cenaze selası nasıl verilir / Sela Nedir, Nasıl Okunur? Sela Okunuşu, Türkçe Anlamı Ve Arapça Sözleri

Cenaze Selası Nasıl Verilir

cenaze selası nasıl verilir

Cenaze ve Cuma Namazından Önce Sela (Salâ) Niçin Okunur?

Sela'nın İslam dininde yeri oldukça önemlidir. Sela, Müslümanların bayramı olan Cuma günü  Cuma namazından bir saat önce verilir. Bu selanın verilişi insanların uyanışa geçmesini ve tüm inananlara Cuma namazının geldiğini hatırlatır. Selanın çok güzel sözleri vardır. Hiç merak ettiniz mi okunan selada neler söylendiğini?

Sizler için yazımızın sonlarında selanın sözünü ve anlamını vereceğiz. Sela bir de bir Müslüman vefat ettiği zaman okunur. Okunan selanın ardından ölen kişinin adı zikredilir. Bununla birlikte o kişiyi tanıyan eş dost, akrabaları, ölen kişinin cenaze törenine, en önemlisi de cenaze namazına icabet eder.

minare

Selanın Anlamı da Şöyledir;

Bu dünyada iyi ve kötü günler geçirmiş dostlarımıza son vefa borcunu getirmemiz için bizlere bir çağrıdır. Sela ölen kişinin haberidir. Her duyduğumuz zaman selanın sonuna kadar dinleriz ve sonuna geldiğinde söylenen ismi tanıyıp tanımadığımızı sorgularız. Tanıyorsak o an yüzümüzü bir hüzün kaplar. Ölen kişinin arkasında okunan sela bizlere ölümü hatırlatır ve o an dünyanın aslında çok kısa olduğunun farkına vardırtır.

namaz

Sela Cuma namazı öncesi okunması aslında Müslümanlar'a bir davettir, hatırlatmadır. Aslında sela başka bir şekilde daha okunur. Perşembeyi cumaya bağlayan gece yatsı namazından önce de okunur. Bunun nedeni bu mübarek gecenin bilincine vararak insanları camilere toplamak ve bu sayede mevlidi Şerif okumaktır. Maalesef günümüzde bu sela çoğu yerde önemini yitirmiştir. Ancak bazı yörelerde halen yapılmaktadır. Özellikle Şafi mezhebine göre terk edilmeyecek bir seladır.

Cuma ve Cenaze Namazı Öncesinde Okunan Sela

"Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!

Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah!

Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Nûre Arşillah!

Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah!

Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin!

Vel Hamdü Lillahi Rabbil Alemin!"

Açıklaması;

"Ey Allah'ın Resûlu, salat-u selam senin üzerine olsun!

Ey Allah'ın Habibi, salat-u selam senin üzerine olsun!

Ey Allah'ın Arşının Nuru, salat-u selam senin üzerine olsun!

Ey Allah'ın Mahlukatının Hayırlısı, salat-u selam senin üzerine olsun!

Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi, salat-u selam senin üzerine olsun!

Hamd Alemlerin Rabbi Olan Allah İçindir!"

İlginizi Çekebilecek Diğer Başlıklar

►Şahmeran Duası

►İstihare Namazı

►Ayet-el Kürsi Duası

►Sehiv Secdesi

►Kunut Duaları

►Tilavet Secdesi

►Teheccüd Namazı

►Kuşluk Namazı

►Kerahat Vakitleri

►İslam'ın 32 Farzı

►İslam'ın 5 Şartı

►Kandiller ve Anlamları

►Cuma Günü Neden Mübarektir?

►Mezhep Nedir? Kaça Ayrılır?

►Sünnet Nedir?

►Vacip Nedir?

►Abdest Nasıl Alınır?

►Şükür Namazı

►Kaza Namazı

►Seferi Namazı

►Bayram Namazı

►Hangi Namaz Kaç Rekattır?

►Sabah Namazı

►Öğle Namazı

►İkindi Namazı

►Akşam Namazı

►Yatsı Namazı

Cenaze Salası ortaya nasıl &#;ıkmıştır?

Dinî mûsikinin cami mûsikisi formlarından biri olan salâ, Hz. Peygamber'e övgü ifade eden ve salâtüselâm adıyla da anılan Arapça ibarenin belli beste ile okunmasına denir. Bu ibare bazı değişikliklerle okunduğu yere, zamana, besteye ve makama göre farklı adlar almıştır (bk. SALÂ). Cenaze salâsı, ölüm haberinin duyurulması maksadıyla minarelerden okunan salâtüselâm ile cenazenin kabrine götürülüşü sırasında tertip edilen cenaze alayında ve definden sonra okunan salâ olmak üzere iki çeşittir.

Hz. Peygamber ölüm haberinin eş dost ve sâlih kişilere duyurulmasını tasvip etmiş, Habeşistan Necâşîsi'nin vefatını, Zeyd b. Hârise, Ca'fer b. Ebû Tâlib ve Abdullah b. Revâha'nın şehâdet haberini bizzat duyurmuştur. Osmanlılar'da eski devirlerden beri önemli kişilerin ölüm haberleri şehirlerin büyük camilerinin minarelerinden salâ verilmek suretiyle halka duyurulmuştur. Tarihî kaynaklarda, özellikle vak'anüvis tarihlerinde padişahların vefat haberlerinin bu şekilde duyurulduğuna dair kayıtlar mevcuttur (bk. Selânikî, II, ; Râşid, III, ). Bu kayıtların çoğu XVI. yüzyıl ve sonrasına ait olmakla birlikte bunlarda cenaze salâsı vermenin "de'b-i kadîm, mu'tâd-ı kadîm" olduğu ifade edilmiştir. Esad Efendi, padişahlarla hânedan mensupları ve devlet ricâlinin ölümlerinin, İstanbul kadısına veya müezzinbaşılara buyruldu çıkarılarak Ayasofya, Sultan Ahmed, Süleymaniye ve Fâtih gibi selâtin camilerinde okunan salâlarla ilân edildiğini ve ayrıca dellâl ve münâdîler vasıtasıyla halka duyurulduğunu belirtmektedir (Teşrîfât-ı Kadîme, s. ).

Cenaze salâsı bir nevi ölüm ilânı mânasını taşımakla birlikte ölenin kimliğinin bilinmesine ayrıca ihtiyaç olduğundan bu bilgiler salâ verildikten sonra dolaştırılan dellâl ve münâdîlerle duyurulurdu. Bu görevliler şehrin belli başlı yerlerini dolaşarak ölenin isim, şöhret, nesep ve mesleğine ait özlü bilgileri ve cenazenin nereden, ne zaman kaldırılacağını kalıplaşmış ifadelerle tekrarlayarak bildirirlerdi. Otuz kırk yıl öncesine kadar bilhassa Anadolu şehirlerinde devam eden bu salâ, dellâlın bir çeşit makamla, "Vakt-i salâ! Ey cemâat-i müslimîn, hâzır olun! () Camii'nde öğle namazında filân oğlu filânın cenaze namazı vardır. Sevabından gafil olmayın! Rahmet ile anana Teâlâ rahmet eyleye!" gibi ifadeleri yüksek sesle söylemesi şeklindeydi. Vefat eden ulemâdan biri ise şehrin birkaç camisinde salâ verilirdi.

Minarelerde okunan cenaze salâsı cuma salâsı ile aynı metne dayanır. Bu sebeple cuma namazı için verilen salâ, cenaze salâsı yerine de geçtiğinden bu vakitte ayrıca cenaze için salâ okunmazdı. Nitekim Selânikî, II. Murad'ın vefatı üzerine II. Mehmed Manisa'dan İstanbul'a gelerek tahta çıktığında müezzinlerin cuma salâsı okumakta olduğunu söyledikten sonra, "Merhum padişahın dahi cenaze salâsı onunla iktifa olundu" diyerek ayrıca salâ verilmediğini belirtir (Târih, II, ). Cenaze salâsının sonuna ölüm hakkındaki bazı âyetlerin eklendiği ve cuma salâsından bu şekilde ayırt edildiği de bilinmektedir. Bazı kayıtlar, minarelerde salâ vermenin, belli bir vakti olmayan cenaze namazının kılınacağı zamanı haber vermek maksadıyla okunduğunu, bu âdetin ilk olarak Mısır'da Fâtımîler zamanında başladığını göstermektedir. Günümüzde de salâ, namaza katılacak kimselerin hazırlanması için cenazenin kaldırılacağı vakit namazından bir saat önce okunmak suretiyle devam etmektedir.

Cenaze namazından sonra teşkil edilen cenaze alayı sırasında okunan salâ ise bir nevi zikir şeklinde ve cemaatin de katılmasıyla icra edilir. Bazı farklı metinleri olmakla birlikte en yaygın salâ şöyledir:

"لا إله إلا الله وحده لا شريك له ولا نظير له (ولا مثال له)، محمد رسول الله (أمين الله) حقا وصدقا اللهم صل على سيدنا محمد وعلى آل محمد، وصل وسلم على أسعد (وأشرف) نور جميع الأنبياء والمرسلين والحمد لله رب العالمين"

Cenaze alayında salâ şu şekilde okunurdu: Birinci safhada cenaze alayı yola koyulunca bir kişi "لا إله سيدنا محمد" kısmını okur, güzel sesli bir grup da "وعلى آل محمد" der. Bu sırada cemaat yürüyüş temposunda hep bir ağızdan "hû" ism-i şerîfini zikreder. Kabre varılıncaya kadar salâ ve zikir tekrarlanır. İkinci safha definden sonradır. Defni takiben okunan aşr-ı şerîfin ardından yine bir kişi baştan "والمرسلين"e kadar olan bölümü okur, ardından cemaatin tamamı "والحمد لله رب العالمين" cümlesini bestesine uygun bir şekilde söyler. Bu şekilde salâ sona erer.

Hüseynî makamındaki bu eserin Muzıkalı Hâfız Yaşar (Okur) ve Eyyûbî Hâfız Ali Rıza'dan (Şengel) derlediği notasını Nazarî-Amelî Türk Musikisi adlı eserinde neşreden Mehmet Suphi Ezgi, herhangi bir kaynak göstermeden bestekârının Hatîb Zâkirî Hasan Efendi olduğunu kaydeder. Halil Can ise bu eserin Buhûrîzâde Mustafa Itrî tarafından bestelendiğini belirtmektedir.

Cumhuriyet'ten sonra bazı resmî zevatın ve önemli kişilerin cenaze alayları bando (muzıka) eşliğinde cenaze marşı çalınarak yapılmakta, diğer ölülerin kabre götürülüşü sırasında cenaze salâsı okunmamaktadır. Ancak bazı şeyhlerin ve ünlü kişilerin cenazelerinin salâ okunarak kaldırıldığı da görülmektedir. Nitekim Hâfız Burhan, Hâfız Mecid Sesigür ve Hüseyin Sebilci gibi mûsikişinaslarla Şeyh Muzaffer Ozak'ın (ö. ) cenaze merasimleri bu şekilde icra edilmiştir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Cuma selası ne zaman okunuyor? Sela saat kaçta okunur? Cuma selası Türkçe anlamı nedir?

Cuma selası ile ilgili bilinmesi gereken tüm bilgileri bir araya getirdik. İşte cuma selası vakti ve selanın Türkçe anlamı

CUMA SELASI NE ZAMAN, SAAT KAÇTA OKUNUR?

Sela, cenaze ilanından önce, cuma namazından önce okunur. Cuma selası ise cuma namazına 45 dk veya bir saat kala okunur. Cuma selasının belli bir saati olmadığından Cuma namazı için ezan saatlerini baz almak daha doğrudur.

SELÂ OKUNUŞU

"Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!

Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah!

Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Nûre Arşillah!

Videoyu Oynat

Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah!

Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin!

Vel Hamdü Lillahi Rabbil Alemin!"

SELA MEALİ:

"Ey Allah'ın Resûlu, salat-u selam senin üzerine olsun!

Ey Allah'ın Habibi, salat-u selam senin üzerine olsun!

Ey Allah'ın Arşının Nuru, salat-u selam senin üzerine olsun!

Ey Allah'ın Mahlukatının Hayırlısı, salat-u selam senin üzerine olsun!

Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi, salat-u selam senin üzerine olsun!

Hamd Alemlerin Rabbi Olan Allah İçindir!"

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir