlikte Ezio'yu daha fazla benimsedim. Beni en çok üzen şey oyunun birden bire ne olduğunu anlamadan bitmesi idi.
Пользователей, посчитавших обзор полезным: 17
Опубликовано: 30 апреля 2019
assassin's creed 2'yi bitirdikten sonra sıradaki en mantıklı adım brotherhood'u oynamak idi. mantıklı bir insan olduğumdan ben de öyle yaptım. böyle dediğime bakmayın 7. bitirişim bu brotherhood'u :)

bir önceki oyunda manchester united gibi paralar harcayıp koca bir şehir inşa etmiştim. şimdi nerede gençliğim, nerede o altın yıllar? bela yine geldi çattı. dağıttılar ortalığı ibineler...

bir önceki oyuna göre eklenen bir sürü ufak tefek şey mevcut. bunlardan en zevklisi ise "kule yakmak." o ne güzel şey öyle ya, çatır çatır, hatta kütür kütür yanıyor kuleler. müthiş bir haz. herkes en az bir kere kule yakmalı hayatında. bu sefer bol kan var oyunda.. dövüş ve tırmanma mekanikleri ac2 ile aynı. grafikler bi nebze daha güzel. yeni assassinler yetiştirme özelliğinin oyuna çok büyük bir renk kattığı aşikar. çok eğlenceli olduğunu söyleyebilirim.

hikayesi ac2 ile bütün olduğu için bu da mükemmel.. tarihteki önemli kişilikler, ezio'nun ailesinin hikayesi, süresinin ne kısa sürüp üzmesi ne de uzun sürüp bayması.. hikaye tek kelime ile harikulade. sonunda elma'nın ne işe yaradığını anlıyoruz. korkunç, manyetik bir alan doğuruyor elmanın çöpünü çekince. kullanan kişi hariç herkesin aklını alıyor elma. bildiğin ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥ :D

gelelim açık dünyaya.. roma be kardeşim. tamam ayasofya'nın tepesine çıkıp istanbul'u seyretmek güzel de, roma çok başka. serinin tüm oyunlarını oynamış biri olarak floransa ile birlikte favori şehrim olduğunu söyleyebilirim.

uzun lafın kısası elma'yı tekrar ele geçirmek için çekmediğimiz dertler, çile kalmadı. ezio'nun muhteşem hikayesinin sonunu öğrenmek için brotherhood'dan sonra revelations'u mutlaka oynayın. feryatsız gündüzümüz, gecemiz olmadı. tutun kollarımımızdan düşeriz şimdi. yalnızız dostlarım, yalnızız, yalnız... 10/10
Загрузка
Возвращаемся к месту на странице, где вы были до этого...

Значение слова "cehennem azabı" в словаре турецкий языка

НОВОСТИ, В КОТОРЫХ ВСТРЕЧАЕТСЯ ТЕРМИН «CEHENNEM AZABI»

Здесь показано, как национальная и международная пресса использует термин cehennem azabıв контексте приведенных ниже новостных статей.

İş görüşmesi = Cehennem azabı

İşsizim. Kendi tercihim değil. Çalıştığım proje bitti, ortaklık yapan firmalar taslarını ve taraklarını toplayıp ait oldukları şehirlere gittiler. Ben ortada kalakaldım. «Milliyet, Май 15»

FATSALILARDAN SİYANÜR TEPKİSİ

Resmen cehennem azabı çekiyoruz, burası cehennem ve cehennemden bir farkı yok. Şantiye kamyonları çalışırken burası toz toprak içinde oluyor ve yaşam ... «Milliyet, Фев 15»

Ayetler ve Hadisler Işığında Cehennem Azabı

Cehennem azabının nasıl olduğunu ve nasıl çekileceği anlatılan bu videoda dinleyenleri dehşete düşüren olaylar anlatılıyor. Ayetler ve Hadisler Işığında ... «Haberler, Янв 15»

Almanya uçuşunda cehennem azabı

Alman basınında yer alan haberde "Bulutların üzerinde cehennem azabı" yaşandığı belirtildi. 30 saat gecikme ve bir yolcunun ölümüyle sonuçlanan uçuşun ... «Hürriyet, Янв 15»

'Evlilik değil, cehennem azabı'

Almanya'nın Memmingen kentinde yaşayan 68 yaşındaki bir kişi, 46 yıl aynı yastığa baş koyduğu karısını boğarak öldürmekten 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. «Hürriyet, Дек 14»

Mustafa İslamoğlu, Risale-i Nurlar ve Hakkaniyet

7-Cehennem azabı ebedi değildir. Çünkü Kur'anda geçen “ebed” ve “hulud” kelimeleri sonsuzluğu değil, uzun bir zamanı ifade ederler. Dolayısıyla cehennem ... «Risale Haber.com, Ноя 14»

Videosunu çekip intihar etti!

Manevi dünyası olan kişi cehennem azabından korkar intihar etmez geride ... kofra sigortasından kapattı. ışık mışık yok cehennem azabı börtü böcek irin kusmuk ... «Mynet Haber, Окт 14»

Başbakan'ın psikolojisi

Vicdan azabı, Cehennem azabına delil, bundan da öte, Cehennem azabından daha ağırdır. Kur'ân-ı Kerim, Rahmân Sûresi'nde Cehennem'i Allah'ın ... «Zaman Gazetesi, Июл 14»

Cennet, cehennem ve çeşitli kıyametler

Yıllar önce bir yazımda "Cennet de cehennem de dünyadadır" diye yazdığım için bir ... Aynı şekilde "Cehennem azabı" gibi kavramları da, yaşanırken çekilen ... «Sabah, Мар 14»


ССЫЛКИ

« EDUCALINGO. Cehennem azabı [онлайн]. Доступно на <https://educalingo.com/ru/dic-tr/cehennem-azabi>. Июн 2023 ».

DİL, EDEBİYAT VE EĞİTİM ÇALIŞMALARI

Azerbaycan halk tiyatrosu modern Azerbaycan tiyatrosunun teşekkülünde önemli rol oynamış, geçmişle gelecek arasında bir köprü olmuştur. Azerbaycan’da modern tiyatro 19. yy’ın ortalarına rastlamaktadır. 19. yüzyılın başlarında Azerbaycan’ın siyasi hayatında radikal değişikler olmuş, Çarlık Rusya Kafkasya’ya inmiş, Azerbaycan’ı kontrolü altına almaya çalışmıştır. 1828’de İran’la yapılan Türkmençay antlaşmasıyla Azerbaycan kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrılmış, Kuzey (bugünkü) Azerbaycan Çarlık Rus’un, Güney Azerbaycan (İran Azerbaycan’ı) İran’ın tahakkümü altına girmiştir.Çarlık idaresinin eyalet merkezi olan Tiflis, resmi dairelerin ve mekteplerin açılmasıyla diğer şehirlere nazaran daha gelişmiş bir durumdaydı. Avrupai hayat tarzının Tiflis’te Rus tesiriyle başlaması, birtakım içtimai hareketlenmeyi de beraberinde getirmiştir. Gayrimüslimler bu yeni yaşam biçimine kısa sürede ayak uydurmuşsalar da Müslümanlar (çoğunluğu Türk) dinleri dolayısıyla uzun süre bu durumu kabullenmemişlerdir. Azerbaycan araştırmacısı Yavuz Akpınar tiyatroyla ilgili olarak Tiflis muhitinin o dönemki görünümünü şöyle açıklamaktadır: Ahundzade’nin 1849’dan itibaren komediler yazmaya başlaması doğrudan doğruya Tiflis’teki kültürel değişmelerle yakından alakalıdır… Yolların yapılması, şehirlerdeki hızlı nüfus artışı, özellikle Tiflis’in süratli gelişmesi, ticaretin büyümesi kültürel hayatın bu şehirde canlanmasına ve olgunlaşmasına imkân hazırlamıştı. Tiflis’te devlet daireleri kurulmuş, birçok okul açılmış matbuat gelişmeye başlamıştı. Avrupai hayat tarzı yaygınlaşıyor, güçleniyordu. İşte bu gelişmelerin tabii bir neticesi olarak tiyatro binasına ihtiyaç duyuldu. Ruslar, Gürcüler ve Ermeniler arasından yerli aktörler çıkmaya başlamıştı, tiyatro toplulukları oluşturuluyordu. Avrupai hayat tarzının Kafkasya ve Azerbaycan dolaylarında yerleşip yayılmasını bu bölgenin Şark’a ait hususiyetlerinden, atmosferinden koparılmasını kendi sömürgeci emelleri için de yararlı gören Çarlık hükümeti, Rusların ve diğer gayrimüslimlerin Tiflis’te tiyatro, opera, müzik, modern eğitim ve öğretim, matbuat sahalarındaki faaliyetlerine gereken dikkati gösteriyor, bunları himayeden geri kalmıyordu… Vorontsov’un hususi bir tiyatro binası yaptırmasının başka sebepleri de vardır: Mesela Tiflis’te gittikçe büyüyen Rus kolonisi için alıştıkları eğlence hayatını ihdas etmek, geliştirmek medeni bir ihtiyaç haline gelmişti (Akpınar,1988). Çarlık Rus idaresinin umumi valisi Knyaz Vorontsov, 1849’da Tiflis’te Rus tiyatro binasının temelini attırmış ve 1851’de tiyatro binası hizmete açılmıştır. Bu durum daha sonra Vorontsov’un Türk, Gürcü ve Ermeni aydınlarını tiyatro eseri yazmaya teşvik etmesiyle daha ileriye taşınmıştır. Böylece Müslüman-Türk dünyasının ilk tiyatro yazarı Mirza Fetali Ahundzade, 1850’de ilk komedisi Hekayet-i Molla İbrahimhalil Kimyager’i yazmıştır. Ahundzade aynı yıl Mösyö Jordan, LenkeranHanının Veziri tiyatrolarını, 1852’de Hekayet-i Hırs-ı Guldurbasanı, 1853’te Hacı Gara’yı, 1855’te Mürafaa Vekilleri’ni yazmıştır (Akpınar, 1994). Eserler Azerbaycan Türkçesiyle yazılmışsa da ilk olarak 1853’te Tiflis’te Rusça basılmış ve ne yazık ki Rusça oynanmıştır. Bunun nedenini Abdulvahap Yurtsever, Azerbaycan’da henüz tiyatroyu icra edecek aktör kadroların olmaması olarak belirtilir (Yurtsever, 1951). Ahundzade’nin eserleri başta Rusya olmak üzere Fransa, İngiltere’de de sahnelenmiştir. Akpınar, 19. asrın ikinci yarısında Batı Avrupa’da en çok tanınan Şarklı yazarın Ahundzade olduğunu söyler (Akpınar, 1994).1880’den sonra tiyatro hayatında bir canlanma görülmüş, Gori Muallim Mektebini bitiren gençler, öğrencileri etrafında toplayarak bazı tiyatro eserlerini sahneye hazırlamışlardır. 1880 yılında profesyonel denebilecek tiyatro topluluğu Nahçivan’da oluşturulmuştur. Bu topluluğun içinde Memmedtağı Sıdkı, Celil Mehmetkuluzade, Elekber Mehmetguluoğlu, Ekber Molla Beyeloğlu, Eyneli Bey Sultanof gibi tiyatro heveskârları, 1882’den itibaren de Azerbaycan Türkçesini iyi bilen Ermeni aktör ve aktrisleri Elmas Hanım, Stepan Safrazyanlar Azerbaycan’ın birçok şehrinde (Bakü, Gence, Tiflis, Nuha) tiyatro gösterileri düzenlemişlerdir. Ahunzade’nin komedileri başta olmak üzere Ermeni yazar Vasak Medetov’un Azerbaycan Türkçesiyle yazdığı eserleri oynamışlardır (Akpınar, 1994). Elmas Hanım Türk sahnesinde yer alan ilk kadın sanatçıdır. 1886’dan itibaren Azerbaycan tiyatrosu Bakü’de gelişmeye başlamıştır. İnkılap Kerimov, Bakü’de tiyatronun canlanmasını, Sultanmecit Genizade, Habib Bey Mahmutbeyov ve Necefoğlu Bey Veliyev’in tiyatro heveslilerini bir araya getirerek gösterdikleri mücadeleye dayandırır ve bu durumu şöyle açıklar: “… Bu şahısların tiyatro yolunda çektikleri azap, uğraştıkları birçok tahkirat, sövüşlerin hiçbiri anlatılamaz. Kapı kapı gezip bilet satmakla tiyatrolar verip özleri için bir kuruş götürmeyip ihza ettikleri paraları yeni tür mektep uşaklarına gönderirdiler… Bu şahısların tiyatro yolunda zahmetleri çok büyük ve tiyatro tarihine adları yazılmalıdır.” (Kerimov, 1923) Yukarıda belirtilen isimler her ne kadar tiyatro konusunda büyük eserler vermemişse de rejisörlük ve aktörlük alanlarında tiyatronun ağır yükünü üzerine almışlardır. Habib Bey ve Sultanmecit Genizade 1887’de yüksek tahsil için Bakü’ye gelmiş, burada öğretmenlik yapmaya başlamışlardır. Habib Bey ve Genizade’nin büyük çaba göstererek Bakü’de açtığı Rus-Tatar Mektebi2 maarif ve medeniyet yolunda önemli ilerleme kaydetmiştir. Aralarına Necefoğlu Bey Veliyev’in de katılmasıyla Bakü’de tiyatro alanında hareketlenme başlamıştır. Açılan mektebin öğrencilerinin tiyatroya olan ilgileri arttırılmış, dönemin ünlü tiyatro oyuncularından Hüseyin Araplinski ve Mirmahmut Kazımovski de ilk defa bu mektebin öğretmenlerinin yönlendirmesiyle sahneye çıkmıştır.Bakü’de bu hareketlerle canlanan tiyatro hayatı profesyonelleşmek adına hükümet izniyle truppalar (tiyatro toplulukları) oluşturulmaya çalışılmıştır. Bununla ilgili ilk adım 1896’da Azerbaycan’ın önemli aydını Hasan Bey Melik Zerdabi tarafından atılmış; fakat Bakü hükümeti tarafından izin verilmemiştir. Daha sonra Nerimanov’un gayretleri olumlu sonuçlanmış ve nitekim aynı yıl “Birinci Müslüman Truppası” adı altında tiyatro topluluğu kurulmuştur.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir