cumhuriyetin ilk yıllarında sağlık alanında yapılan çalışmalar / (PDF) Cumhuriyet Döneminde Sağlık Hizmetleri () | Mehmet EVSİLE - seafoodplus.info

Cumhuriyetin Ilk Yıllarında Sağlık Alanında Yapılan Çalışmalar

cumhuriyetin ilk yıllarında sağlık alanında yapılan çalışmalar

Kurtuluş Savaşı sonrası cumhuriyetin ilk yıllarında sağlık alanında yapılan çalışmalar, bugün ki sağlık sisteminin oluşmasında oldukça faydalı olmuştur. Doğru zeminde kurulan sağlık sistemi, günümüzde gelişen teknolojiyle özdeşleştirilerek dünyanın önde gelen sistemleri arasında yer almayı başarmıştır. Bu doğrultuda genel ihtiyaçlara yönelik atılan yatırımlar ve ortaya konulan vizyon, birçok gelişmiş ülkeye nazaran Türkiye&#;yi öne çıkarmaktadır.

Cumhuriyetin İlk Yıllarında Sağlık Alanında Yapılan Çalışmalar

Osmanlının en aktif olduğu alanlardan biri olan sağlık, cumhuriyet ile ve Atatürk’ün vizyonuyla ciddi temeller üzerine kurulmuştur. Gerek Osmanlı sağlık sisteminin dünyada ilerlemiş olması ve gerekse Atatürk tarafından ortaya konulan vizyon, günümüzde dünyanın bu alanda önde gelen ülkelerinden biri olmamızı sağlamıştır.

Dünya genelinde en temel insani haklardan biri olan sağlık, toplumun gelişmişlik düzeyinin de bir göstergesidir. Bu yüzden neredeyse her medeniyet tarafından önem verilmiş, her ülke kendine göre bir sağlık politikası ortaya koymuştur. Bu ülkelerin önemli bir kısmının sağlık politikaları konusunda başarılı olduğunu söylemek doğru olacaktır. Gelişim ve teknolojiye uygun hareket etmeyen ülkeler ise bu kulvarda geride kalmışlardır.

Osmanlı zamanında sağlık sistemi daha farklı olup, cumhuriyetin ilk yıllarında ise daha çok batı sağlık sistemi dikkate alınmıştır. Esasen iki sisteminde birçok faydasını saymak mümkündür. Osmanlı sağlık sisteminin üzerine Avrupai bir model eklemek, sağlıkta daha hızlı ilerlememizi sağlamıştır.

Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte sağlık alanında yeni kurumlar açılmış ve daha çok salgın hastalıkların önlenmesine ağırlık verilmiştir. Sağlık alanında atılan adımlar sonrasında günümüzdeki Sağlık Bakanlığı Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekaleti adıyla kurulmuştur.

  • Cumhuriyet kurulmadan hemen önce, Frenginin Kaldırılması ve İlerlemesinin önlenmesi kanunu çıkarıldı.
  • Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü Kuruldu.
  • yılında Sıtma Mücadele Kanunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi.
  • Salgın hastalıkların önlenmesine dair Hekimlerin Zorunlu Hizmetleri ile alakalı kanun yılında çıkarıldı.
  • yılında Umumi Hıfzıssıhha Kanunu meclisten geçti.
  • Sağlık merkezleri kurumsallaşmaya başladı.
  • Hekim sayısının artırılmasıyla beraber, hekim başına ülke genelinde düşen kişi sayısı ’e düşürüldü.
  • Ülke genelinde eczane sayısı 80’e çıkarıldı.
  • Sağlık alanında hizmet veren kamu kurumu sayısı 86’ya çıkarıldı.
  • Hekim sayısı ’e çıkarıldı.
  • yılında Atatürk önderliğinde ilk Milli Tıp Kongresi yapıldı.
  • yılında İkinci Milli Tıp Kongresi yapıldı.
  • yılında kuduz hastalığı için serum üretilmeye başlandı.
  • Zonguldak Amele Birliği Hastanesi yılında hizmete girdi.
  • Ergani Maden Hastanesi, maden işçilerinin sağlık sorunlarına çözüm olmak için yılında açıldı.
  • yılında Konya Köy Ebe Okulu kuruldu.
  • yılında ise DR. Sadi Konuk Sağlık Bakanı olarak görev aldı ve İşçi Sigortaları Kurumu faaliyete geçti.

Cumhuriyetin İlk Yıllarında Sağlık Alanında Çözülmesi Gereken Sorunlar

Cumhuriyetin ilk yıllarında savaştan çıkmış ve dolayısıyla maddi olarak kayıpları olan bir ülkede sağlık konusunda çözüm bekleyen sorunlarda fazlaydı. Yukarıdakilere benzer birçok çalışma cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk zamanında planlandı ve birçoğu yapıldı.

Sağlık alanındaki çözümlerin başında teknolojinin sağlık kurumları ile buluşturulması, nitelikli sağlık personelinin yetiştirilmesi ve sağlık merkezlerinin yaygınlaştırılması yatıyordu. Elbette ilaç temininin aksaması gibi sorunlarda önemli sağlık sorunlarından biriydi. O zamanlarda yapılan çalışmalar bir nebzede olsa bu sorunlara karşı çözüm olmuş, sağlık sisteminin en önemli çalışmalarından bazıları olarak tarihe geçmiştir.

Bir önceki yazımız olan Cumhuriyet Yönetiminin Değerleri Nelerdir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bu yazımızda önce kısaca Osmanlı dönemindeki sağlık hizmetleri, sonrasında Türkiye’de Cumhuriyet döneminde yapılan gelişmeler sıralanacak ve açıklanacaktır. Cumhuriyet döneminde sağlık alanında yapılan çalışmalar nelerdir? sorusunu yanıtladık. İşte sağlık alanında yapılan yenilikler;

Bu Yazının İçindeki Başlıklar:

Sağlık Alanında Yapılan Yenilikler (İnkılaplar)

Sağlık bireyin ruhsal, fiziksel ve zihinsel açıdan sağ olması anlamına gelir. Tüm insanlar için bir ihtiyaç olduğu kadar temel bir hak olarak da kabul edilir. Her insanın sağlıklı bir şekilde yaşama hakkı vardır. Bir ülkede sağlığın tanımlanması üç temel esasa dayanır. Bunlar o ülkenin sağlık politikası, o ülkedeki sağlık hizmetlerinin düzeyi ve o ülkede yaşayan insanların sağlık düzeyidir. Bir ülkenin sağlık politikası, o ülkenin sağlık konusunda benimsediği felsefe doğrultusunda yaptığı düzenlemeler, yenilikler ve izlediği yol olarak tanımlanabilir.

Osmanlı Devleti döneminde sağlık sistemi saray ve ordu/asker merkezlidir. Bunun sebebi merkezi monarşi sistemiyle imparatorluk olmasıdır ve sağlık kurumlarının yanında diğer kurumlar da saray ve ordu/asker merkezlidir. Sağlık hizmetlerinin başında hekim başı bulunur. Saray ve sarayın etrafındaki kamu kuruluşlarındaki hekim dahil sağlık personelinin atanmasından hekim başı sorumludur. Saray dışındaki geniş halk kitlesinin sağlık ihtiyaçları ücretle çalışan serbest hekimler tarafından karşılanmıştır. Osmanlı döneminde de Selçuklular döneminde bulunduğu gibi sağlık hizmetleri sağlayan hayır kuruluşları ve vakıflar bulunmaktaydı. Bunların yanı sıra büyük şehirlerde bulunan askeri hekimler de ücret beklemeden halkın sağlık ihtiyacını karşılamaktaydı. Bu bilgiler ele alındığında sağlığın devletin sorumluluğunda olmadığı söylenebilir.

Ancak yüzyılda ortaya çıkan Batılılaşma hareketleri ile sağlık hizmetleri devletin eline geçmeye başlamıştır. İlk kez tıp eğitimi vermek amacıyla II. Mahmut tarafından yılında Tıphane kurulmuştur. Kurulmasından beş yıl sonra cerrahiye bölümünün açılmasıyla ismi Mekteb-i Tıbbiye’ye çevrilmiştir. Sonuç olarak önceleri merkezi monarşinin etkisiyle sadece saraya ve askere sağlık hizmetleri sunan Osmanlı Devleti’nde ’lü yıllarda etkisi görülmeye başlanan Batılılaşma hareketleri ile sağlık alanında önemli değişiklikler görülmüş ve bu sonrasında kurulacak olan Türkiye Cumhuriyet’inde izlenen sağlık politikasının temellerini oluşturmada önemli bir rol oynamıştır.

Cumhuriyet Öncesi Sağlık Alanında Yapılan Yenilikler

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından önce 23 Nisan ’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışıyla birlikte siyasi, ekonomik, eğitim öğretim, toplumsal ve sağlık alanlarında gereksinimler belirlenmiştir. Kurulacak olan devletin çağdaş bir yapıda olmasını sağlayacak politikalar üretilmiştir. Bu politikaların üretimi sırasında sağlık alanına da özel ilgi gösterilmiş; verem, frengi ve trahom gibi bulaşıcı hastalıklara ve toplumun diğer sağlık sorunlarına çözüm getirilmesi düşünülmüş, bununla birlikte toplumsal ve mesleki sağlık eğitiminin kurumsallaşması konularına da değinilmiştir. O dönemin kısa bir süre öncesinde yaşanmış I. Dünya Savaşı gibi olaylar da bu politikaların üretimi sırasında sağlık alanına önem verilmesinde etkilidir.

Bunların sonucunda 2 Mayıs ’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin aldığı kararla Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekaleti, bugünkü ismiyle Sağlık Bakanlığı kurulmuştur. Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâlet’inin kuruluşu sağlık alanının kurumsallaştırılması yönünde atılan en önemli adımlardan biridir. Kurtuluş Savaşı’nın ağır ve yorucu koşullarının etkisi altında olunmasına ve o dönemde gelişmiş birkaç ülke dışında hiçbir ülkede ayrı bir sağlık bakanlığı örneği bulunmamasına rağmen bir sağlık bakanlığının kurulmasına öncelik verilmesi o dönemin yönetiminin ileri görüşlülüğünü ve bu konuya verdiği önemi özet bir biçimde açıklamaktadır.

Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâlet’inin kurulmasını kararlaştıran yasanın ardından bu kurumun başına ilk atanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin ilk sağlık bakanı kabul edilen Dr. Adnan Adıvar bu göreve seçildiğinde o dönemin gereksinimlerine karşılık verebilecek bir yasa veya köklü bir örgüt bulunmamaktaydı. Her şeyin en baştan o dönemde kurulmaya başlamasından bugünün Türkiye’sindeki sağlık alt yapısının temellerinin o dönemde atıldığı söylenebilir. Dr. Adnan Adıvar’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi İkinci Başkanı olarak seçilmesi sonuca sağlık bakanı olarak görevinden ayrılmış, bunun sonucunda yerine Dr. İbrahim Refik Saydam getirilmiştir.

Refik Saydam Döneminde Sağlık Alanında Yapılan Yenilikler

Dr. İbrahim Refik Saydam, 10 Mart ’de sağlık bakanı olarak işine başlamış ve görevi kısa aralıklarla son bulmasına rağmen 15 sene boyunca sağlık bakanı olarak hizmet vermiştir. Çalışmalarıyla modern Türk sağlık sisteminin kurucusu olarak bilinmiştir. O dönemde yeni yeni kurulmaya başlamış olan ülkenin en acil durumlarına öncelik vermiş, ilk iş olarak bulaşıcı ve salgın hastalıkların tedavisi konusunda çalışmalara başlamıştır. Trahom, frengi, lepra, sıtma, verem, kolera, tifüs, tifo, difteri ve çiçek hastalıklarının tedavisi üzerine yoğunlaşmıştır.

Bu hastalıklarla mücadele için aşı üretimine başlanmış, yılında Frenginin Kaldırılması ve İlerlemesinin Yayılmasına Dair Kanun ve Sıtma Mücadele Kanunu gibi kanunlar yayımlanmış, hekimlere zorunlu hizmet getirilmiş, Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü kurulmuş ve taşra teşkilatlanması yapılmıştır. Bu çalışmalar ile tedavi etme ve koruma amaçlı sağlık hizmetleri bir arada verilmiştir. Dr. Refik Bey’in bulaşıcı ve salgın hastalıklara öncelik verilerek mücadele etmesinin arka planında yatan sebeplerden biri Refik Bey’in Balkan Savaşları’nda askeri doktor olarak çalıştığı zamanlarda 26 bin askerin kolera ve dizanteriden hayatını kaybetmesinden duyduğu üzüntü ve çalıştığı sürede edindiği tecrübe sayılabilir.

Sağlık alanında kanunlaşma üzerine yapılan çalışmalara 47 kanun ve 18 tüzüğün yayımlanması örnek gösterilebilir. yılında yayımlanmış Frenginin Kaldırılması ve İlerlemesinin Yayılmasına Dair Kanun, yılında yayımlanmış Sıtma Mücadele Kanunu, yılında yayımlanmış Sıtma ve Frengi İlaçları için Kanun ve hekimlerin taşralarda çalışmayı tercih etmemesi ve taşrada çalışan sağlık personelinin yetersiz olması sebebiyle yılında yayımlanmış Hekimlerin Zorunlu Hizmetleri Hakkında Kanun gibi sağlık alanının önemini vurgulayan kanunlar yayımlanmıştır. Sağlık alanındaki en önemli kanunlardan biri yılında yayımlanmış Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’dur. Bu kanunda sağlık hizmetlerinin devlet tarafından sahiplenildiği ibaresi ve psikiyatrik hastalar ve engellilerin tedavi ve korunması görevinin devlet tarafından üstlenildiği ve bu konuda da kurumsallaşmaya gidilmesi gerektiği açıklanmıştır.

Refik Saydam Döneminde Sağlık Kurumları ve Personeli

Dr. Refik Bey sağlık bakanı olarak çalıştığı dönemde görev yapan hekim ve sağlık personelinin sayısının belirlenmesi, kayıt altına alınması ve çalışanların sayısının arttırılması yönünde de çalışmalar yapmıştır. ’te yapılan sayıma göre hizmet veren hekim sayısı , eczacı sayısı 60, ebe sayısı ve sağlık teknisyeni sayısı ’tır. Hemşire sayısı bilinmemekle beraber hekim başına düşen kişi sayısı ’tır. Hizmet veren 86 kurum ve yatak bulunmaktadır. İki sene sonra yapılan sayımda hekim sayısının iki katından fazlasına, ’e çıktığı ve hekim başına düşen kişi sayısının ’e düştüğü gözlenebilir. yılında hekim sayısı ’ye, eczacı sayısı ’ye, hemşire sayısı ’ye, ebe sayısı ’e ve sağlık teknisyeni sayısı ’e çıkmıştır. Hekim başına kişi hekim sayısı ’ye düşmüştür. Hizmet veren kurum sayısı ’ye ve yatak sayısı ’e çıkmıştır.

yılında yapılan sayımın sonuçlarına göre hekim sayısı , eczacı sayısı , hemşire sayısı , ebe sayısı ve sağlık teknisyeni sayısı ’tir. Hekim başına düşen kişi sayısı ’e inmiştir. Hizmet veren kurum sayısı ’ya ve yatak sayısı ’e çıkmıştır. Bu dönemde sağlık personelinin yetersizliğinin ve bulaşıcı hastalıkların yıkıcı etkilerinin yanı sıra taşrada işleyen sağlık kurumlarının ve hastanelerin yetersizliği de göze batan sorunlar arasında yer almıştır. Bunları çözüme kavuşturmak için yılında Ankara’da, Sivas’ta, Erzurum’da ve Diyarbakır’da örnek olması için numune hastaneleri ve taşrada muayene ve tedavi evi adı altında tedavi hizmeti veren bugünkü ismiyle dispanserler kurulmuştur.

Refik Saydam Döneminde Sağlık Alanında Yapılan Diğer Çalışmalar

Dr. Refik Bey’in sağlık politikalarını hazırlarken önceliği o dönemin var olan sağlık sorunlarını çözmek ve gereksinimleri karşılamak olmuştur. Bu amaca yönelik olarak hastaneler, sağlık kurumları ve Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü kurmuştur ve sağlık personelinin yetiştirilmesini hedeflemiştir. Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü’nde kuduz, tifüs ve çiçek gibi hastalıklarını aşılarını üretmeye, gıda ve suların analizleri yapılmaya başlanmıştır. O dönemin koşulları göz önünde bulundurulduğunda bir devletin kendi aşısını üretebilmesi ve halk sağlığını koruma yönünde bu kadar kapsamlı çalışmalar yapabilmesi uluslararası düzeyde bir başarı olarak görülmelidir. ’te 1 Eylül 3 Eylül tarihleri arasında Mustafa Kemal Atatürk’ün açılışını yaptığı I. Milli Tıp Kongresi gerçekleştirilmiştir. Bu kongrede sıtma hastalığının yoğun olarak varlığını sürdürdüğü iller tespit edilmiş ve sıtmanın önlenmesiyle ilgili o bölgede bulunan sivrisineklerin yok edilmesi ve bataklıkların kurutulması gibi önlemler konuşulmuştur. yılında ise II. Milli Tıp Kongresi’nin açılışı Başbakan İsmet İnönü Paşa tarafından yapılmış ve bu kongrede o dönemde yaygın görülen trahom ve verem hastalıkları üzerinde durulmuştur.

Refik Saydam Döneminden Sonra Sağlık Alanında Yapılan Yenilikler

Başbakan İsmet İnönü Paşa’nın 25 Ekim ’de istifa etmesiyle yerine Celal Bayar geçmiştir. Yeni kurulan hükümet, sağlık bakanı olarak Dr. Ahmet Hulusi Alataş’ı atamıştır. Dr. Ahmet Hulusi Alataş yılına kadar sağlık bakanı olarak görev yapmıştır. Görev yaptığı dönemde bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmeye devam etmiş, sağlık alanının kurumsallaşması ve sağlık personelinin sayısının artması konusunda çalışmalar yapmış, ’de kuduz serumunun üretimini başlatmış, ’de Konya’da köy ebe okulu kurmuş, İstanbul Emrazı Asabiye ve Akliye Hastanesi’ndeki yatakların sayısını arttırmış, ’da Zonguldak Amele Birliği Hastanesi’nin ve ’de Ergani Maden Hastanesi’ni açarak işçilerin sağlığının korunmasını sağlamıştır. Dr. Refik Bey’in dönemin acil sorunlarına odaklanma felsefesini benimsediği söylenebilir. O dönemde Gazi Mustafa Kemal’in vefatı ve II. Dünya Savaşı’nın etkilerinin görülmeye başlanması dönemi zorlu kılmıştır.

Behçet Uz Döneminde Sağlık Alanında Yapılan Yenilikler

18 Ocak yılında Dr. Sadi Konuk sağlık bakanı olarak görevine başlamıştır. 5 Ağustos ’ya kadar görev yapmış olan Dr. Sadi Konuk, İşçi Sigortaları Kurumu’nu yapılandırmıştır. Bu dönemde sağlık alanında önemli yenilikler yapılamamıştır. 7 Ağustos ’da sağlık bakanı olarak göreve başlayan Dr. Behçet Salih Uz, belediye başkanı olarak çalıştığı sürede halk sağlığı ve veremle mücadele konusunda önemli katkılar sağlamış olmanın verdiği tecrübe ile sağlık bakanı olarak önemli sağlık politikalarının oluşmasını sağlamıştır. Mevcut yapının çağdaşlaşması ve modernleşmesi üzerine Birinci On Yıllık Milli Sağlık Planı’nı hazırlamıştır.

Bu plan doğrultusunda halkın sağlık kalitesinin arttırılması için ilaç üretiminde dış ülkelere bağlılığın sonlandırılması, sağlık sandıklarının kurulması, yaşlı ve yardıma muhtaçların bakım ve korunması için yurtların açılması, engelli bireylerin gelişimini desteklemek için kurumlar açılması, halkın sağlığıyla özel olarak ilgilenilmesi, tropikal hastalıkları tedavi etme amaçlı enstitülerin kurulması, Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün geliştirilmesi ve Türkiye’nin yedi sağlık bölgesine ayrılıp yedi bölgesinin her birinde yataklı hastane, yataklı çocuk hastanesi, yataklı doğumhane kurulması, 10 yataklı sağlık merkezi kurulması ve sağlık personelinin sayısının arttırılması için tıp eğitimi veren kurumların sayısının arttırılması gibi yenilikler planlanmıştır. Bulaşıcı hastalıklarla mücadele devam etmiştir. ’da Sıtma Savaş Kanunu çıkarılmıştır. Kolera aşısının üretiminde büyük ilerlemeler kaydedilmiş, Mısır ve Suriye gibi ciddi kolera salgını görülen ülkelere aşı gönderilmiştir. ’de Türkiye Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu kurulmuştur. ’de Dünya Sağlık Örgütü’nün üyesi olunmuştur. Aynı yıl Dr. Behçet Uz’un görevi sona ermiş, yerine Dr. Kemali Beyazıt geçmiştir.

Behçet Uz Döneminden Sonra Sağlık Alanında Yapılan Yenilikler

Sonrasında yılları arasında sırasıyla Prof. Dr. N. Reşat Belger, Dr. E. Hayri Üstündağ, tekrar Dr. Behçet Uz, Dr. Nafiz Körez ve Dr. Lütfi Kırdar sağlık bakanı olmuştur ile yılları arasında bulaşıcı hastalıklar ile mücadele devam etmiş, yılında Cüzzam Savaş ve Araştırma Derneği açılmış ve Frengi Tedavi Yönetmeliği yayımlanmıştır’te ana çocuk sağlığı merkezleri yapılandırılmıştır. Aynı sene okullarda beslenme projesi uygulanmış ve devlet tarafından süt tozu dağıtılmıştır. yılında ilk Türk ilaç fabrikası olan Eczacıbaşı İlaç kurulmuştur. yılında hemşirelik bürosu açılmış ve Hemşirelik Kanunu yayımlanmıştır. ’de köy ebe okulları açılmaya başlamıştır. yılında il özel idarelerine bağlı hastaneler Sağlık Bakanlığına bağlanmış, hastanelerin yönetimi tamamen hükümetin eline geçmiştir. Bunun sonucunda hastanelerin açılması hız kazanmış ve hastane hizmetleri tüm yurda yayılmaya başlamıştır.

Anayasası’nda ve Maddeler ile sağlık hizmetleri anayasal bir devlet görevi haline getirilmiştir. yılında Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun kabul edilmiştir. yılında Sosyalleştirilmiş Sağlık Hizmetleri uygulaması başlamıştır ve ’de tüm yurda yayılmıştır. Anayasası ile Anayasası’nda yer alan sağlıkla ilgili bazı maddeler kaldırılmış, yerine sağlık hizmetlerinin devlet tarafından gözetileceği ve düzenleneceği konulmuştur. yılında yapılan bir sayıma göre hizmet veren hekim, uzman hekim, pratisyen hekim, diş hekimi, eczacı, sağlık memuru, hemşire ve ebe olduğu hesaplanmıştır. Türkiye’de sağlık aşamasının geldiği son nokta bu şekildedir.

Türkiye’de Sağlık Alanında Yapılan Yenilikler Listesi

  • &#; Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekaleti’nin kurulması
  • &#; Frenginin Kaldırılması ve İlerlemesinin Yayılmasına Dair Kanun ve Sıtma Mücadele Kanunu’nun yayımlanması
  • &#; Hekimlerin Zorunlu Hizmetleri Hakkında Kanun’un yayımlanması
  • &#; Numune hastaneleri ve taşrada dispanserler kurulması
  • &#; ilçe merkezinde muayene ve tedavi evleri açılması
  • &#; I. Milli Tıp Kongresi’nin gerçekleştirilmesi
  • &#; Sıtma Mücadele Kanunu’nun yayımlanması
  • &#; II. Milli Tıp Kongresi’nin gerçekleştirilmesi
  • &#; Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un yayımlanması
  • &#; Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun yayımlanması
  • &#; Sıtma ve Frengi İlaçları için Kanun’un yayımlanması
  • &#; Zonguldak Amele Birliği Hastanesi’nin ve Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin açılması
  • &#; 20 ilçe merkezinde muayene ve tedavi evleri açılması
  • &#; Kuduz serumu üretilmesi
  • &#; Konya’da köy ebe okulu kurulması, Ergani Maden Hastanesi’nin açılması
  • – Birinci On Yıllık Sağlık Planı’nın hazırlanması
  • &#; Sıtma Savaş Kanunu’nun çıkarılması
  • &#; Türkiye Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu’nun kurulması
  • &#; Dünya Sağlık Örgütü’nün üyesi olunması
  • &#; İlk Türk ilaç fabrikası olan Eczacıbaşı İlaç’ın kurulması
  • &#; Köy ebe okulları açılması
  • &#; Hemşirelik bürosu açılması ve Hemşirelik Kanunu yayımlanması
  • &#; İl özel idarelerine bağlı hastanelerin Sağlık Bakanlığına bağlanması
  • &#; Cüzzam Savaş ve Araştırma Derneği açılması
  • &#; Frengi Tedavi Yönetmeliği yayımlanması
  • &#; ve Maddeler ile sağlık hizmetlerinin anayasal bir devlet görevi haline getirilmesi
  • &#; Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun’un kabul edilmesi
  • &#; Sosyalleştirilmiş Sağlık Hizmetleri uygulamasının başlatılması
  • &#; Sosyalleştirilmiş Sağlık Hizmetleri uygulamasının tüm ülkeye yayılması
  • – Anayasası’nda yer alan sağlık ile ilgili bazı maddelerin kaldırılması

Bu konuyla ilgili olarak Veba Nedir? Orta Çağ’da Avrupa’da Veba Salgını () başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

8. Sınıf Sosyal Bilgiler Sağlık Alanında Yapılan &#;alışmalar konu anlatımı

Haberin Devamı

İnkılap; eşli önemini kaybetmiş ve işlevselliğini yitirmiş kurumların kaldırılarak yerine, daha işlevsel kurumların getirilmesi olarak tanımlanabilir. İnkılaplar ile birlikte birçok alanda yenilikler getirilmiştir. Bu yeniliklerin başında sağlık alanında yapılan yenilikler gelmektedir. Özellikle 8. Sınıf yaş düzeyinde olan öğrencilerin bu konulara öğrenerek geçmişlerinde sağlık alanında ne gibi çalışmalar yapıldığını bilmeleri oldukça önemlidir. Sağlık alanında yapılan inkılaplar toplum sağlığını korumak amacıyla yapılmış inkılaplardır. Toplum sağlığı, bulaşıcı hastalıklar, aşılar, yeni tedaviler, sağlık kurumları bu inkılaplar sayesinde getirilen yenilikler içinde yer alır.

Sağlık Alanında Yapılan İnkılaplar

 Sağlık her dönem oldukça önemli olmuş bir konudur. Özellikle sağlık alanında yapılan çalışmalar toplum sağlığını iyileştirici, kurtarıcı özelliğe sahiptir. Aşıların bulunması, salgın hastalıkların tedavi edilmesi, yeni sağlık kuruluşlarının kurulması ve yeni modern sağlık personelinin yetiştirilmesi gibi birçok konu sağlık alanında yapılan yenilikler içerisinde yer almaktadır. Yeni sağlık kurum ve kuruluşlarının açılması gibi çalışmalar da İnkılaplar döneminde meydana gelmiştir.

Haberin Devamı

 Sağlık alanında yapılan inkılaplar;

Sağlık Bakanlığı Kurulmuştur

 2 Mart 'de Sağlık Bakanlığı kuruldu. Böylece Sağlık Hizmetleri bir çatı altında toplanarak çalışmaların yapılmasına önem verildi. Sağlık hizmetleri tek bir alandan yönetilmeye başlandı.

Numune Hastaneleri Açıldı

 Birçok ilde Numune Hastaneleri açıldı. Bu örnek ilk hastaneler; Sivas, Erzurum, Trabzon, İstanbul, Ankara gibi iller Hastaneleri'nin açıldığı ilk iller oldu.

Modern Sağlık Personeli

 Modern sağlık hizmeti sunmak amacıyla daha iyi yetiştirilmiş sağlık personeli yetiştirmek amacıyla okullar açıldı. Ayrıca sağlık personeli ihtiyacını karşılamak amacıyla sağlık meslek liseleri ve yüksekokullar açıldı.

Hıfzıssıhha Enstitüsü Kuruldu

 Dönemin en önemli sorunlarından bir tanesi olan bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek için Ankara'da Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruldu. Hıfzıssıhha toplum sağlığının korunması anlamına gelir. Devlet; toplum sağlığını korumak amacıyla yılında Refik Saydam Hıfzıssıhha Müessesesini kurmuştur.

Haberin Devamı

Serum İmalatı Başladı

 Sağlık alanında yapılan inkılaplardan en önemlisi serum üretimidir. Daha önceleri Avrupa’dan ithal edilen serumlar, Hıfzıssıhha Enstitüsü yılında serum üretimi sayesinde, serum ithalatını durdurmuştur. yılında serum üretimi ülkeye yetecek düzeye getirmiştir. yılında kuduz aşısı üretilmeye başlanmıştır.

Bulaşıcı Hastalıklarla Mücadele Edildi

 Bulaşıcı hastalıklardan olan verem tüm dünyada ve Türkiye’de hızla yayılmaya başlamıştır. Verem hızla yayılan ve öldürücü sonuçları bulunan bir hastalıktır. Bunun üzerine çalışmalar başlamış Devlet; sağlık kurumlarının hizmet verecek şekilde getirilmesi amacıyla ve koruyucu hizmet ve salgın hastalıklarla mücadele için yeni kurumlar kurulmuştur. Sıtma, trahom, frengi gibi hastalıklarla mücadele etmeye çalışılmıştır.

Haberin Devamı

 Cumhuriyetin ilk yıllarında meydana gelen hastalıklardan biri olan verem yüzünden birçok kişi hayatını kaybetmeye başlamıştır. Veremle mücadele konusunda oldukça yoğun çalışmalar başlamış Bu nedenle yılında Behçet Uz İzmir veremle mücadele cemiyetini kurarak yılında İstanbul'da sanatoryum açmıştır. Öldürücü bir hastalık olan veremle mücadeleye başlamıştır.

  yılında veremle mücadele amacıyla ilk ilk dispanser açılmıştır. yılında Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile veremli hastaların ihbar edilmesi sağlanmıştır. Böylece bulaşıcılık konusunda önlem alınmaya başlanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında koruyucu hekimlik uygulaması başlamış salgın hastalıkların bulaşması önlemeye çalışılmıştır. yılında Türk Kızılayı adıyla Hilal'i Ahmer Cemiyeti çalışmalarına devam etmiştir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir