Böcek ısırıkları çok sık olarak görülmesine rağmen ciddi reaksiyonlar genellikle arı sokmalarına bağlı olarak gelişir. Arı sokmaları sonucu ANAFİLAKSİ gelişebilir.
Arı sokmasına bağlı gelişen reaksiyonlar her yaşta görülebilir. Ülkemizde en sık bal arısı (Apis mellifera) ve yaban arısı (Vespula vulgaris) sokmasına bağlı reaksiyonlar görülmektedir. Bal arısı iğnesi soktuktan sonra vücudundan ayrılır ve bu durum arının ölümüne yol açar. Yaban arıları ise çok saldırgandırlar, ufak bir uyaranla, hatta tahrik edilmeseler de sokabilirler. Birkaç kancası olan iğnelerini bırakmadıklarından birçok kez sokabilmektedirler. Yaban arısı daha çok alerjik reaksiyona neden olur.
Böceklerin soktuğu yerde genellikle ağrı, şişlik ve kızarıklık meydana gelir. Bu normal bir reaksiyondur. Genellikle birkaç saat içinde düzelir. İlerde alerjik reaksiyon gelişme riski düşüktür ancak sıfır değildir.
Alerjik reaksiyonlar iki şekilde gelişir;
Geniş lokal reaksiyonlar hafif olarak başlar. Ancak saat içinde genellikle 20 cm’yi aşan bazen de tüm kolu ya da bacağı içeren ödem, kızarıklık ve ısı artışı görülebilir. Geniş lokal reaksiyonlar gün sonra azalır. Bu reaksiyonlar arı yetiştiricilerinde daha sık görülür.
Arı sokmasına bağlı sistemik ağır alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Sistemik reaksiyon yani ANAFİLAKSİ olduğu için bir çok organımıza bağlı bulgular görülür.
Böcek sokmasına bağlı anafilaksi erişkinlerde, çocuklara oranla daha sık gözlenmektedir. Toksik reaksiyonlar aynı anda ve fazla sayıda arının sokması sonucunda ortaya çıkar. Birkaç saatte başlayıp günlerce sürebilen reaksiyonlardır. Yaşamı tehdit eden böbrek yetmezliği, rabdomiyoliz, hemoliz ve akut respiratuar distres sendromu veya yaygın damar içi pıhtılaşma sendromu gibi reaksiyonlar gelişebilir.
Nadir olarak arı sokmalarına bağlı mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber geç dönemde serum hastalığı benzeri reaksiyonlar, ansefalit, periferik ve kraniyal nöropatiler, glomerulonefrit, miyokardit ve Guillain-Bare Sendromu gelişebilir.
Önceki sokmalarda görülen reaksiyonların şiddeti, sonraki sokmalarda meydana gelebilecek reaksiyonların şiddetinin öngörülmesine yardımcı olur. Sistemik reaksiyon gelişme olasılığı sokmalar arasındaki zamana bağlı olarak düşme göstermekle beraber, risk asla kaybolmaz.
Tanı temel olarak klinik öyküye dayanır. Geçmişte meydana gelmiş böcek sokmasının niteliği, zamanlaması, reaksiyon süresi, klinik semptomlar ile tedavi süreci detaylı olarak gözden geçirilmelidir. Böceğin cinsinin belirlenmesi önemlidir.
Sağlıklı yetişkinlerin %20’sinde venoma özgü IgE antikorları tespit edilebilmektedir. Bu yüzden şikayeti olmayan kişilere test yapılması önerilmemektedir.
Klinik öyküsü güvenilir olan hastaların çoğunda deri testi sonucu pozitiftir. Böcek sokmasından günler veya haftalar içinde bazı hastalarda deri testi sonucu negatif olabilir. Bunun için deri testleri hafta sonra tekrar edilmelidir. Deri testleri anafilaksi önlemleri alınarak ve uzman kişiler tarafından uygulanmalıdır.
Deri testinin duyarlılığı ile klinik bulguların şiddeti arasında ilişki yoktur. Yani deri testi yanıtlarının zayıf olduğu kişilerde ölümcül anafilaktik reaksiyonlar olabileceği unutulmamalıdır.
Tanı için serumda venoma özgü IgE tayini yapılabilir. Deri testine göre duyarlılığı düşüktür.. Deri testlerinin uygulanamadığı (antihistaminik ilaç kullanımmı, ağır cilt lezyonlarının varlığı, ağır sistemik reaksiyon riski vb.) durumlarda yararlı olabilir.
Reaksiyon olmayan arı sokmalarında çoğunlukla tedavi gerektirmez. Soğuk kompres veya analjezikler ağrı ve şişliği azaltmak için kullanılabilir.
Geniş lokal reaksiyonların tedavisinde genellikle soğuk kompres uygulanması reaksiyonun genişlemesini önlemede yararlıdır. Antihistaminik ve topikal steroidler ise ağrı ve kaşıntıyı azaltırlar. Özellikle baş ve boyundaki geniş lokal reaksiyonların tedavisinde oral kortikosteroidler kullanılabilir.
Sistemik reaksiyonların tedavisinde acil müdahale gerekmektedir. Adrenalin ilk seçilecek ilaçtır. Klinik yanıta göre dakikada bir tekrarlanabilir. Erken tanı ve uygun tedavi en önemli prensiptir.
Beta bloker ilaçlar (tansiyon ilacı) kullanan hastalarda adrenalin tedavisine direnç görülebilmektedir.
Bazı hastalarda ise anafilaksi uzun sürer veya saat içinde tekrarlayabilir. Bu nedenle anafilaksi geçiren hastalar düzeldikten sonra gözlem altında tutulmalıdır.
Arı sokması sonrasında sistemik reaksiyon gözlenen hastalar mutlaka alerji ve immünoloji uzmanlarına yönlendirilmelidir.
Alacağınız bazı önlemler sizi arı sokmasından koruyabilir.
Anafilaksi geçirdiyseniz yanınızda mutlaka adrenalin oto-enjektör bulundurmalısınız. Mutlaka kullanımı ile ilgili bilgi sahibi olmalısınız. Bu sizin hayatınızı kurtarabilir.
Arı sokmasına bağlı anafilaksi geçiren hastalarda immünoterapi (aşı) mutlaka yapılmalıdır. Uygun şekilde yapıldığında koruyuculuk oranı oldukça yüksektir.
Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Vatandaşların en çok korktuğu şeylerden biri sinek ve kene gibi böcek ısırık ve sokmaları. Böcek ısırıklardan ve buna bağlı ciddi sorunlar, zehirlenmeler ve ölümcül sonuçlardan çocuklarınızı ve kendiniz koruyabilmek için basit bazı tedbirler almak mümkün. İşte, böcek ısırması durumunda uygulamanız gerekenler
BÖCEKLERDEN KORUNMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER?
Böceklere ısırılmadan önce tedbir almak elbette daha mantıklı! Özellikle açık yeşil alanlarda pikniğe gidecek kişiler çantasında, böcek, sinek ve kenelerin yaklaşmasını önleyecek doğal yapısı olan, kimyasal içermeyen losyonları taşıyabilirler. Bunları açıkta kalan vücut kısımlarınıza sürerek, böceklerin sizden uzak durmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca alerjik reaksiyonu hafifletecek, kaşıntıya karşı krem ve losyonları da yanınızda bulundurmanız uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor.
Ancak bu tarz koruyucular kullanırken mutlaka bir doktora danışmanızı öneriyoruz. Bunların bazılarında cildi tahriş edici ve sürüldüğü yerden emildiği takdirde reaksiyon yapabilen bazı kimyasallar mevcut. Kullanılan maddelerin ciltten emilmemeli. Deriyi tahriş etmemeli. Ağıza ve dile bulaşırsa zehirlememeli. İşte, bu gibi kötü durumlara maruz kalmamak için uzman görüşü şart
BÖCEK SOKMASI BELİRTİLERİ
Böcek sokmalarında sokulan bölgede ağrı, şişme ve renk değişikliği oluşur. Böcek sokması olan bölgeden uzakta şişme, kızartı, ürtiker, kaşıntı, karın ağrısı, kusma, ishal, göğüste sıkışma hissi, nefes almada zorluk, hırıltılı solunum, dilde şişme olabilir. Bu belirtiler ciddi alerjik reaksiyon bulgularıdır ve birkaç dakika içinde ortaya çıkar. Bu belirtilerden özellikle kusma, göğüste sıkışma hissi ve dilde şişme görüldüğü takdirde hemen bir sağlık kurumuna başvurulması gerekiyor.
BÖCEK SOKMASI DURUMUNDA YAPILMASI GEREKENLER
Böcek sokmaları özellikle yaz ve sonbahar başlarında tarlada çalışan, tatil ve piknik yapan insanlar için keyif kaçırıcı, bazen de yaşamı tehdit edici bir sorundur. Böcek sokmasından sonra ortaya çıkan reaksiyon kişiden kişiye ve böcekten böceğe değişiklik gösterir.
Böcek ısırığı durumunda öncelikle sakin kalarak sizi ne tür bir böceğin ısırdığını bulmaya çalışın, eğer kendinizi gerçekten kötü hissediyorsanız vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidin. Bir uzman tarafından görülene kadar yarayı kaşımayın ve sıkmayın.
YAYGIN böcek VE SİVRİSİNEK ISIRIĞI: Böcek ısırık ve sokmalarından sonra yapılacak ilk iş bölgeyi sabunlu suyla yıkamak ve üzerine antiseptik, mikrop kırıcı bir solüsyon sürmektir. Ayrıca böceğin soktuğu yerde küçük bir şişlik oluştuysa buzla kompres yapmalıdır. Sokulan bölgenin çevresinde daha geniş bir şişme olursa veya yaygın kaşıntı görülürse en yakın sağlık kuruluşuna gitmeli ve bir an önce uzman bir doktor tarafından kontrol edilmelisiniz.
KARINCA ISIRIĞI: Eğer bir karınca tarafından ısırıldığınızı düşünüyorsanız, kızaran bölgeye dakika buz koymalı ve antialerjik losyon sürülmelisiniz
KENE ISIRIĞI: Özellikle İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesinde yaygın olarak görülen kene ısırığına maruz kaldıysanız, kenenin başını cımbızla çocuğun derisine mümkün olan en yakın yerden çıkartmalısınız. Kenenin karnı sıkılmamalı, su ve sabunla yıkanmalı ve antibiyotikli krem sürmelisiniz. Tabi tüm bu işlemlerin bir uzman hekim ya da sağlık personeli tarafından yapılmasında fayda var.
ÖRÜMCEK ISIRIĞI: En sık rastlanan ısırık türlerinden biri de örümcek ısırığıdır. Kabarık ve kırmızı olan bu ısırıkların sokma yerleri sabunlu su ile yıkanarak buz konulmalıdır. Tehlikeli olan karadul örümceğinin ise soluk kırmızı olur, bundan şüpheleniliyorsa mutlaka hastaneye gidilmelidir.
PİRE ISIRIĞI: Isırıkları genellikle dizden aşağı da görülür, kaşıntılı, kırmızı lezyonlar, kalaminli losyon sürmek rahatlatır.