deli hastanesinde şarkı / DenizeYürüyen — "Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum

Deli Hastanesinde Şarkı

deli hastanesinde şarkı

Video: Poyraz, akıl hastanesinde!

Poyraz Karayel Bölüm'de; Ayşegül'ün yokluğuna daha fazla dayanamayan Poyraz, akli dengesini yitiriyor ve akıl hastanesine yatırılıseafoodplus.info2

Poyraz, akıl hastanesinde!

Poyraz Karayel Bölüm'de; Ayşegül'ün yokluğuna daha fazla dayanamayan Poyraz, akli dengesini yitiriyor ve akıl hastanesine yatırılıyor.

Çınar'ın ölümünden Ayşegül'ü sorumlu tutan Nevra, oğlunun intikamı almak için, Ayşegül'ün peşine düşüyor. Nevra'nın Ayşegül'ü öldürmesiyle büyük bir yıkım yaşayan Poyraz, onun acısına dayanamıyor ve aklını yitiriyor. Akıl hastanesinde tedavi görmeye başlayan Poyraz, tüm hayatını roman olarak yazmaya başlıyor

Poyraz, akıl hastanesinde!

Poyraz Karayel Bölüm'de; Ayşegül'ün yokluğuna daha fazla dayanamayan Poyraz, akli dengesini yitiriyor ve akıl hastanesine yatırılıyor.

Çınar'ın ölümünden Ayşegül'ü sorumlu tutan Nevra, oğlunun intikamı almak için, Ayşegül'ün peşine düşüyor. Nevra'nın Ayşegül'ü öldürmesiyle büyük bir yıkım yaşayan Poyraz, onun acısına dayanamıyor ve aklını yitiriyor. Akıl hastanesinde tedavi görmeye başlayan Poyraz, tüm hayatını roman olarak yazmaya başlıyor

Multide  11 ay önce çekindekleri bir video var. :) 'Şuan da birazc&#x;k Ankara'ya gidiyoruz da.' Beat mükemmel.

-Can Bozok kimdir? Günlük hayat&#x;nda ne yapar?

NO.1 : No.1 ismiyle müzik yap&#x;yorum. Yaklaş&#x;k 10 senedir. Normal yaşant&#x;m da herkesin yapt&#x;ğ&#x; şeyleri yap&#x;yorum işte vakit geçiriyorum ailemle arkadaşlar&#x;mla.

-Rap'e nas&#x;l başlad&#x;n? Sana ilham veren MC var m&#x;?

No.1 : Rap'e y&#x;l civar&#x; başlad&#x;m. Bana ilham veren dinlediğim beğendiğim her şeyi bana ilham verebiliyor. Tabi özellikle klasik yap&#x; taşlar&#x; olan albümleri herkes gibi bende seviyorum.

-Rap yapmana ailen, çevrendekiler nas&#x;l tepki verdi?

No.1 : Ailemden öyle çok kötü yorumlar almad&#x;m. &#x;lk başta tabi çok fazla ciddiye almad&#x;lar ama sonradan onlarda destek verdi bana. Hiç öyle kötü tepki almad&#x;m.Çevremden de ilk yapt&#x;ğ&#x;m zamanlar tabi gülüp geçenler de oluyordu. Sonradan onlarda destek vermeye taktir etmeye başlad&#x;lar bir süre sonra.

-Okul hayat&#x;ndan bahseder misin?

No.1 :  Okul hayat&#x;m sorunlu geçiyordu. Bir süre sonra okuldan at&#x;lmaya başlay&#x;nca ara verdim. Sonra da devam etmeme karar&#x; ald&#x;m. Çünkü istediğim şey müzik olduğu için ileride bunu yapmay&#x; hedeflediğim için okula çok da önem vermedim. Tabi pişman da oldum sonradan askerde vs. Ama çok da pişman değilim.

-Ç&#x;kt&#x;ğ&#x;n ilk konser ve o anki duygular&#x;n

No.1 :  Ç&#x;kt&#x;ğ&#x;m ilk konser y&#x;l&#x;ndayd&#x;. Kendi düzenlediğimiz konserdi. O zaman mekanla anlaşmaya gitmiştik. Benim yaş&#x;m tutmuyordu galiba o zaman ciddiye almam&#x;şt&#x; 40 kişi getiremezsiniz demişti bizde çok uğraşt&#x;k böyle kişi getirmiştik. Öyle bir organizasyon olmuştu. Çok heyecanl&#x;yd&#x;.

-No.1 cehennemin dibi albümünü haz&#x;rlarken ak&#x;l hastanesinde kald&#x; m&#x;?

No.1 : O albümle alakas&#x; yok ama bu alkol tedavisi için baz&#x; psikolojik rahats&#x;zl&#x;klardan dolay&#x; hastanede yatm&#x;şt&#x;m. Hastane de yatarken de akl&#x;m&#x; kaç&#x;rma vs. büyük parçay&#x; da orada yazm&#x;şt&#x;m sözlerini.Ç&#x;kt&#x;ktan sonra albümün içine bunlar&#x; da koydum. 

-Askerlik döneminden bahseder misin?

No.1 : Askerlik dönemim çok iyi geçti. Son 1 haftas&#x; kötü geçti. Askerlikte de rap bilgili çok an&#x;lar&#x;m vard&#x; ama unuttum. Üstünden de baya zaman geçti. 1 tanesi mesela oradayken komutan&#x;n oğlu beni dinliyordu. Adam da gazino da görevliydi. (Komutan). Beni buldu orada şark&#x; söylememi istedi gazino da. Sonra aylar süren çal&#x;şmalar&#x;n sonunda ikna ettim orada o şark&#x;lar&#x; söyleyemeyeceğimi.Öyle bir an&#x;m oldu.

-Rap'ten kazand&#x;ğ&#x;n ilk parayla ne yapt&#x;n?

No.1 :  Valla hiç mi hiç hat&#x;rlam&#x;yorum.

-&#x;lk stüdyo kayd&#x;n&#x; hangi şark&#x;na yapt&#x;n o an ki duygular&#x;n ve yay&#x;nlad&#x;ktan sonra çevrenden gelen tepkiler?

No.1 : &#x;lk stüdyo kayd&#x;m&#x; tam olarak hangisi bilmiyorum ama böyle amatör çok komik bir şark&#x;yd&#x;. Tam hangisi bilmiyorum ama öyle bir şark&#x;yd&#x;.

-Gençlere rap yapmas&#x; için ne gibi önerilerde bulunursun?

No.1 : Biraz donan&#x;ml&#x; bir şekilde müzik yapmalar&#x; teknik aç&#x;dan demiyorum yani pek de bir önerim yok. Bu insan&#x;n içinden gelmiş sonuçta. &#x;çinden ne geliyorsa onu yaps&#x;n herkes.

-Rap d&#x;ş&#x;nda başka bir meslekle uğraşt&#x;n m&#x;?

No.1 : Okula ara verdiğimde (liseye) o zaman matbaada çal&#x;şm&#x;şt&#x;m. Ondan sonra işe daha girdim ama çok k&#x;sa sürede oldu.

-Rap'e ilk başlad&#x;ğ&#x;n ile şuan ki durumun aras&#x;nda çok fark var m&#x;?

No.1 :  O zamana göre tabi ki değişti ama halletiğimiz gibi gelişmedi. &#x;nşallah daha da gelişir ama gelişip gelişmemesi çok da benim aç&#x;mdan problem değil. Çünkü ben böyle de mutluyum.

- Yeni albüm geliyor mu?

No.1 : Bir çok proje var çoğu süpriz şeyler. üstünde çal&#x;ş&#x;yorum y&#x;llard&#x;r ( Söylediği şeyi tekrar tekrar dinledim ama çok anlaş&#x;lm&#x;yor.) Yani çal&#x;şmaya çal&#x;ş&#x;yorum. Başarabilirsem yasal albüm ç&#x;kartmay&#x; düşünüyorum. 

Bu röportaj 9 ay önce yap&#x;lm&#x;şt&#x;r. Yeni ç&#x;kan (5 gün önce) ç&#x;kan soru cevap röportaj&#x; k&#x;sa zamanda gelecektir. 

Akıl hastanesinde 13 gün: Orada herkes canlı cenazeydi

&#;ZM&#;R - Yak&#;n bir arkada&#;&#;n&#;n vefat etmesinin ard&#;ndan, depresyona giren Ebru Esen, kendi r&#;zas&#;yla Erenköy Ruh ve Sinir Hastal&#;klar&#; Hastanesi’ne yat&#;&#; karar&#; ald&#;. 13 gün boyunca farkl&#; ruh ve sinir hastal&#;klar&#; tan&#;s&#; olan çok a&#;&#;r düzeyde hastayla bir arada kalan Esen, depresyon hastas&#; olarak girdi&#;i hastaneden artan krizler ve nöbetlerle ç&#;kt&#;.

 “Orada ya&#;ad&#;&#;&#;m 13 gün, bana 13 ay gibi geldi. Çünkü orada zaman kavram&#; yok” diyen Esen, bir kapat&#;lma mekan&#; olarak Erenköy Ruh ve Sinir Hastal&#;klar&#; Hastanesi’ndeki ko&#;ullar&#; ve gündelik ya&#;am&#; anlatt&#;. Ayn&#; hastanede çal&#;&#;an ismini veremedi&#;imiz bir psikiyatrist ise Ebru Esen’in öznel sesini duymalar&#;n&#;n kendilerine iyi geldi&#;ini belirterek, ‘Ben bu hastanedeki sorunlar&#;n sadece ba&#;hekimin basiretsizli&#;inden oldu&#;unu dü&#;ünmüyorum. Yani toplu ve büyük bir hikaye bu…” dedi.

‘MOT&#;VASYONUMUZU KAYBEDECEK NE VARSA YA&#;ADIK’

Depresyon sürecin nas&#;l ba&#;lad&#;?

Geçen sene bir arkada&#;&#;m&#; kaybetmemle birlikte fark etmeye ba&#;lad&#;m. Suruç Katliam&#;’n&#;n 5. y&#;l dönümü eyleminde 3 gün Vatan Emniyet Müdürlü&#;ü’nde gözalt&#;nda tutulmu&#;tum. Ak&#;am eve geldi&#;imde, olay&#; bildi&#;imi varsayan bir arkada&#;&#;mdan duyunca bu bende &#;ok etkisi yaratt&#;. Kayb&#;mdan çok ö&#;renme biçimimle ilgili bir travma olu&#;tu. Arkada&#;&#;m&#;n geride bir bebe&#;i, e&#;i ve bizler kalm&#;&#;t&#;k. Ondan sonra süreç durmad&#;; çok insan kaybettik. Motivasyonumuzu yok edecek ne varsa ya&#;ad&#;k. Yan&#;s&#;ra ki&#;isel dertler, ekonomik s&#;k&#;nt&#;lar, pandemi derken her &#;ey üst üste geldi. Bu süreçte bir &#;ekilde kendimi korumaya, bunu a&#;maya çal&#;&#;t&#;m. Ama a&#;amad&#;&#;&#;m ortaya ç&#;kt&#;. Sinir krizleri geçirmeye ba&#;lad&#;m ve durum gittikçe zorlay&#;c&#; oldu…

‘KEND&#; RIZANLA G&#;RSEN DAH&#; KEND&#; RIZANLA ÇIKAMIYORSUN’

Hastaneye kendi r&#;zanla m&#; gittin?

Evet, önce hastanenin acil bölümüne gitmeye karar verdim. Haftan&#;n belirli günleri psikiyatr ile görü&#;meye ba&#;lad&#;m; bana uygun olan ilaçlar&#; bulmaya çal&#;&#;t&#;. Fakat hastanede yat&#;p yatmamay&#; bana b&#;rakt&#;. Doktor, “insan olarak soruyorsan&#;z ilaç tedavisi uygular&#;m fakat bir hekim olarak size yat&#;&#; veririm” dedi. O s&#;rada bir i&#;im oldu&#;undan kaybetmek istemiyordum; ilaç tedavisi istedim. Ancak 2,5 ay geçmesine ra&#;men herhangi bir olumlu sonuç alamad&#;k. Bu süre zarf&#;nda sosyalle&#;meye de çal&#;&#;t&#;m fakat etkili olmad&#;. Sonra kendi r&#;zamla Erenköy Ruh ve Sinir Hastal&#;klar&#; Hastanesi’ne yat&#;&#; karar&#; ald&#;m. Ama bu hastaneye kendi r&#;zanla girsen dahi kendi r&#;zanla ç&#;kam&#;yorsun…

‘KEND&#;M&#; ÇOK KÖTÜ B&#;R ORTAMDA BULDUM’

Giderken nas&#;l bir kurum hayal ettin? Gitti&#;inde buldu&#;un yerle kafanda dü&#;ledi&#;in yer aras&#;nda ne gibi farklar vard&#;?

Kafamda en kötü ko&#;ullar&#; kurmu&#;tum asl&#;nda. “Neyle kar&#;&#;la&#;&#;rsam kar&#;&#;la&#;ay&#;m, ne kadar kötü olabilir ki?” dedim kendime. Biraz “Girl Interrupted”a yak&#;n &#;eyler hayal ettim. Bekledi&#;im, istedi&#;im &#;ey zihnimi düzenleyebilmek, dinlenmek, yüre&#;imdeki dinmeyen ac&#;y&#; azaltma hayaliydi. Hiçbir &#;ey olmasa bile deneyim olur bana diye dü&#;ündüm.

Kald&#;&#;&#;m bu binan&#;n 1. kat&#;nda yeni gelenler ve a&#;&#;r hastalar vard&#;. Ben bu kat&#; “cehennemin dibi” olarak tan&#;ml&#;yorum.  2. katta ise alt kattan “terfi eden” hastalar kal&#;yor. Dolay&#;s&#;yla yat&#;&#;&#;n ilk haftas&#; d&#;&#; dünyayla ileti&#;imim tamamen kesildi ve kendimi çok kötü bir ortamda buldum.

‘&#;ZOLASYONDAYKEN TUVALET&#;N GELD&#;YSE GEÇM&#;&#; OLSUN!’

Yat&#;&#; onay&#; verildikten sonra ya&#;ad&#;&#;&#;n süreci anlat&#;r m&#;s&#;n?

Önce e&#;ya stresi ile ba&#;lad&#; her &#;ey. Kot, sutyen, ba&#;c&#;kl&#;, lastikli &#;eyler, mont ipleri kesildi. Ka&#;&#;t-kalem-kitap, öz bak&#;m ürünleri, cüzdan… Bu olmaz, &#;u olmaz derken bir bez torba kald&#; elimde…

Yat&#;&#; onay&#;ndan sonra covid testi ve tahliller yap&#;ld&#;. Vejetaryen oldu&#;umu belirttim ve bu not edildi. &#;lk günler covidden dolay&#; karantinada kald&#;m ve beni bir odaya kilitlediler. Binadaki bütün sesler, bo&#; ve yüksek duvarlar yüzünden her yerde yank&#;lan&#;yordu. Perdesiz bir pencere, arkas&#;nda da iki kat tel ve parmakl&#;k. Ve d&#;&#;ar&#;da 1. kat&#;n yüksekli&#;inde, d&#;&#;ar&#;y&#; görmemizi engelleyen beton bir duvar…

Orda kald&#;&#;&#;m sürece etraftan sürekli sesler geliyordu. Kap&#;lar&#;n üzerimize kilitlenmesi baz&#; hastalar için s&#;k&#;nt&#;l&#; bir durumdu. Kapal&#; alanda kilitli kalma korkusu olanlar&#;n da olmayanlar&#;n da “kap&#;y&#; aç&#;n” diye ba&#;&#;rd&#;klar&#;n&#; çok duydum. Tuvaletimiz gelince ya da bir s&#;k&#;nt&#;m&#;z oldu&#;unda kap&#;ya t&#;kl&#;yor, sonra vurmaya ba&#;l&#;yorduk. Fakat bu sesler di&#;er seslerle kar&#;&#;&#;yordu ve ayn&#; anda birkaç oda kap&#;lara vurunca ve hayk&#;r&#;&#;lar yükselince sa&#;l&#;k personeli de yeti&#;emiyordu. Muhtemelen o s&#;rada kameradan da bak&#;l&#;yordu. Ama sonuç olarak izolasyondayken tuvaletiniz geldiyse ya da bir &#;ekilde kap&#;n&#;n aç&#;lmas&#; gerekiyorsa geçmi&#; olsun!

2. gün karantina odas&#;na hasta bir k&#;z çocu&#;u getirdiler ve mütemadiyen a&#;layarak, “annemi istiyorum” diyordu. Odam&#;z kilitli oldu&#;u için o da genelde kap&#;ya vururdu. Ben günümün büyük k&#;sm&#;n&#; onu yat&#;&#;t&#;rmaya, fenala&#;t&#;&#;&#;nda hem&#;ireyi ça&#;&#;rmaya çal&#;&#;makla geçiriyordum. Derdinin ne oldu&#;u ortada de&#;ildi ve bana hiç iyi gelmedi. Zaten etraftan gelen ç&#;&#;l&#;klar, ba&#;&#;rt&#;lar, alt&#;na yapanlar… &#;lk dikkatimi çeken &#;ey ayr&#; tutulmas&#; gereken ruh ve sinir hastalar&#;n&#;n bir arada tutulmas&#; oldu. Üstelik farkl&#; seviyelerde psikolojik hastal&#;&#;&#; olanlarla nörolojik hastal&#;&#;&#; olanlar ayn&#; odaya denk dü&#;ebiliyordu.

&#;çeriye yaln&#;z kalmak, kendimle ilgilenmek, kendi dü&#;üncelerimi toparlamak için girdim. Fakat böyle bir ortamdan eser yoktu. Zaten 5 dakika yaln&#;z ya da sessiz kalabilece&#;iniz hiçbir yer yok. Ç&#;kmadan 2 gün önce bu yüzden sinir krizi geçirdim. Dedim ki, “&#;stiyorsan&#;z a&#;a&#;&#;daki yast&#;kl&#; odaya kilitleyin beni. Ama yar&#;m saat ses istemiyorum, tek ba&#;&#;ma kalmak istiyorum.” Bunu bile ba&#;aramad&#;m. Burada toplam alt&#; gün kald&#;m. Zaten alt&#; günün sonunda kafam gitmeye ba&#;lam&#;&#;t&#;.

‘A&#;A&#;IDAN GELEN SESLER&#; DUYUP TED&#;RG&#;N OLUYORDUK’

Peki, karantinadan sonra nas&#;l bir odaya geçtin?

Karantinadan ç&#;kt&#;ktan sonra beni üst kata ald&#;lar. Odalarda genellikle 4 tane tekli yatak bulunuyordu. Kenarlar&#; ah&#;apl&#;, süngerleri çok kötü, yaylar&#; s&#;rt&#;m&#;za bat&#;yordu. Dolaplar kilitsiz, kendimizi asmayal&#;m diye tavanlar yüksek ve her yerde beyaz florasan &#;&#;&#;klar. Bu &#;&#;&#;klar psikolojimizi çok olumsuz etkiliyordu. "Neden sar&#; &#;&#;&#;k de&#;il de beyaz &#;&#;&#;k takt&#;n&#;z?" diye sorduysam da hem&#;ireler ve temizlik görevlilerinin buna verebilece&#;i bir cevab&#; yoktu.

Personel ile hastalar aras&#;ndaki ili&#;ki nas&#;ld&#; peki?

Çal&#;&#;ma ko&#;ullar&#; nedeniyle hem&#;irelerin ço&#;unun zaten kendi durumlar&#; da kötüydü. &#;nsanlar&#; sürekli birinci kata indirmekle tehdit edenler vard&#;. Ya da birisi alt&#;na kaç&#;rd&#;&#;&#;nda hem&#;ireler ilgilenmiyordu. Yani orada birbirimiz için “biz” vard&#;k. Biri alt&#;na da i&#;ese de sinir krizi de geçirse “biz” vard&#;k. S&#;rf a&#;a&#;&#; indirmesinler diye birbirimizi sakinle&#;tirmeye çal&#;&#;&#;yorduk. Çünkü sürekli a&#;a&#;&#;dan gelen sesleri duyup tedirgin oluyorduk.

Ayr&#;ca çal&#;&#;anlar bazen 48 saat nöbet tutuyordu. A&#;&#;r hastalar da oldu&#;u için personel hiçbir &#;ekilde yeti&#;emiyordu. Ama sakin ya da itaatkar kalamazsan&#;z, özel olarak haz&#;rlanm&#;&#; odalara girmeye hak kazan&#;yordunuz!

‘HASTA SAK&#;NLE&#;MEZSE ZORLA YATA&#;A BA&#;LANIYOR’

Bize bu odalardan bahsedebilir misin?

&#;nsanlar&#;n kemerli yata&#;a ba&#;land&#;&#;&#; ba&#;lanma odalar&#; var. Hasta kontrolü kaybeder ve hastane personeliyle girdi&#;i tart&#;&#;ma sonucunda sakinle&#;mezse; hem&#;ire ve güvenlik yard&#;m&#;yla o odaya sokuluyordu. Ba&#;&#;r&#;&#; ça&#;&#;r&#;&#;, zorla yata&#;a ba&#;lan&#;yor. &#;&#;ne, serum, art&#;k ne verirlerse Ama o odaya sokulup da sakinle&#;eni pek az gördüm. Dü&#;ünün, size yard&#;mc&#; olmak için burada oldu&#;unu söyleyen personel, sizi yaka paça ba&#;l&#;yor. Bu sesler üst kata da gidiyor tabii. Ve biz hastalar için bunlar tetikleyici olabiliyor.

Ben ikinci kattayken bir kad&#;n&#; her gün oraya al&#;yorlard&#;. O kad&#;n hastan&#;n dört gün boyunca ç&#;&#;l&#;klar&#;n&#; duyduk. Bir eyleme ya da maça gitti&#;inizde k&#;s&#;lan ses, o dört gün boyunca hiç k&#;s&#;lmad&#;… O seste ac&#;y&#; duyuyorsunuz, çaresizli&#;i, öfkeyi…

Az önce bir de yast&#;kl&#; odadan bahsettin…

Kendine zarar verme noktas&#;ndaki baz&#; a&#;&#;r hastalar için her yeri yast&#;kla kapl&#; bir oda var. Bir gün tesadüfen kap&#; aç&#;kt&#; ve içeriyi gördüm; içerde yine beyaz florasan &#;&#;&#;k vard&#;. Dü&#;ünün sinir krizi geçiriyorsunuz, kontrolü kaybetmi&#;siniz, sizi bembeyaz &#;&#;&#;kl&#; küçücük bir odaya kilitliyorlar…

‘&#;NANILMAZ HAFIZA KAYIPLARI VARDI’

Kald&#;&#;&#;n süre içinde tan&#;k oldu&#;un EKT (elektro&#;ok) uygulamas&#; oldu mu?

Evet, hastanede kald&#;&#;&#;m süre içinde EKT yap&#;lan arkada&#;lar&#;m oldu. Haf&#;zaya nas&#;l bir etkisi oldu&#;unu merak etti&#;im için onlarla konu&#;tum. O güne ait, birlikte ya&#;ad&#;&#;&#;m&#;z ak&#;lda kal&#;c&#; anlar belirledik. EKT’den sonra bunlar üzerine konu&#;acakt&#;k. Odada beklerken akl&#;m onlardayd&#;. Döndüklerinde arkada&#;lar&#;m beni tan&#;yamad&#;klar&#;nda kendi aralar&#;nda anla&#;t&#;lar, bana &#;aka yap&#;yorlar sand&#;m. Ama bir yandan da kar&#;&#;mda gözünün feri gitmi&#; üç tane beden görüyordum. Beni kand&#;rmad&#;klar&#;n&#; anlamam uzun sürmedi.

An&#;lar&#; hat&#;rlamay&#; b&#;rak&#;n, sanki o anda ruhlar&#; yokmu&#; gibiydi. Zamanla baz&#; &#;eyleri birbirimize hat&#;rlatarak ilerlemeye çal&#;&#;t&#;k. Ama inan&#;lmaz haf&#;za kay&#;plar&#; vard&#;. Aradan 9 hafta geçti ve ileti&#;imde oldu&#;umuz için unutulan &#;eylerin hala geri gelmedi&#;ini biliyorum. Bir arkada&#;&#;m evine döndü&#;ünde çok yak&#;n oldu&#;u kuzenini bir süre tan&#;yamam&#;&#;. Ben EKT almad&#;&#;&#;m halde haf&#;za s&#;k&#;nt&#;lar&#; ya&#;&#;yorum; yat&#;&#;tan önceki süreçte bile bo&#;luklar olu&#;tu.

‘ORADA HERKES P&#;SL&#;K &#;Ç&#;NDE’

Di&#;er hastalarla ili&#;kilerin nas&#;ld&#;?

&#;kinci kata bazen kimin girip ç&#;kt&#;&#;&#; belli de&#;ildi. Ben de biraz daha konu&#;abilir bir hasta oldu&#;um için hastalarla ileti&#;im kuruyordum. Bir gün hastalardan bir teyze saçlar&#;n&#; göstererek a&#;l&#;yordu. Uzun süredir saçlar&#;na dokunulmam&#;&#;, y&#;kanmam&#;&#; ve yerden dü&#;ümlenmi&#;ti. Saçlar&#;n&#; y&#;kad&#;m ve kremledim. Baz&#; kad&#;nlar&#;n uzun zaman boyunca genital bölgelerini temizleyemedi&#;ine &#;ahit oldum. Orada herkes pislik içinde. Jilete izin vermiyorsunuz diye böyle bir hayat&#; onlara reva göremezsiniz.

Dolay&#;s&#;yla uyku saatlerini d&#;&#;&#;nda b&#;rakt&#;&#;&#;n&#;zda, günün 19 saatini birlikte geçiren insanlar olarak birbirimizin her &#;eyinden etkileniyorduk. Tabii duygu durumumuzu sadece içeride olup bitenler de&#;il, kulland&#;&#;&#;m&#;z ilaçlar da belirliyordu. Eminim ki hepimiz d&#;&#;ar&#;da oldu&#;umuzdan daha hassast&#;k. Orada herkes canl&#; cenaze gibiydi…

Kald&#;&#;&#;n&#;z süre zarf&#;nda sadece ilaç tedavisi mi gördünüz? Yoksa kurumun psikiyatristi ile bire bir görü&#;me yapt&#;n&#;z m&#;?

Asistan olan psikiyatr beni sürekli takip etti, yan&#;ma gidip geldi. Bana verilen ilaçlardan tutun benim orada geçirdi&#;im süreçte ya&#;ad&#;&#;&#;m huzursuz bacak sendromundan, ilaçlar&#;n bunu tetiklemesine kadar hepsini raporlad&#;lar.

‘MAHREM&#;YET C&#;DD&#; B&#;R SORUN’

Bize hastanedeki bir gününü anlat&#;r m&#;s&#;n? Kaçta kalk&#;yordun, kim uyand&#;r&#;yordu?

2. katta sabah ’da hem&#;ire ve temizlik görevlileri kap&#;lar&#; ve &#;&#;&#;klar&#; aç&#;p bizi uyand&#;r&#;yorlard&#;. Ondan sonra hemen kahvalt&#;ya inmek zorundas&#;n&#;z. Çünkü kahvalt&#; ilaç saatine göre ayarlan&#;yor. &#;laç sonras&#;nda da banyo saatiydi. Banyoda 3 du&#; vard&#; ama kollar&#; olmad&#;&#;&#; için kap&#;lar&#; kapatam&#;yorduk. Du&#; ba&#;l&#;&#;&#; da yoktu, kova ve ma&#;rapa vard&#;. Tuvaletlerin de kap&#;lar&#; kapanm&#;yordu. Mahremiyet ciddi bir sorun.

ile aras&#;nda bahçe izni veriliyor. Saat ’da içeriye giriyor, 1 saat sonra da ak&#;am yeme&#;ine iniyorduk. Yani yemek denilebilirse… Vejetaryen yemek zaten ba&#;tan beri yoktu. Karantinada yemekler kar&#;&#;t&#;&#;&#; için tepsileri geri çeviriyordum. Yemekhanede ise durum berbatt&#;. Merdivenlere yay&#;lan a&#;&#;r koku yüzünden yememe karar&#; al&#;p dönenler oluyordu. Yemekler o kadar kötüydü ki bir çorba bile içsem kata dönünce midem bulan&#;yordu.

Sonra kendimize zarar verebilece&#;imiz bir &#;ey var m&#; gerekçesiyle arama yap&#;yorlard&#;. Ve bu durum her gün rutin olarak gerçekle&#;iyordu. Bizi “suçluymu&#;uz” gibi ba&#;&#;ra ba&#;&#;ra odalar&#;m&#;zdan h&#;zl&#;ca ç&#;kar&#;p gergin bir hava yarat&#;yorlard&#;. Bekleyi&#; s&#;ras&#;nda, “Acaba yine nelerimi alacaklar” diye tedirgin oluyorduk. Çünkü yar&#;m kalm&#;&#; bir bisküvi paketi bile çürüyece&#;i gerekçesiyle al&#;n&#;yordu. E&#;yalar&#;m&#;z&#; insan gibi aramalar&#; hususunda defalarca uyar&#;larda bulunduk. Ama her defas&#;nda bir kad&#;n ve bir erkek güvenlik, yataklar&#; kald&#;r&#;p, dolaplar&#; kar&#;&#;t&#;r&#;p bütün e&#;yalar&#; talan ediyordu. Sonra bir de üstümüz aran&#;yordu. Bütün bu sayd&#;&#;&#;m olumsuzluklar&#;n içinde odada oturup bir çay ve yan&#;nda bisküvi yemek bizim için en lüks, en harika and&#;.

‘ORADA YA&#;ADI&#;IM 13 GÜN, BANA 13 AY G&#;B&#; GELD&#;’

Son olarak; ailelere ve yetkililere neler söylemek istersin?

Bana Erenköy’ü sorarsan&#;z, tek cümleyle “Prodüksiyonu çok iyi olan bir korku filmi ya&#;ad&#;m” diye cevapland&#;r&#;r&#;m. Aileler, hastal&#;&#;&#;n seyrine göre yak&#;nlar&#;n&#; yat&#;rmak mecburiyetinde kalabilirler. “Yatmay&#;n, yat&#;rmay&#;n” diyemem elbette. Çünkü bu sistem biz hastalara fazla seçenek sunmuyor. Ama hastanedeki durum anlatt&#;&#;&#;m gibi…

Bir de “Döner Kap&#; Sendromu” diye bir &#;ey var; hastalar sürekli dönüp yat&#;&#; yap&#;yor ve ayn&#; &#;eylere tekrar tekrar maruz kal&#;yorlar. Orada insani olmayan ko&#;ullar var. Bu yüzden uzun süredir içeride kalmak zorunda olanlar&#;m&#;z için çok üzülüyorum. Orada ya&#;ad&#;&#;&#;m 13 gün, bana 13 ay gibi geldi. Çünkü bu hastanede zaman kavram&#; yok.

&#;nsanlar sevdiklerini, ailelerini oraya yat&#;r&#;yor ve içeride ne ya&#;ad&#;&#;&#;m&#;za dair hiçbir fikirleri yok. &#;çerideyken de kendinize sordu&#;unuz soru: Buradan ne zaman ve ne durumda ç&#;kaca&#;&#;m? Buradan hiçbir zaman ç&#;kamayaca&#;&#;n&#; dü&#;ünen hastalar da vard&#;. Ç&#;kt&#;&#;&#;nda gidecek yeri olmayan bir hasta bile gitmek istiyordu. Biraz olsun iyiye gidebilece&#;ine dair motive edecek hiçbir &#;ey yok çünkü.

Yetkililere ise &#;unu sormak isterim: Psikolojisi ya da akli dengesi bozulmu&#; olan bir insan hal böyleyken nas&#;l iyile&#;ebilir?

‘HASTANIN HER CÜMLES&#; FARKLI &#;&#;ARETLER&#; GÖSTER&#;YOR’

Anlat&#;lanlardan kendisini en çok etkileyen &#;eyin beton duvarlar oldu&#;unu söyleyen ismini veremedi&#;imiz bir psikiyatrist, “Asl&#;nda hastan&#;n her cümlesi farkl&#; i&#;aretleri gösteriyor ve çok da önemli. Bugüne kadar bu duvar&#; renklendirmek ya da ba&#;ka bir &#;ey yap&#;labilir mi diye dü&#;ünmek akl&#;m&#;za bile gelmemi&#;. Tecrit yokken bu duvara çok fazla maruz kalm&#;yorsunuz ama tecrit oldu&#;unda gününüzü bu odada geçiriyorsunuz. Ve o duvar, o zaman size görünmeye ba&#;l&#;yor…” dedi.

‘D&#;&#;ER HASTALARA ETK&#;LER&#;N&#; ÇOK FAZLA DÜ&#;ÜNMEM&#;&#;&#;Z!’

Ebru Esen’in tan&#;k oldu&#;u EKT uygulamas&#; üzerine görü&#;lerini sordu&#;umuz psikiyatrist &#;u yan&#;t&#; verdi: “EKT dünyada sadece &#;sviçre’de yasak. Bu i&#;lem özellikle tedaviye dirençli ki&#;ilerde kullan&#;l&#;r. Ki&#;iye &#;akaklar&#;ndan bir elektrik ak&#;m&#;n&#; anestezi e&#;li&#;inde uygulars&#;n&#;z. Bu anestezi e&#;li&#;inde ki&#;i bir nöbet geçirir. Hastan&#;n tedavisi tamamland&#;&#;&#;nda ise bir derlenme süresi vard&#;r. Çünkü nöbetten sonra bir kafa kar&#;&#;&#;kl&#;&#;&#; olur. Ki&#;iler, etraflar&#;ndakileri tan&#;yamazlar. Ve gün boyunca bu kafa kar&#;&#;&#;kl&#;&#;&#; devam eder. Bu örnekte belli ki derlenme süresi k&#;sa tutularak hasta h&#;zl&#;ca servise geri gönderilmi&#;. Tabii biz EKT’nin hastan&#;n üzerindeki etkilerini biliyoruz ama servisin içindeki di&#;er hastalara etkilerini bilmiyoruz. Yani di&#;er hastalar EKT’den ç&#;kan hastay&#; gördü&#;ünde ne olaca&#;&#;n&#; çok fazla dü&#;ünmemi&#;iz!”

‘EBRU ESEN, B&#;R NEV&#; HASTABAKICI ROLÜNÜ ÜSTLENM&#;&#;’

Hastanede güvenlik gerekçesiyle yap&#;lan uygulamalar hakk&#;nda bilgi veren psikiyatrist, “Hastanede güvenli&#;i yükseltti&#;iniz zaman konfor azal&#;r. Konforu yükseltti&#;inizde ise güvenlik dü&#;er. Normal ko&#;ullarda güvenlik sorunu olmayan hastalar daha konforlu servislere al&#;nmal&#;d&#;r. Böylece her servis farkl&#; kurallarla yönetilir. Örne&#;in A1 ismi verilen terapi servisimiz vard&#;. Oras&#; da bamba&#;ka kurallarla yönetilirdi. Ama A1 servisi uzun zaman önce kapat&#;l&#;p ba&#;ka bir servise eklendi. Kap&#; kolunun olmamas&#; da yine güvenlik sebebi. Hasta Ebru Esen, o kadar güzel ifade etmi&#; ki… “Ayn&#; anda birkaç oda kap&#;lara vurunca ve hayk&#;r&#;&#;lar yükselince sa&#;l&#;k personeli de yeti&#;emiyordu” diyor.  Çünkü hem&#;ire duyuyor ama bir süre bekledikten sonra ihtiyac&#; olana bakmaya gidiyor. Eskiden ki&#;iler kendisi gidip hem&#;irenin kap&#;s&#;n&#; çalard&#;. Ama siz ki&#;ileri kilitlerseniz, kendisi ç&#;kamazsa zaten ba&#;ka türlüsü de olamaz. Dolay&#;s&#;yla buradaki sorun sistem. Çünkü hem&#;ireler de hastalara yeti&#;emiyor. Bu hasta da kendi derdini unutup oradaki hastalara yard&#;m etmeye çal&#;&#;m&#;&#;. Yani bir nevi hastabak&#;c&#; rolünü üstlenmi&#;. Oysa bu ak&#;l hastaneleri bireyin biricik olmas&#; gereken bir yer. Yetersizlikten ötürü bu tedaviler bir fabrikasyona dönü&#;üyor“ yorumunu yapt&#;.

‘HASTANIN NEYE MARUZ KALDI&#;INI ÇOK &#;Y&#; ANLIYORUM’

Güvenlik gerekçesiyle yap&#;lan aramalara da de&#;inen psikiyatriste göre burada as&#;l ac&#; olan ne güvenlik elemanlar&#;n&#;n aras&#;nda ne hem&#;irelerde ne de buna &#;ahit olan doktorlar&#;n bu durumu anormal görmemesi ve kan&#;ksam&#;&#; olmalar&#;…

“Bu hasta vejeteryan ve siz al&#;p onun bisküvisini at&#;yorsunuz. Bu pandemiden önce sorun de&#;ildi, sabah kantinden yeniden alabilirdi. Ama bu ko&#;ullarda yeme&#;ini yiyemedi&#;inde bisküvi de yiyemeyecek. Ve siz al&#;p onun bisküvisini de at&#;yorsunuz. Bunu atmak yerine emanete al&#;p, sabah geri verebilirsiniz. Ama psikoz servislerinde bir düzen tutturmak çok zordur. Çünkü psikozun y&#;k&#;c&#; etkisi personelin içine de sinmeye ba&#;lar. Güçle, asimetrik bir konuma geçti&#;inizde o gücün etkisiyle toksike olmaya ba&#;lars&#;n&#;z. Burada olan &#;ey de güvenlik elemanlar&#;n&#;n bu yöne kaym&#;&#; olmas&#;. Hastaya anormal gelen &#;eyi güvenlik eleman&#;na sorsan&#;z “Ne yapal&#;m bizim de 15 dakika zaman&#;m&#;z var” diyecektir. Ve neden hakl&#; olduklar&#;n&#; anlatacaklard&#;r. Muhtemelen hakl&#;lard&#;r da… Burada çözülemeyecek olan k&#;s&#;m tam da burada ba&#;l&#;yor. Çünkü taraflar birbirini dinlemeyi terk ediyorlar. Ama bu kabul edilemez bir &#;ey. Bu nedenle hastan&#;n neye maruz kald&#;&#;&#;n&#; çok iyi anl&#;yorum. Kap&#;y&#; çat diye çarpaca&#;&#;na kap&#;y&#; çalsa, “Biz &#;öyle bir bakaca&#;&#;z” dese her &#;ey daha kolay olacak.”

‘HERKES&#; AYNI YERE KOYDU&#;UNUZDA FABR&#;KASYONA DÖNÜ&#;ÜYOR’

Güvenlik konusunun, ruh sa&#;l&#;&#;&#; hastalar&#;n&#;n bulundu&#;u çok küçük bir grup için bir “mecburiyet” oldu&#;unu anlatan psikiyatrist, “Buna dair hastan&#;n da çok güzel ifade etti&#;i bir &#;ey var. Sorun, bütün bu hastalar&#;n beraber yatmas&#;nda. Normalde bir serviste hasta kalmas&#; istenir. Bundan daha kalabal&#;k servislerin yönetilmesi çok zordur. Bu serviste ise ki&#;i yat&#;yor. Bu hastalar&#;n birbiri ile irtibat&#; da ciddi sorunlar yarat&#;yor. Bu hasta bir psikoz hastas&#; olsayd&#;, elbette önce ilk bir hafta güvenli&#;inin sa&#;lanmas&#; istenilecekti. Ama bu hastada böyle bir &#;eye gerek yok ki! Kimisi tedavi istemiyor, kimisi istiyor. Kimisinin akl&#; yerinde de&#;il, kimisini ilaçs&#;z takip ediyoruz. &#;&#;te siz herkesi ayn&#; &#;eye tabii tutup, ayn&#; yere koydu&#;unuzda ihtiyaçlara göre özelle&#;tiremiyorsunuz. Fabrikasyona dönüyor i&#;. Bu yüzden Türkiye’de depresyon gibi ruhsal olarak çöküntü ya&#;ayan ama ak&#;l sa&#;l&#;&#;&#; yerinde olan ki&#;ilerin yard&#;m almas&#; daha zor. Ebru Esen, kendini ifade edebiliyor; kendisi isteyerek yat&#;yor ne yemek istedi&#;iyle ne yemek istemedi&#;i konusunda bir fark&#;ndal&#;&#;&#; var. Ama bu hastalar Türkiye’de öksüz durumdalar, gidecek yerleri yok. Bu hasta y&#;l&#;nda bu hastaneye yatsayd&#; A1 servisine yatard&#;. Orada grup terapilerine, sanat terapilerine kat&#;l&#;rd&#;. Ama bu servis de birkaç y&#;l önce kald&#;r&#;ld&#;” diye ekledi.

‘BU HASTANEDEN DOKTORU DA KAÇMAYA ÇALI&#;IYOR HEM&#;&#;RES&#; DE’

Sorunun sistemde oldu&#;unu ve bakanl&#;&#;&#;n konuya dair bir kayg&#;s&#; dahi olmad&#;&#;&#;n&#; vurgulayan psikiyatrist &#;öyle devam etti:

“Bakanl&#;k, 'Bu hastanede ne yap&#;yorsunuz?' diye hiç sormuyor bize. Ama 'Yataklar&#;n&#;z ne kadar dolu, poliklini&#;e kaç ki&#;i geliyor?' diye soruyorlar. Yani nitelik de&#;il nicelik üzerinden ücretlendirilen bir sistem söz konusu. B&#;rak&#;n hastalar&#; bu ak&#;l hastanesinden doktoru da kaçmaya çal&#;&#;&#;yor, hem&#;iresi de. Mesela yemek kalitesi… Ben bu hastaneye ba&#;lad&#;&#;&#;mdan beri büyük sorun. Ve yemek kalitesinin tek bir aç&#;klamas&#; var; yeme&#;e az para vermeniz! Bunun için servis doktorunu suçlayacak haliniz yok. Bu ba&#;hekimle alakal&#; bir &#;ey. Ama ben bu hastanedeki sorunlar&#;n sadece gelen ba&#;hekimin basiretsizli&#;inden oldu&#;unu dü&#;ünmüyorum. Yani toplu ve büyük bir hikaye bu…”

‘BU HASTANIN ÖZNEL SES&#;N&#; DUYMAK B&#;ZE &#;Y&#; GELD&#;’

Bas&#;n&#;n bu konuda oynad&#;&#;&#; rolün çok önemli oldu&#;unun alt&#;n&#; çizen psikiyatrist, son olarak &#;unlar&#; söyledi:

“Psikiyatri hiçbir zaman kendi içinden de&#;i&#;mi&#; bir kurum de&#;ildir. Ancak toplumun, sosyal ortam&#;n bask&#;s&#;yla de&#;i&#;ebilir. Hastalar, sosyal politikalar de&#;i&#;tikçe daha rahat olacak. Çünkü toplumun katmanlar&#;ndaki bütün o kopukluk oralara sirayet ediyor. Mesela tiyatro oyunlar&#;nda ak&#;l hastalar&#; kendisini Napolyon san&#;r bilirsiniz. &#;nan&#;n ben bu mesle&#;i yapt&#;&#;&#;m süre içinde bir tane bile Napolyon görmedim. Çünkü toplumun art&#;k Napolyon’la ilgili bir meselesi yok. Ama ben bir sürü mehdi, bir sürü Tayyip Erdo&#;an bir sürü Atatürk gördüm. Bir sürü peygamber iyile&#;tirdim. Döneminde ne varsa bizim hastanede de onlar oluyor. Bu hastanede de çok somut &#;eyler var. Sizin önemli rolünüz tam da bu kopukluk içerisinde buraya i&#;aret ederek hastane içinde bir hareketin sesi olmak. Çünkü bu hastan&#;n öznel sesini duymak bize iyi geldi. Çünkü haberle&#;tirmenin o nesnelli&#;ine ihtiyac&#;m&#;z var. Tam da sizin kanal&#;n&#;zla biraz yans&#;t&#;ld&#;&#;&#;nda, daha çok konu&#;uldu&#;unda; ba&#;ka bir hasta, “Bana da bu yap&#;lm&#;&#;t&#;” dedi&#;inde i&#;te o zaman toplum olarak haberdar olup tekrar dü&#;ünmeye ba&#;layaca&#;&#;z.”

&#;L SA&#;LIK MÜDÜRLÜ&#;Ü: SORULARIN MUHATABI HASTANE YETK&#;L&#;LER&#;D&#;R

&#;ddialar&#; sordu&#;umuz Erenköy Ruh ve Sinir Hastal&#;klar&#; Hastanesi Ba&#;hekim Yard&#;mc&#;s&#;, sorular&#;m&#;z&#;n yan&#;tlar&#;n&#; alaca&#;&#;m&#;z birimin kendileri de&#;il, &#;l Sa&#;l&#;k Müdürlü&#;ü oldu&#;unu söylerken; ula&#;t&#;&#;&#;m&#;z &#;l Sa&#;l&#;k Müdürlü&#;ü yetkilileri ise, herhangi bir aç&#;klama yapmayacaklar&#;n&#; ifade ederek &#;u yan&#;t&#; verdi:

“&#;ddialarla ilgili konuda hastane yönetiminin haiz olmas&#; nedeniyle sorular&#;n muhatab&#; da hastane yetkilileridir.”

AKIL HASTALARININ .. YAZDIKLARI SIIRLER , İ N İ LT İ DERLEYEN BEDİA TUNCER Matbaa Teknisyenleri Basımevi, Divanyolu, Biçkiyurdu Sokak 12 İstanbul -- Annem VUSLAT TUNCER'e ithafen ÖNSÖZ yıllan arasında Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde personeli yetiştirme amacıyla Mili! Eğitim Müdürlüğü tarafından görevlendirilmiştim. Bu çevreye yardım etmek ve bambaşka dünyaları olan has- talan yakından tanımak benim için kaçınılmaz bir istek olmuştu. Ödevimin dışında hastalara daha çok yaklaşma fır- satını bulup aralarında hislerini yazı ile de dile getiren kabiliyetlerin bulunduğunu sezdim. Bu arada yayınlamağa değer şiirleri derledim. Onların dünyasını tanımak, bana onların hiç de sanıldığı gibi tamamen unutulmaya mahkûm insanlar olmadığı gerçeğini kabul ettirdi. Önünüze serdiğim bu şiirlerde onların da sevgileri, nefretleri, üzüntüleri, acıları, özlemleri, haksızlığa karşı direnmeleri, iyiliği kabul edip kötülüğü reddetmeleri dile gelir. Bugün yayınlanmasını istediğim bu küçük kitap, has- talar tarafından her yıl hazırlanan ve yılında şahsi buluş ve gayretimle spor ve şenlik bayramı programında yer alan halk türküleriyle süslenip renklendirilerek ya- pılan beden hareketlerinin bir parçası sayılır. VI Eğer bu kitapla akıl hastalarının eğitimi alanında küçük bir hizmet yapabildimse. onların sisli bulutlu dün- yalarına nurlu ve ışıklı küçük bir pencere açabildimse, bu benim için büyük mutluluk olacaktır. 29 Ekim İstanbul Öğretmen Bedia TUNCER Personelleri yetiştiren öğretmen Bedia Tuncer'e ithaf NALAN Nalân olmalı idi benim adım. Çünkü daima ağladım; Tek arkadaşımdır hicran Benim asıl adım Nalân Gözlerim sık sık kızarık Gönlüm hicranla kabarık; Tükenmez içimde hezeyan Benim asıl adım Nalân Nalân deselerdi bana Düşmezdim belki hicrana Doğunca ismimi koyan Neden dememiş Nalân. M T Ö 8 Ağustos Perşembe —2— NALAN Hastabakıcıların okuma - yazma öğretmeni bayan Bedia'ya ithaf! Nalân! Nalân! Bu dünyada (aşk) ta yalan! Sevdâ da yalan Ölüm hakikat olan!.. Unutuluyor en sonunda Aşk izdirabıyla bir gül gibi solan! Mes'ut kişidir elbet aşk yüzünden mes'ut olan! Melânkolik bir beste gibi sevdası ruha dolan! Nalân! Aşk! muhakkak ki masal misali Zaman içinde kaybolan!. Leylâ ile Mecnun oluyor Gönül dertleriyle saçlarını yalan. Not: Bu şiir günde (16) paket sigara için R G Ö tarafından yazılmıştır. —3— BENİ Gönül defterine unutma sakın Satır, satır, ince, ince, yaz beni O bembeyaz gülden beyaz göğsüne Çekiç ile vuru vura kaz beni Geçecek mi senelerden zor günler Gözüm, gönlüm, dilim, seni heceler Hatırlada bazı bazı geceler Göğsüne resmimi basda, ez beni Bu hasret, bu gurbet ne acı derken Başlarsa bitecek ne kadar erken Bir gün Çankaya'dan bensiz geçerken Hatırlarsın dertli, dertli saz beni B. servisinden Ş K Prot. No. / —4— ZAFER Düşmüştü baktı birgün Aynada saçına kırlar Geçmişti kaybolmuştu Mazide kalan yıllar. Bir de baktı başlamış Vücudunda sızılar. Dedi; gitti kayboldu Geri dönmiyen yıllar. A servisinden B i Prot. No. / Not: 13 Salı Ağustos tarihli <<Son Saat>> gaze tesinde, kitabı derleyen öğretmen Bedia Tun cer'le yapılan (personelleri yetiştiren hasta ne) başlıklı röpotaj'da bu şiir neşrolunmuş tur. —5— İLHAM Ey ilham-ı şerif nerdesin? Niçin istifsar-ı hatır etmezsin? Gel de gir benim kafama! Yardımcı ol yazmama Birkaç satır yazmak istiyorum, Bu yazıya (ŞİİR) diyorum. Bakalım okuyucular ne der? Bu kadarlık kiyafet eder 35 - Servisten A D Prot. No. / —6— SARI SAÇLI YARİME Gözlerin cennet, saçlarının sarısı Ama seni gözlerin için de sevmiyorum. Altın sarısı saçların bakışların gibi Gölgeli ama seni saçların için de sevmiyorum. Deniz kokulu dudağın dudağıma değerse Beni çıldırtacak ama seni dudakların için de sevmiyorum Çünkü sen benim vücudum ben de senin ruhunum. servisten B D Prot. No. / —7— TANRIM Tanrım bana sabır ver Tahammülüm yok artık Gözüme bir perde ger Tahammülüm yok artık. Bu deliler âlemi Büktü benim belimi Bu bitmeyen elemi Tanrım doldur çilemi servisten GK —8— ALLAH MUHAFAZA Zorba kız kaçırır, Kamarot Kurşun kaçırır. Karaborsacı döviz kaçırır Zengin hanım kürk kaçırır Ağa koyun kaçırır Orman eşkiyası kütük kaçırır Ve sonunda kaçırmak için bizlere Elbette akıl kalır. B servisinden YK —9— GÜNLERİM Günlerim taburcu olmamı beklemekle geçiyor Gençliğim delilere hoş görünmekle bitiyor. Güngüne her gün daha çok eriyorum. Güldüğümü rüyamda pek az görüyorum. 6. servisten Ü S Prot. No. / — 10 — UNUTMAMAK Unutmak istiyordum seni Fakat bir türlü gelmiyordu Elimden Fakat şimdi unuttum İşte seni Niye dün gece Rüyama giripde Hatırlattın kendini. A servisten GÖ Prot. No. / — 11 — ÇIRPINIYOR GÖNÜL Ağır ağır çıkacaksın Haşim Ahmet misali Neme lâzım deme koynunda uyusun Aşkın izdirabı ile gitmiyor visali Uyusun da büyüsün maaşallah, Gelin olur inşallah, Bayramları gelince Çevirirler kuzu başlarını Döndürüp de bakarsam yüzümü Arap olayım. Arap olup da kaderime yanayım Yanarım ah kaderime, yanar yanarım; Yanarak gece gündüz kara yazma bağlarım. Sen o yana ben bu yana Salına salına Suya gider, akar suyu boyarım, Renk renk olmuş gözlerin, Gözlerinde gözlerin Benek benek olmuş, Yarin cilveleri boynunda Denk olmuş, Oldu da bitti maaşallah, Gelin olur inşallah servisten T S Prot. No. — 12 — CEBİRSEL ŞİİR A. U. ya hürmetlerimle Üç noktadan Bir düzlem geçer derler İyi hoş amma İks artı igrek Eşittir bir olunca Yoksul gecelerimde Aklımdan neler gelir geçer Bilir misin ağabeyciğim Bin dokuz yüz altmış üç Eksi Bin dokuz yüz elli dokuz Yıllardan arta kalan Müşvik bir ses Aklaşan saçlarımız Üzme kendini Ve <<O>> kadını Unut deyişin ağabeyciğim B servisinden R G Prot No. / — 13 — BİR HAZİN HİKAYE Genç ve yakışıklıydı delikanlı Yaşamak arzusu, başarı hevesi İçinde pırıl pırıl İyi güzel mes'ut bir alemde İsterdi her şey güzel olsun Sular aksın şırıl şırıl. Zekâsı fazla, kültürü genişti. Medeni bir âlemde İsterdi herkes, herşey iyi olsun Dertli ruhlar huzur bulsun. Severdi sevilirdi her zaman Dertliye deva Hastaya şifâ Fakire para isterdi gönlü. Ümitleri ruhunda parıldardı boyuna Emindi imanı vardı, Geleceğe güvenle bakardı, Fakat neden bilinmez Anlamadılar onu Girdiği hayat girdabının eşiğinde Şaşırıverdi, Hayalleriyle, ümitleriyle başbaşa Aklını oynattı, yapayalnız kalıverdi. Şimdi tek başına çaresiz Karanlık bir alemde Yine hayaller kurar Bunlara ermek için — 14 — Hâlâ kafa yorar. Ne denir. acımaktan başka Elden ne gelir. Çünkü Allah böyle istedi. Böyle yazmıştı. Kaderi herhalde Herşeyin bir sonu vardır böyle. servisten G G Prot. No. / — 15 — FİLOZOF ET Doğdum büyüdüm okuma, başıma oldu dert; Askerlik çağı, vazife hitam, emir, terhis et Dünya evi varmış, anladım oda dert! Anlıma çizilmiş tımarhane elim âkibet cür'et Sonu ne olur bilmem ne bir adalet? Uyan kabrinden ey ünlü filozof sokrat, Yolunu öğret benide filozof et Yada Allahım yeter azat et! B servisinden NİK Prot. No. 46/ — 16 — YOLCU VEYA TABURCU -HANCI ŞİİRİNE NAZİRE- (Bakırköy) den gidiyorum yolcuyum artık! Şu benim (pijamalar) ı dür yavaş yavaş! (Doktor Bey!) bitti bak benim de cezam! Taburcu (kâğıdı) mı ver yavaş yavaş! İşte ben her taburculukta böyleyim! Öteyi ne sen sor! ne den söyleyim! Kaldır artık (Tımarhane) yi neyleyim! Şoför otobüsü sür yavaş yavaş! Bende de çok resim var hem değil yırtık! İki aydır (oda) mın kapısı örtük! (R G) bir de sarhoş oldu mu artık! Bütün sırlarını der yavaş yavaş! İki ay ne çabuk geçti sanki daha dün! Etajerim bezle yine örtülsün! Odamdan da Bağlarbaşı görülsün! Bütün perdeleri ger yavaş yavaş! İşte ben her taburculukta böyleyim! Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim! Kaldır artık (tımarhane) yi neyelyim! Şoför otobüsü sür yavaş yavaş! A servisinden RGÖ Prot. No. / Not: Günde (16) paket sigara içen hastanın şiirle rinden biri daha. — 17 — MANZUM DESTAN TİRYAKİLERE Bir destan söylesem acep Bütün sigara tiryakileri darılır mı Doldursam ceplerine eğlencelikleri Gözleri sigaradan ayrılır mı Tiryakiler tütünü ne çok severler Birini yakmadan ötekini everler. Sigaraları tükenirse başlarını döverler. O, da erkeğim diye övünür mü Hatta benim bile olsaydı. Bir sigara yakardım Burnumdan çıkan dumana bakardım. Kafam eserse kırk şeytanı yıkarım Kırıldı arabam devrildi tekerim Ah Bu zalim sigaradan neler çekerim. B servisinden D K Prot. No: / — 18 — HASTANEMİZİN MEŞHURLARINI TANIYABİLECEK MİSİNİZ? Oratadan biraz uzunca Bir boy Ne zayıf ne de şişman Bir Vücut Kırkbir buçuktur yaşı Sarı saçlarla Örtülü başı Ve yuvalarında Durmadan oyınayan gözler O, daima hiddetlidir. Kibrit çakılmış bir Benzin fıçısı gibi Hemen parlar En güzel söze Bile kızar Babasından miras Kalmıştı ormancılık Şöyle der: Bu hastaneyi İhya ettim Tam yirmi bin Ağaç diktim. O, hezarı fendir Bilmediği yoktur Her taşın altından çıkar — 19 — İddiası pek çoktur Söz açılırsa Boksör olur Güreşçi olur Büyükleri azleder Her bahiste İleri gider Kalmaz geri Amma bu sözlere Kimse vermez değer servisten Ş K Prot. No: / — 20 — BEKARLIK Sessiz bir bekâr odası Sanki herşey geride kaldı Ne bir günün var tadı. Ne sevgilinin bir adı. İnanamam aşka Kadınların kalbi katı Ne doğacak bir bebek Ne de onun sevimli adı Bu hayatın sonu var Diyebilmek bir intizar Deseler sana ümit var İstemem, gençliğimi zaman aldı. A servisinden RTB Prot. No. / — 21 — MUHTAR DURSUN <<Dursun>> demişler durmuş Dururken muhtar olmuş Okuyup yazması yok amma Mühürü kuvvetli Oğlu oldu geçende, o da; <<Yaşar>> dedi adına Yaşadı Dursun yaşasın Oğlu da dursun Dursun da dursun Neme lâzım İsterlerse kazık kaksın servisten N C Prot. No. / — 22 — MEHTAP Dallar suya eğmiş başlarını, Dünden kalan sükût dolaşıyor Yeni bir mevsimin başlarını, Söylüyor yapraklar renk taşıyor Yeni yeni izler okunuyor, Çimenler üstünde serzenişler Mehtap ışığı dokuyor, Bem bem işlenişler, bezenişler Gün altında sanki kuğu, Sudan çıkar altın buğu.. Her taraf bir bir yaldızlı, Ne kadar da semâ yıldızlı! servisten S Ü Prot. No. / — 23 — HASTANEMİZİN MEŞHURLARINI TANIYABİLECEK MİSİNİZ? Orta boylu ne zayıf Hattâ ne de şişmanKırk yaşından Aşağı görünür şairimiz Esmerce bir yüz üzerinde Zeki bakışlı gözler Dilinden hiç eksilmez Şairane sözler Der: <<Yeni bir şiir yazacağım>>. <<Bunu her kese okuyacağım>> Elinde gazeteler mecmualar Her servise dalar, çıkar Durmadan yolları arşınlar Giç durmadan mekik dokur. Geç kızlara, kadınlara Şiir okur Belki ilhamı Onlardan alıyor. Baygın bakışlı Elâ gözlere Karakaş kara gözlere Daldıkça dalıyor. Sonra da durmadan Şiir yazıyor Hakikattır çalışan Daima kazanır Şairimiz bir gün gelir Belki de alkışlanır. — 24 — MİZAHİ ŞİİR <<GÖNÜLSPOR>> isimli kadın futbol kulübüne hiçbir erkek kabul edilmez. Aşağıdaki methiye sayesinde yalnız Hacı Cemil bey kabul edilmiş- tir. METHİYE Kadın futbolcularım milyonlarca merhaba Bu şiirimden memnun olurmusunuz acaba? Kim derdiki kadınlar da futbolcu olacak Çevil bir ceylân gibi sahalarda koşacak Dalgalanırken başlarımda rengârenk saçlar Topa tekme atacak o nazlı güzel bacaklar Göğüslerindeki toplar da oynayacak titreyecek Erkekler bu manzaraya yutkunup imrenecek Şahane enfes şutlar takılacak ağlarda Bu vuruşlar aksiseda yapacaktır dağlarda Kadınlar futbolda da korku dehşet saçacak Erkekler mağlûp ve münhezim kaçacak Çalım mı? Kadınların bu ezeli bir hüneri Şimdi de futbol sahası oldu bu işin yeri Kadın isterse herşey, herşey de yapar Sırtını işvesine cazibesine dayar Baygın mânalı bir bakışla erkeği yere serer İşte böylelikle muradına erer. Eskiden kadınlar sokak yüzü bile görmezdi. Hiçbir marifet hiçbir hüner gösteremezdi. — 25 — Erkeklere kalmadı hiçbir sahada iş Bakın şu fiyakalı kadın doktora, mimara Bunlar hakikattir: Sorarım yârı ağyara İşte kadın sazende işte kadın okuyucu İşte kadın artisit hatta kadın futbolcu Bayanlar bugün hepinize pek mutlu olsun Bana kalırsa oyuncuları biraz butlu olsun Koşarken erkek gözleri hep o noktaya takılır Fırsattan istifade pek de enfes goller atılır. Erkek futbolcu güvenme sen pek kendine Biz daima mağlûp oluruz kadınalrın fendine servisten Ş K — 26 — AŞKIMI DÜŞÜRMÜŞÜM Şarkımı söyledim hece hece. Fazla içtimde dün gece. Caka yaparken sokaklara Aşkımı düşürmüşüm. Sbahaleyin adım adım. Yolları hep aradım Kahrolası çöpçüler Aşkımı süpürmüşler Fakar ne zararı var Bir kopyası o kızda var. Hakkımı da ararım yine Gider belediye reisine Derim senin işgüzar çöpçüler Aşkımı süpürmüşler. B servisinden N C — 27 — ZİYARET Gönül neş'eli bugün aBade köşeli bugün Hastaneye döşeli Gönlüm neş'eli bugün Cumartesi günüdür Ziyaretin günüdür Hiç sormayın arkadaş Bugün bayram günüdür Sorma al iç arkadaş Sigaramız bol bugün Sizin gibi ahbaplar Soran gelen bol bugün. servisten Y O — 28 — HOŞ GELDİN Hoş geldin akıllı kardaş Bizler ise <<Deli>> kardaş Hepimiz birbirimzile arkadaş Sizlerle de olalım yoldaş. Deliliktir içimizdeki maraz Fakat değiliz kimseye garaz Hepimiz olduk arkadaş Sizinle de olalım arkadaş. servisten A D — 29 — BAYRAK Kefenim olsun eski bir bayrak Her tarafı kırmızı ortası ak. Mezarımın üzerine koymayın taş Üzerimden uçan kuşlar söylesin askeri marş Cesedimi koyun ayak altı bir yere Üzerimden geçsin top, tank, piyade Türkün orduları olsun yıldızlardan ziyade Hey Türk yüksel yüksel Tanrı uzattı sana el. servisten A D — 30 — TABURCU Üsküdar gözümde tütüyor burcu burcu Artık beni taburcu edin taburcu Elimde Hürriyet gazetesi yıldızıma bakıyorum. Burcum da, yay burcu Üsküdardaki odamda hayalimin bir ucu Aklımda tek bir kelime taburcu Elimde Hürriyet gazetesi Yıldızıma bakıyorum burcum da yay burcu İstiyorum ki bütün yıldızlar desinler taburcu Ben şimdi bir acayip alemde yolcu Bir otobüs seferinde düşlerimin ucu Türkçede en sevdiğim kelime taburcu. RG — 31 — GÖRÜŞLER Kimisi milyoner kimisi kral daha neler. İhtiyarlar büyükler bebekler Bağıranlar, şarkı söylüyenler Kimisi akıl kimisi ise çıkmayı bekler. Sakın üzülmiyeceksin haline şükredeceksin Fazla coşarsan eminim buraya gelceksin İnan ki kahredip kendi kendini yiyeceksin Pişman olup neden buraya geldim diyeceksin. servisten S S — 32 — DİYOJENİN FENERİ Adamalar arasında adamın biri Güpe gündüz adamlar arasında elinde fener Bir şeyler arıyormuş. Adamlarom arasında adamlardan bir diğeri Adı İskender Merakla dönmüş Ne aradığını sormuş Adam adamlarını göstermiş -Adam arıyroum demiş. Tab adam haklı. Adam adama meraklı. servisten M K — 33 — BİZ Hava dalgalandı fırtına onda Gemiyi bir limana demir atamaz olduk Dalgalı dağları aşamaz olduk. Bu yılda parlak yazamaz olduk. Kaba dalgalarla denize daldık Büyük denizleri aşamaz olduk Eşsiz bir varlığa hayale daldık İşimiz yoktur aydınlığa kaldık Bu yurdun içinde şen kaldık. servisten K A — 34 — DOKTOR BEY Doktor bey bana bak bana Aklını fikrini topla başına Hakkımda her zaman kötü davranma Aklımın duvarı ister badana. servisten R… G… Ö… — 35 — TESELLİ İSTERKEN Teselli isterken bu hazin sesten, Neler dinlersin yorgun nefesten, Bülbül de bıkmıştır altın kafesten, Soralım Şirin'i Ferhad'a yolcu, Sabah mı, öğle mi, akşam mı bilmem? Bu aşk alemi hayal mi bilmem? Mendilin gelmezsen gözümü silmem, Sonra göz yaşım sel olur yolcu, Kafam mı, çilem mi, yoksa kaderim, Şansım olmazsa aklı nideyim, Avcı değilim ki gideyim Çünkü talihim dargındır yolcu. Felek elinden ben de dertliyim, Bir gün gülmedim, karabahtlıyım, Aşkın elinden hep kementliyim, Dertliyim, derdimi gel deşme yolcu. servisten R…A… — 36 — FANTAZİ GÖNÜLSPORLULARIN NÜMAYİŞLERİNİ SUNUYORUZ FENERBAHÇELİ'LERE Ey Fenerli gözünü aç geçti fener devri Gönülsporlular dünyaya nam verdi Biz elektirik gibi yanar, hem de yakarız Usta futbolcuları bakışından çakarız. Hey, bize derler kadın futbolcu, Gönülsporlu Futbolda hem ustayız hem de zorlu Naci-Şeref-Basri hani neredeler? Belki de şimdi Kurbağalıdere'deler Biz ne kurbağayız ne de derede balık Erkek futbolcular da alık mı alık Eğer devam ederseniz bu cakalı gidişte Sonra mumunuzu söndürürüz bir üfleyişte. BEŞİKTAŞLI'LARA İşte geldik karakartal Beşiktaş Ne olduğumuzu anlarsın yavaş yavaş Şükrü ile Şeref'in geçti molası Haddinizi bildirmek için geldi sırası. Bizden öğren sen vole ile korneri Gönülsporluların vardır binbir hüneri. Manalı bir bakışla sizi yere sereriz Onbirimiz topla kalenize gireriz… — 37 — GALATASARAYLI'LARA Galatasaraylı işte geldik karşınıza Bilir misiniz neler gelecek başınıza Gündüz'ün artık kesmiyor kılıcı Bilmeyiz o da kulüpte acap neci? Niye yenemediniz acaba Milan'ı Suya mı düştü Coşkun Özarı'nın planı Boyunuzu görelim meydan açık Erkeklerden futbolcu olur mu hey kaçık. VEFALI'LARA Sizin gibi değiliz amma bozacı Sonra dersiniz olur ha pek de acı Futbol yürümez boza ile şıra ile Gönülsporlular geldiler artık dile Ey vefalı milli ligden mahalli lige buyur Bizden sana öğüt doğru otur Sonra bozalar boğazında kalır boğulursun Bize fiyaka yapma pişman olursun. DİĞER DÖVİZLER 1-Kadın her sahada erkeği geçmiştir. 2-Çalım kadınlara has bir meziyettir. 3-Boza içip sahaya çıkmayız. 4-Baygın bakışlarımızdan sakının. servisten Ş… K… — 38 — TIMARHANE DELİSİ Ben de düştüm feleğin bir gün garip fendine, Polis jiple getirdi tımarhane bendine.. Burası başka alem, ey kafa gel kendine, Şimdi senin de ismin tımarhane delisi… İstersen ol yüzbaşı, hakim veya avukat, Ayol sana kim dedi büyüklere bir taş at Karınla kavga yapıp tatlı aşa zehir kat, Elbet şimdi olursun tımarhane delisi. Çilesiz insan olmaz, sen de doldur çileni, Sinirlenme, üzülme, sakın bozma freni.. Aç gözünü karışmam kaçırırsın treni, Sonra toptan olursun tımarhane delisi… Belki sana meskendi bir zamanlar Beyoğlu, İstersen ol akıllı, hor görür ya eloğlu.. Farzet her gün geliyor ziyarete köroğlu, Yine eller diyor ya tımarhane delisi… Belki sevda yüzünden, kavgalardan kaçırdın, Belki polis jandarma dayağından şaşırdın.. Kimbilir hangi kaza, hangi işten kaçırdın, Elbette bir sebep var tımarhane delisi… Belki de aldatıldın, belki evham kurarsın, Belki sebepsiz yere başkasını vurarsın.. Belki de bir iftira uğruna can koyarsın Ondan sonra olursun tımarhane delisi. — 39 — Farzet canın sıkıldı gidip içmek mi lazım Sarhoş olup etrafı yakıp yıkmak mı lazım Elbet kanun yakalar istersen ol mülazım İdrake aciz olma tımarhane delisi. Zira hayat böyledir, kalender ol aldırma Farzet işin bozulmuş, gidip ele saldırma. Elin kazanındaki aşa kepçe daldırma Fazla koşma düşersin tımarhane delisi. Bu içtimai yara insanlığı ürkütür Hem öyle bir yara ki vicdanları çürütür Hatta psikologlar boşa kalem yürütür, Ey tıp seni bekliyor tımarhane delisi. Söyle ey tıp, delilik neden, niçin çoğalır? Hadiseler mi sebep, neden kafa bulanır. Müsebbibler kim acep, niçin normal azalır? Sonra çoklar oluyor tımarhane delisi. Şu halde dinle ey tıp, gerçi ümit sendedir Fakat unutmayın ki püf noktası bendedir. Bu insanlık davası, anahtarı kimdedir? Neden milyonlar olsun tımarhane delisi? Tedavi yalnız şok mu, yoksa yemek mi hayır Neden delilik artsın gel de bu farkı ayır Zira ki felsefede kalmamıştır bir hayır Sakın siz de olmayın tımarhane delisi. servisten (36) 4/11/ M… Ö… — 40 — YOKLUK Kutudaki kibrit bir, Yok kırk paralık gelir. Sigarayı arama; Ne var, ne kimse verir. Ayın onüçü Pazar Herkesi biri ara Kurban bayramı olsa Ne gelen ne gören var Yokluk kavradı bizi Bağladı elimizi Soldurdu binbir elem Gülden cemalimizi Derman ne hoş arkadaş Düşünceden bıktı baş Göl olur gemilere Gözlerimden akan yaş. Yeter bunca izdirap Gönül hicrandan harap Kafi ağladıklarım Sen güldür beni Yarab. B servisinden M… Ö… — 41 — KARANLIK GECELER Gözlerimde hicran başucumda mum Canevimde bir dost gibi karanlık Asabım perişan ve ruhum mağmum, Yolcuyum bir meçhul diyara artık Arkamda kesildi her ses ve nefes Talihim cismime dedirtmede pes… Dertliyim, derdimi anlamaz herkes, Sırrını söylemez her ruha ruhum. A servisinden R… G… Ö… Prot. No. / — 42 — AKŞAM KARANLIĞI Karanlık çökerek ruhuma dolup Şekiller silindi artık ağır, ağır Karardı her cisim bir bir yok olup Çöreklendi içime gene bir kahır Yıldızlar pul pul ufka dizildi Enginler şimdi siyah bir şerit Semaya karadan bir hat çizildi Hiçbir iz kalmadı sabaha ait. servisten T… S… Prot. No. / — 43 — DELİLER CÜMBÜŞÜ Tımarhane bir alem bir deliler cümbüşü Bağlaması sazı var hem darbukası cümbüşü Taburcu olana kadar orada yaşa her düşü Tımarhane bir alem bir deliler cümbüşü! Bakırköy'ün en başta meşhur top sahası var Servislerde hastalara bazen sineması var Hastalar bazen de kızar bozuk çalarlar! Tımarhane bir alem bir deliler cümbüşü! Kiminin adı deli fakat aslında Veli! Kimisi raydan çıkmış oynatmış terelelli! Enteresan bir mevzu Bakırköy'ün her yeri Tımarhane bir alem bir deliler cümbüşü! A servisinden R… G… Ö… Prot. No. / — 44 — HAKLISIN Sıkılıyorum, dedim. Dedi düşünüp – Haklısın Hastayım dedim ona. Yine dedi – Haklısın Bıktım canımdan dedim. Haklısın dedi bana. Dedim deme haklısın, Bir şeyler söyle bana. Dedi söyliyecek başka Bir şey bulamıyorum. Çünkü sen dünyalar Kadar deryalar kadar Haklısın. A servisinden A… D… Prot. No. / — 45 — YALNIZLIK Örtün üstüne örtün, Ilgaz'ın karlarını Geçti gençlik benden de, seyretmeden yarını Böyle demişti hocam; eller alır varını Bahar gibi ömrün, yeşil yapraklarını servisten T… D… Prot. No. / — 46 — DERTLERİM Hava karardı yine Vakit akşamı buldu Düşünce çıktı bine, Gülden cemalim soldu. Kış günleri çok kısa, Çabuk oluyor akşam, İçim çok sıkılmasa Bunları karalamam. Geçmiyor başka türlü, Vakit kapalı yerde. Özlemesem bülbülü Düşmezdim binbir derde. A servisinden M… Ö… Prot. No. / — 47 — AYSEL'İME Hakikat bir dere Aşk da bir sudur, Aklım iki yıldır Aysel'e vurgundur. Seni seven Nejat Dertli bir kuldur Anlamadın mı, bu kalb sana vurgundur Cananımın saçlarını koynumda kuruttum. Ne çabuk unutun Seni deli gibi sevdiğimi. N… A… Prot. No. / servisten — 48 — EBEDİ YALNIZLIK Görüyorum rüzgarda uçuşan Saçlarda aşk var. Görüyorum aşk Bir damla yaş olup Kırpışan nazlı kirpiklerin Gururuna aldırmadan Göz pınarından çıkıyor, Sekerek iniyor yanaklarından. Biliyorum o bir damla yaş Paha biçilmez bir incidir. Biliyorum onun içinde, Ebedi bir aşk var. Ben onun yanında O benim aklımda Sadık vücudu ile Saf aşkı ile karşımda Beni bu ebedi yalnızlık. Anlıyorum bırakmıyacak Önünde boş beşik İçinde hayal var Bana bakıyor sanki Doğmamış yavrucak Gözlerinden iniyor Hep o inci yaşlar Sanki soruyor bana Ne zaman olurum sana Gelincik. — 49 — Ben onun baş ucunda Bakışları içimde Unutur yalnızlığımı Doldur diyor beşiğimi Mes'ut olursun aş diyor Dünya evi eşiğini Heyhat gönlümün Batağında çırpınan Bırakmıyor batmayan O ebedi yalnızlık beni Sen bu karanlık alemde Taht mı arıyorsun gönülmde Ey güzel meçhul anne Aşk varsa senin için içimde Seni seviyorum bundan sana ne Biliyorum hem bana Hem sana yazık Affetme beni Biliyorum içim ezik Bırakmıyor işte beni O ebedi yalnızlık. A servisinden R… T… B… Prot No: / — 50 — GENÇ GÖNÜLLERE Söylemek isterimki bir çok gönüllere Aşk içilen bir şarap gibidir, asla inanmayınız O kadınlar ki; benzerler mor dikenli güllere Renklerine kanıpta mest… olup yanmayınız. Neyinize yetmiyor şu Mor renkli akşamlar Bir kızın gözlerinden daha gölgeli çamlar Kalırsa gönlünüzde şimdiden, paslı gamlar Size yansın rüzgarlar, ağlasın çağlıyanlar. Aşk bir tufan olupta beni alsa engine Gene gönlüm barışmaz gözlerinin rengine Gönlüm kapılmaz bir daha onun pis nefesine Ben artık aşıkım güzel bülbül sesine… servisten A… K… Prot No: / — 51 — ISLAH – HANE Şimdi döndük artık eski zamane Ben deli ymişim ondan sana ne Sen çok akıllı ymışın bana ne Kimi garip kim dertlidir yatanların. Kimi deli, öbürü veli, kimi… serseri Delilik kitabının yoktur zaten rehberi Kimi ağlar, öbürü güler, kimide oynar Anlaşılan hiçbirine olmamış talihleri yar. Hayat bazen tatlıdır bazen de acı Tımarhane dinlemiyor ne hoca ne de hacı Buraya düşenin başına geçiyor doğruluk tacı Ne polis tanır ne de jandarma, bu dünya yalandır Boş ver aldırma. servisten H… İ… T… Prot No: /84 — 52 — HASTA Dışarda herkes içerken! Çay, süt! Ve yerken Muhallebi, tavukgöğsü, pasta! Burada adın (HASTA)! Çorba TASTA! Bence hastaların çoğu (USTA!) Aşağı HASTA! Yukarı HASTA! Tımarhane bahçesi dolu HASTA! Gel HASTA! Git HASTA! (Taburcu!..) ol hastaneyi ASTA! Türkçede en sevmediğim kelime (HASTA! ) A servisinden R… G… Ö… Prot No: / — 53 — RÜZGAR Üstünlük için çırpınıyor Rüzgar… Köpürüp patlıyor dalgalar… <<Suyun şamar sesidir>> diyor Sahildeki yıpranmış kayalar Direklerdeki gıcırtılar Sanki konuşuyor palangalar Güverte altında köpürterek Çamaşır yıkıyor hırçın kadınlar. <<İçindeyiz acı bizlere>> diyor Bütün çeşitli balıklar. Ama hep bunlarda Gururlanıyor <<Sebebiyim>> Diyerek rüzgar. A servisinden R… T… B… Prot No: / — 54 — DİLEK Doktor bey amca Doktor bey amca Benim bir ricam var sana Babamı gönder sen bana Dua ederim ben sana Her zaman evlatlarınla Allah ömür versin sana Beni yetim bırakma El ellerine bırakıp El gözü gözetletme Bana sevgili babamı gönderirsen Her zaman duacıyım ben sana servisten M… T… Prot No: / — 55 — HAYATA NAZAR Herkes için yaşamak bir olmaz hey arkadaş Hayata bir nazar yap bakın, saadet içinde kim var? Kiminin yüzü güler kiminde vardır neş'e Halbuki kalblerinde gizli bir yara yaşar. Ben küçücük yavruyum annemin kucağında Yarın bulunacağım bir mesleğin dalında Ümitli yaşıyorum ey candan aziz kardeş Olmazsa öleceğim meslek uğrunda kardeş. Mesleğimi sorarsan bir lise öğretmeni Öğretirim onlara matematik dersini Ümitlerim hep olsun, kalbin sevinçle dolsun Bu günden çalışayım, geleceğim iyi olsun. B… O… B servisinden Prot. No. / — 56 — O MEÇHUL KÖPRÜ Bir destan aldım ulu merkezden, Bahseder durur, meçhul eserden. Bir köprü varmış, sorsam Sezerden Acep nerde o meçhul köprü?.. Neleri kasteder neden dem vurur, Bir çok şeylerden bahseder durur Belki de muhayyel bi köprü kurar, Acep gönülde mi o meçhul köprü?.. Destan çok muğlak anlayamadım, Bir mendil bulup sallıyamadım Sözde avcıyım avlıyamadım, Mehtaba bekçi mi o meçhul köprü?.. Acaba o köprü hayal mi beylik, Altından su geçer, etraf yeşillik, Koca bir tabiat, uçarken keklik, Uçsuz, bucaksız o meçhul köprü?.. Baharda aşıklar toplanır orda, Kimisi evine, kimisi surda, Kimi de Niğde'de kimisi Bor'da, Kimlere uğraktır o meçhul köprü?.. Yalnız köylü mü, hep oradan geçer, Kimlerin kalbini sevdalar biçer… Buluşup ayrılan da hep oradan geçer, Turan elinde mi o meçhul köprü? servisten R… A… Prot. No. / — 57 — İnsan muhayyilesinde FEZA Aysız bir gece Gökyüzü ufuklara kadar Yıldızlarla donanmış Parıl parıl parlıyor. Kainat dediğimiz bu sonsuz Alem Sanki bir şenlik yapıyor. Dünyaya her veda eden insan da Bu alemden ayrılıp gidiyor. Fakat bu alem Hep yerinde duruyor. Yok mu bu alemin bir hududu? Yok mu bu alemin doğduğu bir zaman? Yok mu bu almein söneceği bir zaman? Bunu kim biliyor? A servisinden Y… T… Prot. No. / — 58 — ŞİZOFRENİ Kar sulu sepken yağarken Donmuş gibisin ey gönül Ömrünün sonuna giderken Sen durdurmuşsun terni Aşk yolunda herkesin Patlamış iken freni Sen korkuyorsun binerken Keder dolu sanki aşk treni Aşkı tanımıyorsan Muhakkak birini an Ey gönül bunu yapamazsan Senin kafan şizofreni. B servisinden R… T… B… — 59 — KADERİN GÜCÜ Didindim çalıştım pişirdim aşı Yalnız bıraktım beş yavru kuşu Sahipsizlerin ters gitti işi Yavruların bahtına nice ağlarım Sizler de henüz süt emensiniz Şafaktan uyanıp babam dersiniz Yatakta uyurken yoksul geceniz Yavrular diye bağrım dağlarım Babayı ister sesten yanılmaz Çocuk anne babasız kalmaz Nimeti bulursa fikri yorulmaz Yavruya sarfettim gençlik çağlarım Babaları gelince gaflette biter Komşuyu hısımı hemen terk eder Babanın geldiği onlara yeter Yavrum diye karalar bağlarım İnsan yavrusunu pula veremez Feleğin kahrına karşı gelemez Giden gitti geri dönemez Kaderin gücünü tedbir yenemez Sen de üzülme ey M… C… Allahın kuluydu hep evliyalar Ademler Fatihler çok Süleymanlar Yavrulara sonsuz sevgi yollarım. servisten M… C… — 60 — ŞİİRCİK Ah şu duvarlara bak ne güzel resimler var Onlara baktıkça kabaran bir hevesim var. Ne olur verin şu kalemi adi ve pis elime Reddetmeyin sokmayın beni derin elem'e Vinci, Rafael gibi muhayyile eseri Onlara baktıkça oluyorum esiri Sayenizde ben de resim yapmaya çalışsam Sayenizde ben de kabiliyet olum çıksam. servisten S… D… — 61 — NE ÇIKAR SANKİ Güzelsin, sevmişim, ne çıkar sanki, Bir gül olsan dahi koklayamam ki, Kalbimi sana veremem, çünkü; Belki çapkınsın, yıkar kaçarsın, Endamın, bakışın sanki bir bahar Kim seni sevmez ki ey gonca gülzar, Kalbim üzgündür, incltme solar, Bahtımın baharı neden kaçarsın? Aşkınla gözyaşım sel olup aksa, Gözlerim yollarda takılıp kalsa, Aşkınız ömrüme bir kanca taksa, Kancayı almadan neden kaçarsın? servisten R… A… — 62 — HASTANEMİZ Çok efsanevî bir müessesedir bu hastane, İçeriye girip gezmeyen görmeyen bilemez, ne çare. Dert vermesin ulu (TANRI) kimselere Bu hastalık ne zenginlere acır ve fakirlere. Bendeniz onbir senedir altıncı kez geliyorum buraya, Tedavi olup çıkıyorum her defasında dışarıya. hem istirahat hem tedavi evidir burası, Gayet güzel ve pek havardır burası. Hem de çok nazik kimselerdir hekimlerim, Zirveye ulaşmış artık bilgileri İyi muameley ile tedavi ederler hastaları, Yoktur kendilerinden müştekî olanları. Hiyakârca değildir bu yazdıklarım, hakikatı ifade etmektir maksadım. B servisten A D — 63 — BAKIRKÖY İnsanlığı, sefkati, ilmi burada duymuşum. Bütün bir hayat boyu meğer ben uyumuşum. Eski köhne tedavi atılmıştır geriye, Modern, ilmi tedavi, hep ileriye Burda hasta misafir, deli yok yok artık burda Bundan ayrı anlayış mazide kaldı, hurda. Burası mütemadi dönen koskocaman çark. Ağaçlarının altı sanki bizim hyde park Bol gıda, müzik, spor tatlı nağmeler gür Hareketler tam serbest, ruhlar yükseklerden hür. Kızılay, Mavi Melek, çiçekle dolu bir köy, Yıkılan dünyalara kalpten destek Bakırköy Bakırköy sosyal yardım, akılcıyı andırır. Şifa verir hastayı millete kazandırır Doktoru, hemşiresi, insanlık yarışında. Yere inmiş melekler koşar her karışında Burda sevgi, saygı. burada şefkat vardır. Burda herkes çocuk, herkes dünya kadardır Burda herbir hasta bir şaheser emektir, Medeniyet insana yardım etmek demektir servisten M K — 64 — BAHÇEMDEKİ AĞAÇLAR Ağaçlar ne büyük Dostlarımdır benim Onlara güvenirim Bana en yakın İnsanlardan fazla Onları seyrederim İnsanların çoğu İki yüzlüdür Bir gün gelir belki döner Bana uzanan Dost eller Belki de düşman olur Ağuşunda serinlediğim Sevgi ile Seyrettiğim deniz Bir gün gelir köpürür coşar Belki de beni boğar Ona da güvenemem Serin serin tatlı tatlı Esen rüzgar Bir gün gelir Fırtına kasırga tayfun olur Yıkar hatta öldürür Ona da güvenemem İlkbaharın ağaçlar Yeşil renkli yapraklar — 65 — Beyaz mor çiçkelerle süslüdür. Yorgun başımı Onun gölgesinde Dinlerim Onun üzerime Sarkan dallarına Bakar ve işte derim bana uzanan dost eller Sonbahar yaprakları Dökülür toprağa Sararmış boynu bükük Kış kar fırtına soğuk Ağaçlarım çırılçıplak Üzerinde ne bir yeşil yaprak Ne de bir çiçek var Fakat o yine dimdik Ve mağrur Sanki bana söyle diyor Korkma yine yeşereceğim Gölgemde dinleneceksin Sana dost elimi uzatacağım En büyük dostlarım Ağaçlardır benim İnsanlara denize rüzgâra Güvenemem Belki bir gün gelir Döner boğar öldürür Fakat en güvendiğim dostlar ağaçlardır benim servisten Ş B — 66 — FANTEZİ <<GÖNÜLSPOR>> isimli kadın futbol kulübü ku- rulunca dört büyük kulüp Fenerbahçe - Beşiktaş - Vefa - Galatasaray oyuncuları formaları sırt- larında, ellerinde dövizler <<GÖNÜLSPOR>> fut- bol kulübü binası önünde yarı şaka yarı ciddi şarkılarla nümayiş yapmışlardır. FNERBAHÇELİLER Kadınlar bir kulüp açtı bu da bir fiyaka mı Acep sahi mi dersin yoksa bu bir şaka mı Verelim bir pas bizim meşhur Lefter'e Hemen kaydediversin bir gol deftere. Bilir misiniz nedir bizim o santrfor can Sizi şaşkın tavuğa döndürecektir her an. Mikro Mustafa boyu posu pek kısacık Bizim ele avuca sığmaz sağaçık Ağları bir şut ile ederse parça parça Sonra anlarsınız nedir Fenerbahçe Kaptanımız santrhaf Naci Onunda pasları yerinde şutları pek acı. BEŞİKTAŞLILAR İyi bil bize derler Karakartal Beşiktaş Gönülsporlular biraz yavaş gelin yavaş Hey bize yan bakma gönülsporlu Bizden öğren nasıl oynanır sen futbolu — 67 — Bizde öğren şut orta nasıl atılır Top ağlara bir vole ile nasıl takılır. Volenin üstadı Şeref'tir soliç Şükrü'nün korner golleri unutulur mu hiç? GALATASARAYLILAR En güzel forma bizim Sarı-Kırmızı Kalplerimizde var büyük bir sızı Gönülsporlular bize meydan okuyorlar Vallahi bizleri de günaha sokuyorlar Bıktıracağız onları voleden, şuttan, golden Hem sağdan atacağız hem de soldan Boyunuzu görelim işte meydan açık Kadınlardan futbolcu olur mu behey kaçık! VEFALILAR Biz bozayı, şırayı çekip yola çıktık Gönülsporluların palavrasından bıktık Vefanın meşhurdur bozası, şırası Gönül sporlularında geldi işte sırası Sahaya boza, şıra çeker çıkarız Karşımıza kim çıkarsa hemen yakarız En fiyakalı forma Yeşil-beyaz Gönüsporlu bu sözleri deftere yaz Futbol erkek işidir - Bizler Bekirlerin Zekilerin çocuğuyuz - Biz şampiyon kulübüz Futbol bulaşık yıkamaya benzemez Şutlarımıza dayanamazsınız servisten Ş K — 68 — BİR HALK TÜRKÜCÜSÜNE NAZİRE -Kahveci oldum: çayın cibresi ile çay satan dediler, pılımı pırtımı haciz ettiler. -Şoför oldum: Karınca ezmemek için cadde- lerde yalpa yaptırdım otoya. Sarhoş diye ehli- yetimi aldılar. -Ressam oldum: Tablo yaptım resimlerime bakıp güldüler. -Çorapçı oldum: Sen ayağımıza değil başımıza çorap örersin dediler. -Artist oldum: Sen çok meşhur bir jönsün perdeye sığmazsın dediler. -Yarışçı oldum: Sen tavuk kovalamasını bil- miyorsun diye müsabakaya almadılar. -Tayyareci oldum: Evvelâ yerde yürümesini öğren diye beni bebek askısına taktılar. -Sobacı oldum: Senin gibi boruları biz takmı- yoruz dediler. Siz söyleyin boru mu bu? -Kaptan oldum: Sen lenger takıp denizin di- bini su üstüne çektin ada yaptın, dediler. -Hastanede hastabakıcı oldum: Yan gelip yat- masını bilmiyorsun, sen hastasın dediler. -Doktor oldum: Çelikten kalp ve sinirlerin varsa sana servis şefliği verelim, dediler. — 69 — -Akıl hastası oldum: <<Normalsin>>. taburcu oldun, delirdin dediler. -Nihayet bütün dünya benimdir, diye dayat- tım. Tımarhaneye yattım. -Keşifler yaptım - Resimler sattım. Sayın okuyanlar şiödi oldu mu? Taş gediğini buldu mu? B servisinden R T B — 70 — GÖNLÜM Bunca yıldır ağladım gözlerim dolu yaş Bulamadım kendime hakiki bir arkadaş Yok mu kardeş kafalı temiz kalpli bir yoldaş Yeter çektiğim çile, döktüğüm göz yaşları Kimi sevdimse bana asıverdi yüzünü Hep ızdırabı tattım hep tanıdım hüzünü Karıştırdım hep kederle gecemi gündüzümü Güldüklerimin bana çatılmasın kaşları. Gönlüm elemle dolu içimde yok tek neş'e Atar mıyım kendimi bir daha hiç ateşe Nerden düştüm bu asab tamir edilen işe Bana atıyorlar hep sapanlılar taşları. 26/XII/ Çarşamba M T Ö — 71 — ÇİÇEKLER VE SEN Bir gün seni bahçende gördüm Menekşelerin, leylakların arasında Bahçende papatyada gülde gördüm Senden güzeli yoktu çiçeklerin arasında Sende her çiçekten bir parça var, Yüzün papatya yanakların gül Dudaklarının renginde menekşemi var? Zambak mı senin kadar narin yoksa sümbül Hayır bir parçası değil sende Her çiçeğin bir bütünü var. Hangi gül yanaklarının renginde Dudaklarının renginde menekşemi var? 26/XII/ M T Ö — 72 — ÖĞRETMEN BEDİA TUNCER'E İTHAF KENDİ KENDİME Yan Ali yan yanmanın esas günü gelmekte Sevgilimin iç yüzü acıyla bilinmekte Say şu vefasızlığı göz yaşımı dökerek Izdırap tohumunu o gönlüme ekerek, Canım dedim ne oldu dudak kıvırdı birden Nasılda gitmektesin zaman denilen nehirden Bir bakış için neler fedaya hazır, Duygudan uzak başı boş arzulara nazır. Sen ömrünü yoluna diyet diyerek koydun, Adem gibi duyarak Havva gözünü oydun O hâlâ utanmadı harap ettiği bağdan Zamane esir doldu zamane ağından. Fakat his ölmez Ali hesabı aynen çıkar Sevgiyi ezen dişi bir gün şaşkına bakar Sen vefanın kurbanı O nankörlüğün özü İnanki nedametle bir gün kan taşar gözü. servis A Ü — 73 — TIMARHANE Şöyle bir devran yapayım dedim Tesadüf attı tımarhaneye Bir demir kapı şişman kapıcı Bırakmaz gideni çilehaneye. Gözettim etrafı kimler delidir. Hangi sebeplerden neden delidir. Herbiri bir çeşit işten delidir. Bağrında kimler var ah tımarhane. Deliler halinden mahşer kopuyor. Kimi kahkahalar atıp gülüyor Kimi ağlıyor kimi fırlıyor Ne kadar garip yersin tımarhane Öyle bir çiftlik ki eşi bulunmaz Çeşmeye gitsem suyu bulunmaz Yeşil ağaçlarında meyva bulunmaz Ne kadar garipsin ah tımarhane Zengin servetinden mahrum olunca Memur mevkiinden bezgin olunca Kimi de evinden dargın olunca Hep sende misafir ah tımarhane — 74 — Uzaktan gördüm bir yeşil türbe İçine girdim vallahi tövbe Sanki hicranla yoğrulmuş belde Ne kadar garipsin ah tımarhane Fazla konuşsam manyak diyorlar Az konuşursam şizo diyorlar Etrafta koşsam psiko diyorlar Sen de şaşırdın ah tımarhane. Tımarhane servisi (36) R… A… — 75 — MAZİNİN SESİ Eski hâtıralar benliğimi de sarmış, Meğer bu dünyada unutmak varmış, Şimdi bir hayâl oldu o eski mazim, Artık geçen günlerim dertli ve hazin. servisten H… C… G… Prot. No. / — 76 — GÜLDÜR ALLAHIM Artık sen ağlatma güldür Allahım. Derdimi dertsize bildir Allahım. Buraya düşmüşü güldür Allahım. Ben yaralı bir kuşum, Bana ok çektirme öldür Allahım. servisten Ş… A… Prot. No. / — 77 — ÖLDÜREN AŞK Duyduğuma göre şairlik, Sevmekle aşk ile olurmuş; Binde bir seveyim dedim, Kız ekâbirdenmiş. Hayır aşka değil de ben, Şairliğe özenmiştim; Bütün benliğimi hislerimi de Şairliğe vermiştim. Ne yalan söyleyeyim, doğruca, Aşk şairlikten daha baskınca; Edebi aşk bir yandan; Bir yandan da aşk başlayınca. Ne kafa kaldı bende ne his, Her halde aşka mağlûp oldu nefis; Sevgimi dahi tarif edemedim ona, Benim lisanımdan anlamıyor kız. Dedim ya ekâbirdenmiş bayan Çok da hoş, selâmlar her tanıyan; Şairlik de öldü kalb de perişan, Gel de sen ol da bu derde dayan. A sevisinden M… T… Ö… Prot. No. / — 78 — B sevisinden H… G… tarafından yazılan bir şiir! Bu şiirimi sana yazıyorum Üsküdarlım Köyümün kerpiç odasından Günün en geç saatlerinde Seni yaşıyorum, Seni düşünüyorum yoksunluğunla. Şimdi sen Üsküdar İhsaniyesinde bana doğru uzatmışsın ellerini Açmışım pencereleri karanlıklara Bütün hâtıraların yarım Bütün düşüncelerin yarım Bana doğru uzatmışsın ellerini Melûl-mahsun ağlıyarak Gün solar, gün geçer Üsküdarlım. Bilmem ellerinizde ne kalır Yerden kalkan ağır, ağır fecirle Uzaklaşan kervan yol alır. — 79 — ŞİZOFRENİ Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni!.. Doktor beni sanıyor hâlâ şizofreni!. Üsküdar taburculuk hasretiyle derinden Kalbimi hoplatıyor Bakırköy'ün treni! Tâ uzaktan Marmara Aşkla çekiyor beni Hayretle karşılarım beni deli göreni Taburcu olmak için kullanmalı dümeni Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni Doktor beni sanıyor hâlâ şizofreni. A servisinden R… G… Ö… Prot. No. / Günde 16 paket sigara içen hastanın şiirlerinden biri daha. Bu hastanın sigara içişi kadar giyinişi de enteresandır. — 80 — ALKOLİĞİM İçtim içtim Oldum o biçim Gecenin sanki Meltemi dindi Elimden yüzümden Kanım çekildi Kaldı sesleri Şekiller hep silindi Ayaklarımın altı Ne kadar derindi Önümden, Siviller çekildi. Karşıma, İşte o anda Nefesim kesildi Sorun bana Karanlık, aydınlık Nerede ve ne idi? Yürüdüm boşluklara Saklandım boşluklara Ölmek istermiş gibi Atıldım otlaklara Hayal kervanıma İşte burada katıldım Beni seven karım olsa Aş diye önüme Ekmek ve soğan koysa Dese şükret dününe — 81 — O mel'un şişeyi alsa Kafama şevkatle vursa Dese içme iyi olur Paran yarına kalsa Koy başını yastığa Zannetme ki Kaya Ben olmasan Arsalarda yatarsın Yıldızları saya saya O anda uzaklardan Köpekler uludu Bu sesleri kulağım Vicdanım bile duydu Köpek mi vicdanımdan Vicdan mı Köpekleşti uludu Bunlar birbirine karıştı Bu ne iğrenç barıştı. Zaten son paramı Ben bu işe yatırdım. Kendimi bilerek batırdım. Böyle olmak için Midemi bulandırdım. Şimdi hayali karımda Beni yalnız bıraktı Onun bile azarı Bana ne sıcaktı Artık ben kendimi Yalnız bileceğim Alkoliğim ben Buldukça içeceğim. A servisinden R… T… B… Prot. No. / — 82 — KAYBOLAN SAHİLLER Granit kayalarla çevrilen, Yakamozlarla ışıklanan, Renk, renk ışıklarla dolan Hasretindeyim kaybolan sahillerimin. Yağarak yamaçlara iplik, iplik, Akacağım daima kolsuz bir nehir gibi iklimlere. Deniz bütün uğultusu şeytan minarelerinde, Damlalarında ise kimsesizlik, Hülyamın çizilen sahillerine ve tertemiz derinlere. B servisinden B… Ç… Prot. No. / — 83 — KOĞUŞLARIMIZ Düşünceden bitap kalan şu vücudunu Dinlendireceksin yatağında sen onu Kimi kendini düşünür kimi oğlunu. Kimi bilmez kendinin ne olduğunu. Heyhat hepimiz hastayız derece derece Herkesin ağzından dökülür bilinmez bir hece Geçer mi bu acı izdirap içinden her gece Aylar yıllar gibi uzar yattığın bir gece II-B den S… S… Prot. No / — 84 — TIMARHANE VE BEN Tuhaf bu aşinalık nedir tımarhaneye, Taburcu olup olup dönüyorum geriye, Her seferinde <<Bu son>> dedim arkadaşlara, Yine döndüm bahçeye yemyeşil ağaçlara Anlaşılan âşıkım yeşil güzelliklere Ne kadar desem geldim bu defa son kere, Öyle sanıyorum ki bir özlem duyacağım, Az zaman sonra tekrar burada olacağım. Cemiyetten daha hoş ve iyi ki burası, Silinmiyor ruhumdan yıllardır hâtırası, Belki bir çöl olsaydı akıl hastanesi Gidenlerin gelmezdi tekrar geri dönesi. A servisinden M… T… Ö… Prot. No. / — 85 — AŞKIM Elindeki sıcaklık bir an kalbimi yaktı Ruhundaki ihtiras benliğimi kanattı Doğuyordu içimde çok tatlı bir heyecan O anda be her zaman kalbimde sendin inan Gözlerin bakıyordu ısrarla gözlerime Arzuyla değiyordu dizlerin dizlerime Ne yapsak da sevgilim dönebilsek maziye. servisten İ… G… Pro. No. / — 86 — NE GEZERSİN A YOLCU Ne gezersin a yolcu sanki bir dertli gibi, Yüzünde bir elem var, ıstırap verir gibi, Kalbin mahsun, göz yaşlı, tıpkı bir deli gibi, Sana deli demem ben, belki bir dertli gibi. Hasta değilsin evet, neden ruhun mustarip? Söyle a yolcu söyle, sende mi oldun garip? Vicdanın mı titriyor, neden ruhun mustarip? Söyle a yolcu, söyle sen demi oldun garip? Bak semadan geçiyor bulutlar üzgün üzgün, Sanki onlar da dertli, rengi kararmış süzgün, Bir ilâhi kuvvet mi onları yapmış düzgün? Şimdi onlar da olmuş semalarda bir yolcu. Ya o gelen kız, neden rengi solmuş, sararmış, Sanki hüzün deryası, çünkü saçlar ağarmış, o saçları okşayan nazik eller kararmış, Bir de sen sor ona ki, sebep nedir a yolcu? Belki felek göğsüne bir sille vurdu geçti, Belki açan gülleri baharsız geldi geçti, Belki omuzlarında baykuşlar öttü, geçti, Derin hayal daldı düştü bu hale yolcu. Yeter artık coştuğum bu hengâme içinde Ne dolaplar çeviren var ellerin piçinde, Kimi atar kahkaha, kimi hicran içinde, Bu öyle bir yara ki, merhemi zordu yolcu. — 87 — Bak selviler şahlanmış, fakat çamlar eğilmiş, Onlar da mı dertli ki, yoksaki vecde gelmiş, Şu ağaçlar altında kimler ne sofra sermiş, Akasyalar açarken buradan geçtin mi yolcu? Yeşil, çamlar, caddeler, hoparlörler, geyikler, Hele güzel tavuslar, o da bizim peyıkler, Ya o verem, frengi, felçli sakat yiğitler, Anlatmakla biter mi sanki bu dert a yolcu. servisten R… A… Prot. No. / — 88 — PERİLER YIKANIYOR Dalgalar dalgın ve baygın, Sahile doğru pek yaygın… Gidip gelişini… köpürür, İnler sanki ta derinden… Bir yengeç asık kayada Sallanır durur orada… Doğar semadan mavi ay Sanki çekilmiş okla yay! Aksetmede o geceyi, Andırıyor bir heceyi… Parlıyan sular yanıyor, Sema denizi anıyor… Kuzgun sular öpüşür, Deniz perisi gülüşür… Gece, gece uyanıyor, Periler yıkanıyor! S… Ü… Servisten Prot. No. / — 89 — VEDA Bırakalım sevgilim Bilmediğim bu işi Sevmek ve sevilmek Ne demek? Heyhat!.. Filmlerde seyrederiz aşkı Sersem desem sevinir Direnirsin seversem Gül gönderirim kızmışsın Ne (turşuluk kız)mışsın. Servisten N… C… Prot. No. / — 90 — BAKIRKÖY'E VEDA! Ey hâtıralar bahçesi tek belde Bakırköy Ayrılmadayız bak yine son bir kere senden Gezsem bile her ülkede, her beldede köy köy!.. Bahçen gibi bir bahçeyi asla bulamam ben! Sunmaktayım artık sana son kere vedâmı! Bilmem ki zaman sadece hülya mı? Rüya mı? İstanbul'a hürriyete artık gidiyorken Binlerce selâmlar sana (sessiz otobüs) ten! A servisinden R G Ö Prot No. / — 91 — HABERİN OLSUN Sevgilimin adı Ayseldir. Odıır bana gönül veren Şimdi ettin beni verem Gözlerin kızarmış Neden ağladın? Yoksa bir başkasına mı Gönül bağladın? Ben yamaçtan gideyim Yol senin olsun Ben zehir içeyim Su senin olsun. Bir sevgili bulmuşsun Hayırlı olsun Bir tane de ben buldum Haberin olsun. servisten N A Prot. No. / — 92 — SONBAHAR DÜŞÜNCELERİ Bu şiirimi sana yazıyorum Üsküdarlım Köyümün kerpiç odasından Günün en geç saatlerinde Seni yaşıyorum Seni düşünüyorum yoksunluğunla. Şimdi seıı Üsküdar ihsaniyesinde Açmışın pencerelerini karanlıklara Bana doğru uzatmışsın ellerini Bütün hâtıraların yarım Bütün düşüncelerin yarım Bana doğru uzatmışsın ellerini Melûl-mahsun ağlıyarak Gün solar, gün geçer Üsküdarlım. Bilmem ellerimizde ne kalır Yerden kalkan ağır, ağır fecirle Uzaklaşan kervan yol alır. B servisinden R G Prot No. / — 93 — MEŞ'UM SANDAL Yeşil sularda sandalla gezer bir adam, Balıkçı mıdır? Yoksa ne. Farkedilmiyor. Etrafına saçtığı köpüklere hep cam ram; Seyrine bir lâhza, bir an doyum olmuyor Martılar küme, küme olup üstünde kâh; Bazan suya çarpıyor ardında sandalın. Birden ne oldu adama? Devrildi vah vah! Herhalde kürekten ipi koptu mandalın. Gölgeler kalkarken etrafta çok geç vakit, Şimdi siyah sularda sükûn! ve sandal boş. Saklıyor koynunda artık bir sırrı sakit; İnsafsız enginler alabildiğine loş servisten T S Prot No. / — 94 — HASTANEDE GÜNLERİM Öyle günlerim olur kİ Cennet Öyle günlerini olur ki Cehennem. Nasıl kurtulayım Yarab bu hayattan Bıkmış kalmışım dünyadan. İnsanlar yakın tesellim oluyor. Nasıl kurtulayım Yarab bu hayattan. A servisinden H E.. Prot. No. / — 95 — 13 Salı Ağustos tarihli (Son Saat) ga- zetesinde, kitabı derleyen öğretmen Bedia Tun- cer'le yapılan, (Personelleri yetiştiren hastaha- ne) başlıklı röportaj'da bu şiir neşrolunmuştur. TIMARHANE Kimi garip Kimi Veli Kimi deli Birlik şu ki: Hepsi birbirinden dertli Ağlıyanı var Güleni var Bağıranı var Anlaşılan, evet anlaşılan Olmamış hiçbirine Talihleri yar Kimi bekler Kimi gelir Kimi gider Ne kadar iyileşsen de Gün gelir Tımarhane görmüşsün denir. 7-B servisinden R P Prot. No. / — 96 — PLATONİK VE MELANKOLİK BİR AŞK Gözlerim kör olsa yalnız senin aşkın kalır. Yalnız senin saçların gözümün önünde dalgalanır. Hey, Ulu Tanrım sen getirdin başıma bu işi. Sen soktun kalbime aşk denilen şişi. İstersen sevgilimi ver bana İstersen kıy, vemiş olduğun bu tatlı cana. Kalbim durmadan kanar Ciğerlerim ateşler içinde yanar Ömrüm benzesin son bahardaki yaprağa. Ulu Tanrım çabuk yatır beni bu kara toprağa. 13 .servisten T A D H H Prot. No. / Yukardaki şiir Beş isimli bir hastaya aittir. — 97 — SEVGİLİ Mevlâm özenmiş bezenmiş yaratmış Hamuruna kimbilir neler katmış Gece sandım külün koynıında yatmış Güzel, mayhoş ve o kadar tatlı kİ? * * * Saçları sandım dayımın harmanı Bakışın kesti dizlerim dermanı Felek eyler mi ki böyle fermanı Beni sana seni bana vermez mi? * * * Kimsede görmedim şendeki nazı Neyliyem tamburu, neyliyem sazı Sen söyle ben dinliyem gönül razı Sultanım acaba kabul eder mi? * * * Dudaklar sandım kurulu bir çift yay Gözlerin dersem sanki hare-i ay Kirpiklerde var ok adedin say Nasıl dayanam endama bilmem ki? servisten T A Prot No. / — 98 — TALİH BU Sene Çarşamba günü Boyladım öğlende Bakırköy'ünü Eylediler tedavi elektrikle şok Dediler üzülme sende bir şey yok. Dumanlıdır dağlar, ufuklar kara Bu dert de açtı kalbime yara Koydular teşhisi baktım karara Devalı mı devasız mı bilmiyorum sar'a. Gezmişim bunca hayat daima yaya Alimler çıkmak İsterler aya Talihsiz gelmişim fâni dünyaya Tevekkülmün nedeyim yüce Tanrı'ya. A servisinden İ S Prot. No. / — 99 — BEN Deli, kulakları küpeli R Parası yok cebinde Sözde, evlenecek Ne yaparsa yapsın Elbet bir gün Açlıktan Geberecek. A servisinden R T B Prot. No. / — — ŞİİRCİK Bir heykel görmüştüm, ne oldu be Söylesene Yıldırım gibi çarptı beni; ne olacak be. Nasıl omuz kırmış, sitem etmiş bilsen ah sen Yetmez mi? Bu kadar tarif, daha ne etsen. Kat'iyyen taklitsiz; şekli, cemâli deseni Gayriihtiyari dedim: «Ruh hastası Ali.» Bende de! öyle bir karakter olsa becersrm. Doktorum da görürse der: «Müsaade etsem.» Akademide RESİM, HEYKEL eu güzel sanat; Nihayete ait: YAZI, ŞİİR, EDEBİYAT. Fuzûli gelmişim ben bu ALEM'e ne yazık Sırf yemek için, gözlerim her tarafa bakık. servisten S… D Prot. No. / — — [*] Bir çift göz arıyorum Bakıp da gören * Görüp de gördüğünün Ne olduğunu bilen * Ne olduğunu bildiği Şeyden nefret etmeyen * Seven, seven, seven. 14/A servisinden İ… N… G… Prot. No. / [*] Bu şiir sahibi isim vermek istememiştir. — — GÜL VE İNSAN Bakın şu gül dalına tomurcuklu, Bir baharın sevincini yaşarlar. Hepsinin bir ömürlük sevinci varken Solacağını bilmeden yine açarlar. İşte endamıdır göz ve o ten Aşkım değil mi ya beni söyleten. Ömrünce boşuna yaşıyan insanlar Tomurcuklardan neye ders almazlar. Bir bahar günü bile içlerinde Ölümün o ezgin hissini duyarlar. servisten H K Prot. No. / — — KAR MUSİKİSİ - (Yahya Kemal'e nazire - Gönlüm bu diyardan ve şu kardan çok uzakta! Hep (ÜSKÜDAR)ın şarkısı var eski plakta! Kalbim dolu (MECNUN) ile (CENNET) havasından Geçtim yine karlanmış ağaçlar arasından. Duydumsa da zevk almadım ömrüm kederinden İstanbul'a hasretteyim derinden. Gittikçe ağırlaştı yağan kar ve karanlık! Rüyamda bütün bir gece hep evdeyim artık. A servisinden R G Ö Prot. No. / — — AKROSTİŞ Hele sen de bir gül, yeter bana, Ümidimi de alıp gitme! Leylakların altında Yaslanıp durma A hülya! * Gür bezenişin Üstündeki tüllere, Rüyaların ufaklarından İnen bulutlara benziyor Pek alayişli düşüncelerin En gizli yerinde kalbimin Kırık tellerini andırıyor, bir lirin! servisten S Ü Prot. No. / — — ARZULARIM Gurbet elde kaldım yalnızım artık Bekarlıktan bıkmışım ah!.. Bu darlık, İstemem köyümde verseler muhtarlık, Doğru çalışan kalmadı dünyada artık, Ey gönül sanki niçin sevdin onu Bak ne oldu akıbet aşkının sonu O kadar çok mu seviyorsun, unut artık onu Zaten hep hüsranla biter sevenlerin sonu Yaylada otlar koyunlar kuzular Ben Bakırköy'de hasretim yarimi arzular Ezelden aşık olanın kalbi derinden sızlar Seven sevilen kıymet bilmeli a kızlar Bir karım olsaydı yirmi dört ayar bir karım Ona sütnineme bakar, anneme bakara gibi bakardım Lakin kırk yıllık ümidim boşa çıkar sanırım Dudağına ruj, parmağına yaldız çekerse karım Anam validem olsun onu bir teneke benzinle yakarım servisten H İ T Prot. No. /84 — — KADERİM İnanma yalandır yalan gülerim Sen dudaklarımda bir iki hece Ben kadere çoktan beri küserim Yağmur olur ince ince her gece Yastığıma damla damla düşerim. Gündüzleri gece gibi günlerim Sen yoksun saatler yıl olur bir bir Aldırma bunlarda geçecek derim Ben sevdanı yıllar yılı çekerim. Her izden yürüdüm çamura battım Gördüm dost yüzlerin buruştuğunu Ben hakikatlerin tadını tattım Bilirim kimlerin unuttuğunu Senden de ağzımın payını aldım. Islak gözlerimle anlattığımı Bu vadeden hayat hiç dinlemedi Ve o gün anladım aldandığımı Ümitler içimi kemirdi yedi Rakıyla unuttum yalnızlığımı Ben başımı garip garip eğerim Kaderimi okur okur gizlice Kuytularda deli deli gülerim Yağmur olur ince ince her gece Yastığıma damla damla düşerim. B servisinden Ş… K… Prot. No. / — — [*] Benim kara talihim Amma da yaman oldu Binbir mihnetli Acıklı bir haldeyim Maceralı günlerim Acaba ölecek miyim neyim? Sevmişim, seveceğim, aşkınla Öleceğim Yoksa senin düşüncende böyle kalacağım Leyla'ya darılmış üzülmüş kırılmışım Evimden ayrılmışım Yar ben ne olmuşum? Ortaşarkta harp varmış Rabbim param kalmamış Uzun bir mektup yazdım Mektubum babacığım sana varmamış. B servisinden T… Ş… Prot. No. / [*] Bu şiirin sahibi şiirine isim vermemiş.Öylece çık- sın demiştir. — — HASTANEMİZDEKİ MEŞHURLAR Şöhrete ekser insanlar Doğru yoldan Alın teri ile ulaşır Sebat, cesaret sayesinde Şöhretin basamaklarında Yükselir. Bazen de talihi yâr olursa Şöhretin zirvesine erişir Bu kişiler her zaman Halk tarafından sevilir, Alkışlanır, parmakla gösterilir: Fakat meşhur bir mimarı Meşhur bir doktoru Herkes bilmez tanımaz Amma bir Zeki Müren'i Bir Lefter'i, Can'ı, Metin'i Bir Ayhan Işık'ı Birçok kişi tanır Onlar her zaman alkışlanır. Bizde belki binlerce Şöhret vardır Fakat onları burada Anlatmak imkânsızdır. Çünkü yerimiz dardır. Burada da meşhurlar vardır Tımarhanenin meşhurları Sakın alayla istihza İle karşılamayın bu sözleri — — Kimisi şaşar ve güler Tımarhanede meşhur Olur mu hiç, der. Amma meşhur sözdür: Her horoz Kendi çöplüğünde öter. — — HASTANEMİZİN MUCİDİ VE RESSAMI Orta boylu bir vücut Biçimli bir çehre üzerinde İnsana itimat telkin eden Zeki ve yumuşak Bakışlı gözler, Dilinden hiç eksilmez Şu sözler: — Amerika fezaya Yine bir roket fırlatmış Feza yarışı yine artmış Ruslar pek yakında Ay'a varacaklarmış. O, gazetlerde hep bu Haberleri okur, Sonra da sehpasının Başına oturur Yeni icatlara başlar Atom treni Gök merdiveni Uçan fıçı Jet köprüsü Yarım asır öncesi Jul Vernin romanlarına Herkes gülmüştü Denizaltılar Ay'a seyahetler Arzın merkezine seyahat Ve de en nihayet — — Romancı meşhur olmuştu. Çünkü iddiaları Yerini bulmuştu. Belki mucidimizin Dedikleri de çıkacak Herkes onu alkışlayacak Takdirle anacak. — — BİZİM DE GOL'ÜMÜZ Orta boylu zayıf, sararmış Çehreli bir adamdır o. Sırtında yaz kış Kalın aba elbise taşır Onüç mekânı vardır Yatıp kalktığı servis Kapı yanındaki Çam ağacı altı Ve eczanenin önü O kendini De Gol sanıyor Yoldan geçenlere anlatıyor: — Doktor ne olacak Dolar işi ? — Bayım beğenmiyorum Ben bu gidişi. — Tımarhaneyi Samsun'a Nakledeceğim — Amerika'ya yüz bin Dolar Hibe edeceğim. — Parole d'Lonneur doktor Vallahi eczaneyi kapatırım — Azizim o ittifak ne oldu ? Suya mı düştü ? — N'est-ce pas doktor. Onun palavraları Hibeleri plânları Pek çoktur Elbette sözlerinin Hiçbir değeri yoktur. Muhatapları baş sallayıp Güler geçer Onun hayatı da Böyle gelmiş böyle gider. — — HASTAHANEMİZİN FAHRİ MİHMANDARI VE NUTUK UZMANI Uzun boylu zayıf bir Adamdır mihmandarımız Yaz kış sırtında Kaba bir elbise Koltuk altında gazeteler Ağzında da sigara taşır. Ziyaretçilere sorar: — Servisi biliyor musunuz? — Kimi arıyorsunuz ? Ziyaretçinin yanına katılır Yolda bir çok şey anlatılır. Bazen de ağaçlar arasına Postu serer Bir sandalya üzerinde Nutuk çeker. Birçok saçmalar Birbirini kovalar Enaz iki saat konuşur Herkes başına üşüşür. Kimi güler ve şaşar Kimi de acıyan gözlerle bakar. O artık etrafı görmez olmuştur. Yalnız kendi alemine gömülmüştür. — — Nihayet yorulur. Daha doğrusu Kendini bulur Artık kriz geçmiştir. Nutuk sona ermiştir. Resmi bir vazifeli gibi Çalışır mihmandarımız Nutuk uzmanımız. — — HAYAL Günlerce ipini çektiğim - Hâyâl - işte Şimdi yavaş yavaş beliriyor… Ufuklardan, ufukların tâ ötesinden Beyaz bir nur olarak, geliyor. Geliyor ve semâdan Bir çift kanatlı Melek gibi Anlıma düşüyor… Muhayyileme Mavi ormanların Perileri üşüşüyor… Sabah oluyor, sabah oluyor O peri, Avuçlarım arasından Bir hayalet gibi Açık penceremden uçuyor! servisten S… Ü… Prot. No. / — — UYANMA Seneler geçti asırlar gibi sükûtla uçuruma Ne hareket çalışma, uyku; yok uyanma… Şimdi unutuldu mazi, hal, hareket uyanma, Bilen için minnet, atılmış kâbus uyanma. Rehabilitasyon yetiştirir, her zevke san'atta uyanma, Ata evlâdıdır, kimde görülse halik çalışma. Bu vatanda çalışan efendiler olur, yarışma. Yoruldum deme sakın tembellik gitsin uçuruma. B servisinden N… İ… K… Prot. No. / — — DELİLER Ne ana, ne baba, ne yâr, ne para Delilerin en çok sevdiği sigara Aklı çalışmaz hiçbir tarafa Gördüklerine der: Ağabey versene bir sigara! Bu hastalık ölümden de karadır Kara Ey insanlık etrafınıza bakınız, Milyonlarca delinin ızdırabıyle Daha çok alâkalanınız! Bunca sönmüş ocakları yakınız! Nice kıymetleri aranıza katınız. servisten S… A… Prot. No. / — — Dünya mukadderatında sönmez olacak izin Gezin Muhammedim gezin Tanrının yanında gezin Onbeş asırdır yerden dualar hep sana çıktı Derman mısın can mısın gökler sana açıktı. Hem cinsine iyilik esasen vazifendir. Bedenin mükâfatı unutma ki kefendir. Fakat asil hislerin sevaplarla yol alır. Önde mükâfat bekler, arkada isim kalır. Sen unutmayı düşün, elde mi sandın öyle Aşk içinde bir yan da, o zaman aksin söyle. Sen zamanın Venüs'ü aşka kör bakan canlı, Sanır mısın güzellik herkese karşı şanlı. Not: Yukardaki mısralar genç ve istidatlı bir has tanın şiirlerinden alınmıştır. Vaktiyle bana dosya dolusu şiirlerini teslim etmişti. Ben o gün için ancak bazı mısraları almayı uygun görmüştüm. Bu hasta: Vaktiyle valilik yapmış, tanınmış bir avukatın oğludur. — — READAPTASYON Hayat demiryolunda yepyeni bir istasyon, Cemiyette yolunu kaybedip şaşırmışlar, Kimisi bir kaç cami minare aşırmışlar… Kimisi bir kıraldır gönlünün ülkesinde Kimi eşsiz bir dâhi, fakat bir çocuk sinde Kimi yanmış bir aşkın kül eden ateşine Küsmüştür dünyasına, âşığına, eşine: Karmakarışık olmuş ruh âlemi adamın, Kararmıştır dünyası, sönmüş feneri damın, Bu karanlık âlemde şaşkın dolaşan hasta, Bir kurtarıcı ışık ararken hüzün, yasta, Meşgul olmak, ruhuna uygun işi bellemek, Hayatta yeni baştan, yeniden doğuş demek. Burada hastalara sanki bütün Türk yurdu, Geçmiş olsun, şifalar vatandaşım! diyordu… Sağanakta kalana Bakırköy ilmi damdır. Bu toprakta yaşayan herkes hasta adamdır. Deli deyip de geçme, bazen ilme varmıştır. En karışık toplumu, deliler kurtarmıştır. servisten M… K… — — DELİ Dokunmayın deliye Bozmayın asabını Kaybeder muvazeneyi Şaşırır pusulayı Aslında kuzu gibidir o Taşırmayın sabrını Tanımaz hiç kimseyi Çok iyi muameleyi Hiç hoşlanmaz emredenden Pek sıkılır tahakkümden Psikiyatridir illeti Onu tedavi etmeli servisten A… D… — — MEVSİMİM Koyu siyah bulutlar içimin gamı Yıldızlar tane tane gözyaşım Kalbimin feryadı rüzgâr İnim… İnim! Kara yazım dertli başım benim. Bahar yeşerse de dallarda Bukalemun değil ki gönlüm Yaslı günler bitmiyen mevsimim İnim… İnim! Kara yazım dertli başım benim. A servisinden N… C… — — Not: Bu şiirin sahibi günde (16) paket sigara içer. Nasıl ve niçin içtiğinin hikâyesi bir hayli uzundur. Onun pek çok güzel şiiri vardır. MELANKOLİ Sardıkça gönlü aşk, hayat ve arzu çemberi, Duada boş kalır mahzun şairin elleri. Mihnet altında takatsız yürek kanar, erir Zalim kader şairlere hep istirap verir. Fasit daire şeklinde bir bitmeyen çile. Şair ömründen eksilmez çekmek kolay dile Âlem mesut yaşar, bilme elem-keder nedir. Şairin ruhu bir harap mabet viranedir. Hülâsa şairin ömrü bir içli senfoni Kalbinde bir misafirdir gitmez melânkoli. R… G… O… 29 Aralık — — Gözlerimden akan yaşları dindir. Gel sürmeli gözlüm beni sevindir. Yokluğundan artık çıldırıyorum Mevcut servetimi bitiriyorum. Kara gözlüm insaf eyle sen bana Neden unutuyorsun yaradanı Bak yolunu şaşırmış bir taneyim. Yarım gider ovaalra otlar biçmeğe Hiç usanmam o yollardan gelip geçmeğe Neredesin fidan boylum sen neredesin Ben yanarken sıcaklarda sen gölgedesin Bu yollarda gezenleri kimler ayıplar. Not: Yukardaki şiirler M… B… tarafından başlıksız olarak yazılmıştır. — — SÜR DE Ey genç arabadasın şiir de bakalım şiir de Hayat yollarıdır bu söyle nasıl irade. İnen kırbaçlara sen zamana esirmisin. Akıl ile zekâda boşuna tesirmisin. Hakikat taşlarının kıvılcımı çakmadan Yutar bir lokmada hislerine bakmadan Tevekkül tahsilde mi herkes iyiyi ister Tatbikata gelince değişiyor karakter. İçli gözyaşların mı bunu bana yükleme. O valkanın lâvını yanan bağrıma dökme. Kaç yıl aşkta hasretle yanmakta naçiz beden Sanır mısın kalıyor yolda kötülük eden. A… Ü… servisten Not: Belki bu şiir yarımdır. — — İÇKİ İçte içki âlemi vuran kıran yıkılan. Servetini kaybedip, yumrukları sıkılan, İflâs cinnet cinayet kafaları kırılan Bütün buna sebep kim, elbette sensin içki. * * * Düşün senin yüzünden ne yuvalar sönüyor Vicdan bile tiksinir. çünkü hisler ölüyor. Şu halde niçin sana çoklar gönül veriyor. Fiyakamı gafletmi bu da bir nevi cinnet Ey çamurlar çocuğu yetişmez mi bu mihnet. * * * Servet kıymet itibar her şey elden gidiyor. İcabında çocuklar evini terk ediyor. Yalnız sen ölmüyorsun vatanda kaybediyor O yıkılan yuvalar, o satılan vicdanlar, Bunlar senin kanından uyan hissiz izanlar * * * Ya mukaddes bir tövbe ya şerefli intihar, Son ver rezaletlere ufkunda açsın bahar. Sebep ne ömrün geçer perişan leyli-nehar. Azeri'yi dinleki saadeti bulursun Unutma ki ey gafil sonra pişman olursun. Neden ilim tababet aciz kalmış bu derde Bir de psikologlar ilme çekerse perde Unutma ey alkolik kat'i çaren irade Haksız mı islâm dini, kuran etmiş içkiyi Ey Yeşilay nerdesin kurtar bu insanlığı. * * * — — Evet bu yol uçurum belki tımarhaneler. Boşanmalar kavgalar belki batakhaneler Belki mesken çamurlar belki de meyhaneler Yeter ey gafil yeter siz bir elem kervanı Ey bedbaht alkolikler siz cemiyet kurbanı. R… A… servisten — — YALNIZLIK Yegâne hakimiydi bir zamanlar gönlümün Keder sarardı beni seni görmediğim gün İki elim böğrümde bırakıp kaçtın beni Buna rağmen her zaman yadedeceğim seni Seni sevmek gençliğin başlangıç çağı idi Gönlüm senden başka bir gonca gülü sevmedi, Büyülenmiş gibiydim seni gördüğüm o gün. İlk ve son aşkı idi bu inan ki ömrümün. Senin yüzünden şimdi korkar oldum sevgiden, Bir garibim yapyalnız ölüme doğru giden Emelsiz sevilensiz mazisiyle yaşıyan Aştan kaçıp ilk ve son aşkı ile yaşıyan 17 Ağustos A servisi M… T… Ö… — — DELİ Deli kendi halinde sürmeyin elinizi Eğer dokunursanız çok fena eder sizi Lokum, helva, sigara ikram buyurursanız, İstediğiniz vakit tatlıdır buyurmanız. Vakit olur kızgındır, bir şeye tatlı canı, Evet kızgın olunca tanımaz heyecanı. Lâkin sakin zamanı özletir bir görene İçinden terk etmez hiç, gönül verir severse. A servisinden M… T… Ö… Prot. No. / — — KASAVET Uzun yıllardan beri bir kabrin içindeyim. Bu yerde hep mâlihülyaya dalmaktayım. Gözlerim iki çeşme hep ağlıyorum. İşte kabrimin içine gözyaşımın suyu ile örümcekler doldu. Elim bir kırık kalem, Kefenimin parçasından bir kâğıt İşte şuracıkta günlerimi dolduruyorum. 7-B servisten A… D… Prot. No. / Not: Bu şiir sakallı bir kadına ait şiirdir. İlk bakışta kadın olup olmadığı anlaşılmaz. — — VASİYET Eğer senin sevgine doyamadan ölürsem, Ben de bir fâni gibi toprağa gömülürsem Ne olur kabrime getir, birkaç tane karanfil Şu benim son arzumu kendine vazife bil. Getirdiğin bukete iki tane de gül kat, İster yavaş yavaş koy, istersen uzaktan at, Sadece inan bana, sevdim seni gerçekten, Onun için istedim, o sevdiğin çiçekten… servisten İ… G… Prot. No. / — — “Bedia Tuncer’in Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde çalışırken derlediği “Akıl Hastalarının Yazdığı Şiirler : İNİLTİ” kitabı aslına olabildiğince uygun olarak yeniden daktilo edilip, yeniden dizilip; kapak eklenerek /Eylül ayında dolaşıma sokulmuştur.” SOLuCAN seafoodplus.info - Tıpkıbasım - 3 İnilti Derleyen: Bedia Tuncer Kapak Görseli Polikinik Dilemma (Hakan Kamışoğlu) seafoodplus.info Kapak Tasarımı Ebru Kaplan Kapak Uygulama Aşkın Yücel Baskı ve Cilt Fotokopi-Isısal Cilt Orjinal: 1. Baskı Tıpkıbasım: Güz İstanbul Elimizdeki okunması güç taramadan tamamını daktilo edenlere teşekkürler: Aşkın Yücel, Buğra Kavukçuoğlu, Ebru Kaplan (seafoodplus.info) Cihad (Deva Çıkmazı Fanzin) seafoodplus.info Khaine (Sokak Edebiyatı) seafoodplus.info Batuhan Perker (Doktrin Fanzin) seafoodplus.info Gabriel (UçNokta Fanzin) seafoodplus.info Erman (Klozet Fanzin) seafoodplus.info Banliyö Fanzin seafoodplus.info Betül Naz Kablan [email protected] seafoodplus.info

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir