Bu sayfada Erzurum yöresine ait Bir Sandığım Vardır türküsünün sözleri bulunmaktadır.
Bir sandığım vardır sırmadan telden
Bir çift yavrum vardır tomurcuk gülden
Nasıl ayrılayım gül yüzlü yardan
İşte böyle böyle hal deli gönül
İster ağlar ister gül deli gönül
Bir yanım Erzincan vermem Bayburt'u
Yıkılsın düşmanın taht ile yurdu
Sağolası anam beni doğurdu
Sene kardaş sene ille bu sene
Gidenler gelmiyor bu kötü sene
Paytonlar geliyor üstü karalı
Askerler geliyor bağrı yaralı
Kimimiz nişanlı kimimiz evli
Sene kardaş sene ille bu sene
Gidenler gelmiyor bu kötü sene
Akşamdan yükleri pay eylediler
Sabah öküzlere hay eylediler
Erzurum satıldı pay eylediler
Sene kardaş sene ille bu sene
Gidenler gelmiyor bu kötü sene
Kaynak Kişi:
Ali Atıcı
Sayfa Gösterimi:
Oylama:
(1 kişi oyladı)
Oy Ver:
ELİF - 30 Nisan
güzel türküymüş
ELİF - 30 Nisan
güzel türküymüş
A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z
A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z
Bu türkünün kaynağı, hep yaşadığımız yokluklar, savaşlar, esaretler ve hasretlerdir. Türkü bir savaş anında yaşanılan acı olayların üstüne yakılmıştır. Bu türküde bir ananın feryadı, gözyaşları; bir yavrunun ateşler içinde yanışı, kavruluşu vardır. Özellikle Erzurum yöresinde savaşların acılarını dile getiren yüzlerce öykülü türkü vardır. Bu türkünün öyküsünü bana, köyümüzdeki Ömer Çavuş adlı Narman, Toygarlılı yaşlı bir amca anlattı. Ömer Çavuş, Enver Paşa`nın alayında askerlik yapmış. Bana bu türküyü hem söyledi, hem ağladı hem de hikâyesini anlattı. Mehmet Çavuş, Yemen`de de savaşmış. Türkü söylemeyi, hikâye anlatmayı çok seven birisiydi. Köyde çocuklar onun dizinin dibinden ayrılmazdı. O, türküler söyleyip hikâyeler anlatırdı. Biz gençler bile çoğu zaman huşu ile onu dinlerdik. Bazı hikâyeleri anlatırken gözlerinden yaşlar boşanırdı. Bu türkünün hikâyesini de şöyle anlattı:
Tahminine göre yıllarıydı. Yani Ermeni mezaliminin olduğu yıllar. O yıllarda Ermeniler özellikle Doğu Anadolu`yu kan gölüne çevirmişlerdi. Bir gün Erzurum`un Hasankale ilçesine bağlı Tımarlı köyü halkını bu Ermeni çeteleri köy meydanında toplarlar. Köyde zaten çoluk-çocuk, kadın ve yaşlılar kalmış. Köyün gençleri yedi cephede savaşan ordumuzun saflarına katılmış yıllardır savaş meydanlarındadır. Eli silah tutabilecek bazı erkekleri üç-beş gün önce çeşitli yalanlarla alıp bir tenhaya götürerek kurşuna dizmişler. Ahaliyi köyün ileri gelenlerinden birinin avlusuna getirirler. Avluya bitişik ahır ve samanlık vardır. O yüzden en geniş ve en uygun yer olarak burayı seçerler. Tabii köyde en geniş kapalı yer, bizim merek dediğim bu tür mekanlardır. İnsanları mereğe doldururlar. küçük yaşlardaki balalar çok sevinirler. "Bize ekmek, aş vereceklerde doyasıya yiyeceğiz" diye. Ama diğer insanların yüreği kuşkuyla karışık korkularla doludur. Bunların ne yapacağı belli olmaz. Gözleri dönmüş bu çeteler, duyduklarına göre tüm köyleri, kasabaları yakıp yıkıyorlarmış Çete mensupları halkı mereğe kapadıktan sonra kapıları iyice kapatırlar. Biraz sonra kapıların önüne torbalar dolusu birşeyler koyarlar. Bazıları bunları erzak torbası sanarlar. Halbuki bu torbalar barut ve saman doludur. Biraz sonra bunları ateşe verip avlu ve merekteki halkın üzerine atarlar. Samanlar alev alev yanar. Bu alevler içinde insanlar da çığlık çığlığa yanarlar. İşte bu mezalimden, yangında, ablasının kendisini alevler içindeyken bir taşın altına ittiği, sekiz yaşlarında, Şeref (Servet) adında bir çocuk sağ kalır. Mevsim kıştır. Servet o taş merdivenlerden sürünerek avlunun duvarına çıkar. Sürünürken de karnı, kolları ve bacakları yangında ısınan taşlarda yanar. Duvardan atlayan Servet, köyden güç bela uzaklaşıp bir kayadibine saklanır. Gün çoktan kararmıştır. Sabah olunca Servet ovaya doğru şöyle bir bakar ki bütün köylerden dumanlar yükseliyor. Köyü dumanlar kaplamış. Bir yakın köye gider. Orada bir eve sığınır. O köyleri de yakıp yıkmışlar. İşte bu viraneye dönmüş köylerden birinde de çocuklarını bir odaya koyup, komşulara yardıma giden, döndüğünde çocuklarını katledilmiş olarak bulan bir ananın inlemesidir bu türkü.Bir rivayete göre de (namusunu korumak için kayalıklara Servet gibi saklanan, sonra da yuvası dağılan) bir kadının, beşikte yavrusunun yanmış cesedini görmesi sonucu "Artık buralarda yaşamak zor" diyen Servet gibi yetim çocukları da beraberine alıp etraf köylülerle Anadolu`nun içlerine doğru göç eden perişan bir ananın feryadıdır bu türkü. Bir haykırıştır.
Sanatçı'nın En Çok İndirilen Mp3leri
Kullanıcı Yorumları (Birgitay Aktaş - Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden )
Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden Şarkı Sözü
Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden
Bir Çift Yavrum Vardır Tomurcuk Gülden
Nasıl Ayrılayım Gül Yüzlü Yarden
İşte Şöyle Böyle Hal Deli Gönül
İster Ağla İster Gül Deli Gönül
Bir Yanım Erzincan Vermem Bayburdu
Yıkılsın Düşmanın Taht İle Yurdu
Sağ Olasın Anam Beni Doğurdu
Seneler Seneler Kötü Seneler
Gide De Gelmiye Kötü Seneler
Faytonlar Geliyor Üstü Pareli
Askerler Geliyor Bağrı Yaralı
Kimimiz Nişanlı Kimimiz Evli
Sene Gardaş Sene İlle Bu Sene
Gide De Gelmiye Bu Hayin Seni
Akşamdan Yükleri Tay Eylediler
Sabahdan Öküze Ho Eylediler
Erzurum Satıldı Pay Eylediler
Sene Gardaş Sene İlle Bu Sene
(Gide De Gelmiye Bu Kötü Sene)
Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden Anahtar Kelimeler
Birgitay Aktaş Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden Mp3 İndir Dinle , Birgitay Aktaş Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden Şarkı Sözleri , Birgitay Aktaş Albümleri , Birgitay Aktaş Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden Cep Telefonuna Mp3 İndir,Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden bedava mp3 indir ,Bir Sandığım Vardır Sırmadan Telden cepten ücretsiz indir
Sanatçı'nın Son Eklenen Mp3leri
Şuan Dinlenen Mp3'ler