bıngıldağın erken kapanmasini onlemek / Bıngıldağın Erken Kapanması - Ne iyi gelir

Bıngıldağın Erken Kapanmasini Onlemek

bıngıldağın erken kapanmasini onlemek

BEBEKLERDE BINGILDAK DEĞİŞİKLİKLERİ

Bıngıldak bebeklerin kafa kemiklerinin birleşim yerlerinin arasında kalan boşluklardır. Yenidoğan bebeklerin kafalarında altı tane bıngıldak vardır ve ön bıngıldak en belirgin ve büyük olanıdır. Bizim için yenidoğanların izleminde ön ve arka fontanellerin değerlendirilmesi önemlidir.

BEBEKLERDE BINGILDAK DEĞİŞİKLİKLERİ

Zamanında doğan bebeklerde arka bıngıldak boyutu 8mm’nin altındadır. Arka bıngıldak genellikle ayda tamamen kapanır. Doğumda arka bıngıldağın 1cm’den büyük olması hipotiroidiyi (tiroid bezlerinin az çalışması) düşündürür. Ön bıngıldağın normal boyutu doğumda genellikle cm arasındadır. Bebek doğduktan sonra ön bıngıldak bir miktar büyür, sonrasında ay arasında kapanır. Fakat sağlıklı bebeklerde genetik yapıya bağlı olarak erken (ilk 3 ayda, tüm bebeklerin %1’i) ya da geç kapanabilir (24 ay sonrası , tüm bebeklerin % 4’ü). Bıngıldak boyutu; kafa büyüklüğü ve şekil bozukluklarına göre değişir.

BINGILDAĞIN NORMALDEN BÜYÜK OLMASI GEÇ KAPANMASI

Ön veya arka bıngıldağın büyüklüğü, geç kapanması bize birtakım hastalıkları düşündürebilir; 

-Tiroid bezlerinin yetersiz çalışması

-Raşitizm (d vitamini eksikliği)

-Kafa içi basınç artışına neden olabilecek hastalıklar

-Bazı kemik hastalıkları (akondroplazi)

-Down sendromu

-Kafa ici kanama

en sık rastlanan hastalıklardır. Bunların yanında ailesel olarak baş çevresi büyük olan ailelerin bebeklerinde bıngıldak sıklıkla büyüktür ve geç kapanır. 

BINGILDAĞIN NORMALDEN KÜÇÜK OLDUĞU VE ERKEN KAPANDIĞI DURUMLAR

Bıngıldak küçüklüğü ve erken kapanması durumlarında öncelikle bebeğin baş çevresinin değerlendirilmesi önemlidir. Çünkü bu bebeklerin kafası diğer bebeklere göre küçük kalabilir (mikrosefali). Eğer böyle bir küçüklük varsa çocuk hekimi tarafından mikrosefali yapan durumların değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Yine kafadaki kemiklerin erken birleşmesi bebeklerde bıngıldak küçüklüğüne, baş çevresinin küçük kalmasına neden olabilir. Bıngıldak küçüklüğü durumlarında Bebeğin tiroid bezlerinin çalışmasının değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Tiroidleri fazla çalışan bebeklerin bıngıldakları erken kapanabilmektedir.

BINGILDAKTA ATIM GÖZLENMESİ

Normalde bıngıldakta hafif bir atım gözlenebilir. Bu durum normaldir. Fakat atım şiddetli, dışarıdan bakıldığında ciddi belli oluyorsa; bu bize kafa içi basıncı artışı yapan durumları (Menenjit, kafa içerisinde sıvı birikimi, kafa travması, kafa içi kanama), atardamar ile toplardamarlar arasında oluşmuş bir kaçağı, beyin içerisindeki bir takım tıkanıklıkları ve bazı kalp hastalıklarını düşündürebilir.Böyle bir durumda bebeğin öncelikle beyin ultrasonu ile değerlendirilmesi yerinde olacaktır.

BINGILDAĞIN ÇÖKÜK OLMASI

Bıngıldak çöküklüğü olan bebekte öncelikle, sıvı kaybına neden olan beslenme bozukluğu, kusma, ishal veya böbrek hastalığı olup olmadığı sorgulanmalıdır. 

BEBEKLERDE D VİTAMİNİ DAMLASI KULLANIMI VE BINGILDAK KAPANMASI İLE İLİŞKİSİ

D vitamini kemik gelişimi için ana vitaminlerden birisidir. Bu nedenle bıngıldağın erken kapanmaya başladığı durumlarda ailenin aklına ilk olarak düzenli verilmekte olan D vitaminini kesmek gelir. Fakat bu yanlış bir düşüncedir. Eğer bebeğin bıngıldağının küçük olmasına rağmen baş çevresi yeterli büyüme gösteriyorsa, kafada ciddi bir şekil bozukluğu oluşmuyorsa, bebeğin nörolojik gelişimi ayına uygun ilerliyorsa d vitaminini kesmeye gerek yoktur. Yine aynı şekilde bıngıldağı geniş bir bebekte d vitamini eksikliği yoksa o bebeğe fazladan D vitamini vermek yanlış bir davranış olacaktır. Uygun olan davranış bıngıldakta anormal boyuta neden olabilecek hastalıkların araştırılması ve aile öyküsünün sorgulanmasıdır. Çünkü tamamen genetiğe bağlı bir boyut değişikliği olabilir.

Paylaş:


Kraniosinostoz Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Doğumda görülen kafa şekil bozuklukları arasında bulunan kraniosinostoz kafatası kemiklerinin çok erken birleşmesiyle oluşmaktadır. Şekil bozukluğunun yanı sıra hem zihinsel gelişimi engelleyen hem de fonksiyon kayıplarına neden olan bu hastalık erken dönemde tedavi edilebilmektedir. Anne karnında müdahale edilememesine rağmen doğumdan sonra gerçekleştirilen cerrahi operasyonlar sayesinde iyileşme sağlanmaktadır.

Kraniosinostoz Nedir?

Bebeklerde 5 kemikten oluşan kafatasında bu kemiklerden bir ya da daha fazlasının birleşim noktalarının normalden erken kapanması kraniosinostoz nedir sorusunun cevabıdır. Birbirinden ayrı olan ve sütür adı verilen oynamaz eklemlerle bağlanan kafatası kemikleri kraniosinostoz nedeniyle kapanarak beyin gelişimini engellemektedir. Konjenital anomalilerden biri olan kraniosinostoz bazı durumlarda kafa içinde basıncın artmasına da neden olmaktadır.

Çoğu vakada kraniosinostoz nedenleri belli değildir. Bununla birlikte bazı risk faktörlerinden söz etmek mümkündür. Bazı vakalarda kraniosinostoz sebepleri arasında genetik anomaliler bulunurken bazılarında ise çevresel faktörler etkilidir. Gebelik sırasında kullanılan ilaçlar, maternal tiroid hastalığı, annenin beslenme alışkanlıkları ya da tüm bu faktörlerin birleşimi kraniosinostoza neden olabilmektedir. Bıngıldağın erken kapanması ve D vitamini eksikliği arasında da bir ilişki olduğu bilinmektedir.

Bıngıldak Ne Zaman Kapanır?

Sağlıklı bebeklerde bıngıldak genellikle aylar arasında kapanmaktadır. Bununla birlikte, bazı bebeklerde bıngıldağın kapanması aya kadar uzamaktadır. Bazı bebeklerde ise ön bıngıldakla birlikte arka bıngıldak da görülmektedir; bu bıngıldağın ise en geç 3. ayda kapanması gerekmektedir.

Bıngıldağın Erken Kapanması Nelere Yol Açar?

Bıngıldağın geç kapanmasından ziyade erken kapanması bazı sağlık problemlerine neden olmaktadır. Bebeklerde bıngıldağın erken kapanması sonucu beyin gelişimini engelleyen ve fonksiyon kayıplarına neden olan kraniosinostoz meydana gelmektedir. Aynı zamanda kafa içinde basıncın artmasına, görme ve işitmede problemlere ve zihinsel sorunlara neden olmaktadır.

Kraniosinostoz Belirtileri

Genellikle doğumdan sonra ortaya çıkan kraniosinostoz belirtileri sütürün tam kapanmaması gibi durumlarda geç fark edilebilmektedir. Bununla birlikte çoğu vaka kendini doğumda belli etmekte ve birkaç ay içinde çok daha belirgin hale gelmektedir. Sütürlerin kapandığı bölümler ve kaç sütürün kapandığı belirtileri değiştirmektedir. Bir sütürün kapandığı durumlarda diğer tarafta beyin gelişimine devam edecek ve bu durumda kafatası anomalileri ortaya çıkacaktır. Kraniosinostozun türüne göre kafatasıyla birlikte göz, burun ve kulaklarda da şekil bozuklukları gözlemlenmektedir.

Kraniosinostoz Tipleri (Çeşitleri)

Kraniosinostoz, sütürlerin kapandığı bölgelere göre çeşitlenmektedir:

Sagital Sinostoz

Kraniosinostoz tipleri arasında en sık görülen sagital sinostoz, skafosefaliye neden olmaktadır. Skafosefali; önden arkaya doğru uzayan bir kafa, çıkık alın ve yan kafa kemiklerinde (sagital) çıkıntılarla karakterizedir. Ön ve arka kafatası kemikleri ise sivri bir görünüm oluşturmaktadır. Kafatasının orta bölümünde ise köprü şeklinde bir çukur bulunmaktadır.

Metopik Sinostoz

Triganosefali ya da üçgen kafa olarak da bilinen metopik sinostozda kafa yüksekliği normalden daha fazladır. Bebeklerde gözler arasındaki mesafe azken kafa ve alın oldukça sivri bir görünüme sahiptir.

Koronal Sinostoz

Koronal sütürün erken kapanmasıyla oluşan koronal sinostoz tek taraflı ya da çift taraflı olabilmektedir. Tek taraflı koronal sitostozda etkilenen tarafta bulunan göz ve kaş diğer tarafa göre daha yüksekte durmaktadır. Aynı zamanda burun ve kulakta da kayma görülmektedir. Brakisefali olarak da bilinen çift taraflı vakalarda ise alın çıkıntılı, kafa kenarlardan geniştir. Kafanın yüksekliği artarken gözler birbirinden uzaklaşmaktadır.

Lambdoid Sinostoz

Kraniosinostoz çeşitleri arasında oldukça nadir görülen lambdoid sinostozda ön ve arkadan gözle görülebilen kafatası asimetrisi mevcuttur. Sağ ya da sola eğik kafatasıyla karakterize olan bu türde, etkilenen tarafın arkasında düzleşme görülmektedir.

Kraniosinostoz Tedavisi

Kafa grafileri ve 3D beyin tomografisi (BT) gibi görüntüleme yöntemleri sayesinde teşhis edilen kraniosinostoz doğumdan sonra tedavi edilmektedir. Kraniosinostoz tedavisi hastalığın türüne ve altında yatan sebeplere göre planlanmaktadır. Sütürlerin kapandığı fakat kemiklerin kaynamadığı ya da semptomların çok hafif olduğu vakalarda genellikle kask kullanımı önerilmektedir. Yaş ilerledikçe ve kafatası üzerinde saç oluşumu arttıkça şekil bozukluğu gözle görülmemeye başlamaktadır.

Kemiklerin kaynadığı ve farklı sağlık problemleri ile gözle görülür şekil bozukluklarına yol açtığı durumlarda ise sütürlerin açılması için cerrahi yöntemlerden faydalanılmaktadır. Ameliyata karar verirken bebeklerin yaşı, kozmetik problemlerin seviyesi, baş çevresi ölçüsü, gözlerde problem olup olmadığı ve bebeklerin genel sağlık durumları göz önünde bulundurulmaktadır.

Kraniosinostoz Ameliyatı

Açık ya da kapalı olarak yapılabilen kraniosinostoz ameliyatı genellikle bebekler ilk yıllarını doldurmadan uygulanmaktadır. Şekil bozukluklarını düzeltmenin yanı sıra bazı vakalarda görülen kafa içi basıncını düşürmek, beyin gelişimini normal seyrine döndürmek ve zihinsel problemlerin yaşanmasını önlemek amacıyla cerrahi yöntemlerden yararlanılmaktadır.

Ameliyatta sütürler ve kafatası kemiklerinin arası açılmakta ve bebekler 1 gün müşahede altında kalmaktadır. Bulguları takip edilen bebeklerde herhangi bir sorun görülmemesi durumunda ertesi gün taburcu işlemleri gerçekleştirilmektedir.

Bazı durumlarda ameliyattan sonra da önceden şekil verilen özel kasklar kullanılmaktadır. Kask, kafatasının ön ve arkadan değil yanlardan gelişmesine olanak tanımaktadır.

Her ameliyatta olduğu gibi bu operasyonda da bazı riskler bulunmaktadır. Özellikle henüz gelişimlerinin başında olan bebeklere uygulanan cerrahi operasyonlarda risk artmaktadır. Kraniosinostoz ameliyatı riskleri arasında en önemlileri uzun anestezi ve kan kaybının neden olduğu problemlerdir. Yara bölgesinde enfeksiyon ve dikişlerde açılmalar ise cerrahi nedeniyle görülen sorunlardan bazılarıdır. Ameliyatın kafatası üzerinden yapılması sayesinde beyin fonksiyonlarında sorun görülmemektedir. Tüm bu risklere rağmen uzman hekimlerce yapılan ameliyatlarda ciddi komplikasyonların görülme olasılığı oldukça düşüktür.

Kraniosinostoz Ameliyatı Ne Zaman Yapılmalı?

Çok erken dönemde yapılan ameliyatlar ilerleyen dönemlerde tekrar cerrahi operasyonlara gerek duyulmasına neden olabilmektedir. İleri yaşlarda ise cerrahi yöntemlerle elde edilecek kazanımlar azalmaktadır. Bu nedenle kraniosinostoz ameliyatı genellikle ay arası yapılmaktadır.

Bebeklerde Kafa Şekil Bozuklukları

Yeni doğan bebeklerde kafa şekil bozuklukları pek çok neden bağlı olarak gelişebilmektedir. Doğumdan sonra hızla büyüyen kafatasında asimetrik bozukluklar görülebilmektedir. Bebek kraniosinostoz hastalarında kalıcı sağlık problemlerine yol açabilecek bu şekil bozukluklarının erken dönemde teşhis ve tedavisinin yapılması gerekmektedir. Bu sayede kafatası kemiklerinin gelişimi tamamlanmadan müdahale etme şansı yakalanmaktadır.

Bıngıldağın Erken Kapanması

Bıngıldağın Erken Kapan

Yenidoğan bebekte anne-babalar bebeğin başına dokunmaktan korkarlar. Çünkü bebeğin kafasının üzerinde bıngıldak adı verilen yumuşak kısımlar vardır ve dokunulduğunda hafifçe içeri çöker. Aslında bıngıldaklar dokunmaya karşı oldukça dayanıklıdır.

ıngıldağın iki önemli görevi vardır:
seafoodplus.infoğumu kolaylaştırmak
seafoodplus.infoğin beyninin dışarıya doğru rahatça büyüyebilmesini temin etmek.
Bebeğin kafasında altı tane bıngıldak vardır. Elle dokunduğumuzda ancak iki bıngıldağı fark edebiliyoruz.

Bebeğin fark edemediğimiz bıngıldakları doğumdan sonraki 2 ile 3 ay arasında kapanır.
Öndeki bıngıldak alnın hemen üzerinden başlar ve genişliği beş santimetreye kadar varabilir. Şekli baklava dilimine benzer. Bu bıngıldak bebek altı aylıkken kapanmaya başlar 18 aylık olduğunda tamamen kapanır. Ön bıngıldağın dört aydan erken kapanması beyin gelişimini büyümesini engelleyebileceği için dikkatli olunmalıdır. Arkadaki bıngıldak ise kafanın arkasında küçük ve üçgen bir şekil olarak görülür. Öndeki bıngıldağa göre daha az farkedilen bu bıngıldak üçüncü ayda kapanır. Bıngıldakların geç kapanması bir hastalık belirtisi olabilir. Tiroit hormonu eksikliği ya da D vitamini yetersizliğinde bıngıldaklar geç kapanabilir.
Bebek doğarken kafatası kemikleri henüz tam gelişmemiştir ve son şeklini almamıştır. Zaten böyle olması gerekir. Çünkü bebek dış dünya ile tanışmadan önce doğum kanalından geçmesi gerekir. Sert kafatasıyla geçemeyeceği bu kanalı ayrık kafatası kemikleri ve arasındaki esnek doku sayesinde zarar görmeden geçer. Bıngıldak adı verilen bu boşluklar sayesinde kafatası kemikleri birbirine yaklaşır; hatta üst üste bile binebilir. Böylece bebeğin kafası doğum kanalının şeklini alır ve doğum bu sayede gerçekleşir. Ayrıca bebeğin beyni de bu sıkışmadan dolayı zarar görmez.

Ayrıca kafa kemiklerinin ayrık ve yumuşak olması beynin büyümesine imkan sağlar. Beyin büyümesi sürdükçe kafa kemiklerindeki eklem yerleri ve bıngıldak yumuşak olduğu için kafatası büyümesi mümkün olmaktadır. Oysa bıngıldaklar olmasa kafatası kemikleri büyüyemeyeceği için beyin de küçük kalır. Kafatasının büyümesi sadece beynin büyümesiyle olur.
İshalli bir bebekte içine doğru çökmüş bıngıldak bebeğin su ihtiyacı olduğunu gösterir. Acilen bebeğe yeterli miktarda su verilmesi gerekir. Bu durumda çocuk doktorunuzu arayınız. Bıngıldağın olduğundan fazla çıkıntılı durması da kafa içi basıncının arttığına işaret eder ve doktor kontrolü gerekir.

Bıngıldağın Erken Kapanması (Kraniosinostoz) Nedir, Neden Olur? Bıngıldağın Erken Kapanması Nasıl Tedavi Edilir?

Kraniosinostoz, çocuklarda beyin gelişimini engelleyebilen kraniyal sütürlerin erken kaynaklanmasıdır.

Bıngıldağın Erken Kapanması (Kraniosinostoz) Nedir?

Doğum sırasında bebeğin kafatası, büyümesini sağlamak için fontaneller tarafından birkaç parçaya ayrılır. Hala bilinmeyen nedenlerden dolayı, kemikler bazen erken, hatta bazı durumlarda doğumdan önce kaynar ve kafa çevresinin evrimini engeller. Bu, mikrosefali (çok küçük beyin) veya ilgili sütürlere paralel başın deformasyonu ile sonuçlanır.

Kraniosinostoz, kafatasının doğumda görülen bir deformasyonudur. Çok erken kaynaklanmış kemikler bebeğin beyninin normal büyümesini engeller. 

Bıngıldağın Erken Kapanması Neden Olur?

Vakaların yaklaşık yüzde 50'sinde teşhis edilen en yaygın sinostoz, çok dar, uzun bir kafa ile karakterize sagital sütür sinostozudur.

Her şey doğumda başlar. Normalde bebek doğduğunda başı önce gelir. Ve yenidoğanın geçişini kolaylaştırmak için kafatası yer yer biraz yumuşaktır. Aslında, bir bebeğin kafatası bir yetişkininki gibi hemen katılaşmaz, dikişler adı verilen özellikle dirençli kıkırdak bölgelerle bir arada tutulan kemikli plakalardan oluşur. 

Beynin büyümesi sırasında bu dikişler kafatasının paralel büyümesini sağlayacaktır. Ancak bazen işler farklı şekilde ortaya çıkar: Hamilelik sırasında bazı dikişler erken kaynar. Bebeğin kafatası çok erken esneklikten yoksun kalır ve beyin (kendisi büyümeye devam eder) kafatasının esnek kalan kısmını iterek gelişir. Bebek daha sonra deforme olmuş bir kafa ile doğar, bu kraniyosinostozdur. Bu da kafatasında şekil bozukluğuna neden olur.

Bıngıldağın Erken Kapanması Nasıl Tedavi Edilir?

Kafatasında büyüme olmadığında kraniosinostozdan şüphelenilir. Bir röntgen, kafatasının dikişlerini gösterir ve bir CT taraması beynin durumu hakkında bilgi verir. Semptomların kötüleşmesini önlemek için risk altındaki kraniosinostaz mümkün olduğu kadar erken, ideal olarak 3 ila 12 ay arasında ameliyat edilmelidir. 

Cerrahi operasyon, kaynaklı kenarların kesilmesi ve ardından deformiteleri düzeltmek için kafatasının kemiklerinin yeniden şekillendirilmesinden oluşur. Bu tedavi genellikle hem fonksiyonel hem de morfolojik olarak mükemmel sonuçlar verir.

Zamanında ameliyat edilmezse kraniyosinostoz intrakraniyal hipertansiyona veya HTIC'ye neden olabilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir