kaliektazi nedir?
Kaliektazi, böbreklerin kalikslerinin etkilendiği bir durumdur. Kaliks, idrar toplamanın başladığı yerdir. Her böbrekte 6 ila 10 kaliks bulunur. Böbreklerinizin dış kenarlarında bulunurlar.
Kaliktazide kaliksler aşırı sıvı ile genişler ve şişer. Genellikle idrar yolu enfeksiyonu (İYE) gibi böbrekleri etkileyen başka bir hastalıktan kaynaklanır. Kaliektaziyi tespit etmenin tek yolu tanı testidir. Aslında, kalectasia'lı çoğu insan, başka bir şey için test edilene kadar buna sahip olduklarını bilmiyorlar.
Kaliektazi kendi başına herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bununla birlikte, buna neden olan durumla ilgili semptomlarınız olabilir.
Böbrek problemlerinin yaygın belirtileri şunlardır:
Kaliektaziye genellikle böbreklerinizi etkileyen bir sorun neden olur, örneğin:
Böbrekler sağlıklı bir vücut için gereklidir. Böbrek sağlığı ve böbrek hastalığı hakkında daha fazla bilgi edinin.
Kaliektazi genellikle diğer böbrek hastalıklarıyla aynı zamanda teşhis edilir. İlk olarak, doktorunuz size herhangi bir semptomunuz olup olmadığını soracaktır. Ayrıca böbrek çevresindeki bölgede şişlik ve hassasiyet olup olmadığını kontrol etmek için fizik muayene yapabilirler.
Daha sonra büyük olasılıkla aşağıdaki gibi bir teşhis testi kullanacaklardır:
Kaliektazi genellikle bu testlerden biri sırasında ortaya çıkar.
Kaliektazi tedavisi altta yatan nedene bağlıdır. Yaygın böbrek sorunları için tedavi seçenekleri şunları içerir:
Tedavi edilmezse, kalektaziye neden olan durumlar böbrek yetmezliği dahil olmak üzere komplikasyonlara yol açabilir. Bu, böbrekleriniz onarılamayacak kadar hasar gördüğünde olur. Hasara bağlı olarak, böbrek nakli veya diyalize ihtiyacınız olabilir.
Bir İYE veya İYE ile ilişkili kaliektazi, böbrek hastalığı geliştirme riskinizi de artırabilir.
Kaliektazi neredeyse her zaman böbreklerinizle ilgili altta yatan bir sorundan kaynaklanır. Bu durum tedavi edildikten sonra kalectasia genellikle kaybolur. Belirtilerinizi mümkün olan en kısa sürede doktorunuza söylemeniz önemlidir. Bunların çoğu tedavi edilmezse kalıcı böbrek hasarına neden olabilir.
Kalkül, safra kesesi, tükürük bezleri ve böbreklerde ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Sert kitle ya da kitleler olarak görülebilir. Belirtilerin görülmesi halinde acilen tedavi edilmesi gerekir.
Kalkül Nedir?
Kalkül, vücutta çeşitli bölgelerde ve çeşitli nedenlerle oluşabilen sert kitlelerdir. Bu kitleler genelde taş olarak adlandırılır. Kalkül, bazı durumlarda vücuttan kendiliğinden atılabilirken bazıları tıbbi müdahale gerektirecek boyutta olabilir.
Kalkül Neden Olur?
Kalkül oluşumunun altında çeşitli sebepler yatıyor olabilir. Kalkülün en sık görülmekte olduğu böbreklerde kalkül idrar nedeni ile oluşmaktadır. İdrar olan yerde kalkül olması kaçınılmaz bir durumdur. Ancak bazı durumlarda vücut kalkülü yani taşı belirtisiz bir şekilde atabilir. Bu durum kişi tarafından pek fark edilmez. Kalkül oluşumunun ilk nedenlerinden biri beslenme alışkanlıklarıdır.
Bazı besinler, vücutta kalkül oluşmasına etki eden ya da bu durumu tetikleyen maddeler içerir. Bu besinlerin fazla tüketimi kalkül oluşumuna neden olur. Bir diğer sebep ise kalıtsal nedenlerdir. Kişinin genlerinde kalkül yani böbrek taşı sürekli olarak görülüyorsa kendisinde de oluşması oldukça muhtemel bir durumdur. Böbrek kistleri de yine kalkül oluşturan durumlardandır.
Böbrekte Kalkül Nasıl Tedavi Edilir?
Böbreklerde oluşan kalkülün 4 mm ya da daha küçük olması durumunda kendiliğinden düşmesi beklenir. Ancak kalkülün daha büyük olması durumunda tıbbi tedavi uygulanır. Taş kırma yöntemi ilk uygulanan tıbbi müdahaledir. Eğer kalkül düşmesi sağlanamazsa açık cerrahi yöntem kesi atma, endoskopik işlem ve perkütan cerrahi yöntemler uygulanır.
Kistler insan böbreğindeki en yaygın lezyonlardır, genetik ve non-genetik sebeplerle ortaya çıkar.
Renal Kistler Basit ve kompleks olarak sınıflandırılır. Kistlerin yaşla beraber sıklığı artar. Basit kistler normal böbreklerde bulunur, asemptomatiktir, çoğunlukla tesadüfen tanı konur ve genelde tedavisiz izlenir. Bununla beraber kist rüptürü ve buna bağlı hematüri, ağrı, enfeksiyon, hipertansiyon gibi bulgular görülebilir. Büyük ve semptom oluşturan basit kistlerde (Genellikle >50 mm) kistlerde cerrahi gerekir. Bunun yanında basit ve kompleks kist ayırımı mutlaka yapılmalıdır. Çünkü kompleks kistlerde malignite olasılığı vardır.
Böbrek kistleri unilateral veya bilateral seafoodplus.info veya birden fazla, oval yada yuvarlak olabilirler. Kistlerin içinde plazma gibi şeffaf, saman renginde sıvı vardır.
Sıklık yaş arasında %0,22 iken, Erişkinlerde sıklık >40 yaş %20, >60 yaş %60’dır ve erkeklerde daha fazla görülür.
Basit kistlerde sık görülen komplikasyonlar sıklık sırasına göre:
1- Ağrı: Büyük çaplı kistler böbrek kapsülünü gererek ağrı oluştururlar.
2- Hipertansiyon: Segmental iskemiye bağlı gelişir.
3- Hematüri: Pelvikaliksiyel sisteme rüptüre olup idrarda kanamaya sebep olurlar. Bazende bu rüptür sonrası pseudokaliksiyel divertikül oluşur. Veya bazende mevcut pseudokaliksiyel divertikül bağlantısını kesip basit kiste dönüşür.
4- Kaliektazi: Bası ile pelviste genişlemeye neden olurlar.
5- Enfeksiyon: Kist enfeksiyonları renal abse gibi klinik bulgu verir (Ateş, kilo kaybı). Görüntüleme yöntemleri bu konuda tanı için güvenilir değildirler.
Kistlerde tanı için çoğunlukla USG ve BT yeterlidir. MRI kist sıvısı hakkında daha fazla bilgi verir, ayrıca septasyonların değerlendirilmesinde daha başarılıdır. Bunu yanında kalsifikasyonların değerlendirmesi konusunda yetersizdir. Genellikle USG ve BT ile tam değerlendirilemeyen ara vakalarda kullanılır.
Basit kistlerde;
İnternal Eko yokluğu
Keskin sınırlı, ince belirgin duvar
Küresel veya oval şekil görülür.
Kompleks kistlerde ise; septasyonlar, kalsifikasyonlar, düzensiz sınır görülür.
BT ile % kist tanısı konur, ayrıca kompleks kist ayırımı yani maling dönüşüm değerlendirilir. Kistlerin dansitesi ile +20 Haunsfield Ünitesi arasındadır (HU). IV kontrast madde tutulumu yoktur. Kontrast madde tutulumu veya vaskülarite varsa Neoplazi yönünden şüphelenilmelidir.
BT’den faydalanarak yapılan Bosniak Kriterleri ilk kez yılında oluşturulmuştur. yılında ise modifiye edilmiştir. Bu sayede basit kist, kompleks kist ayırımı yapılır. Buna göre;
Kategori I: Su Dansitesi /+20 HU-Kist Homojen/Düzgün Sınırlı/Malignite oranı %0, Cerrahiye gerek yok
Kategori II: Minimal Kompleks/İnce septasyon/Minimal Kalsifikasyon/Daha yüksek dansite/Malignite % İzlem, Cerrahiye gerek yok
Kategori IIF: Kalın Septalar/Kalın kalsifikasyonlar
İzlem/Cerrahi gerekmez
Kategori III: Kalsifikasyonlar fazla/Septasyon fazla/Daha yoğun dansite
% Malign/Eksplorasyon gerekir
Kategori IV: Geniş kistik komponentler/Solit vasküler elemanlar/
Malignite %90/Cerrahi çıkarılmalıdır
TEDAVİ:
Çoğunlukla semptom yoktur ve tedavi gerekmez. Ancak çap >50 mm, veya ağrı, hematüri, HT yapıyorsa bu durumda cerrahi gerekir.
1-Perkütan Aspirasyon+Sklerozan madde enjeksiyonu: Minimal invazif. bir girişim, hastanede yatış gerekmiyor, USG il erişim kolay. Ancak bu işlemden sonra nüks olasılığı mevcut
2-Laparaskopik Dekortikasyon. Başarı oranı yüksektir.