Buzluktan Lahana Sarması Nasıl Pişirilir? Lahananın sarmalık yaprakları çıkarılır kaynayan tuzlu suda 3 dk kadar haşlanır, çıkarılır. Sarmalık şekilde bıçakla doğranır.
Contents
Yaprak sarmanızın buzları çözülünce, bir tencereye dizin. Tencerenizdeki sarmaların üstüne ılık su ekleyin. Ilık suyla beraber zeytinyağı da koyup pişirmeye geçin. Sarmayı pişirmeden evvel ılık su koymanız, güzel bir tat verecek ve pişme sırasında dağılmasına engel olacaktır.
Buzlukta saklanan sarmaları çıkardıktan sonra, buzların erimesi beklenir. Buzlar çözüldüğünde, tencereye alınan sarmaların üzerine ılık su eklenir. Suyla birlikte zeytinyağı ve limon da ekleyerek sarmanıza güzel bir tat katabilirsiniz. Kısık ateşte pişirilmeye bırakılan sarmalar, yaklaşık 30 dakika sonra tüketilebilir.
Donan sarmaları çıkartıp hızlı bir şekilde poşetleyip tekrar dondurucuya koyuyoruz. Pişireceğimiz zaman çözülmesini beklemeden tencereye dizip üzerine salçalı suyu bir parmak geçecek kadar koyuyoruz bir tane tabağı ters çevirip yerleştiriyoruz.
Sarmış olduğunuz tüm lahanaları sırt sırta dizin. Ayrı bır sos tenceresinde 2 yemek kaşığı sıvıyağ ile bir yemek kaşığı salçayı kavurun. Bir miktar su ile açın,içine tuz ve çay kaşığının ucuyla şeker ekleyin ve lahanaların üzerine dökün. Kapağını kapatarak kısık ateşte sarmalarınızı pişirin.
Damarlarını ayıkladığınız lahanalara dolma içini sarın ve sarmaları tencereye yerleştirin. Kapağını kapatıp kaynayan tencerenin altını kısın ve 35 dakika kadar pişmeye bırakın. Dolmanızı sıcak sıcak servis edin.
Fokurdamaya başlayan suyun içerisine lahanaları koyun ve 2 dakika kadar bekledikten sonra süzgeç yardımıyla alarak hemen soğuk suyun altına tutun.
Pişme esnasında açılmamaları için; üzerlerine düz bir servis tabağı kapatın. 1,5 su bardağı sıcak su ve 2 yemek kaşığı zeytinyağını da tencereye ekledikten sonra sarmaları, kısık ateşte yaklaşık 35 dakika pişirin. Arzuya göre; ılık ya da soğuk olarak servis edin.
Yaprakların üzerlerine hafifçe gelecek şekilde kaynar su dökün. Asma yaprakların her yerine kaynar suyun gelmesini sağlayın. Asma yapraklar sarı rengi alana kadar bekletin. Sararan asma yapraklarının suyunu iyice süzün.
Bu nedenle artan dolmalarınızı fırında ısıtmanız da mümkün. Yine çok az su ile birlikte dolmaları küçük bir fırın kabına dizip derecede üzerleri hafifçe kızarana kadar fırınlayabilirsiniz. Bu fırınlama işlemi biberlerin daha da lezzetlenmesini de sağlayacaktır aynı zamanda.
Pişmiş Sarmalarınızı Hava ile Temas Ettirmeyin
Sarmaları pişen tencere içerisinden ağzı sıkı kapalı buzdolabı kaplarından birine alarak kolaylıkla saklayabilirsiniz. Kabın ağzını hiç açmadığınız sürece gün boyunca saklayabilirsiniz. Buzluğa koyduğunuz sarmaları ise güne dek tüketebilirsiniz.
Pişmiş Lahana Nasıl Saklanır? Lahana pişmiş halde de derin dondurucuda saklanabilir. Lahana yemeği, içerisinde özellikle et yoksa herhangi ek bir işlem yapmadan vakumlu kaplara konarak dondurucuya atılabilir.
Uygun kaba kıyma, yemeklik doğradığımız soğan, sarımsak, maydanoz, yağ ve baharat eklenerek güzelce karıştırın. Lahana yapraklarını sarın. Sosu için bütün malzemeyi karıştırın. Üzerine önce ıslattığınız yağlı kağıt sonra alüminyum folyo ile kapatıp önceden ısıtılmış derce fırında yumuşayana kadar pişirin.
Burada dikkat edilecek husus lahana sarması yapılabilecek kadar lahananın yapraklarının büyük bırakılmasıdır. Lahana yaprakları hazırlandıktan sonra orta büyüklükteki bir tencereye su ve tuz konularak kaynatılmalıdır. Kaynayan suya lahana yaprakları yumuşayana kadar bekletilerek daldırılıp çıkartılır.
Ayrılan lahanalar kaynayan suda yumuşayana kadar haşlanır. Haşlanan lahanaların sert damarları varsa onlar ezilir, yapraklar sarmaya uygun boyutlarda kesilir. Harç için zeytinyağında soğan ve pirinçler kavrulur. Baharatlar eklenir ve yarım pişirilir.
Tencerenin kapağını kapatın. Kısık ateş üzerinde yaklaşık 35 dakika kadar pişirin. Zeytinyağlı lahana sarması piştikten sonra ocaktan alın. Soğumaya bırakıp, daha sonra servis edebilirsiniz.
Tabanına beyaz lahana yerleştirdiğimiz tencereye dizelim. Çok az salçalı su yapıp üzerilerine gezdirelim. Üzerlerini geçecek kadar su ekleyip porselen bir tabakla sarmaları sabitleyip ocağa alalım. Kaynayana kadar yüksek ateşte kaynadıktan sonra kısık ateşte 1 saat 15 dakika pişirelim.
Lahana Sarması Yanına Ne Gider?
Uygun kaba kıyma, yemeklik doğradığımız soğan, sarımsak, maydanoz, yağ ve baharat eklenerek güzelce karıştırın. Lahana yapraklarını sarın. Sosu için bütün malzemeyi karıştırın. Üzerine önce ıslattığınız yağlı kağıt sonra alüminyum folyo ile kapatıp önceden ısıtılmış derce fırında yumuşayana kadar pişirin.
Sos için:
La Venerabile Serva di Dio Luisa Guidotti nacque a Parma (Italia) il 17 maggio Dopo la morte della madre, avvenuta nel , insieme alla famiglia, andò a vivere a Modena, dove fu accolta dalla zia materna Maria Mistrali, che in seguito l’adottò e di cui assunse giuridicamente il cognome. Nel fu nominata Presidente della Gioventù Femminile dell’Azione Cattolica della parrocchia di San Domenico a Modena. Il 29 febbraio conseguì la laurea in Medicina e Chirurgia e, nel marzo successivo, l’abilitazione all’esercizio della professione di Medico-Chirurgo. Il 19 maggio fece la richiesta d’ingresso nell’Associazione Femminile Medico Missionaria (oggi Associazione Sanitaria Internazionale), fondata da Adele Pignatelli nel , con lo scopo di offrire a medici e paramedici l’opportunità di servire Dio e i poveri, vivendo da laici nella comunità cristiana e mettendo in comune ogni cosa. Dopo aver ottenuto la specializzazione in Radiologia e Terapia fisica, nel , ricevette il “crocifisso missionario” dalle mani dell’Arcivescovo di Modena, Mons. Giuseppe Amici, e partì per Chirundu, in Rhodesia (attuale Zimbabwe), dove l’Associazione gestiva l’Ospedale “Paolo VI”, annesso alla missione. Nel febbraio si trasferì a Salisbury, nell’ospedale governativo per acquisire una migliore preparazione a livello professionale. Nello stesso anno ritornò in Europa e il 12 settembre emise la professione temporanea a Metten, in Germania.
Nei primi mesi del fu mandata nell’Ospedale di “Regina Coeli Mission” a Njanga District, nei pressi del confine con il Mozambico, per completare la sua preparazione professionale. Nel dicembre di tale anno fu trasferita a Mutoko, dove cominciò a lavorare nell’Ospedale della missione di “All Souls”. Le fu anche affidato il servizio al vicino lebbrosario di Mtemwa e al pronto soccorso di Chikwizo, sempre vicino al confine con il Mozambico.
Nel partì di nuovo per l’Europa e, il 14 settembre , emise la professione perpetua a Rimini. Nel febbraio del rientrò in Rhodesia, dove già dal infuriava la guerra civile, provocata dalla rivolta dei guerrieri locali contro il governo razzista di Ian Smith. Il 28 giugno dello stesso anno fu arrestata con l’accusa di aver curato un ragazzo, presunto guerrigliero, senza averlo segnalato alle autorità governative. Fu liberata alla fine di agosto, dopo le forti pressioni esercitate dalla Santa Sede e dal Governo italiano a livello internazionale. Sebbene le fu concesso di tornare nel suo Ospedale, svolse la sua attività medica in un clima di ostilità da parte delle autorità governative.
Nonostante la situazione politica si aggravasse sempre di più, non volle abbandonare la missione per non privare di assistenza i numerosi malati e bisognosi del luogo. Fu uccisa da una pattuglia di soldati governativi a Mtoko (Rhodesia, attuale Zimbabwe), il 6 luglio , mentre tornava da sola in ambulanza dall’ospedale di Nyadiri, dove aveva accompagnato una partoriente in condizioni gravi.
La Venerabile Serva di Dio, sin dagli anni giovanili, credette in maniera ferma nelle verità rivelate da Gesù Cristo ed insegnate dalla Chiesa, trovando in esse un insostituibile punto di riferimento e coltivando con impegno la propria vita spirituale. La sua fede emergeva anche dal modo di rapportarsi con i malati, curandoli con il proprio impegno e affidandoli con fiducia al Signore.
In riferimento all’esercizio eroico della speranza, volle permanere nell’Associazione femminile Medico-Missionaria, affrontando con grande serenità le numerose prove inerenti la vita di missione. La speranza in Dio e nella vita eterna, si rendeva visibile ogni volta che battezzava i bambini morenti e nel modo di pregare per i malati terminali.
Faceva tutto per amore di Dio, perché vedeva Dio in ogni persona. Nel venire incontro alle esigenze del prossimo, non faceva alcuna distinzione né di razza, né di religione, né di idee politiche.
Servì il Signore in terra africana, dedicandosi con tutta se stessa ai bisognosi ed esponendosi a gravi rischi, culminati poi con la morte.
Sarma nasıl pişirilir etli