cahide iftar / GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR, GELENEKSEL İFTAR SOFRALARINI KURUYOR | Metropol Gazetesi

Cahide Iftar

cahide iftar

Hayatı Cahide Sonku’dan öğrenmek

Bir çocuk düşünün. Sadece 13 yaşında. O kadar yoksul bir evde büyüyor ki, çalışması gerektiğine karar veriyor. İstanbul Valisi’nin kapısını çalıp iş isteyecek kadar da kendine güveni var. Darülbedayi’nin kapısından girdiğinde 14 yaşında. Yıl Muhsin Ertuğrul, ezberi kuvvetli, doğal bir yeteneği olan bu çocuğu hemen fark ediyor. Sadece ortaokulu bitirebilmiş. Çok kısa sürede parlıyor ve Darülbedayi’nin en parlak oyuncusu hâline geliyor. Aynı yıl “Söz Bir Allah Bir” filmiyle sinemaya adım atıyor. Orada da yıldız tozları saçıyor etrafına. Babası, kız kardeşini alıp gitmiş. Annesiyle bir başına ayakta kalma mücadelesi veriyor. Annesini kaybedince apar topar evleniyor, yalnız yaşamaktan ölesiye korktuğu için. Fakat çok sürmüyor bu evlilik, kendisini sürekli aldatan oyuncu eşini terk ediyor. Hemen ardından dönemin playboylarından kereste tüccarı bir Ermeni iş insanıyla birlikte olmaya başlıyor. Lüks, şatafat, son model arabalar, dünyayı ayaklarının altına seriyor Marcel, zenginlik ve gösteriş tutkusunun bir parçası olarak gördüğü bu kadın için. Ne var ki Varlık Vergisi ile tüm servetini kaybedecek noktaya gelince bu rüya beraberlik sona eriyor. Kadın, sahnede de sinemada da fırtınalar estirmeye devam ediyor. Önce 14 milyonun, ardından 24 milyonun sevgilisi oluyor o dönemki Türkiye nüfus sayımlarında. Ardından bir tütün tüccarıyla evleniyor, bir kızı oluyor. Kendi soyadıyla bir film şirketi kuruyor. Daha ilk filmle şirket büyük kâr elde ediyor. Ama eşinin Demokrat Parti’nin karargâhı olan, kalabalığı eksik olmayan, içinde nefes alamadığı evine dayanamayıp boşanıyor. Bu durumu hazmedemeyen koca, film şirketini yakınca kadın beş parasız ortada kalıyor. O güne kadar içkiyle kurduğu arkadaşlık, dostluğa dönüşüyor. Henüz 40 yaşındayken alkol bağımlılığı yüzünden sert bir düşüş yaşıyor. Karaciğerini yok edene kadar içiyor Beyoğlu’nun izbe meyhanelerinde, onu tanımayan insanlarla yarenlik ederek.

Bu kadın, geçeceği değil, geçme ihtimali olan yollara bile kırmızı halı döşenen, ayakkabılarından şampanyalar içilen, bütün elbiseleri, aksesuarları, ayakkabıları Londra ve Paris’ten getirilen, Türk Tiyatrosu’nun ve sinemasının altın yıllarının 1 numarası olan, tarifsiz güzelliği ve ihtişamlı oyunculuğuyla Cahide Sonku. Hayatını, biyografik romanların usta yazarı Osman Balcıgil kaleme aldı. Destek Yayınları etiketli “Kızıl Çengi” geçen hafta kitap vitrinlerine çıktı.

Hayatı Cahide Sonku’dan öğrenmek

Eğitim eksikliği

sayfalık kitabı, iki gün üst üste hiç yerimden kalkmadan kahve içimlerim eşliğinde soluksuz okudum. Son derece ustalıklı bir kurguyla, Cahide’nin yakın arkadaşı Cevdet’in ağzından bütün hikâyeyi anlatıyor Balcıgil. Sadece Cahide’nin hayatını öğrenmekle kalmıyor, iyi de bir roman okumuş oluyoruz. Muazzam bir hayattan sefil bir hayata geçişin tüm kodlarını, bu süreçte Cahide’nin psikolojik durumunu incelikli ve gerçekçi bir üslupla okura aktarıyor yazar. Bütün bunları okurken Türkiye’nin siyasi, sosyal ve kültürel arka planına, Türk tiyatrosunun kuruluş ve gelişme yıllarına tanıklık etmemiz de cabası.

Arkadaşı Cevdet’in Cahide için yaptığı şu yorum çok önemli: “Fransız İhtilali, Balkan harbi, Jöntürkler, İttihat ve Terakki, Osmanlı’nın çöküşü, Türk Aydınlanması, Türk Devrimi gibi konulardan haberdar olmayan bir oyuncunun, ‘Vatan ve Namık Kemal’ filminde oynadığı başrolle herkesi büyülemesi hakikaten zor rastlanır bir başarıdır. Yerli ya da yabancı, hangi oyunda nelere ve kimlere ruh verdiğini bilerek oynasa, kim bilir neler yapacaktı Cahide”. İnsanları hayran bırakan bir güzellik, Muhsin Ertuğrul’un rahle-i tedrisinden geçmiş bir oyunculuk, parlak bir zekâ eğitim olmadığında kişilik kodlarının inşasına katkı sunmuyor. Sadece konservatuvar ve üniversite eğitiminden söz etmiyorum. Duygusal eğitimi de yok Cahide’nin, dönüp bir kez olsun içine bakmışlığı… Çocukluğundan getirdiği yokluk bilinciyle zengin erkeklerle yanlış beraberlikler yapması, bir süre sonra bunların yetmeyip erkeklerden madden daha güçlü olma hırsı… Hayatına el verecek, dost acı söyler diyecek bir yakınının olmayışı ve belki de bu yoksunluğun neden olduğu alkol bağımlılığı… Hepsi dramatik sonunu hazırlayan keskin bileşenler. “Yazık… Çok yazık” duygusu da romandan bize kalan.

Biyografik romanların insanın ‘insan olma’ sürecine sunduğu güçlü katkıyı önemsiyorum. Hele yazarları Osman Balcıgil gibi kuvvetli kalemlerse. “Kızıl Çengi”yi okumanızı çok isterim. Hayatı en iyi bir başka insanın hayatı öğretiyor bazen.

İyi pazarlar.

'Ramazan alışverişini iftar sonrasına bırakın'

SAKARYA - ONUR ORHAN

Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Piyasa İzleme Komisyonu Başkanı Cahide Pamuk, iftardan sonra gerçekleştirilecek alışverişlerin, açken yapılacak gereksiz harcamalardan uzak tutacağını söyledi.

Pamuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanda oruç tutanların gün içerisinde açlığın etkisiyle ihtiyaç fazlası alışverişe yönelebildiğini belirtti.

Aç karnına yapılan harcamaların değerlendirmesinin, sağlıklı yapılamadığı için tüketicilerin bütçelerini zorlayabilecek tüketime sebep olabildiğini anlatan Pamuk, ''Bu nedenle ihtiyaç listesi yaparak ev ekonomimize uygun hareket etmeliyiz. Yine bu ayda alışveriş yaparken dikkatli olunmalı ve gereksiz harcamalardan kaçınılmasına özen gösterilmelidir. Özellikle iftardan sonra yapılacak alışverişler, açken yapılacak gereksiz harcamalardan uzak tutacaktır." diye konuştu. 

"Bilinçsiz beslenme, bedeninizde tahribata yol açar"

TÜSODER Gıda Komisyonu Başkanı Nurten Sırma da ramazanda oruç tutan insanların beslenme rutininin aniden ve tamamen değişeceğini, tüketicinin sağlığının birebir etkilenebileceğini vurguladı.

Bilinçsiz ani beslenmenin bazı hastalıklara yakalanma olasılığını daha erkene çektiğine işaret eden Sırma,"Bilinçli gıda tüketicisi olmak, bedenimize yapacağımız en büyük iyiliktir. Oruç tutarken bazı önlemleri almazsak bedenimiz için uzun süre açlıkla gelen keskin beslenme farklılığı, vücudumuzda tahribata yol açacaktır. Ramazanda gelenek haline gelen pide, hamur işleri, ağır şerbetli tatlılar, börek, kızartma türleri ve ağır et yemeklerinin tüketimi artıyor. Bu şekilde beslenme, sağlık risklerini beraberinde getirir. Oluşabilecek sağlık sorunlarının önüne geçmek için yaz ayını fırsata çevirmeli, sebze ağırlıklı zeytinyağlı yemek, hafif kahvaltılık, çorba ve salata gibi gıdaları tüketmeye yönelmeliyiz."şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

GÜNLÜK 20 BİN KİŞİYE İFTAR İKRAMINDA BULUNACAK

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Ramazan’da geleneksel iftar sofralarını bu sene kent merkezinde 5 noktada ve Nurdağı ile İslahiye’ye kuracak. Büyükşehir Belediyesi ayrıca bin gıda kolisini ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak.
Ramazan ayında ilk iftara saatler kala Büyükşehir Belediyesi, iftar sofraları için hazırlıklarını tamamladı. Gaziantep genelinde günlük 20 bin kişiye iftar yemeği ikram edilecek. Talepler doğrultusunda günlük iftarlık yemek sayısı artacak. Şehir merkezinde bu yıl 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda, Bosna Hersek Parkı içinde, Karataş’ta, Düztepe Çamlık Parkı içinde ve Talat Özkarslı Spor Salonu önünde kurulan çadırlarda Gazi şehirliler iftarlarını yapabilecek.
DEPREMDEN ETKİLENEN İLÇELERDE İFTAR ÇADIRLARI KURULACAK
Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremlerden etkilenen Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde bu yıl Ramazan ayında yaralar sarılırken iftar çadırlarıyla vatandaşlar oruçlarını beraber açacak. Hasar gören ilçelerin çeşitli noktalarında iftar sofraları kurulacak.
BU SENE BİN GIDA KOLİSİ DAĞITILACAK
Büyükşehir Belediyesi Kadın Aile Eğitim ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri, Ramazan ayında ‘Paylaştıkça artan bereket’ sloganıyla ihtiyaç sahiplerine ulaşacak. Gaziantep il genelinde bin gıda kolisi dağıtımı yapılacak.
AKSOY: VATANDAŞLARIMIZI ÇADIRLARIMIZA, İFTARA BEKLİYORUZ
Konu hakkında açıklamada bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Aksoy, kurum olarak her Ramazan’da geleneği yaşatmak için çadırların kurulduğunu aktararak şunları söyledi:
“Bu yıl depremin olmasından dolayı daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşmak için özellikle şehir merkezinde 5 noktada çadırlarımızı kurduk. Bunlar 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda, Bosna Hersek Parkı içinde, Karataş’ta, Düztepe Çamlık Parkı içinde ve Şehreküstü’de olacak. 28 gün boyunca çadırlarımız vatandaşların hizmetinde olacak. Bu manevi iklimde vatandaşlarımızı, çadırlarımıza, beraber iftar yapmak için davet ediyoruz. Ayrıca Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in talimatıyla bu yıl 30 mahallede her gün bir mahallede olacak şekilde sokak iftarı geleneğini sürdürmek istiyoruz. Depremde en fazla zarar gören iki ilçemiz var. Bu ilçelerde farklı noktalarda vatandaşlarla iftar çadırlarında beraber olacağız.”
SIKINTILARIN ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ
Genel Sekreter Yardımcısı Aksoy konuşmasının devamında daha fazla insana ulaşmak için gıda paketlerinin sayısının arttığına değinerek sözlerini şöyle tamamladı:
“ bin gıda paketi bu şehirde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza dağıtılacak. Bu manevi iklimde Ramazan ayının özellikle vatandaşlarımızın acıları için birlikte kenetlenerek, tek yürek halinde sıkıntıların üstesinden geleceğimize inanıyorum. Gıda paketleri için ALO üzerinden başvuru aldık. Şu an binden fazla başvuru var. Biz onların ihtiyaçlarını teker teker evlerine ulaştıracağız her yıl olduğu gibi. Talepler gelmeye devam ediyor.”

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir