Çikolatanın faydaları nelerdir sorusunun cevabını günümüzde birçok kişi merak ediyor. Özellikle farklı farklı pek çok çikolatanın bulunması akıllara çikolatanın faydaları ve zararları var mıdır sorusunu getiriyor.
Peki, çikolata faydaları nelerdir, çikolata faydaları ve zararları nelerdir merak ediyorsanız aşağıdaki başlıklara bakmanız yeterli.
Çikolatanın faydaları nelerdir denilince çoğu kişinin aklına kan şekerini düzenlediği, şeker ihtiyacını giderdiği geliyor. Fakat tıp açısından durumun çok farklı olduğu görülüyor.
Çikolatanın sağlığımız için faydaları şu şekildedir:
Yukarıda yer alan cevaplar çikolatanın faydaları nelerdir sorusuna verilen verilmiş cevaplardır. Sizde çikolata yiyerek daha sağlıklı olabilirsiniz.
Çikolatanın faydaları saymakla bitmez diyenlerdenseniz bu düşüncenizde yanılmıyorsunuz. Özellikle Enerji verici yönü sayesinde anında vücudun hareket sistemini aktifleştirmesi ve beraberinde duyuları açması en önemli faydalarındandır.
Çikolatanın faydaları nelerdir? Sütlü çikolatanın ilk faydası idrar söktürücü olmasıdır. Bunun dışında öksürüğü rahatlatıcı, boğazı yumuşamasını sağlaması, tansiyonu düşürmesi, felç ihtimalini düşürmesi gösterilebilir.
Bir o kadar faydasından bahsettiğimiz çikolatanın zararı var mıdır? Aynı başlık altında bir besinin hem zararı hem de yararından bahsetmek normal şartlarda mümkün değildir. Fakat yine insan iradesi ile çikolatanın zararı ortaya çıkmaktadır.
Çikolata kendi başına çok yararlı besindir ama çok tüketildiğinde zararları ortaya çıkabilir. Çikolatanın zararlarını merak ediyorsanız okumaya devam edin:
Yukarıda çikolatanın zararları bulunmaktadır. Bu zararlarının ortaya çıkmaması için mutlaka çikolata tüketim oranına dikkat edilmesi gerekir.
Bitter çikolatanın faydaları zararları normal çikolataya oranla daha farklıdır. Yemesi diğer çikolatalara oranla daha zor olsa da bitter çikolatanın faydaları daha fazladır. Bu nedenle günlük olarak belli oranlarda bitter çikolata tüketmeniz sağlığınızın artmasını sağlar.
Ünlü Prof. Canan Karatay bitter çikolatanın sağlık deposu olduğu ve şeker niyetine bu çikolatanın tüketilmesi gerektiğini söylemiştir. Özellikle yeşil çaydan daha fazla antioksidan içeriğe sahip olan bitter çikolata kalbin dostu olup, orantılı şekilde tüketilmesi öneriliyor.
Bitter çikolatanın faydaları ne demek, çikolatanın faydaları nelerdir? İnsan hayatının vazgeçilmezleri arasında olan çikolatanın faydaları öğrenmek için aşağıdaki listeye bakın:
Bitter çikolatanın faydalarından yararlanmak için sizde günde belli oranlarda yiyebilir ve sağlığınıza sağlık katabilirsiniz.
Diyetisyenler tarafından önerilen bitter çikolatanın faydaları nelerdir? Diyet yapanlar için tatlı ihtiyaçlarını bitter çikolata ile karşılamalarını öneren diyetisyenler, birkaç önemli değişiklik ile listelerine bu çikolatayı eklemelerini önermektedir.
Çikolatada bulunan feniletilamin cinsel ilişki sırasında endorfin hormonunu tetikleyerek artırdığı kanıtlanmıştır. Bitter çikolatanın bir lokması bile cinsel arzuyu artırdığı gibi yüksek enerji vererek aktifliği de artırır. Sizde birkaç lokma bitter çikolata yiyerek cinsel gücünüzü artırabilir, arzunuzu devam ettirebilirsiniz.
Cinselliği artıran, kalbin sağlığını koruyan, felce karşı kalkan olan bitter çikolatanın zararı var mıdır? Bu soruya evet demek mümkün olup, bazı durumlarda zararı ile karşılaşılmaktadır. Özellikle fazla tüketime bağlı olarak sağlık riskleri oluşturduğu birçok durum mevcuttur.
Bitter çikolatanın içeriğinde çok fazla kakao bulunup, işlenmiş yağ unsurundan dolayı uzmanlar uyarıyor. Bitter çikolata aşırı tüketilirse bu yağların karaciğerde birikerek karaciğerin kötü şekilde yağlanmasına neden olabileceği ortaya konuşmuştur. Bu da kötü cilt görüntüsüne, akneye ve sivilcelere neden olur.
Yazımızı beğendiyseniz arzu ederseniz İnsan Yaşamına Çok Faydası Olan Şeftalinin Faydaları için linke tıklayarak makaleyi okuyabilirsiniz.
Sağlıklı beslenme ve yaşamla ilgili konularda ‘ezber bozan’ profesör Prof. Dr. Canan Karatay'dan önemli tüyolar.
"Nar suyunun şekerli sudan farkı yok, narı bütünüyle yemeli"
"Son günlerde bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için her yerde nar suyu tavsiye ediliyor. Ancak nar suyu şekerdir. Nar en yüksek antioksidanı olan meyvelerdendir ama bütünüyle yenilmelidir. Narın suyu sıkıldığı zaman, yani su haline geldiği zaman bunun içindeki lifler parçalanır. Bunun artık şekerli sudan farkı yoktur içinde C vitamini vardır, ama C vitaminin fazlası üstten girer, alttan çıkar. Eğer günde bir meyve yiyecekseniz, bunu portakal gibi soyacaksınız, beyazıyla yiyecekseniz. Esas C vitamini beyazındadır. Geri kalanı fruktozdur, glikozdur ve de tehlikelidir."
"Taze sıkılmış meyve suyu bile yağlanmaya neden olur'
"Taze sıkılmış meyve suyu kan şekerini ve insülini yükseltir ve yağlanmaya başlarsınız. Meyve suları karaciğeri yağlandırır. Meyve sularında fruktoz (meyve şekeri) ve glikoz vardır. Alkol alanlarda nasıl bira göbeği oluşuyorsa, fruktoz da vücuda girince karaciğerde yağ olarak depolanır. Meyve suyu ve şekerli içeceklerden dolayı ve hareket etmemeleri nedeniyle çocukların da göbeği yağlanır. Bugün yaşındaki erkek çocuklarının göbeği, memeleri, kalçaları büyüyor. Plajda denize girmeye utanıyorlar. Ama kabahat onların değil, ana babalarının. Çünkü sürekli şekerli içecek içmeye özendiriliyorlar. Bu çok yanlış! Çocuklar ayran, su ve şekersiz çay içmeli. Çocuklarımızı nasıl beslersek, neyle beslersek, o şekilde gelişirler, o biçimde büyürler unutmayalım. Ne ekersek onu biçeriz!"
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip beslenmeyle ilgili, “Biri çıkıyor ekmek yiyin diyor biri de yemeyin diyor. Biri yağı için diyor diğeri başka bir şey. Biri bal ye diyor biri yeme diyor. Bu işi bir çözün. Halk doğru bilgiyi alsın” talimatına destek verdi. Prof. Dr. Karatay, "Ben de 'Çözelim' diyorum" ifadesini kullandı.
Beslenme konusunda da tavsiyeler veren Karatay, "Bir meyve yersen 5 kilometre koş ki toksik etkisini vücuttan atabilesin. Tarım zehiriyle yüklü meyveleri yemeyeceksiniz. Elmalarda mineral kalmamış. Çocuk başı gibi elma olmaz. Onun için yemeyin. En sağlıklı meyve zeytindir" diye konuştu.
Karatay, Yargıtay'ın kuruluşunun 'inci yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen 'Şeker en tatlı zehirdir' konulu konferansa katıldı. Çok sayıda Yargıtay çalışanın katıldığı konferansta konuşan Prof. Dr. Karatay, ekmek, toz şeker, sıvı şeker ve şekersiz gazlı içeceklerin trigliseridleri yükselttiğini söyledi. Enerji içeceklerinin zararlarına da dikkat çeken Prof. Dr. Canan Karatay, "Bakın geçenlerde iki genç kalp krizi geçirdi. Biri Fenerbahçe-Galatasaray derbisi öncesinde. 22 yaşında üniversite öğrencisi. Dün de Zonguldak'ta bir sporcunun kalp krizi geçirip gittiğini gördük. 22 yaşındaki bir insan niçin kalp krizi geçirir? Altında şekerli gazlı içecekler, özellikle enerji içecekleri yatıyor. Çocuklar zaten heyecanlı, delikanlı bunlar. Maça gidiyorlar, oynuyorlar. Bir de üstüne bu enerji içeceklerini yükleyince kan pıhtılaşıyor, gidiyorlar. Stres de var tabii" dedi.
Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu'na talimat verdi. Dedi ki, 'Biri çıkıyor 'ekmek yiyin' diyor biri de 'Yemeyin' diyor. Biri 'yağı su gibi için' diyor diğeri başka bir şey. Biri 'bal ye' diyor 'biri yeme zararlı' diyor. Birçok alanda vatandaşın aklını karıştıran farklı açıklamalar var. Bu işi bir çözün' dedi. Siz ne dersiniz bu konuda?" sorusuna, Prof. Dr. Canan Karatay, şöyle cevap verdi:
"Ben de çözelim diyorum. Tabii çözüm çok önemli. Bir devlet politikası olması lazım. Ama çözüm de yavaş yavaş başlamış durumda. Biliyorsunuz okullarda gazlı içecekler artık satılmıyor. Okullara paketli gıda girmeyecek. Çocuklara paketli gıda verilmeyecek. Gençlerimiz hastalanmayacak. En önemli çözüm de gebelere şeker yüklemesi yapılmayacak."
Gençlerin vücut yapmak için kullandıkları proteinlerin de zararlı olduğunu dile getiren Karatay, her türlü meyvenin vücutta trigliseriti yükselttiğinin altını çizdi ve şu uyarılarda bulundu:
"Meyve yenmeyecek, bitti. Merak etmeyin aç kalmayacaksınız. Ben tüccar değilim, üretici değilim. Hekim ve sağlıkçı olarak konuşuyorum. Meyve şekeri de çocukların karaciğerini yağlandırır. Çocuklar şimdi şişman. Alkol mü, bira mı içiyorlar? Hayır. Ekmek, dondurma, tost, cips, makarna, gofret yeyip, kola, buzlu çay içiyor.
Gut hastalığı şeker zehirlenmesinin belirtisidir, sebebi kırmızı et değildir. Meyve suyu ve fruktoz gut hastalığının nedenidir. Taze sıkılmış dahi olsa meyve suyu içilmeyecek. Alzaymırın, otizmin, parkinsonun, felcin, eklem ağrılarının temeli göbeğin genişlemesidir. Göbekteki yangını söndürmek elimizde. Ekmek yemeyeceğiz.
Rafine tuzlardan da uzak duracağız. Bu sofra tuzları, rengi açılsın diye içine kimyasallar eklenmiş, akışkan olsun diye alüminyum eklenmiş tuzlardır. Kristal kaya tuzu rafine olmamıştır. Kristal olarak kullanılır. Sağlık kaynağıdır, saftır, mineral topluluğudur. Kristal kaya tuzu ömrü uzatır. Bu tuzu suya katıp sabah akşam gargara yapın, hastalanmazsınız."
Tıp Kanunu kitabı Avrupa'da tıp mekteplerinde okutulan İbni Sina'nın günde 2 öğün yemek yenilmesini önerdiğini aktaran Karatay, "2 öğün sağlıktır, 3 öğün hastalıktır. Senelerce araştırıldı. Size 11 asırdır olan lafları anlatıyorum. Endüstrinin oyuncağı olmayın. Spor salonları, yüzme kursları yerine çıkın dışarı hareket edin." önerilerinde bulundu.
Bir insan vücudunun 24 saat içinde yalnızca 5 gram şekere ihtiyaç duyduğunu söyleyen Karatay, bunun fazlasının kanser hücrelerini beslediğine vurgu yaptı.
Canan Karatay, "Peki ne yiyeceğiz diye soranlara müjde" diyerek, su, doğal köy tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı, köy tavuğu, köy yumurtası, peynir, kelle paça, ayak paça, kemik suyu, kırmızı et tüketilmesini önerdi. Kelle, ayak paçanın bütün vücudu dinçleştirdiğini, bu bulunamıyorsa kemik suyu içilmesinin önemli olduğunu anlatan Karatay, "Kemiği kaynat, her sabah limonla suyunu iç. Bak bakalım hastalık kalıyor mu?" dedi.
Turp, fıstık, havuç, lahana, karnabahar gibi sebzelerin faydalarına da değinen Karatay, "Turp yerseniz turp gibi olursunuz. Doğal probiyotiktir, ömrü uzatır." diye konuştu. Bu sırada salondakilerden birinin "Ne kadar yiyelim hocam?" sorusu üzerine Karatay, "Yiyebildiğin kadar ye kardeşim, herkesin bünyesi farklıdır." karşılığını verdi.
İbni Sina'nın 10 asır önce "Turp tarlasından geçseniz bile sağlıklı olursunuz." dediğini aktaran Karatay, şöyle devam etti:
"Yeni bir şey keşfetmiş değiliz. Asırlar önceki bilgileri anlatıyorum. Havuç, lahana, karnabahar doğal probiyotiktir. Uzun ve sağlıklı yaşarsınız. Kanseri önler. Fıstık yerseniz, fıstık gibi olursunuz ama ithal olmayacak. Yerli kuruyemişleri istediğiniz kadar yiyin. Şu kadar, bu kadar, bir avuç demem, bunlar şehir efsanesi. Eskiden yerli malı haftasında bize 'Fındık, fıstık çıtır çıtır, hem kan yapar hem ısıtır' derlerdi. Şimdi çocuklar cup kek götürüyor. Kuruyemiş, dinçleştirir, güzelleştirir.
Kurubaklagillerin yerli olanlarını bulun. İthal, GDO'lularını yemeyin. Kurubaklagiller tahıl değildir. Şimdi herkes 'Meyve yemeyecek miyiz?' diye soruyor. Bir meyve yersen 5 kilometre koş ki toksik etkisini vücuttan atabilesin. Tarım zehiriyle yüklü meyveleri yemeyeceksiniz. Elmalarda mineral kalmamış. Çocuk başı gibi elma olmaz. Onun için yemeyin. En sağlıklı meyve zeytindir. En sağlıklı meyve suyu zeytinyağıdır. Soğuk sıkım, işlem görmemiş doğal zeytinyağı için. Soğuk sıkım zeytinyağının ana sütünden farkı yoktur. Yağ değildir, zeytin meyvesinin suyudur ve yetişkinlerin ana sütüdür. Zeytin altındır, zeytinyağı altın suyudur."