Bıkmak Almanca

bıkmak — den, ar 1) Tekrarlanması, sürüp gitmesi yüzünden bir şeyden doygunluk veya yorgunluk duyarak onu istemez duruma gelmek, usanmak Sonra bir gün bu hayattan bıkıverdi. S. F. Abasıyanık 2) mec. Dayanamaz duruma gelmek Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

canından bezmek (veya bıkmak veya usanmak) — ölümü göze alacak kadar sıkıntı içinde olmak Artık doğrusu bendeniz canımdan bıktım. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

bezmek — bıkmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

osanmak — bıkmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

usanmak — bıkmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

bıkkınlık gelmek — bıkmak, usanmak, bunalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

gına getirmek — bıkmak, usanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

yalkmak — kanmak, bıkmak, yağlı yemekten bıkmak III, 435, 447 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

μπουχτίζω — 1. (μτβ.) κάνω κάποιον να χορτάσει από μεγάλη ποσότητα τροφής 2. (αμτβ.) χορταίνω μέχρι αηδίας από μεγάλη ποσότητα φαγητού, καταλαμβάνομαι από κόρο 3. μτφ. αδυνατώ να ανεχθώ περισσότερο κάτι, βαριέμαι («μπούχτισα πια να σέ ακούω»). [ΕΤΥΜΟΛ. <… …   Dictionary of Greek

bıkışmak — nsz Karşılıklı olarak birbirinden bıkmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

bıkıvermek — nsz, den Çabucak bıkmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük