Zoe Sky *
Hamile kalmakta güçlük çeken kadnlar açsndan D vitamini büyük önem tayor. Yakn zamanda yaplan bir aratrmada, D vitamini alan kadnlarn dourganlk tedavilerinin yüzde 33 orannda daha baarl olduu görüldü.
Birmingham Üniversitesi’ndeki bilim insanlar, yüksek oranda D vitaminine sahip kadnlarn dourganlk tedavisine daha iyi cevap verdiklerini saptad. Bunun ayn zamanda yaz döneminde hamile kalma oranlarnn daha yüksek olmasnn sebebini de açklayabilecei belirtiliyor. Güne nlar, doal yoldan D vitamini almann yollarndan biri.
ngiltere’deki Ulusal Salk Servisi daha önce hamile kadnlara düzenli olarak D vitamini almalar yönünde bilgilendirme yapmt. D vitamininin bebein geliiminde faydal olduu düünülüyor. Yeni bulgular gösteriyor ki; D vitamini ayn zamanda çocuk sahibi olmaya çalrken de faydal.
HAMLE KALMA VE DOAL DOUM ANSINI ARTIRIYOR
Aratrmaclar, tüp bebek ve farkl dourganlk tedavileri gören 2 bin kadnn sonuçlar üzerine çaltlar. Daha önceki 11 çalmadan salanan veriler, vücudunda yüksek oranda D vitamini bulunan kadnlarn yüzde 46 orannda hamile kalma anslar olduunu gösterdi. Ayn zamanda, bu kiilerin normal doum yapma ihtimallerinin yüzde 33 orannda daha fazla olduu saptand.
Kimi bilim insanlar ayn sonuçlar doal yollarla almann da mümkün olduunu ifade ediyorlar. Birmingham Üniversitesi’nde üreme uzman olan Dr. Ioannis Gallos, kan testleriyle bir balant bulduklarn ancak ek vitaminlerin dorudan üreme orann arttrp attrmadn test etmediklerini belirtiyor. Dier yandan, tam zamanl düzenli bir takibin D vitamini kullanmnn yararna dair sonuçlar dorulayabileceini belirtiyor. Doktor Gallos, “Kadnlar NHS tarafndan verilen ulusal yönlendirmeye kulak vermeli ve düük miktarda D vitamini almallar. Ve eer herhangi bir endie duyarlarsa test yaptrmallar. Ancak belirtmeliyim ki; rastladmz önemli bir bulgu, hamile kalmakta zorlanan kadnlarda gördüümüz ortak özelliklerden birinin vücutlarndaki D vitamini orannn düük olmasyd. Çalmada kadnlarn sadece yüzde 26’snda yeterli miktarda D vitamini olduunu gördük,” diyor.
BAIIKLIK SSTEMN GÜÇLENDREBLR
Aratrmaclar, D vitamininin baklk sistemindeki tepkimeleri azaltabileceini ve böylece hamileliin en banda embriyonun rahimde yerlemesinin kolaylaabileceini öne sürüyorlar: “Hamilelik oranlarnda yaz ve sonbahar olmak üzere mevsimsel farkllklar gözlemlendi. Bu olguyu açklamak amacyla pek çok hipotez ortaya atld ancak arkasndaki mekanizma henüz açklanamad.”
Sardalya ve orkinos gibi yal balklar, krmz et, cier ve yumurta önemli D vitamini kaynaklar. Ancak günümüzde giderek daha az insan bu gdalar tüketiyor. ngiltere’de her be kiiden birinde düük D vitamini oran gözlemleniyor. Vitamin hamilelik srasnda oldukça önemli ve bebein kemiklerinin geliimi esnasnda kritik önemde olduu biliniyor. Öte yandan, oldukça az sayda kadn NHS’nin tavsiye ettii ek vitaminleri kullanyor.
DOAL ÜREMEYE YARDIMCI GIDA ÖNERLER
D vitaminine ek olarak alttaki gdalar da öneriliyor:
Kompleks karbonhidratlar – Kompleks karbonhidrat kullanmnz arttrn ve ar ilenmi olanlardan kaçnn. yi karbonhidratlar tam tahll ürünlerden, lifli gdalar olan meyve ve sebzelerden ve bakliyattan alnr.
Doymam ya – Trans yalardan kaçnn ve doymam yalar ile daha salkl beslenin.
Protein – Bezelye, fndk, tohumlar, tofu gibi gdalardan, krmz etten alacanz miktarda protein alabilirsiniz. Bu gdalarda daha az ya ve daha az kalori bulunur.
* Yaznn asl Natural News sitesinde yaynlanmtr. (Çeviren:dil Kart)
Kadınların düzenli olarak korunmasız cinsel ilişkiye girmesine rağmen hamile kalamaması nadir rastlanan bir durum değil. Hamile kalamamak kısırlık gibi tedavi gerektiren problemlere işaret edebilse de, bazen bu durum doğru zamanı bulmak ve yaşam tarzı ile ilgili seçimler ile de ilgili olabiliyor. Örneğin beslenme tarzı ve fiziksel sağlığın doğurganlığa etkisi büyük… Belli gıdalara ağırlık verip diğerlerini olabildiğince azaltmak, kadınların doğurganlığını etkileyebiliyor. Bu yazıda, hamile kalma şansınızı artıracak ya da hamileliğe hazır olmanızı sağlayacak belli başlı vitaminlerden kısaca bahsedeceğiz.
Not:Genel bilgilendirme amacıyla çeşitli kaynaklardan alınan bilgilerin derlenmesiyle hazırlanmış olan bu yazı, bir doktor tavsiyesi olarak alınmamalıdır. Hamile kalma ve sağlıkla ilgili diğer konularda, en sağlıklı bilgiler için doktorunuza danışmanızı tavsiye ederiz.
Folik asit, yalnızca hamile kalmaya çalışılan dönemde değil, hamileliğin ilk üç ayında da alınması tavsiye edilen bir vitamindir. Folik asit hamile kalma şansını artırdığı gibi, hamilelik esnasında da bebeğin omurilik gelişimi bakımından büyük önem taşır. Bunlara ek olarak erkeklerde folik asit kullanımının da sperm sayısını artırdığını gösteren çalışmalar mevcuttur.
Kalsiyum, hamile kalma şansını artırdığı için değil, hamile kalınması durumunda vücutta bebeğin gelişimi için yeterli miktarda bulunması adına alınmalıdır. Bu bileşen bebeğin kemikleri, kan damarları ve kalbinin gelişiminde önemli bir rol oynar. Hepsi bir yana, özel durumlar söz konusu olmadıkça, zaten her yetişkine kemik sağlığı için gerekli ölçüde kalsiyum alması önerilmektedir.
Koenzim Q10, çeşitli besinlerde bulunabileceği gibi takviye gıdalardan da alınabilecek doğal bir antioksidandır. Vücut, Koenzim Q10’u, hücre yenilenmesi için gerekli enerjiyi üretmekte kullanır. Hem kadın, hem erkek fertilitesini artırdığını gösteren çalışmalar mevcuttur.
Hamilelik süresince alınması önemli olan Omega 3 yağ asitlerinin, aynı zamanda doğurganlığa fayda sağladığı da bilinmektedir. Omega – 3 yağ asitleri, vücutta üretilmedikleri için, besinlerden ya da takviye gıdalardan alınmaları tavsiye edilmektedir. Omega 3 için somon, sardalya gibi cıva oranı düşük balık çeşitleri, ve balık yağı olarak bilinen takviye gıdalar tercih edilebilir.
Kadınlar için günlük önerilen demir miktarı genelde 18 mg’ken, hamile kalmaya çalışan ya da hamile olan kadınlar için bu oran 27 mg’dır. Yeterli miktarda demir alınmaması halinde, organlar gerekli oksijeni alamazlar. Kanlarında yeterli miktarda demir bulunmayan kadınların, anovülasyon olarak bilinen, yumurtalıkta yumurtacıkların oluşmaması şeklinde kendini gösteren sıkıntıyı yaşayabilecekleri düşünülmektedir. Ayrıca, hamile kalınması halinde bebek sağlıklı bir şekilde gelişebilmek için annesinin vücudundaki demiri kullanacağından, hamilelik başlangıcında düşük seviyelerde demire sahip olmak riskli olabilir.
B6 vitamini fertilite ile iki şekilde ilişkilendirilmektedir. Birincisi, B6 vitamini yumurtlama döngüsünün luteal fazına katkı sağlar. Luteal faz, yumurtanın serbest kalmasından sonra meydana gelen, ortalama 2 hafta süren dönemdir ve normalden kısa sürmesi hamilelik şansını azaltır. Aynı zamanda B6 vitamini homosistein amino asidinin seviyesini düşürür, ki bu aminoasidin düşük seviyelerde olmasının hamilelik şansını artırdığını gösteren çalışmalar vardır. Ayrıca, hamilelik sürecinde B6 vitamini almanın sabah bulantılarını azalttığını gösteren çalışmalar da mevcuttur.
‘Güne girmeyen eve doktor girer’ ne kadar anlam bir atasözüdür. Hangi hastala baksak altndan D vitamini eksiklii çkyor. Bu kadar hayati bir vitaminken neredeyse 5 kiinin 4’nde D vitamini eksiklii görüyoruz. Vitaminden öte bizim için bir hormon diyebiliriz.
Peki biz nerede hata yapyoruz ?
Kapal mekanlarda fazlaca vakit geçiriyoruz.
Güneten yararlanamyor, koruyucu sürüyoruz.
Günelenme anlaymz tamamen bronzlama üzerine !
D vitamini takviyeleri konusunda yeniliklere açk deiliz.
D vitamini üzerine fikir ayrlklar yaand için D vitamini seviyemiz maalesef ki yeterli deil.
Ve bu durumun yol açt problemlerden biri de infertilite (ksrlk). Kadn ve erkek infertilitesinde baklmas gereken ilk vitaminlerden biri! Kadnlarda menstrual döngünün ba hormonlar östrojen ve progesteron düzeylerinin arttrlmasndan ovulasyon’a kadar bir çok durumda D vitaminin etkisi vardr. Erkeklerde ise sperm says, sperm kalitesi, testesteron seviyesi ve cinsel istek için oldukça önemlidir.
Tüp bebek tedavisi görüyorsanz ya da hamile kalmaya çalyorsanz mutlaka D vitamininizi ölçtürün. Ksrlnzn altnda yatan bir sebep olabilir belki de !
Nelere Dikkat Etmeliyiz ?
lk olarak en iyi D vitamini ilac tabiî ki güne ! günein dik geldii saatlerde () aras koruyucu kullanmadan özellikle kol ve bacaklar güne görücek ekilde günelenmeye özen gösterin. Günelendikten hemen sonra keselenmeyin ve çok scak dutan kaçnn.
Günelenme ihtimaliniz yoksa;
D vitamini deeriniz <50 ng/ml ise bir doktor kontrolunde takviye almalsnz.
D vitamini yllarca toksik etkisinden dolay fazlasndan kaçlan bir vitamin olsa da son çalmalarda ng/ml deerleri kabul görmektedir.
BHA içeren ve ayçiçek yal D vitaminlerinden uzak durun.
Haftalk ya da aylk D vitamini yüklemesi yerine günlük dozlarda kullanmanz tavsiye ederim. Doz tamamen kiiye göre deimektedir.
D Vitamini kullanrken takviyenizin K2 vitamini ile beraber olmasna özen gösterin. Fazla D vitamini kemiklerden kana kalsiyum geçiine sebep olabilir.
Çok kilolu olmaktan kaçnn ve salkl beslenin.
Dyt. FULYA BOZDEMR
seafoodplus.info
instagram : @dytfulyabozdemir
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Gebelikte Mineral ve Vitamin Kullanımı
DoktorDergisi
Doç. Dr. Okan Özkaya
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Isparta
Özet:
Sağlıklı ve düzenli beslenebilen tekil gebeliklerde, multivitamin – mineral kompleksi profilaksisine gerek yoktur. Hatta zararı olabilir. Ancak, folik asit mutlaka kullanılmalıdır. Folik asite gebelikten önce başlanmalı ve ilk 3 ay süresince kullanılmalıdır. Profilaktik demir kullanımı gerekli değildir. Hatta gastrointestinal sisteme olduğu gibi yan etkileri de olabilir. Ancak, anemi saptandığı zaman (Hb < 11 mg/dl, Hct < %30) tüm gebelere demir tedavi dozunda verilmelidir. Gebeliğin indüklediği hipertansiyon ve pre-eklampsi riskinin azaltılmasında halen vitamin-mineral kullanımının önemli olduğu kanıtlanamamıştır.
Gebelik anabolik bir durumdur. Gebelikte hem enerji ihtiyacında, hem de vitamin-mineral ihtiyacında artış vardır. Fetal kilo anne beslenmesi ile yakından ilişkili olup, özellikle son trimesterde annenin aldığı kilo ve beslenme durumu fetüsün doğum ağırlığında önemlidir. Yetersiz beslenme, mineral ve vitamin eksikliği kötü gebelik sonuçları ile ilişkilidir.
Gebelikte vitamin ve mineral yetersizliğinin en önemli nedenleri şunlardır;
Gebelikte beslenme, mineral ve vitamin alımından başka, maternal özelliklerin de gebeliğe etkisi vardır. Bu maternal özellikler arasında; sosyoekonomik durum, yaş, beslenme alışkanlığı, doğum sıklığı ve sayısı (parite), madde bağımlılığı, genel sağlık durumu bulunmaktadır. Gebelikte uygun beslenme ile; düşük doğum ağırlıklı (< g) fetüs oranlarını azaltmak, abortus ve preterm doğum oranlarını azaltmak, pre-eklampsi oranlarını azaltmak, demir eksikliği anemisini önlemek ve nöral tüp defekti (NTD) gibi bazı doğumsal anomalileri önlemek amaçlanmaktadır.
Her gebede aynı derecede kilo alımı amaçlanmamaktadır. Bunda belirleyici olan gebelik öncesi kilo durumudur. Bu durum Tablo 1’de gösterilmektedir.
Tablo 1. Gebelikte arzu edilen kilo alımı
Gebelik öncesi anne vücut kitle indeksi (kg/m2) | Arzu edilen kilo (kg) |
¯ BMI (< ) | – 18 |
Normal BMI ( – 26) | – 16 |
Yüksek BMI (26 – ) | 7 – |
Obezite (³ 29) | < 7 |
Gebelikte vitamin-mineral eksikliği çok önemlidir. Çünkü birçok vitamin ve mineral eksikliği bazı genel ve spesifik hastalıklarla beraberdir. Bunlara örnek olarak; demir eksikliğinde anemi, folik asit eksikliğinde hematolojik ve konjenital bozukluklar, ciddi iyot eksikliğinde kretenizm ve mental retardasyon olması, magnezyum (Mg+2), selenyum (Se+2), bakır (Cu+2), kalsiyum (Ca+2) eksikliklerinde fetal gelişim bozuklukları ve pre-eklampsi riskinde artış verilebilir. Yine A vitamini eksikliğinde gece körlüğü, düşük doğum ağırlığı, IUGR, dekolman plasenta ve mental retardasyon gelişebilmektedir.
Gebelikte vitamin-mineral açısından kadınların desteklenmesi önemli olabilir. Çünkü geri kalmış ülkelerde halen 50 milyon kişi yetersiz demir alımına bağlı olarak anemiktir. Yine, tüm dünyada 1 milyon kadın ve çocukta vitamin A eksikliği vardır. Vitamin-mineral desteği özellikle geri kalmış ülkelerde önemlidir. Çünkü genel olarak bu ülkelerde hem yetersiz hayvansal gıda alımı, hem de yetersiz sebze-meyve alımı vardır. Bu nedenle UNICEF yılında, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde tüm gebelikte vitamin-mineral desteği verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Bu vitamin-mineral kombinasyonunda; vitamin olarak A, B1, B2, B6, B12, C, D, E, folik asit bulunmalı iken, mineral olarak ise, selenyum, iyot, demir ve çinko olması gerektiğini bildirmiştir.
1. Gebelikte Demir Kullanımı
Gebelikte demir ihtiyacı artmaktadır. Bunun nedeni, mg fetüse olan kayıp ve mg annenin hemoglobini için demir kullanılmasıdır. Gebelikte demir ihtiyacı özellikle trimesterde artmaktadır. Demir eksikliği durumunda; annede anemi, immünite bozukluğu (¯ lökosit granulasyonu) olabilirken, fetüste ise erken doğum riskinde artış ve düşük doğum ağırlığı olabilmektedir. Gebelikte demir profilaksisinde mg/gün dozu yeterlidir. Ancak profilaktik demir kullanımının gerekli olduğunu gösteren halen kesin bir çalışma yoktur. UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde mutlaka profilaktik kullanılması gerektiğini belirtmektedirler. Profilaktik demir kullanımı termde hemoglobinin < g/dl olmasını engeller. Ancak, halen profilaktik demir kullanımının gerekli olduğunu gösteren yeterli kanıt yoktur. Aksine maternal yan etkileri gebeliği kötü olarak etkileyebilir. Ancak anemi saptanırsa (Hb < g/dl) tedavi dozunda demir başlanmalıdır.
2. Gebelikte Kalsiyum ve Fosfor
Gebelikte Ca+2 ihtiyacı %33 oranında artmaktadır. Ancak gebelikte eksikliği nadir olarak görülmektedir. Çünkü gebelikte besinlerle yeteri kadar alınabilmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda, düşük Ca+2 oranları ile gebeliğe bağlı hipertansiyon ve pre-eklampsi risk artışı olabileceği belirtilmektedir. Ancak halen gebelikte profilaktik kullanımı tartışmalıdır. Çünkü literatürde, gebelikte profilaktik kalsiyum kullanımının pre-eklampsi sıklığını azalttığını ve hiç etkili olmadığını belirten çalışmalar vardır ve halen pre-eklampsi riskini azalttığı kanıtlanamamıştır.
Fosfor besinlerde fazla miktarda olduğu için gebelikte fosfor desteği gerekli değildir.
3. Gebelikte Çinko Kullanımı
Çinko protein sentezi ve nükleik asit yapımında önemli bir mineraldir. Gebelikte eksikliği olursa; pre-eklampsi, erken membran rüptürü ve IUGR olabilmektedir. Gebelikte profilaktik çinko kullanımı erken doğum oranını %15 oranında azaltmaktadır. Ancak halen profilaktik kullanımının gerekli olduğunu gösteren yeterli kanıt yoktur.
4. Gebelikte İyot Kullanımı
İyot eksikliğinin en önemli sonuçları, kretenizm, mental retardasyon, erken doğum eylemi ve fetal ölüm riskinde artıştır. Ayrıca fazla alınması durumunda da fetal guatr olabilmektedir. Günlük µg dozda alınması yeterlidir. Gebelikte mutlaka iyot verilmelidir. Ancak bunun için ilaç preparatı kullanmaya gerek yoktur. Çünkü gerekli ihtiyaç iyotlu tuz ile sağlanabilir.
5. Gebelikte Magnezyum Kullanımı
Gebelik, aksi düşünülse de magnezyum eksikliğine neden değildir. Gebelikte magnezyum eksikliğipre-eklampsi ve erken doğum riskinde artış ile ilişkili olabilir. Ancak yapılan çalışmalarda gebelikte profilaktik Mg+2 kullanımının herhangi bir gebelik sonucunda iyileşme sağlamadığı gösterilmiştir. Bu nedenle gebelikte profilaktik kullanımı gerekli değildir.
6. Gebelikte Diğer Mineraller
Bunlar arasında, bakır, selenyum, krom, manganez, molbdenyum ve flor bulunmaktadır. Bunların normal şartlarda gebelikte eksiklikleri bildirilmemiştir. Ayrıca halen eksikliklerinin önemi de belli değildir. Bu nedenle gebelikte profilaktik kullanımları önerilmemektedir.
Gebelikte Vitaminler
1. Gebelikte Vitamin A Kullanımı
Gebelikte A vitamini ihtiyacı %20 oranında artmaktadır. Gebelikte A vitamini eksikliği, gece körlüğü, mental retardasyon, IUGR, düşük doğum ağırlığı, immün sistem bozukluğu ve plasenta dekolmanı ile ilişkili bulunmuştur. WHO yılında yayınladığı bir bildiride A vitamini eksikliğinin olduğu endemik bölgelerde tüm gebelik ve laktasyonda profilaktik olarak A vitamini verilmesini önermiştir. Yine yılında Nepal ve Endonezya’da yapılan geniş katılımlı çalışmalarda, gebelikte profilaktik A vitamini verilmesi ile mental retardasyon ve anemi oranlarının azaldığı saptanmıştır. Ancak tüm bu verilere rağmen gebelikte profilaktik A vitamini kullanımının yararı tartışmalıdır. Ayrıca günlük µg’dan fazla dozda alınmasının teratojen olabileceği unutulmamalıdır.
2. Gebelikte Vitamin -D Kullanımı
Gebelikte D vitamininin aktif metaboliti ( OH2-D3) artarken, inaktif metaboliti (25 OH-D3) azalmaktadır. Gebelikte D vitamini eksikliği nadirdir. Gebelikte D vitamini eksikliğinde, neonatal tetani, fetal rikets ve bebekte anormal diş gelişimi gözlenebilmektedir. Ayrıca D vitamini yüksek dozda toksiktir. Yapılan önemli çalımlarda gebelikte profilaktik kullanımının gerekli olmadığı gösterilmiştir.
3. Gebelikte Vitamin -E Kullanımı
Gebelikte E vitamini seviyesinde düşüş yoktur. Gebelikte yetersiz E vitamini alımında, pre-eklampsi, düşük doğum ağırlığı ve plasenta dekolmanı riskinde artış olabilir. D vitamininden farklı olarak gebelikte E vitamini yüksek dozda toksik değildir. Ancak yapılan çalışmalarda, gebelikte profilaktik E vitamini verilmesinin pre-eklampsi ve düşük doğum ağırlığını azalttığı yönünde yeterli kanıt bulunamamıştır. Bu nedenle gebelikte profilaktik kullanımı önerilmemektedir.
4. Gebelikte Vitamin -K Kullanımı
Gebelikte K vitamini eksikliği son derece nadirdir. Gebelikte profilaktik kullanımı önerilmemektedir. Hatta gebelikte birçok pıhtılaşma faktörünün arttığı düşünülürse K vitamini kullanımı tromboz oluşumuna neden olması açısından tehlikeli bile olabilmektedir.
5. Gebelikte Vitamin -C Kullanımı
C vitamini bağdokusu ve kollajen yapımı ile antioksidan sistemde görev alan bir vitamindir. Gebelikte C vitamini seviyesi %50 oranında azalmaktadır. Bunun nedeni hem fetüse olan kayıp hem de gebeliğe bağlı hemodilüsyondur. Gebelikte C vitamini eksikliğinde pre-eklampsi, düşük doğum ağırlığı ve anemi saptanabilmektedir. Gebelikte yeterli alım diyetten sağlanabilir. Yapılan çalışmalarda gebelikte profilaktik C vitamini verilmesinin kötü gebelik sonuçlarını azalttığına dair herhangi bir kanıt yoktur. Hatta bazı çalışmalarda erken doğum eylemi riskini hafif derecede arttırdığı saptanmıştır.
6. Gebelikte B Vitaminler
Gebelikte tüm B vitamin bileşenleri azalmaktadır. Tiamin (B1 vitamini) ve Riboflavin (B2vitamini)’in gebelikte eksiklikleri nadirdir. Bu nedenle de ekstra desteğe gerek yoktur.
Vitamin B6
Gebelikte tek başına B6 vitamini eksikliği nadir olup, genellikle diğer B vitaminler ile beraber eksikliği görülür. Gebelikte vitamin B6 eksikliğinde, pre-eklampsi, karbonhidrat intoleransı, hiperemezis gravidarum gibi gebelik bulantı kusmalarında artış, infantta nörolojik bozukluklar ve immün sistem bozuklukları izlenebilir. Gebelikte profilaktik kullanımın yararlı etkinliği saptanamamıştır. Aksinefazla kullanımda halsizlik ve yürüme bozukluğuna sebep olabilir.
Madde bağımlılığı, çoğul gebeliği, adolesan gebeliği olanlarda ve yetersiz beslenenlerde 2 mg/gün dozunda vitamin B6 verilmelidir.
Vitamin B12
VitaminB12 eksikliğinde, megaloblastik anemi, fetal ölüm ve fetal nörolojik-davranış bozuklukları izlenebilir. Normalde gebelikte besinlerle yeterli alım sağlanabilir. Bu nedenle gebelikte profilaktik kullanım gerekli değil. Ancak, katı vejetaryenlerde, malabsorbsiyon bozukluğunda profilaktik kullanımı gerekmektedir.
7. Gebelikte Folik Asit Kullanımı
Gebelikte serum folik asit seviyesi azalmaktadır. Gebelikte folik asit eksikliğinde, megaloblastik anemi, düşük doğum ağırlığı ve fetal anomali oranları artmaktadır. Gebelikte kullanımının yararlı olduğunun kanıtlandığı tek vitamindir. Burada önemli olan nöral tüpün kapanma süreci olan döllenmeden sonraki ilk hafta folik asitin mutlaka kullanılması gerekliliğidir. Folik asit µg/gün dozunda gebelikten önce başlanmalı ve 1. trimester boyunca (ilk 3 ay) kullanılmalıdır. Önceki gebeliğinde nöral tüp defekti (NTD) olan bebek doğurma öyküsü olan kadınlarda folik asit dozu 4 mg/gün olmalıdır. Ancak maalesef ülkemizde gebelerin sadece % kadarı folik asiti gebelikten önce başlamaktadırlar. Birçoğu ise hiç kullanmamaktadır. Bu nedenle gebe kalmayı düşünen tüm kadınların folik asitten zengin olan yeşil yapraklı besin tüketimine önem vermeleri gerekmektedir. Hatta daha önemlisi devlet politikası olarak günlük besinlere folik asit eklenerek (örneğin ekmeğe) kadınların folik asit almaları sağlanmalıdır. Bu şekilde bazı çalışmalarda 1/ olarak verilen NTD riski çok daha az oranlara çekilebilecektir.
Gebeliğin İndüklediği Hipertansiyon ve Pre-eklampside Vitamin ve Mineraller
Pre-eklampside, lipid peroksidasyonunda ve serum homosistein düzeyinde artış varken, vitamin C düzeyinde azalma vardır. Yapılan çalışmalarda antioksidan tedavi ile pre-eklampsinin sıklığının azaltılabileceği belirtilmiştir. Bir çalışmada gebelikte profilaktik multivitamin kullanımı ile %45 oranında pre-eklampsi riskinin azaldığı bulunmuştur. Burada esas etkinin vitaminlerin sinerjistik etkisine bağlı olabileceği vurgulanmıştır. Ancak birçok çalışmada antioksidan olan E vitamini ve C vitamini kullanımının pre-eklampsi riskini azaltmadığı saptanmıştır. Bugün için pre-eklampsi riskinin azaltılmasında, herhangi bir vitamin – mineral kombinasyonunun kullanılması gerekliliği konusunda konsensüs sağlanamamıştır.
Gebelikte Profilaktik Multivitamin-Mineral Kullanımı Gerekli mi?
Literatürde önemli çalışmaların incelenip değerlendirildiği ve yayınlandığı Cochrane literatüründe ve yıllarında yapılan 2 önemli derlemede aşağıdaki sonuçlar bulunmuştur.
Bu iki çalışmada da, gebelikte multivitamin – mineral kompleksi kullanımı ile düşük doğum ağırlığı ve maternal aneminin anlamlı olarak azaltıldığı saptanmıştır. Yine aynı çalışmalarda, gebelikte demir + folik asit kullanımı ile de düşük doğum ağırlığı ve maternal aneminin anlamlı olarak azaldığı saptanmıştır. Bu çalışmalarda her iki grup karşılaştırıldığında (multivitamin – mineral kompleksi kullanan grup ile demir + folik asit kullanan grup) gruplar arasında gebelik sonuçları açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır. Bunun nedeni multivitamin – mineral kompleksi kullanan grupta gebelik sonuçlarının iyi olmasına, içerikteki demir ve folik asitin etkili olmasıdır. Yani gebelere sadece demir ve folik asit verilerek de yararlı etki elde edilebilmektedir.
Sonuçlar
Kaynaklar