Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğüne açıklamalarda bulunan Yakın Doğu ÜniversitesiHastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu Alzheimer hastalığını anlattı.
Erken Tanının Önemi
65 yaşından sonra her sekiz kişiden birinde görülen Alzheimer hastalığı, 85 yaşından sonra her iki kişiden birinde görülmektedir. Bu kadar sık görülen, hem hastanın hem de ailenin yaşam kalitesini ciddi derecede bozan bir hastalık olmasına rağmen halen hem dünyada hem de ülkemizde yeterince tanınmamakta, Alzheimer hastalarının en az %50’si tanı ya da tedavi almadan hayatını kaybetmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri de yaşlanınca unutkanlığın ‘normal’ olduğu düşüncesidir. Alzheimer hastalığının geç tanınması ve tedavinin geç başlanması hastalığın seyrini kötü etkilemektedir.
Demans (Bunama) Nedir?
Demans, genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan, hafıza, konuşma, uygun davranma, yön bulma, hesap yapma gibi zihinsel işlevlerin sıklıkla yavaş bir seyirde ilerleyici olarak kaybedildiği nörolojik bir hastalıktır. Her unutkanlık demans değildir. Hafıza yanında başka becerilerin (konuşma, alet kullanma vb.) kaybının da olması ve kişinin günlük hayatının etkilenmesi durumunda karşılaştığımız tabloya demans denebilir.
Demansın Belirtileri
Bellek kaybı yanında, edinilmiş becerileri (örneğin giyinme, düzgün bir biçimde yemek yeme, alet kullanma becerilerini) yapmakta güçlük, kişilik-davranış değişiklikleri, dili kullanmada, konuşulanları anlamada bozukluk, yol bulamama, hesap yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme demansın belirtileri olabilir. Hastalığın erken dönemlerinde, bu belirtilerin birkaçı olabileceği gibi hastalığın seyri sırasında yeni belirtiler tabloya eklenebilir. Başlangıçta daha hafif düzeyde olan şikayetler, zaman içerisinde ağırlaşabilir.
Alzheimer Hastalığının Nedeni Nedir? Demans Ve Alzheimer Aynı Şey Midir?
Alzheimer hastalığı beyin hücrelerinin programlanandan daha erken, yaşa göre beklenenden daha hızlı küçülmesi ve kaybı nedeniyle olmaktadır. Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir. Alzheimer bir demans çeşididir ancak her demans Alzheimer hastalığı değildir. Alzheimer dışında demansa neden olan birçok hastalık ve durum mevcuttur.
Alzheimer Ve Demans Görülme Sıklıkları
Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaş ile artmaktadır. 65 yaş üstü her 8 kişiden birinde, 85 yaş üzerindeki kişilerde ise her iki kişiden birinde görüldüğü bilinmektedir.
Demans Kimlerde Sıklıkla Görülür, Kimler Risk Altındadır?
Ailede demansı olan birey olması, beyin damar hastalığı için risk faktörleri (yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı) olması, sık kafa travması geçirmek, düşük eğitim seviyesine sahip olmak, en önemlisi de ileri yaş (özellikle 80 yaş üzeri) demans için risk faktörleridir.
Alzheimer Hastalığı Haricine Başka Demans Çeşitleri Var Mıdır?
En sık görülen demans tipi Alzheimer hastalığı olsa da, daha nadir görülen demans tipleri de vardır. Bunlar arasında geçirilmiş eski felçlere bağlı beyinde olan hasar sonucu olan demans, beynin ön ve şakak loblarını etkileyen Frontotemporal demans, vitamin eksikliklerine bağlı demanslar, beyinde su toplanması ile ilişkili demans ve enfeksiyonlara bağlı demanslar sayılabilir.
Alzheimer Genetik Bir Hastalık Mıdır?
Genel olarak, Alzheimer hastalığına yakalanma riski, eğer ebeveynlerden biri bu hastalığa sahipse topluma göre biraz daha yüksektir. Şu an Alzheimer hastalığının kalıtımla nasıl geçtiği konusunda çalışmalar devam etmektedir. Kalıtım yanında başka faktörlerin de ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Çok nadir (yaklaşık hastanın 5inde) olmakla birlikte ırsi formları mevcuttur.
Yaşlılık İlişkili Unutkanlık, Demans Başlangıcı Adı Verilen Tablolar Nedir?
Yaşlanma ile kişilerde ılımlı bir unutkanlık olabilir. Bu durum ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Bu durumun mutlaka demanstan ayırt edilmesi için bir Nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve bu tip hastaların ilerleme olup olmadığı konusunda periyodik olarak takip altında olması gereklidir.
Hafif kognitif bozuluk (hafif hafıza bozukluğu) halk arasında Alzheimer başlangıcı olarak adlandırılan tabloda, hastanın kendisinin hafıza ile ilgili belirgin bir yakınması yoktur. Genelde ailesi daha önce yaptığı işlerde bir miktar zorlanma yaşadığını belirtir. En çok merak edilen konu bu tablonun demansa dönüşüp dönüşmeyeceğidir. Her yıl bu tabloya sahip 10 hastadan birinin demansa dönüştüğü belirtilmektedir. Bu nedenle hastaların düzenli takibi gereklidir.
Demans Teşhisinde Neler Yapılır?
İlk önce hasta ve mutlaka onu iyi gözlemleyen yakını ile görüşme yapılır. Hayatında nelerin değiştiği, neleri unuttuğu sorgulanır. Daha sonra hafızanın, işlem yeteneğinin, şekilleri kopyalama becerisinin ve daha birçok beyin işlevinin kontrol edildiği nöropsikolojik testler uygulanır. Mutlaka her hastada tedavi edilebilir unutkanlık sebebi olabilecek tiroid hormonlarına ve vitamin B12 düzeyine bakılmalıdır. Hastanın demansı olduğu kanaatine varılır ise Beyin MRG’si planlanır. Beyinde bir küçülme var mı ya da neresinde küçülme olduğunu incelenir. Ayrıca PET dediğimiz beynin çalışmasını gösteren tetkikler de kullanılabilir. Bu tetkikler ile tanı desteklenmiş olur.
Unutkanlığın Tedavisi Var Mıdır?
Bazı nedenlere bağlı olarak gelişen demansların kökten tedavisi olabilir. Bunlar arasında tiroid hormonlarının az salgılanmasına bağlı unutkanlık, beyinde sıvı birikmesine bağlı ortaya çıkan unutkanlık, özellikle B12 olmak üzere vitamin eksiklikleri yer alır. Alzheimer hastalığında henüz kesin bir tedavi olmayıp, amaç ilerlemenin yavaşlatılmasıdır. Bu amaçla Alzheimer hastalarında kullanılan ilaçlar sinir hücreleri arasındaki iletimde yer alan hafıza ile ilgili maddelerin aynı düzeyde kalmasını sağlamaya yardımcıdır. Alzheimer hastalığı tüm dünyada bilimsel çalışmaların en yoğun olarak sürdürüldüğü hastalıklardan birisidir. Çalışmaların devam ettiğini ve mevcut tedavilerin hastanın ve hasta yakınlarının yaşam kalitesini arttırmasının yanında hastaya zaman da kazandırdığını unutmamak gerekir. Demans sürecinde ortaya çıkabilecek davranış değişiklikleri, hayaller, hırçınlıklar ve depresyon gibi durumların ise ilaçlarla kontrol edilmesi mümkündür.
Demansla Karışabilecek Durumlar Var Mıdır?
Doğuştan gelen zeka ile ilgili problemler demans değildir. Demans sonradan gelişen bir hastalıktır. Sık olarak ruhsal problemler, depresyon durumunda hastalar unutkanlık yakınması ile doktora başvurmaktadır. Bu hastalarda hafıza problemlerinden daha ziyade, dikkat dağınıklığı, isteksizlik, ilgi azlığı gibi belirtiler mevcuttur. Ancak bu durumlar demans değildir.
Haberler, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi
Çoğunlukla yaşlanmanın bir belirtisi olan beyin küçülmesinde beyin kabuğunun hacminde azalma meydana gelir. Alkol tüketimi ve bazı ilaçların kullanımı da beyin küçülmesini tetikleyebilir.
Serebellar atrofi yani beyin küçülmesi çoğu kişide genetik kaynaklıdır ve bu yüzden de bu hastalığın önüne geçmek için başvurulacak bir tedavi yöntemi yoktur. Ortadan tamamen kaldırmak mümkün değilse de hastanın bu duruma bağlı olarak yaşadığı şikayetleri dindirmek için birtakım tedavi yöntemleri söz konusudur.
Nöroloji doktoruna gidilmelidir. Doktor beyin Mr’ı ile teşhis koyacaktır.Beyin küçülmesi ciddi ve sürekli ilerleyen bir nörolojik hastalıktır. Bu sorunun tamamen tedavi edilmesi mümkün değildir fakat yapılacak yardımcı tedaviler sayesinde hastanın daha kaliteli bir yaşam sürmesi sağlanabilir. Bu hastalığın tedavisi için nörolojik kliniklere ve eğitim araştırma hastanelerine başvurmanızı tavsiye ederiz.
Genetik sebeplere bağlı ortaya çıkan beyin küçülmesinde hastanın yaşadığı şikayetler zamanla daha da artar. Bu yüzden birtakım tedavi yöntemleri sayesinde hastanın yaşam kalitesi arttırılır ve hastalığın iyileşmesi sağlanmasa da ilerlemesi yavaşlatılabilir. Fizyoterapi ile denge çalışmaları geliştirilebilir, fizik tedavi ile vücuttaki kaslar güçlendirebilir.
Beyin küçülmesi, tıptaki adıyla Serebeller atrofinin günümüz tıbbında kesin bir tedavisi yoktur. Fakat uzmanlar ve araştırmacılar bu konuda yoğun çalışmalar yürütmektedir. Umuyoruz ki birkaç yıla tedavisi bulunur.
Beyin küçülmesine bağlı olarak yaşanan kas kasılmalarını azaltmak için doktorlar kas gevşetici ilaçlar reçete edebilir. Hastanın yaşadığı farklı şikayetlere bağlı olarak görülen agresiflik, depresyon ve uyku problemleri için ise doktorun verdiği antidepresan ilaçların kullanılabilir. Ayrıca beyin küçülmesi durumunda hastalarda görülen epilepsi nöbetleri için ise antiepileptik ilaçlar reçete edilebilir.
Beyin küçülmesi tedavisinde kök hücre yöntemi denenmektedir. Bunun için kemik iliğinden kök hücreler alınır çünkü bu hücrelerin vücutta tüm hücrelere dönüşme özelliği bulunur. Alınan kök hücreleri vücutta problemli olan bölgeye aktarılır ve buradaki problemin ortadan kalkması amaçlanır. Günümüzde beyin küçülmesi tedavisinde kullanılan kök hücre yöntemi kesin sonuç vadetmese de tedavide yenir bir umuttur.