Yayınlanma: - 09 Şubat Güncellenme:
Basit görünen hapşırma, bazen insan vücudunda çok tehlikeli hasarlara neden olabiliyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Star Medica Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Neslihangül Can Sevil, hapşırmanın çok tehlikeli olduğunu ifade ederek, hapşırma esnasında dikkat edilmesi gerekenler konusunda uyardı.
“AKCİĞERİNİZ YIRTILABİLİR”
Uzman Dr. Neslihangül Can Sevil, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansına yaptığı açıklamada, “Aslında bize basit gelse de hapşırma o kadara basit bir şey değildir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken çok önemli konular var. Hapşırma esnasında vücudumuzdaki basınç çok fazla olduğu için çok fazla hapşırıldığında bayılmalar meydana gelebilir. Hapşırma hissi geldiğinde ağzınızı tamamen kapatırsanız ve nefesinizi tutarsanız akciğerleriniz yırtılabilir. Bu nedenle gelen hapşırma hissine engel olmamanızı ve hapşırmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü hapşırmaya başladığınızda ağzınızı ve burnunuzu kapatırsanız beyninize zarar vererek felç olma riskiniz çok yüksek bir ihtimaldir” ifadelerini kullandı.
“BEYİN KANAMASINA SEBEP OLABİLİR”
Hapşırık kesilmeye çalışıldığında beyinde birçok hasarın meydana gelebileceğini de dile getiren Uzman Dr. Neslihangül Can Sevil, “Hapşırık kesilmeye çalışılırsa beyin kanamasına sebep olabilir. Hapşırırken oluşan yüksek basınç göz damarlarını çatlatabilir, kulak zarlarına hasar verebilir. Aynı zamanda yüksek basınç nedeniyle kalbin durmasına sebep olabilir. Grip, nezle gibi hastalıklar ile hava yolu ile bulaşan hastalıkların yayılmasına ve bulaşmasına sebep olur” diye konuştu.
KENDİNİZİ RAHAT BIRAKIN
Dr. Neslihangül Can Sevil, “Hapşırırken elimize mendil alıp, ağzımızı ve burnumuzu tamamen kapatmadan hapşırmalıyız. Yanınızda mendil yoksa başınızı insanlardan uzak bir tarafa çevirerek havaya hapşırın. Eğer hapşırık sık sık tekrarlar ise mutlaka viral enfeksiyon veya alerji açısından tetkik edilmek üzere doktora başvurulmalıdır” dedi.
beyinGripHabernezle
Çoğumuzun neden olduğunu dahi bilmediği ve sağlıklı olduğuna inandığı hapşırık için aslında bilmediğimiz onlarca farklı detay var. Detaylı olarak ele alındığında, meydana geliş şeklinde göre bazı şeylerin habercisi olabilen hapşırmanın zararları da var. Bilinmeyen yönleriyle hapşırmak hakkında merak edilebilecek tüm detayları sizler için bir araya topladık.
Vücudumuzdaki her ayrıntı aslında biz farkında olmasak da bizi dışarıdan ve içeriden gelebilecek her türlü probleme karşı korumaktadır. Ani bir şekilde, refleks olarak ortaya çıkan hapşırma eylemi aslında üst solunum yollarında bulunan süzgeçlerin vücuda mikropların girmesini engellemek için yarattığı bir eylemdir. Doğal bir akışla gerçekleşen hapşırmanın insan vücuduna faydaları şunlardır:
Hapşırma eyleminin faydalı olduğu söylendiğinde çok hapşırmanın da normal olduğu düşünülebilir. Lakin arka arakaya hapşırmak neden olur, ana sebebi nedir mutlaka araştırılmalıdır. Çeşitli nedenlere bağlı olan hapşırın ana nedenleri şunlardır:
Çok hapşırmak farklı sebeplere bağlandığı için öncelikle bu sorun için hemen alanının uzman doktorlarına başvurmalısınız. Çok basit bir sebep olabileceği gibi ciddi bir durumun belirtisi de olabilir. Keza hapşırmanın zararları araştırıldığında bu konunun hafife alınması gerekildiği de hemen anlaşılır.
Özellikle de polen, koku, ışık gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkan bir alerjinin de belirtisi olabilir. Arka arkaya çok hapşırıyorsanız aşağıdaki belirtileri de taşıyorsanız mutlaka bir doktora başvurun.
Zamanı ve yeri asla ayarlanamayan hapşırma eylemi çoğu kişinin rahatsızlık duyduğu bir durumdur. Özellikle de yüksek veya komik bir ses çıkarma kaygısıyla bazen istemsiz olarak ya da bilerek hapşırığınızı tutmak zorunda kalabilirsiniz.
Özellikle de gripken hapşırmak iyi olduğu için mümkün mertebe hapşırığınızı sınırlamamanız gerekir. Uzman doktorların kesinlikle doğru bulmadığı bu durum beyin kanamaları gibi ciddi sorunlara neden olabiliyor.
Keza hapşırma anında beyne normalden daha fazla oksijen gidiyor ve bu durum sağlıklı lakin tutmaya çalıştığınızda farkında olmadan beyin kanamasına sebep olabilirsiniz. Bu ciddi sorun dışında hapşırmanın en bilindik zararları şunlardır:
Bu durumlara ek olarak hapşırık anında ağzınızı sıkıca kapatmak da iyi bir yöntem değildir. Hapşırık anında etrafa mikrop saçmamak adına peçete kullanabilir ya da o an kolunuzun iç kısmından destek alabilirsiniz.
Neden hapşırırız? Hapşırmak faydalı mı zararlı mı? Ne kadar uzağa ve ne hızla hapşırabiliriz? Hapşırık nedir? Neden bazen üst üste hapşırırız? Hapşırırken neden gözlerimizi kapatırız? Işık neden hapşırmayı tetikler? Hapşırmak orgazm olmanıza sebep olabilir mi (ya da tam tersi)? Neden bazı insanlar çok yüksek sesle hapşırırlar? Hapşırdıkdan sonra neden çok yaşa denir? Sağırlar hapşırırken neden hapşu demiyor? bu soruların cevabını yazımızda bulabileceksiniz.
Önce hapşırığın ne olduğuna bir göz atalım.
Bu duyguyu hepimiz biliriz: Önce burnumuzun içi ansızın gıdıklanmaya başlar, ardından nefessiz kalmışız gibi şiddetle nefes alırız ve nihayet o rahatlatıcı patlama, yani hapşırık meydana gelir.
Hastalık, alerji veya parlak ışık dışında daha birçok durum bu mukus ve salya patlamasına sebep olabilir.
Peki hapşırma neden insan ve hayvanlara özgüdür?
Bu yazımızda sizlere hapşırıkla ilgili 9 soruyu cevapladık.
Hapşırmak, vücutta bulunan yabancı maddelerin dışarı atılmasını sağlayan doğal bir mekanizmadır; ciğerleri ve diğer organları bulaşıcı maddelerden korur. Hapşırmanın tıptaki adı “sternutasyon”dur.
Nezle, alerjenler (polen veya evcil hayvanların deri döküntüleri), fiziksel rahatsızlık veren etkenler (sigara dumanı veya çevre kirliliği), çevresel etkenler (toz, pas, küf), soğuk hava veya parlak gün ışığı gibi birçok etken hapşırmaya sebep olabilir.
Hapşırık, burnu kaplayan, hücre tabakası, yani solunum yolu epitelinin rahatsız olarak üçlü kafatası sinirlerinin ucunu tetiklemesi, buradan da beyne hapşırma refleksini başlatması için mesaj vermesiyle olur.
Yapılan araştırmalara göre bir hapşırık, vücuttan km/saate kadar hızda hava itebiliyor. Ayrıca hapşırıkların önceden düşünüldüğünden çok daha uzağa ulaşabildiği de kanıtlandı.
Bir hapşırığın hızlı çekim videosunda sümüksü püskürtünün, ayrı damlacıklar olarak değil de görünmez bir gaz bulutu içerisindeki damlacıklar halinde hareket ettiği ve bu sebeple tahmin edilenden beş ile iki yüz kat arasında daha uzağa ulaşabildiği görüldü.
Hapşırma refleksi, göz kapaklarından vücuttaki tüm delikleri çevreleyen kaslara kadar vücuttaki kasların tümünü tetikler.
Ancak gözlerimizi neden kapattığımız henüz açıklanmış değil. Bu durum sinir sistemimizin yapısıyla alakalı olabileceği gibi vücudun, burunsal geçitleri korumakla gözleri korumak arasında kurduğu bir bağ da söz konusu olabilir.
Öyle ki her dört kişiden biri parlak gün ışığında hapşırır.
Bazı insanlar hapşırmayı orgazma benzetmektedir. Her ne kadar iki fenomen arasında bazı benzerlikler olsa da bu karşılaştırma genellikle kişilere özgü olabilir.
Ancak araştırmacılar, cinsel olarak uyarıldıklarında hapşırma vakalarıyla da karşılaşmıştır. Bunun sebebi muhtemelen otonom sinir sistemindeki çapraz bağlantılardır. Burunda da cinsel organlardaki gibi erektil doku bulunduğundan bu bağlantı söz konusudur.
Ayrıca bazı insanların seks esnasında burnu tıkanmaktadır, buna da balayı riniti denir.
Hapşırıkların sesi kibar bir burun çekme ile korkunç bir kükreme arasında değişebilir. Bu farklılıklar, kişinin anatomisine ve otokontrolüne bağlıdır.
Yapılan bir araştırmaya göre insanların % 45’i topluluk içindeyken, tek başlarınayken hapşırdıklarından çok daha gürültülü hapşırmaktadırlar.
Bazı insanların hapşırıkları kendiliğinden iki, üç veya daha fazla sayıda gelmektedir. Araştırmacılara göre hapşırıkları “nöbet gibi” olan kişiler alerjik olabilir. Ayrıca nadir olarak da görülse de epilepsi hastaları hapşırık atağı geçirebilir.
Ancak genel olarak birden fazla kere hapşırmanın sebebi kişisel tikler veya vücuttaki toz zerresinin atılmaya çalışılmasıdır.
İngilizler aççu, Fransızlar aççum, Japonlar hakaşun, Filipinliler haçing diye hapşırıyor. Türkiyede ise hapşu sesini çıkarırız.
Yıllardır kültürle taşınan bu hapşu ve karşılığında çok yaşa söylemler yıllar boyu nesilden nesile aktarılmıştır.
Sağırlar hapşırma ve kahkaha gibi istem dışı sesleri tanımlayamıyor. Sağırların hapşırırken sadece güçlü bir hava çıkardıklarını söyleyebiliriz. Bazen normal insanlar da da hapşu yerine farklı sesler de çıkabileceğini görmüşsünüzdür.
İnsan gülerken haha sesinin çıkması da boğazının yaptığı değişiklikten kaynaklı. Yani bu değişebilir bir ses alışkanlığı.
Londra Üniversitesinden Prof. Bencie Woll Kahkahada ya da hapşırmada bizim etkimiz, sosyal açıdan hangisinin kabul edilebilir olduğuna bağlı olarak bunu bastırmak ya da daha da güçlü olmasını sağlamaktan ibaret diyor.
Bazı insanlarda karanlıktan bir anda yoğun ışığa çıktığında refleksden dolayı hapşırır.
Yunan filozof Aristoteles bu konu hakkında ilk söz edenlerden biri. Fakat ışık yerine ısının buna neden olduğunu söylemişti.
yılında Britanya Göz Hekimleri Dergisinde yazan Manchester Üniversitesi’nde patoloji uzmanı Emyr Benbow “Küçük ve önemsiz semptomlar bile adı konulduğunda, o konuda fazla bir bilgi sunmuyor olsa bile daha kolay tolere edilebilir” diyordu. Benbowda bu refleksten şikayetçi. Sonrasında normal insanlarda da olduğunu görünce çok rahatlamıştı.
Bir anda ışık gören kişilerin hapşırması ile ilgili ilk çalışma ’lerde Fransız araştırmacı Sedan tarafından yapılmıştır. İnsan denekler üzerinde yaptığı araştırmaya göre gözlerine tuttuğu ışıklar ile hapşırıldığını gözlemledi. Bu ışık kaynakları fotoğraf makinesi flaşörleri ve ultraviyole ışıkları kullanıldı.
’te doktror H C Everett bu sendroma “ışık kaynaklı hapşırma refleksi” adını vermiş ve Nöroloji dergisine bu konuda bir makale yazmıştı. Everett dünya nüfusunun yüzde 17 ila 35’inin bu sendromdan etkilendiğini tahmin ediyordu.
yılında yapılan araştırmalar durumun biraz daha ciddi olabileceğini söylemekte. Nicholas Eriksson öncülüğünde bir grup genetikçi ışığa çıkıldığında verilen bu refleksin neden olduğu iki adet tek nükleotid polimorfizm (SNP) tespit edilmişti.(rs ve rs). SNP’ler insanın genetik diziniminde tek harfte olan değişikliği bildiriyor. Araştırmacılar bu genin epilepsi nöbetine neden olan genin yakınında bulunduğu için biraz endişeli.
Fakat gene tam olarak ışığın hapşırmaya neden olduğunun tam bir sebebidir denemez.
Bir başka araştırma ise ışığın insanı hapşırtması ile ilgili başka bir tez sunuyor. Gözlerle burunu birbirine bağlayan beşinci kafa siniri ya da üç ikiz siniri (trigeminal) üzerinde halen araştırılıyor.
Diğer taraftan bir başka tezlerden biri ise otonom sinir sistemine ait ya da “parasempatik genelleme” olarak da bilinen bir fonksiyon sonucu olabileceği düşüncesi.
Parasempatik sinir sistemi vücudun sindirim, boşaltım sistemi, vücudun ürettiği salgılar ve cinsel uyarılma gibi fonksiyonların otomatik olarak çalışmasını düzenler. Işık bir anda göz bebeklerini küçültürken, mukoza da salgılama ve tetiklemeye neden olduğu için hapşırma olabilir.
Emyr Benbow yılında yazdığı makalede bu sorunun tehlikeli olabileceğinden söz etmişti.
Bilim adamları bu konu üzerinde ciddi bir şekilde duruyor. Normal bir faaliyet gibi gözükse de bu aniden oluşan refleks anlık körlüğe neden olabilir. Uzun süre araba kullanan birinin tünele girip çıktıktan sonraki anda bu refleks sorun yaşatabilir.
ETİKETLER:hapşırık, hapşırmak, hapşu