Sauna, açık havuz, mevsimlik açık havuz ile hizmet eden Hotel Bismarck Düsseldorf, Königsallee'den 5 dakikalık sürüş uzaklığındadır. Bu otel, Duesseldorf City Müzesi'a km uzaklıkta yer alır.
Otel Schadowstrasse metro istasyonuna metre uzaklıkta ve Bertha von Suttner Platz'a yakın merkezi bir yerde bulunmaktadır. Düsseldorf şehrinin kalbi, Hotel Bismarck oteline 2 km uzaklıktadır. Hotel Bismarck, Rheinturm'a kısa bir sürüş mesafesindedir.
Düsseldorf Merkez tren istasyonu otelden metre uzaklıkta ve Dusseldorf Uluslararasi Havalimani havaalanı arabayla 15 dakikalık mesafededir.
44 odada kasa, çok kanallı televizyon, ayrı tuvalet bulunmaktadır. Her odada duş, saç kurutma makinesi, banyo havluları gibi olanaklara sahip özel bir banyo bulunmaktadır.
Tesis bünyesindeki dinlenme salonunda günlük olarak zengin açık büfe kahvaltı servisi yapılır. Konuklar, tesisten 5 dakikalık mesafedeki Brauerei Schumacher restoranında Avrupa, orta Avrupa ve Alman yemeklerinin tadını çıkarabilirler.
Boş zamanlarınız için açık havuza ve saunaya sahiptir.
Kablosuz internet bütün otelde mevcut ve ücretsizdir.
Park olanağı yok.
Otel çalışanları İngilizce, Almanca, İspanyolca, İtalyanca, Rumence konuşur.
Oda sayısı:
Almanya sağlık sistemi, insanı ön planda tutan anlayışı ve sunduğu hizmetlerin kalitesi sayesinde, dünyada önemli bir konuma sahiptir. Sistemin finansmanı, Türkiyede de olduğu gibi sosyal sigorta yöntemi kullanılarak sağlanmaktadır. Bu finansmanın işleyiş esası kişilerin kazandığı ücretten ve işverenden alınan primlere dayanır. Almanyada sağlık sisteminin ve sosyal sigorta sisteminin tarihi lere dayanmaktadır. Almanya’da sosyal sigorta sistemi dönemin Başbakanı Otto Von Bismarck tarafından başlatılmıştır. Bismarck öncelikle bir sosyal politika ile işçilerin çalışma ve sağlık şartlarını düzeltmek istemiştir. ’li yıllarda Bismarck’ın başında bulunduğu hükümet zaman içerisinde sağlık, kaza, maluliyet gibi sigortalar geliştirerek sistem uygulamaya başlamış ve kendi ismi ile anılan Bismarck yöntemi literatüre girmiştir. Almanyadaki sistemin günümüzde de hala çok saglam bir yapısının olması tarihine dayanıyor.
Almanya’da sağlık sistemi detaylı olarak anlaşılması gereken bir konu. Devletlerin gelişmişlik düzeylerini sadece ekonomik boyutta değerlendirmek çok yeterli olmayacaktır. Bir ülkenin küresel anlamda büyümesi, uzun ve meşakkatli bir çalışma gerektiren, kalın bir zincirin halkalarına benzetilebilir. Bu halkalar kendi içlerinde ne kadar güçlü ise bir araya geldiklerinde oluşturdukları zincir de aynı orantıda güçlü olacaktır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) verileri de gösteriyor ki Almanya gibi gelişmiş ülkeler sağlık konusunda sahip olduğu imkan ve olanakları bu ülkede yaşayanlar için en doğru şekilde yöneterek ortalama yaşam süresini yaşam kalitesiyle birlikte artırıyor. Bu yazımızda genel olarak Almanyadaki sağlık sistemine değineceğiz. Ayrıca Türkiyeden Almanyaya gelenlerin sistemi doğru anlaması için iki ülke arasındaki farkları kendi deneyimlerimiz doğrultusunda sunacağız.
Başlıklar
Hayat standardının ve ortalama yaşam süresinin hayli yüksek olduğu ülkelerden biri olan Almanya sağlık harcamalarına yaptığı yatırımlarla OECD raporlarına göre gelişmiş ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’de gayri safi yurtiçi hasılanın %4,6’sı sağlık giderlerine harcanırken, Almanya yüzde 11,3 ile sağlık sektöründe başı çeken devletler arasında yerini alıyor. Sadece bu yüzdenin yüksek olması ile Almanya halkının sağlığını daha çok düşünüyor diyemeyiz, malum Almanyada yaşlı nüfus Türkiyeye göre daha fazla. Bu da sağlık harcaması oranini arttırıyor.
Sağlık sektörüne yaptığı büyük harcamalarla Almanya, Avrupa’da sağlık hizmetlerinin karşılaştırmasını grafik bir dizin olarak sunan Euro Sağlık Tüketici Endeksi’nde (EHCI) yılı itibariyle sırada yer alıyor. Almanyada sağlık sistemi, uluslararası standartlara uygun, eşit haklara dayalı, sosyal ve geniş kapsamlı temellere dayanıyor. Alman sağlık hizmetleri, ülkede yaşayan insanların yaşam kalitesini korumayı amaçlayan, sorunlara çözüm üreten, halkı mağdur etmemeyi amaçlayan uygulamaları kapsıyor. Federal Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilen, Federal Ortak Komitesi tarafından düzenlenen Alman sağlık politikası, yasal katkılarla finanse ediliyor. Herkes için ücretsiz hizmet sağlamayı amaçlayan sistem dahilinde, devlet sağlık sigortasına kayıtlı olmak kaydıyla herkes Alman sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor. Aksi takdirde birçok alternatifi bulunan özel sağlık sigortalarından yaptırmak gerekiyor.
Bir hasta açısından Almanyada sağlık sistemi Türkiyedekinden hayli farklı, en önemli farklar:
Önemli: Özellikle Türkiye’den taşınanlar için Almanya sağlık sistemi detaylarını anlamak oldukça önemli. Burada sizin sağlık sisteminden bekledikleriniz ve sistemin sizden bekledikleri Türkiye’ye göre farklı olabilir. Sigorta seçiminizi de sağlık sistemini anladıktan sonra yapmanızı öneriyoruz.
Almanya’da sağlık sistemi finanse edilirken sosyal sigorta yöntemi kullanılıyor. Bu sistemin temeli çalışan maaşlarından ve iş verenlerden alınan primlere dayanıyor. Ayda belirli bir tutarın üzerinde para kazanan kişiler sigorta primlerini ödemeye tabi tutuluyor. Almanya’da çalışan her yetişkin bireyin zorunlu sağlık sigortası (Krankenkassen) yaptırması gerekiyor. Sağlık sigortasının yanında kaza, işsizlik, bakım, emeklilik gibi durumlar da katkı payları ve primlerle sosyal güvence kapsamına giriyor. Kamu sağlık sigortası; muayene, tıbbı tedaviler, temel diş sağlığı, hamilelik ve doğum gibi birçok hizmete cevap veriyor. Bununla birlikte maddi durumu iyi olan ve daha kapsamlı bir sigorta türü isteyen kişiler yine Almanya’daki özel sağlık sigortası(Private Krankenversicherung) türlerinden yararlanabiliyor.
Peki ya Almanyada sigortanızı hangi kanallardan yaptırabilirsiniz? Almanya’ya yakın zamanda taşındıysanız, sigorta şirketlerini ve poliçe detaylarını bilmek ve karşılaştırmak hayli zor olacak, özellikle de Almanca bilmiyorsanız.
Almanya’daki hastaneler, hastalara lüks ve konfordan çok en iyi ve en kaliteli hizmeti yüksek standartlarla vermeyi amaçlıyor. Alman sağlık çalışanları, bireylere her koşulda doğru bilgiyi vererek hasta ve doktor arasındaki güven ilişkisinde şeffaflık ilkesini benimsiyor; ortak bir amaç etrafında toplanarak, hastalara zamanında ve etkili bir tedavi yöntemi sunmak için standartlardan asla ödün vermiyor. Özetle, Almanyada sağlık sistemi, büyük bir özveriyle ülkede yaşayan her insanın daha iyi şartlarda yaşaması ve hayat standardını belirli bir seviyenin üzerinde tutması için imkan tanıyor. Peki sağlık sistemini oturtmuş ülkeler milli gelirlerinin yüzde kaçını bu alana harcıyor? Hangi ülkede insan ömrünün ne kadarı sağlık sorunlarıyla baş etmekle geçiyor? Bu soruların cevabını BBC’nin hazırladığı bu kaynaktan öğrenebilirsiniz.