Toplam demir bağlama kapasitesi (TDBK) tıbbi bir laboratuvar testidir. Test; serumdaki demir bağlayan bölgelerin ne dereceye kadar doyurulabildiğini ölçmektedir. Serumdaki demir bağlayan grupların neredeyse tamamının transferrin üzerinde bulunmasından dolayı bu test aynı zamanda kandaki transferrin miktarının dolaylı yoldan bir ölçütüdür.
Serum demiri ve yüzde transferrin doyurulması birlikte ele alındığında, klinisyenler bu testi genellikle Anemi, demir eksikliği ve demir eksikliği anemisinden şüphelenildiği durumlarda uygularlar. Bununla birlikte, karaciğer akut faz reaktanı olarak transfferin ürettiği için bu test uygulanırken karaciğer fonksiyonları ve vücutta bir inflamasyon varlığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durum nadir de olsa demir normal iken demir bağlama testinin niçin yüksek olabildiğini açıklar. Bu nedenle Test aynı zamanda dolaylı bir karaciğer fonksiyon testidir. Ancak ender olarak bu amaçla kullanılmaktadır.
Karaciğer demir eksikliğine karşı yanıt olarak daha fazla transferrin üretmektedir, böylece yüzde transferrin doyurulması (yani serum demiri/TDBK x formülünün sonucu) da faydalı bir belirteç olabilmektedir.
Basit demir eksikliği anemisinde, serum demiri düşük, transferrin yüksektir ve buna bağlı olarak yüzde transferrin doyurulması çok düşüktür.
Diğer yandan, kronik hastalık anemisinde, vücut demiri serumun dışında tutmakta ama aynı zamanda daha düşük miktarda transferrin üretmektedir (muhtemelen metabolizmaları için demire ihtiyaç duyan patojenlerden demiri uzak tutmak için vücudun verdiği yanıtın bir parçası olarak). Bu durumda serum demir miktarı düşüktür ancak TDBK (yani transferrin) de düşüktür. Bu nedenle yüzde transferrin doyurulması normal değerdedir.
Gebe ya da hormonal gebelik önleyici kullanan kadınlarda karaciğer transferrin üretimini artırmaktadır. Bu durum, normal demir miktarıyla bile yüksek TDBK ve düşük yüzde transferrin doyurulması sonucu doğurmaktadır. Bu örnekler göstermektedir ki; TDBK değerinin tam olarak anlaşılabilmesi için aynı zamanda serum demir miktarının, yüzde transferrin doyurulma miktarının ve bağımsız klinik durumun da bilinmesi gerekmektedir. Testin uygulanması için laboratuvarlar damardan alınan kandan elde edilen serumu kullanmaktadır.
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “seafoodplus.info” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, seafoodplus.info web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
Demir eksikliği tüm dünyada en sık görülen besinsel eksikliktir. Günümüzde dünya nüfusunun dörtte birinde demir eksikliği bulunmaktadır. Başta çocuklar, üreme çağındaki kadınlar ve yaşlılar olmak üzere her yaşta görülebilir.
Vücuttaki demir depoları diğer elementlerin depolarına göre çok daha az olduğu için besinlerle yeterince demir alınmaz ise eksiklik belirtileri hemen ve bariz bir şekilde ortaya çıkar.
Demir eksikliğinin en sık görülen belirtileri çabuk yorulma, halsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk, sinirlilik, saçlarda dökülme ve demir eksikliği anemisidir. Aneminin başlamış olması demir eksikliğinin ileri seviyeyelere ulaştığını gösterir.
Demir Eksikliği Anemisi
Ülkemizde en sık görülen anemi demir eksikliğidir. Demir eksikliği anemisi tek başına bir hastalık değil , demir eksikliğine neden olan diğer hastalıkların bir belirtisidir.
Vücuttaki demirin %70’i hemoglobin yapımında kullanılır. Hemoglobin ise kandaki eritrositlerin içinde bulunan ve başlıca görevi dokulara oksijen taşımak olan bir moleküldür. Dolayısı ile demir eksikliğinde yeterince hemoglobin yapılamaz ve eritrosit içindeki hemoglobin miktarı ve kandaki eritrositlerin (kırmızı kan hücreleri) sayısı azalır. Sonuçta dokulara yeterince oksijen taşınamaz ve eksiklik derecesine göre anemi belirtileri ortaya çıkar.
İleri Dönem Demir Eksikliği Anemisinde Öğrenme Güçlüğü Ve Unutkanlık Bile Oluşabilir.
Anemik hastalarda genel demir eksikliği belirtilerine ilaveten solukluk, halsizlik , kronik yorgunluk , nefes darlığı , tırnak bozuklukları, toprak yeme isteği , huzursuz bacak, kalp hızında artma gibi belirtiler görülür. İleri dönem demir eksikliği anemisinde ise hem çocuklarda hem de erişkinlerde dikkat eksikliği ve algılama bozuklukları ortaya çıkar. Bu çocuklarda öğrenme güçlüğü vardır ve okul başarıları azalır. Hatta anemik çocuklar oyun oynarken bile tutuk ve yavaştırlar. Yetişkinlerde ise unutkanlık, huzursuzluk, gerginlik ve depresif bir ruh hali vardır, çalışma performansları olumsuz etkilenir.
Demir Eksikliği Anemisinde Tanı İçin Basit Kan Testleri Yeterli Olmaktadır.
Ayrıntılı bir öykü ve muayene sonrasında tanı için aşağıdaki kan testleri yapılır.
-Kan hücrelerinin sayısını ve içindeki hemoglobin miktarını gösteren tam kan tetkiki (hemogram)
- Kan hücrelerinin mikroskop altında incelendiği yapılan periferik yayma
- Serumda demir, demir bağlama kapasitesi , transferrin saturasyonu ve ferritin düzeylerinin ölçümü.
Serum Ferritininin Azalması Demir Eksikliğinin En Güçlü Göstergesidir.
Demir eksikliği anemisinde kandaki demir ve hemoglobin konsantrasyonu azalmış, total demir bağlama kapasitesi artmış olarak bulunur. Ayrıca demir depolarının miktarını gösteren ferritin miktarı azalmıştır. Serum ferritininin azalması demir eksikliğini gösteren en güçlü testtir.
Tüm bu testlerle demir eksikliği anemisinin varlığı kesinleştirilir . Bundan sonra ise demir eksikliğine neden olan hastalığın bulunmasına yönelik testler yapılmalıdır.
Demir Eksikliğinde Öncelikle Besinler İle Eksik Olan Demirin Yerine Konulması Gerekir.
Besinlerle günlük alınması gereken demir miktarı mg’dır . Eksiklik saptanmışsa ve/veya kayıp fazla ise bu miktarın arttırılması gereklidir. Gebelik döneminde günlük demir ihtiyacı 27 mg’a kadar çıkabilir.
En fazla demir içeren gıdalar ; et ve et ürünleri, karaciğer, kuru fasülye, nohut, mercimek, yumurtanın sarısı tavuk ve deniz ürünleridir.
Yeteri Demir Alımı Kadar Yeterli Demir Emiliminin Sağlanmasıda Önemlidir.
Gıdalarla alınan demirin ancak yüzde kadarı emilebilir. Neyse ki hayvansal gıdalar ile alınan demirin emilimi diğerlerine göre daha fazladır. Ama en fazla demir içeren dana karaciğerinin bile gramında sadece 8,8 mg demir vardır ve bunun en fazla yüzde 15’inin emilebildiği de bir gerçektir.
C Vitamini Demirin Sindirim Kanalından Emilimini Arttırır.
Emilimi arttırmak için et ve et ürünleri bol sebze ve yeşillikler ile tüketilmelidir. Ayrıca baklagilleri ve sebzeleri et ile pişirmek, yumurtayı portakal suyu ile tüketmek emilimi arttıracaktır. Yine emilimin maksimum düzeyde olması için emilimi engelleyen süt ve süt ürünlerinin, çayın ana öğünlerde değil ara öğünlerde alınması, mayalı ekmek tüketilmesi önerilir.
Demir eksikliği tanısı konduktan sonra yeni beslenme planına ilaveten hemen demir destek tedavisine başlanır.
Bunun için ağızdan veya damar yolu ile verilen demir ilaçları kullanılır.
Demir Eksikliği Oluşumunu Önlemek İçin Bebeklere İlk 6 ay Sadece Anne Sütü Verilmelidir.
İlk 6 ay sadece anne sütü verilmeli, 6 .aydan sonra ise mutlaka demirden zengin ek gıdalar başlanmalıdır. Bunlara ilaveten ay arasındaki her bebeğe ve 3. ayını bitirmiş gebe kadınlara mutlaka demir desteği verilmeli ve takibi sağlanmalıdır. Bir yaşına dek inek sütü alımı engellenmeli, bir yaşından sonra ise inek sütü demirden zenginleştirilmiş formulalar ile verilmelidir.
Demir Tedavisi Devam Ederken Mutlaka Eksikliğe Sebep Olan Asıl Hastalık Bulunmalıdır.
Bunun için her yaş grubunda özeliklede çocuk ve yaşlılarda sindirim sisteminde emilim bozukluğu yapan hastalıklar , üreme çağındaki kadınlarda ise aşırı vaginal kanama ve buna sebep olan hastalıklar araştırılmalıdır. Yaşlılarda ve erişkin erkeklerde ise dışkı ile kronik kan kayıplarına sebep olabilen mide-bağırsak hastalıkları araştırılmalıdır. Altta yatan hastalık bulunduktan sonra bu tedavi edilir ve yeniden eksiklik oluşmaması için demirden zengin diyete ve idame dozunda tedaviye devam edilmelidir.
Sağlıkla Kalın..