coğrafyaya katkı sağlayan bilim insanları / Uluslararası Politika Akademisi – (UPA) – ORTA ASYA’DA ERMENİ DİYASPORASI

Coğrafyaya Katkı Sağlayan Bilim Insanları

coğrafyaya katkı sağlayan bilim insanları

kaynağı değiştir]

Urartu Çivi Yazısı
Mektup Karşılaştırılması Urartuca Tablet
Asurca Urartuca
Assyrian Cuniform example seafoodplus.infoUrartian Cuniform example seafoodplus.infoTablet-Urartujpg
Kaçak bir kölenin yakalanarak geri getirilmesi emrini içeren ve üzerinde resmi bir mühürü olan Teişebaini'de bulunan tabaka.

Ana madde: Urartuca

Urartuların kullandığı dil ile Hint-Avrupa dil ailesi (misâl Ermenice, Zazaca, Kürtçe, Farsça) ve Sami dil ailesi (Aramca, Arapça) arasında hiçbir bağ yoktur. Urartuların konuştuğu dil Hurrice ile aynı kola ait olup büyük akrabalık içermekte ve en çok Kuzeydoğu Kafkasya Dil ailesi (Çeçence) ile benzerlik göstermektedir.[7] Ancak akrabalık dereceleri daha kesinlik kazanmamıştır. Ata torun ilişkisinden bahsetmek için henüz çok erkendir. Yaşayan diller arasında en çok ortak kelime Urartuca ile Kuzeydoğu Kafkas dilleri arasındadır, toplam bilinen Urartuca kelime kökünden 'u.[8]

Yazı olarak kendine özgün bazı karakteristik özellikler gösteren çivi yazısı ve bazı anıtsal yapılarda ise hiyeroglif kullanmışlardır. Urartu Devleti çivi yazısını ve Hitit hiyeroglif yazısını kullanmışlardır. Urartuların devletler arası yazışmalarda Asur dilini sıkça kullandıkları ele geçirilen çivi yazılı kraliyet metinlerinden anlaşılmaktadır. MÖ 7. yüzyıla ait olup Kral II. Rusa tarafından bazı idari yazışmalarda kullanılmış tabletler kale içinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Urartuca yazılı tabletler Alman dil bilgini Johannes Friedrich tarafından günümüze tercüme edilmiştir.

MÖ 8. yüzyıl sonları MÖ 7. yüzyıl başlarında Urartu II. Sargon devri kitabesi
Urartu seafoodplus.infoUrartu seafoodplus.info8th campaign Sargon Louvre AOjpg
Sol taraf: MÖ yılında Asur Kralı II. Sargon döneminde Urartu. Orta: II. Rusa ve III. Sarduri dönemlerinde Urartu. Sağ taraf: MÖ yılında Asur Kralı II. Sargon'un yaptığı sekizinci seferini belgeleyen satırlık tablet (II. Sargon bu seferinde Ḫaldi Tapınağını da yağmalayarak MÖ 'te Musaşirin’i işgal etmiştir). (Ashurbanipal Kütüphanesi Ninova arkeoloji kazıları esnasında ondokuzuncu yüzyılda bulunan bu kil tabletin ilk tercümesi yılında François Thureau-Dangin tarafından yayınlanmıştır.), "Louvre Plaketi" (№: A), Louvre Müzesi.

Din ve tanrılar[değiştir kaynağı değiştir]

Ana madde: Urartu Dini

Van / Mehr Kapısı (Mağara Tapınağı) anıtındaki yazıta göre Urartuların inandığı, kutsadığı ve adlarına belirli dönemlerde kurban kestiği 79 tanrı, tanrıça ve tanrısal özellik bulunmaktadır. Bunlardan ilk üç sırayı Haldi, Teişeba ve Şivini paylaşır. Haldi - (Eşi Bagbartu / Bagmaştu / Arubani), Urartuların ana tanrısı idi. İsim olarak kökeni M.Ö. yüzyıl Asur yazıtlarına kadar inmektedir. En büyük tapınağı Musaşirin'de idi. Teişeba (fırtına tanrısı) Hurri kökenlidir ve Hititlerde Teşup ile aynı tanrı olmalıdır. Şivini de (Güneş tanrısı) olup Hurri kökenlidir. Hititler'deki Şimegi'nin karşılığıdır. Urartular, büyük merkezlerde tanrıları için kule tipi tapınaklar ve açık alanlardaki kayalara kapı görünümlü kutsal nişler yapmışlardı.

Âyinler[değiştir kaynağı değiştir]

Urartu Devletinin kuruluşunu tamamlar tamamlamaz, özellikle Sarduri I, Menua ve Argişti I’in saltanatları süresince, yayıldıkları sahanın (doğu Anadolu, Transkafkasya ve Kuzeybatı İran) nasıl en güçlü siyasi birliği haline geldiğinden ve hakim olunan coğrafi alanın genişlemesinden dolayı giderek artan insan-doğal kaynak ihtiyacını karşılayabilmek için çevresindeki krallık ve prenslere yönelik aralıksız seferler düzenlendiğinden bilinmektedir. Urartu Devletinin kuzey politikasının nedenlerine, ayrıntılarına, bu toprakların nasıl ve ne zaman Urartu’ya katıldığı ve [1] Konfederasyonların birleşik hareket etme arzularının artması merkezi devlet sisteminin kurulması için ilk aşamayı oluşturmuştur. M.Ö. 9. yüzyılda (M.Ö. I. bin yılın başlarında), konfederasyonlar birleşerek Urartu Devleti’ni oluşturmuşlardır. Aslında bu devre bir geçiş sürecidir. Urartu Devleti için merkezi sisteme yönelik ilk organizasyonlar Lutipri döneminde başlamıştır. Lutipri (M.Ö. –) devri olayları hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz. Ancak Asur kralı Asur Nasirpal II (M.Ö. –)’nin 2. saltanat yılı yazıtlarından anlaşıldığına göre, Asur’a vergi vermek zorunda kalmıştır. Söz konusu vergilerin bu ülkeye ulaştırılmasını da Lapturi üstlenmek zorunda kalmıştır. Lutipri’den sonra, Urartu tahtına Aramu (Arame) (yaklaşık M.Ö. –) geçmiştir. Bu kral hakkındaki bilgilerimiz Asur kralı Salmanassar III (M.Ö. –)’ün sefer kayıtlarına dayanmaktadır.[1]

I. Argişti devri[değiştir Dil Araştırmaları. Uluslararası Hakemli Dergi( 24 )

Vefat eden şahısın kimlerden, nelerden ayrıldığını, kimlere, nelere doyamadığını, hayatında ne gibi önemli işleri yaptığını, kaç yaşında vefat ettiğini anlatan kısa metinlerden oluşan Köktürk harfli Güney Sibirya Yazıtları’nda, özellikle Yenisey Yazıtları’nda en çok esiz / esizim kelimesi geçmektedir. Bu kelime bilim adamları tarafından farklı şekilde yorumlanmış; bundan dolayı yazıtların tamamı değişik anlam kazanmıştır. Örneğin: T. Tekin ve onun görüşünü kabul eden bilim adamları söz konusu kelimeyi bir acınma ünlemi olarak kabul etmişlerdir. Dolayısıyla onlara göre ‘Kök teŋride kün ay esiz ermiş, esizime adırıltım’ cümlesi ‘Gökyü . . .zünde, güneş ve ay, ne yazık ki, imiş, ne yazık ki, ayrıldım’ şeklinde tercüme edilmektedir. Ancak bu tercümeden bir anlam çıkarmak, cümlenin yapısını tespit etmek mümkün olmamaktadır. Üstelik esiz kelimesinin iyelik ve çokluk ekleri ile çekimlenmiş esizim, esiziŋ, esizlerim kullanımlarının bulunması söz konusu kelimenin çekime girmeden kalıp ifade olarak kullanılan acınma ünlemi olma ihtimalini zayıflatmaktadır. Bundan dolayı B. Orınbay, R. Alimov gibi bilim adamları esiz kelimesinin “değerli” anlamına gelen bir cins kelime olduğunu düşünmektedirler. Makalemizde esiz kelimesinin leksik anlamı, metinlerdeki kullanımı, morfolojik yapısı ve sentaktik görevi incelenmeye alınmış; çalışma sonucunda söz konusu kelimenin bir acınma ünlemi değil, değerli anlamına sahip bir kelime olduğu sonucuna varılmıştır.- The South Siberian inscriptions in Köktürk letters are composed of short texts describing who passed away, who separated from what, what they did not fulfill, what important works they did in their lives, and how old they died. The most common word in these inscriptions is the word ‘esiz’. This word has been interpreted differently by scientists, so all of the inscriptions have acquired different meanings. For example, T. Tekin and scientists who accept her view accept the word as an exclamation of pain. Therefore, according to them, the sentence Kök teŋride kün ay esiz ermiş, esizime adırıltım’ is interpreted as ‘Sky, sun and moon, unfortunately, enthronement, unfortunately, separated’. However, it is not possible to make a meaning and to determine the structure of the sentence from this translation. Moreover, the use of the word esiz by possessive and multiplicative suffixes weakens the possibility that this word can be used as an exclamation of pain. Therefore, scientists like B. Orinbay and R. Alimov thinks that the word esiz is a word which means a dear. In our work have been examined the lexical meaning, the use in texts, the morphological structure and the syntactic task of the word esiz. As a result of the study, it was concluded that the word esiz was not an exclamation of pain but a word with dear meanin Daha fazlası Daha az

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir