burnumun sol tarafı tıkalı / Burun Tıkanıklığı Deyip Geçmeyin! - Medicana Sağlık Grubu

Burnumun Sol Tarafı Tıkalı

burnumun sol tarafı tıkalı

Gece Yaşanan Burun Tıkanıklığının Nedenleri

Burun tıkanıklığı, hemen herkesin yaşamı boyunca en az bir kez tecrübe ettiği durumlardan biridir. Farklı rahatsızlıkların yanı sıra alerjenler ve çevresel faktörler de burun tıkanıklığına yol açabilir. Bazı vakalarda özellikle gece, kişi yatağa yattığında tıkanma gerçekleşir. Geceleri burun tıkanması olarak tanımlanabilen bu durum, pek çok farklı sebepten dolayı oluşabilir.

Gece Burun Tıkanıklığı Neden Olur?

Gece burundan nefes alamama durumu özellikle burun boşluğunda yer alan dokuların şişmesinden kaynaklanır. Damar ve dokulardaki sıvı birikiminden kaynaklanan bu tıkanıklık, çoğunlukla kişinin uzanmasıyla birlikte daha da kötüleşir. Farklı bir deyişle kişi ayaktayken yer çekimi, burun boşluğunda bulunan mukusun boşalmasına yardımcı olur. Ancak kişi yatar pozisyondayken bu durum gerçekleşemez ve bu nedenle gece uyurken burun tıkanıklığı oluşumuna yol açar. Gece burun tıkanıklığı nedenleri arasında yer alan faktörlerin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir:

  • Alçak Yastık Kullanımı: Şiddetli vakalarda gece uyutmayan burun tıkanıklığı olarak tarif edilen bu rahatsızlık için yüksek yastık kullanımı rahatlatıcı olabilir.  
  • Hava Kuruluğu: Kuru hava her gece burun tıkanması yakınmasına yol açan durumlardan biridir. Gece burun tıkanıklığı ve ağız kuruluğu yaşanan durumlarda uyumadan önce ortamın iyice havalandırılması önerilir. Gerekiyorsa hava nemlendirici cihazlar kullanılabilir.
  • Alerjik Olmayan Burun Hastalığı (Rinopati): Burun tıkanıklığı, hapşırık ve akıntı gibi belirtilere karakterize olan bu rahatsızlık, alerji ya da enfeksiyondan kaynaklanmaz. Hekim kontrolünde solunum yolları rahatlatılabilir.
  • Alerjenler: Polen, toz, evcil hayvan tüyü ve küf gibi pek çok alerjen, gece uyurken burun tıkanıklığı oluşumuna neden olabilir.

Gece Burun Tıkanıklığını Önlemek için Yapabilecekleriniz

Alerjiye bağlı gelişen gece burun tıkanıklığının önlenmesi için yatak odasının tozdan arındırılması ve halı gibi toz tutan ürünlerin kaldırılması faydalı olabilir. Yatak, yastık ve nevresimleri sık sık temizlemek, parfüm, oda kokusu gibi ürünleri odada bulundurmamak alerjiye bağlı burun tıkanıklığının önlenmesine yardımcı olabilir. Yatak odasının havalandırılması, nem dengesinin sağlanması, gece oluşan burun tıkanıklıklarının azalmasını sağlayabilir. Kişinin genel sağlığının bozulmasıyla birlikte gelişen gece burun tıkanıklığı vakalarında ise uzman bir hekime görünerek odak hastalığın tedavi edilmesi önerilir.

Bu sayfadaki bilgiler, bir hekim veya eczacıya danışmanın yerine geçemez. Daha fazla bilgi için bir hekime ve/veya bir eczacıya başvurunuz.

Sağ ve sol burun deliklerinden aldığımız hava eşit mi?

Bir burun deliğinden geçen hava miktarı, diğerine göre kat kat fazla.

Tıpkı ağırlıklı olarak kullanılam ‘baskın el’ gibi, daha çok kullanılan burun deliğine de ‘baskın burun’ deniyor.

Ancak baskın burun deliği sürekli değişiyor. Bir burun deliğinin baskınlığı, sekiz ile yirmi beş dakika arasında sürüyor. Bu değişmeye tıp dilinde ‘nazal siklus’ deniyor.

Baskın burun deliğinin boşluğundaki damarlar daralırken (dekonjesyon), burun boşluğu genişliyor. Bu esnada, diğer burun boşluğundaki damarlar genişleyerek (konjesyon), boşluk daralıyor.

Asimetrik bir bağlantı ile sağ burun deliğinden nefes aldındığında beynin sol bölümünü, soldan nefes alırken de sağ bölümünü uyarıyor. İstem dışı çalışan iç organ faaliyetlerini düzenlemekle görevlendirilen bir otonom olan sinir sisteminin de iki ana bölümü bulunuyor.

Bunlar; Sempatik ve Parasempatik sinir sistemi.

Sol beyin yarım küresi sempatik sinir sistemi faaliyetlerini düzenlerken, sağ beyin yarım küresi parasempatik sinir sisteminin fonksiyonlarını belirliyor.

Yani sağ burundan nefes alırken farkında olmadan sempatik sinir sisteminin, sol burundan nefes alırken de parasempatik sinir sisteminin faaliyetleri artırmış oluyor. Sempatik sinir sistemi, genellikle heyecan içeren “mücadele et ya da uzaklaş” durumlarında hayat kurtarıcı olarak devreye giriyor.

Bir tehlike anında çabuk karar verilmesi gerektiğinin anlaşılması için kana adrenalin pompalanmasına öncülük ediyor.

Heyecan ve macerayı biyolojik bedende hissetmemizde rol oynayan adrenalin, kalbin hızlı çarpmasını, daha çok kan pompalamasını ve tansiyonun yükselmesini sağlıyor.

Bu durum hayat kurtarıcı olsa da, sağ burun deliğini daha çok kullanan insanlarda kalbi yoran bir durum oluşmaya başlıyor.

Doktorlar kalp hastalarına sağ burnu kapatarak, soldan nefes almaları için bazı egzersizler veriyorlar. Bu egzersizler neticesinde sempatik sistemin faaliyetleri azalıyor ve kalp hızı yavaşlatılabiliyor.

Bu örnekten de anlaşılabileceği üzere; parasemptatik sistem kalp hızını azaltarak vücudu rahatlatıp, bağırsak faaliyetlerini optimize ediyor.

Burnunun genellikle sol kısmından nefes alan insanlar bu nedenle daha soğuk kanlı oluyor, heyecan ve stres yapmayan insanlar haline geliyorlar.

Kaynak: Popular Science 


Septum Deviasyonu (Burun Orta Kemik Eğriliği)

SEPTUM DEVİASYONU (BURUN ORTA DUVARI EĞRİLİĞİ):
NEDİR?
Her iki burun deliği önden genize kadar uzanan birbirine paralel iki tünel gibidir. Bu iki tüneli birbirinden ayıran orta bölmeye “Septum” , bu bölmenin eğriliklerine de “Septum Deviasyonu” denir. Septum&#;un ön 1/3 kısmı kıkırdak, devamı ince bir kemikten oluşur
BURNUMUZUN GÖREVLERİ NELERDİR?
Burun sadece bir solunum organı değildir. Nefes almanın yanı sıra alınan havanın süzülerek temizlenmesi, ısıtılması, nemlendirilmesi ve koku alma gibi önemli görevleri vardır.
Burun solunumu yapabilmek çok önemlidir. Esas olan burun solunumu olup, ağızdan nefes alma daha sonra ( Haftalarda) öğrenilir. Yeni doğan bebeklerde her iki burun deliğini tamamen kapatacak doğumsal bozukluklar (Koanal Atrezi = Burun arka deliklerinin kapalı olması) bazen ölümlere yol açabilecek derecede önem taşır.
Burun solunumu başladığında akciğerlerimiz buna hazırlanır ve solunum havasından (oksijenden) tam anlamıyla yararlanma sağlanır. Buna burun – akciğer refleksi (Naso-alveoler refleks) denir. Ağız solunumu yapıldığında bu mekanizma çalışmaz ve aldığımız nefesten tam olarak yararlanamayız. Bu durum özellikle kendisini efor sırasında belli eder. Bu nedenle burun tıkanıklığı olan sporcuların performansları daha düşük olur, nefes kesilmesi veya hava açlığı denen durum ortaya çıkar.
Burun tıkanması genç yaşlarda bir konfor ve yaşam kalitesi sorunu gibi görünürken, ileri yaşlarda sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Özellikle de ileri yaşlarda kalp ve akciğer sağlığı ile ilgili sorunları olan kişilerde yetersiz oksijen alımı kalbin yükünü artırmaktadır.
BURUN TIKANIKLIĞI NEDENLERİ: (İlgili bölümde ayrıntılı anlatılmıştır, bu bölümde sadece “Septum Deviasyonu anlatılacaktır)
NASAL SİKLUS (nöbetleşe nefes alma) NEDİR?
Burun tıkanıklığı tanımlanırken, normal bir burunun nasıl nefes alması gerektiğini bilmek çok önemlidir. Burun deliklerimiz nöbetleşe olarak çalışmaktadır. Burun boşluklarını örten mukozanın (ıslak burun içi derisi) ve burun kanalları içinde yan taraflarda yer alan burun etlerinin (3 adet konka) birkaç saatte bir içlerine kan dolarak şişmesi ve ufalması sonucu her bir burun deliğimiz nöbetleşe çalışır. Burun kanalları çok geniş olan kişiler bunu fark etmeyebilirler. Ancak genel olarak gün içinde burun deliklerimizden biri diğerine göre daha açık, diğeri daha tıkalıdır. Açık olan taraf oksijen alımı sağlarken, tıkanan taraf havanın ısıtılıp, süzülüp nemlenmesini sağlar. Buna nasal siklus (dönüşümlü çalışma) denir.
Bunun yanı sıra ortamın sıcaklığı, nem oranı, ani ısı değişimleri gibi durumlarda burnumuz daha tıkalı veya daha açık olabilir. Keza, yer çekimi etkisiyle üzerine yatılan taraftaki burun deliği tıkanırken, yukarıda kalan taraf açılır. Septum deviasyonu ve benzeri bir nedenle tek taraflı burun tıkanıklığı olan kişiler genellikle tıkalı tarafın üzerine yatma davranışı gösterirler. Yani sağ deliği tıkalı olanlar sağa, sol deliği tıkalı olanlar sola doğru yatarlar. Böylece bilmeden zaten tıkalı tarafın üzerine yatarak açık burun deliğini üstte bırakırlar ve gece daha rahat nefes alırlar. Tüm bunların dışında nezle, grip veya alerjik nezle gibi durumlarda deviasyon olmasa bile mukozanın ve konkaların şişmesi sonucu her iki burun deliği tıkanabilmektedir.
Hastaların çoğu tıkalı taraftan yakınırken, bazı kişiler ise açık taraftan şikayet ederler. Eğer kişi bir tarafın tıkalı oluşuna uzun süreden beri alışmış ise, diğer açık burun deliğindeki “tıkanıp-açılmalar” onu rahatsız eder. Yani nefes alma beklentisi içinde olduğu sağlam tarafın tıkanmalarından yakınır.
SEPTUM DEVİASYONU NASIL MEYDANA GELİR?
Septum deviasyonları bazen doğuştan ve gelişimsel, yani yapısal olarak oluşurken bazen de çeşitli burun travmaları sonucunda meydana gelir. Bu durum bazen bebeğin anne karnında sıkışması nedeniyle bile olabilmektedir.
BELİRTİLERİ NEDİR?
Temel yakınma burun tıkanıklığı ve yeterli nefes alamamadır. Burun tıkanıklığı olan kişilerde belirgin olarak daha fazla ağız solunumu olur. Buna bağlı olarak boğaz kuruması, hava açlığı, nefes darlığı, efor ve spor sırasında kesilme ve bazen horlama görülebilir. Kimi hastalarda temas noktaları nedeniyle baş ağrısı, tedaviye direnen sinüzit veya kulakta tıkanıklık ve basınç hissi görülebilir.
TEDAVİSİ NEDİR?
Septum deviasyonları ameliyatla düzeltilir. Ancak her deviasyon ameliyat edilmelidir diye bir kural yoktur. Burun tıkanıklığı ve bağlantılı yakınmaları (ağız solunumu, horlama, boğaz kuruması, nefes darlığı, hava açlığı) olan bir kişi muayene edildiğinde bu yakınmalara yol açabilecek derecede bir eğrilik varsa ve düzeltildiği taktirde kişinin yakınmaları düzelebilecekse ameliyat önerilir. Bunun yanı sıra nefes almaya engel olmasa da, eğriliğin yeri nedeniyle sinüzit tedavisini engelliyorsa veya ağrılara neden oluyorsa (MKBA = Mukozal Kontakt Baş Ağrısı) ameliyat önerilebilir.
DEVİASYON AMELİYATLARI NASIL YAPILIR?
Ameliyat lokal anestezi, sedasyon (sakinleştirme) ile beraber lokal anestezi veya genel anestezi ile (tam uyutarak) yapılabilir. Aksi için özel bir neden yoksa genel anestezi tercih edilir. Zira lokal anestezi altında hastayı rahatsız eden ağrı veya kanama olması mümkündür. Bu da ameliyat başarısını etkileyebilir.
Ortalama ameliyat süresi dakika kadardır. Ancak daha önceden ameliyat olmuş hastalarda, travma sonucu kırık burunlarda veya açık teknik uygulanan hastalarda bu süre 2 saate kadar uzayabilir. Yani süreyi belirleyen en önemli etken işlemin zorluk derecesidir. Ortalama ameliyat süresi ancak muayene sonrası söylenebilir.
Ameliyat açık ve kapalı teknik olarak adlandırılan iki değişik yolla yapılabilir. Standart yöntem açık tekniktir. Ancak burun ön destek bölgesini ilgilendiren deviasyonlarda veya hastanın aynı işlem sırasında estetik değişiklik isteği varsa açık teknik tercih edilebilir.
Kapalı teknikte dışarıdan görünen bir kesi ve dikiş olmaz. Bunlar tamamen burun içinde kalır. Dikişlerin alınması gerekmez, kendiliğinden erirler.
Açık teknikte ise burun ön tarafındaki dikme üzerinden yatay (genellikle ters “V” şeklinde) bir kesi ile girilerek çalışılır. Ameliyat bitiminde orta dikme ön derisi üzerinde üç veya dört adet ince dikiş olur. Bu dikişler günlerde alınır. Dikiş izleri ay içinde tamamen kaybolur.
Ameliyatın temel prensibi, eğri olan burun orta bölmesinin düzgün hale getirilmesidir. Bunu sağlarken burunun desteğini oluşturan yapıların bozulmaması, bozmak zorunda kalınıyorsa da mutlaka tamiri gerekir. Aksi halde burunda çökme veya yamulma gibi şekil değişiklikleri ortaya çıkabilir. Burun orta bölmesi, ön yarısı kıkırdak, arka yarısı kemikten oluşan bir levha şeklindedir ve üzeri mukoza örtü ile kaplıdır. Gerekli düzeltmeleri yapabilmek için kıkırdak ve kemiği örten mukoza örtü dikkatlice ve zedelemeden kaldırılır. Düzeltme işlemi bittikten sonra tek tarafta veya her iki tarafta kaldırılmış olan mukoza yerine geri yapışmak üzere desteklenmelidir. Bunu sağlamak ve kanamayı önlemek için çeşitli burun tamponları veya dikiş teknikleri kullanılır. Önceki zamanlarda her iki burun boşluğuna uzun kumaş şeritler şeklinde ekstrafor tamponlar yerleştirilirdi ve bunların alınması sırasında belirgin ağrı ve kanama olurdu. Bu tamponlarla ilgili korkular günümüzde de halen devam etmekte olup, pek çok kişinin burun ameliyatı olmaktan kaçınmasına neden olmaktadır.
Güncel olarak kullanılan burun tamponları tek parça halinde silikon levhalar veya ıslandıkça şişebilen sünger tamponlardır. (fotoğraf) Bazılarında kısmen de olsa nefes almaya izin veren borular bulunur. Kimi zaman da hiç tampon koymadan sadece iç dikişlerle mukozayı orta bölmeye tespit etmek mümkündür. Hani yöntemin seçileceği ameliyatı yapan doktorun tercihine, yapılan ameliyatın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Tamponlar gün (genellikle 2 gün) kaldıktan sonra çıkartılırlar. Çıkartılmaları son derece kolay, ağrısız ve kanamasızdır. Burada zor olan tamponun alınması değil, iki gün boyunca burundaki varlığıdır. Burun ameliyatı ağrılı bir işlem değildir. Ancak bazı hastalar baş ağrısından yakınabilmektedirler.
Tamponlar alındığında çok belirgin bir rahatlama ve hafifleme olur. Ancak ardından tekrar tıkanıklık başlar. Bunun nedeni tempon alındıktan sonra burun mukozasının ve konkaların şişmesidir. Ameliyat sonrası tıkanıklıkların ve kabuklanmaların tamamen bitmesi haftalık bir süreyi bulur. Bu sürenin sonunda iyileşme tamamlanır ve istenen seviyede nefes alma sağlanır.
AMELİYATIN İSTENMEYEN SONUÇLARI (KOMPLİKASYONLARI) NELERDİR?
Septum deviasyonu ameliyatları (septoplasti) genellikle sorunsuz ameliyatlardır. Yine de her ameliyatta olduğu gibi bazen istenmeyen sonuçlara yol açabilir. İyileşme dönemi sırasında kanama, burun şeklinin değişmesi / bozulması, koku almada azalma, burun ve genizde kuruma ve kabuklanma, burun orta bölmesinin delinmesi, bir süre sonra tıkanma belirtilerinin tekrarlaması görülebilen komplikasyonlardır. Titiz bir ameliyat öncesi hazırlık ile beraber ehil ellerde yapılan dikkatli bir ameliyat ve iyi bir ameliyat sonrası takip ve bakım ile bunları en aza indirmek mümkündür. Ancak ne kadar hatasız çalışılsa da en usta ellerde bile zaman zaman bu komplikasyonları görmek mümkündür. Elbette hastanın da ameliyat sonrası dönemde iyileşme tamamlanana kadar kontrol ve pansumanlarına gelmesi, ameliyatın gerektirdiği dikkat ve özeni göstermesi gerekmektedir.
AMELİYAT SONRASI NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?
Doktorunuz tarafından iyileşmenin tamamlandığı söylenene kadar burunu darbelerden sakınmak, kuru şekilde sümkürmemek, elle temizlemeye çalışmamak, aspirin ve benzeri kan sulandırıcı ilaçlardan kaçınmak, sigara kullanmamak, ağır fiziksel egzersizlerden veya işlerden kaçınmak önemlidir.

FacebookTwitterPinterestRedditDeliciousLinkedinEmail

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir