bizim toprağımız film / Bizim Toprağımız (Our Farmland) filmi - seafoodplus.info

Bizim Toprağımız Film

bizim toprağımız film

Biz

Ortalama puan

3, Puanlama

Sırala

En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler

Filtrele:
Hepsi

Sanırım film çok derin anlamlar içeriyor fakat ben bu anlamları kavrayacak kadar iyi bir seyirci değilim. Bana kendimi kötü hissettirdiği için filme 2 yıldız veriyorum.

Film üzerine çok fazla yazıldı çizildi, açıkçası anlayamadım bir fikir üzerine kurulmuş sıradan bir korku filmi. Kötü demiyorum ama çok abartılmış.

"Get Out"ta da aynı hislere kapılmıştım: Peele'nin filmleri "tam olacak gibi oluyor ama olmuyor." Güncel siyasi, felsefi veya kültürel bir alt metin üzerine gerilimli bir konu inşa ediyor gibi gözüküyor. Ancak nihayetinde bu alt metin tam anlamıyla tatmin edici olmuyor ne yazık ki. Özellikle büyük beklentiler ile gittiğim "Us"ta bu daha da fazla hissediliyor. Zaten filmin ikinci yarısı, ilk yarısından çok daha fazla "komik". Yönetmenin tarzına saygım var ancak korku/gerilim türündeki filmler, hele ki yükselen bir yönetmenin ciddi beklentilere yol açan ikinci filmiyse, kendini biraz daha ciddiye almalı ve yerli yersiz komedi unsurlarını filmin her tarafına serpiştirmemeli. Bu bir "Scary Movie" halkası değil. Ancak filmin en gerilimli olması gereken anlarında salondan ciddi kıkırdamalar, neredeyse kahkahalar yükseliyor. Gözüme çok battı bu ve filmi ben de bir noktadan sonra ciddiye almamaya başladım. Bazı espriler tamam yine iyi fakat bazıları cidden çok yersiz, çok zorlama. Finale doğru temel hatlarıyla ön plana çıkan gizem de sanıyorum pek çok seyirciyi memnun etmedi. Yine iyi bir fikir gibi başlayan, gelişen, fakat sonunda bir iki cümleyle geçilen ve böyle olunca da altı boş kalan bir felsefe. Filmin en kritik sahneleri ile ilgili ciddi ölçüde "e o zaman niye şöyle olmadı, niye böyle olmadı" soruları doğuyor. Tüm bunlara karşın, Lupita'nın da başarılı oyunculuğu ile, kendini kolay izleten ve belli bir merak uyandırmayı başaran, keyifli bir seyirlik. Yarattığı sükse bir tarafa, yönetmenin kariyerinde artık daha sağlam adımlarla yükselmesi gerektiği ve tarzında küçük rötuşlara gitmesinin iyi olacağı kanaatindeyim.

Yönetmenin Get Out filmi kadar olmasa da güzel filmlerinden birisi. Alt metinleri, toplum göndermeleri ve gerilimi ile kafa karıştıran ancak anlamaya çalıştıkça güzelleşen bir film olduğunu belirtmeliyim. Filmin finali ise ters köşe mi desem beklenen bir final mi desem, yorum yapamıyorum ancak izleyenleri şaşırtacağı kesin.

Farklı duygular barındıran ama nedense bişeyleri eksik kalıp doldurulamayan bir film. Get out filmide aynı duyguyu vermişti. Farklı hissettiriyor o kesin. Ama her iki filmdede hatalar ve boşluklar vardı. Get outtaki boşlukları görmezden gelebilirsiniz fakat bu filmdekini asla ters köşe yapmak için bize yalan söyleyip kandıran yönetmen bana kendimi aptal gibi hissettirdi. Sebebinide spoiler vererek açıklamak istiyorum.

Aslında finaldeki ters köşeyi tahmin etmiştim fakat imkansızdı çünkü önceki konuşmaları dikkatlice dinlerseniz böyle biley olamaz. Mesela en başta kırmızılı olan adelaide durumu anlatırken tam bir klon gibi konuştu siz gerçekken biz gölge idik. Kelepçeyi kadına takarken en azından bunu hatırladınmı diyebilirdi. Çünkü klon olan gerçek adelaide'ı tünelde kelepçelemişti. Kız kelepçeden kurtulduğunda neden kaçmadı sonuçta o klon değil. Kendi kararını verebilirdi. Eğer klonlar insanların yaptıklarının aynını yapıyorsa dışardaki klon neden içerdeki ikizinin yaptıklarını yapmıyorduda gerçek insan olan kız dışardaki klonun öğrendiği dansı öğrenip aynını yapıyor. Hadi diyelim aşağıda olmanın gerektirdiği bi hareketti bu. Peki ikizler aşağıda karşılaşırken kırmızılı kara tahtanın önünde adelaide'la konuşurken ona durumu açıkladığında deneyden burda unutulup terkedildiklerinden falan bahsederken neden hesap sormadı ona neden benim hayatımı aldın demedi. Gerçek insan olan adelaide'ın sesi neden öyleydi ve zor konuşuyordu. O sonradan konuşmayı öğrenmiş bir klon değildi ki. Nasıl olduda yaşları çokta küçük olmayan bu ikizler yaşanan her şeyi unutmuş olabilirler. Biri kendini klon zannederken diğeri kendini gerçek insan sanıyor. Böyle bir şey unutulamaz adelaide travmadan dolayı unutup kendini oraya ait hissetmiş olsa bile klon olanın bunu unutması imkansız. Bu arada tüm klonlar ikizlerini tak kesip biçerken bizim aile onları öldürmemek için elinden geleni yaptı. En başta koş kızım sende oyna oğlum sende kendini masaya kelepçele saçmalıkları yerine direk öldürselerdi bunların hiç biri yaşanmazdı. Saçmaydı

Bunun gibi bir sürü örnek verebilirim. Yani ters köşe olsunda herşey mübah mantığı çok saçma. Film bitince herkesin aklından mutlaka aynı sorular geçmiştir. Eğer öyleyse neden böyle oldu gibi. Bu insanları kandırmaktır. Ters köşe yapmak falan değildir. Onun haricinde film bana ciddi bi film gibi gelmedi. Sanki korkup germek değilde eğlendirmek ister gibi bi havası vardı. Filmde yapılan saçma esprilerden dolayı demiyorum genel havası ciddiyetsizdi. Hele o bale eşliğinde yapılan kaçma kovalamaca çok iğreti duruyordu. Müzikler hiç benlik değildi. Ama herşeye rağmen tüm mantık hataları ve boşluklara rağmen kesinlikle farklı konusu hissettirdiği farklı duygular için izlenmeli. Üzerinizde ister istemez etki bırakıyor.

oyunculuklar vasat ın çok altında.. Konu çok orijinal.. Ama seneryoda sıkıntılı.. İnsanların benzerlerinin felekatı filmi

“Us”, yapımcılığını Academy ödüllü “Get Out” () ve “BlacKkKlansman” () isimli filmlerde olduğu gibi Jason Blum ve Sean McKittrick ile birlikte üstlenen Jordan Peele’in senaryosunu da yazarak yönettiği psikolojik bir gerilim filmi…

Prömiyeri, 8 Mart ’da South by Southwest (SXSW) festivalinde yapılan ve 22 Mart tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin:

/10 ( oy) ve /5 ( oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla /10 ( yorum) ve 81/ (56 yorum) olan Rotten Tomatoes ve “Mutlaka İzlenmeli” etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları, “korku – gerilim” kategorisindeki bir film için yeterince iyi…

Yine de isterseniz, 20 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve şu ana kadar da milyon dolarlık bir gişe rakamına ulaşmış olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bir de biz inceleyerek yorumlayalım…

Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, korku – gerilim sinemasının, insanları psikolojik baskı ve terör ile sindirerek korkutmanın yanı sıra pek çok siyasi mesaj da içeren, “düalist” yapıdaki nadir eserlerinden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

Farkındayız, özellikle de bu “düalist” yapı ve siyasi mesaj tespiti sonrasında, pek çok kişinin:

“Ne alaka?”

“Nereden çıktı şimdi bu?” dediğinin…

O halde gelin konuyu biraz daha açalım ve ilk önce de filmin adını ele alalım…

“Us” …

Sözlük karşılığı, zamir olarak “biz” dir…

Ve cümle içinde çoğunlukla, yerine göre “bizi” yahut “bize” olarak da kullanılır…

Ama o, aynı zamanda United States’in yani Birleşik Devletlerin kısaltmasıdır da…

Ve bu haliyle de sınıfsal yapısı ve sömürü düzeni dâhil her şeyi ile tam bir “eşitsizlikler imparatorluğu” olan ABD’yi vurgular…

Şimdi de dikkatleri, filmdeki kostümler aracılığı ile Michael Jackson’a yapılan iki göndermeye çekelim…

Birincisi, daha filmin en başında genç Adelaide (Lupita Nyong'o) karakterinin üzerindeki kocaman "Thriller" tişörtü…

İkincisi de aynı "Thriller"ın video klibindeki Michael Jackson’ın kıyafetinden esinlenilen “kırmızı” tulumların, Michael Jackson’ın alametifarikalarından eldiven de ihmal edilmeden, elde makas dans eder gibi oradan oraya koşuşturan ikiz karakterlere giydirilmiş olması…

Rachel Thompson’ın seafoodplus.info’daki 19 Mart tarihli makalesini okuduğumuzda, bütün bu göndermeler, Jordan Peele’ye sorulduğunda verdiği yanıt, “Michael Jackson düalitenin koruyucu azizidir” olmuş…

Yani en başta da vurguladığımız gibi “Us”, öyle izle geç tarzı sıradan bir korku – gerilim filmi değil…

Anthony Lane’nin de 22 Mart ’da The New Yorker’da belirttiği gibi, daha pek çok Marxist ve Freudian yorumları da yapılacak olan bu film, şimdiden konuşmak için belki biraz fazla erken fakat Jordan Peele’nin önündeki bütün engellerin kalktığı bir yapım oldu gibi…

Tam da bu noktada;

“İyide, senin öve öve bitiremediğin bu film hakkında neden bu kadar fazla olumsuz yorum da yazıldığı gibi çok düşük puanlarda veriliyor?” diye bir soru da sorabilirsiniz…

Haklısınız…

Onu da:

“Zaten bizde o yüzden, hiç anlamadığımız Amerikan futbolu, rugby, kriket, beysbol, polo ve golf gibi sporlar hakkında tek anladığımız futbol ile kıyaslayarak spor yorumu yazmak yerine film yorumu yazıyoruz” diyerek yanıtlarız…

Farkındayız bu curcunada; oyuncuların performansı, “Get Out” () ve “See You Yesterday” () gibi filmlerde de aynı işi yapan Michael Abels’in müzikleri, “Glass” () ın da görüntü yönetmeni olan Mike Gioulakis’in kamerası ve ekipteki diğer isimlerin çıkarttıkları işlere değinemedik…

Ne yapalım o da gelecekteki diğer yorumlarımız için bizden alacağınız olsun…

Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama buraya kadar söylediklerimizin tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun…

Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…

Keyifli seyirler…

ben gitmek gibi bir hata yaptım sakın gitmeyin aşırı saçma sapan anlamsız manasız tamamen boş bir film

O kadar berbat bir film ki tümüyle saçmalıklarla dolu. İnsanların vermiş olduğu paralara yazık. Bu filmi izleyeceğinize türk yapımı korku gerilim filmleri bunlara basar.

Bundan daha sacma ve anlamsız filme denk gelmedim ben gittim pismanim gidenlerin parasina yazik baska filmlere yönelin

KORKU FİLMİ DİYE GİRDİM KAHKAHA ATARAK ÇIKTIMPARAM BOŞA GİTTİ ANLIYACANIZ
REZALET ÖTESİYDİ PARA İSRAFI GİTMEYİN PİŞMAN OLURSUNUZ

neden-sonuç ilişkisi olmayan herşeyin havada kaldığı bir film. Korku mu?, gerlim mi?.. Hiçbiri yok

Filim gayet güzel ve farklı bir senaryoya sahip. Klasik gerilim filimlerinden çok farklı olup negatif yorum yapanları incelediğinizde bu kişilerin filmin konusunu anlamadığını göreceksinizdir. Hem senaryo hem oyunculuk olarak normalin üzerinde bir kaliteye sahip olan filmi keyif ile izleyeceğinize emin olabilirsiniz.

klişelerden baygınlık geçirdiyseniz farklı bir konu ve konsepti var, Ilgi çekici ve mide bulandirmadan gerebilen bir film.

Filmin konusu ve gerilim güzel lakin yönetmen filmde konuların sonunu bağlamadığından herşey havada kalıyor, nasıl bittiğini anlamıyorsunuz.. şehri komple kopyalar kapladı ne oldu onlara? sanırım Us 2 çekilirse daha sağlıklı olacak. İzlenmeye değermi? zaman kaybı

Daha Fazlasını Göster

  • En son Beyazperde eleştirileri
  • En İyi Filmler
  • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler

Filmin Videoları

Biz Altyazılı Fragman
Biz Orijinal Fragman (2)
Biz Orijinal Fragman (2)
Bu filme dair # video

Vizyondaki En İyi Filmler

Flash
Transformers: Canavarların Yükselişi
Örümcek-Adam: Örümcek-Evrenine Geçiş
Hızlı ve Öfkeli 10
Elemental: Doğanın Güçleri
Haile: Bir Aile Kâbusu
Vizyondaki En İyi Filmler

Son Fragmanlar

Ninja Kaplumbağalar: Mutant Kargaşası Altyazılı Fragman

Ninja Kaplumbağalar: Mutant Kargaşası Altyazılı Fragman

Disco Boy Altyazılı Fragman

Disco Boy Altyazılı Fragman

Bıcırıklar: Yeni Yuvamız Dublajlı Fragman

Bıcırıklar: Yeni Yuvamız Dublajlı Fragman
Bataklık Fragman

Kraven The Hunter Altyazılı Fragman

Kraven The Hunter Altyazılı Fragman
Challengers Fragman
Son Fragmanlar

En Çok Beklenen Filmler

  • Oppenheimer
  • Barbie
  • Kraven The Hunter
  • Sisu
  • Meg 2: Çukur
  • Five Nights At Freddy&#;s
  • Mucize Uğur Böceği ve Kara Kedi
  • Ölümcül Çarpışma
  • Cehennem Melekleri 4
  • Genç Deniz Canavarı Ruby
Tüm beklenen filmler

TRT 2'den şubat ayında her akşam farklı film

Türkiye’nin kültür sanat kanalı TRT 2’nin merakla beklenen şubat ayı filmleri belli oldu.

Birçok alanda özel yapımları izleyiciyle buluşturan TRT 2, şubat ayında her akşam farklı bir filmi sinemaseverlerin beğenisine sunacak.

TRT 2'den şubat ayında her akşam farklı film

Şubat ayı boyunca orijinal dillerinde yayımlanacak filmler şöyle:

1 Şubat Çarşamba Ceviz Ağacı

2 Şubat Perşembe Kheili dour, kheili nazdik (Çok Yakın Çok Uzak)

3 Şubat Cuma Memoria

4 Şubat Cumartesi Luxor

5 Şubat Pazar Concussion (Doğruyu Söyle)

6 Şubat Pazartesi Jamaica Inn (Jamaika Hanı)

7 Şubat Salı Poppie Nongena (Poppie Nongena'nın Uzun Yolculuğu)

8 Şubat Çarşamba Mavzer

9 Şubat Perşembe Letters of Hope (Umut Mektupları)

10 Şubat Cuma WiÑaypacha (Sonsuzluk)

11 Şubat Cumartesi Michael Clayton

12 Şubat Pazar The Tomorrow Man (Yarının Adamı)

13 Şubat Pazartesi Przypadek (Kör Talih)

14 Şubat Salı Frantz

15 Şubat Çarşamba İki Şafak Arasında

16 Şubat Perşembe Ghasr-e Shirin (Şirin'in Kalesi)

17 Şubat Cuma Miraciyye Saklı Miras

18 Şubat Cumartesi Rabbit-Proof Fence (Çit)

19 Şubat Pazar Moon (Ay)

20 Şubat Pazartesi The Lady Vanishes (Kaybolan Kadın)

21 Şubat Salı Rooz-haye Narenji (Turuncu Günler)

22 Şubat Çarşamba Zerre

23 Şubat Perşembe Wo men de tian ye (Bizim Toprağımız)

24 Şubat Cuma Ghasideyeh gave sefid (Beyaz İneğin Türküsü)

25 Şubat Cumartesi Little Joe (Küçük Joe)

26 Şubat Pazar Paris, Texas

27 Şubat Pazartesi Broken Blossoms (Kırık Tomurcuklar)

28 Şubat Salı L'heure d'été (Yaz Saati)

Uluslararası Kar Film Festivali Bütün Hızıyla Devam Ediyor

Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Kar Film Festivali bütün hızıyla devam ediyor.

Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Kar Film Festivali bütün hızıyla devam ediyor. 10 Mart Perşembe günü &#;Diriliş Ertuğrul&#; dizi ekibinin söyleşisi ile start alan festival birbirinden renkli konuklarını ağırlıyor.

Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından gelenekselleştirilen, ilki yılında yapılan Kar Film Festivalinin bu yıl &#;si düzenleniyor. Nene Hatun Kültür ve Gösteri Merkezinde gerçekleştirilen programda; film yönetmenlerinden eleştirmenlere, Yeşilçam emektarlarından köşe yazarlarına kadar, sektörden ve akademik camiadan birçok önemli isim yer alacak. Festivalde Belgesel, Kurgusal, Deneysel, Animasyon ve Reklam kategorilerinde 1. 2. ve 3.&#;lük ödülleri verilecek.

Etkinlikte konuşan İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İrfan Hıdıroğlu, festivali her yıl üstüne biraz daha katarak gerçekleştirdiklerini aktardı. Festivalin amaç ve kapsamından bahseden Hıdıroğlu, &#;Ülkemizde 30&#;un üzerinde İletişim Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu bulunuyor. Bu okullardan binlerce öğrenci mezun oluyor. Bu festival öğrencilerin bu tatlı rekabet ortamında ürünlerini göstermesine olanak sağlaması bakımından önemli bir yere sahip&#; şeklinde konuştu.

Festivalin film yarışmasına &#;den fazla film katıldığını belirten Hıdıroğlu, &#;Bu büyük bir başarıdır. Katılım oranı da gösteriyor ki festivalimiz tüm Türkiye&#;deki öğrenciler tarafından ilgi görüyor&#; dedi. Konuşmasında Ankara&#;daki menfur saldırıyı da kınayan İrfan Hıdıroğlu sözlerini şöyle bitirdi: &#;Bizim içtiğimiz suyumuz bir, böldüğümüz ekmeğimiz bir, töremiz bir, vatanımız bir, toprağımız bir geleneğimiz bir, peygamberimiz bir dinimiz bir bizim bütünlüğümüzü bozanlar bizden değildir. Bu festivalin birliğimize katkı sağlamasını diliyorum.&#; dedi. &#; ERZURUM

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir