beyinde baloncuk patlarsa ne olur / Beyin damarlarındaki balon: Anevrizma

Beyinde Baloncuk Patlarsa Ne Olur

beyinde baloncuk patlarsa ne olur

BEYİN ANEVRİZMALARI

Beyinde Anevrizma oluşması

Beyin damarlarının yapısı diğer organların damar yapısından farklıdır. Beyin damar duvarındaki katlar bazı kişilerde eksik ya da daha zayıf olabilir. Bunun da etkisiyle özellikle atardamarların çatallanma noktalarında ya da damar çıkış yerlerinde, damar duvarındaki kas tabakasının ve damarın iç duvarını döşeyen elastik tabakanın defektli olduğu alandan damarın baloncuk yapması ile anevrizma oluşur. Doğuştan gelen damar duvarındaki zayıflığın üstüne, edinsel olarak kan akışı ile ilgili faktörlerin ve damar duvarının yapısını etkileyen süreçlerin de eklenmesiyle anevrizmaların oluştuğu düşüncesi yaygın olarak kabul görmektedir; ancak yine de tam nedeni bilinmemektedir.

Anevrizmanın sık görüldüğü yaş grubu

Beyin damarının konjenital sakküler anevrizmalarının her ne kadar doğuştan bir başlangıçları olsa da, bu lezyonların ortaya çıkışı genellikle yaş arasında ve çok sıklıkla ağır bir beyin kanaması olan SAK (spontan subaraknoid kanama) ile olur. Elbette uç örnekler görebiliyoruz; 11 yaşında bir çocuğun spontan subaraknoid kanama ile bize geldiğini ve anjiyografisinde 4 adet anevrizma saptadığımızı hatırlıyorum. İleri yaş gruplarında, örneğin dokuzuncu on yılda (seksenli yaşlarda) gelen hastalarımız da var. Kısaca, her yaş grubunda görülebilmekle birlikte bu lezyonların ortaya çıkışının beşinci ve altıncı on yıllarda yoğunlaştığını söyleyebiliriz.

Risk faktörleri Anevrizma oluşumunu tetikleyebilir!

Beyin anevrizmalarının sıklığında ırk ve bölge özellikleri önemlidir; bazı toplumlarda ve ailelerde anevrizma görülme oranı çok yüksektir. Dolayısıyla genetik faktörlerin önemi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak son yıllarda beyin anevrizması ile ilişkili yeni genetik bilgiler bulunmuş olsa da; bu faktörlerin neler olduğu ve rolleri tam olarak henüz anlaşılamamıştır. Beyin anevrizması ve spontan subaraknoid kanamalı hastaların yaklaşık onda birinde ailesel öykü mevcuttur; bu hastalarda klinik tablonun genellikle daha erken yaşlarda ortaya çıktığı ve daha ağır seyrettiği bilinir. Ehlers-Danlos sendromu, Marfan sendromu, psödoksantoma elastikum, nörofibromatozis, polikistik böbrek hastalığı, aorta koarktasyonu gibi bazı sistemik bağ dokusu hastalıklarında, beyin anevrizması görülme ihtimali artar. Yaş ve cinsiyet de önemli bir etkendir. Tüm yaş gruplarında görülse de yaş grubunda kadınlarda biraz daha yüksek oranda rastlanır. Edinsel faktörlerden damar yapısını ve kan-akış dinamiğini etkileyen hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, narkotikler, alkolizm, kanda iltihaplanma/sepsis gibi enfeksiyonlar, kafa-beyin darbeleri (kranyoserebral travmalar) anevrizma oluşumunda rol oynarlar. Beyin anevrizmalarının doğal seyrinde %90’ından fazlası, anevrizmanın yırtılıp kanaması ile ortaya çıkar. Bu, spontan subaraknoid kanama (SAK) dediğimiz çok ağır bir beyin kanamasıdır. Bu klinik tabloda, anevrizma ile birlikte eşlik eden ağır beyin kanamasını ve bu kanamanın tetiklediği bir dizi komplikasyonu tedavi etmemiz gerekir. Çok karmaşık ve güç olan bu tedavinin çok iyi donanımlı bir merkezde, beyin damarı mikrocerrahisinde deneyimli ve işbirliği içinde çalışan “Beyin cerrahisi/Serebrovasküler cerrahi–Nöroanesteziyoloji ve Yoğun Bakım– Nöroradyoloji” ekibinin dinamik bir tedavisiyle yapılması gerekir.

Bu belirtiler varsa çok dikkatli olun!

Hastaların çok azında (%10’dan daha azında) anevrizmanın kitlesi ile etraf beyin yapılarında bası oluşturması ve bunlara ait nörolojik bulguların ortaya çıkması söz konusudur. Bu belirti ve bulgular;

  • Görme bozuklukları
  • Göz hareketlerinde kısıtlanma ve bununla ilişkili olarak çift görme
  • Göz etrafında ve/veya yüzde ağrılar
  • Konuşma bozuklukları
  • Vücudun bir tarafında kuvvet ya da duyu kaybı
  • Yürüme bozuklukları
  • Bunama
  • Duygulanım bozuklukları
  • Baş ağrısı

Bu bulgular hekim tarafından doğru bir şekilde okunup gerekli incelemeler yapılırsa, anevrizmayı henüz kanamadan teşhis etme şansı olabilir. Bazen de, başka nedenlerle yaptırılan görüntülemelerde rastlantısal olarak anevrizma saptanabilir. Anevrizma kanamadan tanı konması, hem hasta hem de hekim açısından çok şanslı bir durumdur

Anevrizmaların tanısında kullanılan incelemeler

Bu dinamik sürecin başından sonuna değin, en temelde beynin kaba morfolojik yapısını, kafa içindeki kompozisyonu, beyin damar ağacını ve bu yapıdaki patolojik oluşumları, kanamanın yerleşimini, büyüklüğünü ve seyrini, beynin ve damar yapısının bu sürece nasıl yanıt verdiğini anlamak için beynin kanlanmasını ve işlevsel haritasını, vücudun hayati fonksiyonlarının ve tüm diğer sistemlerinin durumunu sürekli bir şekilde izlemek gereklidir. Bunun için pek çok tetkik yapılır ve bunlar birbirini tamamlayacak bilgiler sağlar. Bilgisayarlı beyin tomografisi kanamayı, kanamanın etkilerini ve muhtemel etyolojik lezyonu göstermede; serebral anjiyografi (DSA), beyin damar ağacını ve beyin anevrizmasını ya da başka bir damarsal lezyonu (beyin damar yumağı gibi) ayrıntılı olarak ortaya koymada; serebral manyetik rezonans görüntüleme (MRG) beyin görüntülemesi ve beyin fonksiyonları ile ilgili daha ileri bilgiler sağlamada, Nöro-Yoğun Bakım Ünitesinde kullandığımız çeşitli girişimsel monitörizasyonlar da tüm vücut ve özellikle hayati fonksiyonların takibini sağlamamızda ve bu değerleri optimal aralıkta tutmamızda bize yararlıdır.

Bir beyin damarı anevrizması patladığında görülen belirtiler:

Bir beyin damarı anevrizması patladığında klinik olarak spontan subaraknoid kanama (SAK) ortaya çıkar: Baş ağrısı (başağrısının özellikleri: Ani, daha önce hiç yaşamadığı derecede çok şiddetli, hiçbir şekilde hafiflemeyen, ısrarcı baş ağrısı) kardinal belirtidir ve tanı koymada çok kıymetlidir. Bunu sadece tüm hekimlerin, tıp öğrencilerinin, sağlık çalışanlarının değil aynı zamanda tüm toplum bireylerinin bilmesi gereklidir. Çünkü bu tablonun olabileceği ne kadar erken akla gelir, erken tanı konur ve hasta uygun merkeze ulaştırılır ise, sonuç da o ölçüde iyi olacaktır. Hasta uygun merkeze ulaştırılana kadar solunum ve kalbinin çalışması emniyete alınmalı; rahat bir pozisyonda tutulmalıdır. Bu süreçte İlk Yardım Sağlık Ekibine haber verilmeli ve uygun koşullarda hastaneye götürülmelidir. Buradaki en önemli nokta götürülecek hastanenin yüksek donanımlı, bu alanda uzmanlaşmış deneyimli ekibi olan bir merkez olmasıdır. Anevrizma kanamasına bağlı subaraknoid kanamalı hastalarda çağdaş tedavi, hastayı olabildiğince erken dönemde (dakikalar-saatler içinde) Nöro-Yoğun Bakım Ünitesi’ne alarak ilk dakikalardan itibaren tüm hayati fonksiyonların kontrol altına alınmasıdır. Böylece beyin korunarak, beyin damarlarının anjiyografisi ve tüm ileri incelemeleri tamamlanarak deneyimli bir Serebrovasküler Cerrahi ekibince ameliyata alınarak yüksek standartları gerektiren tedaviler uygulanabilir. Hastada sonucu belirleyen en önemli faktörler kanamanın şiddetinin ölçüsü ve buna yol açan anevrizmanın teknik zorluklarıdır. Tabii ki, hastaya özgü faktörler olarak yaş, hastanın damar yapısı, genel sağlık durumu, hipertansiyon, diyabet, kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi eşlik eden ciddi süregen sistemik hastalıklar da hastalığın seyrinde ve sonuçta etkilidirler.

 

Ameliyat süreci

Bu hastalarda yaklaşımımız, erken tanıyı takiben hastanın hemen Yoğun Bakım Ünitesi’ne alınarak tüm hayati fonksiyonlarının sürekli olarak izlenmesini sağlayan monitörizasyon girişimlerinin yapılmasıdır. Bu süreçte hastanın diğer sistemlerinin değerlendirilmesi, beyin metabolizmasının ve kanlanmasının, en iyi şartların ve tedavinin sağlanması, ameliyat öncesi gereken tüm ileri incelemelerin yapılarak bir an önce ameliyata alınması, işin en önemli ve belirleyici halkalarından birini oluşturur. Bu işlemler, çağdaş nöroşirürjide ilk 72 saat/3 gün (hatta bazen ilk 96 saat/4 gün) içinde olmalıdır diye benimsenir ve önerilir; hastanemizde tüm bu işlemler birkaç saat içinde gerçekleştirilip ilk 6 saat içinde hastayı ameliyata almamız mümkün olmaktadır. Ameliyatta öncelikli hedef kanamaya yol açan anevrizmanın klip dediğimiz özel bir alaşımdan yapılmış, mandala benzer milimetrik boyutlarda bir malzeme ile kapatılması ve bunun normal beyin damarlarının hiçbir biçimde zarar görmeden yapılmasıdır; ayrıca kanamanın temizlenmesi, beyin damar ağacının gözden geçirilmesi ve süreç boyunca ortaya çıkması olası komplikasyonlara yönelik tedbirlerin alınması da ameliyatın temel amaçlarıdır. Bu hastalar için ameliyat sonrasında yine Yoğun Bakım Ünitesi’nde çok spesifik, ileri bir takip ve yoğun tedavi dönemi şarttır. Bu yaklaşım ile hastada kanamanın oluşturduğu beyin hasarına çok erken müdahale edilebilmekte, anevrizmanın yeniden kanaması riski önlenmekte ve kanama ile başlayan ve ayrı bir anayoldan yürüyerek beynin ilave hasar görmesine neden olan süreç kırılmakta, gelişecek diğer ciddi komplikasyonlar oluşmadan ortadan kaldırılmaktadır. Böylece, tedavinin ana hatlarını, beyni tüm bu seyir boyunca korumak ve kanamaya yol açan hadiseyi ortadan kaldırmak oluşturmaktadır.

 

Ameliyat sonrası süreç

Hastanede kalış süresi hastadan hastaya değişiklik gösterir; ancak 14 günden az değildir. Hastanın günlük hayata dönüşü kendisine bağlıdır. Bu alandaki tüm bilimsel yayınların gösterdiği verilere göre, kimi hasta en iyi tıbbi tedavi ve ameliyata rağmen ağır nörolojik işlev bozukluğu kalabilir, kimi hastalarda hafif nörolojik işlev bozukluğu devam edebilir. Ancak, çok mutluyuz ki, bizim serimizde en sık gördüğümüz sonuç; hastanın iyi bir psikokognitif ve nörolojik tabloda eski normal hayatına dönmesidir. Bu da kanamadan ve ameliyattan yaklaşık bir ay sonra mümkün olabilmektedir.

 

Anevrizma ameliyatı geçirmiş bir kişinin hekime başvuracağı durumlar

Bu hastalar Beyin Cerrahisi’nin en ağır ve hassas dengedeki hastalarından olduğu için zaten hastanın nörolojik ve diğer sistematik tablosu stabil ve optimal düzeye ulaşmadan bu hastaları hastaneden taburcu etmeyiz. Gönderirken de, neler olabileceğini ve ne yapmaları gerektiğini sıkı sıkıya anlatırız ve bu hastalar ile hep irtibatta oluruz, onları sık aralıklarla hastaneye kontrole çağırırız. Pek sık olmasa da, özellikle baş ağrısı, bulantı-kusma, bilinç değişiklikleri, sara nöbetleri, kollarda ve bacaklarda kuvvet kaybı vb. belirti ve bulgular, bu hastaların mutlaka bize haber vermeleri gereken durumlardır. Ancak, pratikte çok sık gördüğümüz davranış biçimi bu hastaların adeta bize bağımlı olmalarıdır. Aradan yıllar geçse dahi ve gribal enfeksiyon gibi hiç alakasız bir durumda bile bize danışma ihtiyacı duyarlar. Bu da birçok problemin daha ortaya çıkmadan müdahale edilebilmesine fırsat verir.

 

Hastanın dikkat etmesi gerekenler

Hastalar için unutulmaması gereken nokta şudur: Hayatlarında artık yeni bir sayfa açılmıştır; en ufak bir ayrıntının bile hesaplanırken geçirdikleri hastalık ve ameliyat göz ardı edilmemelidir. Düzenli bir yaşam, sevilen ve ilgi ile sürdürülen bir meşguliyet, hekimleri ile her zaman irtibat halinde olmaları ve periyodik kontrollerini ihmal etmemeleri bizim ısrarla üstünde durduğumuz noktalardır.

 

Ani, çok şiddetli ve geçmeyen baş ağrısına dikkat!

Bizim için ani başlayan, çok şiddetli ve geçmeyen baş ağrısı Spontan Subaraknoid Kanama (SAK)dediğimiz ağır bir beyin kanamasının en önde gelen belirtisidir. Bu kanama türü çok ağır sonuçları olan; ancak zamanında müdahale edildiğinde tedavi şansı ve başarı oranı yüksek bir tablodur. Kişinin daha önce yaşamadığı kadar şiddetli yaşadığı baş ağrısına aynı zamanda ense sertliği, bulantı, kusma, bilinç düzeyinde bozulma, taraf gösteren kuvvet kaybı, duyu bozuklukları, anlama ve/veya ifade kaybı ile ortaya çıkan konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, sara (epilepsi) atakları ile birlikte nörolojik ve nörolojik olmayan akla gelebilecek her türlü belirti de eşlik edebilir. Klinik tablonun bu kadar zengin olması, olayın aniden gelişmesine, çok yüksek bir basınçla büyük hacimli bir kanın; beyin, omurilik ve sinirlere yayılmasına ve böylece tüm sinir sistemini hem hacimsel olarak hem de işlevsel olarak bütünüyle etkilemesine bağlıdır. Subaraknoid kanama, %80 sıklıkla beyin atardamarındaki bir baloncuğun (anevrizmanın) yırtılarak kanaması sonucu ortaya çıkar. Beyin anevrizması ve bunun kanaması ile ortaya çıkan subaraknoid kanama, tanı ve tedavi yönünden, yüksek donanımlı bir merkezi ve esas olarak beyin cerrahı, anestezi ve yoğun bakım uzmanı, nöroradyologdan oluşan deneyimli bir ekibi gerektirir. İlk andan başlanarak yapılacak iyi bir tedavi ile beynin korunması sağlanır ve anevrizma kapatılırsa iyi sonuçlar alabilmek mümkün olur.

BEYİN ANEVRİZMALARI NEDİR?

Beyin damarlarının duvarındaki kas tabakasının zayıflığından dolayı damarda oluşan balonlaşmaya beyin anevrizması denir. Bu balonlaşma damar duvarında incelme ve zayıflamaya neden olur. Damarın zayıfladığı bu yerden yırtılması sonucunda beyin kanaması oluşur. Beyin anevrizması her yaştaki kişilerde görülebilir, ancak çoğu 35 ila 60 yaşları arasındaki kişilerdedir. Kadınların anevrizmaya yakalanma olasılığı erkeklere oranla biraz daha azdır.

Anevrizmalar yapı itibarı ile damar duvarının doğuştan zayıf olduğu noktalarda, genellikle de damarın daha küçük dallara ayrıldığı noktalarda oluşur.

Damar duvarının zayıf olduğu noktada damar içi basınç (tansiyon) nedeniyle her kalp atımında damar duvarı zayıf noktadan dışarı doğru bombeleşerek baloncuk oluşur. Baloncuk duvarı, basınca dayanamadığı anda da patlar, patlama ya kendiliğinden olur ya da eforla oluşur.

Doğumda mevcut (konjenital) değildirler. Bununla birlikte, bazı kişilerde anevrizma gelişmesi yönünde bir yatkınlık olabilir. Bir anevrizmanın varlığı % oranında bir ya da daha fazla sayıda anevrizma olma olasılığını artırmaktadır.

Anevrizma oluşumu için risk faktörleri nelerdir?
Hipertansiyon (kan basıncındaki ani artış) varsa beyin anevrizması olma riski artar.)

  • Sigara kullanımı

  • Travmatik kafa yaralanmaları

  • Enfeksiyona bağlı

  • Oral Kontraseptifler

  • Alkol (Şüpheli)

  • Kokain

  • Ailesel (eğer Aile bireylerinden birinde veya daha fazlasında beyin anevrizması

  • Bazı genetik veya kalıtsal hastalıklar

  • Böbreklerde ve muhtemelen diğer organlarda çok sayıda kistin ortaya çıktığı polikistik böbrek hastalığı

  • Aort atardamarının doğuştan dar olması (koarktasyon)

  • Marfan sendromu ve Ehler-Danlos sendromu gibi bağ dokusu bozuklukları

Belirtileri
Beyin anevrizmaları asemptomatik veya semptomatik olabilirler. Küçük ve yırtılmamış bir anevrizmanın sıklıkla bir semptomu da yoktur. Bazen anevrizmalar küçük bir damar yırtığından kanar. O zaman beyin içine çok az miktarda kanama olur. Bazen de yırtık çok büyük olur; bu durumda çok daha ciddi bulgular ve hatta ölüm oluşabilir. Rüptürüne ( patlamasına) bağlı kanama veya büyük anevrizmalarda kitle etkisi ile belirti verebilir.

  • Anevrizma rüptüre olduğunda çeşitli semptomlarla belirti verebilir. Bunlar;​

  • Ani başlayan ve daha önce hiç hissetmediği kadar şiddetli baş ağrısı (en sık)

  • Bulantı ve kusma

  • Ense sertliği

  • Işığa karşı hassaslık

  • Nöbet

  • Bilinç yitimi

Küçük anevrizmaların genellikle semptomları yoktur. Anevrizma büyüdükçe, baş ağrılarına veya lokalize (bölgesel) ağrılara neden olur. Eğer bir anevrizma çok büyürse normal beyin dokusu veya yandaş sinirlere bası yapabilir. Bu bası görmede zorluklara, kol veya bacaklarda his ve kuvvet kayıplarına, hafıza ve konuşma problemlerine veya nöbetlere yol açabilir.

Anevrizmanın patlaması kısa süre içinde ölüm tehlikesi taşıyan bir hale gelebilir ve vakit geçirmeden tıbbi yardım alınmasını gerekli kılar. Teşhis için yapılacak ilk iş bir nörolog ya da beyin cerrahisine müracaat etmektir. İlaçsız olarak çekilen ilk beyin tomografisi kanama olup olmadığı konusunda yeterli bilgiyi verir. İkinci aşamada beyin anjiografisi veya son yıllarda kullanıma giren BT angiografi mutlaka yapılmalıdır.

Kanamayı takiben beyinde kalıcı bir hasar veya ölüm riski mevcuttur ancak yine de bazı hastalar son derece hafif bulgularla da bu durumu atlatabilirler. Eğer yırtılmış bir anevrizma tedavi edilmezse her zaman devam eden yeniden bir kanama riski mevcut olacaktır. Bir anevrizma kanadığı zaman kalıcı nörolojik problemlerin oluşma riski vardır. Bazı insanlarda hafif etkiler olabilir. Eğer yırtılmış anevrizma tedavi edilmezse devam eden yeniden kanama riski her zaman olacaktır.

Tedavi
Anevrizmaların tedavisi cerrahidir. Ancak buradaki önemli olan nokta anevrizmaya kanama olmadan müdahale etmek, ya da hiç değilse birinci kanamadan sonra hastanın genel durumu uygunsa ameliyatını yapmak şarttır. Ameliyat mikroşirürji uygulanarak yapılmaktadır. Son yıllarda endovasküler girişim de başarıyla uygulanmaktadır.

Cerrahi tedavi:
Beyin anevrizmalarına ilk kez "klip" uygulaması yılında yapılmıştır. 'larda klip çeşitlerinin artması ve beyin cerrahisinde mikrocerrahi yöntemlerin kullanılmaya başlanması, beyin anevrizmalarında cerrahi tedaviyi Altın standart konumuna getirmiştir. Buna rağmen cerrahi klipleme ameliyatları büyük ve zor ameliyatlar sınıfına girmektedir. Klipleme işlemi kraniotomi (kafatasının bir parçasının çıkartılması) yoluyla yapılır. Kraniotomi ile açılan yoldan beyin ve beyin damarlarına ulaşılır, anevrizma bulunur. Bu aşamada anevrizmanın boynuna (tabanına) küçük bir metal (genellikle titanyum) klip uygulanır. Bu klipler yerleştirildiklerinde damardan anevrizmanın içine doğru olan kan akımını keserler. Cerrahi sırasında hastaya genel Anestezi uygulanır. Eğer cerrahi sırasında veya sonrasında herhangi bir komplikasyon olmamışsa hastaların çoğu hastanede 4–6 Gün kadar kalır ve birkaç hafta veya Ay içerisinde tamamen iyileşmiş olur.

Endovasküler tedavi:
Beyin anevrizmalarının tedavisinde endovasküler tekniklerin kullanılmasına 'lerde başlanmıştır. Ancak kullanılan malzemenin 'lerdeki gelişimi ve daha sonra 'de ABD'de onayalmasıyla bu teknik daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Anevrizmanın içerisini doldurmak için kullanılan değişik materyaller vardır. En sık kullanılanları koillerdir- uzun çok ince, kıvrılmış tel huzmeleri, Gitar teline benzerler ancak Telefon kabloları gibi esnektirler. Anevrizmanın içine yerleştirilen yay buradaki kan akımını bozar. Yavaşlayan kan akımının sonucunda burada büyük bir kan pıhtısı oluşur. Oluşan pıhtı ile tıkanan anevrizma kapanır ve yırtılıp kanayamaz. Endovasküler yay uygulamasının uzun süreli kalıcılığı henüz bilinmemektedir. Ayrıca bütün anevrizmalarda yay uygulaması için uygun değildir.

Hem klipleme hem de endovasküler uygulaması sırasında ortaya çıkabilecek en tehlikeli durum anevrizmanın yırtılması ve beyin içine kanama olmasıdır. Bu olayın ne sıklıkla görüldüğü kesin olarak bilinmemekle birlikte her iki işlem için de yaklaşık olarak %'lük bir orandan söz edilebilir. Her iki işlem sırasında da ortaya çıkabilecek olan anevrizma yırtılmasına müdahale açık beyin ameliyatları ile yapılır.

BEYİN KANAMASI BELİRTİLERİ, NEDENLERİ VE TEDAVİSİ

Beyin Kanaması Nedir?

Beyin kanaması beyni çevreleyen zar ve bu zar arasındaki boşlukta oluşabilen kontrolsüz kanamadır. Bu kanama yaralanma veya sızıntı yapan, patlayan bir kan damarının bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Bir kan damarı, duvarı içinden akan kanın basıncına artık dayanamayacak kadar zayıfladığında kanama gerçekleşebilir.

Yüksek tansiyon, ateroskleroz (arter duvarlarında plak oluşumu) ve amiloid anjiyopati (arter duvarlarında protein birikintileri) kan damarı duvarlarını zayıflatabilir. Beyin anevrizması, kan damarlarının hasar görmesi sonucunda oluşabileceği gibi doğumda da mevcut olabilir. Doğumda mevcut olabilecek arterler ve damarlar arasındaki anormal bağlantılar olan arteriyovenöz malformasyonlar da beyin kanamasına neden olabilen vasküler anormalilerdir.

Beynin içinden ve etrafından geçen birçok kan damarı vardır. Beynin içindeki bir kan damarı patlarsa, kan beyin dokusuna girerek, iltihaplanma ve şişmeye neden olabilir. Beynin yüzeyindeki kan damarlarından biri kırılırsa, beyin ve onu çevreleyen zarlar (subaraknoid hematom ) arasında kan toplanabilir. Biriken kan beyinde baskıya neden olur. Hem iltihaplanma hem de basınç beyne zarar verebilir. 

Beyin kanamasının semptomları genellikle aniden ortaya çıkar. Beyin kanamasının ilk belirtisi genellikle baş ağrısıdır. Beyin kanamasında baş ağrısına bazen bulantı kusma ve kısa süreli bilinç kaybı eşlik seafoodplus.info kanaması her zaman acil bir durumdur ve mümkün olduğunca fazla beyin dokusunu kurtarmak için mümkün olan en kısa sürede tedavi edilmesi gerekir. Bazı insanlar beyin kanaması sonrası uzun süreli komplikasyonlar yaşarken, diğerleri tamamen iyileşebilir.

Beyin kanaması her zaman acil bir durumdur. Şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı , uyuşma veya halsizlik, görme veya konuşma yeteneğinin kaybı, nöbetler veya bayılma veya tepkisizlik gibi bilinç veya uyanıklık seviyesinde değişiklik gibi ciddi semptomlar gözlemlediğinizde acilen doktora başvurun.


Beyin Kanaması Çeşitleri

  • İntraserebral kanama - Kanama, beyindeki kırık bir kan damarından meydana gelir. Aşırı alkol kullanımı, ileri yaş, kokain veya amfetamin kullanımı ve yüksek tansiyon beyin kanama riskini arttırabilir. Diğer felç türleri, intraserebral kanamaya dönüşebilir. Örneğin, kanamasız başlayan bir inme (trombotik veya embolik inme), kısa bir süre sonra intraserebral kanamaya yol açabilir. Bu, özellikle kalp kapakçığı enfeksiyonu (endokardit) ile ilişkili embolik inmeler için yaygındır. Bu durumda, kapak enfeksiyonundan kaynaklanan bir bakteri ve enflamatuar hücre yığını, kan dolaşımında yüzen bir kitle haline gelebilir (embolus olarak adlandırılır). Enfekte olan küme bir beyin arterine girebilir ve orada sıkışabilir. Daha sonra enfeksiyon arter yoluyla yayılabilir . Nadir durumlarda, bir arter ve bir damarı birbirine bağlayan anormal ve zayıf duvarlı bir kan damarı olan sızıntı yapan bir arteriyovenöz malformasyon (AVM) nedeniyle intraserebral kanama meydana gelebilir. Bu zayıf kan damarı doğumdan itibaren mevcuttur - bir kılcal damardan daha büyüktür ve içeri akan kan yüksek basınçta olabilir, bu da AVM'nin sonunda gerilmesine veya sızmasına neden olur. 
  • Subaraknoid kanama - Hasarlı bir kan damarından kanama, beyin yüzeyinde kan birikmesine neden olur. Kan, beyin ile kafatası arasındaki boşluğun bir kısmını doldurur ve beyin omurilik sıvısı ile karışır. Kan, beyin omurilik sıvısına akarken, beyindeki basıncı artırır ve bu da ani bir baş ağrısına neden olur. Kanamayı takip eden günlerde, beyin çevresindeki pıhtılaşmış kandan kaynaklanan tahriş, bu bölgeye yakın olan beyin arterlerinin kasılmasına neden olabilir. Arter spazmları beyin dokusuna zarar verebilir. Çoğu zaman, subaraknoid kanama, beyinde sızıntı şeklinde kanama yapan bir sakküler anevrizma (bir arterin duvarındaki çuval benzeri bir çıkıntı) nedeniyle meydana gelir, ancak aynı zamanda bir arteriyovenöz malformasyondan sızıntı nedeniyle de meydana gelebilir. 
  • Subdural kanama : Subdural hematom, beyninizin yüzeyinde kan toplanmasını ifade eder. Bir araba kazasında veya travma sonucu oluşan, kafanızı hızlı ileri doğru hareket ettirmeniz sonucu oluşan kanamalardır. Çocuk istismarı yaşamış çocuklarda da aynı sarsıntı gözlemlenmektedir. Ayrıca subdural hemotom, yaşlı ve alkol bağımlılığına sahip bireylerde de diğer beyin kanaması türlerinden daha yaygın gözlemlenebilir.
  • Epidural kanama : Hematom (kanamanın doku içine birikmesi), kan damarı dışında bir pıhtılaşma veya kan toplanması sürecini ifade eder. Epidural hematom ise, kafatasınız ve beyninizin en ucundaki dış kaplaması arasında kan birikintisi oluşması sonucu ortaya çıkar. Genellikle kafa travması veya kafatası kırığı hastalığın kaynağına eşlik eder. Epidural hematomlar yüksek basınçlı kanamalardır ve kısa süreliğine bilinç kaybı yaşamanız bu durumu yaşıyorsanız çok muhtemeldir. Bilincinizi kısa süre içinde geri kazanırsınız.

Beyin Kanaması Neden Olur?

Beyin kanamasının en yaygın nedeni yüksek kan basıncı kaynaklıdır. Bununla beraber,, yüksek tansiyon arter duvarlarını zayıflatabilir ve yırtılmaya neden olabilir. Sonrasında,, beyinde kan toplanır ve inme belirtilerini yaratır. Beyin kanamasının diğer nedenleri arasında anevrizma (bir atardamar duvarındaki zayıf bir nokta) bulunur ve daha sonra balonlar dışarı çıkıp, kırılarak açılabilir. Doğumdan itibaren ortaya çıkan Arteriovenöz malformasyonlar(AVM), arter ve damarlar arasındaki anormal bağlantılar ; yaşamın ileri dönemlerinde beyin kanamasına sebep olabilir. Belirli durumlarda, orijinal kanserin beyinlerine uzak yayılımı (metastatik hastalık) gelişen kanserli kişilerde, beyin kanaması kanserin yayıldığı bölümlerde gelişebilir. Özellikle yaşlı bireylerde hemorajik inme, kan damarları boyunca  protein birikintilerinin damar duvarını zayıflatmasıyla oluşur. Uyuşturucu madde kullanımı kan damarlarını zayıflatarak beyinde kanamaya neden olabilir. Buna ek olarak bazı reçeteli ilaçlar da beyin kanaması riskini artırabilir.

Birkaç faktör beyin kanamasına neden olabilir. Bu faktörler şunlardır:

  • Kafa travması veya yaralanması: 50 yaş altında olan kişilerde beyin kanamasının yaygın nedeni travmalar ve yaralanmalara bağlıdır.
  • Yüksek kan basıncı: Yüksek kan basıncı, uzun süre boyuncakan damarı duvarlarını zayıflatabilir. Yüksek tansiyon, beyin kanamasını tetiklememesi için tedavi edilmelidir.
  • Anevrizma: Kan damarı duvarının şişmesiyle zayıflaması sonucu oluşur. Anevrizmalar patlayabilir ve beyne kanayarak felce neden olabilir.
  • Kan damarı anormallikleri(Arteriovenöz malformasyonlar): Doğuştan beyin ve çevresindeki kan damarlarındaki zayıflıkları mevcut olabilir. Bu durumlardaki vakalar ancak belirtiler geliştiğinde teşhis edilebilmektedir.
  • Amiloid anjiyopati: Bu rahatsızlık, yaşlanma ve yüksek tansiyonla beraber ortaya çıkan, kan damarı duvarlarının bir anormalliğidir. Küçük fark edilmeyen bir kanamayla ortaya çıkıp büyük bir kanamaya doğru değişebilir.
  • Kan veya kanama bozuklukları: Hemofili (kanın pıhtılaşmaması)ve orak hücreli anemi(kırmızı kan hücrelerinin azalması) rahatsızlıkları, kan pulcuklarının ve pıhtılaşmanın azalmasına katkıda bulunabilir. Kan sulandırıcılar da bir risk faktörüdür.
  • Karaciğer hastalığı: Bu durum genellikle artan kanama oranıyla bağlantılıdır. 
  • Beyin tümörü
  • Uyuşturucu madde kullanımı

Yaş

Beyin kanaması belirtileri farklı yaş gruplarına göre değişir. Beyin kanamaları büyük olasılıkla yaşlı yetişkinlerde görülür.

Çocuklarda aniden ortaya çıkan intraserebral kanamaların çoğu kan damarlarındaki anormalliklerden kaynaklanmaktadır. Diğer olası nedenler arasında kan hastalıkları,  beyin tümörleri, septisemi veya alkol veya yasadışı uyuşturucu kullanımı yer alır.

Bebeklerde, hamile iken bir kadının karnına doğum yaralanması veya künt kuvvet travması nedeniyle beyin kanaması meydana gelebilir.

Yetişkinlerde ve çocuklarda semptomlar ve bazı tedavi seçenekleri çok benzerdir. Çocuklarda tedavi, kanamanın bulunduğu yere ve vakanın ciddiyetine bağlıdır.

Kanamalar daha yaşlı yetişkinlerde daha yaygındır, ancak çocuklarda da ortaya çıkabilir.

Yüksek Tansiyon Beyin Kanaması

Yüksek tansiyon beyin kanaması riskini önemli ölçüde artırabilir. Bu risk yaşlılarda, sigara içenlerde, erkeklerde, şeker hastalarında ve alkol kullananlarda daha da yüksektir. Beyin kanaması sonrası oluşan inmelerin % 80 inden yüksek tansiyon sorumludur.

Yüksek tansiyon, beynin daha derin bölgelerindeki küçük arterlerin kırılgan duvarlarına zarar vererek beyinde kanamaya yol açabilir. Beyin kanaması sonrası en yaygın hasar gören alanlar beyin sapı, iç kapsül ve beyinciktir.

Bazı durumlarda, yüksek tansiyonun neden olduğu beyin kanaması, beynin ventriküllerine kanın dolması neden olacak kadar büyük bir hal alarak intraventriküler kanamayı oluşturabilir ve bu da hayatı tehdit eden hidrosefali ile sonuçlanabilir.


Beyin Kanaması Belirtileri

Beyin kanaması  doğuştan veya sonradan gerçekleşen bir kaza, beyin tümörüfelç veya yüksek tansiyon kaynaklı meydana gelebilir. Beyin kanaması büyük oranda beyne oksijen iletimini azaltarak, beyinde ekstra basınç oluşturur bu da beyin hücrelerini öldürebilir. Beyin kanaması nedenleri değişmekle beraber, ortaya çıkan çeşitli belirtilere sahiptir.

Anevrizmaya Bağlı Belirtiler

Rüptüre anevrizma

Ani, şiddetli bir baş ağrısı, yırtılmış anevrizmanın ana semptomlarındandır. Genellikle hastalar tarafından şimdiye kadar yaşanmış en kötü baş ağrısı olarak tanımlanır.

Rüptüre bir anevrizmanın ortak belirtileri ve semptomları şunları içerir:

  • Ani, aşırı şiddetli baş ağrısı
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Boyun Tutulması
  • Bulanık veya çift görme
  • Işığa duyarlılık
  • Nöbet
  • Sarkık bir göz kapağı
  • Bilinç kaybı
  • Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
  • 'Sızıntı' anevrizma

Anevrizma bazı durumlarda az miktarda kan sızdırabilir. Bu sızıntı yalnızca şunlara neden olabilir:

  • Ani, aşırı şiddetli baş ağrısı
  • Daha şiddetli bir yırtılma genellikle sızıntıyı takip eder.

Yırtılmamış anevrizma

Küçük boyuttaki rüptüre olmamış bir beyin anevrizması hiçbir belirti göstermeyebilir. Bunun dışında, büyük boyutta yırtılmamış anevrizma, beyin dokularına ve sinirlerine baskı yaparak aşağıdaki belirtilere sebep olabilir: 

  • Bir gözün üstünde ve arkasında ağrı
  • Genişlemiş bir öğrenci
  • Görme veya çift görmede değişiklik
  • Yüzün bir tarafında uyuşma

Genel beyin kanaması belirtileri şunları içerir:

  • Ani şiddetli baş ağrısı
  • Önceden nöbet öyküsü olmayan kişilerde nöbetler
  • Kol veya bacakta güçsüzlük
  • Mide bulantısı ya da kusma
  • Uyku durumu; letarji
  • Görme problemleri
  • Karıncalanma veya uyuşma hissi
  • Konuşmada veya konuşmayı anlamada güçlük
  • Yutma güçlüğü
  • Yazma veya okuma zorluğu
  • El titremesi gibi ince motor becerilerin kaybı
  • Koordinasyon kaybı
  • Denge kaybı
  • Anormal bir tat duygusu
  • Bilinç kaybı

Bu semptomların çoğunun beyin kanaması dışındaki durumlardan da kaynaklanabileceğini unutmayın. Beyin kanaması belirtileri, kanamanın nedeni ve yerine bağlı olarak değişir.

İntraserebral beyin kanaması belirtileri 

İntraserebral beyin kanaması belirtileri neredeyse her zaman kişi uyanıkken ortaya çıkar. Semptomlar herhangi bir uyarı olmaksızın ortaya çıkma eğilimindedir ve yavaş gelişebilir. Beyin kanaması belirtileri 30 ila 90 dakikalık bir süre içinde kötüleşir. Belirtiler şunları içerebilir: 

  • Ani güçsüzlük
  • Vücudun herhangi bir yerinde felç veya uyuşma
  • Konuşamama
  • Göz hareketlerini doğru kontrol edememe
  • Kusma
  • Yürüme zorluğu
  • Düzensiz solunum
  • Stupor
  • Koma

Subaraknoid Beyin Kanaması Belirtileri 

Beyin kanaması belirtileri yırtılmış bir  beyin anevrizmasından kaynaklandığında semptomlar şunları içerebilir: 

  • Birdenbire başlayan çok şiddetli bir baş ağrısı 
  • Bilinç kaybı
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Parlak ışığa bakamama
  • Boyun tutulması
  • Baş dönmesi
  • Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
  • Nöbet
  • Bilinç kaybı

Stres ve Beyin Kanaması

Kan pıhtısının, tıkanmış kan damarı veya beyindeki kanama nedeniyle, beyne giden kan akışını kısmi veya tamamen engellenmesiyle inme oluşur. Zengin kan miktarı beynin aldığı oksijenle bağlantılıdır ve bu azaldığında, beyin hücrelerinin ölümü gerçekleşir. Hücre ölümü; felç, konuşmada sıkıntılar, denge kurma ve hafıza ile ilgili problemler veya kas zayıflığını ortaya çıkarabilir. Bazı problemler terapi ile aşılsa da, kalıcı olan hasarlar da vardır. Beyin hasarı şiddetli büyüdükçe felç ölüme kadar giden bir tahribat oluşabilir. Kronik stres ve kaygı, atardamarlarınızdaki iltihabı arttırır ve iltihaplanmanın yarattığı hasarlı damarları daraltıp, sertleştirerek beyninize kan akışı seviyesini aza indirgeyebilir. Özellikle tansiyon stresli ve kaygılı anlarda artma eğilimindedir ve sürekli olarak kan basıncının yüksek olması kan damarlarını daraltabilir veya azaltabilir. Bu da, kan pıhtılaşması oluşumu ve damarlara sızmasını öncüler veya patlamasını kolaylaştırarak felç oluşumuna katkıda bulunur.

Beyin kanaması belirtileri ne kadar sürede ortaya çıkar?

Öncesinde böyle bir atak geçirmiş olup olmadığınıza göre, kullandığınız ilaçların tetikleme oranına göre, hastalığınızın evresine ve türüne göre bu çok çeşitlilik göstermektedir. Her hasta için belirtilerin ortaya çıkma hızı farklıdır,ancak stres ve travmatik durumlar bunun gerçekleşmesine öncül olabilir.

Beyin Kanaması Teşhisi

Doktorunuz tıbbi geçmişinizi ve beyin kanaması ile ilişkili risk faktörlerinizi bilmek isteyecektir. Doktorunuz kan basıncınızı ölçecek ve sizi nörolojik muayene ve kalp muayenesi dahil olmak üzere muayene edecektir.

Kanamanızın teşhis edilmesi ve sınıflandırılması için doktorunuzun beyninizin görüntüleme testine ihtiyacı olacaktır. Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taraması dahil olmak üzere çeşitli testler yararlı olabilir. Hemorajik inmeler için BT taramaları en hızlı ve en etkili testtir. Subaraknoid kanamadan şüpheleniliyorsa, doktorunuz sırtınıza sokulan bir iğne ile küçük bir beyin omurilik sıvısı örneğinin alındığı, lomber ponksiyon yapabilir. Bu sıvı, kan içerip içermediğini görmek için incelenir. MR anjiyografisi adı verilen başka bir test beyninize kan akışı hakkında bilgi sağlayabilir.

Bu testler felç geçirdiğinizi gösterirse, nedenini kontrol etmek için testlerden geçeceksiniz. Hemorajik inme kanamayı içerdiğinden, kanınızın pıhtılaşma yeteneğini değerlendirmek önemlidir. Bir felce katkıda bulunabilecek warfarin adı verilen kan inceltici bir ilaç alırsanız, ilacın etkisini ölçmek için kanınız test edilecektir. Enfeksiyon endokarditinden şüpheleniliyorsa, kan örnekleri alınacak ve bir laboratuarda bakteri için kontrol edilecektir . Bir elektrokardiyogramınız (EKG) ve göğüs röntgeniniz olabilir. Kan testleri olacak yapılır cep sayıları ve pıhtı için kan yeteneğini değerlendirmek için. Bazı kişiler, boyundaki (karotis Doppler) veya kalpteki (ekokardiyogram) arterlerin ultrason testine tabi tutulacaktır.


Beyin Kanaması Nasıl İlerler ?

Beyin kanaması yaşamı tehdit eden bir problemdir. Ölümlerin çoğu ilk iki gün içinde gerçekleşir. Beyin kanamasından kurtulanlar için iyileşme yavaştır. Azınlık bir grup, beyin kanaması sonrası felçten sonraki 30 gün içinde normal bir şekilde hayatına geri dönebilir.


Beyin Kanaması Nasıl Önlenir ?

Kan basıncınızı kontrol ederek inmenin intraserebral kanamadan korunmasına yardımcı olabilirsiniz. Warfarin kullanıyorsanız, diğer ilaçların ve yiyeceklerin kan dolaşımınızdaki ilaç seviyesi üzerindeki etkisi hakkında kendinizi eğitin. Kanınızda çok fazla warfarin varlığı kanamaya neden olabilir. Ayrıca problemleriniz varsa yüksek kolesterol tedavisi görmeli, aşırı alkol kullanımından kaçınmalı ve asla kokain veya amfetamin kullanmamalısınız. Sigara içmek deyinde anevrizma riskini artırır, bu nedenle sigaradan kaçınmak bazı hemorajik inme vakalarını önleyebilir.

Bir  beyin anevrizması veya arteriyovenöz malformasyonun neden olduğu subaraknoid kanamayı önlemek neredeyse imkansızdır, çünkü bu kan damarı anormallikleri genellikle kanama meydana gelmeden önce herhangi bir semptoma neden olmaz.

Bazı doktorlar, bir soruna neden olmadan önce anevrizmaları tanımlamak için MRI anjiyografi gibi tarama testleri önermişlerdir. Bununla birlikte, bu fikir çoğu insan için pratik değildir, çünkü herhangi bir semptoma neden olmayan bir anevrizmayı çıkarmak için yapılan ameliyat önemli riskler içerir ve çoğu anevrizma asla ciddi kanamaya neden olmaz. Bu tarama, intraserebral kanamaları olan iki veya daha fazla yakın akrabası olan bazı kişiler için mantıklı olabilir. Anevrizma taraması tartışmalı olduğundan, tarama testi talep etmeden önce doktorunuzla birlikte ameliyatın risklerini dikkatlice düşünmelisiniz.


Beyin Kanaması Tedavisi

Beynin içinde veya çevresinde büyük bir kanama meydana geldiğinde, kafatası içindeki artan basınç nedeniyle tüm beyin tehlikededir. Hemorajik inme için acil tedavinin çoğu, basıncı ölçmeyi ve düşürmeyi içerir. Bazen ilaç olarak kullanılan şeker mannitol beyin sıvısını kan dolaşımına çekerek kafa içi basıncını düşürmeye yardımcı olmak için kullanılabilir. Beynin içindeki ve etrafındaki basıncı da düşürmek için hasta entübe edilebilir ve kişiyi hiperventile etmek için mekanik bir ventilatöre bağlanabilir.

Gerekirse, bir cerrah beyin dokusunun sıkışmasını azaltmak için kafatası kemiğini deler. Bazı durumlarda, kanamadan sonra pıhtının büyük bir kısmını çıkarmak için ameliyat gerekir, ancak çoğu hastada vücut sonunda pıhtılaşmış kanı kendi başına yeniden emer.

Hemorajik inmeden sonraki saatlerde kan basıncı yakından izlenmelidir. Doktorlar, hangi kan basıncı seviyesinin en uygun olduğuna karar verirken mevcut beyin şişmesi miktarını dikkate alır.

Genellikle kanama bölgesine en yakın arterlerde spazmlara neden olan subaraknoid kanama durumunda, arterlerin spazm olduğunda daralmasını önlemek için ilaçlar kullanılabilir.

Anormal şekilde oluşmuş bir kan damarı nedeniyle kanama meydana gelirse, kanamanın tekrar olmasını önlemek için ameliyat uygun olabilir. Cerrahi bir klips yerleştirilerekanevrizma ameliyatıgerçekleştirilebilir. Bir arteriyovenöz malformasyonun (AVM) boyutuna ve konumuna bağlı olarak, bir beyin cerrahı onu onarabilir veya çıkarabilir.

Bir meslek terapisti ve fizyoterapist tarafından erken müdahale yardımcı olur. Bu profesyoneller, insanlara yeni bir engelin etrafında nasıl çalışacaklarını ve beyin hasarından sonra nasıl güçleneceklerini öğretebilirler. Genellikle, hastaneye yatışı, ek yoğun terapinin sağlanabileceği bir rehabilitasyon merkezinde yaşama dönemi izler. Rehabilitasyonun amacı, hastanın olabildiğince fazla fiziksel ve konuşma işlevini iyileştirmesine yardımcı olmaktır.

Beyin kanaması ameliyatı ne kadar sürer?

Beyin kanaması da belirli dallara ayrıldığı gibi, ameliyat süresi de bu anlamda çeşitlenmektedir. Her tüğrün belirtisi,tanı ve tedavi uygulanma yöntemi ayrıdır. Bununla beraber ameliyat süresi hastanın kendi vücut direncine,yaşam stiline ve stres seviyesine göre de değişkenlik göstermektedir. Travmatik olaylarla gelişen veya tıbbi geçmişine bağlı olarak gelişen hastalığın tedavi süresi bir olmayacaktır.

Beyin kanaması şüphesi varsa ne yapılmalıdır?

Eğer yukarıdaki belirtilerden birini içeriyorsanız gerekli tanıların konulması ve tedavi yönteminin benimsenmesi adına doktorunuzla görüşmelisiniz. Doktorunuzla geçirdiğiniz muayenede daha verimli bilgi verilmesi adına aşağıdakiler gibi soru listesi hazırlayabilirsiniz:

Anevrizma var ise boyutu, yeri ve genel görünümü hakkında neler görüyorsunuz?

Görüntüleme testi sonuçları, yırtılma olasılığının ne kadar olduğuna dair kanıt sağlıyor mu?

Şu anda hangi tedaviyi önerirsiniz?

Beklersek, ne sıklıkla takip testleri yaptırmam gerekecek?

Anevrizmanın yırtılma riskini azaltmak için hangi adımları atabilirim?

Beyin Kanaması Hastalığının Seyri

İntraserebral kanaması olan kişilerin yaklaşık% 30 ila% 60'ı ölür. Acil servise ulaşacak kadar uzun süre hayatta kalanlarda kanama genellikle doktora görününce durmuştur. Parçalanmış anevrizmaları veya subaraknoid kanamaları olan pek çok insan da hastaneye ulaşacak kadar uzun süre hayatta kalamaz. Yapanların yaklaşık% 50'si tedavinin ilk ayında ölüyor. Bununla birlikte, arteriyovenöz malformasyonlardan kaynaklanan subaraknoid kanamalı kişilerde ölüm riski sadece% 15 civarındadır.

İntraserebral kanamadan kurtulan insanların% 25'inin çoğu, vücutları doğal olarak ve beyindeki pıhtılaşmış kanı yavaş yavaş yeniden emdiği için semptomlarında büyük bir iyileşme yaşar. Kanayan bir anevrizmadan kurtulanların yaklaşık% 50'si uzun vadeli nörolojik problemlerden muzdariptir. Bir anevrizma sebebiyle kanama geçiren ve bu sorunu tedavi etmeyen kişiler , tekrarlayan bir kanama olayı yaşama riski altındadır. Subaraknoid kanamadan kurtulan 5 kişiden biri, anormal kan damarı onarılmadıysa veya çıkarılmadıysa 14 gün içinde tekrar kanamaya başlar. Cerrahi tedavisi olmayanların % 50'sinde 6 ay içinde tekrar kanama olduğu gözlemlenmiştir. Kanayan bir anevrizmayı durdurmak için ameliyat kullanıldığında başarı şansı yüksektir.


Beyin Kanaması Ameliyatı Sonrası Komplikasyonlar

Kanama, sinir hücrelerinin vücudun diğer bölümleriyle iletişim kurmasını ve normal işleyişine devam etmesini engeller. Beyin kanamasından sonra yaygın sorunlar arasında hareket, konuşma veya hafıza sorunları bulunur. Kanamanın konumuna ve oluşan hasara bağlı olarak bazı komplikasyonlar kalıcı olabilir. Bu komplikasyonlar şunlardır:

  • Felç
  • Vücudun bir bölümünde uyuşma veya halsizlik
  • Yutma güçlüğü veya disfaji 
  • Görme kaybı
  • Konuşma veya anlama becerisinin azalması
  • Kafa karışıklığı veya hafıza kaybı
  • Kişilik değişikliği veya duygusal sorunlar

Beyin kanaması komplikasyonlarının iyileşmesinde kullanılan yaygın tedaviler

Beyindeki kanama durdurulduktan ve ilk tedaviler tamamlandıktan sonra iyileşme süreci başlar. İyileşme döneminde beyin kanaması sonrası oluşan komplikasyonların iyileştirilmesi için kullanılan tedaviler şunları içerebilir:

  • Kan basıncını kontrol etmek ve ateroskleroz riskini azaltmak amacıyla gücünüzü korumanıza ve diyetinizi iyileştirmenize yardımcı olacak beslenme danışmanlığı
  • Yeme, yutma veya konuşma sorunlarına yardımcı olmak için fizik tedavi
  • Vücudu güçlendirmeye, hareketliliği artırmaya, yorgunluğu azaltmaya ve fonksiyonel yeteneği geliştirmeye yardımcı olmak amacıyla fizik tedavi

Beyin Kanaması Ameliyatı Sonrası

Beyin kanaması ameliyatı sonraki süreç de tedavi süreci kadar önemlidir. Tedaviden sonra hastanın gözlemlenmesi ve olası bir yan etkiye karşı dikkatli olunması gerekir. Beyin kanaması sonrası cerrahi tedavi uygulanan hastalarda görme kaybı, işitme kaybı, bilinç kaybı, vücudun bir bölümünün beyin kanaması sonrası felç olması ve hastanın hayatını kaybetmesi gibi riskler vardır. Bu nedenle hastaların tedavi sonrası bir süre gözetim altında tutulmaları ve doktorun tavsiyelerine uygun hareket etmeleri gerekir.

Beyin Kanaması Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci ve Taburcu Olma Süresi

Beyin kanaması geçiren hastalarda cerrahi tedavi sonrası hasta kendini iyi hissederse 2 ila beş gün sonra, endovasküler tedavi sonrası ise bir ila iki gün sonra taburcu edilir. Hasta anevrizma kanaması geçirmiş ise bu süreler yedi günü bulabilmektedir. Cerrahi tedavi sonrası hastalara bir ay kadar ev istirahati önerilir, normal hayatlarına dönmeleri iki ay kadar sürebilir. Cerrahi tedavi geçiren hastaların en az iki ay araç kullanması önerilmez, işe dönüş süresi ise doktor tarafından belirlenir. Endovasküler tedavi sonrasında hastaların normal yaşantılarına ve işe dönmeleri on ila on beş günü bulabilir. Beyin kanamasına bağlı gelişmiş olan bir komplikasyon olması durumunda bu süreler değişkenlik gösterir.

Beyin kanaması ve yoğun bakım

Beynin dışında gerçekleşen kanamalar için 24 saati içerecek istirahat önerilmektedir. Belirtilerin net olmadığı bu tür kanamalarda hastaların müşahede altında tutulmaları ve belirtilerin görülmeye başlamasıyla yoğun bakıma alınması zorunlu olabilir. Özellikle bir kafa darbesi veya travma kaynaklı bir beyin kanaması geçirilmişse yoğun bakıma alınma olasılığı yüksektir. Kanamanın artması veya ikinci bir kanama geçirilmesi hastayı riske sokabilir ve hızlı müdahale edilmediği takdirde komaya girmesine neden olabilmektedir. Eğer kusma, kafa bölgesinde sızı, dalgınlık, bilinç kaybı ve uyuşma hissediyorsanız vakit geçmeden acil servise başvurmanız önerilmektedir.

Beyin kanaması ölüm riski taşır mı?

Önceden beyin kanaması geçirmiş kişiler ya da felç geçmişi olan kişiler, gelecekte de tekrar beyin kanaması geçirebilirler. Yaşam tarzı değişiklikleri yapmak, serebrovasküler olayları önlemek amaçlı ve beyin kanaması riskini azaltma amaçlı uygulanan yöntemlerdendir. Yüksek tansiyonu olan bireylerin düzenli kontrole gitmeleri gerekmektedir. 

Sıklıkla karıştırılan inme ve beyin kanaması için risk faktörleri benzerdir. İnme durumunun riskini azaltmak amaçlı sigaradan uzak durmanız çok önemli bir yere sahiptir. Tütünün içerdiği toksinler, kardiyovasküler sisteminize hasar vererek, arterlerde plak oluşumuna sebebiyet verir. Bu da damarlarınızın daralmasına ve felç riskinize neden olabilir. 

Bunların yanında diyabet hastalığına sahip bireylerin kan şekerini kontrol altına almaları hastalığın ilerlememesi için kıymetlidir. Çünkü bu tip vakalarda, diyabeti takip eden yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve aşırı kilo da bulunmaktadır. Bu rahatsızlıklar inme için de risk faktörleridir. 

Beyin kanaması riskinizi stabilize tutmak veya azaltmak için diyetinize ve egzersizlerinize dikkat etmeniz önemlidir. Beyin kanamasını ikinci kere yaşamanız komaya girmenize ve daha ötesinde ölümcül bir sonucu doğurabilir.

Beyin Kanaması Sonrası Bilinç Kaybı

Bilinç kaybı , subaraknoid kanamanın (SAK) en sık görülen semptomlarından biridir. Subaraknoid kanama sıkça intrakraniyal basınçta ani bir artış ve serebral perfüzyon basıncında azalma eşlik eder, bu da serebral kan akışının geçici olarak kesilmesine yol açar. Anjiyografi ve  ultrasonografi ile belgelendiği gibi  inmede bilinç kaybı ayrıca, bilgisayarlı tomografik (BT) taramada SAK gösterildikten sonra erken beyin hasarının bir belirteci olan global serebral ödem ile de bağlantılıdır.

Kısa süreli bilinç kaybı genellikle kalıcı beyin hasarına sebep olmamış, hafif kafa travmalarında görülen beyin sarsıntısıdır. Kontüzyon, kafa darbesinin neden olduğu belirli bölgede oluşan çürükle tanımlanır. Darbe veya kontrplak yaralanmaları denen bu darbe yaralanmaları, beyin doğrudan bir çarpma altında yaralanırken; kontrplak da yaralanma karşısında darbenin karşısından yaralanır. Dolayısıyla doğrudan bir hasar görülmediğinden, kısa süreli hafıza ve bilinç kayıplarına sebep olabilmektedir.

Beyin Kanaması Tekrarlar Mı?

Beyin kanaması geçirip hayatta kalan hastaların tekrar kanama geçirmeleri söz konusu olabilir. Birkaç araştırmanın sonuçlarına göre, intraserebral kanama geçirmiş kişileri % 'ü bir yıl içinde ve % 'i beş yıl içinde tekrar bir beyin kanaması yaşamaktadır. İleri yaş ve hipertansiyon, tekrarlayan beyin kanamaları için tutarlı olarak bildirilen tek risk faktörleri olmaya devam etmektedir. Bazı durumlarda beyin kanaması sızıntı şeklinde olabilir ve sızıntı noktasında oluşan bir pıhtı kanamayı durdurarak hastayı hayatta tutabilir. Daha sonra bu noktadan tekrar kanama olma ihtimali vardır. Örneğin bir anevrizmanın ilk kanamadan sonra iki hafta içerisinde ikinci kez kanama ihtimali yüzde yirmi oranındadır. Hastanın ilk kanamadan sonra geçirdiği her beyin kanaması hayatta kalma ihtimalini düşürür. Bu nedenle beyin kanaması geçiren hastalara hemen müdahale edilmeli ve yaşanabilecek ikinci bir kanama ihtimaline karşı hasta gözlem altında tutularak tedavi edilmelidir.

Beyin Kanaması Geçiren Kişiler Tedavi Sonrası Normal Yaşantılarına Geri Dönebilir mi?

Beyin kanaması geçiren hastaların tedaviden sonra normal yaşantılarına dönme durumları değişkenlik gösterir. Bunda hastanın yaşı, genel sağlık durumu, kanamanın beynin hangi bölgesinde oluştuğu ve nereleri etkilediği, kanamaya erken müdahale edilip edilmediği gibi konular belirleyici olur.

Beyin kanaması geçiren hastaların bir kısmı hayatını kaybeder, bir kısmında kalıcı hasarlar oluşur ve bir kısmı da normal yaşantısına dönebilir. Beyinde oluşan kanamanın beynin hangi noktasını etkilediği tedavi sonrası hayatı etkiler.

Örneğin temporal lobda oluşan kanamalarda hastada konuşma bozukluğu veya sara nöbetleri görülebilir, oksipital lobda kanama olursa görme bozuklukları olabilir, arka beyin bölgesinde kanama olursa kol ve bacakta güçsüzlük veya felç olabilir ve beyin sapında kanama olması hastayı komada bırakabilecek kadar ciddi risk taşır. Bazı hastalarda oluşan hasarlar kalıcı değildir ve tedavi sonrası rehabilitasyon süreci ile hastanın durumunda düzelme olabilir.

Beyin Kanaması Geçiren Hastaların Ameliyat Sonrası Takibi Nasıl Yapılır?

Beyin kanaması geçiren hastaların ameliyat sonrası süreçte çok iyi takip edilmeleri gerekir. Beyin kanaması çok ciddi bir sağlık sorunudur ve kanama sonrası yapılan ameliyat da oldukça ağırdır. Beyin kanaması ameliyatı sonrası hastalar önce yoğun bakım ünitesine oradan da normal odaya alınır. Hastaların belirli aralıklarla tansiyonları, nabızları ve bilinç durumları kontrol edilir.

Ameliyat sonrası genelde hastalar bir hafta kadar hastanede kalır. Hasta hastaneden ayrılmadan önce beyin tomografisi çekilerek durumu kontrol edilir. Hastaların ameliyat nedeni ile oluşan yaralarının iyileşmesi iki üç ayı bulabilir. Bu süreçte hastaya ağır kaldırmaması, stresten uzak durması, yorucu sporlar yapmaması, düzenli beslenmesi ve kafa içi basıncı artıracak aktivitelerden uzak durması önerilir.

Beyin Ameliyatları Sonrasında Hastalar Spor Yapabilir mi?

Beyin ameliyatı sonrasında hastaların sportif faaliyetlerini ne zaman yapacağı doktor tarafından belirlenir. Ameliyattan sonra kafa içi basıncı artıracak aktivitelerden kaçınmak, ağır kaldırmamak ve yorucu sporlar yapmamak gerekir. Hastalara ameliyattan sonra ortalama bir saatlik kısa yürüyüş önerilebilir.

Hava Güneş Gibi Dış Etkenler Beyin Kanamasına Sebep Olabilir mi?

Sıcak havalarda çeşitli nedenlerle beyin kanaması riskinin arttığı söylenmektedir. Aşırı sıcağa maruz kalan bireylerde kan basıncında ani yükselmeler olabilir bu da ciddi problemlere neden olur. Sıcak hava hastaların tansiyonlarında birden ve denetimsiz şekilde yükselmelere neden olabilir. Özellikle tansiyon hastalarının aşırı sıcak havaya maruz kalması beyin kanaması görülme riskini artırır.

Konunun uzmanları insanlara ve özellikle de yüksek tansiyon hastaları gibi yüksek risk grubunda olan insanlara aşırı sıcaklardan korunmalarını, özellikle de öğlen saatlerinde güneşe maruz kalmamalarını önermekteler. Güneşe çıkacak insanların şapka gibi koruyucu önlemler alması, öğlen vakti güneşe çıkılmaması, bol sıvı tüketmesi, yüksek tansiyon gibi hastalıkları olanların ilaçlarını düzenli kullanması sıcağa bağlı beyin kanaması riskini düşürür.

Doktorunuzu Ne Zaman Aramalısınız?

Bir arkadaşınızın veya aile üyenizin felç geçirdiğini düşünüyorsanız, derhal acil yardım çağırın. Kusmayla birlikte şiddetli bir baş ağrısı geliştirirseniz derhal doktorunuzu arayın. Baş ağrıları, sık sık ortaya çıkıyorsa veya vücudun herhangi bir yerinde semptomlar bulantı, kusma, halsizlik veya uyuşma gibi başka semptomlarla birlikte görülüyorsa, doktorunuz tarafından da değerlendirilmelidir. 

Ani ve çok şiddetli bir baş ağrınız varsa, bunu doktorunuzla görüşmeniz yine de önemlidir. Bazen kan, subaraknoid kanama meydana gelmeden önce bir veya daha fazla kez bir kan damarından kısa süreliğine sızar. Beyinde sızıntı şeklindeki kanamanın neden olduğu baş ağrısına nöbetçi baş ağrısı denir.

Beyin Kanaması Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi Hakkında Bizimle İletişime Geçin

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir