beyin susuz kalırsa ne olur / Vücudunuzun Susuz Kalması Beyin Sağlığınızı Etkiliyor! - Hisar Hospital Intercontinental

Beyin Susuz Kalırsa Ne Olur

beyin susuz kalırsa ne olur

Fazla ısıya maruz kalmak, ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Bunlardan biri, vücudun susuz kaldığına ve soğumaya çalıştığına işaret eden ısı bitkinliğidir. Bu durumun yaygın olan belirtisi kafa karışıklığıdır. Ayrıca baş dönmesi, aşırı terleme, kas krampları, yorgunluk, baş ağrısı, dengesizlik ve mide bulantısı da görülebilir

Vücut fazla ısıyı serbest bırakırken aynı zamanda verdiğimiz nefesle ve ter yoluyla sıvıyı da dışarı atar. Sıcak bir ortamda, sürekli vücut ısısını serbest bırakma işlemi, vücudun susuz kalmasına neden olabilir. Öte yandan ileri yaşlarda zaten vücut susuz kalmaya eğilimli haldedir.
Yaş ilerledikçe vücudun savunması da giderek düşer. Bu, vücudu hastalıklara daha yatkın, dış faktörlerden daha fazla etkilenir hale getirir. Bu nedenle yaz sıcakları başlamadan önce özellikle yaşlılar için riskli olabilecek durumlara değinmek istiyorum.
Geçtiğimiz yıl yayınlanan bir araştırmaya göre; küresel ısınmanın bir sonucu olarak her geçen yıl yazlar daha uzun ve daha sıcak oluyor. Bilim insanları son 60 yılda sonbahar, kış ve ilkbaharın kısaldığını ve yazların neredeyse 20 gün kadar arttığını buldu. Bu durumun yol açtığı endişelerden biri yaşlılar için ısıya bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır.

SICAK ÇARPMASI ÖLÜME NEDEN OLABİLİR!
Vücudun işlevsellik yeteneği vücut iç sıcaklığının korunmasına dayanır. Sıcak bir ortamda vücut sıcaklığı yükselmeye başlar. Vücut terleyerek ısıyı serbest bırakır ve kanı vücudun çekirdeğinden ısının vücuttan ayrıldığı deri yüzeyine taşır. Vücut bu işlemi yapmazsa ısı birikerek organları ciddi hasar riski altına sokabilir.




İLAÇLAR SIVI KAYBETTİREBİLİR
Kullanılan bazı ilaçlar da sıvı kaybını teşvik ederken susuzluk ve açlık hissindeki azalma nedeniyle sıvı alımı da yetersiz olabilir. Yine de vücut, iç sıcaklığını düşürmek için, ısı salmaya devam etmek için sıvıya ihtiyaç duyar. Vücutta ısının salınabilmesine yardımcı olacak yeterli miktarda sıvı yoksa iç sıcaklık birikir.
Fazla ısıya maruz kalma iki ciddi sağlık sorununun ortaya çıkmasına neden olabilir.
İlki ısı bitkinliği denilen, vücudun susuz kaldığına ve soğumaya çalıştığına işaret eden durumdur. Kafa karışıklığı yaygın bir belirti olarak ortaya çıkar.
Ayrıca baş dönmesi, aşırı terleme, solgunluk, kas krampları, yorgunluk, baş ağrısı, susuzluk, halsizlik, dengesizlik veya mide bulantısı görülebilir. Cilt, soğuk veya nemli hissedilebilir. Nefes alış verişlerinde hızlanma ortaya çıkabilir.




HAFİFE ALINMAMALI
Diğer durum, vücudun çekirdek sıcaklığını düzenleme yeteneğini tamamen kaybettiğinde ortaya çıkan sıcak çarpmasıdır. Bu noktada vücut ısısı hızla 41 dereceye yükselir ve vücut artık terleyemez.
Belirtiler arasında 39 derece ve üstü vücut sıcaklığı, terlemeyen kuru ve sıcak cilt, çok hızlı kalp atışı, şiddetli bağ ağrısı ve bayılma yer alır. Sıcak çarpması çok ciddi bir durumdur ve müdahale edilmezse ciddi organ hasarlarına, hatta ölüme yol açabilir.

KİLONUZA GÖRE SU İÇMEYE ÖZEN GÖSTERİN
Isıya bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarını önlemek için alabileceğiniz bazı önlemler var. Bunlardan ilki bol su içmektir. Günlük su ihtiyacı vücut ağırlığına göre belirlenir. Bilimsel kuruluşların genel ilkelerine göre; 50 kg ağırlıkta olanlar en az litre, 60 kg litre, 70 kg litre ve 80 kg olanların ise en az litre su tüketmesi gerekiyor. Kullanılan ilaçlar ve doktor tavsiyeleri bu genel durumu değiştirebilir.
Sıcak günlerde daha fazla susuz kalmanıza neden olabilecek kafeinli içecekler ve alkolden kaçının. Ayrıca salatalık, karpuz, marul ve çilek gibi su içeriği yüksek gıdaları yiyerek de sıvı alabileceğinizi unutmayın.
Gün ortasında havanın sıcak olduğu vakitlerde dışarı çıkmaktan kaçının. Günlük yürüyüş, bahçe işi veya başka bir açık hava etkinliğinde bulunuyorsanız bunu güneş gökyüzünde yükselmeden veya alçaldığında yapın.
Dışarı çıkarken ısıyı çekmeyecek açık renkli ve hafif giysiler tercih edin. Açıkta kalan bölgelerinize güneş kremi sürün ve güneş gözlüğü kullanın. Mümkün olduğunca gölgede kalmaya özen gösterin.
Sıcak çarpması belirtilerine dikkat edin. Herhangi bir sorun olduğunu düşünüyorsanız klimalı bir ortam bulun veya serin bir duş alın. Terlemiyor oluşunuza kanmayın, bir aktivite yapıyorsanız hemen bırakın, soğuk bir içecek alın ve çevrenizdekileri durumunuzdan haberdar edin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

SON DAKİKA

Susadığınızda V&#;cutta Meydana Gelen 7 &#;arpıcı Değişim

Artık neredeyse herkes sağlığı için her gün vücudunun ihtiyaç duyduğu kadar su içmesi gerektiği bilincine sahip. Çünkü su, vücut ısısını dengede tutmak, kanın hacmini dengelemek, besinlerin sindirimine yardımcı olmak ve beyin, omurilik gibi çeşitli organları dış etkenlerden korumak gibi önemli görevler üstleniyor. Vücudun susuz kalması ise vücut işleyişinin sekteye uğramasına yol açabiliyor.

 

Kan şekeriniz düşüyorsa…

Açlık duyuyor, başınız dönüyor ya da güçsüzlük hissediyorsanız kan şekeriniz normalden daha düşük seviyelerde seyrediyor demektir. Halk arasında kan şekeri düştüğünde ağza bir parça çikolata, lokum ya da şeker atmak gibi bir alışkanlık hakim. Oysa tüm kan şekeri düşüklüğü belirtileri dehidratasyonla aynı özellikleri taşır. Bu gibi belirtileri hissettiğinizde tatlıya değil, suya ihtiyaç duyduğunuzu hatırlamalısınız.

 

Kabızlık sorunu yaşıyorsanız…

Susuzluk, çeşitli sağlık sorunlarının yanı sıra sindirim ve boşaltım sistemi problemlerine de yol açabiliyor. Çünkü az sıvı alımı bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına neden oluyor. Yeterli su içilmediğinde dışkı bağırsak içerisinde çok yavaş ilerliyor ve kabızlık yaşanıyor. Tuvalete girme sıkıntısı yaşıyorsanız günlük su tüketimini arttırmanız gerekiyor.

 

Baş ağrısı çekiyorsanız…

Birçok kişi gün içerisinde sonu gelmeyen baş ağrılarıyla karşı karşıya kalıyor. Ayrıca gün içerisinde aşırı sinirlilik ve odaklanamama problemi de yaşayabiliyor. Fakat kişiler, bu baş ağrılarının sebebini uykusuzluk, stres ya da yorgunluğa bağladıkları için çoğu zaman çok da üzerinde durmuyor. Oysa bu ağrıların altında genellikle susuzluk problemi yatıyor. Yapılan araştırmalar dehirasyon probleminin ruh halini olumsuz etkilediğini söylüyor. Üzerinizde bir gerginlik veya baş ağrısı hissediyorsanız su içme vaktiniz gelmiş demektir. Çünkü su vücuttaki besin maddelerini taşıyarak toksinleri uzaklaştırıyor, bilişsel performansı yükseltiyor ve baş ağrılarının önüne geçiyor.

 

Günlük performansınız düşüyorsa…

Günlük koşturmacanız içerisinde bir güç kaybı ya da enerji düşüklüğü hissediyorsanız büyük bir bardak suya ihtiyacınız var demektir. Uzmanlar, yaşanan susuzluğun günlük performansı olumsuz yönde etkilediğini savunuyor. Yaşanacak güç kaybı kişilerin dayanıklılığını ve motivasyonunu düşürürken, egzersiz performansını da ciddi oranda azaltıyor.

 

Dudaklarınız çatlıyorsa…

Dudaklarınız çatladığında bu durumu havanın çok sıcak ya da çok soğuk olmasına bağlıyorsanız yanılıyorsunuz. Eğer vücudunuza yeteri kadar su depolamıyorsanız, vücut kendi içerisinde bir önem sıralaması yaparak mevcut suyu kalp ve beyin gibi önemli organlara taşıyor. Sonuç olarak da dudaklar susuz kalarak çatlamaya başlıyor. Daha pürüzsüz dudaklar için vücudu susuz bırakmamaya özen göstermelisiniz.

 

Saçlarınız dökülüyor, saç deriniz kepekleniyorsa…

Cilt için ciddi önem taşıyan suyun yetersiz tüketimi saç derisi için de önemli tehlikeleri beraberinde getiriyor. Susuzluk saç derisinin kurumasına neden olurken, kepeklenme sorununa da zemin hazırlayabiliyor. Zamanla saçın deriye tutunma gücünü azaltarak saç dökülmesini de hızlandırabiliyor. Daha sağlıklı saçlar için daha fazla su tüketmelisiniz.

 

Cildiniz yaşlanıyorsa…

Susuz bırakılmaya gelmeyen bir diğer organımız da derimizdir. Hatta en büyük organımız olarak adlandırılan derinin su ihtiyacı da büyüklüğüyle eşit orantı taşır. Öyle ki dolaşım sistemi deriye yeterli su taşıyamadığında hücrelerdeki su azalır. Bu da derinin onarım hızının düşmesine yol açar. Daha hızlı bir cilt yaşlanması ile karşı karşıya kalmamanız için günlük su tüketimine dikkat etmeniz gerekiyor.

 

Kısacası su hayattır. Doğadaki tüm canlılar hayatta kalabilmek için suya ihtiyaç duyar. Susuz kalmak ise sayısız hastalığa davetiye çıkarabilir. Yaşamın devamı için yegane ihtiyacınızın su olduğunu unutmayın ve günlük 1,5 ila 2 litre aralığında su tüketmeyi ihmal etmeyin.


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir