böğ böceği / Yazın popüler siması : "Et Yiyen Örümcek" - Et yemiyor ve zehirli değil! - Bilimma Bilim Haberleri

Böğ Böceği

böğ böceği

Prof. Dr. Demir: 'Sarı kız' diye bilinen b&#;ğ&#;ler zehirsizdir

Prof. Dr. Demir, dünya genelinde 'deve örümceği' (camel spider) olarak bilinen, Latince ismi 'solifugae' olan ve Türkçe'ye 'böğü' olarak geçen canlıların, doğada örümcekgiller sınıfında yer alan farklı grup olduğunu söyledi. Böğülerin örümcek, akrep ve keneler ile aynı grupta yer aldığını belirten Demir, halk arasında 'et yiyen örümcek', 'sarı ömer' ve 'sarı kız' isimleriyle bilindiğini kaydetti. Prof. Dr. Demir, böğülerin, bilinenin aksine zehirsiz olduğunu söyledi. Geceleri aktif olan böğülerin, doğada genellikle kırsal alanlarda ve taşlık bölgelerde görülebileceğini belirten Demir, "'Niğde bağları' dediğimiz bölgelerde taşların ve kayaların alt kısımlarında gündüzleri saklanarak korunaklı bir şekilde gizlenirler, gece ise aktif olurlar. Bunlar 'nokturnal' yani gece avlanan ve hareketli olan canlılardır. İnsanoğlu her alanda olduğu gibi barınma açısından da doğayı tahrip ederek şehirleşme adına bu canlıların yaşam alanlarını işgal ettiğinden son zamanlarda bu canlılar ile sıkça karşılaşmaktadır. Aslında bu canlılar bizim yaşam alanlarımıza yani evlerimize gelmiyorlar biz bu canlıların evlerine gidiyoruz daha doğrusu işgal ediyoruz. Bu canlılar, aslında insanlardan kaçan canlılardır" dedi.

'ÖRÜMCEKLER ZEHİRLİ, BÖĞÜLER ZEHİRSİZDİR'

Prof. Dr. Demir, böğülerin, küçük böcekler ya da küçük kemirgenlerin ölüleriyle beslendiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu leşlerle beslenirken ölü canlının vücudunda bulunan ve insan sağlığı için zararlı olan patojen mikroorganizmalar böğünün ağız bölgesine bulaşabilir. Daha sonra bu canlı bir şekilde insanoğlu ile karşılaştığında temas halinde insanı ısırabilir. Bunun nedeni ise insandan korkmasıdır. Isırdığı anda da ağız bölgesinde bulunan daha önce beslendiği leş hayvanlarındaki mikrop insana bulaşabilir. İnsanda hastalığa neden olan mikrop, hayvandan kaynaklanan bir mikrop olmayıp, beslenmiş olduğu leş dediğimiz ölmüş hayvandan aldığı mikroptur. Onu insana bulaştırır, insanda da bir hastalık vuku bulmasının nedeni de budur. Örümcekler zehirlidir, böğüler ise zehirsiz bir hayvandır. Böğüler gece avlanırlar ve ışık bu hayvanı cezbeder, bu nedenle ışığın geldiği tarafa yönelir. Oldukça ürkütücü bir görüntüye sahip olan böğüler, yaklaşık 1 metreye yakın zıplayabildiği gibi aynı zamanda ses çıkarma özelliğine de sahiptir. Bu canlılarla şayet karşılaşmak istemiyorsak doğal avcıları olan kümes hayvanlarını özellikle tavukları kullanabiliriz. Bunun dışında fiziki olarak da binaların etrafına asfalt beton gibi bu canlıların altına girip saklanamayacağı sert zeminlerin oluşturulması ve yaz aylarında özellikle alçak katlarda oturulan evlerin pencere ve balkon kapılarına tel sineklikler yapılması gerekir. Bunu dışında kullanacağımız herhangi bir kimyasal ilaç yalnızca bu canlıyı değil, diğer canlıları da yok edecektir. Bu bir çözüm olmayıp bizler kimyasal mücadeleye karşıyız."

Yazın popüler siması : &#;Et Yiyen Örümcek&#; &#; Et yemiyor ve zehirli değil!

Et yiyen örümcek et yer mi? Et yiyen örümcek zehirli mi? Et yiyen örümcek zarar verir mi? Et yiyen örümcek gerçek mi? Aslında medyanın &#;bilerek&#; ya da bilmeden yanlış bir şekilde &#;et yiyen örümcek&#; diye servis ettiği böğüler et yemez, zehirsizdirler, ısırırlarsa canınız yanabilir ama sizi yemezler.

Böğü

Böğü, kurak ekosistemlerde yaşayan örümcek benzeri bir eklembacaklıdır. Böğü&#;nün kelime anlamı &#;güneşten kaçan&#; olup bilimsel olarak solifugidler olarak isimlendirilirler. Solifuge, solpugid, solifugid gibi adlandırılmalar da yine böğüler için yapılır. Çeşitli yörelerde sarı kız, deve örümceği, böyü, böğ, rotto, büfe, güve, mele, ankabut, helpazük, rıttayle, gindır ve kızılgöz gibi isimlerle anılır.

Böğüler yani solifugidler, Arachnida (örümceğimsiler) sınıfına dahildirler. cins içinde &#;den fazla türü tanımlanmıştır. Ancak yine de diğer Arachnidlere göre az sayıda tür içeren küçük bir takımdır. Bununla birlikte fosil kayırları da oldukça azdır. Bilinen beş tane farklı tür kaydı bulunmakla birlikte en eski fosil kaydı milyon yıllıktır.

et yiyen örümcek, böğü

Böğü&#;ler et yer mi? Et yiyen örümcek zehirsizdir ve et yemez!

Her yaz havaların ısınması ve eklembacaklıların aktif faza geçmesiyle çeşitli böcek ve araknidler insanlar tarafından görülür. Böğü gibi alışıldık olmayan ve büyük türler daha fazla dikkat çeker ve insanlarda kaygı uyandırır. Bu da sıklıkla haberlere konu olmalarına sebep olur.

Türkiye&#;de de her yıl &#;et yiyen örümcek&#; olarak böğüler medyaya yansır ve haberlerde kendilerine yer bulurlar. Ancak bu durum böğülerin abartılı bir şekilde gündeme getirilmesidir. Böğüler et yemez. Böğüler avlarını canlı yakalayan predatörler olup genel olarak böcekler, örümcekler, kırkayaklar ve akrepler üzerinden beslenirler. Her ne kadar görünüşlerinden dolayı örümcek olarak isimlendirilse de böğüler örümcek değildir. Örü memeleri yoktur ve ağ örmek için ipek üretmezler. Bunun yanı sıra daha pek çok farklı morfolojik özellik vardır. Ancak örümceklerle en önemli farkları zehirli olmamalarıdır. Neredeyse her örümcekte az ya da çok zehir bulunur ve bunu avlanırken kullanırlar. Böğülerin her ne kadar korkunç bir görünüşü olsa da zehir bezleri ve zehir salgıları yoktur. Böğüler zehirsizdir. Diğer bir deyişle et yiyen örümcek zehirsizdir ve et yemez!

Dünya&#;da böğüler

türü bilenen böğülerin cinsi 12 familya içinde toplanmıştır. Böğülerin tür çeşitliliği bakımından en zengin olarak bulunduğu bölge Güney Afrika&#;dır. Hexisopodidae, Ceromidar ve Melanoblossidae familyaları Sahra altı Afrika&#;ya endemik türlerdir. Tanımlanan 12 familyanın altı tanesi ve türlerin %25 Namibiya&#;da bulunmaktadır. Ayrıca Hexisopodidae familyası da yine Namibiya&#;ya endemiktir. Yani Namibiya böğü çeşitliliği açısından önemli bir noktadır.

Böğü Familyaları:

böğü
böğü

Böğülerden ilk olarak Petri S. Pallas&#;ın Spicilegia Zoologica adlı çalışmasında de bahsedildiği görülmektedir. Phalangii araneoidis olarak gruplandırmış ve anatomik özelliklerinden bahsetmiştir. Daha sonra farklı araştırmacılar da böğüleri incelemiş, sınıflandırma çalışmalarında bulunmuştur. Günümüzde de bu takım, gerek müze koleksiyonları, gerekse doğada bulunan türleri inceleyerek, sınıflandırma çalışmalarına ve yeniden tanımlamalara ihtiyaç duymaktadır.

Türkiye&#;deki böğüler

Türkiye&#;de böğülerle ilgili ilk kayıtlar Pietro Pavesi tarafından &#;da tutulmuştur. Günümüzde Türkiye&#;deki böğü türlerinin 6 familyaya ait 15 cins içinde sınıflandırılmış 44 böğü türü olduğu kaydedilmiştir. Türkiye&#;deki böğüler üzerine çalışmalar &#;li yıllara kadar yabancı araştırmacılar tarafından yürütülmüştür.

böğü

yılında Türkiye&#;den ilk olarak Hakan Koca Niğde ve çevresi Solifugae (Böğüler) Takımının sistematiği.&#; isimli yüksek lisans tezi hazırlamış, 13 tür tanımlamış ve özelliklerini vermiştir. Daha sonra Halil Koç yılında &#;Güneydoğu Anadolu Böğü (Solifugae, Arachnida)faunası: Sistematiği, Zoocoğrafyası ve Ekolojisi&#; adlı çalışmasıyla 14 ilde 4&#;ü yeni kayıt olmak üzere 15 tür tespit etmiştir. yılında Melek Erdek &#;Türkiye Gylippidae ve Karschiidae türlerinin taksonomisi ve biyoekolojisi (Arachnida: Solifugae)&#; doktora teziyle alana yeni katkılarda bulunmuş, bir yeni tür ( Gylippus (Hemigylippus) bayrami sp. n.) tanımı yapmıştır.

Böğü Morfolojisi

Böğülerin vücutları temel olarak iki bölümden oluşmuştur. Vücudunda pek çok duyusal kıl ve diken bulunur. Genel olarak sarı, açık kahverengi ve siyah renklenme görülür. Kimi türlerin dorsal bölgesinde (sırtında) siyah şerit görünür.

Vücutlarındaki bu iki kısım prosoma (baş-göğüs) ve opisthosoma (karın) bölümleridir. Prosoma bölümü 8 segmentten oluşur. Bu segmentlerde 4 çift yürüme bacağı bulunur. Bunun yanı sıra bir çift pedipalp (bacak gibi olan en öndeki uzantılar)&#;de prosomadan çıkar. Bu bacağa benzeyen pedipalpler çiftleşme, av yakalama, ağaç ve düz zemine tırmanma, yuva kazma ve nem tayini gibi işlevlere sahiptir. Prosomanın en önünde bir çift keliser (diş gibi görünen yapılar) dikkati çeker. Vücuduna oranla oldukça büyüktür ve güçlüdür.

Böğülerin Beslenme Tercihleri ve Perdatörleri

Böğüler bulundukları habitatlar ve çevrelerindeki canlılra göre geniş bir menüye sahiptir. Karnivor ve predatör olan böğüler, çoğunlukla diğer böceklerle beslenirler. Böceklerin yanı sıra kırkayaklar, örümcekler, akrepler gibi omurgasızlar ve daha nadir olarak kertenkeleler, kuşlar ve bazı küçük memeliler gibi omurgalıları da yiyebilmektedirler. Avlanma stratejileri ise gizlice yaklaşma, takip edip avlama ve pusuya düşürmedir. Bunu yanı sıra bir çok Afrika böğü türü termitlerle beslenmektedir. Termit avlamak için toprağı kazarlar.

Ancak bu durum böğülerin av olmasına engel değildir. Pek çok memeli ve diğer araknidin besini olabilirler. Kuşlar, karnivor küçük memeliler, sürüngenler ve örümcekler böğüleri aylayabilir. Kimi yayılış bölgelerinde baykuşların sıklıkla böğü tükettiği tespit edilmiştir. Baykuşun yanı sıra, örümcek kuşları, tarla kuşları ve kuyruksallayanlar böğüleri besin olarak tercih edebilir.

Böğü

Böğülerde çiftleşme ve üreme

Erkek ve dişi bireylerin çiftleşmesini takiben dişiler yumurtlar. Genel olarak erkek bireyler dişi bireyleri bulur ve çiftleşme hazırlıklarını yaparlar.

Döllenmeden sonra dişi birey yumurtaları olgunlaştırır. daha sonra toprağı kazar ve arasında değişen sayıda öbekler halinde bir kaç seferde yumurta bırakır. Yumurtalar beyaz, açık sarı, açık kahverengi gibi renklerde olabilir ve bu durum türden türe değişir. Nemlilik ve sıcaklık yumurtalarda embriyonik gelişimi önemli derecede etkiler. Nemlilik embriyolar için vitaldir. Anne böğü genel olarak yumurtadan çıkan ve gelişmeye başlayan yavrular yuvadan ayrılana kadar onlara bakmaya devam eder.

Kaynakça:

Petri S. Pallas, Spicilegia Zoologica,  

Pietro Pavesi, Gli Aracnidi Turchi,

H. Koca, Niğde ve çevresi Solifugae (Böğüler) Takımının sistematiği. Yüksek Lisans Tezi. Niğde Üniversitesi, Niğde.

H. Koç, Güneydoğu Anadolu Böğü (Solifugae, Arachnida)faunası: Sistematiği, Zoocoğrafyası ve Ekolojisi. doktora Tezi. Ege Üniversitesi, İzmir.

M. Erdek, Türkiye Gylippidae ve Karschiidae türlerinin taksonomisi ve biyoekolojisi (Arachnida: Solifugae). Doktora Tezi. Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale.

Sarıkız örümceği nedir? Sarıkız örümceği zararlı mıdır? Tedavisi var mıdır?

Sarıkız örümceği nedir? Sarıkız örümceği zararlı mıdır? Tedavisi var mıdır? Trabzon'da görülen HOPA engereğinden sonra Bodrum'da görülen ve etle beslenen Sarıkız örümceği vatandaşı korkuttu. Sarı Ömer böceği olarak da adlandırılan ve yaklaşık bir metre kadar zıplayarak etle beslenen bu canlı herkes tarafından merakla araştırılıyor. İşte Türkiye'yi korkuya hapseden yeni tehklihe: Sarıkız örümceği!

SARIKIZ ÖRÜMCEĞİ NEDİR? NERELERDE GÖRÜLÜYOR?

Dünyada çöl bölgelerinde ülkemizde de Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşayan Sarı Ömer örümceği, zehriyle bir insanı öldürebiliyor. Özellikle akrep, kertenkele, hatta fare ve kendinden büyük memelilerle bile besleniyorlar. Bu nedenle et parçalarını kolayca koparabiliyorlar. Bir insan eli kadar boyu olan Sarı Ömer örümceği; böcek, kemirgen, kertenkele, yılan gibi canlıların etinden beslenmeyi seviyor. Hatta Sarı Ömer örümceği, akrep bile avlayabiliyor.

Sarıkız örümceğinin diğerlerinden ayıran en önemli ve tehlikeli özelliği ise saldırgan bir yapıya sahip olması. Güçlü çene yapısına sahip olan Sarıkız örümceği, kendisinden büyük canlılara bile saldırmaktan çekinmiyor.

Sarıkız örümceği nedir? Sarıkız örümceği zararlı mıdır? Tedavisi var mıdır?

ÇOK HIZLI HAREKET EDEBİLİYOR

Sarı kız böceği ülkemizde Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, dünya üzerinde ise yoğun olarak Afrika’ da Namibya’ da bulunmaktadıseafoodplus.infome şekillerinden dolayı diğer iri örümcek türlerinden farklıdır. Sarıkız böceği türlerinin hemen hemen hepsi et ile beslenmektedir. Görsel olarak akrep türünün sarısı gibi görünüme sahip olan sarıkız böcekleri akrep dahi birçok hayvanı yiyerek beslenebilirler. Bu türlere halk arasında sarıkız böceği isminin haricinde böğü yada böyü de denmektedir. Örümcek yerden yaklaşık 1 metre yukarı zıplıyor ve ısıya duyarlı hareket ediyor. Diğer örümcekler insandan kaçarken bu direkt ısırmak için insanların üzerine üzerine geliyor. Çok hızlı hareket edebildikleri bilinmekte olup zehirsiz olduğu uzmanlar ve araştırmacılar tarafından belirtilmektedir. Boyları cm arasında değişmekte olup, avlarını dişleri ile ovuşturdukları için ısırıldığını fark edemezler. Isırdığı kısma dişleri sayesinde eti yumuşatıp yiyebileceği kıvama getiren bir sıvı bırakmaktadır.

Haberin Devamı

​​​​​​​SARIKIZ ÖRÜMCEĞİ ISIRIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

İlk başta örümcek tarafından yapılan bir ısırma fark edilmeyebilir. Isırık genelde bir pinprick veya hafif bir sokma gibi hissedilir. Daha sonra belli başlı belirtiler meydana gelmeye başlar. Bunlar;

  • Karın bölgesi civarında sertleşmeler
  • Karın bölgesi civarında çok şiddetli ağrılar
  • Bulantı ve kusma
  • Üşüme ve titreme
  • Titremeden kaynaklı meydana gelen yüksek ateş ile terleme
  • Vücudun bazı bölgelerinde kramplar
  • Örümcek türlerinden küçük olanların çoğu zararsız şekilde yaşamımızda yer alırken bazıları oldukça zararlıdır. Özelliklede sarıkız örümceği türü bu zararlılar içinde yer alır.

Ülkemizde Güney Anadolu ve İç Anadolu Bölgesinde sık şekilde gözlemlenen bir türdür. Etle beslenmeyi seven bu canlı deve örümceği olarak da bilinir. Örümcek akrep ile beslenir. Sarıkız örümceği soktuğu anda anlamak zor olabilir. İlerleyen saatlerde meydana gelen belirtileri insanlarda sorun yaratır. Çünkü bu canlı dişlerinin yardımı ile deri bölgesinde uyuşma sağlar. Ardından bu uyuşmuş bölgenin içine etin sıvı bir hale gelmesini sağlayan sıvı gönderir. Ardından da tüketmeye başlar.

Sarıkız örümceği nedir? Sarıkız örümceği zararlı mıdır? Tedavisi var mıdır?​​​​​​​

TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Bilinen ve zararlı olduğu düşünülen bir türün ısırdığına inanan kişiler en kıs sürede sağlık kurumuna tedavi için başvurmalıdır. Bu tarz sorunlarda erken müdahale etmek hastalıkların yayılmasına ve ölümcül risklerin ortadan kalkmasına olanak sağlar. Bunun içinde vakit oldukça önemli olan bir detaydır.

Örümceklerin çoğunluğu kalabalık ve sessiz olan alanlarda durmaktan kaçınırlar. Bir evin sessiz köşelerini, nadiren taşınan mobilyalar, garajlar, barakalar ve odun yığınları altındaki karanlık alanları tercih ederler. Genellikle sadece deriye karşı kışkırtıldığında veya tuzağa düştüğünde ısırırlar. Örümceklerin bulunmadığından emin olmak için, öncelikle örümceklerin yaşayabilecekleri bölgelere ulaşmaktan kaçınmaları için çocuklara dikkatli bir şekilde öğretilmelidir. Bir bölgedeki ağlar ve ölü böcekler genellikle örümceklerin orada aktif olduğunu gösterir. Çocuklar ayrıca kaya yığınları ve ağaç kesimlerinin etrafında oynamamaktan da kaçınmalıdır. Günlükleri veya yaprakları tutmayı içeren bir bahçe işi yapılıyorsa eldiven kullanılması gerekir. Kullanmadan önce tavan arasında veya bodrumda depolanmış herhangi bir battaniyeyi veya elbiseyi sallamak uygun olacaktır. Bir çamurluk veya garajda saklanmadan önce dikkatlice ayakkabı veya botları kontrol etmek gerekir. Evlerde bulunan örümceklerin sayısını böcek ilacı ile püskürterek sınırlamak mümkündür. Bunu yapmak için yalnızca lisanslı bir haşere kontrol şirketinden yardım almak gerekir. Böcek öldürücüler, özellikle çocuklar, evcil hayvanlar, hamile veya emziren kadınlar evde bulunuyorsa riskli olabilir.

B&#;cek Sokmasının Tedavisi Nasıl Ger&#;ekleşir?

Sinek, böcek, örümcek, solucan, kene gibi haşerelerin ısırıkları sebebiyle, özellikle tıbbi müdahale edilmediği takdirde, can kayıpları yaşanmaktadır. Özellikle ısırma ve sokma sonrasında insanların bilinçsiz davranması, cilt üzerinde meydana gelen tahrişin yanlış yöntemlerle giderilmeye çalışılması, can kayıplarının sayısının artmasına sebep olmaktadır.

Böcek Sokması Nedir?

Bir böcek sokmasına karşı insan cildinin verdiği en yaygın tepki türü, bir sivrisinek ısırmasına karşı verilen tepkidir. Bu reaksiyon, böceğin tükürüğündeki proteinlere karşı verilen alerjik bir yanıttır. Toplumun yaklaşık dörtte üçünde bu ısırık ani bir alerjik reaksiyona ve cilt bütünlüğünün bozulmasına yol açar. Sivrisineklerin ve diğer kan emici böceklerin ısırıkları, nadiren de olsa ciddi hastalıklara neden olabilir.

Cilt üzerinde görülen alerjik reaksiyonlara karşı kısa sürede uzman müdahalesi olmaması insanlarda felç, görme bozukluğu, kan pıhtılaşması gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Burada önemli olan nokta, böceğin veya haşerenin türünün belirlenmesi ve zehirli olup olmadığının tespit edilmesidir.

Böcek Sokması Tedavisi

Türlerine ve doğal yaşam alanlarına göre farklı özelliklere sahip olan böcekler, vücutlarındaki iğneler veya tükürük sıvıları ile insan cildine zarar verebilir. Doğadaki bütün böcekler zehirli değildir; her böcek sokması insan fizyolojisinde bir hasara veya etkiye yol açmayabilir. Ancak bazı böcek sokmalarının ardından deri üzerinde şişlik veya lezyonlar meydana gelebilir.

Böcek sokmalarında genel olarak kullanılan tedavi yöntemlerinin başında, kişide meydana gelen alerjik reaksiyonlardan biri olan nefes darlığını gidermek için kullanılan oksijen maskesi gelir. Zehirli böcek türlerinin ısırma ve sokma durumunda deri üzerinde kızarıklık, şişme, morarma meydana gelebilir ve kan dolaşımında hızlanma söz konusu olabilir. Bu durumda bireylerde nefes darlığı şikâyeti sıklıkla görülür.

Oluşan kaşıntıyı hafifletmek amacıyla hastalara enjeksiyonla ya da ağız yoluyla antialerjik ilaçlar verilebilir. Bu da sokma ve ısırma sonrasında görülen kaşınma, yanma, morarma gibi etkilerin azaltılmasını sağlar.

Örümcek ısırıklarının tedavi şekilleri ise farklılık gösterebilir. Bunun nedeni örümceklerin farklı özelliklere ve zehir yapılarına sahip olmasıdır.

Böcek sokmalarında genel olarak uygulanan ilk yardım tedavi prosedürleri şunlardır:

  • Böceğin sokmasının ardından deri üzerinde iğne kaldıysa, zehrin daha fazla salınmasını önlemek için mümkün olan en kısa sürede iğne çıkarılmalıdır.
  • Etkilenen bölge sabun ve suyla yıkanmalıdır.
  • Varsa şişliğe en az 10 dakika boyunca soğuk kompres uygulanmalıdır.
  • Şişmeyi azaltmaya yardımcı olabileceğinden, mümkünse etkilenen bölge kaldırılmalı veya yükseltilmelidir.
  • Enfeksiyon riskini azaltmak için bölgeyi kaşımaktan veya herhangi bir kabarcığı patlatmaktan kaçınılmalıdır.
  • Sirke ve soda bikarbonatı gibi geleneksel evde tedavi yöntemlerinden uzak durulmalıdır.
  • Uygulanan ilk tedavi sonrasında ağrı, şişlik ve kaşıntı bazen birkaç gün sürebilir.

Tırtıl, tahtakurusu, kurt gibi haşerelerin sokması durumunda ise şu ilk yardım tedavileri uygulanmalıdır:

  • Cilt akan suyla durulanmalı, havayla kuruması beklenmeli ve ardından varsa haşerenin kalan parçaları ciltten uzaklaştırılmalıdır.
  • Kaşıntıyı gidermek için buz paketleri veya diğer reçetesiz ilaçlar kullanılabilir.
  • Sokma anında giyilen tüm giysiler çıkarılmalı ve yüksek bir sıcaklıkta yıkanmalıdır.
  • Isırık alanı yıkandıktan sonra havluyla kurulanmamalı veya içeriği bilinmeyen antihistaminik kremler kullanılmamalıdır.

Örümcek Sokması Tedavisi

Karadul ve kahverengi kesiş örümceği gibi bazı örümcekler, insanları ısırmaları durumunda anında zehir salgılar. Isırma sonucunda doku üzerinde ağır tahribat görülür ve merkezi sinir sistemi ciddi zarar görebilir. Yüz bölgesinde kızarıklık, aşırı terleme, kusma, bulantı, yürümede zorlanma, karın ve göğüs bölgesinde ağrı, ani kramplar, zayıflık ve güçsüzlük hissi, yükselmiş kan basıncı, hızlı nabız ve kas ağrısı, bu gibi zehirli örümcek türlerinin sokması sonucunda görülen şikayetlerin başında gelir.

Zehirli örümcek ısırmalarının hemen ardından hızlı bir şekilde tedavi yöntemlerine geçilmelidir. Örümcek sokması vakalarının tedavisinde genellikle semptomatik yaklaşım uygulanır. Öncelikle örümceğin soktuğu yer temizlenir ve deri çevresine soğuk uygulama yapılır.

Türkiye’de zehirli örümcek sokmaları en çok yaz aylarında görülür. Uzmanlar, örümcek sokmalarının hemen sonrasında uygulanan tıbbi müdahale sonucunda, zehrin ortadan kaldırıldığını ve hastaların 2 veya 3 gün içerisinde iyileşmeye başladığını belirtmektedir. Ancak, örümceğin türüne ve ısırığın şiddetine göre, iyileşme başlangıcından gün sonra yeniden zehirlenme emarelerinin görülebildiği yapılan araştırmalar sonucunda ifade edilmiştir. Bu nedenle, örümcek ısırması şikayetlerinde bireylerin bir süre izlenilmesi ve uzmanların tedaviye çok yönlü değerlendirme ile yaklaşması önerilir.

Örümcek sokması durumunda uygulanan acil bakım şartları sürecinde öncelikle hasta güvenliği sağlanır, hastanın bilinci kontrol edilir ve vital bulgular (nabız, tansiyon, ateş, solunum) değerlendirilir. Sonrasında, sokmanın olduğu kısım su ve sabunla dezenfekte edilir ve ısırılan bölgenin temiz kalması sağlanır. Sokma olan bölgede yara kesilmesi, turnike veya emilme gibi yöntemler kesinlikle uygulanmamalıdır. Yara üzerine herhangi bir müdahalede bulunmak son derece tehlikelidir. Acil bakım uygulandıktan sonra ısırılan bireyin en yakın sağlık kuruluşuna hızlı bir şekilde sevki sağlanır. Tedavi aşamasında bireylerin zehri vücudundan hızlı bir şekilde atmasını sağlamak için kişiye sıvı verilir.

Çıyan Sokması Tedavisi

Çıyanların sahip oldukları güçlü çeneler, zehir bulunduran diş yapıları ile sarılıdır. Çıyanlar doğada genellikle avlanmak amacıyla zehrini kullanır. Ancak, insan derisi ile temasta da bir savunma mekanizması olarak zehir salgılayabilir.

Çıyan sokması sonucunda deri üzerinde kızarıklık, şişme, kaşınma ile beraber halsizlik, kusma ve mide bulantısı gibi belirtiler görülebilir. Baş ve eklem ağrıları da sıklıkla görülen semptomlar arasındadır.

Çıyan sokması sonrasında yapılması gereken ilk hareket, tıbbi müdahale için en hızlı şekilde bir sağlık merkezine başvurmaktır. Acil tıbbi müdahaleye erişim zor ise öncelikle çıyan ısırığının olduğu bölge soğuk suyla ve sabunla temizlenmelidir. Ardından ısırılan bölgeye buz tutulmalıdır. Kan damarlarının genişlemesini engelleyen buz, zehrin yayılmasını geciktirir ve acıyı dindirir.

Bu ilk yardım müdahalelerinin hemen ardından mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Çıyan tedavisinde öncelikle kişinin alerjisinin olup olmadığı test edilir. Bireyin durumunun ciddi olması hâlinde solunum ve serum desteği gibi tedaviler de uygulanabilir. Çıyan sokmalarında, alerjik reaksiyonları ve ağrıları durdurmak için örümcek sokmalarında olduğu gibi antihistaminik ilaçlar ile tedavi uygulanabilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir