Dahiliye Tiroide Bakar Mı

Tiroid boynunuzun dibinde Adem elmasının hemen altında bulunan kelebek şeklinde bir bezdir. Guatr ise tiroid bezinin anormal büyümesidir. Guatrlar genellikle ağrısız olsa da, büyük bir guatr öksürüğe neden olabilir ve yutmanızı veya nefes almanızı zorlaştırabilir. Peki, guatr'a hangi doktor/bölüm bakar? Merak edilen tüm detaylar haberimizde…

Sozcu.com.tr

Yayınlanma: 09:48 - 19 Ağustos 2020 Güncellenme:

Guatr herkeste görülebilir. Doğumsal olabileceği gibi sonradan da ortaya çıkabilir ve 40 yaşından sonra daha yaygın görülür. Guatr’ın en bilinen nedeni beslenmede iyot eksikliğidir. Graves hastalığı, Hashimoto hastalığı, tiroid kanseri, hamilelik ve enfeksiyon gibi bir takım faktörler tiroid bezinin büyümesine yol açar. Peki, guatr’a hangi doktor/bölüm bakar? Bilinmesi gerekenleri haberimizde sizler için derledik.

GUATR NEDİR?

Guatr tiroid bezinizin anormal büyümesidir. Tiroid boynun dibinde Adem elmasının hemen altında bulunan kelebek şeklinde bir bezdir. Tiroid bezi metabolizmayı düzenlemeye yardımcı iki ana hormon üretir; tiroksin (T-4) ve triiyodotironin (T-3). Tiroit bezinde tiroid hormonunun yapımı azalırsa, beyinde yer alan hipofiz bezinin tiroidi uyarıcı hormonunun (TSH) salgılanması giderek artar ve bu hormon tiroid bezini büyüterek guatr meydana gelmiş olur.

GUATR BELİRTİLERİ

– Tıraş veya makyaj sırasında özellikle belirgin olan, boynun dibinde görünen bir şişlik
– Boğazın sıkıldığı hissi
– Öksürük
– Ses kısıklığı
– Yutma güçlüğü
– Nefes darlığıdır.

GUATR’A HANGİ DOKTOR/BÖLÜM BAKAR?

Guatr için dahiliye (iç hastalıkları) bölümüne başvurmak gerekir. Dahiliye uzmanı muayene ettikten sonra, tiroit testleri ve tiroid ultrasonografisi yapıldıktan sonra tanı konar. Guatr hastalığının 3 tedavi yöntemi vardır. Bunlar ilaç tedavisi, iyot tedavisi ve cerrahi tedavidir.

Ağrıböbrek taşıdoktorhamilelik

Guatr İçin Hangi Doktora Gidilir?

Yutkunmada zorluk, ses kısıklığı, öksürük veya nefes almada güçlük yaşayan kişilerin uzman bir hekime görünmesinde yarar vardır. Bazı kişilerde boyun bölgesinde de şişlik fark edilebilmektedir. Bu şişlik ile beraber aşırı uyku durumu, kabızlık, ellerde titreme gibi belirtiler de guatr belirtileri arasında yer almaktadır. 

Guatr hastalığı şüphesi olan kişilerin hastanelerde dahiliye uzmanlarına görünmesi gerekir. Dahiliye uzmanları tarafından yapılan muayene sonucunda guatrın büyüklüğüne göre tedavi süreci başlamaktadır.

Guatr Hastalığına Hangi Bölüm Bakar?

Guatr troid bezlerinin anormal büyümesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Troid bezi boynun ön tarafında yer almaktadır. Metabolizma ve beyin fonksiyonları için önemli role sahip troid bezlerinin normal boyuttan büyük olması durumunda guatr hastalığı oluşmaktadır. Guatr hastalığı şüphesi olan kişiler İç hastalıkları bölümüne gitmesi gerekir.

İç hastalıkları uzmanları tarafından bazı testler yapılmaktadır. Bu testlerin sonucuna ve guatr büyüklüğü ile oluşum sebebine göre ise hasta Endokrinoloji bölümüne sevk edilebilmektedir.

Guatr Hastalığında Risk Faktörleri Nelerdir?

Her yaş grubunda görülen guatr hastalığında bazı risk faktörleri mevcuttur Bu faktörler şunlardır:

- Aile öyküsü

 - Yaş

 - İyot eksikliği

 - Hamilelik,

 - Menopoz

 - radyasyona maruz kalma

 - Kadın olmak

Guatr Teşhisi İçin Yapılan Testler Nelerdir?

Doktorlar genellikle elle yapılan muayene ile guatr hastalığını anlayabilmektedir. Fakat bazen tanı testleri de uygulanmaktadır. Tanı testleri şunlardır:

 - Ultrasonografi

 - Biyopsi

 - Hormon testi

 - TroidScan

Dahiliye Nedir?

Dahiliye (İç hastalıklar) genel olarak tıp içerisindeki bütün branşlar için temel olarak kabul edilmektedir. Hasta ve de polikliniklere başvurular yapan hastaların büyük bölümünde rahatsızlık genel olarak iç hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle dahiliye bölümü oldukça geniş bir alandaki bu hastalıklar ile de yakından ilgilenmektedir. Hastanın objektif olacak bir şekilde değerlendirilmesi ve de tedavi edilmesi dahiliye bölümünün uzmanlığına girmektedir. Bu bölümde de görev yapan uzmanlar, genel olarak cerrahi müdahale dışındaki bütün tedavi yollarına da başvurma yetkisi taşımaktadır.

Dahiliye Hangi Hastalıklara Bakar?

Dahiliye yani iç hastalıklar pek çok sayıda uzmanlığın tedavisinde de başlama noktası şeklinde görev almaktadır. Dahiliye bölümünün aktif olarak çalıştığı bölümler aşağıdaki şekilde listelenmektedir.

Kardiyoloji, Endokrinoloji, Hematoloji, Nefroloji, Gastroenteroloji, Onkoloji ve de Romatoloji bölümleridir.

İç hastalıkları bakımından ilgili olunan kardiyoloji bölümü kalp rahatsızlıklarını, endokrinoloji bölümü hormon bozukluklarını ve hematoloji bölümü kan hastalıklarını, gastroenteroloji bölümü bağırsak problemlerini, nefroloji bölümü böbrek rahatsızlıklarını, onkoloji bölümü kanser ve kas hastalıkları için çalışılmaktadır. Oldukça geniş bir bölüm skalası olan dahiliye bölümü ayrıca bütün bunların yanı sıra birde bulaşıcı hastalıklar ve de akciğer rahatsızlıklarının için de tedavinin hemen ilk aşamasını dahiliye bölümü oluşturmaktadır.

Dahiliye Doktoru Nedir?

Dahiliyede görev yalan tıp personeli iç hastalıklarının uzmanı olarak adlandırılmaktadır. Bu iç hastalıkları konusunda uzmanlığı olan doktor mesleğinin yeterliliklerini de kullanarak çok fazla alanda da çalışma yetkisine sahip olmaktadır. Buna göre iç hastalıklar yani dahiliye uzmanı; hasta olan kişinin öyküsünü dinlemekte, fiziksel olarak muayene yapabilmekte ve de sonuç olarak teşhis için gereken bazı testleri isteyebilmektedir.

Genel olarak hastayı tanı amacı ile diğer uzmanlık alanlarına da yönlendirmek dahiliye doktorunun görevleri arasında yer almaktadır. Eğer ki hastalığa tanı konulmuş ise bunun tedavisine de yönelik bir takım yöntemler dahiliye uzmanlarının tarafından verilmektedir. Dahiliye doktorları sadece acil servis ya da polikliniklerde görev almamakta olup yoğun bakım ünitelerinde bulunan ağır olan hastalar da gerektiği durumlarda dahiliye uzmanları tarafından takip edilmektedir. Buna ek olarak bir dahiliye uzmanı, tanı koyduktan sonra da hastayı gereken durumlarda ister ise ameliyat için de cerrahi servise yönlendirebilmektedir. Bu nedenle de hiç hastalıkları doktoru ya da uzmanı olmak günümüz koşullarında çok değerli bir meslek dalıdır.

Dahiliye Uzmanı ya da Doktoru Neye Bakar?

Dahiliye bölümü, tıptaki hemen hemen bütün branş hastalıklarını kapsayan bölümdür. Üst ve de alt solunum yolu, romatizma, mide, bağırsak ve şeker hastalığı da iç hastalıklar bünyesindeki şekilde tedavi edilmektedir. Bu hastalıkların yanında birde; hipertansiyon, böbrek hastalıkları ve de tiroid de dahiliye doktorlarının ya da dahiliye uzmanlarının tarafından bakılmaktadır.

Grip, astım, zatürre, bronşit, koah ya da koroner kalp hastalıkları da günümüzde iç hastalıklar yetkisinde bulunmaktadır. Genel olarak kansızlık, obezite, hemofili, gut hastalığı, hepatit, kemik erimesi, Akdeniz anemisi ve de kanser için de iç hastalıkları yani dahiliye bölümüne müracaat edilmektedir. Dahiliye bölümüne başvuran hastalarda çeşitli şikayetlere rastlanılmaktadır. Bunlardan bazıları; ağız kuruluğu, ishal, karın ağrısı, göğüs ağrısı ve kabızlıktır. Ayrıca mide bulantısı, terleme, midede ekşime ve tansiyon sorunları da hasta şikayetleri içinde yer almaktadır. Dahiliye doktoru ya da dahiliye uzmanı bu hastalıkların tedavisinde görev almaktadır.

Dahiliye bölümüne gelen hasta öyküsü ve de şikayetlerine göre gereken testler yapılır ve tedavi önerisinde bulunulur. Bu kapsamda da hastadan istenebilecek olan testler; kan, idrar gibi bazı laboratuvar testi, radyolojik incelemeler ile endoskopik incelemelerdir. Röntgen, MR, ultrason, mamografi ve de bilgisayar tomografidir. Ayrıca üst gastrointestinal endoskopi ile kolonoskopi kontrolü de dahiliye doktorunun isteği üzerine yapılır. Dahiliye bölümüne başvuran hastalara bu testlerin yanında gerektiğinde de EKG gibi kardiyolojik testlerde yapılıp teşhis ve tedavi yapılmaktadır.

Dolaşım sistemi ve kalp ile ilgili çeşitli problemleri inceleyen kardiyoloji bölümü, bu alandaki problemlerin tanı ve tedavisiyle ilgilenmektedir. Her alanında klinik ve laboratuvar çalışmaları yürütülebilmektedir...

Dolaşım sistemi ve kalp ile ilgili çeşitli problemleri inceleyen kardiyoloji bölümü, bu alandaki problemlerin tanı ve tedavisiyle ilgilenmektedir. Her alanında klinik ve laboratuvar çalışmaları yürütülebilmektedir. Bu bölümde doğuştan olan kalp hastalıkları, koroner arter hastalığı, kalp ritim bozukluğu ve hipertansiyon gibi rahatsızlıklara bakılabilmektedir. Günümüzde kardiyolojinin bakmış olduğu hastalıklara eskiden dahiliye bölümü bakmaktaydı. Kardiyoloji dahiliyenin alt birimi iken, artık ana dal olmuştur. Dolayısıyla dolaşım sistemi veya kalp ile ilgili meydana gelen rahatsızlıklarda kardiyoloji bölümüne gidilmelidir.

Kardiyolojinin İlgilendiği Kalp Hastalıkları Belirtileri

Göğüs ağrısı, nefes darlığı, ödem, gece idrara çıkma, bayılma, çarpıntı, siyanoz ve çabuk yorulma kalp hastalıklarının bilinen genel belirtileri arasında yer almaktadır. Kalp hastalıkları ile ilgilenen kardiyolojinin baktığı hastalıkların belirtileri görüldüğünde vakit kaybetmeden bu bölümden randevu alınmalıdır. Erken teşhis her hastalık için önem taşımaktadır. Bu nedenle düzenli olarak kardiyolojik muayeneye gitmekte de fayda vardır.

Koroner kalp hastalığına bağlı gelişen göğüs ağrıları genellikle sarf edilen efor ile ya da yaşanan emosyonel stresle beraber ortaya çıkabilmektedir. Yenilen yemek sonrasında insanın kalp atış yükünün artması da göğüs ağrısına neden olabilmektedir. Dinlenme ya da dilaltı ilaçla azalan problem, göğüs kemiği ya da sol göğüsten başlayarak yoğun bir şekilde sıkıştırıcı ağrı yapabilmektedir. Ağrı beş dakikadan uzun bir süre sürüyorsa ya da dilaltı ile azaltılamıyorsa, akut myokard infarktüs belirtisi olabilir. Durumun tam anlamıyla teşhis edilebilmesi için ilgili bölüme gidilerek, muayene olunması gerekmektedir.

Genelde fiziksel bir aktivite sonucu oluşan nefes darlığı, ilerleyen safhalarda başka problemlere neden olabilir. Bu problemlerin kontrol altına alınabilmesi için kardiyolojiye gidilerek, muayene olunmasında fayda vardır. Kalp yetmezliğine bağlı olarak vücutta oluşan ödemler, geceleri iki ya daha fazla kez idrara çıkma, bayılma, kap atışlarının göğüste ve karında hissedilmesi, el, ayak parmakları ve dudaklarda yetersiz oksijen sebebiyle mavimsi renk oluşması, çok çabuk yorulma kalple ilgili rahatsızlıkların önemli belirtilerindendir.

Kardiyolojik Tedavi Yöntemleri Nasıldır?

Koroner anjiyografi, Ekokardiyografi, Elektrokardiyografi (EKG) ve ilgili tanı yöntemleri, kalp stres testi, taşınabilir EKG aygıtı ve kandaki kalp enzimleri düzeylerinin tespiti kardiyolojik tanı ve tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Tüm dolaşım ve kalp rahatsızlıklarının tanı ve tetkikleri için randevu alarak uzman doktorumuza muayene olabilirsiniz.

Bilgilendirme amaçlıdır.

02 Ekim 2017 Pazartesi - 14:29