فيلم catch me if can / Amy Adams ve Unutulmaz Performansları

فيلم Catch Me If Can

فيلم catch me if can

Ünlü Filmlerin Unutulmaz Çekim Hataları

Hababam Sınıfı'ndan Mad Max'e, Sultan'dan Transformers'a, Tarkan Viking Kanı'ndan Star Wars, Gladyatör, Matrix, Yüzüklerin Efendisi, The Rocky Horror Picture Show gibi filmlere sinema tarihinin pek çok kült filmine ait kusurlu sahneler dikkatli seyircilerin gözünden kaçmadı. Bazıları sinemada görsel ve teknik bir devrim yaratan, milyonlarca izleyiciyi peşinden sürükleyen sinema şaheserleri bile aslında tamamen kusursuz değil. İşte kare kare film hataları...

Hababam Sınıfı'ndan Mad Max'e, Sultan'dan Transformers'a, Tarkan Viking Kanı'ndan Star Wars, Gladyatör, Matrix, Yüzüklerin Efendisi, The Rocky Horror Picture Show gibi filmlere sinema tarihinin pek çok kült filmine ait kusurlu sahneler dikkatli seyircilerin gözünden kaçmadı. Bazıları sinemada görsel ve teknik bir devrim yaratan, milyonlarca izleyiciyi peşinden sürükleyen sinema şaheserleri bile aslında tamamen kusursuz değil. İşte kare kare film hataları...

Sıkıysa Yakala benzer filmler

Orjinal başlık:Catch Me If You Can

Tür:Biyografik, Polisiye, Dram

Ülke:Amerika Birleşik Devletleri, Kanada

Süre:141 min.

Tanıtım:FBI’ın ünlü “En Çok Arananlar” listesinde yer alan en genç dolandırıcısının gerçek yaşam öyküsü... Frank Abagnale Jr henüz 18 yaşına gelmeden doktorluk, avukatlık ve büyük bir hava yolu şirketinde pilot yardımcılığı yapmtı. Kılık değiştirme ustası olan Abagnale, aynı zamanda son derece zeki bir dolandırıcıydı. 16 yaşındayken başladığı çek sahtekarlığını 26 ülkede sürdürerek 2,5 milyon dolar çapında dolandırıcılık yaptı. ABD tarihinin en başarılı banka soygununu gerçekleştirdi.

Tarz: zeki, heyecan verici, büyüleyici, ilham, eğlenceli, iyi hissetmek, dönem parçası, dramatik, ışık, komik ...

Seyirci kitlesi: gençler, randevu gecesi, piliç hareketi

Hikaye: dolandırıcılar, adaptasyon, aldatma, ana suçlu, yaratıcılık, dahi, FBI, zamana karşı yarış, yükselmek ve düşmek, hilekar, dolandırıcı, adalet, kovalamak, aldatmaca, belirsizlik, ihanet, ebeveyn ayrımı, Kaçmak, soygun, obsesif arayışı, muziplik, gizli servis, sahte kimlik, sahtecilik, uçak ...

Zaman: 60'lar, 20. yüzyıl, 2000'ler, 70'ler, 1967 yılı, 1974 yılı, 1969 yılı ...

Yer: New York, Los Angeles, New Orleans, Amerika, San Francisco, Gürcistan, Amerika Birleşik Devletleri ...

Anahtar kelime: reboot

Amy Adams ve Unutulmaz Performansları

20 Ağustos 1974Vicenza-İtalya doğumlu ABD'li aktris, kariyeri boyunca birçok filmde rol almıştır. Oynadığı filmler oldukça konuşulmuş ve milyonlarca kişi tarafından izlenmiştir. Işıldayan yüzüyle Adams, hem zeki hem masum karakterlere aynı inanılırlıkla hayat veriyor. Drop Dead Gorgeous isimli komedi filmiyle kariyerine başlamıştır. Cruel Intentions 2 (2000), Catch Me If You Can (2002) ve Talladega Nights (2006) gibi filmlerde rol almıştır. Junebug filmi ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Bağımsız Ruh Ödülleri ve Broadcast Film Critics Association Awards kazanmış; Satellite , Screen Actors Guild ve Oscar'a aday gösterilmiştir. Ayrıca Sundance Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü kazanmıştır. Man of Steel, Her, American Hustle, Big Eyes, Batman v Superman: Dawn of Justicegibi önemli filmlerde yer aldıktan sonra, 2016 yılının ses getiren iki yapımı Arrivalve Nocturnal Animals'da başrol olarak yer aldı.

Big Eyes

Eşi ve kızıyla birlikte sıradan bir hayat süren Margaret Ulbrich (Amy Adams), bu hayata daha fazla dayanamayarak kızıyla birlikte San Francisco'ya kaçar. Burada hayatta kalabilmek için tek şansı, resim yeteneğini kullanarak sokaklarda yaptığı resimleri satmaktır. Bu sırada bir başka sokak ressamı, karizmatik Walter Keane ile (Christoph Waltz) tanışır. Kısa sürede evlenirler ve Margaret, Keane olarak anılmaya başlar. Margaret'ın kızından esinlenerek yaptığı büyük gözlü çocuk resimleri büyük ilgi görmeye başlar, ancak bu başarının kaymağını Walter yemektedir. Walter, eşsiz ikna yeteneği ve insan ilişkilerindeki başarısıyla Margaret'ın resimlerini kendi adıyla bir marka haline getirir. Margaret bu oyuna kızının geleceği için katlanmak durumundadır. Fakat daha sonra bununla güçlü bir şekilde mücadele edecektir. Tim Burton'un yönetmenliğini yaptığı film oldukça sanatsal ve ustaca işlenmiştir. Filmde kullanılan tablolar insanları büyülüyor, Amy Adams'ın oyuncluğu ise üstüne cila oluyor. Ayrıca film gerçek bir hikayeyi ele alıyor. Lana Del Rey'in film için yaptığı Big Eyes şarkısı da oldukça başarılıdır.

Junebug

Amy Adams, ismini 2005'te ona Sundance'de ödül getiren Junebug filmiyle duyurdu. Masum, duyarlı ve hamile Ashley Johnsten rolü, ona en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adaylığı da getirdi. Ashley'nin saf görünüşünün altında derinlik ve bilgelik yatar. Adams, onun tecrübesizliğine rağmen kendince dünyayı tanıdığını bize hissettiriyor. Üstelik filmin yıldızı olmayı da başarıyor.

Doubt

Bizce Doubt, oyuncunun en güzel filmlerinden biridir. Elbette, Meryl Streep'in efsane oyunculuğunun katkısını da göz ardı etmemek gerekir. Adams'ın ustalıkla oynadığı Doubt/Şüphe oyuncuya ikinci Oscar adaylığını getirmiştir. Adams filmde Rahip Flynn ile genç bir çocuğa ilişkin şüphelerini kuralcı başrahibe Aloysius'a açan genç rahibe James'i canlandırıyor. Rahibe James'in iki arada bir derede kalışını seyirciye yansıtıyor. Bastırılmışlığının karakterde yarattığı tecrit edilme ve tuzağa düşme duygusunu başarıyla sergiliyor. Ayrıca Meryl Streep ile beraber daha sonra da Julie&Julia'da oynamıştır.

Nocturnal Animals

Zengin, ancak özel hayatında sorunlar yaşayan sanat galerisi sahibi Susan Morrow (Amy Adams), 20 yıl önce acımasızca terkettiği eski eşi Edward Sheffield'dan (Jake Gyllenhaal) yazdığı romanın taslağını alır. Roman hem Susan'a adanmıştır hem de Edward'ın Susan'a taktığı lakaptan yola çıkılarak Gece Hayvanları adını almıştır. Susan kitabı okudukça kendi hayatını ve Edward'la ilişkisini tekrar sorgulayacak ve yaptığı hatalarla yüzleşecektir. Gece Hayvanları filmi 73. Venedik Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü'ne layık görülmüştür.

The Fighter

Bütün oyuncuların kusursuz performanslar sergilediği filmin iki kadın oyuncusu da Oscar'a aday gösterilmiş, ödülü Melissa Leo almıştır. Kimi eleştirmenler, Adams'ın performansını daha incelikli buldu. Aktris, boksör Micky'nin ateşli sevgilisi Charlene de hem kimseden geri kalmıyor hem de filme gereken dengeyi sağlıyor. Özellikle Gail'i karşısına aldığı ve yedi kız kardeşe meydan okuduğu o sahnede muhteşem bir oyunculuk sergiliyor.

Night at the Museum: Battle of the Smithsonian

Film iyi bir komedi örneğidir ama Adams'ın Amelia Earheart olarak kadraja her girişinde daha da iyi bir komedi olmuştur. Adams müzeye hayat katıyor, bu devam filmini keyifle izlenir hale getiriyor. Oyuncunun parlayan star ışığı adeta tüm gözleri kendi üzerine çekiyor.

The Master

Amy Adams, Phillip Seymour Hoffman'la The Master'da üçüncü kez bir araya gelmiştir. Oscar'a da dördüncü kez aday olmuştur. Dini lider bir kocanın itaatkar eşi Peggy Dodd da yeterince uysal, arka planda kalmayı tercih eden bir karakter. Ancak kaygılanınca kontrolü ele alıyor. Adams'ın zor bir mastürbasyon sahnesine hakimiyeti gözlerden kaçmamış ve büyük ses getirmiştir.

Steven Spielberg'ün başyapıtlarından biri olarak kabul ettiğim, gerçek bir hikayenin anlatıldığı ve insanda hayranlık uyandıran bir film Catch Me If You Can (2002). Hikayesi kadar oyuncuların performanslarıyla da büyük takdir toplar izleyenlerden.

Sanırım bu, filmi üçüncü izlemem.. Geçen aydı, bir sohbete kulak misafiri olmuştum "...DiCaprio işte, o filmde parasız geziyordu bütün dünyayı.." denmişti.. Önce kestiremedim, hangi film acaba diye düşündüm bir süre, öyle bir yerden yakalamışım ki ben de muhabbeti, sonra fark ettim bu filmden bahsedildiğini. Düşündüm de çok net hatırlayamadım hikayesini, zamanında izleyip beğenmiştim ama... Ben bunu bir daha bi izleyeyim dedim.


Frank, ailesinin ekonomik çöküşünün ardından, annesinin babasından boşanıp başka bir adamla evlenecek olmasıyla küçük bir sinir krizi geçirip evden kaçar. Beş parasız, on dokuz yaşında bir çocuktur Frank. Ufak sahtekarlıklarla geçinmeye, hatta sahtekarlıkların çapını büyütüp sahte meslekler edinmeye başlar. Doktordur, pilottur..

Bankaların zaafı olan çek üzerinde yoğunlaşıp, sahte çekler hazırlar ve fark edilmeden yaşamını sürdürür. Çek olayı dikkat çekmeye başladığında FBI ajanı Carl, işi ciddiye alarak Frank'i yakalamaya çalışır. Ancak Frank çok zeki bir kalpazandır. Carl ve Frank'in kurduğu dostluk, Frank'in aile dramı ve mesleki gelişimi kesinlikle izlenmesi gereken bir hikaye..

Leonardo DiCaprio ve Tom Hanks'e, Christopher Walken, Martin Sheen ve tüm sevimliliğiyle Amy Adams, ufacık tatlı rollerle Elizabeth Banks ve Jennifer Garner eşlik ediyor. Walken, bu filmle zamanında 'en iyi yardımcı erkek oyuncu' Oscar'ına aday gösterilmiş. Ayrıca 'en iyi orijinal müzik' kategorisinde de yarışmış. Kesinlikle izlenmesi gereken bir filmdir, hala izlemediyseniz en yakın zamanda izlemeniz tavsiye edilir.


31.08.13

2017'nin Kasım ayında gördüğüm bir rüyamı not etmişim. Rüyada bu filmin etkileri açıkça görüldüğü için bir çeşit uyarı mahiyetinde, filmi izlemek isteyenlerle de paylaşmak istedim aldığım notu. Adı, Korkunç Bir Rüya..

Ben, tıpkı doğum günündeki gibi sürpriz yapıp Kıbrıs'a sevgilicim Sevcan'ın yanına gelmişim. Fakat ortam gergin. Sevcan'ın internette tanıştığı, arkadaş oldukları pilot bir çocuk varmış. (Bu arada biz de internette tanıştık) Adı da Onur mu, Kemal mi neymiş çocuğun.. (Bu iki isim Sevcan'ın halihazırda yakın arkadaşlarının da isimleri) Sevcan anlatıyor bana, Kıbrıs'a geldiği zaman uğramak üzere konuşuyorlarmış ve gün olmuş çatmış, uçuş çıkmış, yarın geliyormuş çocuk. Ama benim, sırf Sevcan için geldiği yönünde kuvvetli hislerim var tabii. [Zaman atlaması var burada, çünkü çocuk da ortamda artık] Ben baş başa kalabilelim diye, elinden tutup 'hadi yatalım artık' diyerek Sevcan'ı odaya çekiyorum. Ama Sevcan hala onunla konuşuyor. Pilotların maaş alırken bankada yaşadıkları bir sorunla ilgili şeyler anlatıyor çocuk, yok efendim çekler çok sıkı kontrol ediliyormuş falan. Sevcan da sordukça soruyor. [Yalnız kalıyoruz] Ben, 'tamam neyse, boş ver artık' dedikçe Sevcan bana ısrarla o konudan bahsediyor. 'Yarın bankaya gitmemiz lazım onunla' diyor. Ben de, 'bırak gitsin kendi' diyorum. 'Olmaz ayıp olur, misafir sonuçta' falan diyor. Ben sinirleniyorum, 'ne misafiri ya, senle takılmaya gelmiş piç, sen de hep onunla ilgileniyosun' falan diye deliriyorum. 'Saçmala' diyor ve soğuk davranmaya başlıyor bana. [Bir zaman atlaması da burada] Sabah mutfakta çocukla karşılaşıyorum, 'nerdeydiniz ya' diyo bana, 'Yatıyoduk, geceydi sonuçta' falan diye tripli tripli konuşuyorum çocukla. [Bir zaman atlaması daha] O bankaya giriyor, çekini bozdurmaya, biz Sevcan'la kapıda bekliyoruz. Sevcan içerdeki çocuğu izliyor. Ben sürekli, 'şimdi niye bekliyoruz ki biz burada' diyorum. O, 'şş, ayıp' falan diyo hep. Benim tabii aklımdan geçenler fena, herifin an itibariyle zenginliğine zenginlik kattığı, her geçen saniye daha yakışıklı ve kaslı ve tabii ki cinsel aktivite performanslarının tavan olduğu falan... Sıçtık, diye düşünüyorum yani, kesin Sevcan beni bu herif yüzünden terk edecek düşüncesiyle uyanıyorum..

Uyandığıma sevinemiyorum yalnız.. O kadar kötü hissediyordum ki kendimi.. Korkularımdan arınmak için onlarla yüzleşmek ihtiyacı hissedip yazmışım.. Ulan yazmasam on dakika sonra unutacağım şeyi yazarak sonsuza kadar hatırlayacam diye düşünmemişim hiç.. Te allam..

Anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz, müthiş bir özgüven eksikliğinden kaynaklanan 'süper kaygı' diye şimdi uydurduğum durumla karşı karşıya kalmışım. Allah kimseyi özgüvenle sınamasın.. Süper kaygı, birkaç kaygı semptomunun bir arada görünmesi olsun. Kaybetme kaygısı, yetmeme kaygısı, güvenememe kaygısı, falan filan kaygısı.. Hepsi çok açık görülüyor bu bilinçaltı kesitinde..

Peki bu süreci nasıl atlattım? Özgüven denen şeyin, kendini iyi hissetmek olduğunu öğrenerek.. Kendine iyi davranıp, iyi hisseden biri, karşısındakine de iyi davranmaya başlıyor.. İnsan sosyal bir varlık olduğu için; empati, insanlığı kurtaracak önemli bir şeydir. İkincisi de, başarı hayal edildiğinde gerçek olmaya başlar; inanmak, önemli olan başka bir şeydir. Fakat özgüven sürekli değildir, zaman zaman düşer, işler karışabilir tekrar.. Hala ara ara çeşitli kaygılarım oluyor.. Böyle durumlardan kaynaklanan korkunç rüyaların tekrar etmemesi için onları önemsizleştirmemiz gerekir diye düşündüm ben de.. İçimde tutmaktansa, yazıp, konuşup, bilinçüstü yaparak kaygıları ortadan kaldırabildim.. Saygılar..

4 Mayıs 2018

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir