dedikodu yapmayan insan / Dedikodu yapmak insanları yakınlaştırıyor. - Yakın İlişkiler

Dedikodu Yapmayan Insan

dedikodu yapmayan insan

Dedikodusunu Yaptığınız İnsanların Sizden Daha Mutlu Olmasının 9 Nedeni

Hepimiz gün içinde birçok şeyi merak ediyoruz. Bazen merak ettiğimiz ve hakkında konuşmak istediğimiz konular, başka insanların hayatları da olabiliyor. İlk bakışta cazip gelse bile aslında başkaları hakkında dedikodu yapmak sizi mutsuzluktan başka bir yere götürmez.

Dedikodusunu yaptığınız insanlar ise her zaman imrendiğiniz o huzur ve mutluluk içinde yaşamlarına devam eder. Neden mi? İşte dedikodusunu yaptığınız insanların sizden daha mutlu olmasının nedenleri:

1. Zamanlarını başkaları hakkında konuşarak harcamazlar

"Büyük insanlar fikirleri, ortalama insanlar olayları, küçük insanlar ise başkalarını konuşur."

Bu sözü daha önce duymuşsunuzdur. Dedikodusunu yaptığınız o kişi, bu denklemdeki büyük insanlar arasına giriyor çünkü o kendisi olmakla meşgul, kendini geliştiriyor. Bu yüzden de mutlu bir insan.

İlk bakışta cazip gelse bile aslında başkaları hakkında dedikodu yapmak sizi mutsuzluktan başka bir yere götürmez.

2. Dedikoducu insanları etraflarında bulundurmazlar

Mutluluğunuz ve duygusal durumunuz büyük ölçüde etrafınızdakilerle de ilişkili. Etrafınızda dedikoducu insanlar çoğunluktaysa, siz de daha fazla dedikoduya yönelebilirsiniz. Ancak şunu unutmayın, dedikodu aslında zehirli bir şeydir. Eğer dedikodusunu yaptığınız kişilerin sizden veya başkalarından bahsettiğini duymuyorsanız, bunun sebebi büyük olasılıkla onların yapacak daha iyi şeyleri olmasından kaynaklanıyordur. Eğer çok fazla dedikodu yapıyorsanız, etrafınıza bir bakın ve gerçekten mutlu olup olmadığınızı sorgulayın.

3. Taraf tutmazlar

İnsanlar dedikodu yaptıklarında aslında bir taraf da seçmiş olurlar. Bir inanışın veya bir fikrin etrafında toplanmaya başlarlar. Bu fikir veya inanış zorluklarla karşılaştığında ise mutsuz olup "Ne cesaretle bizi zorluyor" hissine kapılırlar.

Toplumlar da aynı bu şekilde mutsuz oluyor. Oysa dedikodu yapmakla vakit kaybetmeyi bırakıp duyduğunuz her şeye inanmak yerine kendi fikirlerinizi önemsemeye başladığınızda, çok daha fazla mutlu olabilirsiniz.

4. Öğrenerek kişiliğini geliştirirler

Dedikodu sizi hiçbir yere götürmez. Dedikodudan hiçbir şey öğrenemezsiniz. Dedikodu yapmaktan hiçbir zarar görmeseniz bile en azından sizi yargılayıcı bir insan yapar.

Peki dedikodusunu yaptığınız o kişi ne mi yapıyor? İnsanları yargılamayı öğrenmek yerine daha üretici şeyler yapıyor. Bir şeyler öğreniyor. Olayları ve fikirleri özümseyip bunlar üzerine çalışıyor. Kendini geliştiriyor. Bir insan kendini geliştiriyorsa mutlu olur.

5. Yalan söylemek zorunda kalmamanın gururunu yaşarlar

Dedikodu yapan yalan söyler. Bu değişmez bir gerçektir. Dedikodu yaparken birçok şey olduğundan daha abartılı anlatılır. Bir yalancı da hayatta hiçbir zaman mutlu olamaz çünkü her zaman bir boşluğu doldurmak için konuşur. Dedikodusunu yaptığınız insanlar ise bunun
yerine daha anlamlı konuşmalar yaptıkları için daha mutlular. Onların yarım yamalak gerçekler veya amaçsız yalanlardan oluşan konuşmalara ihtiyaçları yok.

6. Arkadaşlarına güvenirler

Dedikoducu insanların çevresindekiler de kendisi gibi dedikoducu olur. Bu yüzden her seferinde içlerinden "Acaba bu insanlar benim hakkımda da konuşuyor mu" düşüncesi geçer. Bir insan başkasından şüphe duymaya başlıyorsa mutlu olması mümkün değildir. Dedikodu yapmayan birinin ise böyle şeylere ihtiyacı olmaz çünkü etrafındaki arkadaşlarının da gerçek arkadaş olduğunu bilir.

Eğer saygı duyulan bir insansanız, başkaları sizden sadece iyilikle bahseder.

7. İş yerinde huzurlu olurlar

Küçük ve gizli hesaplaşmalar her iş yerinin sorunlarından biridir. Çalışanlar, dedikodu yaparak iş yerini daha kötü bir yer haline getirir. Dedikodu yaparak vakit kaybetmeyen insanlar ise bu gizli hesaplaşmalardan uzak kalmayı başarır. Sadece kendi işine odaklanıp mutlu bir insan olabilirler.

8. Başkalarına karşı yardımsever ve kibar insanlardır

İnsanlar dedikodu yaptıkça, o kişi hakkındaki olumsuz görüşleri içselleştirirler. Sonucunda ise dedikoducu insanlar kibarlıklarını da yitirirler. Oysa başkalarına karşı yardımsever ve kibar bir insan olursanız, daha mutlu olabilirsiniz. Kibarlık yüzünden mutsuz olan kimse
yok.

9. Saygı duyulan insanlardır

Dedikoducu insanlara kimse saygı duymaz çünkü onlar da başkalarına saygı duymanın ne olduğunu bilmez. Eğer saygı duyulan bir insansanız, başkaları sizden sadece iyilikle bahseder.
 

Kaynağı Gör

Geçmişten bugüne dedikodunun anlamı ve bilinmeyen faydaları

Kathryn Waddington

Dedikodu yapmak zararlı mı?

Psikoterapist Onur Okan Demirci, günlük konuşmaların yüzde 14'ünün dedikodudan ibaret olduğunu söyledi. Demirci, "Çoğumuz dedikodu yapmaktan kendini alıkoyamaz. Yapılan araştırmalar dedikodunun oldukça yaygın ve çoğu zaman da kötü niyetli olmadığını gösteriyor" dedi. Demirci, kadınların erkeklerden daha fazla dedikodu yaptığı algısının da yanlış olduğunu sözlerine ekledi.

Yayınlanma:

Dedikodu yapmak zararlı mı?

Dedikodu yapan birilerini gördüğümüzde veya hakkımızda çıkan bir dedikoduyu duyduğumuzda çoğu zaman ayıplar, üzülür veya öfkeleniriz. Böyle durumlarda dedikodu yapan kişileri kötü niyetli olarak betimlediğimizi dile getiren Psikiyatrist-Psikoterapist Onur Okan Demirci birçok araştırmanın dedikodunun normal bir davranış olarak nitelendirildiğini söyledi.

Demirci, “Dedikodu gerçek olmasa bile hakkımızda çıkan dedikoduyu kendimiz bile gerçekmiş gibi kabul ederek öyle olmadığına dair herkesi inandırmaya çabalarız. Dedikodu yapanlara nefret dolu, özgüvensiz, yalancı, kıskanç gibi sıfatlar yükleriz. Dedikoduya inananlara da aptal, beyinsiz gibi ithamlarda bulunuruz. Oysaki birçok araştırma dedikoduyu normal bir davranış olarak nitelendirmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre dedikodular günlük konuşmalarımızın yaklaşık yüzde 14´ünü oluşturmaktadır. Her ne kadar dedikodu yapanları ayıplıyor da olsak hepimizin günlük konuşmalarının bir kısmını dedikodu kaplamaktadır. Özetle; dedikodu yapanlara fazla kızmayın çünkü hepimiz yapıyoruz” diye konuştu.

“DEDİKODU ARKADAŞLAR ARASINDAKİ İLİŞKİYİ GÜÇLENDİRİYOR”

Yapılan araştırmalarda dedikodu yapmanın arkadaşlar arasındaki ilişkiyi de güçlendirdiğine dair veriler bulunduğunu dile getiren Psikoterapist Demirci,  dedikodu sınıfına giren konuşmaları şöyle açıkladı:

“Örneğin; bir arkadaşınızın ilişkisi hakkında konuşmaktan tutun, bir yakınınızın sağlık durumunu konuşmak, güncel politik konulardaki politikacılar hakkında konuşmaya kadar hepsi dedikodu kapsamına girmektedir. Bilimsel ve akademik olarak kısaca dedikoduyu tanımlarsak; “O anda orada bulunmayan birinin hakkında konuşmak” diyebiliriz. Sanılanın aksine olumsuz, kötüleyici dedikodular o kadar da yaygın değil. Yapılan dedikoduların önemli bir kısmını pozitif yani olumlayıcı dedikodular oluşturmaktadır. “Biliyor musunuz onu dün kiminle gördüm?” cümlesi sağlam bir dedikoduyu başlatıcı cümle olabilir fakat devamında “helal olsun sonunda istediğini aldı” diye devam ederek hakkında konuşulan kişiyi olumlamaya götürebilir. Burada kıskançlık duygusunun yerini takdir etme hissi veya davranışı almıştır.”

“KADINLARIN ERKEKLERDEN DAHA ÇOK DEDİKODU YAPTIĞI YANLIŞ!”

Dedikodu davranışından ziyade dedikoduyu yapan kişileri stigmatize etme yani etiketleme davranışının dedikodunun kendisinden daha kötü olabildiğine dikkat çeken Onur Okan Demirci, bu konuda en yaygın etiketleme şeklinin kadınların erkeklere göre çok daha fazla dedikodu yaptıkları hakkındaki inanış olduğunu söyledi.

Bilimsel verilerde kadınların erkeklere göre daha çok dedikodu yaptığına dair sonuçların bulunmadığını söyleyen Demirci, “Böyle bir etiketleme sonucunda kadın cinsiyete sahip olmak otomatik olarak “dedikodu yapabilir” etiketini de beraberinde getirmektedir. Bu etiket yüzünden belki de kadın cinsiyete sahip olmak bir iş bulmayı zorlaştırabilir, işten çıkarılmayı kolaylaştırabilir, yargılanmayı beraberinde getirebilir. Herhangi bir dedikodunun sorumlusu olarak öncelikle o ortamda bulunan kadınlar suçlanabilir. Bu açıdan baktığımızda dedikoduya olan önyargılarımız dedikodunun kendisinden çok daha zararlı bir hal alabilir. Kadınlar bu konuda öyle bir etiketlenmiş durumdadır ki çoğumuz, neredeyse alınlarında `dikkat dedikodu yapabilir´ yazıyormuş gibi davranıyoruz” ifadelerini kullandı.

“DEDİKODULARIN YÜZDE 10’U OLUMLU”

Yapılan araştırmaların dedikoduların yüzde 10’unun tamamen olumlu olduğunu gösterdiğine vurgu yapan Demirci, “Ne kadar güzel, ne kadar yakışıklı, ne kadar zeki, ne kadar çalışkan gibi cümleleri zarar vermeyen, nötr dedikodular olarak değerlendirebiliriz.

Dedikoduların bazen önlem almamızı dahi sağlayabileceğini ifade eden Demirci, “Örneğin; hakkında sahtekar veya güvenilmez olarak duyduğumuz biri ile bir iş yaparken temkinli davranmamızı sağlayabilir. Olumlu dedikodular bizi o insana daha sıkı bağlanmamızı sağlayabilir. Dedikodular zihnimizde önyargılar oluştururlar fakat o önyargıları nasıl kullanacağımız ise bizim elimizdedir. Zararlı olan dedikodunun kendisi değil bizlerin dedikodu malzemesine olan bakışımıza göre kendimizi yönlendiremeyişimizdir. Zihnini verimli ve farklı bakış açılarını görebilecek şekilde kullanan bir insan her tür dedikoduyu kendi lehine çevirmesini bilecektir” diye konuştu.

Demirci, “Dedikodu hepimizin günlük iletişim şeklimizin bir kısmını oluşturmaktadır. Dedikodu bir tür iletişim yoludur. Dedikodusuz bir hayat yerine önyargılarla yönetilmeyen bir hayat amacı güdebilirsek daha sağlıklı yaşayabiliriz. İnsan dedikodu yapan bir hayvandır. Düşünen insan ise dedikoduyu sağlıklı şekilde değerlendirebilen bir hayvandır” diyerek sözlerini tamamladı. (DHA)

KadınSağlık

Dedikodu Yapmak İnsanları Yakınlaştırıyor.

Hayatımızdaki Dracula’lar

Sahip olduğunuz enerjiyi tek buluşmada bile içine çekmeyi başaran kişiyi hiç “enerjinizi emen bir vampir” olarak düşündünüz mü?

“Arkadaşım, ben ayrılmak istiyorum”

Her zaman romantik ilişkilerin bitmesinin acısından bahsetsek de bir dostluğun bitmesinin acısı partnerimizle ayrılmaktan çok daha can acıtıcı olabiliyor.

Ron Hicks,

Arkadaştan Romantik Partner Olur Mu?

Arkadaşıma romantik hisler beslemeye başlamam normal mi? Bu durum bir yere varır mı? Varırsa sağlıklı bir ilişki sürdürebilir miyiz? Tüm bu soruların cevapları yazımızda!

İsimsiz

Güvenli Bağlanmayı Anlatan Türkçe Şarkılar

Güvenli bağlanma ile çevremizle daha yakın ilişkiler kuruyoruz. Romantik ilişkilerde güvenli bağlanmayı anlatan Türkçe şarkıları derledik!

Karşılanmamış İhtiyaçlar Kendini Nasıl Gösterir?

Karşılanmamış ihtiyaçlarımız, kendilerini farklı duygularla gösterebilirler.

Summer Reveries- Claudia Verciani

Yaş Arası Çocuklarda Sosyo-Duygusal Gelişim

yaşları arasında çocuğunuzda bağımsızlık, arkadaşlık, farkındalık gibi birçok farklı alanda değişim yaşanır. Bu süreçte neler yaşandığını inceleyelim.

Montmartre Nights - Ania Hobson

Aşırı Paylaşım Yapmak

Neden iyi tanımadığımız birine bir anda bir sürü şey anlatmak isteriz? Kuaförümüz neden aile ilişkilerimizi bilir? Aşırı paylaşım yapmanın nedenlerini ele aldık!

The Blows - François Truffaut ()

Kabul Edilmemişliğin Gölgesinde Bir Çocukluk: The Blows

İlgisiz bir anne, baskıcı kurallarla çalışan öğretmenler arasında kaybolan ve kendine bir yer edinemeyen Antonie’nin hayatını ele alıyor.

Aşkın İyileştirici Hali : Güvenli Bağlanmayı Anlatan Şarkılar

Güvenli bağlanma ile çevremizle daha yakın ilişkiler kuruyoruz. Romantik ilişkilerde güvenli bağlanmayı anlatan şarkıları derledik!

Sorrow - Paul Cézanne ()

İş Kaybı Sonrası Yaşanan Yas Dönemi

Bir işe sahip olmak bize statü, öz güven ve sağlamlık getiriyor. Peki bu işi kontrolümüz dışında kaybedersek ne oluyor?

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.