damar sertliği geriler mi / Atheroskleroz (damar sertliği) gelişmesinde HDL kolesterolün önemi

Damar Sertliği Geriler Mi

damar sertliği geriler mi

Kalp hastalıklarına karşı koruyucu öneriler

Koroner damarlara ait kalp hastalıkları, enfarktüs, koroner yetersizliği, kalp krizi gibi isimlerle anılsa da hepsi aynı temele dayanıyor: Kalbi besleyen koroner damarların damar sertliği nedeniyle daralması, kireçlenmesi ve içinden kan geçememesi nedeniyle kalbin o damarının beslediği bölgesinin kansız kalarak canlılığını yitirip ölmesi… 

 

Koroner yetersizlikte kalp canlılığını kaybetmemiş ve ölümcül duruma gelmemiş olsa da uyarılar veriyor ve zamanla ilerliyor. Bu tablonun son noktası ise kalp krizi oluyor. Kalp krizi yaşanmadan önceki aşamalara bakıldığında ise ilk aşamada damarda daralma oluyor. Angino pektoris denilen bu daralma, göğüste başlayan ve sol kola yayılan ağrıyla ortaya çıkıyor. Zamanla daha çok ilerleyen bu darlık ya tamamen tıkanıyor ya da üzerine pıhtı oturarak kan geçişini tamamen engelliyor ve enfarktüs denilen durum meydana geliyor. Ölümle de sonuçlanabilen bu durum atlatıldığında da sorun devam ettiği için kesin çözümlere ulaşmak için bazı yöntemler uygulanıyor. 

Damarların bozulması

Aterosklerozun (damar sertliği) bilinen ve bilinmeyen nedenleri vardır. Damar cidarını bozan tipik risk faktörleri bulunuyor ki, sigara bunların başında geliyor. Bunun yanında yağlı gıdalar ağırlıklı beslenme, kan yağlarının yüksek olması, diyabet ve yüksek tansiyonun olması ve genetik faktörler diğer belirleyici risk faktörleridir. 

Kalp hastalığına neden olan risk faktörleri: 

Genetik faktörlerin kalbe etkisi: 

Kalp hastalıklarında genetik faktörlerin etkin olduğu bilinmekle birlikte rakamsal veriler vermek çok mümkün değil. Ancak, ailesinde ve yakın aile fertlerinde birkaç kişide birden damar sertliğine bağlı erken ölümler söz konusuysa bu, kişide genetik faktörlerin etkin olduğunu ve özellikle dikkat edilmesi gerektiğini gösteriyor. Genetik yapı üzerine edinsel faktörler denilen, sigara alışkanlığı, yanlış beslenme tarzı ve yaşam biçimi, stres eklendiğinde sorunun ilerlemesi hızlanıyor. 

Genetik özellik olmasına karşın, bilinen risk faktörleri ortadan kaldırılarak hastalıktan korunma ya da hastalığı yavaşlatma mümkündür. 

Yaşın kalbe etkisi: 

Damarlarda yaş ilerledikçe yaşlanma oluşur ve risk faktörlerine maruz kalma süresi de yaşla birlikte artar. Ancak son yıllarda bu sorun gençleri de etkilemeye başladı. Buradaki etken ise sigara, yanlış beslenme gibi risk faktörlerine daha fazla maruz kalınması. Araştırmalar, damarlardaki bozulmanın yaşlarından itibaren başladığını gösteriyor.

Metabolik sendromun kalbe etkisi: 

Amerikan istatistiklerine göre metabolik sendrom, toplumun yüzde ’ini etkileyen, klinikte ortaya çıkmamakla birlikte komplikasyonları ileride ortaya çıkan bir sorun. Bu sendroma sahip olan çocukları anlamanın bazı ipuçları var; çocuğun şişman olması, tansiyon değerlerinin normalin üst sınırında olması, kan şekeri değerlerinin normal ya da normalin üst sınırında tespit edilmesi. Obez ya da diyabeti olan çocuklarda erken teşhis konulmadığı takdirde 30’lu yaşlarda kalp krizi geçirme riski yüksektir. Bu tür çocukların hayat tarzında yapılacak değişiklikler ve beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesiyle ileride meydana gelebilecek problemlerin önlenmesi, azaltılması veya geciktirilmesi mümkün. Unutulmamalıdır ki, geleneksel “tombul çocuk sağlıklıdır” düşüncesi doğru değildir. 

Kalp damar hastalıkları tedavi yöntemleri nelerdir?

Tanı konduktan sonra anjiyografiyle sorunun haritası çıkarılıyor. Bu tetkikin sonunda koroner damarlarda çok kritik daralmalar varsa, bu darlığı ortadan kaldırmak tedavinin birinci prensibini oluşturuyor. Bu darlığı ortadan kaldıran bir yöntem olmadığı için girişimsel bir yöntemle, yani balon ya da stentle darlık aşılabiliyor. Farklı nedenlerden dolayı bu yöntemler uygulanamıyorsa da cerrahi kullanılıyor. Cerrahide de kalbin tıkalı olan damarlarına, vücudun bir başka yerinden alınan damarlar ilave yapılıyor. Böylece tıkanıklık geride kalıyor, damarda kan akımı sağlanmış oluyor. Bugün en efektif, yerleşmiş, klasikleşmiş, radikal tedavi bu. Ancak bu iki yöntemin de uygulanamadığı durumlar var. Yani hastalığın gelişme biçiminden kaynaklanan, hem stent hem de cerrahinin uygulanamadığı hastalar da olabiliyor.  Bunun yanında hastalık olmasına karşın girişimsel bir tedavi ya da cerrahi gereklilik olmayan hastalar da bulunuyor. Bu iki grup hastada da medikal tedaviler kullanılıyor. Girişimsel ve cerrahi yöntemlerdeki gelişmelere paralel olarak zaman içinde medikal tedavilerde de önemli ilerlemeler yaşandı.

Damar daralması durdurulabilir mi?

Risk faktörleriyle oynamak suretiyle hastalığın gelişmesini ya da hızlanmasını yavaşlatmak mümkün. Örneğin, sigarayı bırakarak kalp damarlarının kireçlenmesini geciktirmek hatta önüne geçilebiliyor. Yine sağlıklı bir diyet programı uygulanarak damarların sertleşme hızı yavaşlatılabiliyor, hatta geriletilebiliyor. Yaşam biçimini değiştirmek, kilo vermek ve kan yağlarını düşürmekle damarlardaki daralma hızı durdurulabiliyor ve hatta geriletilebiliyor. Bu yöntemle, damarlardaki yüzde 70 darlık yüzde 50’ye kadar çekilebiliyor. 

Damar daralmasında cerrahide gelinen nokta 

Bazı hastalar için ameliyat çok agresif olacağından ve sorun stentle de giderilebileceğinden ameliyata gerek duyulmuyor. Bir grup hastada ise stent ile başarılı olunamayabiliyor. Bu hastalar kayıtsız şartsız by-pass işleminden geçiyor. İki uç noktayı oluşturan bu durumun ortasında olan diğer bir hasta grubu da, stent veya ameliyatla tedavi ediliyor. Bunlardan hangisinin yapılacağı konusunda bir karmaşa yaşandığından Amerika’da yılda 1 milyon stent takılırken, bin civarında da ameliyat yapılıyor. 

 

Cerrahinin de yapılamayacağı hasta grubu bulunmaktadır. Bazen hastalık farkında olarak ya da olmayarak çok ilerliyor ve cerrahi yapılamayacak hale gelebiliyor. Ya da hastalık oluşum biçimi açısından olumsuz olduğundan ameliyata imkan vermeyebilir. Ancak bu durumların dışında by-pass için belirgin bir yaş sınırı yoktur. Yani ameliyat olmak için endikasyonu olan her hasta hangi yaşta olursa olsun ameliyat olabilir.
 

Girişimsel yöntemlerin de kendine göre komplikasyonları vardır. Günümüzde oranı son derece düşmüş olan bu komplikasyonlarda; örneğin, by-pass ameliyatı için risk yüzde 1 iken, kişi ameliyat olmadığında risk hayatının her anında yüzde 40’tır. Bugün girişimsel yöntemler adına çok büyük gelişmeler olmasına karşın halen kesin bir çözümden bahsetmek mümkün değil. Bu anlamda çalışmalar inanılmaz bir hızla devam ediyor. 

Kalp hastalığında kimler risk altında?

• Ailesinde kalp hastalığı hikayesi olan kişiler

• Kilolu ve kan yağları yüksek olan kişiler

• Sigara içen kişiler

• Yüksek tansiyonu olanlar

• Diyabeti olanlar

Aşırı stres altında çalışanlar

Damar sertliği belirtileri ve tedavisi…

Damar sertliği (Ateroskleroz), arter duvarı çevresinde plak birikmesi nedeniyle arterlerin daraldığı ve sertleştiği bir durumdur ve arteriosklerotik vasküler hastalık olarak da bilinir. Şimdi, damar sertliği belirtileri ve tedavisi ile ilgili merak edilenlere bir göz atalım

seafoodplus.info

Yayınlanma:

Damar sertliği belirtileri ve tedavisi…

Kalp krizi, felç ve hatta ölüm gibi ciddi sorunlara yol açabilen damar sertliği kalp, beyin, kollar, bacaklar, pelvis ve böbrekler dahil olmak üzere vücuttaki herhangi bir arteri etkileyebilir. Sonuç olarak, hangi arterlerin etkilendiğine bağlı olarak farklı hastalıklar gelişebilir. Peki, damar sertliği nedir? Damar sertliği belirtileri ve tedavisi hakkında merak edilen tüm detayları haberimizde bulabilirsiniz…

DAMAR SERTLİĞİ (ATEROSKLEROZ) NEDİR?

Damar sertliği (Ateroskleroz), atardamarlarınızda plak biriktiği bir hastalıktır. Arterler, kalbinize ve vücudunuzun diğer kısımlarına oksijen bakımından zengin kan taşıyan kan damarlarıdır.

Plak yağ, kolesterol, kalsiyum ve kanda bulunan diğer maddelerden oluşur. Zamanla, plak arterlerinizi sertleştirir ve daraltır. Bu, oksijen bakımından zengin kanın organlarınıza ve vücudunuzun diğer kısımlarına akışını sınırlar.

Damar sertliği, kalp krizi, felç ve hatta ölüm gibi ciddi sorunlara yol açabilir.

Damar sertliğinin ilk belirtileri, arter duvarında beyaz kan hücrelerinin izleri ile ergenlik döneminde gelişmeye başlayabilir. Çoğu zaman, bir plak patlayana ya da kan akışı çok kısıtlı olana kadar hiçbir semptom yoktur. Bu genellikle gerçekleşmesi uzun yıllar sürer.

Belirtiler hangi arterlerin etkilendiğine bağlıdır.

DAMAR SERTLİĞİ İLE İLGİLİ HASTALIKLAR

Ateroskleroz, kalp, beyin, kollar, bacaklar, pelvis ve böbrekler dahil olmak üzere vücuttaki herhangi bir arteri etkileyebilir. Sonuç olarak, hangi arterlerin etkilendiğine bağlı olarak farklı hastalıklar gelişebilir.

İSKEMİK KALP HASTALIĞI

İskemik kalp hastalığı, kalp arterleri, stres veya fiziksel efor dönemlerinde gerektiğinde kalbin dokularına yeterli miktarda oksijen bakımından zengin kan sağlayamadığında meydana gelir.

Koroner kalp hastalığı da koroner arter hastalığı denilen, kalbe oksijenden zengin kanı besleyen koroner arterlerde plak birikiminin neden olduğu iskemik kalp hastalığının bir türüdür.

Bu birikme, kalbin büyük arterlerinde kan akışını kısmen veya tamamen bloke edebilir. Kalp kasınıza kan akışı azalır veya engellenirse, anjina (göğüs ağrısı veya rahatsızlık) veya kalp krizi geçirebilirsiniz .

Koroner mikrovasküler hastalık, başka bir iskemik kalp hastalığı türüdür. Kalbin minik arterleri normal çalışmadığında oluşur.

– Karotis Arter Hastalığı

Karotis (ka-ROT-id) arter hastalığı , boynunuzun her iki tarafındaki (karotid arterler) arterlerde plak birikirse ortaya çıkar. Bu arterler beyninize oksijen bakımından zengin kan sağlar. Beyninize kan akışı azalır veya engellenirse, felç geçirebilirsiniz.

– Periferik arter hastalığı

Periferik arter hastalığı (PAD), bacaklarınıza, kollarınıza ve pelvisinize oksijen bakımından zengin kan sağlayan ana arterlerde plak birikirse oluşur.

Vücudunuzun bu kısımlarına kan akışı azalır veya engellenirse, uyuşukluk, ağrı ve bazen tehlikeli enfeksiyonlar olabilir.

– Kronik böbrek hastalığı

Renal arterlerde plak birikirse kronik böbrek hastalığı oluşabilir. Bu arterler böbreklerinize oksijen bakımından zengin kan sağlar.

Zamanla, kronik böbrek hastalığı, yavaş bir böbrek fonksiyon kaybına neden olur. Böbreklerin temel işlevi, atıkları ve fazla suyu vücuttan atmaktır.

DAMAR SERTLİĞİ BELİRTİLERİ

Ateroskleroz, genellikle bir arteri ciddi şekilde daraltıncaya veya tamamen bloke edene kadar belirti ve semptomlara neden olmaz. Birçok insan, kalp krizi veya felç gibi tıbbi bir acil durum olana kadar hastalığı olduğunu bilmezler.

Bazı insanlarda hastalığın belirtileri olabilir. Belirti ve bulgular hangi arterlerin etkilendiğine bağlı olacaktır.

Karotid Arterler:

Karotid arterlerdeki aterosklerozun bir sonucu olarak aşağıdaki semptomlar görülebilir:

– Ani zayıflık
– Konuşma veya anlamada sorun
– Bir veya her iki gözde de görme sorunu
– Solunum problemleri
– Baş dönmesi, yürüme zorluğu, denge veya koordinasyon kaybı ve açıklanamayan düşmeler
– Bilinç kaybı
– Ani ve şiddetli baş ağrısı
– Felç

Kroner Arterler:

Koroner arterler kalbe kan sağlar. Kalbe giden kan akımı sınırlı olduğunda, anjin ve kalp krizine neden olabilir. Belirtiler şunları içerir:

– Kusma
– Aşırı kaygı
– Göğüs ağrısı
– Öksürme
– Baygın hissetmek

Periferik Arterler:

Plak ayrıca bacaklara, kollara ve pelvise oksijen bakımından zengin kan sağlayan ana arterlerde de birikebilir (periferik arter hastalığı adı verilen hastalık).

Bu ana arterler daralmış veya tıkalıysa, uyuşukluk, ağrı ve bazen tehlikeli enfeksiyonlar olabilir.

Renal Arterler:

Renal arterlerderde kan akışı sınırlanırsa kronik böbrek hastalığı gelişme riski çok yüksektir. Renal arter tıkanıklığı olan kişi aşağıdaki belirtileri yaşayabilir:

– İştah kaybı
– Ellerin ve ayakların şişmesi, kaşıntı veya uyuşukluk
– Konsantrasyon zorluğu

DAMAR SERTLİĞİ TEDAVİSİ

Ateroskleroz tedavisi, komplikasyonların önlenmesinde önemlidir.

Tedavi seçenekleri yaşam tarzı değişiklikleri, çeşitli ilaçlar ve cerrahi müdahaleleri içerir. Bununla birlikte, atardamarların tam kapasiteyle çalıştığından emin olmak için doktorun aterosklerozu doğru teşhis etmesi çok önemlidir.

Ateroskleroz için tedavi çeşitleri arasında:

Yaşam tarzı değişiklikleri: Bunlar kilo yönetimi, fiziksel aktivite ve sağlıklı bir beslenmeye odaklanır. Doktorunuz, lifli yüksek lifli gıdaları yemeyi ve doymuş yağ, tuz ve alkol alımını sınırlamayı önerebilir.

İlaç Kullanımı: Antiplatelet ilaçları, plak birikimini önleyebilir veya kanın pıhtılaşmasını önleyebilir. Statinler gibi diğer kolesterol düşürücü ilaçlar verilebilir ve anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri kan basıncının düşmesine yardımcı olabilir.

Cerrahi: Şiddetli ateroskleroz vakaları, anjiyoplasti veya koroner arter baypas grefti (CABG) gibi cerrahi prosedürlerle tedavi edilebilir.

Anjiyoplasti, atardamarı genişletmeyi ve tıkanıklığı açmayı içerir, böylece kan tekrar düzgün akabilir. CABG, daralmış bir koroner arteri rahatlatmak için vücudun diğer bölgelerinden alınan atardamarları kullanarak kalbe kan akışını artırabilen başka bir ameliyat şeklidir.

Damar sertliğine yol açan 9 risk faktörüİlginizi ÇekebilirDamar sertliğine yol açan 9 risk faktörüDamar sertliğine bitkisel çözümlerİlginizi ÇekebilirDamar sertliğine bitkisel çözümler

Ağrıameliyatbaş ağrısıbeyazbeyinKalp kriziÖlümSağlıkSağlık Bilimleri Üniversitesi

Kolesterol ilaçlarından önce kilo ve egzersiz önemli!

Amerikan Kalp Birliği’nin yıllık toplantısında açıklanan bilimsel araştırma sonuçları bu yönde daha önce yapılan çalışma ve araştırmaların hızını artıracak gibi görünüyor. Cleveland Clinic Kalp-Damar Hastalıkları Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Tuzcu, bu konudaki sorularımızı yanıtladı

Bu haftaki yazınızda “damar sertliğinin gerilemesi” derken ne kastediyorsunuz?
Örneğin, kalbi besleyen damarlardan biri yüzde 90 oranında daralmışsa, yoğun bir tedaviyle bu darlığın yüzde 50 ya da daha aşağıya düşmesi mümkün müdür? Sözünü ettiğim araştırmada, damar sertliği plaklarında gözlenen gerileme çok küçük miktarda. İleri derecede tıkalı bir damarın bu yolla az tıkalı hale gelmesi söz konusu değil. Lakin, damar sertliğine bağlı kalp hastalıklarının oluşumunda dikkatimizin tek odağı ileri derecedeki darlıklar değil. Anjiyoda hafif bir daralma yapmış olan plakları da çok önemsiyoruz. Çünkü birçok kalp krizi, bu tip plakların azması ve üstüne pıhtı oturup damarı tıkamasıyla oluşuyor. Hastalığın gerilemesi, boyutların küçülmesinden çok daha fazla önem taşıyor.

PLAK VE KOLESTEROL
Küçülmenin yanında başka neler oluyor?
Bir damarın duvarını dolduran plakların iki yıl içinde ilerlemesi yerine, yüzde oranında küçülmesi çok önemli bir iyiye gidişin işareti. Burada plağın boyunun küçülmesinden daha önemlisi, ona eşlik eden içerik değişikliği. Kalp krizinden ölen bir kişinin damarlarına bakan patologlar, duvarlara yerleşmiş, “plak” adı verilen yumrunun içinde, oksijenle daha da zararlı hale gelmiş kötü kolesterol, ölmüş hücreler ve bunları temizlemeye çalışan başka hücrelerde oluşmuş bir birikinti görürler. Bu birikintinin üstü ince bir örtü ile kaplıdır. Bazı plakların üstündeki örtü yırtılmıştır. Kalp krizi ve sonucunda ölüme yol açan plağın yırtılmış örtüsünün üstünde damarı tıkayan kocaman bir pıhtı bulunur. Damar sertliğinin gerilemesi sırasında plak içindeki kötü kolesterol miktarı azalır ve kızgınlığa yol açan iltihap hücreleri ortadan kaybolur. Üstünü kaplayan örtü incelmez, aksine kalınlaşır ve yırtılma olasılığı azalır. Böylece, sonunda kalp krizine yol açacak olaylar zincirinin önü alınmış olur.

Sözünü ettiğiniz araştırmada yüksek doz kolesterol düşürücü ilaç kullanılmış. Plakları tehlikeli hale getirip kalp krizini kolaylaştıran sadece kolesterol yüksekliği mi?
Kesinlikle değil. Risk faktörleri dediğimiz sigara, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon da en az yüksek kolesterol kadar katkıda bulunuyor bu soruna. Genetik zeminin de önemi var. Kaldı ki şeker hastalığı olan veya gizli şeker dediğimiz, ensülin ve kan şekeri dengesinin bozulduğu, fazla kilolu ve yüksek tansiyonlu hastalarda kalp krizi yükselmiş olsa da birçoğunun kan kolesterol değerleri çok yüksek değildir.

İLAÇTAN DAHA ETKİLİ
O halde niye sadece kolesterol ilaçlarından söz ediliyor?
Tam aksine, ilaçtan çok önce, kalp için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve bu yolla ideal kiloyu korumaktan söz ediyoruz. Şimdiye kadar bulunan ilaçların hiçbiri sözünü ettiğim bu 3 nokta kadar yararlı değil. Üstelik çok ileri kalp hastası olup da beslenmelerinde çok köklü değişiklik yapanların damar sertliklerinin gerilediğini gösteren araştırmalar da var. Keza yüksek tansiyonunu ilaç ve hayat tarzı değişiklikleriyle tam anlamıyla kontrol altına alanlarda da plakların küçüldüğü gösterildi. Bunun yanında gerektiğinde kullanılması halinde kolesterol düşürücü ilaçların çok etkili olduğunu unutmamalıyız. Eldeki güçlü statin ilaçlarının kalp krizi geçirenlerde, inme hastalarında, bacak damarları dar olanlarda yeni dertleri ve erken ölümleri önlediğini de öyle. Sözünü ettiğim son araştırma da bu zincirin bir parçası.

CEYDA ERENOĞLU- GAZETE HABERTURK

Sebebi bilinmeyen ağrıların gizli suçlusu; Damar sertleşmesi

Yürürken bacaklarınıza kramplar giriyor ve geçmesi uzun mu sürüyor?

Veya bacaklarınızda nasıl olduğunu bilmediğiniz yaralar mı çıkıyor?

Günlük hayatta yürürken hissettiğimiz bacak ağrıları ve yaralar bize çok önemli bir hastalığın haberini veriyor olabilir. Atardamarlarımız yapısı gereği esnektir fakat zamanla bu esneklik bozulmaya başlar. Bunun sonucunda vücudun belirli bölgelerinde damar sertleşmesi meydana gelir. Avrasya HastanesiKardiyoloji Uzmanı, damar sertleşmesi ile ilgili bilinmesi gerekenleri ve tedavi yöntemlerini paylaştı.

Damar sertliği nasıl anlaşılır?

Atardamarlar vücudumuz için gerekli olan oksijen ve besinleri taşıma görevini yerini getirir. Atardamarlarda biriken plak adı verilen maddelerden dolayı tıkanmalar yaşanır ve damarlar sertleşir. Bu sebeple vücudumuz için gerekli besinler ve oksijen organlarımıza ulaşmaz. Damar sertleşmesi denilen bu problem, genel olarak vücudumuzun 4 farklı bölgesinde görülür. Bacak, böbrek, kalp ve beyin damarlarında rastlanılan rahatsızlığın anlaşılması için tıkanıklığın yaşandığı bölgelerde yarattığı etkilere bakmak gerekir.

Kalbi besleyen koroner damarlarda tıkanma yaşanıyorsa

Kalp damarlarındaki tıkanmanın sebebi damarlarda kan yağlarının birikmesi ve zamanla damarların iç kısımlarının bu yağlar nedeniyle kalınlaşarak damar yolunu kapatmasıdır. Koroner damarlarda meydana gelen tıkanıklıkların belirtileri şunlardır;

  • Göğüs bölgesinde yanma ve baskı hissi,
  • Egzersiz sırasında göğüs bölgesinde sıkışmalar yaşanması,
  • Kalpte yanma hissi,
  • Kalp ritim bozukluğu.
  • Nefes darlığı

Bacak damarlarında tıkanma olursa

Bacaklarda görülen damar tıkanıklığının sebebi damar hasarları olabileceği gibi hareketsizlikten dolayı da bu rahatsızlık ortaya çıkabilmektedir. Sertleşen damarlar dinlenme durumunda kan akışı yeterliyken hareket sırasında yetersiz kalmasına neden olmaktadır.

  • Ayak topuklarında veya parmaklarında yara oluşumu,
  • Bacakta şişkinlik,
  • Yürürken ağrılar yaşanması, dinlenmekle bu ağrıların geçmesi
  • Tıkanıklığın olduğu kısımda ciltte ısınma yaşanması gibi belirtileri vardır.

Eğer, böbreklere giden damarlarda tıkanıklık olursa 

Böbrek damarlarında yaşanan tıkanmalar veya kireçlenmeler genellikle vücuttan böbreğe giden ana damarlarda görülür. Belirtileri şunlardır;

  • Tansiyon yükselmesi,
  • Yüksek tansiyonu ilaç ile kontrol altına alamamak,
  • Böbrek fonksiyonlarında bozukluk görülmesi,
  • İdrarda kan görülmesi.
  • Ani gelişen akciğer ödemi

Beyin damarlarında tıkanma varsa

Şah damarlarında veya vertebral artellerde  kireçlenmesi sonucunda ani felçler yaşanabilmektedir. Kişide bilincin kaybolması görme duyusunda azalma ve konuşma bozuklukları damar, tek taraflı güçsüzlük  tıkanıklığının yol açtığı diğer sorunlardır. Beyin damarlarında yaşanan tıkanıklığının belirtileri ise şunlardır;

  • Bacak ve kollarda güç kaybı,
  • Yüz bölgesinde uyuşukluk yaşanması,
  • Baş dönmesi ve dengede bozulma,
  • Konuşulanları anlamakta güçlük,
  • Görme bozukluğu
  • Konuşma bozukluğu

Damar sertleşmesi yaşanan bölgelerde uygulanan tedaviler

Bacak damarlarında tıkanıklık olduğu tanısı konulduktan sonra hastalara tıkanıklığın durdurulması ve gerilemesi için önerilen ilk şeylerden biri düzenli egzersiz yapmalıdır ve sigarayı bırakmalıdır. İlaç tedavisi tek başına damar tıkanıklığını ortadan kaldırmaz fakat tedavi sürecinde bazı kan sulandırıcılar ve kılcal damarları genişleten ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar sayesinde tıkanmalardan dolayı yaşanan ağrılar hafifletilebilir.

Anjiyo ile tedavi…

Eğer tıkanıklık hastayı günlük hayatını zorlaştıracak derece etkiliyor ise hayat tarzı değişiklikleri ve ilaçlara rağmen şikayetleri gerileniyorsa anjiyografi veya ameliyatile damarlar açılabilir. Anjiyo işlemi ameliyat değildir. Bu tedavi yöntemi ile hastanın damarlarının olduğu kısma stent yerleştirilerek damar açılır. Bu işlemlerden sonra hasta günlük hayatına kısa sürede devam edebilir.

Bypass ile tedavi…

Damar sertliği kalp damarlarında meydana geldiyse anjiyo yapılarak stent takılarak veya bypass ameliyatı ile bu tıkanıklık giderilebilir. Stent işlemi tıkalı veya ciddi darlık olan bölgeye metal kafes yerleştirilerek damarın tam açıklığının sağlanmasıdır. Koroner bypars ameliyatı ise bacak, kol veya göğüs içi damarlardan ihtiyaç kadarının alınarak aokt ile tıkalı kalp damarına bağlanacak kan akışının sağlanmasıdır. Hastaya hangi işlemin yapılacağına koroner anjiyografi sonucuna göre hasta, kardiyolog ve kalp damar cerrahi karar verir.

ETİKETLER: avrasya hastanesi, avrasya hospital, bacak, beyin, beyin damarları, böbrek, damar, damar sertliği, damar tıkanıklığı, hastalık, kalp, kalp hastalıkları, kalp krizi, kalp sağlığı, kardiyoloji, koroner, koroner damar, sağlık

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir