En sık görülen nöropsikiyatrik tablolardan biri olan 'Deliryum' kişide dikkat ve hafıza gibi bilişsel işlevler ile davranışlarda bozulma ile sonuçlanan, hızlı ve dalgalı seyirli bir tablodur. Sıklıkla ağır bir tıbbi hastalık nedeniyle hastanede yatmakta olan hastalarda ortaya çıkan bu durum, tıbbi hastalıkların tedavisini güçleştirebilir. Peki, deliryum nedir? Deliryum hangi durumlarda ortaya çıkar? İşte, o detaylar
deliryum nedir?
Deliryum, kişide dikkat ve hafıza gibi bilişsel işlevler ile davranışlarda bozulma ile sonuçlanan, hızlı ve dalgalı seyirli bir nöropsikiyatrik tablodur.
Deliryum hastaları uyku uyanıklık sisteminde bozulma (aşırı uyarılmışlık ya da durgunluk, gündüz uykuluğu, gece ise ajitasyon-hareketlilik), dikkat-hafıza işlevlerinde gerileme ve algı bozuklukları (hayal görme, kişileri karıştırma) sergilerler. Hastalar sıklıkla nerede olduklarını karıştırırlar, saçma sapan konuşabilirler, refakatçilerini tanıyamayabilirler, öfkeli ve korkulu görünürler.
DELİRYUMUN NEDENLERİ
Deliryuma sebebiyet veren hastalıklar sıklıkla beynin dışındaki organlarla ilişkili tıbbi hastalıklardır (örn. karaciğer sirozu, ciddi kalp yetersizliği, solunum sisteminin ciddi hastalıkları, ileri düzeyde kansızlık, bedenin büyük travmaları, büyük ameliyatlar, ağır enfeksiyonlar gibi). Daha nadir olarak alkol, bazı sakinleştiriciler, ilaçlar ve beynin birincil hastalıkları (örn. ensefalit denilen beyin iltihabı) deliryum nedenidir.
Deliryum sıklıkla altta yatan tıbbi hastalığın ciddiyetini gösteren bir bulgu olarak kabul edilmelidir. Öte taraftan deliryum, hastaların amaçsız davranışları ve buna bağlı tedavi uyumsuzlukları nedeniyle tıbbi hastalıkların tedavisini güçleştirebilir.
TEMEL BELİRTİLERİ
Akut ya da subakut başlangıç
Klinik tablonun değişken, dalgalanmalı seyir göstermesi
Yaygın beyin dokusu disfonksiyonu
Reversibl olması
Etkili tedavi ile rezidüel patolojik değişiklikler olmaması
DELİRYUM TEDAVİSİ
Deliryum sıklıkla altta yatan tıbbi hastalığın başarıyla tedavisini takiben geriler ve iyileşme eğilimi gösterir. Deliryum tıbbi tedaviye uyumun sağlanabilmesi ve kişinin yanlışlıkla kendisini yaralaması türünden risklerin azaltılması amacıyla antipsikotik denilen ilaçlar kullanılarak kontrol altına alınır.
Her Deliryum olgusunda, kişinin hangi tıbbi sebeple deliryum yaşadığının araştırılması birincil öncelik taşıyan bir husustur. Bu nedenle çeşitli kan tetkikleri ve görüntüleme yöntemlerine başvurulmalıdır.
If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.
Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *seafoodplus.info ve *seafoodplus.info adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.
Yeni Güney Galler eyaletinde Galler Prensi Hastanesi'nde görevli bilim insanlarından Doç. Dr. Gideon Caplan, PET taraması sonucunda deliryum rahatsızlığına beyindeki glikoz metabolizmasının neden olduğunu ortaya çıkardıklarını belirterek "Galler Prensi Hastanesi'nde 10 yıldır yürüttüğümüz araştırmalar neticesinde 2 bin yıllık gizeme cevap bulduk. Bu da bize beynin neresine müdahale edeceğimiz ve deliryumu nasıl yeneceğimiz konusunda yol gösteriyor" dedi.
PET taramalarını inceleyen bilim insanları, beyin glikozu verimli bir şekilde metabolize edemediğinde deliryum rahatsızlığının ortaya çıktığını belirledi.
DELİRYUM NASIL BİR HASTALIK?
Özellikle yaşlılarda sıklıkla görülen deliryum, birden başlayıp, genellikle bir aydan daha az süren bilişsel yıkımın yanı sıra dikkat, uyku-uyanıklıkta ve psikomotor davranışta bozuklukla karakterize organik bir beyin sendromu olarak tarif ediliyor.
Deliryum hastalığı dikkat, davranış, bilinç ve düşünce bozuklukları ile beraber duygulardaki dalgalanmalar olarak tanımlanabilir. Genelde bir anda ortaya çıkar ve çoğu zaman da geçici olur.
DELİRYUM NEDİR?
Latince de-lira kelimesinden türemiş olan deliryum hastalığı kelime anlamına bakıldığında yoldan çıkmak veya çıldırmak anlamına gelir. Bu hastalık ilk kez sene önce Hipokrat tarafından tanımlanmıştır ve nörobilişsel bir bozukluk olarak kabul edilir. Genellikle bellek, bilinç, duygu ve davranış bozuklukları ile beraber davranışlarda dalgalanma olarak tanımlanır. Aniden ortaya çıkan ve genelde de geçici olan bir hastalıktır. 40 yaş üstündeki kişilerde delirium hastalığı gençlere göre daha fazla görülür. Toplamda ise erişkinlerin yalnızca %1lik kısmını etkiler. Akut olarak genelde birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilen bu hastalık kronik olarak da haftalar ya da aylar sürebilir. Daha fazla yaşlılarda görülse de küçük yaştaki çocuklarda da ortaya çıkması mümkündür.
DELİRYUM NASIL BİR HASTALIKTIR?
Deliryum hastalığı genel tabiri ile duygusal ve davranışsal dalgalanma olarak kabul edilebilir. Kişiler bu süreçte uyku bozukluğu, algılama problemi ya da kafa karışıklığı yaşayabilir. Bununla beraber kişilerin duyguları çok hızlı değişir ve bu bir süre sonra rahatsız edici bir boyuta ulaşır. Refleks bozukluğu, konuşma bozukluğu gibi gözle görülebilir belirtileri de vardır. Bu gibi belirtisi uzun süreli olan hastaların bir nöroloji uzmanına görünmesi gerekir. Bu sayede hastalığın tespiti ve tanısı hızlı olarak tedaviye başlanabilir.
DELİRYUM NEDEN OLUR?
Delirium hastalığının altında yatan sebepler genelde inme, kafa travması, sara krizi, kalp yetmezliği, şok, tümör, ritim bozukluğu ya da apse gibi lezyonlardır. Bunlar dışında enfeksiyonlar, yanıklar, kansızlık, karaciğer yetmezliği, parkinson, kırık ya da travmalar ve vitamin eksiklikleri de deliryum hastalığının nedenleri arasında sayılabilir.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Aniden ortaya çıkan bir hastalık olduğu için belirtiler de kısa süre içinde görülür. Gün boyunca belirtiler dalgalanma gösterebilir ve faktör ortadan kalktığında belirtiler de ortadan kalkar. Deliryum hastalığının yaygın olarak görülen belirtileri aşırı duygusal tepkiler gösterme, çabuk sinirlenme, dalgın olma ve uyaranlara karşı aşırı duyarlı olmalıdır. Bunlarla beraber halsizlik, yorgunluk, konuşma bozuklukları, kafa karışıklığı, bellek ve dikkat bozukluğu, düzensiz uyku, algı bozukluğu, huzursuzluk ve anksiyete de yaygın belirtilerdendir. Deliryum belirtileri birbirleri ile benzer özellikte belirtiler olsa da eğer kişiler uzun süredir bu belirtilerden şikayetçiyse bir doktora görünmeleri gerekir. Her ne kadar genelde kısa süreli bir hastalık olarak görülse de haftalar ya da aylar sürmesi de mümkündür.