bilek kırığına ne iyi gelir / EL BİLEĞİ KIRIKLARI - İstanbul Elcerrahisi

Bilek Kırığına Ne Iyi Gelir

bilek kırığına ne iyi gelir

&#;ocuklarda kemik kırıkları ve tedavi etmenin yolları

Her yaş grubunda farklı kemik kırıkları görülebiliyor. Taze bir ağaç dalına benzeyen çocukların kemikleri, rahat eğilip büküldüğü için esnektir ve genellikle çok parçalı kırıklar oluşmaz. Çocuklarda parkta oynarken, bisiklete binerken ve koşarken meydana gelen el bileği ve dirsek kırıkları sıklıkla görülüyor. Ayak bileği ve bacak kırıkları da çocuklarda meydana gelen kırıklar arasında bulunuyor. Her kırığın iyileşme süresi birbirinden farklı olmakla birlikte, kemiğin üzerini saran periost yani kemik zarı çocuklukta daha kalındır ve kemiğin kaynamasına yardımcı oluyor. Çocuklarda el bileği kırıkları haftada iyileşirken ileri yaşlarda bu süre haftaya kadar çıkıyor. Yaş ilerledikçe kırılan kemiğin kaynama süresi uzuyor.

Küçükken kalsiyum depolarını doldurmak ileri yaş için önemli

Çocukluk çağındaki kırıklarda günde bardak süt içmek veya süt ürünü tüketmek kırığın hızlı kaynamasında önemli bir rol oynar. Kalsiyum depolarını çocukluk çağlarından itibaren doldurmak ileri yaş için de önemli bir yatırımdır. Aynı zamanda D vitamini seviyesi de hem genel vücut sağlığı hem de kırık iyileşmesi açısından önem taşıyor. Çocuklarda D vitamini seviyesi düşükse mutlaka takviye edilmesi gerekiyor. Hem bacağı hem kolu kırılmış kişilerin ya da çocukların beslenmesine daha çok dikkat edilmeli. Kırık vakalarında tüketilmesi önerilen kelle paça çorbaları çok yüksek kalori içeren besinlerdir ve basit kırıklarda tüketilmesine gerek yoktur. Ancak çoklu kırıklar nedeniyle vücudun çok fazla enerjiye ihtiyacı olan durumlarda ise tüketilebilir. 

Tedavi kırığın yapısına göre değişiyor

Her kırık için farklı tedavi yöntemleri bulunuyor. Bazı kırıklar alçı ile bazıları da ameliyat ile tedavi edilebiliyor. Alçı ile tedavi edilen bir kol kırığında kaynama olmuyorsa ya da yanlış bir kaynama meydana geldiyse kırık ameliyat edilmeli, vidalar ve tellerle desteklenerek tedavi edilmeli.

Ameliyattan kaçınmak kalıcı hasarlara neden olabilir

Çocuklar çok hareketli ve aktif oldukları için basit kırıklar çok sık meydana gelir. Bu kırıkların kaynaması genellikle kolaydır. Ancak daha ciddi bir tablo oluşturan çocuklarda dirsek kırıklarının ise çoğunlukla ameliyat edilmesi gerekiyor. Ameliyat ile kırıklar çok net tespit edilebildikleri için teller ve vidalarla hastayı uzun süre alçıda tutmadan günlük hayatına kavuşturmak mümkün olabiliyor. Aileler gerektiği durumlarda çocuklarını ameliyat ettirmekten kaçınmamalı. İhtiyaç olduğu durumlarda ameliyattan kaçınmak kırıklar nedeniyle bazı kalıcı hasarların oluşmasına neden olabilir. Ameliyat sonrasında çok hızlı bir şekilde iyileşme sürecine giren hastalar, fizik tedavi ile birlikte eski sağlıklarına kavuşabiliyor.



El Bileği Kırıkları



El bileği; sekiz küçük kemikten ve iki ön kol kemiğinden, Radius ve Ulna’dan oluşur. Kemiklerin şekli, avuç içi yukarı veya aşağı yönlü hareketlerde bileğin bükülmesi ve düzeltilmesi, yana doğru hareket etmesine ve dönmesine izin verir. Açık bir ele düşerken olduğu gibi, yeterli kuvvet uygulandığında bu kemiklerin herhangi birinde kırılma meydana gelebilir. Araba kazası, çatı gibi yüksek bir yerden veya merdivenden düşme gibi yüksek enerjili bir darbelerde ciddi yaralanmalar meydana gelebilir.

Kemiğin daha kırılgan hâle geldiği yaygın bir durum olan kemik erimesi (Osteoporoz Hastalığı), hastaların el bileklerini kırılmalara daha yatkın hâle getirir.

El bileğinin en sık kırılan kemiği Radius’tur. Pek çok insan kırık ile çatlağın farklı olduğunu düşünür ancak bunlar aynıdır. El bileği kırıldığında ağrı, şişlik, el ve el bileğini kullanımında zorlanma olur. Genellikle bilekte çarpıklık ve şekil bozukluğu (defeormite) görünür.

Skafoid gibi küçük el bileği kemiklerinin kırıklarında elde şekil bozukluğu olmaz. Basit kırıklarda genellikle kemik parçaları yerinden hareket etmemiştir ve hizalanmaları bozulmamıştır. Yerinden ayrışmış kırıklarda ise kemik parçaları dengesizdir, yerinden çıkma veya kayma eğilimindedir, bu durumda el bileğinde şekil bozukluğu görünme olasılığı daha yüksektir. Bazı kırıklarda eklem içi kırık oluşabilir. Bazen kemik birçok parçaya bölünür ve bu da onu genellikle dengesiz hale getirir. Açık bir kırık, bir kemik parçası deriden çıktığında (içeriden dışarıya) ya da sert bir cisim (kurşunlanma, demir parçası vb.) ile cildin yaralanması (dışarıdan içeriye) sonucu meydana gelir.

El bileği Kırığı Nasıl Değerlendirilir?

Doktorunuzun kırık olup olmadığını anlayabilmesi ve tedavinin belirlenmesine yardımcı olması için muayene ve röntgen çekilmesi gerekir. Bazen kırık parçalarının ve ilişkili yaralanmaların daha iyi ayrıntılarını elde etmek için bir Bilgisayarlı Tomografi ve MR görüntüleme kullanılabilir. El bileği kırıldığında kemiğe ek olarak bağlar (kemikleri bir arada tutan yapılar), tendonlar, kaslar ve sinirler de yaralanabilir. Bu yaralanmaların kırık tedavisi ile birlikte tedavi edilmesi gerekebilir.

El Bileği Kırıkları Nasıl Tedavi Edilirler?

Kırığın yapısı, yerinden ayrışıp ayrışmaması ve ayrışmaya yerinden oynamaya eğilimli olup olmaması tedaviyi belirleyen faktörlerdir. Diğer önemli hususlar arasında yaş, genel sağlık durumu, kırığın dominant elde olup olmaması, iş ve hobi aktiviteleri, önceki herhangi bir yaralanma veya eklem kıkırdak bozukluğu (artrit) varlığı ve bunlarla ilişkili yaralanmalar yer alır.

El Bileği Kırıklarının Alçı ile Tedavisi

Eğer kırık yer değiştirmemiş, basit iki parçalı ve yer değiştirme potansiyeli yok ya da çok az ise kırık alçı ile sabitlenerek tedaviye başlanır. Ortalama hafta alçıda kalır.

Yerinden ayrılmış kırıkların tedavisinde izlenecek yol ise şu şekildedir.

  • Ameliyathane şartlarında hastanın ağrı hissetmemesi için anestezi altında kırık düzeltilip (redüksiyon) mobil röntgen cihazı (skopi) ile kontrol edilir.
  • Kırıkta düzelme sağlanıp, skopi altında görüntü alınarak kırık test edilir. Kırık pozisyonunda kayma yok ise uygun pozisyonda alçı yapılarak işlem sonlandırılır.
  • Kırıkta düzelme sağlanıp, test aşamasında kaydığı görülürse, açık ameliyata geçmeden dışarıdan adet K telleri ile kırık sabitlenir.
  • Eğer yeterince düzelme sağlanamaz ise kırık açık ameliyat ile düzeltilip, metal plakalar ve vidalar ile bazen de dışarıdan metal teller ile tespit edilir.

El Bileği Ameliyatlarında Hangi Malzemeler Kullanılır?

Kırıklar K telleri, vidalar, plaklar, rodlar veya eksternal fiksasyon ile sabitlenir. Eksternal fiksasyon, vücudun dışında bir çerçevenin, kırık bölgesinin üstünde ve altında kemiğe yerleştirilen teller ile tutturulduğu ve aslında kemik iyileşene kadar dışarıdan sabitlediği bir yöntemdir.

Bazen kemik eksik olabilir veya hizalandığında kemikte bir boşluk oluşacak kadar şiddetli bir şekilde ezilebilir. Bu gibi durumlarda kemik parçası (grefti) gerekli olabilir. Bu işlemde eksik olan kemik parçasının yerini doldurmak için vücudun başka bir yerinden kemik alınır. Başka bir yöntem ise kemik boşluğunu kemik bankasından alınan kemik (allogreft) veya sentetik kemik parçası ile boşlukları doldurmaktır.

El bileği kırığı iyileşirken parmakların hareketsiz kalmasını gerektirecek başka bir yaralanma olmaması şartıyla parmakların hareketli kılınması çok önemlidir. Aksi takdirde parmaklar sertleşerek el fonksiyonunun iyileşmesini engeller.

Ameliyat ile el bileği yeterli sabitlemeye sahip olduktan sonra bileğin kendisi için hareket egzersizleri başlatılabilir. Genellikle ameliyattan 1 hafta- 10 gün sonra el bileği egzersizlerine başlanarak hasta yakından takip edilir. El terapisi genellikle esnekliğin, gücün ve işlevin iyileşmesine yardımcı olmak için kullanılır.





Copyright Utku Erdem Özer

EL BİLEĞİ KIRIKLARI

e-Posta
Yazdır
PDF

El bileği 8 adet küçük kemik ve önkoldaki iki kemiğin eklemleşmesinden oluşmuş bir yapıdır. El bileği kemikleri birbirlerine sıkı bağlar ile bağlanır. Bu yapı el bileğinin her yöne rahatça hareket etmesini sağlar El bileği kırıkları genelde kol açık iken el üzerine düşme sonrası oluşur. Trafik kazaları, yüksekten düşme gibi yüksek enerjili travmalar nedeni ile kırıklar oluşabilir. Yaşlılarda oluşan osteoporoz kemiklerin incelmesine ve daha kırılgan hale gelmesine yol açar. Yaşlı osteoporotik hastalarda daha basit travmalar ile el bileği kırığı oluşabilir. El bileğinin en çok kırılan kemiği radius denen önkol kemiğidir. Kırık oluştuğu zaman el bileğinde ağrı, şişlik, şekil bozukluğu oluşur. (Şekil 1)

Bazen kırık oynamamış şekilde, bazen kemik uçları birbirinden tamamen ayrılmış şekilde olabilir. Bazen kırık çok parçalı ve tamamen yerinden kaymış şekilde olabilir. Tedavi kırık tipine göre değişkenlik gösterir. İlk yapılacak şey el bileğinin sabit bir cisim (karton, tahta vb) üzerine konulup daha fazla oynamasının önlenmesidir. Radyolojik inceleme sonrası kırık saptanır. Gereğinde BT (bilgisayarlı tomografi) incelemesi yapılır. BT incelemesi ile 3 boyutlu olarak kırık parçalarının tespiti yapılabilir. Eklem yüzüne ait kırıklar daha sonraki tedavinin ve gelecekteki sonucun değerlendirilmesi açısından önemlidir. Ağrının izin verdiği ölçüde duyu ve hareket muayenesi yapılmalıdır. Eğer kırık parçalarından bir kısmı cilt dışına çıkmış ise(açık kırık) enfeksiyon riski artar. Kırık tedavisi tamamlansa bile bu tip kırıkları olanlara bir süre hastanede yatırılarak antibiyotik tedavisi verilmelidir.

Tedavi kararında hastanın yaşı, aktivite derecesi, işi, hobileri, hastanın asıl kullandığı eli olup olmadığı, daha önce el bileği travması geçirip geçirmediği, başka tıbbi sorunları olup olmadığı değerlendirilmelidir. Radyolojik incelemede kırığın eklem içine uzanımlı olup olmadığı, çok parçalı olup olmadığı, kırığın kaymış olup olmadığı, kemik erimesi olup olmadığı, kırığın stabil olup olmadığı değerlendirilmelidir.  Bu faktörlerin hepsi bir araya getirilerek hasta için en doğru tedavi kararı alınmalıdır.

Eğer kırık oynamamış ise kırığın alçı ile sabitlenmesi yeterli olur. Hastanın yaşı ve kırık tipine göre kırık sabitlenme süresi ( hafta arası)  belirlenir. Eğer kırık oynamış ise hastanın ve kırığın değerlendirmesini takiben uygun durumlarda kırığın yerine oturulmasına çalışılır. Bu işlem sırasında eğer imkân var ise skopi denen anında radyolojik inceleme yapılabilen alet yardımı ile kırığın yerine oturup oturmadığı görülür, eğer kırık uygun pozisyonda ise bu şekilde alçı yapılabilir. Skopi yok ise alçılama sonrası radyolojik inceleme yapılıp kırık pozisyonu tekrar çekilen filmlerle değerlendirilir. Eğer alçı ile tedavi devamına karar verilir ise 3 hafta hafta sonra radyolojik inceleme yapılmalı ve kırığın pozisyonunun kayıp kaymadığı takip edilmelidir. hafta sonunda da alçı çıkarılır.

Eğer kırık çok parçalı, eklem içi uzanımlı ve stabil olmayan bir kırık olduğu düşünülüyor ise hastanın genel durumu da dikkate alınarak cerrahi tedavi kararı alınır.
Cerrahi tedavide

  • Kırık düzeltilmesi sonrası dışarıdan skopi kontrolünde pin ile tespiti ve alçı
  • Kırık her iki tarafına konan pinlerin üzerine dışarıdan yerleştirilen materyaller (eksternal fiksatör)  ile tespit
  • Cerrahi olarak açılarak kırık parçalarının düzeltilmesi, sonrasında da plak ve vidalar yardımı ile tespiti yapılabilir.

Eklem içi kırık tespit edilen bazı vakalarda eklem yüzünün değerlendirilmesi için artroskopi kullanılabilir. Özellikle kemik erimesi olan hastalarda ve çok parçalı kırıklarda vücudun başka yerlerinden alınan kemik parçaları(kemik grefti)  kırık hattına yerleştirilerek kırık stabilizasyonu arttırılır ve kaynaması hızlandırılabilir.

Kırık kaynamasını takiben alçı çıkarılır. Alçı çıkarıldıktan sonra hareket kısıtlılığı görülme olasılığı vardır. Fizyoterapi bu dönemde çok faydalıdır. El bileğini kullanma sırasında zorluk, ağrı, şişlik belli süre olur. Bu kişisel faktörlere bağlı değişkenlik gösterir.

YOUTUBE VİDEOLARIMIZA AŞAĞIDAKİ LİNKDEN ULAŞABİLİRSİNİZ ↓

→El bileği parçalı kırık nedeni ile opere edilen hastanın görüşleri
El bileği kırıkları


busy

Kemiğin Yapısı ve Kemik Kırığı İyileşme Süreci

Kemik yapısı ve kemik kırığı

Kemikler; çeşitli hücrelerden, protein, mineral ve vitaminlerden oluşan, kan damarları ile beslenen canlı dokulardır. Kemiklerin bu dinamik ve canlı yapısı büyüme ve kendini onarma yeteneği sağlar.

Oldukça aktif, sert ve aynı zamanda esnek yapısıyla kemikler yüksek fiziksel güce dayanıklılık gösterir. Ancak, kemik üzerine uygulanan kuvvet çok fazla olduğunda veya osteoporoz (kemik erimesi) gibi kemiğin gücünü kaybettiği durumlarda kemik kırığı meydana gelebilir. Kemikler, kendiliğinden iyileşme yeteneğine sahiptir ve doğal süreçte kırık bir kemik, uygun koşullar altında kendi kendini onarabilir.  

Bu yazımızda; Kemiğin yapısı nedir?Kemik çeşitleri nelerdir? Kemik kırıklarına ne iyi gelir? Kırık kemik kaynarken ağrı yapar mı? Kırık kemikte yanma hissi neden olur ve kemik kaynaması belirtileri nelerdir? Sorularının cevaplarına ulaşabilirsiniz.

İçindekiler:

Kemiğin Yapısı

Kemikler; kemik dokusu, kemik iliği ve bunları çevreleyen kemik zarından (periosteum) oluşan, damarlı ve sinirlerle donatılmış yapılardır. Bir bebek dünyaya geldiğinde yaklaşık yumuşak kemiğe sahiptir. Çocukluk ve ergenlik döneminde bu yumuşak kemik dokuları büyümekte ve yavaş yavaş sert kemik halini almaktadır. Daha sonra ise bu kemiklerin bazıları birleşerek kemikten oluşan yetişkin iskeletini oluşturmaktadır. Vücudumuzdaki kemiklerin bir kısmı Resim 1’de yer almaktadır.

İskelet sistemi

Kemiğin temel görevi; iskeletin hareketi ve hayati organların korunabilmesi için gerekli olan sertliği sağlamaktır. Kemik yapısının diğer önemli işlevleri ise; kan hücrelerinin oluşumunu (hematopoesis) ve depolanmasını sağlamak, mineral maddeler (kalsiyum ve fosfor gibi), büyüme faktörleri ve sitokinler için depo görevi üstlenmektir.

Kemiğin yapısı

Kemiğin yapısında; kortikal (kompakt, sıkı) kemik, spongiöz (kansellöz, trabeküler, süngerimsi) kemik, subkondral doku, periosteum (kemik zarı) ve medüller kanal (ilik boşluğu) yer almaktadır.

-Sert (Kortikal, Kompakt, Sıkı) Kemik

Kemiğin sert ve pürüzsüz dış dokusudur. İskelet sisteminin %80’nini oluşturan kemik olup uzun kemiklerin gövdesinde; diğer kemiklerin ise dış yüzeyinde yer almaktadır. Kalsiyum, fosfat, kalsiyum karbonat ve magnezyum fosfatın birikmesinden dolayı sert bir yapıya sahiptir.

Sert kemiklerde kan damarları ve sinirlerin geçmesini sağlayan kanallar bulunmaktadır. Kanallardan boyuna olana “havers kanalları”, bu kanalları birbirine bağlayan yan kanallara da “volkmann kanalları” denilmektedir.

-Süngerimsi (Spongiöz, Trabeküler) Kemik

Kemiklerin içindeki süngerimsi dokudur. Uzun kemik yapısının baş, diğer kemik yapılarının ise iç kısımlarında bulunur. Sert kemiğe oranla daha yumuşaktır ve gözenekli bir yapıya sahiptir. Süngerimsi kemik dokunun arasındaki boşluklarda (gözenek) kırmızı kemik iliği bulunmaktadır. Bu kırmızı kemik iliğinde ise kan hücreleri üretilmektedir.

-Subkondral Doku

Kemiklerin uçlarındaki kıkırdak ile kaplı olan dokudur.

-Periosteum (Kemik Zarı)

Kemikleri kaplayan sert, ince dış zara periosteum denir. Periosteumun sert dış kabuğunun altında, kemik için besin taşımak üzere kan ve lenfatik damarların geçtiği tüneller ve kanallar bulunmaktadır.

-Medüller Kanal (İlik Boşluğu)

Kırmızı (aktif) veya sarı (aktif olmayan) kemik iliğini içeren ilik boşluğudur.

Kemik Yapısı Neden Oluşur?

Kemiğin yapısı, hücreler ve ara maddeden oluşmaktadır. Kemik hücreleri osteosit olarak adlandırılırken; kemik doku ara maddesi ise osein olarak ifade edilmektedir. Osteositler (kemik hücreleri) birbirlerine sitoplazmik uzantılarla bağlanmakta ve lagün adı verilen boşluklarda yer almaktadır. Peki, kemiğin yapısında hangi maddeler yer almaktadır?

Kemik dokusunun; % 25’i su, % 30’u organik madde ve % 45’i ise inorganik ara maddeden oluşmaktadır.  Ara maddenin organik kısmını; tip I Kollajen ve proteoglikanlar (kondroitin-4 sülfat, kondroitin-6, keratan sülfat), glikozaminoglikanlar (hiyaluron asit) ve glikoproteinler (osteonektin) oluşturmaktadır.

İnorganik ara maddenin bir kısmını hidroksiapatit kristalleri şeklinde bulunan kalsiyum ve fosfor iyonları; bir kısmını ise magnezyum, sodyum, potasyum ve florür iyonları oluşturmaktadır. Ayrıca kemik dokusu vücutta bulunan kalsiyumun hemen hemen tümünü (%99) depolayarak günlük kalsiyum ihtiyacını buradan karşılamaktadır.

Organik maddeler kemik dokunun dayanıklılığını arttırırken inorganik maddeler ise kemiğin sertliğini sağlamaktadır. Ancak bu noktada inorganik ve organik maddelerin dengesi önemlidir. Örneğin, bir kemikten tüm organik ara maddeler (kollajen) çıkartıldığında kemik kolayca parçalanmaktadır. Tersine, tüm inorganik ara maddeler (mineraller) çıkartıldığında ise kemik aşırı esnek hale gelerek ağırlık taşıyamabilmektedir.

Ayrıca kemik dokudaki mineral tuz miktarı arttığında yani inorganik madde arttığında kemik dokunun sertliği yani kemiğin kırılganlığı da artmaktadır. Özellikle yaş ilerledikçe organik maddenin azalması ve inorganik maddenin artmasına bağlı olarak yaşlılarda kemik kırıkları meydana gelebilmektedir.

Kemik Çeşitleri Nelerdir?

Uzun Kemikler

Uzun kemik yapısının iki ucundaki şişkin kısımlara baş bölgesi; ortada kalan kısma ise gövde bölümü denir. Uzun kemiklerin baş kısmındaki süngerimsi kemiğin gözeneklerini kemik iliği doldururken; gövdesinde bulunan kanal şeklindeki boşluğu sarı kemik iliği doldurmaktadır. Sarı kemik iliği sadece uzun kemiklerde bulunmaktadır.

uzun kemik yapısı

Uzun kemiklerin başı ile gövdesi arasında kemiğin boyuna uzamasını sağlayan ve kıkırdak dokudan oluşan tabaka “epifiz plağı (büyüme plağı)” olarak adlandırılmaktadır. Epifiz plağı, ergenlik dönemi sonrası kapanmakta ve kemiklerde uzama durmaktadır.  Ayrıca vücut hareketleri genellikle uzun kemikler aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Örneğin; ön kol, dirsek, pazı, uyluk, kaval, baldır ve parmak kemikleri uzun kemiklerdir.

Kısa Kemikler

Kısa kemikler dıştan kemik zarı ile sarılmıştır. Kısa kemiklerde kemik kanalı ve sarı kemik iliği bulunmazken kırmızı kemik iliği bulunmaktadır. Genellikle el bileklerinde ve ayak tarsuslarında yer almaktadırlar.

kalkaneus ve skafoid kemiği

Yassı Kemikler

Kalınlığı, eni ve boyundan az olan kemiklerdir. Yassı kemiklerin kemik zarı altında sıkı kemik dokusu ve bunun ortasında ise süngerimsi kemik dokusu yer almaktadır. Kemik kanalı ve sarı ilik bulunmamaktadır. Bu tip kemiklerin temel işlevi beyin, kalp ve pelvik organlar gibi iç organları korumaktır. Kafatası, kürek kemikleri, kaburgalar, göğüs kemiği yassı kemiğe örnek olarak gösterilebilmektedir.

kafatasi ve kürek kemiği

Düzensiz Kemikler

Genellikle birkaç kemikle bağlantı kuran ve içyapıların (organların) korunmasına yardımcı olan kemiklerdir. Omurga kemikleri ve pelvis kemikleri düzensiz kemiklere örnek olarak gösterilebilmektedir.

Omur gövdesi- korpus omurları

Sesamoid Kemikler

Tendonların kesiştiği üst ve alt ekstremitelerdeki uzun kemiklerin sonunda bulunmakta olup genellikle küçük ve oval şekle sahiptirler. Sesamoid kemiğin ana işlevi, sürtünmeyi azaltarak tendonları aşırı stres ve aşınmadan korumaktır. Dizdeki patella kemiği veya el bileğinin pisiform kemiği sesamoid kemiklere örnektir olarak gösterilebilmektedir.

Patella (diz kapağı) kemiği görseli

Kemik Kırıkları

Kemikler sert bir yapıda olmalarına rağmen, dışarıdan bir kuvvet uygulandığında bükülür veya eğilebilirler. Bununla birlikte, uygulanan kuvvet şiddetli ise, tıpkı bir ağaç dalı gibi aşırı eğilme sonucu çatlayabilir veya kırılabilmektedirler.

Kemik kırığı genellikle düşme, araba kazaları veya spor yaralanmaları gibi travmalardan kaynaklanmaktadır. Ancak aşırı kullanım veya tekrarlayan hareketler kasları yorabilir ve kemiğe daha fazla baskı uygulayarak stres kırıklarına neden olabilmektedir. Bu durum sporcularda daha yaygındır.

Ayrıca osteoporoz yani kemik erimesi de kemiklerin zayıflamasına neden olarak kırık olasılığını artırmakta olan bir diğer nedendir. Sağlıklı kişilerde 50 yaşına kadar kemik oluşumu ve kemik yıkımı dengeli bir şekilde devam etmektedir. Ancak, özellikle 50 yaşından sonra, bu denge bozulabilir ve kemik yıkımı, kemik oluşumunun önüne geçerek kemiklerin zayıflamasına neden olabilmektedir. Yaşlanma sürecinin bir sonucu olan bu durum ise kemiğin içeriğini, yapısını ve işlevini bozarak osteoporoza (kemik erimesi) zemin hazırlamaktadır.

Özellikle kadınlarda yaş ilerlemesiyle birlikte görülen menopoz dönemi kemikler için önemli olan östrojen hormonu miktarının azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, menopoz dönemi ve sonrasında kemikler daha zayıf bir hale gelebilmektedir. Ancak unutmayın ki, yaşla birlikte kemik yoğunluğu azalabilse de kemik erimesi ve ağrılı kemik kırıkları ile yaşamak doğal bir yaşlanma süreci değildir. Osteoporoz (kemik erimesi), önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.

kemik yoğunluğu

Yaygın olarak görülen kırık türleri ise şunları içermektedir:

  • Kısmi kemik kırıkları: Kemik bütünlüğü kısmi olarak bozulan; ancak tek parça halinde olan yani yer değiştirmemiş kemik kırıklarıdır. Kemikte çatlak olarak da adlandırılabilmektedir.
  • Basit kemik kırıkları: Kemik bütünlüğü bozulan ve iki parçaya ayrılan kemik kırığıdır. Kırık oluşmasına rağmen kemikler birbirine yakın konumdadır.
  • Açık kemik kırıkları: Açık kemik kırıklarında kırılan kemikler birbirinden uzaklaşmakta ve kırılan kemiğin uç kısımları cilt dışına çıkmaktadır. Bu tür kırıklarda kanama ve enfeksiyon görülme riski bulunmaktadır.
  • Parçalı kemik kırıkları: Kemik bütünlüğünün bozulduğu ve kemiğin birden fazla yerden kırıldığı ciddi kemik kırığıdır.

Kemik kırıkları vücudumuzda meydana geldikleri bölgeye göre sınıflandırılabilmektedir:

  • Göğüs kısmını, kolları ve üst vücudu etkileyen kırıklar şunlardır; köprücük kemiği kırığı, omuz kırıkları, üst kol kemiği/humerus kemik kırığı, dirsek kırığı ve kaburga kemiği kırığıdır.
  • Ellerini veya bileklerinizi etkileyebilecek bazı kırıklar; el bileği kemik kırıkları ve tarak kemiğinin küçük parmak ile eklem yaptığı bölgede meydana gelen metakarpal kırıklardır.
  • Alt vücutta ve bacaklardaki kemiklere zarar veren kırıklardan bazıları; leğen kemiği kırığı, kalça kemiği kırığı, uyluk kemiği kırığı, femur başı kırığı, patella kırığı, tibia ve fibula kemiği kırığıdır.
  • Ayak ve ayak bileklerini etkileyen kırıklardan bazıları ise şunlardır; tarak kemiği kırığı, talus kırıkları, metatarsal kemik kırığıdır.

Kemik Kırığı Belirtileri Nelerdir?

Kemik kırığının en yaygın belirtisi şiddetli ağrı ve kırığın meydana geldiği bölgenin hareket ettirilememesidir. Yaygın görülen diğer belirtiler ise şunlardır:

  • Kemik kırığının çevresinde şişlik ve hassasiyet,
  • Kırığın meydana geldiği bölgede kızarıklık, morarma ve yanma hissi,
  • Bir uzvun yerinden çıkmış gibi görünmesi (deformite).

Kemik Kırığı Nasıl Teşhis Edilir?

Ortopedi ve Travmatoloji doktoru tarafından kişinin genel durumu ve yaralanmanın boyutunu değerlendirmek için dikkatli bir fiziki muayene yapılarak tıbbi geçmişiniz ve kırığın nasıl meydana geldiğine yönelik sorular sorulmaktadır.

Ayrıca kırığın doğrulanması ve kemikte oluşan hasarın teşhis edilmesi için doktorunuz tarafından röntgen görüntüleme yöntemine veya çevre dokularda oluşabilecek hasarın değerlendirilmesi için Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) taramasına başvurulabilmektedir.

Kemik Kırıklarına Ne İyi Gelir?

Derideki bir kesiğin zamanla iyileşmesi gibi, bir kemik de kendi kendini onarıp iyileşebilmektedir. Kemik kırığından sonra kemik kaynaması sürecini desteklemek, iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Kemiğin iyileşmesini desteklemek için kullanılan alçılar; kırık kemikleri birkaç hafta boyunca hizada ve birbirine yakın tutmaktadır. Kemik kırığı bacaktaysa, iyileşme sürecinde olan kemiğin ağırlığını korumak için genellikle koltuk değneği ve tekerlekli sandalye kullanılabilmektedir.

Kemik kaynamasını desteklemek için göz önünde bulundurulması gereken birkaç faktör vardır. Bunlar:

İmmobilizasyon (Hareketsiz hale getirmek)

Kırığın meydana geldiği kemiğin hareket etmesini engellemek, hızlı ve güvenli iyileşmede önemli bir faktördür. Kemiği hareketsiz hale getirmek için genellikle bir alçı kullanılır ve bazı durumlarda cerrahi bir seçenek olan; kemiği yerinde tutmak için vidalar, plakalar veya teller kullanılabilir.

Beslenme

Sağlıksız bir beslenme ve kemikler için önemli olan besinlerin eksikliği, kemik kırığının iyileşmesi için geçen süreyi etkileyebilmektedir. Protein, kalsiyum, D ve C vitamini dâhil olmak üzere vitamin ve mineraller kemik sağlığı için gereklidir. Süt ürünleri, yeşil sebzeler, bazı yağlı balıklar ve yumurta gibi besinlerce zengin bir diyet, kemik sağlığını artırmaya ve iyileşmeyi hızlandırmaya yardımcı olabilir.

Sigara ve alkol

Sigara ve aşırı alkol tüketimi, kemik sağlığını olumsuz etkiler ve kırık kemiklerin daha yavaş bir şekilde iyileşmesine neden olabilmektedir.

Fizik Tedavi

Sağlıklı bir kan dolaşımı, kemik onarımı için gereklidir. Bu nedenle, kan akışını hızlandıran fizik tedavi egzersizleri, kemiklerin iyileşmesine yardımcı olabilmektedir. Fizik tedavi, kırılan kemik henüz alçıdayken, hafif hareket egzersizleriyle başlayabilmektedir. Bu hafif egzersizler, kasların güçlü kalmasına yardımcı olur ve dolaşımı iyileştirir.

Fizik tedavi, kemik hareketsizken güvenli bir şekilde hareket edebilmenize de yardımcı olarak kemiklerin iyileşme sürecini desteklemekte ve meydana gelebilecek diğer yaralanmaları önleyebilmektedir. Ayrıca kemik yeterince iyileştiğinde uygulanan fizik tedavi, güç ve dengenin yeniden kazanılmasına da yardımcı olabilmektedir.

kemik kırıklarına ne iyi gelir

Hangi Kemik Kırıkları İçin Ameliyat Gerekir?

Kemiklerin kendi kendine sağlıklı bir şekilde iyileşebilmesi için, kırılan kemik parçalarının birbirine yakın olması yani yer değiştirmemiş olması gerekmektedir. Kemiklerin birbirine yakın konumda bulunmadığı kemik kırıklarında kemik kendini onaramamaktadır. Bu durumlarda, kemikleri doğru konumlandırmak için; iç sabitleme (kemiğin içine yerleştirilmiş metal çubuklar veya pimler), dış sabitleme (vücudun dışında bulunan metal çubuklar veya pimler) veya protez ameliyatı uygulanmaktadır.

Kemik Kaynaması Nasıl Olur?

Kemik kaynaması belirli adımları içeren karmaşık bir biyolojik süreçtir. Kemikte kırık yaşandığında vücut bu yaralanmayı düzeltmek için hemen harekete geçmektedir. Kemik kaynaması için geçen süre, kişinin yaşı ve kırığın yeri gibi birçok faktöre bağlıdır.

Kemiklerin kaynaması sürecinin 4 aşaması vardır:

İnflamatuar Aşama

Kemik kırıldıktan hemen sonra inflamatuar yanıt başlar ve birkaç gün sürer. Kemik kırılması; hasar gören bölgede kanama, inflamasyon ve kan pıhtısı (hematom) oluşmasına neden olur. Kemiğin kırık uçlarındaki kopmuş kan damarları, pıhtılaşma ile kapatılır. Bu kanama ve inflamatuar yanıt, yeni kemik üretmek için ilk adımı oluşturur.

Kan pıhtısı oluşumu

Kemik Oluşumu

Kırıktan birkaç gün sonra meydana gelen kan pıhtısının içinde yer alan ve fagosit adı verilen özel hücreler, kırılan kemik parçalarını temizlemeye ve hasar gören bölgedeki mikropları öldürmeye başlar. Bağ dokunun temel hücresi olan fibroblastlar ve henüz olgunlaşmamış kemik hücresi olan osteoblastlar bölgeye toplanır ve kemiği yeniden oluşturmaya başlar. Fibroblastlar, kırık kemik uçlarını birbirine bağlayan kollajen lifleri üretirken, osteoblastlar süngerimsi kemiği oluşturur.

Süngerimsi kemik oluşumu

Kemikli Kallus Oluşumu (Onarım)

Kemik kırığı ve kan pıhtısı çevresinde, kallus denilen bir onarım dokusu oluşur. İlk başta yumuşak olan kallus, zamanla daha sert olan kemikli kallusa dönüşür. Yumuşak kallus, zamanla sertleşir ve hafta içinde yeterli sertliğe ulaşır.

Kemikli Kallus Oluşumu

Kemiğin Yeniden Şekillenmesi

Sert dokuyu oluşturan kemikli kallus daha sonra kemik hücreleri tarafından yeniden şekillendirilir ve normal kemiğe dönüştürülür. Osteoklast adı verilen özel kemik hücreleri; kemik tamamen iyileşene kadar kırığın etrafındaki fazla kemiği parçalamaya devam eder. Kemik şekillenmesi, onarım evresinin ortasından başlayıp hafta sürerken; şekillenme kaynama süreci yıllar boyunca da devam edebilmektedir.

iyileşmiş kırık

Kırık Kemik Kaynarken Ağrı Yapar Mı?

Genel olarak, kemik kırılması sonrası oluşan ağrının üç aşaması vardır. Bunlar akut (ani) ağrı, subakut (geçici) ağrı ve kronik ağrı olarak adlandırılmaktadır. Akut ağrı genellikle yaralanmadan hemen sonra ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık bir veya iki hafta sonra ağrı genellikle geçmektedir. Ağrılar hafiflese dahi kırık kemiğin kaynama aşamasında da ağrılar görülebilmektedir. Bu süreçte oluşan ağrılar subakut ağrı olarak ifade edilmektedir. Ancak herkes de görülmemekle birlikte iyileşme tamamlandıktan sonra ortaya çıkabilecek kronik yani devam eden ağrılarda mevcuttur.

Kemik Kaynaması Belirtileri Nelerdir?

Kemik kaynaması belirtileri; azalan ağrı, hareket aralığının artması, kırığın oluştuğu bölgedeki şişliklerin ve morarmaların azalması şeklinde sıralanabilmektedir. Peki, kırık kemikte yanma hissi neden olur? Kemik kırığından hemen sonra yanma hissi olarak da bilinen iltihaplanma meydana gelmektedir. Kırık kemikte oluşan bu yanma hissi, erken iyileşmenin bir işareti olan hücre üretiminin ve kas içindeki kanamanın değişmesinden kaynaklanmaktadır.

Kemik Kaynaması Ne Kadar Sürer?

Kemiklerin kaynama yani iyileşme süreci, bireyler arasında farklılık göstermektedir. Kemik kaynaması için gereken süre; kırığın tipi, hastanın yaşı, altta yatan tıbbi durumlar ve beslenme durumu gibi birçok faktöre bağlıdır. Çoğu kemik kırığı haftada iyileşir, ancak bu süreç kemikten kemiğe büyük ölçüde değişmektedir.

Çocuklarda; kemiği saran ve besleyen doku, yetişkinlere göre daha kalındır. Bu nedenle çocuklarda kemik, yaşlı insanlara göre daha hızlı iyileşme görülebilmektedir. Ayrıca el ve bilek kırıkları genellikle haftada iyileşirken, kaval kemiği kırığı 20 hafta veya daha uzun sürede iyileşebilmektedir.

Kemik kırığı yaşayan her hastanın iyileşme süreci yani kemik kaynaması farklı ilerler. Kırığın türü, kemik yapısı, yaş, hastanın genel sağlık durumu ve uygulanan tedaviler, kemik kırıklarının iyileşme sürecini etkiler.

Ayrıca; yaşlılık, şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklar, uzun süreli kullanılan ilaçlar da (kortizon gibi) kemik iyileşmesini olumsuz etkileyip iyileşme süresini uzatabilmektedir.

Özellikle osteoporoz (kemik erimesi) nedeniyle daha zayıf olan kemikler, kırık oluşumda daha büyük risk taşımaktadır. Kemik mineral yoğunluğu değerlendirmesi ile osteoporoz riskiniz belirlenebilir ve erken teşhis yapılabilir. Siz de kemik mineral yoğunluğu değerlendirmesi yaptırarak kemik sağlığınızı korumada ilk adımı atabilir; detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir