Brandon Lee Ölüm Sahnesi
Sizler için ünlü oyuncuların filmlerde ve reklamlarda "dirilişlerinin" 11 harika hikayesini inceledik.
Birçok oyuncu hayatları boyunca idol haline getirilir; bazıları sonsuza kadar hayranlarının aklında ve kalbinde yaşar. Ve yalnızca seçilmiş olanlar ölümlerinden sonra bile ekranda görünebilir. Bazen bir filmi bitirme ihtiyacından kaynaklanır ve bazen yaratıcıların ticari hedefleri ticari.
Bruce Lee,
Game of Death'in çekimleri Bruce Lee'nin ölümünden kısa bir süre önce başladı. Görüşler farklıydı, ancak yaratıcılar görüntülerin filmin yayınlanması için yeterli olduğuna karar verdi. Oyuncunun ölümünden 5 yıl sonra çıktı.
Kayıp sahnelerde, filmin yaratıcıları Lee'nin makyajlı dublörünü ve o sırada mümkün olan teknik hileleri kullandılar. Sahnelerden birinde, Bruce Lee'nin dublörünün karton maskeli yüzünü görebiliriz.
Peter Sellers,
Birkaç yıl sonra daha da korkunç bir olay meydana geldi. Pembe Panter ile ilgili film serilerinden Müfettiş Clouseau olarak tanınan İngiliz aktör Peter Sellers, çekimler başlamadan önce hayatını kaybetti. Yine de filmin yaratıcıları şanslarını denemeye ve yeni bir film çıkarmaya karar verdiler.
Yazarlar, serinin önceki filminden ve ham karelerden bir rol düzenlediler. Yeterli olmadığından, daha eski filmlerden kareler kullandılar. 80'lerin başı olduğu ve 'te Trail of the Pink Panther başladığı düşünülürse Clouseau yaşlanır, sonra gençleşir ve arka plan sürekli değişir. Sellers'ın dul eşi, yapımcılar aleyhinde dava açtı ve kendisine ve ölen kocasının anısına verilen zararlardan dolayo 1 milyon dolar tazminat elde etti.
Brandon Lee,
28 yaşındaki aktör Brandon Lee (Bruce Lee'nin oğlu) trajik bir kaza nedeniyle The Crow setinde öldü. Ana karakterin vurulduğu bir sahnenin çekimleri sırasında Brandon midesinden yaralanır. Yanlış hazırlanmış aksesuarlar nedeniyle olur. Lee o gün hastanede ölür.
Ölüm anını kaydeden kareler polis tarafından ele geçirilerek imha edildi ve sahne başka bir oyuncuyla birlikte filme alındı. yılında, film arşivlerinden yüzleri, dublörlerin vücutlarıyla birleştiren doğru teknolojiler zaten vardı ve makyaj, film ekibinin işini kolaylaştırdı. Sonuç olarak, The Crow büyük bir gişe başarısı elde etti ve Brandon Lee ikonik bir figür haline geldi.
Oliver Reed,
Gladiator'da efsanevi akıl hocası Proximo'yu oynayan Oliver Reed, çekimler bitmeden 3 hafta önce kalp krizinden öldü. Ridley Scott, Reed'in tüm sahnelerini başka bir oyuncuyla yeniden çekebilirdi, ama yapmadı.
Reed, bilgisayar grafikleri, dublörler ve bir manken yardımıyla "dirildi". Proximo cinayetinin sahnesi arkadan çekilir (başka bir oyuncuyla), ancak ses Reed'e aittir: yine teatral ifadeyi tekrarlar
"Gölgeler ve toz." Filmde neredeyse kazara ortaya çıktı.
Arenaya giren Maximus'un çekimleri sırasında, Proximo arkasından bağırır, "Biz ölümlüler sadece gölge ve tozuz!" Kamera o sırada kapatılmamıştı ve Reed bu cümleyi haykırdıktan sonra düşünceli bir şekilde tekrarladı, "Gölgeler ve toz " Bölüm, düzenleme sırasında kesildi, ancak Reed'in ölümünden sonra bu ifade, her ikisine de veda etmenin mükemmel bir yolu gibi görünüyordu. Güzel bir jest.
Laurence Olivier,
Sky Captain ve World of Tomorrow'un yönetmeni Kerry Conran da harika bir oyuncuya saygı duruşunda bulunmaya karar verdi. Onun fikrine göre, ana düşman Dr. Totenkopf'du ("ölümün kafası"). Filmin sonundaki kötü adamın, gerçekten ölen bir oyuncuya ait konuşan bir kafa olduğu ortaya çıktı.
Kötü bir doktor imajı yaratmak için, filmin yaratıcıları 'da ölen ünlü Hollywood aktörü Laurence Olivier'in görüntüsünü kullandılar. Arşivlerden yüz ifadeleri alındı ve geri kalanı hareket yakalama teknolojisi yardımıyla filme alındı. Sör Laurence'ın sesi aslında başka bir oyuncuya ait, ancak birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız.
Marlon Brando,
Marlon Brando 'te öldü, ancak 'da Bryan Singer'ın Superman Returns filminde son rolünü "oynadı". Yönetmen için Superman'in babasının 'de Superman'de aynı rolü oynayan aktör Brando olması önemliydi.
Orijinal filmden malzemeler ve bilgisayar grafikleri kullanıldı. YouTube'da teknik olarak karmaşık bu sahneyi oluşturma sürecini gösteren bir video var. Marlon Brando'nun yüzü bir bilgisayar modeli ile birleştirildi ve geçen yüzyılın ham filme dayanarak canlandırıldı. Yeni yüzyılın teknolojileri neredeyse imkansız bir iş çıkardı: aktörün ve filmlerindeki görüntüsünü karşılaştırın.
Heath Ledger,
Son ve tamamlanmamış Heath Ledger filmi, Terry Gilliam'ın The Imaginarium of Doctor Parnassus filmiydi. Oyuncunun trajik ölümü, film yaratıcılarının önüne zor bir seçim sundu: filmi tamamen yeniden çekmek mi yoksa hileler kullanmak ve senaryoda değişiklikler yapmak mı?
Ekip, Ledger'in karakterinin büyülü diyarlarda seyahat ettiğinde, bin yüzü olan bir karakter olabileceği fikrine sahipti. Ve yüzler hızla bulundu: İlki Johnny Depp'di ve ona Colin Farrell ve Ledger'in arkadaşları Jude Law katıldı. Sonuç olarak, "Imaginarium" da bir ünlü setini görebilirsiniz ve filmin kendisi Heath Ledger'in yeteneğine adanmıştır.
Audrey Hepburn,
Galaxy (veya Dove) çikolata reklamı, yılında reklamcılık dünyasının ana olaylarından biri haline geldi. Etik sorunlar, Audrey Hepburn'ün oğulları Sean Ferrer ve Luca Dotti tarafından hızla çözüldü. Audrey'nin en sevdiği lezzetlerden biri olan çikolatanın reklamında yer almaktan mutlu olacağını söylediler.
Proje üzerindeki çalışmalar, ünlü film yıldızının dublörünün arayışıyla başladı. Uzmanlar, Audrey Hepburn'e benzeyen ve benzer yüz ifadeleri ve hareketleri olan birini bulmaya çalıştı. Sonuç olarak, 2 dublör vardı: biri en benzer vücut hatlarına sahip, diğeri Audrey'nin yüzüne ve ifadelerine sahip.
Dior reklamında ikonik aktrisler
Harika Charlize Theron, 'li yılların ortalarından beri Dior kokularının ana yüzü olmuştur. Şirkete göre, zarif parfüm serisi J'adore'u temsil eden kişi o.
'de Grace Kelly, Marlene Dietrich ve Marilyn Monroe ona "katıldı". Videoda, grafikler yardımıyla yeniden oluşturulmuş yüzlerini görebilirsiniz. Yaratıcıların kullandığı resimler bazı sorunlara neden oldu çünkü herkes Marilyn Monroe'nun yatarken ne giydiğini kesin olarak biliyor.
Paul Walker,
Bir araba kazasında trajik bir şekilde hayatını kaybeden Paul Walker, Furious 7'nin gerekli tüm sahnelerinde rol almadı. Bu olay, filmin çıkış tarihini Nisan 'e erteledi. Sonuç olarak, yaratıcılar hemen tüm alternatif yöntemler zincirine başvurdu.
İlk olarak, serinin önceki 6 bölümünün arşivine eriştiler ve Paul Walker'li kaldırılmış sahneleri kullandılar. Daha sonra oyuncunun yüzünü yapmak için bilgisayar teknolojisini kullandılar. Sonunda, Cody ve aktörün erkek kardeşleri Caleb'i Hızlı ve Öfkeli ailesine resmen kabul ettiler. Sahnelere nasıl katıldıkları tam olarak açıklanmadı, ancak Cody Walker'ın kardeşine nasıl benzediğine bakın.
Sonuç olarak, Furious 7, serinin en karlı filmi ve sinema tarihinin en başarılı gişe filmlerinden biri oldu. Ayrıca, yaratıcıların Paul Walker'ın filmdeki karakterini öldürmediği, ancak gün batımına güzel bir şekilde atılmasına izin verdiği de unutulmamalıdır. Fast & Furious filmlerinin yaratıcılarından Paul Walker'a özel adanmış bir klip, resmi olarak YouTube'da en çok izlenen video oldu.
Peter Cushing,
Star Wars'un Disney tarafından yeniden başlatılması, özellikle sinema endüstrisinin devi tarafından kullanılan teknolojilerin gelişim düzeyi nedeniyle çok ilgi gördü. Yine de, "Ölüm Yıldızı" ile isyancıların kavgasını anlatmaya gelince, stüdyo gerçekten harika bir iş çıkardı.
Rogue One'ın görsel efekt süpervizörü ve yapımcısı John Knoll, yönetmen Gareth Edwards'ın Vali Tarkin rolü için benzer bir aktör almadığını öne sürdü. Bunun yerine dijital bir dublör önerdi. Edwards, birçok insanın böyle bir kararı duyduğunda gergin olduğunu kabul ediyor. Sonuç, belki de tüm beklentileri aştı. Filmi gördüyseniz, neden bahsettiğimizi anlayacaksınız: Tarkin hiç dijital gibi görünmüyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Bruce Lee’nin Oğlu Brandon Lee&#;nin 27 Yıl Önceki Trajik Ölümü Nasıl Gerçekleşti? Olayın Ardındaki Çarpıcı Detayları Anlattık
Film setinde, boş olduğu sanılan bir tabancadan çıkan mermiyle sırtından vurularak öldürülen Brandon Lee, hayatını kaybettiğinde henüz 28 yaşındaydı. Filmi izlemeyenlerin de haberdar olduğu bu bilginin perde arkasında yaşananlar olayı çok daha trajik yapıyor.
Filmde, Eric Draven ve sevgilisinin bir grup serseri tarafından öldürülmesinin ardından hayata geri döndürülen Eric'in, sevgilisinin intikamını almaya çalışması anlatılıyor.
Brandon Lee'nin hayatını kaybettiği bu talihsiz olay 31 Mart 'te yaşandı.
Brandon, ünlü oyuncu Bruce Lee ve onun Amerikalı eşi Linda Lee Emery'nin oğluydu.
The Crow filminden önce ikinci sınıf dövüş filmlerinde yer alsa da bu film onun için büyük bir fırsat olacaktı. Dövüş filmlerinde oynamasının nedeni ise babası Bruce Lee'ydi hiç kuşkusuz.
Fotoğraflardaki mutluluk tablosu ne yazık ki çok uzun sürmedi. Brandon, babasını 8 yaşındayken kaybetti.
Bruce Lee, filminin çekimleri devam ettiği bir dönemde arkadışının verdiği bir ağrı kesicinin etkisiyle hayatını kaybetti. 32 yaşında ölen Bruce Lee'nin ölümünün şaibeli olup olmadığı uzun süre konuşuldu.
Brandon da babası gibi genç yaşında bir ihmal sonucunda hayatını kaybedecekti.
Kazadan 30 dakika sonra kadar hastaneye kaldırıldı, ameliyatı 5 saat sürdü fakat kan kaybının çok fazla olması nedeniyle kurtarılamadı.
Nişanlısı Eliza Hutton, hastaneye vardığında acı haberi aldı.
Evlenmelerine sadece 17 gün kalmıştı.
Canlandırdığı Eric Draven karakteri de aynı şekilde nişanlıyken öldürülmüştü.
58 gün sürecek olan çekimlerin bitmesine 6 gün kala bu olay yaşandı. Vurulduğu sahne yaklaşık 70 kez tekrarlandı, sadece bir kez daha az tekrarlansaydı Brandon bugün aramızda olabilirdi.
Kurşun, Funboy karakterini canlandıran Michael Massee'nin ateşlediği tabancadan çıktı.
Bir hatası olmasa da büyük bir travma yaşayan oyuncu, 1 yıl boyunca setlere dönemedi. Hiçbir zaman da The Crow'u izleyemedi.
Filmin yapımcı stüdyosu, freelance olarak çalışan silah ustası James Moyer'e, artık ona ihtiyaç kalmadığını ve geri kalan sahneleri "pervane ustası"nın halledebileceğini söylemiş. Bu da ne kadar büyük bir ihmalin söz konusu olduğunu gösteriyor.
Ayrıca ölüm anı filmde bulunmuyor, davanın sonuçlanmasıyla birlikte imha edilmiştir.
Nişanlısı Eliza Hutton ve annesinin onayının ardından film CGI desteğiyle tamamlanıp yayınlandı.
Arkadaşlarının belirttiğine göre; Brandon, bu filmden önce bir gün babası gibi öleceğini hissettiğini söylemiş.
Kazadan 12 gün önce ise "The Sheltering Sky" kitabından ve filminden bahsettiği son röportajında söyledikleri de oldukça ilginç:
"Hayatınızı derinden etkilemiş bir öğleden sonrayı, daha kaç kez anımsayabilirsiniz? diyor ya, ben filmi izleyince kitabı balkonda okuduğum yıllar öncesinin bir yaz akşamına gidiyorum; o akşamı daha kaç kez anımsayabilirim ki? Yine de her şey sonsuzmuş gibi. Oysa nasıl da hızla tükeniyor"
Brandon Lee'nin mezarı, babası Bruce Lee'nin mezarının yanında yer alıyor. Son röportajında bahsettiği ve ezbere bildiği o sözler şimdi mezar taşında yazıyor.
The Crow filminin bu repliği, akıllara her zaman Brandon'ı getiriyor:
"Eğer sevdiğimiz kişiler bizden çalınmışsa, onları uzun yaşatmanın yolu, onları sevmekten asla vazgeçmemektir. Binalar yanar, insanlar ölür; ama gerçek aşk, ölümsüzdür"
Emoji İle Tepki Ver
60
Baba oğul aynı kaderi paylaştı! Brandon ve Bruce Lee’nin &#;l&#;mleri arkasındaki sır perdesi
Derleyen: Ömer Faruk Ekinci
Brandon Lee (aktör)
Brandon Bruce Lee, (1 Şubat - 31 Mart ), Çin kökenli Amerikalı oyuncudur. Ünlü Kung Fu ustası Bruce Lee ve Amerikalı eşi Linda Lee Cadwell'nin oğludur.
Brandon Lee, Oakland, Kaliforniya'da doğdu. Doğumundan bir hafta sonra dedesi Hoi-Chuen öldü ve bunun üzerine ailesi Los Angeles, Kaliforniya'ya taşındı. Brandon Lee, henüz 8 yaşında iken babası Bruce Lee; Ejder Kalesi filmini bitirdikten sonra, yarım kalan Ölüm Oyunu filmini bitirmek için Hong Kong'a döner. Betty Ting Pei isimli arkadaşının evinde başının ağrıdığını söyler. Arkadaşı ona bir hap verir ve Bruce Lee, yatağından bir daha kalkamaz.
Brandon Lee, yılında ünlü çizgi roman yazarı James O’Barr'ın The Crow adlı çizgi romanından beyaz perdeye uyarlanan filminde, baş karakter olan Eric Draven'ı canlandırdı. Yönetmen Alex Proyas tarafından beyaz perdeye aktarılan film, rock müzisyeni olan Eric'in sevgilisinin bir grup serseri tarafından tecavüze uğramasını ve ardından olay yerine gelen Eric'in aynı serseriler tarafından öldürülmesinden sonra gelişen fantastik olayları anlatmaktadır. Daha sonra bir karga tarafından hayata geri döndürülen Eric, sevgilisinin intikamını almaya başlar.