can dirim / Gereja Mawar Sharon Tangerang (@gmstangerang) • Фото и видео в Instagram

Can Dirim

can dirim

Физиологическое… …   Толковый словарь Ушакова

  • ЖИЗНЬ — как чужой язык: все говорят с акцентом. Кристофер Морли Жизнь есть сон, снящийся Богу. Хорхе Луис Борхес Жизнь это эпидемическая болезнь, передающаяся половым путем. Жизнь что трамвай с вагоновожатым не поразговариваешь. Янина Ипохорская Жизнь… …   Сводная энциклопедия афоризмов

  • жизнь — сущ., ж., употр. наиб. часто Морфология: (нет) чего? жизни, чему? жизни, (вижу) что? жизнь, чем? жизнью, о чём? о жизни; мн. что? жизни, (нет) чего? жизней, чему? жизням, (вижу) что? жизни, чем? жизнями, о чём? о жизнях 1. Жизнь это особая форма… …   Толковый словарь Дмитриева

  • жизнь — (2) 1. Достояние, достаток; совокупность жизненных благ: Тогда при Олзѣ Гориславличи сѣяшется и растяшеть усобицами; погыбашеть жизнь Даждь Божа внука; въ княжихъ крамолахъ вѣци человѣкомь скратишась. 16 17. Ярославе и вси внуце Всеславли! уже… …   Словарь-справочник "Слово о полку Игореве"

  • ЖИЗНЬ — ЖИЗНЬ. Содержание: Определение понятия «жизнь» ........292 Проблема возникновения жизни на земле . . 296 Жизнь с точки зрения диалектического материализма....................299 Жизнь, основное понятие, выработанное первобытным… …   Большая медицинская энциклопедия

  • ЖИЗНЬ — особое качественное состояние мира, возможно, необходимая ступень в развитии Вселенной. Естественно научный подход к сущности Ж. сосредоточен на проблеме ее происхождения, ее материальных носителей, на отличии живого от неживого, на эволюции… …   Философская энциклопедия

  • жизнь — и; ж. 1. Особая форма существования материи, возникающая на определённом этапе её развития, основным отличием которой от неживой природы является обмен веществ. Возникновение жизни на земле. Ж. растительного мира. Законы жизни. // Совокупность… …   Энциклопедический словарь

  • ЖИЗНЬ — жен. жись, жизть, простонародное живот; житие, бытие; состояние особи, существование отдельной личности. В обширном. смысле жизнь обусловлена только питанием и усвоением пищи, и в этом ·знач. она дана двум царствам природы: животному и… …   Толковый словарь Даля

  • жизнь — Существование, житье, житье бытье, проживание, общежитие; век, дни; живот; долгая жизнь, долгоденствие, долголетие, многолетие. Славное житье; не житье, а масленица. Бренное существование. Она весь век свой трудилась. Он провел дни свои… …   Словарь синонимов

  • В чем разница между Can и Hayat ?Пожалуйста, приведите примеры.

    yaşayan varlıkların yaşamasını sağladığına ve ölümle varlıktan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık, özellikle insan ve hayvanlarda yaşam tözü, yaşam ilkesi. "İnsanın canı tatlıdır, herkes ölümden korkar" 2. yaşama, yaşam. "Boğulanı kurtarayım derken canından olmuş" 3. dirilik, güç. "Sende hiç can kalmamış" 4. birey, kişi, insan. "Geliriyle üç can besleniyor" 5. iç, gönül. "Onun canı dondurma çekmiş" 6. insanın kendi varlığı, kendisi. "Çok yoruldum, canımı eve bir atsam hemen yatacağım" 7. Alevilik, Mevlevilik gibi tarikatlarda yol kardeşi, kardeş. "Gelin canlar, bir olalım." 8. yakınlık, sevgi duygusu taşıyan bir seslenme sözü olarak da kullanılır. "Talip, Ali can dedi, yola düşelim, ancak gideriz." 9. sıfat (kişi için) çok sevimli, çok tatlı, çok içten, şirin, cana yakın. "Böyle can insanlara can kurban!" 10. en önemli. 11. HALK AĞZINDAN Azrail. 12.HALK AĞZINDAN öldürücü, kıyıcı. 13.ölümle pençeleşmek. 14.çok sıkıntı ve acı içinde bulunmak. "Ben burada can alıp verirken, o gelmiş neler söylüyor" 15.birbirini seven iki kişi, kimsenin olmadığı yerde bir arada. "Kerem, Aslı ile can cana, baş başaydı" 16.herkes kendi derdinde, kendi başını kurtarma durumunda. "Ortalık birden karıştı, can cana, baş başa, kaçan kaçanaydı" 17.(o şey) çok sıkıntı verici, çok güç tüketici olmak. "Her gece içki, buna can dayanmaz elbette" 18.(o şey) çok çekici olmak. "Sevgiliye can dayanmaz" 19.yaşamın en önemli merkezi sayılan yer, yürek. 20.yürek, insanın çok duyarlı, en duyarlı olduğu şey. "Kerem bunu duyunca can evinden vurulmuş" 21.işsizlik dolayısıyla duyulan tedirginlik, sıkıntı, sıkılma. 22.bir olaydan duyulan üzüntü. 23.ölmek. "Hasta dün gece can vermiş" 24.canlanmasına yol açmak, güçlendirmek ya da yaşar duruma getirmek. "Yağmur doğaya can vermişti" 25.insana güç vermek. "Haber ona can vermişti" 26.bir şeyi, yaşamını verecek denli çok istemek. "Bu iş için can vermekteyken, birden vazgeçmesi şaşırttı bizi" 27.insanlara eziyet etmek, zulmetmek. "Padişah, çok can yakmıştı" 28.insana acı, üzüntü vermek, üzmek, sıkıntıya yol açmak. "Olay, birçok can yakmıştı" 29.bir kimseye büyük zarar vermek. "Sel, köyde çok can yakmıştı" 30.ölmek. "Hastanın canı çıkarken doktor yetişti" 31.yaptığı bir işte çok güçlük çekmek. "Durumu kurtardım ama canım çıktı" 32.çalışmaktan, iş yapmaktan çok yorulmak. "İş akşama değin sürdü, canım çıktı" 33.(bir şey) çok hor kullanılmaktan örselenip yıpranmak. "Gelen giden basıp durdu, bahçedeki çimlerin canı çıktı" 34.(bir şey için) çok istekli olmak. "Sofrada buğusu tüten çorbaya canı gidiyordu ama, kimse buyur demedi" 35.üzerine titrediği bir şeye zarar gelecek diye kaygılanmak. "Çocuk düşüp bir yerini acıtacak diye annesinin canı gidiyordu" 36.oldukça ağır bir hastalık geçirmekte olmak. 37.büyük sıkıntı içinde bulunmak. 38.(boş durmaktan vb.) içi rahat olmamak, içi sıkılmak. 39.(bir şeyden) neşesi kaçmak. "Onu karşımda görünce canım sıkıldı" 40.(bir şeye) yarı üzülmek yarı öfkelenmek. "İşin yarına kalışına canım sıkıldı" 41.fiziksel olarak çok acı duymak. "Dişini çektirirken canı bir hayli yanmıştı" 42.bir işte çok zarar görmek. "Bu işten çok canı yandı, bir daha yapmaz" 43.hoşnutsuzluk anlatır. "Canım, bu da iş mi?" 44.yakınlık, sevgi seslenişi olarak kullanılır. "Ah, canım benim, canımın içi!" 45.çok değerli, çok güzel. "O canım günler bir daha gelmez" 46.kendi kendini öldürmek. "Sınıfta kaldı diye canına kıymış" 47.(birini) acımadan öldürmek. "Avcılar, hayvanların canına kıyarken ne düşünür?" 48.bir kimseyi çok perişan bir duruma sokmak, ona büyük zarar vermek. 49.(iyi bir şeyi) çok berbat etmek. 50.her tehlikeyi göze alarak bir işe girişmek. 51.bütün gücünü harcayarak yapmak. "Canını dişine takıp, koskoca tarlayı sürmüştü" 52.kendi yaşamını kurtarmak, kendini ölümden kurtarmak. 53.(birini) ölümden kurtarmak. "Delikanlı boğulmakta olan iki kişinin canını kurtarmıştı" 54.sağlığının değerini bilmek, olur olmaz şeylerle kendini, vücudunu yıpratmamak. "Ben canımı sokakta bulmadım, biraz da siz çabalayın" 55.güçlüğe katlanmaya, tehlikeye atılmaya niyetli olmamak. 56.ölmek. "Ben geldiğimde hasta canını vermişti" 57.kendini feda etmek. "Arkadaşı için canını verirdi" 58.hiçbir şey esirgememek. 59.(bir şeye) çok düşkün olmak. "Bizim oğlan oyun oldu mu canını verir" 60.(birinin ya da kendinin) bir yerini acıtmak. "Dişçi, çocuğun canını yakmıştı" 61.(birini) acı verecek biçimde cezalandırmak. "Öğretmen, çoğunun canını yakmıştı, ama kimse değişmemişti" 62. (birini) çok büyük zarara uğratmak. "Kuraklık, bu yıl çiftçinin canını yaktı"

    yaşayan varlıkların yaşamasını sağladığına ve ölümle varlıktan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık, özellikle insan ve hayvanlarda yaşam tözü, yaşam ilkesi.

    "İnsanın canı tatlıdır, herkes ölümden korkar"

    2.

    yaşama, yaşam.

    "Boğulanı kurtarayım derken canından olmuş"

    3.

    dirilik, güç.

    "Sende hiç can kalmamış"

    4.

    birey, kişi, insan.

    "Geliriyle üç can besleniyor"

    5.

    iç, gönül.

    "Onun canı dondurma çekmiş"

    6.

    insanın kendi varlığı, kendisi.

    "Çok yoruldum, canımı eve bir atsam hemen yatacağım"

    7.

    Alevilik, Mevlevilik gibi tarikatlarda yol kardeşi, kardeş.

    "Gelin canlar, bir olalım."

    8.

    yakınlık, sevgi duygusu taşıyan bir seslenme sözü olarak da kullanılır.

    "Talip, Ali can dedi, yola düşelim, ancak gideriz."

    9.

    sıfat

    (kişi için) çok sevimli, çok tatlı, çok içten, şirin, cana yakın.

    "Böyle can insanlara can kurban!"

    10.


    en önemli.

    11.

    HALK AĞZINDAN

    Azrail.

    12.HALK AĞZINDAN

    öldürücü, kıyıcı.

    13.ölümle pençeleşmek.

    14.çok sıkıntı ve acı içinde bulunmak.

    "Ben burada can alıp verirken, o gelmiş neler söylüyor"

    15.birbirini seven iki kişi, kimsenin olmadığı yerde bir arada.

    "Kerem, Aslı ile can cana, baş başaydı"

    16.herkes kendi derdinde, kendi başını kurtarma durumunda.

    "Ortalık birden karıştı, can cana, baş başa, kaçan kaçanaydı"

    17.(o şey) çok sıkıntı verici, çok güç tüketici olmak.

    "Her gece içki, buna can dayanmaz elbette"

    18.(o şey) çok çekici olmak.

    "Sevgiliye can dayanmaz"

    19.yaşamın en önemli merkezi sayılan yer, yürek.

    20.yürek, insanın çok duyarlı, en duyarlı olduğu şey.

    "Kerem bunu duyunca can evinden vurulmuş"

    21.işsizlik dolayısıyla duyulan tedirginlik, sıkıntı, sıkılma.

    22.bir olaydan duyulan üzüntü.

    23.ölmek.

    "Hasta dün gece can vermiş"

    24.canlanmasına yol açmak, güçlendirmek ya da yaşar duruma getirmek.

    "Yağmur doğaya can vermişti"

    25.insana güç vermek.

    "Haber ona can vermişti"

    26.bir şeyi, yaşamını verecek denli çok istemek.

    "Bu iş için can vermekteyken, birden vazgeçmesi şaşırttı bizi"

    27.insanlara eziyet etmek, zulmetmek.

    "Padişah, çok can yakmıştı"

    28.insana acı, üzüntü vermek, üzmek, sıkıntıya yol açmak.

    "Olay, birçok can yakmıştı"

    29.bir kimseye büyük zarar vermek.

    "Sel, köyde çok can yakmıştı"

    30.ölmek.

    "Hastanın canı çıkarken doktor yetişti"

    31.yaptığı bir işte çok güçlük çekmek.

    "Durumu kurtardım ama canım çıktı"

    32.çalışmaktan, iş yapmaktan çok yorulmak.

    "İş akşama değin sürdü, canım çıktı"

    33.(bir şey) çok hor kullanılmaktan örselenip yıpranmak.

    "Gelen giden basıp durdu, bahçedeki çimlerin canı çıktı"

    34.(bir şey için) çok istekli olmak.

    "Sofrada buğusu tüten çorbaya canı gidiyordu ama, kimse buyur demedi"

    35.üzerine titrediği bir şeye zarar gelecek diye kaygılanmak.

    "Çocuk düşüp bir yerini acıtacak diye annesinin canı gidiyordu"

    36.oldukça ağır bir hastalık geçirmekte olmak.

    37.büyük sıkıntı içinde bulunmak.

    38.(boş durmaktan vb.) içi rahat olmamak, içi sıkılmak.

    39.(bir şeyden) neşesi kaçmak.

    "Onu karşımda görünce canım sıkıldı"

    40.(bir şeye) yarı üzülmek yarı öfkelenmek.

    "İşin yarına kalışına canım sıkıldı"

    41.fiziksel olarak çok acı duymak.

    "Dişini çektirirken canı bir hayli yanmıştı"

    42.bir işte çok zarar görmek.

    "Bu işten çok canı yandı, bir daha yapmaz"

    43.hoşnutsuzluk anlatır.

    "Canım, bu da iş mi?"

    44.yakınlık, sevgi seslenişi olarak kullanılır.

    "Ah, canım benim, canımın içi!"

    45.çok değerli, çok güzel.

    "O canım günler bir daha gelmez"

    46.kendi kendini öldürmek.

    "Sınıfta kaldı diye canına kıymış"

    47.(birini) acımadan öldürmek.

    "Avcılar, hayvanların canına kıyarken ne düşünür?"

    48.bir kimseyi çok perişan bir duruma sokmak, ona büyük zarar vermek.

    49.(iyi bir şeyi) çok berbat etmek.

    50.her tehlikeyi göze alarak bir işe girişmek.

    51.bütün gücünü harcayarak yapmak.

    "Canını dişine takıp, koskoca tarlayı sürmüştü"

    52.kendi yaşamını kurtarmak, kendini ölümden kurtarmak.

    53.(birini) ölümden kurtarmak.

    "Delikanlı boğulmakta olan iki kişinin canını kurtarmıştı"

    54.sağlığının değerini bilmek, olur olmaz şeylerle kendini, vücudunu yıpratmamak.

    "Ben canımı sokakta bulmadım, biraz da siz çabalayın"

    55.güçlüğe katlanmaya, tehlikeye atılmaya niyetli olmamak.

    56.ölmek.

    "Ben geldiğimde hasta canını vermişti"

    57.kendini feda etmek.

    "Arkadaşı için canını verirdi"

    58.hiçbir şey esirgememek.

    59.(bir şeye) çok düşkün olmak.

    "Bizim oğlan oyun oldu mu canını verir"

    60.(birinin ya da kendinin) bir yerini acıtmak.

    "Dişçi, çocuğun canını yakmıştı"

    61.(birini) acı verecek biçimde cezalandırmak.

    "Öğretmen, çoğunun canını yakmıştı, ama kimse değişmemişti"

    62.

    (birini) çok büyük zarara uğratmak.

    "Kuraklık, bu yıl çiftçinin canını yaktı"

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir