corona ciğere indiği nasıl anlaşılır / Koronavirüs (COVID) Hakkında Sık Sorulan Sorular

Corona Ciğere Indiği Nasıl Anlaşılır

corona ciğere indiği nasıl anlaşılır

COVID ve Uzun Dönem Etkileri

COVID enfeksiyonunun %81’i hafif (hafif zatürre veya zatürre olmayan durumlar), %14’ünde oksijen düşüklüğü, nefes darlığı ve akciğer görüntülemesinde %50’den fazla tutulum bulguları olan ileri hastalık, %5’inde ise solunum yetmezliği, çoklu organ yetmezliği gibi kritik hastalık bulguları olabilmektedir.

Yapılan bir metaanalizde, COVID tanısı konulan hastanın akciğer tomografileri değerlendirildiğinde, akciğer tutulumunun % saptandığı görülmüştür. 30 milyon COVID hastasının değerlendirildiği bir çalışmada, hastaların %40’ında hiçbir belirti olmadığı saptanmıştır. Radyolojik olarak akciğer tutulumu olan hastalar da herhangi bir belirti göstermeyebilir. Söz gelimi, yapılan bir çalışmada, 24 COVID tanılı ve semptomu olmayan hastanın akciğer tomografisinde, %50 oranında buzlu cam alanları, %20 oranında da COVID için tipik olmayan tutulum saptanmıştır. Ancak birkaç gün sonra, bu hastalardan 5’inde ateş ve COVID için tipik belirtiler ortaya çıkmıştır. Tanı anında akciğer tutulumu olan hastalar semptom göstermese de, ortalama 4 gün içerisinde ( gün aralığında) belirtiler ortaya çıkabilmektedir.

Daha önce belirtildiği gibi, COVID hastalarının yaklaşık %80’i, hastalığı hafif geçirmektedir. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin 1,3 milyon COVID hastasını değerlendirdiği çalışmada, hastaların %14’ünün hastaneye yattığı, %2’sinin yoğun bakım ihtiyacı olduğu görülmektedir. %5 hastanın da hayatını kaybettiği belirtilmiştir. Kritik hastalık ortalama %5’inde ortaya çıkmakta olup, hafif ve ileri hastalık olanlarda ölüm gözlenmemiştir.

Kimler risk altında?

COVID kritik hastalık için risk faktörleri yaş, altta yatan hastalık varlığı ve aşılama durumuna göre değişmektedir. COVID aşıları, kritik hastalık gelişimini oldukça önlemektedir. Yaş, kritik hastalık gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Hastaneye yatışlara bakıldığında; yaş arasında %1, yaş arasında %4, 80 yaş üzerinde ise bu oran %18’lere ulaşmaktadır.

Ölüm oranları da yaşla birlikte artmaktadır. Genel olarak COVID vaka ölüm hızı %2,3 iken, yaş arasında %8, 80 yaş üzerinde %15 saptanmıştır. Kritik hastalık için risk faktörü olabilecek altta yatan hastalıkları ise; astım, kanser, beyin damar hastalıkları, böbrek yetmezliği, kronik akciğer hastalıkları, karaciğer hastalıkları, şeker, doğumsal hastalıklar (günlük işlerini yapamayan, gelişme geriliği olan hastalıklar), kalp hastalığı, AIDS, psikojenik hastalıklar (Depresyon, Şizofreni gibi), Alzheimer, obezite, fiziksel inaktivite (hareketsizlik), gebelik, bağışıklık sistemi bozukluğu, sigara içme, organ nakli yapılan hastalar, verem, kortizon veya diğer bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan hastalar olarak bilinmektedir.

Akciğer tutulumu olursa ne yapılır?

Akciğer tutulumu olması durumunda, hastalarda ateş, öksürük, nefes darlığı ve akciğer görüntülemelerinde iki taraflı tutulum görülebilmektedir. COVID’u diğer enfeksiyonlardan net olarak ayırabilecek bir semptom yoktur. Ancak, özellikle şikayetlerin başlamasından yaklaşık bir hafta sonra ortaya çıkan nefes darlığı, COVID’u düşündürtebilir.

Hafif-orta tutulumlu COVID hastalarında, hastalığın ilerleme riski olanlarda (ileri yaş, altta yatan hastalık, aşılama durumuna göre) özel tedaviler önerilmektedir. Ancak risk faktörü olmayan hastalarda, belirti olsa dahi özel tedavi önerilmemektedir. Ayrıca hiçbir belirtisi, şikayeti olmayan hastalarda da özel tedavi önerilmemektedir. Bunun için ülkemizde kullanılan ilaçlar vardır.

Ayaktan tedavi edilen hastalarda; inhaler kortizon, hap şeklinde kortizon kullanımı önerilmemektedir. Antibiyotik kullanımı önerilmemektedir. Sadece COVID tanısı net değilse, ya da yeni ortaya çıkan ateş ve akciğer görüntülemesinde yeni oluşmuş enfeksiyon varsa önerilmektedir.

COVID öncesinde, altta yatan hastalığı için kan sulandırıcı tedavi alan hastalar, COVID enfeksiyonu olduğunda, bu tedavilerine devam etmelidir. Ancak, bunun dışında, COVID tanısı olan ve ayaktan tedavi edilen hastalarda, rutin olarak kan sulandırıcı tedavi önerilmemektedir. Sadece yatırılarak tedavi edilen hastalarda, koruyucu olarak kan sulandırıcı tedavi önerilmektedir. Ayrıca, akciğer ya da bacak damarlarında tıkanıklık saptanan hastalarda, tedavi dozunda kan sulandırıcı tedavi verilmektedir.

Ayaktan takip edilen hastaların bol su içmesi, ateş ve kas/baş ağrıları için de öncelikle parasetamol (PAROL) kullanması, yetersiz kalındığı durumlarda, steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçların (NSAID) kullanılması önerilmektedir. Omicron varyantında, önceki varyantlara göre, hastaların COVID enfeksiyonunu daha hafif geçirdiği bilinmektedir.

COVID aşısı ne kadar etkili?

COVID enfeksiyonu geçirildikten sonra, aşılama için en az 3 ay beklenmesi önerilmektedir. Aşılar, Omicron varyantına da etkilidir. Zaman içerisinde, diğer varyantlara göre etkinliği hafif azalmış olsa da, aşılama yaptırmayanlara göre, aşı olan kişilerde hastaneye yatış ve ölümleri azaltmaktadır. Yapılan bir çalışmada, 3 doz mRNA aşısı yaptırmış bireylerde, Delta varyantında acil servis başvurusu ve hastaneye yatışı %94 azaltırken, Omicron varyantında acil başvurularını %82, hastane yatışlarını %90 azalttığı saptanmıştır. Aşının etkisi önceki varyantlara göre hafif azalmış gibi görünse de, aşısız hastalara göre hala oldukça etkili görülmektedir.

COVID geçiren kişilerde uzun dönem etkiler neler?

Akut COVID tanmı, hastanın semptomlarının başlangıcından 4 hafta sonrasına kadar olan süreci kapsamaktadır. Yani, COVID normal seyrinde, hastanın şikayetleri 4 hafta kadar süreyle devam edebilir. “Uzamış COVID” tanımı ise, hastalığın başlangıcından 3 ay ya da daha uzun süre şikayetlerinin devam ettiği durumu tarif etmektedir.

Uzamış COVID’i önlemenin yolu, COVID korunma önlemlerine bağlıdır (aşılama, maske, sosyal mesafe, el hijyeni). Özellikle aşılama, uzamış COVID gelişimini belirgin olarak azaltmaktadır. hafif COVID tanılı hastada yapılan çalışmada, uzamış COVID aşısızlarda %42, 1 doz aşı olanlarda %30, 2 doz aşı olanlarda %17, 3 doz aşı olanlarda %16 saptanmıştır. Uzamış COVID’in aşılama dozuna da bağlı olduğu görülmektedir.

Uzun süre devam edebilen belirtiler sıklıklarına göre;

  • Halsizlik (%)
  • Nefes darlığı (%)
  • Göğüs ağrısı (%)
  • Öksürük (%) en sık olan dört semptomdur.

Diğer daha az görülen belirtiler ise; koku kaybı, eklem ağrısı, baş ağrısı, göz ve ağız kuruluğu, tat kaybı, rinit, iştahsızlık, baş dönmesi, kas ağrısı, uykusuzluk, ses kısıklığı, saç dökülmesi, terleme, cinsel istekte azalma ve ishaldir. Ayrıca hafıza kaybı, konsantrasyon bozukluğu, yaşam kalitesinin bozulması, anksiyete, depresyon, post-travmatik stres bozukluğu gibi belirtiler de gözlenebilmektedir.

Aşı, COVID’un uzun dönem etkisini azaltır mı?

Aşı olan 97 bin hastada yapılan bir çalışmada, COVID enfeksiyonu sonrası sebat eden semptomlar, Omicron varyantında (%4,5) Delta varyanta (%10,8) göre daha az görülmüştür.

Semptomlar, hastalığın akut dönemini hafif geçirenlerde, yaklaşık 2 hafta gibi bir sürede kaybolurken; daha ağır geçirenlerde ay ya da daha uzun sürede kaybolabilmektedir. Ayrıca, yatırılarak tedavi edilenler, ileri yaş hastalar, altta yatan hastalığı olanlar, COVID sonrası ikincil bakteriyel enfeksiyon geçirenler, damar tıkanıklığı tanısı konulan hastalar, hastane ya da yoğun bakımda uzun süre yatan hastalarda, semptomlar daha uzun süre devam etmektedir.

Uzun dönem etkiler ne kadar sürer?

Bazı belirtiler çok daha çabuk kaybolma eğilimi gösterirken ( hafta, örneğin ateş, titreme, koku-tat semptomları); bazıları aylarca sürme eğilimindedir ( ay, örneğin halsizlik, nefes darlığı, kas ağrıları, bilişsel bozukluklar gibi). Hafif-orta COVID enfeksiyonunu ayaktan geçiren ve iyileşmekte olan, sebat eden ya da yeni başlayan semptomu olmayan hastalarda, COVID sonrası rutin kontrol önerilmemektedir. Ancak, hastanede yatış gerektiren hastalarda, kontrol zamanı taburculuktan sonraki 1 hafta içinde, en geç ise hafta sonra önerilmektedir. Bunun için uzaktan görüntülü muayene yöntemi de kullanılabilir.

3 aydan uzun süre devam eden semptomu olan hastaların, COVID konusunda deneyimli bir merkeze başvurması önerilmektedir.

Tedavide ne yapılır? 

Hafif COVID enfeksiyonu geçiren hastalarda, rutin laboratuvar test kontrolü önerilmemektedir. Hastalığı daha ağır geçiren ve tanı sırasında laboratuvar testlerinde anormallik olan, hastanede yatırılarak tedavi edilen, açıklanamayan sebat eden semptomu olan hastalarda; tam kan sayımı, elektrolit, üre, kreatinin, karaciğer fonksiyon testleri, albümin istenebilir. Ayrıca, kalp yetmezliği, miyokardit ile seyreden hastalarda, BNP ve troponin istenebilir. Açıklanamayan sebat eden veya yeni ortaya çıkan nefes darlığı olan hastalarda D-dimer istenebilir. Açıklanamayan halsizlik yorgunluk olanlarda tiroid testleri istenebilir. Yorgunluk ve kas ağrılarında kreatinin kinaz istenebilir.

Koagülasyon parametreleri (fibrinojen, INR, D-dimer) ve inflamatuar markırlar (sedimentasyon, CRP, ferritin, IL-6) düzeylerinin rutin kontrolü önerilmemektedir. COVID enfeksiyonu sonrasında, tekrar PCR testi yapılması önerilmemektedir.

Hastalığı geçirdiği sırada, akciğer görüntülemesi olmayan ve sonrasında kardiyopulmoner şikayeti olmayan hastalarda, akciğer görüntülemesi önerilmemektedir. Hastalığı sırasında anormal akciğer görüntülemesi olan hastalarda, mevcut semptomları da değerlendirilerek akciğer görüntülemesi gerekmektedir. Ayrıca, yeni ortaya çıkan ya da kötüleşen semptomu olan hastalar, akciğer görüntülemesi gerekmektedir. Genelde görüntüleme için akciğer grafisi yeterli olmaktadır. Ancak, hastalığı sırasında başka hastalıklardan şüphe edilen hastalarda (kanser, akciğerin yaygın tutulumu-ARDS-, intersitisyel akciğer hastalığı gibi) akciğer tomografisi gerekebilmektedir.

Akciğerler ne zaman iyileşir?

Hafif akciğer tutulumunda, akciğerin normale dönmesi haftayı bulmakta iken, bu süre bazen 12 haftayı bulabilmektedir. Ağır tutulumda ise, 1 yıla kadar uzayabilmektedir. Bu nedenle, akciğerin normale dönüp dönmediğini anlamak için, 12 hafta sonra görüntüleme yapılması uygun olacaktır. Akciğer grafisindeki lezyonlar, haftada hala kaybolmadıysa, akciğer tomografisi ile değerlendirilmesi uygun olacaktır. Semptomları kötüleşen ya da yeni ortaya çıkan semptom varlığında, daha erken dönemde görüntüleme gerekebilmektedir.

ARDS denilen, çok yaygın akciğer tutulumu ile seyreden COVID hastalarında, akciğer tomografisinin ne kadar sürelerde çekilmesi gerektiği henüz belirsizdir (3,6,12,24 ay gibi). Normal akciğer grafisi olmasına rağmen, açıklanamayan kardiyopulmoner semptomu ve düşük parmak ucu saturasyonu saptanan hastalarda, akciğer damar tıkanıklığının değerlendirilmesi amacıyla, akciğer anjiografik tomografisi çekilmesi düşünülmelidir.

Şikayetleri kaybolmuş ya da azalan hastalarda, rutin olarak solunum fonksiyon testi önerilmemektedir. Ancak, sebat eden ya da kötüleşen, yeni ortaya çıkan semptomu olan hastalarda, solunum fonksiyon testleri (spirometri, difüzyon kapasitesi, akciğer hacimleri) gerekebilmektedir.

ARDS gibi yaygın tutulum olan hastalarda, solunum fonksiyon testi anormalliği saptandığında, öncelikle 6 aylık, sonrasında yıllık solunum fonksiyon testi ile 5 yıl süreyle izlenebilir.

Hafif nefes darlığı olan, oksijen ihtiyacı olmayan hastalarda nefes egzersizleri önerilmektedir. İki farklı yöntem uygulanabilir.

Birincisi; dik oturarak ya da hafifçe uzanarak, boyun ve omuz kasları gevşek şekilde, ağız kapalı iken, 2 saniye boyunca çiçek koklar gibi burundan nefes çekip, dudaklar büzülüp mum üfler gibi 4 saniye boyunca ağızdan nefesi verilmeli, bu döngü 2 dakika boyunca sürmeli, gün içerisinde birçok kez yapılabilir.

İkinci yöntem; yatar pozisyonda baş ve diz altında yastık koyarak, bir el göğüs kısmına, diğer el karın kısmına konularak, yavaşça burundan nefes çekerek, karın kısmındaki el, göğüs kısmındakini geçecek kadar nefes alıp, sonra yine burundan nefesi yavaşça verip, karın kısmındaki el, göğüstekinin daha aşağısına gelecek kadar verilerek, bu döngü dakika ve gün içerisinde birçok kez yapılabilir.

Orta-ağır şiddette nefes darlığı saptanan ve sebat eden oksijen düşüklüğü (SpO2 ≤%92) hastalarda, oksijen desteği için değerlendirilmeli, seçilmiş hastalarda (organize pnömoni gibi) kortizon düşünülmelidir.

Geçmeyen öksürük şikayetinde ne yapılmalı?

Uzamış COVID’de öksürük için, diğer viral enfeksiyonlardaki öksürük gibi hareket edilmelidir. Öncelikle, astım, reflü, alerjik rinit gibi diğer hastalıklar açısından hasta değerlendirilmelidir. Allta yatan böyle bir hastalık yok ise, destek tedavisi önerilmektedir. Öksürüğü baskılamak için, gerektiğinde öksürük kesici ilaçlar kullanılabilir. Bazı hastalarda, inhaler tedaviler (bronş genişletici ya da kortizon) yararlı olsa da, çok sık kullanılmazlar. Opioid grubu ilaçlar ise, potansiyel yan etkileri sebebiyle oldukça az kullanılmaktadır. Özellikle, yaşam kalitesini bozan, uyku bozukluklarına yol açabilecek derecede öksürüğü olan hastalarda düşünülebilir.

Göğüs ağrısına karşı ne yapılır?

Göğüs ağrısı ve göğüste baskı hissinin ortadan kaybolması, uzun sürebilir. Hastanın yaşam kalitesini bozmuyorsa, genellikle tedavi önerilmemektedir. Yaşam kalitesini bozuyor ise, böbrek yetmezliği olmayan hastalarda NSAID ağrı kesiciler kullanılabilir. Göğüste baskı hissi, bronkospazma bağlı ise, inhaler bronş genişleticiler kullanılabilir.

Kan pıhtılaşması nasıl tedavi edilir?

COVID hastalarında, akut hastalık durumunda sıklıkla pıhtılaşma faktörlerinde bir artış saptanmaktadır. Özellikle ağır hastalarda, bacakta ya da akciğerde pıhtılaşma saptanabilmektedir. Pıhtılaşma saptanan hastalar, COVID dışında gerçekleşen pıhtılaşmalar gibi tedavi edilmektedir. Ancak, hasta yatırılarak tedavi edilirken, pıhtılaşma saptanmamış olup, kan sulandırıcı tedavi alsa dahi, taburcu olurken kan sulandırıcı tedavisinin kesilmesi önerilmektedir.

Geçmeyen nefes darlığında ne yapılır?

Uzamış COVID’de, başlangıçtan 12 hafta sonra, nefes darlığı olan ve oksijen saturasyonu düşük olan hastalarda, radyolojik olarak akciğerde fibrozis varlığı ve solunum fonksiyon testleri düşük saptanan hastalarda COVID’a bağlı fibrozis düşünülmelidir. İdiyopatik pulmoner fibroziste, antifibrotik ilaçlar kullanılmaktadır. COVID’a bağlı fibroziste bu ilaçlar gündeme gelmiştir. Yapılan çalışmalarda antifibrotik ilaçların, diğer tedavi girişimlerine göre (kortizon, akciğer rehabilitasyonu gibi) akciğer fonksiyonlarında ve radyolojik fibroziste daha çok iyileşmeye yol açtığına dair veriler bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün şu anda antifibrotik ilaçlarla ilgili herhangi bir önerisi bulunmamaktadır. Uygun hastalarda antifibrotik ilaçların kullanımının uygun olacağı düşünülmekle birlikte, kesin sonuçlar için, hali hazırda devam eden ileri çalışmaların sonuçlarının takip edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

COVID Sonrası Kalp ve Akciğer Sağlığına Dikkat!

COVİD–19 hayatımızı etkilemeye devam ederken uzmanlar COVID'a dair en çok merak edilenlerin başında, hastalığı atlatan veya hastanede yatarak, yoğun bakım tedavisi gören hastaların akciğerlerinde ve diğer organlarında kalıcı hasar olup olmayacağı sorusunun geldiğinin altını çizdi.

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Göğüs Hastalıkları bölümünden Uzm. Dr. Hijran Mammadova, "Covid–19 sonrası taburcu olan hastaların akciğerlerinin 1 hafta 10 gün sonra tamamen normale döndüğünü" ifade ederek taburculuktan sonra ise 1. ve 3. aylarda hastaların doktor muayenesi olması gerektiğini belirtti.

Covid–19 hastalık belirtisi gösterenlerin çoğu tedavi sürecini evde atlatıyor.

Covid–19 pandemisi görülmeye başlandığı ilk günden itibaren en çok yaşlı bireyleri ve kronik rahatsızlığı ( hipertansiyon, obezite ve diyabet) olan kişileri etkilemektedir. Virüsten etkilenenlerin çoğu herhangi bir semptom göstermiyor iken bazı hastalarda ciddi solunum yetmezliği ve ölüme neden olmakta. Hastalık belirtileri gösterenlerin büyük çoğunluğu evde tedavi ile bu süreci atlatabiliyor. Özellikle solunum yollarını etkileyen hastalık tablosu, hafiften ağıra değişen bir seviyede seyredebiliyor. Hastaneye yatırılan hastaların büyük çoğunluğu (%80’i) viral zatürre ile normal serviste takip edilirken yaklaşık %5’i entübe olmak üzere %20’si yoğun bakımda takip edilmektedir. Covid’un uzun dönemde vücuda verdiyi hasarlar bugünlerde ortaya çıkmaya başlarken geçmiş dönemde yaşanan SARS ve MERS tecrübelerine bakıldığında bu hasarların ağırlıklı olarak solunum sistemi hasarları şeklinde olacağı görülmektedir.

Covid–19 hastalığı vücutta kalıcı hasar bırakıyor mu?

COVID'a dair en çok merak edilenlerin başında, hastalığı atlatan veya hastanede yatarak, yoğun bakım tedavisi gören hastaların akciğerlerinde ve diğer organlarında kalıcı hasar olup olmayacağı sorusu geliyor. Hastalığın tüm dünya için çok yeni bir durum olduğunu için şu an için insan vücudu üzerinde uzun vadeli etkileri konusunda yeterli veri yoktur. COVID hastalığının kalp ve akciğerler üzerine uzun vadede olumsuz etkilerini araştırmaya yönelik çalışmalar global ölçekte sürüyor. 'de sonuçlanması beklenen bu çalışmalar, genellikle COVID hastalığında akciğerlerde görülen fibrozis durumunun sürüp sürmeyeceğine ve akciğer kapasitesinde düşme olup olmayacağına odaklanıyor.

Korona virüs de iyileşme seyrini bağışıklık sistemi etkiliyor.

Korona virüse yakalanan hastaların iyileşme süresi, hastalığı ne kadar ağır geçirdiğiyle ilişkili olabilir fakat her zaman doğru orantılı olmuyor. Pek çok kişi için Covid'un sıradan bir gripten farkı olmuyor. Ancak Covid bazı insanlarda kalıcı izler bırakabilir. Korona virüs akciğerdeki alveol dediğimiz solunum keseciklerinde hasara yol açarak orada bir sertleşme, büzüşme, solunum keseciklerinin fonksiyonlarını yitirmesine neden oluyor. Hasarın yaygınlığı, şiddeti arttıkça hastaları solunum yetmezliğine götürebiliyor. Bu durum her hastada farklı seyretmekte. Hastanın kendi bağışıklık sisteminin gücüyle beraber bazı hastalarda solunum yetmezliğine, bir kısım hastada yoğun bakıma kadar ilerleyebilmekte. Bazı hastalarda çok yaygın akciğer büzüşmesi denilen tabloya yol açıyor. Tabii ki bu hastalarda akciğerdeki düzelmeler akciğer büzüşmesi oluştuysa ayları bulabiliyor. Onun dışında o kadar şiddetli değilse taburcu olduktan yaklaşık 1 hafta 10 gün sonra akciğerleri tamamen normale de dönebiliyor. Taburculuktan sonra hastaların normal mobil hayata geçmeye başladıkları dönemlerde öksürüklerinin ve efora bağlı nefes darlıklarının olabileceğini, bunların zamanla giderek azalacağını, giderek azalmıyorsa mutlaka doktorlarına başvurmaları gerektiğini bilmeleri gerekiyor.

Hastanede yatan hastalar taburculuktan sonra ne zaman kontrol muayene için hastaneye gitmeli?

Hastanede ağır pnömoni ile takip edilip iyileşen, solunum desteği olmadan(oksijen cihazı verilmeden) taburcu edilen hastalarda 1. ve 3. ay kontrol poliklinik muayenesi yapılmalıdır. Kontrol akciğer grafileri, basit laboratuvar incelemeleri ve solunum sıkıntısı devam eden hastalarda 3. ayda solunum fonksiyon testleri yapılması ve gerekirse tomografi tekrarı öneriliyor. Yoğun bakımlardan oksijen desteği ile evlerine gönderilen hastalar izolasyon bitiminde taburculuğun haftasında kontrole gelmelidirler. Bu hastalarda akciğer fibrozisine gidiş değerlendiriliyor ve pulmoner rehabilitasyona yönlendirme yapılıyor.

İlgili içerik, yayın kurulu tarafından tarihinde yayınlanmış ve tarihinde güncellenmiştir.

LİSTEYE GERİ DÖN

Koronavirüs: Hastanede tedavi olan hastaların akciğerindeki hasar 'haftalarca geçmiyor'

COVID

Kaynak, EPA

Avusturya'da yapılan bir araştırma, yeni tip koronavirüsün yol açtığı Covid hastalığına yakalanan ve hastanede tedavi edilmesi gereken hastalarda meydana gelen akciğer hasarının taburcu edildikten sonra bile haftalarca kalıcı olduğunu ortaya koydu.

İlk sonuçları yayımlanan araştırma kapsamında, Covid'u ağır geçiren ve tedavisine hastanede devam edilen hastaların iyileşme süreçleri incelendi.

Hastaların yüzde 88'inde taburcu olduktan altı hafta sonra çekilen akciğer tomografisinde hasarın devam ettiği görüldü ve buzlu cam görüntüsüne rastlandı. Hastaların yüzde 47'si nefes almakta zorlandığını söyledi.

Hastanedeki tedavi sürecinin tamamlanmasından 12 hafta sonra ise akciğer hasarı görülen hastaların oranı yüzde 56, nefes almakta zorlandığını söyleyenlerin oranı da yüzde 39 oldu.

Araştırmayı gerçekleştiren bilim insanlarından Innsbruck Üniversite Kliniği'nden Dr. Sabine Sahanic, "Covid'u atlatanlarda tedaviden haftalar sonra bile akciğer hasarının sürdüğü tespit edildi" dedi.

Bununla birlikte, hastaların iyileşme sürecinin devam ettiği ve durumlarının da zaman ilerledikçe iyiye gittiği görüldü.

Sahanic, "Zaman içerisinde orta dereceli iyileşmeler tespit edildi" dedi ve araştırmada elde edilen sonuçların, hastalığı ağır geçirenlerin taburcu edildikten sonra da düzenli şekilde takip edilmesinin önemini ortaya koyduğunu aktardı.

Araştırmanın sonuçlarına göre, Covid hastalarının iyileşme sürecinin uzun sürmesine karşın akciğerdeki hasarın zamanla artış kaydetmediği anlaşıldı.

Araştırma nasıl yapıldı?

Avrupa Solunum Derneği'nin Uluslararası Kongresi'ne sunulacak olan araştırma kapsamında 86 hastanın taburcu edildikten sonra takibi yapıldı. Bu hastaların 18'i hastanede kaldıkları sürede yoğun bakımda yattı.

Araştırmaya katılan hastaların yaş ortalaması Yüzde 60'ını erkek oluşturuyor. Yaklaşık yüzde 50'lik bir bölümü de aktif sigara içicisi ya da geçmişte sigara içen kişiler.

Hastalar, taburcu edilmelerinin önce altıncı, sonra da 12'nci haftasında iki kez testlerden geçirildi. Bu testler sırasında akciğer tomografisi çekildi, klinik muayene yapıldı ve akciğer fonksiyon ölçümleri gerçekleştirdi.

CORONA VİR&#;S İLE BİLGİ VE &#;NLEMLER

Kategori: Bizden Haberler

Yeni Coronavirüs günlerce enfeksiyon belirtisi göstermeyebilir.

Hasta olup olmadığımızı basitçe nasıl anlarız? Ateşlenip ve / veya öksürükle hastaneye gitmek çok geç, zira akciğerde genellikle% 50 Fibrozis oluşmuştur.
Tayvan’lı uzmanlar, her sabah yapabileceğimiz basit bir kontörlü öneriyorlar.
Derin bir nefes alın ve nefesinizi 10 saniyeden fazla tutun. Eğer öksürme, rahatsızlık, sertlik veya
gerginlik, vb. olmadan nefesinizi tutabiliyorsanız, akciğerlerde fibroz olmadığını, temelde
enfeksiyon olmadığını gösterir. Kritik zamanda, lütfen her sabah kendi kendinize havası temiz olan bir ortamda kontrol edin.


Japon doktorların ciddi tavsiyeleri:
Ağzınızın ve boğazınızın nemli olması, asla kuru değil. En az 15 dakikada bir birkaç yudum su alın.
Virüs ağzınıza girse bile, içme suyu veya diğer sıvılar boğazınızdan ve mideye inecektir ve
mide asidi orada virüsü öldürür. Fazla su içmezseniz virüs düzenli olarak nefes borunuza girebilir ve akciğerlere girebilir.
Lütfen bunu aileniz ve arkadaşlarınızla paylaşın. Kendine iyi bak
herkes ve dünya yakında bu Coronavirüsten iyileşebilir.
ÖNEMLİ
DUYURU - CORONAVIRUS
1. Burun akıntısı ve balgamınız varsa, bu normal bir soğuk algınlığıdır.
2. Coronavirus virüsü burun akıntısı olmayan kuru bir öksürüktür.
3. Bu yeni virüs ısıya dayanıklı değildir ve sadece 26/27 derecede ölür. Güneş'ten nefret eder.
4. Corona virüsü taşıyan birisi hapşırırsa, yere düşmesi ve havada kalmaması yaklaşık dk sürer, mutlaka etrafınızda böyle hapşıran ve öksüren birisi olduğunda mesafeli (en az 1 mt) durun
5. Metal bir yüzeye düşerse en az 12 saat yaşayacaktır. herhangi bir metal yüzeyle temas ederseniz - en kısa sürede ellerinizi yıkayınız.
6. Kumaşta saat sürebilir. Normal çamaşır deterjanı onu öldürür.
7. Sıcak su içmek etkilidir tüm virüsler için. Buzlu ve soğuk sıvılar içmemeye çalışın.
8. Ellerinizi yıkayın sık sık virüs sadece dakika ellerinizde yaşayabilir, ancak -
bu süre zarfında çok şey olabilir - gözlerinizi ovalayabilir, burnunuzu alabilirsiniz
farkında olmadan vb.
9. Ayrıca önleme olarak gargara yapmalısınız. Basit ılık suda tuz çözeltisi yeterli olacaktır.
Bol bol su için!
Akraba, arkadaş veya cafe, lokanta gibi ortamlardan uzak durun.
Acil bir durum yoksa sokaklarda gezmeyin, toplu taşıma araçları kullanmayın.
Corona virüs belirtileri
1. ilk önce boğaz ağrısı olacak, yani 3/4 gün sürecek
2. Virüs daha sonra burun sıvısı ile solunum borusu ve daha sonra akciğerlere girerek . Bu yaklaşık 5/6 gün sürer.
3. Daha sonra yüksek ateş ve nefes almada zorluk.
4. Normal olmayan burun tıkanıklığı normal. boğulacakmış gibi hissederseniz hemen sağlık kuruluşlarına baş vurmalısınız.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir