İtfaiyeci köyü: BinkılıçÇatalca’nın Binkılıç beldesi "İtfaiye Köyü" olarak biliniyor. İstanbul İtfaiyesi’nde çalışan 2 bin erin 50’si Binkılıçlı. Beldede itfaiyeci kahvesi bile varGÜLAY FIRAT İstanbulGeçen ay Samatya’daki yangında ölen iki itfaiyeciden biri olan Ersin Kırço, Binkılıçlıydı. Dört yıl önce bir köpek kurtarma operasyonunda şehit olan itfaiyeci eri Ali Alkan da Binkılıçlıydı. Ancak Çatalca’ya bağlı Binkılıç beldesinin halk arasında "İtfaiyeci Köyü" olarak anılmasının tek nedeni Kırço ve Alkan değil; beldede daha pek çok itfaiyeci yaşıyor.
İstanbul İtfaiyesi’nde çalışan 2 bin itfaiye erinin 50’si Binkılıçlı. Yani her 40 itfaiyeciden biri Emekliye ayrılanlarla birlikte bu rakam ’yi buluyor.
Üstelik bu sayı yakın gelecekte daha da artacak gibi görünüyor. Çünkü Binkılıçlı gençlerin büyük bölümü baba mesleğini devam ettirmek, itfaiyeci olmak istiyor. 4 bine yakın nüfusuyla Binkılıç’ta itfaiyecilik prestijli ve cesaret göstergesi.
Belde halkı şehit itfaiyecilerini unutmuyor. "Allah’ın takdiri böyleymiş. Bazı mesleklerde insan kendi canından önce başkasını kurtarmakla yükümlüdür. İtfaiyecilik böyle bir iş" diyor Binkılıçlılar. Karşı karşıya oldukları risklerin farkındalar. Bu yüzden köylüler itfaiye erlerini hayır dualarıyla işe gönderiyorlar.
48 yaşındaki Hasan Çınar’a göre, köyün temiz havası ve suyu beldeden itfaiyeci yetişmesinde bire bir etkili. Hasan Çınar "Her türlü zorluğa göğüs geren itfaiyecilerimiz köyümüzün gurur kaynağı. Binkılıç’ta geçim kaynağı, ormancılık ve itfaiyecilik. Bence buranın suyu ve havası bizim itfaiyecilerin daha dirençli olmasında etkili. Vallahi bugün oğlumu itfaiye eri olarak alsalar, hiç düşünmez hemen verirdim" diyor.
"Kavgamız ateşle, tek dostumuz su"Eşi itfaiyeci olan Funda Erik ise gururlu ama endişeli: "Köyümüzün en kıdemli mesleği itfaiyecilik. Maaşlı ve sigortalı bir iş olması, itfaiyeciliğin son derece yaygın olmasında etken. Eşimle gurur duyuyorum. Ama televizyonda bir yangın haberi gördüğümde yüreğim ağzıma geliyor. Aklım hep onda."
Köyün gençlerinden Engin Adar da amcasından övgüyle söz ediyor. Çünkü o da bir itfaiyeci. "İtfaiyecilik şerefli bir iş. Ben çok istememe rağmen ne yazık ki itfaiyeci olamadım. Buna üzülüyorum." Sekiz yaşındaki ilkolkul öğrencisi İrem Bayraktar da Hayri Amca’sı gibi itfaiyeci olmak ve yangın söndürmek istiyor.
Beldenin itfaiye binasında iki itfaiye erinden biri olan Zahir Kurtan ’den beri görev başında. Yazın orman, kışın da baca yangınlarıyla uğraştıklarını söylüyor. Kurtan’a göre Binkılıçlıların itfaiyeci olması şaşırtıcı değil: "Biz zoru ve heyecanı severiz. Cesuruz. Ateşle mücadeledemizde tek dostumuzsa su.."
Binkılıçlı itfaiye erleri anılarını anlatıyorÖnder Güngör"Biz çıktık, bir dakika sonra bina çöktü"
"Aslında öğretmen olacaktım. ’da Edirne’deki öğretmen okulunu kazandım. Ancak o dönemler ülkenin en karışık zamanlarıydı. Sağ-sol olaylarına karışırım endişesiyle babam fakülteye göndermedi. Amcam itfaiyeciyeciydi. Bana ‘İtfaiyeci olmak ister misin?’ dedi, kabul ettim. Geriye dönüp baktığımda, iyi ki de bu işi seçmişim diyorum. Hiç tanımadığımız insanların canını kurtarmak için çalışırken, o insanların yüzünde kurtarılmanın verdiği sevinci görmek çok güzel bir duygu.
’de Şişli Bomonti Çorap Fabrikası yangınını unutamıyorum. Amirlerimiz, sekiz katlı binaya çıkıp içeride biri var mı diye kontrol etmemizi istediler. 50 itfaiyeci birden içeri girdik. Biz binadan çıktıktan bir dakika sonra bina çöktü."
Yaşar Başar "Dumandan zehirlendim, hastanede tedavi için bekledim"
"Birçok meslekte olduğu gibi bizim işimiz de özen istiyor, ama daha çok da özveri. Vatandaşın canını malını kurtarmak için kendi canımızı çekinmeden tehlikeye atıyoruz. Bugün Tokyo’da 10 bin itfaiye eri görev yapıyor. İstanbul’da ise sadece 2 bin itfaiye eri var. Bu sayı çok yetersiz. En büyük sorunumuz sağlık. Geçen ay yangında dumandan zehirlendim; Samatya Hastanesi’nde acı içinde 1,5 saat tedavi sırası bekledim. Sağlık karnemiz devamlı yanımızda. Köyümüzden çok sayıda itfaiyeci çıktı. Aramızda konuştuk, karar verdik. İtfaiyeciler Yardımlaşma Derneği’ni kurmak istiyoruz."
Necmettin Başkaya (Emekli)"Oğlumu ve kardeşlerimi dualarla işe yolluyorum"
"Oğlum da, iki kardeşim de itfaiyeci. Ben üç yıl önce emekli oldum. Küçükken iki kez evimiz yanmıştı. Evi söndürmeye gelen itfaiyecileri gördüğümde ilgimi çekmişti. ’te sınavla mesleğe alındığımda, öyle yangınlar gördüm ki, akıl almaz. Sene ’da Aksaray’da yeraltı geçidinde çıkan yangında üzerimizdeki elbiselerimiz bile yanmıştı. Eşim ‘Allah’a emanet ol’ diye beni işe yollardı. Şimdi ben oğlumu ve iki kardeşimi aynı dualarla işe yolluyorum. Çünkü yangın bu, şakası da olmaz, dönüşü de"
Kamil Arslan"Arkadaşım 40 metrelik dipsiz bir kuyuya indi"
"Biz hanımla her sabah helalleşiriz, gidip de dönememek var. Yangının, insanın yaşamını elinden alması bir anlık mesele. Mesleğimiz zor ama erdemli. Bir keresinde
40 metrelik dipsiz gibi görünen bir kuyuya arkadaşımızı indirmiştik. Kuyuya biri düşmüştü ve kurtarılması gerekiyordu. Kuyuya kağıt yakıp atıyorsun, düşerken sönüyor. Ama içeriden de yardım isteyen bir insanın sesi geliyor. O daracık kuyuya girdi arkadaşım, yaralıyı kurtardı."
Fevzi Gülen (Emekli)"Ateşin ısısından demirlerin su gibi aktığı yangınlar gördüm"
"Mesleğe ilk başladığım yıl dün gibi aklımda. Sene , askerlikten yeni gelmiş, çakı gibi delikanlıyım. Köy çocuğuyum ya, maceralı bir iş istiyorum. Bu nedenle itfaiye eri olmak için sınava girmeye karar verdim. Kazanınca hemen başladım. İnanılmaz gibi geliyor ama ateşin ısısından demirlerin su gibi aktığı yangınlar gördüm. Başta maceralı diye bu işe atılsam da, sonradan gördüklerim beni her yangına gidişimde korkunç bir karambole itti. Bugün insanların evinde iki büyük patlayıcı var, onlara çok dikkat etmek gerek, TV ve piknik tüpü. Beni ve arkadaşlarımı her zaman iman gücünün koruduğuna inanıyorum."
PAZAR