candida ağız kokusu / Candida, düşman mı, dost mu? Bağırsak Kandidası

Candida Ağız Kokusu

candida ağız kokusu

Ağız kokusu (halitosis)

Herkesin, özellikle sabahları, zaman zaman ağız kokusu olur. Bu normaldir ve iyi diş ve ağız bakımı ile önlenebilir. Ancak bazen ağız boşluğu ve nazofarenks hastalıkları veya kronik karaciğer ve böbrek hastalıkları tetikleyicidir. Bu durumda tedavi gereklidir.

Bir bakışta

  • Ağız kokusu bir dereceye kadar normaldir.
  • Genellikle yetersiz tükürük akışından veya dişler arasında yiyecek parçacıklarının birikmesinden kaynaklanır.
  • Alkol, nikotin gibi keyif vericilerin veya belirli yiyeceklerin tüketimi de ağız kokusuna neden olabilir.
  • Bazen ağız boşluğundaki veya nazofarenksteki hastalıkların belirtisi de olabilir.
  • Ağız kokusu genellikle düzenli ve kapsamlı diş ve ağız bakımı ile ortadan kaldırılabilir.
  • Ağız kokusunun nedeni hastalıklar ise, bu hastalıkların tedavi edilmesi gerekir.

Not: Bu yazıdaki bilgiler bir doktor muayenesinin yerini tutamaz ve kişinin kendi kendine teşhis yapabilmesi veya tedavi etmesi için kullanılmamalıdır.

Ağız kokusu nedir?

Tıbbi olarak halitosis olarak adlandırılan ağız kokusu, diğer insanlar tarafından rahatsız edici bulunan kötü kokulu nefes olarak tanımlanır. Kişinin kendisi çoğu zaman bunun farkında değildir.

Herkesin sahip olduğu normal (fizyolojik) ağız kokusu ile hastalığa bağlı (patolojik) ağız kokusu arasında bir ayrım yapılır.

Normal ağız kokusu, düzenli ve kapsamlı ağız hijyeni ile önlenebilir. Bununla birlikte, ağız kokusu çok belirgin ve kalıcı ise, bu ağız boşluğu hastalıklarının göstergesi olabilir.

Solunum yolları, mide - bağırsak yolu ve belirli metabolizma hastalıkları nadiren ağız kokusuna neden olur.

Ağız kokusu nasıl fark edilir?

Birçok insan kendi ağız kokusunu fark etmez. Çoğu zaman başkaları tarafından bunun farkına varılır.

Ağız kokusu nasıl oluşur?

Bakteriler ağızda yaşar ve besin bileşenlerini parçalar. Bu esnada soluduğumuz hava yoluyla kaçan ve ağız kokusu olarak algılanan kükürtlü gazlar gibi kötü kokulu metabolik ürünler oluşur.

Çoğu zaman insanlar uyandıklarında ağızları kötü kokar. Bu normaldir. Bunun nedeni geceleri nispeten düşen tükürük akışıdır. Bu, dişlerde ve dilde plak oluşumunu da tetikler. Dişlerinizi fırçaladığınız, su içtiğiniz veya bir şeyler yediğiniz ve böylece tükürük akışını uyardığınız anda, sabah görülen bu ağız kokusu genellikle kaybolur.

Sigara veya alkol veya sarımsak gibi yoğun kokulu yiyeceklerin tüketilmesi geçici olarak ağız kokusuna neden olabilir.

Ağız kokusu geçmiyorsa, bunun nedeni yetersiz diş hijyeni olabilir. O zaman, örneğin yemek parçaları dişlerin arasına sıkışmış olabilir.

Ek olarak, aşağıdakiler genellikle kalıcı ağız kokusuna yol açar:

Arkasında bazen ağız ve burunda apseler, tekrarlayan bademcik iltihabı veya sinüs iltihabı olabilir.

Daha nadir nedenler şunlardır:

Ağız kokusu nasıl teşhis edilir

Ağız kokusu, ağız ve burundan gelen kötü kokulu nefes ile belirlenebilir.

Kalıcı ağız kokusunun nedenlerini bulmak için doktorlar şunları sormaktadır:

  • Kişisel yeme alışkanlıkları
  • Günlük ağız ve diş bakımı
  • Mevcut hastalıklar ve diş tedavileri
  • İlaç kullanımı

Ayrıca doktor ağız boşluğunu, özellikle dişleri, dili, diş etlerini, boğazı, burun boşluklarını ve üst solunum yollarını inceler.

Ayrıca kükürt bileşikleri gibi nefesteki uçucu metabolik ürünlerin miktarını da ölçebilir ve böylece bazen tanıyı destekleyebilir.

Ağzı kokusu nasıl tedavi edilir?

Ağız kokusunun nedeni bulunamıyorsa, bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve ağız bakımı ipuçları onu ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.

Örneğin:

  • Tükürük akışını uyarmak ve bakterilerin kolonileşmesini önlemek için şekersiz sakız çiğneyin
  • Yeterince sıvı, tercihen su için
  • Mümkün olduğunca az alkol ve kahve tüketin
  • Dişlerinize iyi bakın ve dişlerinizin arasındaki boşlukları her gün temizleyin
  • Dilinizi dil kazıyıcı veya dil fırçası ile özellikle arka kısmı da dahil olacak şekilde nazikçe temizleyin.
  • Gargara ile düzenli olarak gargara yapın ve ağzınızı çalkalayın: tercihen yatmadan önce, çünkü gargara kalıntıları kalarak daha sonra gece boyunca uzun süre etkili olabilir.

Canlı mikroorganizmalar (probiyotikler) içeren preparatlar da sağlıklı ağız florasının yenilenmesine yardımcı olabilir.

Ağız kokusunun nedeni hastalıklar ise, bu hastalıkların tedavi edilmesi gerekir. Bu, örneğin şu anlama gelir:

  • Diş eti iltihabı, periodontal hastalık veya diş çürüğü için diş tedavisi
  • Mümkünse, alındığında ağız kuruluğuna neden olan herhangi bir ilacı almayı bırakmak
  • Deutsche Gesellschaft für Hals-Nasen-Ohren-Heilkunde, Kopf- und Hals-Chirurgie e.V. (DGHNO-KHC), Deutscher Berufsverband der Hals-Nasen-Ohrenärzte e.V., Deutsche Gesellschaft für Kinder- und Jugendmedizin e.V. (DGKJ), Deutsche Gesellschaft für Pädiatrische Infektiologie e.V. (DGPI). Therapie entzündlicher Erkrankungen der Gaumenmandeln – Tonsillitis. S2k-Leitlinie. AWMF-Registernummer /
  • DynaMed [Internet], Ipswich (MA). Halitosis. EBSCO Information Services. Record No. T (). Aufgerufen am
  • UpToDate (Internet). Bad breath. Wolters Kluwer Aufgerufen am
  • UpToDate (Internet). Tonsillectomy in adults: Indications. Wolters Kluwer Aufgerufen am

Institut für Qualität und Wirtschaftlichkeit im Gesundheitswesen (Sağlık Hizmetlerinde Kalite ve Verimlilik Enstitüsü) (IQWiG) ile birlikte hazırlanmıştır.

Tarih:

MAYA MANTARI (KANDİDA ALBİCANS)

Mantarlar, eksojenik (dış) ve endojenik (dahili, iç) olmak üzere iki gruba ayırılır. Eksojenik mantarlar deri, tırnak ve ayak mantarları iken, endojenik mantarlar iki grupta incelenir: küf mantarı (aspergillus) ve maya mantarı (Kandida albicans).

Kandida cinsine ait yaklaşık tür olmasına karşın, mantar enfeksiyonlarının %75’inden Kandida albicans sorumludur. Sağlıklı yetişkinlerin %40’ının ağız florasında, sağlıklı kadınların %’inin vajen florasında varlığı bilinmektedir. Flora üyesi olmakla beraber, oral ve vajinal fırsatçı enfeksiyonların da temel etkenidir.

Sağlıklı bir organizmada bulunan tüm canlı organizmaların yarattığı dengeli ortama flora denilir. İnsan sağlığı için en önemli flora bağırsak florasıdır. Ortomoleküler biyolog Jeffrey Bland bağırsaklarda ’den fazla bakterinin yaşadığını belirtmektedir. Bu bakterilerin toplam ağırlığı ,5 kg ile karaciğer ağırlığına yakındır. Dengeli bir bağırsak florasında Bifidus ve Asidofilus bakterileri yan yana ve hassas bir denge içinde bulunur. Bağırsak florasının önemli bir diğer mikroorganizması ise güçlü bir patojen bakteri olan Escherichia coli (seafoodplus.info) isimli bakteridir; en az bulunması istenen ama flora dengesi için de olmazsa olmaz bir bakteridir.

Bağırsak florası, normal doğum sırasında bebeğin annenin vajen florasını yutması ile oluşmaya başlar. Araştırmacılar yeni doğan bir bebeğin bakterilerinin %’ının Bifidus bakterileri olduğunu ve bebeklikten yetişkinliğe doğru yaşam yolculuğu sırasında dost bakterilerin sayısının azaldığını göstermişlerdir. Doğumla başlayan ve zamanla olgunlaşan floranın dengesi tüm yaşamsal faktörlerden etkilenir. Beslenme, su, ilaçlar, stres, ameliyatlar ve bağışıklık sistemi bunlardandır.

Vücudun bağışıklık sistemi ve patojen olmayan bağırsak flora bakterileri, normal şartlarda tüm patojen bakterilerin çoğalmasını engeller ve kandidayı kontrol altında tutar. Bağırsak florasının bu güçlü ve hassas dengesi herhangi bir nedenle bozulursa fırsatçı bir koloni olan kandida albicans sayıca artmaya başlar ve kandidiyazis denilen bağırsak maya mantarı enfestasyonu ortaya çıkar. Ancak küf mantarı olmadan maya mantarı yaşayamaz ve bu iki grubun çoğalması ancak bağırsak florasının tahribatı ile oluşur.

Kandidiyazis tablosunda normalde tek hücreli olan kandida albicans kontrolden çıkarak çok hücreli, ipliksi ve istilacı şekle dönüşür. Kandidanın bağırsak duvarına tutunmasıyla oluşan immünolojik hasar, bağırsak mukozasının geçirgenliğini bozar. Bağırsak bariyerinin bozulması, besin duyarlılığı ve besin alerjisi gibi pek çok tablonun oluşmasına yol açar.

Kandida albicansın sebep olduğu hastalıklar en sık karşılaştığımız klinik durumlardandır. Bu türün yaklaşık 80’den fazla antijeni tanımlıdır ki bu özellik bu türün yüksek üreme potansiyeli taşıdığını gösterir. Kandidalara karşı korunmanın en önlemi yolu dengeli bir flora ve dengeli bir bağışıklık sistemidir.

Tanı: Tamamlayıcı tıp bakış açısında her hastanın değerlendirmesinde olduğu gibi candidiyazis tanısı için de anamnez yani hastanın hikayesini dinlemek çok önemlidir. Ancak doğru tanı için gaita analizi, daha fonksiyonel olan Reviquant, Vegatest yöntemleri ve kineziyolojik manuel kas testi de kullanılır.

  1. Bozulan bağırsak florası (Disbiyozis)
  2. İlaç, özellikle antibiyotik kullanımı; antibiyotik kullanımı ile bağırsak florasında patojen olan bakterilerle birlikte patojen olmayan flora bakterileri de öldüğü için flora dengesinin bozulması ve kandida sayısının artışı görülür. Steroidler, ağrı kesiciler, hormonlar, sitotoksik ilaçlar ve kemoterapötikler de bağırsak florasının bozulmasının ve kandidiyazisin en sık nedenlerindendir.
  3. Bağışıklık sisteminin zayıflaması; nörolojik hastalıklar, immünolojik hastalıklar
  4. Sindirim salgılarının primer veya sekonder azlığı, özellikle pankreas disfonksiyonu ile gelişen enzim üretimindeki dengesizlikler
  5. Karaciğer fonksiyon bozuklukları
  6. Aşırı stres ve gerginlik
  7. Sağlıksız beslenme; beslenme yanlışlıkları, özellikle hazır besinler, katkı maddeleri, dengesiz beslenme, tek yönlü beslenme, rafine karbonhidrat ağırlıklı beslenme
  8. Rafine şeker, alkol ve tatlı tüketiminin fazlalığı. Kandidanın temel besini rafine karbonhidrat olduğu için en önemli etkenlerin başında gelir.
  9. Ağız ve diş sağlığının bozuk olması, ağız sağlığı için gerekli olan hijyen önlemlerinin alınmaması
  10. Yeterince su içmemek
  11. Kalitesiz uyku, uyku bozukluğu
  12. Hormonal disfonksiyon
  13. Yoğun elektrosmoga maruz kalmak
  14. Besinlere karşı hassasiyet, besin alerjisi
  15. Stres
  16. Bedensel aktivite eksikliği
  17. Adipositaz (kilo fazlalığı)
  18. Diyabet hastalığı
  19. Bozucu alanlar

Bağırsakların vücudun ikinci beyni olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda bağışıklık ve hormon sisteminin önemli bir parçası olduğu için kandidiyazis semptomları tüm sistemleri ilgilendirir.

  • Depresyon, anksiyete, muhakeme zorluğu, sinirlilik hali, konsantrasyon güçlüğü
  • Konstipasyon (kabızlık), diyare, meteorizm (karın bölgesinde gaz), mide ekşimesi, buna bağlı boğaz yanması, hazımsızlık, bağırsak krampları sebebi ile karın ağrısı, anüste kaşıntı, irritabl bağırsak sendromu benzeri şikayetlerin olması
  • Karaciğer enzimlerinde artış, pankreas enzimlerinde azalma, şişmanlama, kilo verememe
  • Şekere duyulan açlık; bağırsak mantarlarının aşırı şeker tüketmesi nedeniyle kişinin kanında şeker düşüklüğü görülür. Bundan dolayı kişi sürekli şekerli besinler yer.
  • Halitozis (ağız kokusu), diş ve dişeti hastalıkları, oral aftlar, dişeti ve dilde beyaz tabakalar oluşur, fırçalama ve yıkama ile geçse de yeniden oluşur.
  • Kronik yorgunluk, uyku bozuklukları, bitkinlik, enerji eksikliği, tükenmişlik hissi, keyifsizlik
  • Kronik ağrılar, fibromiyalji, migren, kas kasılmaları, eklemlerde şişkinlik ve ağrı
  • Akne, cilt döküntüleri, cilt hastalıklarının alevlenmesi, egzama, sedef, alerjik reaksiyonlar, kaşıntı
  • İdrar yolları şikayetleri (özellikle kadınlarda), dismenore, vajinal enfeksiyon ve mantar enfeksiyonlarının yaygın hale gelmesi, hormonal dengesizlik; erkeklerde prostatit, iktidarsızlık
  • Çocuklarda hiperaktivite, öğrenme ve davranış bozuklukları, iştahsızlık, tekrarlayan kulak enfeksiyonları
  • Nefes darlığı ve kalp rahatsızlıkları
  • Bağırsaklardaki mantarlar faydalı bakterileri yavaş yavaş yok ederek onların yerini alır. Bu nedenle de kişide kabızlık, ishal vb. rahatsızlıklar ortaya çıkar.
  • Kişi alkol kullanmadığı halde ağızda alkol kokusu
  • Kronik mesane ve vajina iltihaplanması
  • Eklem ve kas ağrıları: Mantarların salgıladığı mikotoksinler eklem ve kaslarda yoğunlaşarak ağrılara sebep olur.
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Cinsel isteksizlik: Kişide enerji yetersizliği olduğundan cinsel isteksizliğe sebep olur.
  • Mantarlar doğum kontrol hapları ile daha da çok yayılırlar.

Zaman kaybetmeden kişiye bağışıklık sisteminin işlevini tekrardan kazandırmak şarttır. Yapılacak olan bir gaita analizi sonucu kandidanın seviyesi ve bağırsak kaynaklı bağışıklık sistemi için önemli bir gösterge olan IgA seviyesi ve flora endeksi yön gösterici olur.

Maya mantarını (Kandida) tedavi ederken çok yönlü bir yaklaşım gerekmektedir. Çünkü kandidayı sadece bir ilaçla ortadan kaldırmak pek mümkün değildir. Kimyasal antimikotiklerin tek başlarına kullanımları sonrası tekrarların sık görülmesi bugün tamamlayıcı tıp yaklaşımıyla yapılan bütüncül tedavi protokollerini oluşturmuştur. Bu bakış açısıyla kandidanın ortadan kaldırılmasına neden olacak vücut koşullarının ve sağlıklı bakterilerin yenilenmesi için regüle bir ortamın sağlanması hedeflenmektedir. Tedavinin en önemli ayağı nöralterapi ile bağırsak sisteminin işlevinin düzenlenmesi, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve beslenmenin düzenlenmesi ile kandidanın aç bırakılmasının sağlanmasıdır. Bedenin tekrardan kendini regüle etmesini sağlamak önemlidir.

MAYA MANTARI (KANDİDA) TEDAVİSİ

Kandidiyazis tedavisini aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:

1. Bitkisel ve kimyasal ilaç kombinasyonu

2. Sağlıklı ve dengeli beslenme

3. Nöralterapi

4. Su ve fiziksel aktivite

5. Rektal ozon

6. Kolon hidroterapi

1. Bitkisel ve kimyasal ilaç kombinasyonu: Bu kombinasyonda öncelikle mantarın kalıcı olarak sona ermesi için bitkisel karışım olarak eczanelerde satılan ilaçları önermekteyiz. Beraberinde bağırsak florasının oluşumu için içinde canlı organizmaların bulunduğu probiyotikler, yerine göre prebiyotikler ve bağırsak bağışıklık sistemini destekleyecek doğal ilaçlar da tedavinin vazgeçilmez parçasıdır. Varsa (laboratuvar sonuçları ile) eksik vitamin ve mineral takviyesi bağışıklık sistemi için çok önemlidir.

2. Sağlıklı beslenme ve diyet: Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi aslında tedavi başlığında anlatmak çok doğru değildir. Çünkü bu bir tedavi şekli değil ancak yaşam şekli olduğu zaman anlam ifade eder. Ancak kandida varlığında nelerin yenilmemesi gerekir ve neler yenilirse fayda sağlar bunları açıklayalım:

  • Kandida albicansın en önemli besini şekerdir. Beyaz un, alkol ve türevlerinden elde edilen tüm ürünler hızla şekere dönüşür ve kandidayı besler. Tedavi sürecinde kandidayı aç bırakarak yok etmek de ikinci yol olduğu için en az iki ay süreyle her türlü rafine karbonhidrattan kesinlikle uzak durulmalıdır.
  • Rafine karbonhidrat denildiği zaman beyaz un ve beyaz şeker kadar her türlü alkolün de şeker deposu olduğu unutulmamalıdır.
  • Olgun ve kuru meyveler bol miktarda fruktoz içerdiği ve fruktoz da hızla şekere (glikoz) dönüştüğü için yine en az iki ay süreyle olgun taze meyve ve kuru meyvelerden uzak durmak gerekir.
  • Pirinç, bulgur, soya sosu ve mayalı yiyecekler kandidiyazisi olanların uzak durması gereken diğer lezzetlerdir.
  • Bağırsaklarında kandida olanlar renkli ve çeşitli besinler yemeye özen göstermelidir. Mevsimine göre bolca sebze, salata, yeşil yapraklılar, taze soğan, sarımsak ve pırasa bağışıklık sistemine destek verirken, özellikle lahana türü sebzeler antimikrobiyal etkinlik gösterir.
  • Bu tedavi sürecinde çok faydalı bir besin var ki o da domatestir. Özellikle suyunda bulunan likopen, C ve E vitaminleri, potasyum ve çok sayıda mineral nedeniyle bu diyet sürecinde çok faydalı bir besindir.
  • Bakliyatlar, tohumlar ve kabuklu yemişler ise bağışıklık sistemi için zengin bir protein kaynağı olmakla beraber bağırsak florasının korunması için zengin posa maddesi ve birçok ikincil bitkisel maddeler içerirler.
  • Tam tahıl unu ve türevi ürünler, müsli, gevrek ve tahıl yemekleri; her türlü balık; yağsız et kandidası olanların tüketebilecekleri temel gıdalardır.
  • Yenilmemesi gereken ve önerilen besinlerden ayrı olarak kandidası ve disbiyozisi olan kişilerde bağırsak geçirgenliğinin artmış olmasına bağlı olarak gelişen besin duyarlılıkları hemen her vakada görülür. Bu besin ve besin gruplarını da en az iki ay olmak üzere diyetten çıkarmak gerekir. Çünkü en düşük derece besin duyarlılık reaksiyonunun geçmesi için en erken sekiz haftaya ihtiyaç vardır.

    Unutmamamız gereken iki önemli nokta vardır. Birincisi bu diyet yani kandida diyeti kilo verme diyetlerinden çok farklıdır; şöyle ki kilo verme rejimlerinde haftanın altı günü rejiminize uyarsınız ama bir gün kendinize izin verir ödüllendirirsiniz, bir sorun olmaz, hatta bu önerilen bir tutumdur. Ancak kandida diyetinde ödül, kandidiyazisin bittiği gündür, ara ara diyet kaçakları sadece tedavi süresini uzatır.

İkinci nokta ise tedavi sırasında kandidanın yok olması esnasında kişilerin kendilerini iyi hissetmedikleri, alerji, döküntü, ağrı vb. şikayetlerinin arttığı bir dönem olabilir. Bu durum kandida yok olmaya devam ederken açığa çıkan toksinlerin bağışıklık sistemini zorlamasıyla açıklanabilir yani bir çeşit iyileşme krizidir. Ancak toksinler vücuttan atıldıktan sonra iyileşme hızla devam eder.

3. Nöralterapi: Lokal anesteziklerle yapılan ve bir regülasyon tedavisi olan nöralterapi bağırsak mantarına zemin hazırlayan tüm süreçleri düzenlemedeki temel tedavi yöntemidir.

4. Su ve fiziksel aktivite: Kronik hastalıkların iyileşmesi ancak yaşamsal düzenlemeler ile mümkündür.

5. Rektal ozon: Ozon tedavisi bağışıklık sistemini düzenleyerek enflamasyonun düzenlenmesine destek olan bir tamamlayıcı tıp tedavi yöntemidir. Bağırsak mukozası ile temas eden ozon gazı direkt etki ile mukozanın iyileşmesine anlamlı katkı sunar.

6. Kolon hidroterapi: Doğru endikasyon konulduğu zaman ve uzman ekip tarafından uygulandığında, özellikle de bağırsak flora desteği olan kişilerde etkin bir bağırsak yıkama yöntemidir.

Dr. Hüseyin NAZLIKUL,  M.D.,  PhD.
IFMANT = Uluslararası Nöralterapi Federasyonu Başkanı
Bilimsel Nöralterapi Regülasyon Derneği Başkanı 


Candida Belirtileri ve Fonksiyonel Tıp Tedavisi

Bu sağlık sorunlarından herhangi birini yaşadınız mı?

Tükenmişlik
Tatlılar için istek
Ağız kokusu
Dil üzerinde beyaz kaplama
Bilinç kararması
Hormon dengesizliği
Eklem ağrısı
Cinsel dürtü kaybı
Kronik sinüs ve alerji sorunları
Sindirim sorunları (gaz ve şişkinlik)
Zayıf bağışıklık sistemi
idrar yolu enfeksiyonları
Eğer öyleyse, bunlar candida olarak bilinen bir mantar enfeksiyonuna sahip olabileceğinizin bazı işaretleridir.

CANDİDA NEDİR?

Candida albicans , ağızda, bağırsak sisteminde ve vajinada (vajinal / genital kandidiyaz) bulunan en yaygın maya enfeksiyonu türüdür ve cildi ve diğer mukoza zarlarını etkileyebilir. Bağışıklık sistemi en iyi şekilde çalışıyorsa, bu tip maya enfeksiyonu nadiren ciddidir. Bununla birlikte, bağışıklık sistemi düzgün çalışmıyorsa, kandida enfeksiyonu , kalbin veya beynin çevresindeki kan ve zarlar da dahil olmak üzere vücudun diğer bölgelerine geçerek ciddi kandida semptomlarına neden olabilir. Buna invaziv kandidiyaz denir.

Candida, vücutta uygun seviyelerde olduğunda besin emilimine ve sindirime yardımcı olan bir mantardır. Aşırı ürettiğinde, tipik kandida semptomları ortaya çıkabilir. Sindirim sisteminde, kontrol edilmezse, bağırsak astarının duvarlarını yıkar ve kan dolaşımına nüfuz eder. Bu, yan ürün toksinlerini ve diğer toksinleri sisteminizden serbest bırakarak sızıntılı bağırsak sendromuna neden olur.

Candida Enfeksiyonlarına Neden Olan Nedir?

1. Geniş Spektrumlu Antibiyotikler
2. Doğum Kontrol Hapları
3. Oral Kortikosteroidler
4. Kanser Tedavileri
5. Diyabet
6. Zayıf Bağışıklık Sistemi

Tedavi 1: Candida Temizliği
Kandida temizliği, sindirim sisteminin yıkanması ve fermente sebzelerde ve kefirde bulunan sağlıklı kandida savaşçılarının tanıtılması yoluyla fazla kandida vücudunu atmaya yardımcı olur.
Birinci Seçenek: Sadece Sıvılar-Sadece Candida Temizleyici (Süre 1–2 Gün)
Organik soğan, sarımsak, kereviz, lahana, deniz tuzu ve saf sudan sebze suyu yaparak başlayın. Kaynamaya ve süzmeye izin verin. Sebzeleri atın ve suyu soğutun.

Gün boyunca ılık et suyunu yudumlayın; Vücudunuzun sisteminizdeki tüm toksinleri atmasına yardımcı olmak için çok fazla su içmeniz zorunludur. Bu uzun süreli bir temizlik olmasa da, gerektiğinde birkaç haftada bir tekrarlanabilir. Ayrıca aşağıdaki gıda temizliğine hızlı bir başlangıç ​​olarak da kullanılabilir.

İkinci Seçenek: Buğulanmış Sebzeler (Süre Gün)
Üç ila beş gün boyunca diyetinizden tahıllar, şekerler, meyveler, nişastalar ve alkolü ortadan kaldırarak, adanın aşırı büyümesine karşı mücadelenizde büyük ilerleme kaydedebilirsiniz.

Çoğunlukla buğulanmış taze, organik sebzeleri yiyin. Bu temizleme aşaması için, şeker seviyelerine katkıda bulunabilecek ve kandili besleyebilecek havuç, turp, pancar, tatlı patates ve beyaz patates gibi nişastalı sebzelerden uzak durun.

BİREYSEL CANDİDA DİYETİNDE,

sarımsak hindistan cevizi, çay ağacı yağı, kekik yağı, aloevera, zencefil, rezene, zeytinyaprağı ekstresi, greyfurt ekstresi,brokoli, karnabahar, maydanoz, lahanası, ıspanak, kereviz, salatalık yeşil biber, bezelye, domates, fasulye, sarı, lahana, soğan, turp, lahana, marul, ıspanak ve şalgam,ördek, yumurta, bıldırcın, tavuk, balık, istiridye,tavşan, istiridye, ton balığı, hindi, yengeç, karides, kaz, ıstakoz, tavuk, kuzu yer alırken, çay, kahve, meyve ve kuru meyveler ve süt ürünleri, tahıllar, kurubaklagiller, turşu ve fermente ürünler, yumurta, kavrulmuş tohumlar, yeşil zeytin yasaklar arasındadır.

Bu süre boyunca &#; günde en fazla bir kez &#; yapraklı yeşillikler (romaine gibi) veya acı yeşillikler (pazı gibi) ve sadece biraz hindistan cevizi yağı ve elma sirkesi (veya limon suyu) ile hazırlanan salataları yiyebilirsiniz .

Yukarıdaki candida temizlerinden herhangi biri sırasında , toksinlerin çevrelenmesine ve sisteminizden verimli bir şekilde çıkarılmasına yardımcı olmak için bentonit kil kullanabilirsiniz.

Tedavi 2: Candida Diyeti
1. Diyetin ilk adımı, şeker, alkol ve rafine karbonhidratların ortadan kaldırılması yoluyla bağışıklık sisteminizi güçlendirmektir.
2. İkinci adım, bu yiyecekleri havuç, tatlı patates, ıspanak, lahana ve kuşkonmaz gibi organik sebzelerle değiştirmektir.
3. Sağlıklı probiyotik gıdalar sisteminizdeki kandidayı etkili bir şekilde öldürebileceğinden kültürlü süt, tercihen keçi sütü kefiri ekleyin. Kimchi ve lahana turşusu gibi probiyotikler, diyetinizin yanı sıra şekersiz kızılcık suyunun iyi ilaveleridir.

Tedavi 3: Takviyeler, Uçucu Yağlar ve Hindistan Cevizi Yağı
1. Hindistan cevizi yağı, antimikrobiyal özellikleri nedeniyle kandida ile etkili bir şekilde savaşabilir . Hindistan cevizi yağında bulunan laurik asit ve kaprilik asit kombinasyonu, hem yutma hem de topikal uygulama yoluyla zararlı kandidayı öldürür.
2. Devedikeni takviyeleri, karaciğerinizi reçeteli ilaçlardan (steroidler, doğum kontrolü, antibiyotikler ve diğerleri), çevre kirliliğini, ağır metalleri ve hem kemoterapi hem de radyasyondan arta kalanları temizlemeye yardımcı olur.
3. C vitamini böbreküstü bezlerini güçlendirmeye yardımcı olur ve bağışıklık sisteminizi onarmaya yardımcı olur. Fonksiyonel tıp hekiminizin gözetiminde günde iki veya üç kez miligram C vitamini, günde toplam ila miligram alınabilir.
4. Karanfil yağı, kekik yağı ve mür yağı vücutta kandida dahil olmak üzere çeşitli parazitleri ve mantarları öldürmeye yardımcı olur. Lavanta yağı ayrıcakandida büyümesini engeller ve enfeksiyonun yayılmasını önlemede etkilidir.
Ayrıca, oral pamukçuk için, bir çorba kaşığı hindistan cevizi yağı ile üç damla karanfil yağı kullanın ve 20 dakika boyunca ağızda çalkalayın.

2 yaşın altındaki çocuklara dahili olarak karanfil yağı vermeyin.

Karşılaşabileceğiniz Candida Ölümcül Belirtileri
Vücudunuzdaki kandidayı hızla öldürmek, vücudunuza 70&#;den fazla farklı toksin salgılayan metabolik bir reaksiyon yaratır. Bu semptomlar genellikle yedi ila 10 gün içinde geçseafoodplus.infoa temizliğini ve kandida diyetinin işe yaradığını gösteren belirtiler şunlardır:

Bozulmuş beyin fonksiyonu
Baş ağrısı
yorgunluk
Baş dönmesi
Şişkinlik, gaz, kabızlık ve bulantı dahil bağırsak sıkıntısı
Terleme ve ateş
Sinüs enfeksiyonu
Cilt kırıkları (yüzle sınırlı değildir)
Grip benzeri tipik semptomlar

TwitterFacebookWhatsAppGoogle+

KANDİDA NIN 9 BELİRTİSİ & TEDAVİ ETMEK İÇİN 3 YOL

Kandida Mantarı aşırı çoğalması aşağıdaki sağlık sorunlarının belirtilerinden bazılarıdır&#;

  • Tükenmişlik
  • Tatlıya karşı şiddetli arzu
  • Ağız kokusu
  • Dilde beyaz tabaka
  • Bilinç bulanıklığı
  • Hormon dengesizliği
  • Eklem ağrıları
  • Cinsel dürtü kaybı
  • Kronik sinüzit ve alerji problemleri
  • Sindirim problemleri (gaz ve şişkinlik)
  • Zayıf bağışıklık sistemi
  • İdrar yolu enfeksiyonu

Eğer öyleyse, bunlar Kandida olabileceğinizin bazı belirtileridir. Bu makalede diğer Kandida belirtileri ile birlikte Kandida’ya neyin sebep olduğunu ve Kandida’yı doğal yollarla tedavi etmek için yapılması gereken diyeti öğreneceksiniz.

KANDİDA NEDİR?

Kandida Albikans ağızda, bağırsak yolunda ve vajinada görülen en yaygın mantar enfeksiyondur. Aynı zamanda deriyi ve mukoza zarını da etkileyebilir. Eğer bağışıklık sisteminiz düzgün şekilde çalışıyorsa, bu tarz mantar enfeksiyonu çok nadiren zararlıdır.

Kandida, vücutta bulunması gereken uygun seviyelerdeyken sindirime ve besin emilimine yardımcı olan bir çeşit mantardır (fungus). Vücutta aşırı ürediğinde tipik kandida belirtileri ortaya çıseafoodplus.infoim sisteminde, kontrol edilmeden aşırı üremesine izin verilirse, bağırsak astarının duvarlarını parçalayıp kan dolaşımına nüfuz eder. Bu durum, yan ürün toksinleri ve diğer zaralı toksinleri serbest bırakıp, sızdıran bağırsak sendromuna (Leaky gut sendrome) neden olabilir.

Vücudunuzun doğal pH dengesi bozulduğu zaman, kandida kontrol dışı olarak büyüyüp vücudunuzla ilgili bir problem yaratabilir. İyi huylu bakteri ve düzgün çalışan bir bağışıklık sistemi bu inatçı enfeksiyonla mücadele ederken esastır.

Kandida Aşırı Büyüme Sendromu (COS) , kandida vücudunuzda kontrol dışı büyüdüğünde

kullanılan bir terimdir. Hata yapmayın: bu kronik bir sağlık durumudur. Daha önce hiç ciddi

mantar enfeksiyonu kapmamış olan bireyler çeşitli yiyeceklere karşı yeni bir hassasiyet, alerji

veya tahammülsüzlük geliştirdiklerini düşünebilirler. Bu yiyecekler genelde yumurta, mısır ve

gluten içerir.

KANDİDA ENFEKSİYONUNA NELER NEDEN OLUR?

Yüksek miktarda şeker diyeti, arıtılmış karbonhidratlar ve alkolün mayanın büyümesine

yardımcı olduğu Kandida’nın oluşmasında birçok sebep vardır. Buna ek olarak, aşağıda olası

diğer altı sebebi açıkladım.

1- Geniş Spektrumlu Antibiyotikler

Bazen antibiyotikler, vücudunuzdaki karşı koyan bakterileri öldürmek için inatçı

enfeksiyonlarla mücadele eder. Antibiyotikler ve antibiyotiklerin gereğinden fazla

kullanılmasındaki problem ( sık sık antibiyotik direnç yaratır) sadece kötü bakterileri

öldürmesi değil aynı zamanda iyilerini de öldürmesidir.

İyi bakteriler vücudumuzdaki sindirimi ve kandida’yı kontrol altında tutmaktan sorumludur.

Uzun bir süreçten sonra (ya da birden fazla süreç ve kısa bir dönemde), antibiyotikler

vücudunuzu tam anlamıyla kandida için bir üreme alanına dönüştürebilir.

2- Doğum Kontrol Hapları

Antibiyotiklerin aksine, doğum kontrol hapları mantar enfeksiyonuna ve kandida’nın aşırı

büyüme sendromuna direkt olarak yol açmaz. Bununla birlikte, bir kadın yüksek miktarda

rafine şeker ve antibiyotik tüketirse, doğum kontrol hapları vücudunu kandida

enfeksiyonuna yol açacak şekilde olumsuz yönde etkiler.

Bazı kadınlar, doğum kontrol haplarının mantar enfeksiyonunu harekete geçirdiğini düşünür.

Ve bir süre sonra ilk enfeksiyon geçtiğinde bir kere tekrar doğum kontrol hapı almaya

başlarlar ve kandida iyice köklenmeye başlar.

3- Oral Kortikosteroidler

Astımlarını kortikosteroid solunumla tedavi eden bireylerin ağızlarında kandida ilerlemesi

yüksek riskte görülür. Ve bu da vücut sistemiyle ilgili kandidada aşırı büyümeye yol açar.(2)

Astım için kortikosteriod solunum aleti kullanan insanların her kullanımdan sonra ağızdan

dışarı atmak için gerekenleri takip etmesi zorunludur. Eğer ağız içinde pamukçuklar

görülürse, hindistan cevizi yağı ile gargara yapılarak ve iki tane karanfil yağı şekeri yenilerek

tedavi edilebilir.

4- Kanser Tedavileri

Merck Araştırma Labarotuvarları’nın Klinik Araştırma Departmanı’na göre, kandidiyaz

kanser hastalarında invazif hale gelip ciddi bir zorluğu önleyebilir.(3) Bu

araştırmada,kanser için tedavi edilmiş olan hastaların üçte biri ‘’invazif’’ kandidiyaz

geçirdi. Kemoterapi ve radyasyon kanserli hücreleri ve tümörleri öldürmek için çalışabilir;

bununla birlikte kandida ile doğal olarak savaşan sağlıklı bakterileri öldürürler.

5- Şeker Hastalığı

Tip 1 ve tip 2 diyabette,ağızdaki şeker düzeyi ve diğer mukoza zarları genetik olarak

diğer diyabetsiz bireyden yüksektir. Kandida bir maya çeşidi olduğundan ve şeker de bu

mayayı beslediğinden beri, diyabetli olanların kandida aşırı büyüme sendromunda daha

yüksek riski oldukları anlaşılabilirdir.

6- Zayıflamış Bağışıklık Sistemi

Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerin kandida geliştirme olasılığı daha yüseafoodplus.info kitle,

bebekleri, küçük çocukları, yaşlıları, HIV/AIDS teşhisi konulanları ve diğer iltihaplı ve

otoimmün şartları içerir.

9 KANDİDA BELİRTİSİ

Kandida aşırı büyüme bir doktor için teşhis edilmesi zor seafoodplus.info tip sistem maya

enfeksiyonu değişik insanlarda değişik şekillerde sunulur.Eğer kandida veya kandida aşırı

büyümeye sahip olmanız hakkında endişeliyseniz bunun hakkındaki 9 belirti aşağıdadır.

1- Kronik Yorgunluk

Kaç saat uyumuş olursanız olun eğer basitçe atlatamadığınız yorgunluğunuz veya

tükenmişliğiniz varsa kronik yorgunluk sendromuna yakalanmış olabilirsiniz. Hastalık

minimum 6 aya kadar süren yorgunluğa göre nitelendirilir ve yanında baş ağrısı,

eklem ağrısı, hafızada ve konsantrasyonda güçlük, ve boğaz ağrısı içeren diğer

belirtileri de getirir.

Sıklıkla kandida belirtilerinden biri de kronik seafoodplus.info yorgunluk kandida

enfeksiyonunun tek nedeni olmasa da, birçok doktor bunu artırdığına inanır.

2- Duygu Düzensizlikleri

Kandidaya teşhis koymanın zor olmasının bir nedeni de, kandida belirtilerinin

çoğunun duygu düzensizlikleri içeren diğer koşullara özgü olmasıdır. Aşırı kandida

büyümesi yaşayan bireyler ruh halinde ani değişimler, aşırı kaygı, asabiyet, depresyon

ve panik atak dahi deneyimleyebilirler.

3- Yineleyen Vajinal ve İdrar Yolu Enfeksiyonları

Birey idrar yolunda veya vajinada yineleyen enfeksiyonlar deneyimlerse, kandida bu

problemlerin özü olabilir. Kandinanın cinsel yolla bulaşabildiğinin ve partnerlerin

bunu ileri geri yayabildiğinin farkına varmak önemlidir. Kadınlar, dar iç çamaşırı veya

külotlu çorap giymekten ve aktif enfeksiyon esnasında sıcak su ile duş almaktan

kaçınarak bu riski en aza indirebilirler.

4- Ağız Pamukçuğu

Ağız pamukçuğu aslında kandidanın aynı belirtisi olup vajinayı içeren diğer mukoza

zarlarına etki eden bir maya enfeksiyonudur. Çoğu sıklıkla prednizon veya yukarıda

bahsedilen diğer kortikosteroidlerin kullanım şeklinden dolayı ortaya çıkar. Tedavisiz

bırakılırsa vücutta sindirim borusu,akciğer,karaciğer ve kalp kapakçığı içeren

bölgelere doğru yayılabilir.

Ağız kandidası bulaşıcıdır; yenidoğanlar doğum esnasında, çocuklar oyuncaklarını

diğer çocuklarla paylaşırken, yetişkinler tükürük yoluyla buna sahip olabilirler.

5- Sinüzit Enfeksiyonları

Diğer kandida belirtilerinin birçoğu kadar, sinüzit enfeksiyonları da bugünlerde

yaygındır ve bunun gerçek nedenini bulmak zor seafoodplus.infoa sinüziti etkiler ve

inatçı öksürük, geniz akıntısı, kan toplanmasında artış, mevsimsel alerjiler ve nezleyi

andıran genel belirtilere yol açabilir. Eğer sinüzitinizde bu devamlı problemleri

yaşıyorsanız kandida enfeksiyonu için kontrol zamanıdır.

6- Bağırsak Sıkıntıları

Devam eden bağırsak sıkıntısı, kandida enfeksiyonunuzun olduğunu gösteren bir

işarettir. Kalıcı gaz, geğirme, şişkinlik, kabızlık veya ishal ve mide krampları, sindirim

sisteminizde sağlıklı bakteri eksikliğinden kaynaklanabilir. Mayalar bağırsaklardan

geçtiğinde, sağlıklı bakteriler zayıflatılır ve tek başına enfeksiyondan uzaklaşamazlar.

Birçok kişi, bir kandida enfeksiyonunu etkili bir şekilde tedavi ederken, kronik bağırsak

sıkıntılarının çarpıcı bir şekilde azalmasını yaşar.

7-Bilinç Bulanıklığı

Duygu değişimleri ve kronik yorgunluk ile birlikte bilinç bulanıklığı kandidanın

gözden kaçmış bir belirtisidir. Yine de kandidanın aşırı büyümesi odaklanma kaybına,

fiziksel durumun yetersizliğine, görevlere konsantre olmakta zorluk çekmeye ve ve

zayıf hafızaya sebebiyet verebilir.

8-Deri ve Tırnakta Mantar Enfeksiyonları

Sporcuların ayakları ve başparmakta mantar kandidanın aynı türden gelen en yaygın

mantar enfeksiyonlarıdıseafoodplus.info eden enfeksiyonlar sistemik kandidaya sahip

olduğunuza dair bir işaret olabilir.

9-Hormonal Dengesizlik

Hormonal dengesizlik diğer sağlık sorunları ile birlikte sunulan kandidanın

işaretlerinden biridir. Bununla birlikte, bu enfeksiyonun erken menopoza, PMS

(premenstrual sendrom) ‘a, düşük cinsel dürtüye, migrene, endometriyozise, ödeme,

duygu değişimlerine ve kilo kaybetmede başarısızlığa sebep olduğunun farkında

olunmalıdır.

Kandida aşırı büyümenin ortasındayken, vücudunuz iltihaplı bir hale gelir. Mayanın

büyümesine ve sindirim borusundan da öteye yayılmasına sebep olur. Kandidanın yan

ürünlerinden biri aslında östrojeni taklit edip, ciddi hormonal dengesizliğe öncülük

edebilir.

TEDAVİ 1: KANDİDA TEMİZLİĞİ

Kandida temizliği vücuttaki kandida fazlalığını sindirim borusu yoluyla temizlemeye

yardım eder ve sağlıklı kandida savaşçılarının tanımı kefir ve mayalandırılmış sebzelerde

bulundu.

Temizlik için iki seçeneğiniz vardır: sadece sıvıyla temizlik veya gıda ile beraber daha nazik

bir temizlik. Birinci seçenekten başlayıp daha sonra ikinci seçeneğe geçerek bağırsaklarınızı

yeniden açıp daha titiz bir temizleme yolunu tercih edebilirsiniz. Bütün bu süreç kandida

diyetine başlamanız için zemin oluşturacaktır.

BİRİNCİ AŞAMA: Sadece Sıvı İle Kandida Temizliği (Süre Gün)

Organik soğanlar,sarımsak,kereviz,lahana,deniz tuzu ve saf su ile et suyuna sebze çorbası

yaparak başlayın. Kaynatın ve süzüseafoodplus.infoeri ayırın ve çorbayı soğutun.Gün boyunca ılık

çorbayı yudumlayın; vücudunuzdaki toksinleri dışarıya atmaya yardımcı olmak için çok fazla

su içmeniz seafoodplus.info uzun vadeli bir temizlik olmadığından,birkaç haftada bir tekrar

etmeniz seafoodplus.infoı zamanda bu temizlik aşağıdaki gıda temizliği için hızlı bir başlangıç

olabilir.

İKİNCİ AŞAMA Buharlanmış Sebzeler (Süre Gün):

Tahıl, şeker, meyve, nişasta ve alkolü diyetinizden 3 günden 5 güne kadar eleyerek,

kandida aşırı büyüme ile yaptığınız mücadelede büyük bir gelişme elde edebilirsiniz.

Çoğunlukla taze ve buharlanmış organik sebzeleri yiyin. Bu temizlik aşaması için

havuç, turp, pancar, tatlı patates ve beyaz patates gibi şeker seviyesinin artmasını sağlayan

nişastalı sebzelerden uzak durun. Vücudunuzdan kandidayı ve diğer yan ürünleri boşaltmak

için günde en az 2 litre olmak üzere bol su tüketin.

Bu süreç esnasında günde bir kereden fazla olmamak şartı ile yapraklı yeşillik (marul

gibi) veya acı yeşilliklerden (pazı gibi) oluşan üzeri hindistan cevizi yağı ve elma sirkesi (veya

limon suyu) ile kaplı salatalar tüketebilirsiniz.

Yukarıdaki kandida temizliklerinden herhangi biri esnasında,toksinlerin etrafını

sarmaya yardımcı olmak ve onları yeterli derecede yok etmek adına bentonit kili

kullanabilirsiniz.

TEDAVİ 2: KANDİDA DİYETİ

Bu diyet sadece kandidayı korkutmak için değil aynı zamanda ondan kurtulmanıza

yardımcı olan bir diyettir. Eğer kandida temizliğine zaten başladıysanız bu sizin için iyi bir

sonraki adımdır.

1. Diyetin ilk adımı bağışıklık sisteminizi şekeri, alkolü ve arıtılmış

karbonhidratları elemektir. Bu maddeler vücudunuzdaki

kandidanın gelişip büyümesine yardımcı olur.

2. İkinci adım ise bu yiyeceklerin yerini, havuç, tatlı patates, ıspanak, karalâhana,

kuşkonmaz gibi organik sebzelerle doldurmaktır.

Çok eski bir zamandan kalma Çin’e özgü bir ilaca göre, sıcak karbonhidratlı

sebzeler, vücuttaki kandidanın temizlenmesine yardımcı olur. Ben bu sebzeleri

‘’temizlik’’ aşamasında tavsiye etmezken, düzenli kandida diyeti, tatlı patates, yer

elması, bezelye, maş fasulyesi, mercimek, meksika fasulyesi, adzuki fasulyesi,

havuç, pancar turşusu, mısır, balkabağı, su kabağı, sakızkabağı, kabak, sarı kabak

ve şalgamın dalağın gelişmesine yardım ettiğini söylüyor. Bunlar içinizdeki şeker

ihtiyacını da aynı zamanda karşılayarak karbonhidratın ana kaynakları olarak sizi

memnun edebilir.

Peki tahıllar? Kinoa, arpa, tef, süpürge darısı, horozibiği çiçeği ve mısır nişastası gibi tahıllar

da sadece günde bir kez (daha fazla değil!) kurutarak kandidası olan çoğu

insana yardımcı olur.

Aynı hikâye her gün günde bir kereden fazla tüketilmemesi gereken soğuk yiyecekler için de

geçerli. Bu nedenle, salata hazırladığınız aynı gün içinde içinizi temizlemesi gereken içecekten

içmenize gerek kalmıyor. Bağırsağınızdaki kandida, diğer sıcak besleyici gıdalardan daha çok

sizi iyileştirecektir.

Hangi yiyecek olursa olsun, yine de, kandidanız olduğunda her zaman bir şey yedikten

tükettikten sonra nasıl hissettiğinizi kontrol etmeniz önemlidir. Karın ağrısı çeken biri

nişastalı herhangi bir yiyecek tükettiğinde nişastalı sebzelerden kaçınmalı. Örneğin, mısır,

bezelye, yabani havuç, patates, balkabağı, kabak, yer elması gibi. Bunların yerine nişasta

içermeyen sebzeler yemeliler (genellikle bitkinin çiçekli kısmından). Örneğin, marul,

kuşkonmaz, brokoli, karnabahar, salatalık, ıspanak, mantar, soğan, biber, domates gibi.

Aynı zamanda, alınan şeker miktarını da akçaağaç pekmezi ve balın içindeki kadar doğal

oranda tutmalılar.

3. Ek olarak günlük üretilmiş, tercihen keçi sütü ve sağlıklı probiyotikli yiyecekler

de vücudunuzdaki kandidayı etkili bir şekilde öldürür. Kimchi ve lahana

turşusu da şekersiz yaban mersini suyu kadar yardımcı olur. Bunlar asidik bir

ortam yaratsa da kandindanın büyümesini zorlaştırır.

Mikroflora içeren mayalı sebzeler, bağırsakları korumada yardımcı olur.

Düzenli tüketim, bağışıklık sisteminin gelişmesine yardımcı olur, vücut

kandidaya yakalanmaya karşı daha kapalı olur. Her güne yarım bardak lahana

turşusu, kimchi, ya da fermente edilmiş sebzelerle başlamak, vücudunuzun

tekrardan sağlıklı haline geri dönmesi ve yeni yeme alışkanlığı dengesini

kurmaya yardımcı olur.

Kandida diyeti, faydalı bakterileri korumaya, iştahı düzenlemeye ve rafine

edilmiş karbonhidrat ve şeker yeme isteğinizi en aza indirgeyemeye yardımcı

olur.

TEDAVİ 3: İLAVELER, GEREKLİ YAĞLAR VE HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI

Araştırmalara göre, kandida albikanları, kandidanın gerilerek sistematik bir şekilde aşırı

büyümesine yol açıyor. Ayrıca Fluconazole ve Itrakonazole isimli ilaçlar daha çok reçeteyle

verilen ve kandidaya iyi gelen ilaçlardır.

1. Hindistan cevizi yağı antimikrobik özelliği ile kandidayla etkili bir şekilde savaşır. Lorik

asit ve kaprilik asidin birleşmesiyle bulunan hindistan cevizi yağı, ağızdan ve yerel

uygulamayla zararlı kandidayı öldürür.

2. Deve dikeni de ciğerlerinizi reçeteli ilaçlardan daha fazla (steroidler, doğum kontrol,

antibiyotikler ve diğerleri gibi) çevresel kirlilik, ağır metaller ve kemoterapi ve

radyasyondan geriye kalanları korumaya yardımcı olur.

Yukarıda bahsedildiği gibi, bazı reçeteli ilaçlar ve kanser tedavileri kandidanın aşırı

büyümesine yol açar. Deve dikeni ile birlikte yapılan kandida diyeti, vücudunuzun yeniden

iyileşmesine ve kandidanın büyümesine son verir.

3. C vitamini, böbreküstü bezlerinin kuvvetini arttırır ve bağışıklık sisteminizi

iyileştirmeye yardımcı olur. Ben her gün günde iki defa 1, miligramlık C vitamini

alınmasını tavsiye ederim.

4. Karanfil yağı, keklik yağı ve mürrüsafi yağı vücuttaki kandidayı, çeşitli parazit ve

mantarı öldürmeye yardımcı olur. Ayrıca lavanta yağı, kandidanın büyümesini

engeller ve enfeksiyonunun yayılmasını önler.

Örneğin, ikişer damla karanfil yağı ve keklik yağı ya da lavanta yağını temizlik esnasında

hindistan cevizi yağı ile karıştırarak kandidanın öldürülmesine yardımcı olabilirsiniz.

Çünkü bu gerekli yağlar güçlüdür, bunlar yalnızca 10 gün veya daha az süreyle

alınmalıdır.

Ayrıca, ağızdaki pamukçuklar için, üç damla karanfil yağı ve bir çorba kaşığı Hindistan

cevizi yağını ağzınıda 20 dakika boyunca çalkalayın.

KANDİDA’NIN SİZİ TERK ETTİĞİNE DAİR BELİRTİLER

Vücudunuzda bulunan kandidanın hızla öldürülmesi, vücudunuza 70&#;den fazla farklı toksin

bırakan bir metabolik reaksiyon yaratır. Kandidanın temizlendiğini ve kandida diyetinin işe

yaradığını gösteren belirtiler şunlardır:

 Bozulmuş beyin fonksiyonları

 Baş ağrısı

 Yorgunluk

 Baş dönmesi

 Şişkinlik, gaz, kabızlık ve mide bulantısı dahil bağırsaklardaki sıkıntı

 Terleme ve ateş

 Sinüs enfeksiyonu

 Deride dökülmeler (yüz ile sınırlı değil)

 Tipik grip benzeri semptomlar

Eğer bu semptomları yaşamaya başladıysanız, sevinin! Bu semptomlar genellikle yedi

günden 10 güne kadar düzelir. Kandida vücudunuzu terk ediyor ve sadece birkaç hafta

içinde, enerji ve odaklanma artışı ile karşılaştığınız diğer semptomların hafifletildiğini

farkedeceksiniz. Belirtileriniz kaybolduktan ve temizliği ve diyeti tamamladıktan sonra,

yüksek protein ve yüksek lifli sebzelerde bir diyet yapmaya devam etmeniz ve tahıl, meyve,

şeker ve beyaz patates gibi yüksek nişastalı sebzeleri sınırlandırmanız gerekir. Fermente

sebzeleri ve kefirleri vücudunuzun dengede kalmasına yardımcı olmak için kullanmaya

devam edin ve kandidayı tuzağa düşürün.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir