demir ilacı mide bulantısı yapar mı / DEMİR EKSİKLİĞİ | Prof. Dr. Metin ÖZATA

Demir Ilacı Mide Bulantısı Yapar Mı

demir ilacı mide bulantısı yapar mı

Gebelik süreci yaklaşık 40 hafta süren saçınızdan tırnağınıza sayısız değişiklikler yapan harika bir süreçtir. Bu süreçte bilmeniz gerekenler aşağıda özetlenmiştir. Bu süreci size yardımcı olacak, detaylı olarak bilgilendirecek, deneyimli, problem çıktığında size en güncel tanı ve tedaviyi sunabilecek imkânlara ve tecrübeye sahip, her an ulaşabileceğiniz bir kadın doğum uzmanı ile birlikte geçirmeniz sizin ve bebeğinizin sağlığı için hayati önemlidir.

Bulantı-Kusma

Bulantı ve kusma gebeliklerin %90’ını etkileyen, aşırı olup anneyi bitkin hale getirmediği sürece normal bir durumdur. Hatta bulantı-kusma olan gebeliklerin daha iyi sonuçlandığı gösterilmiştir. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, yaş arasındaki çocuklarda sinirsel gelişim değerlendirmesi yapılmış ve anneleri bulantı-kusma yaşayan çocukların annesi bulantı kusma yaşamamış olanlara göre daha iyi bir skor aldıkları belirlenmiştir.

Bulantı kusmaların %60’ı haftada geçer iken %90’ı haftada geçmiş olur.

Hiperemesis gravidarum dediğimiz gebelikte geçmeyen, anneyi bitkin gale getiren bulantı-kusmaların oranı ise %%2 arasındadır.

Neden olur?

Yüce Yaratıcının eşsiz düzenlemesi-Evrim süreci

Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Bulantı-kusmanın da bir nedeni vardır. Aslında erken gebelik döneminde (ilk 12 hafta) bulantı-kusmaların olmasının nedeni insanın evrimsel gelişimidir. Bebeğin tüm organları ilk 12 haftada gelişir. Bu dönemde annenin yediği içtiği her şey bebeğin sakatlığını etkileyecektir. Evrimsel süreçte bebeğin tüm organlarının geliştiği bu haftalarda bulantı-kusma artarak bazı istenmeyen zararlı maddelerin alınma riski azaltılmaktadır (Eski tarihlerde yiyecekler ve su her zaman sağlıklı değildi. Bazı parazitler ve mikroplar içerebilmekteydi. Yiyeceklerin sağlıklı olması ancak günümüzde modern bilim ile gerçekleşmiştir).

Genetik faktörler

Anneleri kendilerine gebe iken bulantı kusması çok olan kadınlar gebeliklerinde daha fazla oranda bulantı kusma yaşamaktadırlar. 1. (kardeş) ve 2. derece (teyze, hala) akrabalarında bulantı-kusma olanlarda da risk artmaktadır.

İlaçlar

Demir almak bulantı-kusmayı artırabilir. Bulantı-kusma fazla ise demir kesilebilir.

Tedavi

Genellikle kendiliğinden tedavi ihtiyacı olmadan geçer. Bulantı kusmayı azaltmak için bulantınızı artıracak yiyeceklerden ve düşüncelerden uzak durmalısınız. Tatlı-tuzlu bisküviler, galeta, kızarmış ekmek gibi yiyecekler az az tüketilebilir. Aşırı su veya sıvı almak bulantıyı artırır. Bulantı-kusma artar ise doktorunuza haber vermelisiniz. Aşırı-bulantı kusmada hastaneye yatmanız, bazı testlerin yapılması, damardan özel sıvılar verilmesi gerekebilir.

İlaçlar

Ginger

Zencefil içeren bitkisel kapsüllerdir. mg günde 4 kez almak faydalı olabilir.

Piridoksin (Pyridoxine) B6 vitamini (B6 Vigen tablet, 50 mg 50 tablet ve mg 30 tabletleri vardır)

Günde 75 mg kullanımı tek başına bulantı-kusmayı azaltabilir. Ama genellikle etkiyi artırmak için Metoclopramide ile birlikte verilir

Metoclopramide (Medpamid 10 mg tablet)

Metoclopramide (Medpamid 10 mg tablet) bulantı kusmayı etkili şekilde azaltır. yılında yapılan bir çalışmada ( gebe arasında) ilk haftada Metoclopramide (Medpamid 10 mg tablet) kullananlarda ilacın güvenle kullanılabileceği belirtilmiştir. Amerikan İlaç Cemiyeti Metoclopramide’i gebelik kategorisi olarak B grubuna (güvenli grup) almıştır. Buna rağmen Amerikan İlaç Cemiyeti ilk Haftada Metoclopramide’in günde 3 kez 10 mg’ın sütünde kullanılmamasını, 3 aydan fazla kullanılmamasını önermektedir.

Akupunktur’un B6 bölgesine yapılmasının ve hipnozun faydası gösterilememiştir.

İnatçı bulantı ve kusmalarda

Hastaneye yatış gerekebilir. Mide içinde yaşayan seafoodplus.info denilen bir mikrop aşırı bulantı ve kusmalara neden olabilir. Araştırılmalıdır. Psikolojik faktörler, bağırsak parazitleri, kulak problemleri, guatr problemleri araştırılmalıdır. Gerekli durumlarda anneye damardan sıvı ve besin verme işlemi yapılabilir.

Folik asit kullanımı

Gebeliğin ilk 12 haftasında doktorunuzun vermiş olduğu folik asit tabletlerini kullanın. Folik asit kullanımı bebeğin sırt kemiği gelişimi açısından son derece önemlidir. Folik asit eksikliklerinde bebeğin sırt kısmında açıklıklar olabilmekte ve bebeğin yürüyememesi gibi ağır problemlere neden olabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği doz günlük ( mikrogram) miligramdır. Folic Plus kullanıyor iseniz günde 3 kez ilacı almalısınız. Sabah-öğle-akşam almada sorun var ise bir kerede 3 tablet alabilirsiniz. haftadan sonra folik asit alımına gerek yoktur. Daha önceden sırt kemiklerinde açıklık olan bir bebek doğurmuş iseniz almanız gereken folik asit dozu normalin 10 katı olup günde 4 miligramdır. Doktorunuza bu durumu mutlaka bildiriniz.

Folik asit kullanımı doğuştan kalp hastalıklarına da karşı koruyuculuk sağlar.

Demir kullanımı

Kan değerleriniz iyi ise ilk 12 haftada demir ilacı kullanmaya gerek yoktur. Demir ilacı kabızlığa, midede ağrıya, bulantı kusmaya neden olabilir, dışkı rengini siyaha boyayabilir. İlk 12 hafta bulantı kusma sık olduğu için demir kullanımı bu şikâyetleri artırabilir. Demiri aç karnına almak daha faydalı iken şikâyetler görülür ise tok karnına alınabilir. haftadan sonra demir ilacı başlanır ve gebeliğin sonuna kadar kullanılır.

Vitaminler

Amerikan Doğum Cemiyeti gebelik süresince ilk 12 haftada sadece folik asit, sonrası sadece demir alınmasını önermektedir. Doğal ve dengeli beslenme çok önemlidir. İçerdiği kalsiyum, folik asit, demir, Vit-D ve farklı vitaminler nedeni ile gebelik için özel hazırlanmış multivitamin tabletler alınabilir (Elevit, Supradyn pronatal, Materna, Decavit vb.). 

Beslenme ve kilo alımı

Gebelik süresince yaklaşık kilo alma hakkınız vardır. Boy ve kilonuza göre almanız gereken kilo oranı şu şekilde hesaplanır:

Boyunuzu (metre) ve kilonuzu (kilogram) ölçün. Boyunuzu boyunuz ile çarpın ve kilonuzu elde ettiğiniz değere bölün. Elde ettiğiniz değer vücut kütle endeksidir (VKE). VKE ’den küçük ise kg, VKE arasında ise kg, VKE arasında ise kg, VKE 29’dan büyük ise 7 kg alma hakkınız vardır. İkiz gebelik var ise kilo almalısınız. Fazla kilo almanın bebeğinize bir faydası yoktur. Fazla alacağınız kilolar bebeğinize değil doğum sonrası sizde kalacaktır. Bu durumda doğum sonrası kiloları atmada zorluk arz edebilir. Doğumdan hemen sonra yaklaşık kilo azalırsınız. Doğum sonrası 2 haftada ile 6 ay arasında yaklaşık kilo kaybedilir.

Gebelikte sık sık ve az yemek yemek gereklidir. 3 ana, 3 ara öğün olarak yemek yenmelidir. Ara öğünlerde meyvalar tüketilebilir. Her şey yenip içilebilir. Her türlü balık yenilebilir fakat 1 hafta içerisinde gramdan fazla balık yenmemelidir (Balıkların içerisinde civa olduğu için fazla tüketiminde bebeğe zararı olabilir). Günde 5 fincandan fazla kahve tüketilmemelidir. Yeşillikler çok iyi yıkanmalıdır. Dışarda yemek yeniyor ise güvenilir yerlerde yenmelidir. Siyah çay istenildiği kadar tüketilebilir. Yeşil çay az miktarda kafein içirir. Gebelikte rahatlıkla içebilirsiniz. Fakat özellikle haftaya kadar folik asit emilimini azaltabilir. Bu nedenle günde fincandan fazla içilmemelidir.

Omega-3 (Balık yağı) kullanmanın bebeğin zekâsını geliştirmediği gösterilmiştir. Gebelikte alınmasına gerek yoktur.

Enfeksiyonlardan korunma

Toksoplazma antikorunuz negatif ise çiğ et çıplak elle ellenmemelidir. Toprağa çıplak elle dokunulmamalıdır. Bilinmeyen kedilerden (özellikle dışkısından) uzak durulmalıdır (Kedinin Toksoplazma aşısı var ise sorun yoktur). 

Kızamıkçık IgG antikorunuz negatif ise döküntülü ve ateşi olan çocuklardan ve kişilerden uzak durmalısınız. Gebelikte kızamıkçık enfeksiyonu geçirmek bebeğinizde çok ciddi problemlere neden olabilir.

Tedbiri elden bırakmamak adına hastalık şüphesi olan hiç kimseye yaklaşmamalısınız. Tokalaşma ve öpüşme sıklığı azaltılmalıdır. Mümkün ise tokalaşma sonrası eller yıkanmalıdır.

İlaç alımı

Doktorunuzun haberi olmadan hiçbir ilaç alınmamalıdır.

Makyaj

Organik saç boyaları haricinde sentetik saç boyaları kullanılmamalıdır. Makyaj, ruj ve oje kullanımında sorun yoktur.

Gebelik çatlakları

Gebelik süresince karnınız büyüdükçe bazı gebelik çizgileri (çatlakları) ortaya çıkabilir. Bu gebelik çizgileri genellikle genetik yatkınlıkla ilgili olup normaldir. Gebelik sonrası kalıcı olabilirler.  Bu çatlaklık ve çizgilenmeler deriyi nemli tutarak azaltılabilir. Badem yağı sürülmesi faydalı olabilir.  

Sık idrar çıkma

Bebeğin gelişmesi ile büyüyen rahmin idrar torbasına bası yapması sonucu sık sık idrara gitme ihtiyacınız olabilir. İdrar yaparken yanma yok ise normal kabul edilir.

Memelerde hassasiyet, büyüme, renk değişikliği

Memelerde ilk gebelik haftalarında gebelik hormonlarının artması nedeni ile hassasiyet ve büyüme olur. Doğuma yakın dönemlerde süt üretimine hazır hale gelir. Meme başı çevresindeki kahverengi bölgenin renginde koyulaşma normaldir.

Diş bakımı

Gebelik diş çürüklerini artırdığı için dişler çok iyi ve sık fırçalanmalıdır.

Cinsel ilişki

Gebelik süreci normal gidiyor ise cinsel ilişkide kısıtlama yapılmasına gerek yoktur. Eşinizin vajen içine ejeküle olmasında bir sıkıntı yoktur. Sol veya sağ yan yatmanız ve eşinizin arkadan vajinaya girmesi daha uygun bir pozisyondur. Bebeğin eşinin altta yerleştiği durumlarda ya da düşük tehlikesi var ise doktorunuz cinsel ilişkiyi yasaklayabilir.

Gebelikte aşılar

Gebelikte canlı virüs aşıları asla yapılmamalıdır. Bu canlı aşılar kızamık aşısı, kabakulak aşısı, çocuk felci aşısı (canlı olmayanı da vardır. Doktorunuza sorunuz), kızamıkçık aşısı, suçiçeği aşısıdır.
Farkı bir ülkeye seyahat planlıyor iseniz gitmeden önce seafoodplus.info adresini ziyaret ediniz. Burada gitmeden önce yapmanız gereken aşılar ve önleme için (örneğin sıtma) bilgiler verilmektedir. Bu bilgileri doktorunuz ile paylaşınız. 
Grip aşısı (ilk haftadan sonra), kuduz aşısı (Risk oluşmuş ise antikorları ile birlikte uygulanabilir), Hepatit B aşısı (Risk faktörü var ise 0, 1, 6 aylarda tek doz yapılır. Risk yok ise gerek yoktur (sağlık çalışanları vb.)), Difteri-tetanoz (Tetanoz aşısı gebeliğin haftalarında) gebelikte güvenle yapılabilir. . Aile hekimleri bu konuda size yardımcı olacaktır.

Sigara-Alkol kullanımı

Gebelikte sigara içilmemelidir, alkol alınmamalıdır.

Vajinal akıntı

Gebelikte vajinal akıntı miktarı artabilir. Pis koku varlığında doktorunuza başvurunuz.

Bacak krampları

Özellikle geceleri bacaklarda kramplar oluyor ise bu durumda doktorunuza başvurun. Magnezyum takviyesi krampları azaltacaktır. Magnezyum tedavisi maksimum 1 hafta alınmalıdır. Ara verilerek tekrarlanabilir.  Gebelikte uzun dönem magnezyum tedavisi bebekte kemik erimesine neden olabileceği için verilmemelidir (FDA (Amerikan İlaç Kurumu)).

Mide problemleri

Ağza ekşi su gelmesi, midede yanma gebelikte sık rastlanılan şikâyetlerdendir. Bu durumda antiasitler verilebilir. Yüz üstü yatmaktan kaçının.

Kasık-Bel ağrısı

Gebelik ilerledikçe kasık ağrısı görülebilir. Ani ayağa kalkmak ile, sağa sola dönmek ile ani bıçak saplanır tarzda ağrılar olabilir. Bunlar normaldir. Bel ağrısı için uzun topuklu ayakkabılar giyilmemelidir. Otururken bel boşluğuna yastık koyulabilir. Yerden bir şey alınacak ise çömelmek gereklidir. Dinlenmek ile geçmeyen kasık ağrısı varlığında doktorunuza başvurun.

Bebek hareketleri

İlk gebeliklerde bebek hareketlerinin hissedilmesi yaklaşık haftalarda olmaktadır. Daha önce doğum yapmış kadınlar haftada bebek hareketlerini hissedebilir. Bebek hareketleri bebeğin iyilik halinin bir göstergesidir. Fakat bebekler her zaman oynamazlar. Onlarda bizim gibi hatta çok daha fazla uyurlar. Bu nedenle bebeğin oynamadığı durumlarda hemen endişelenmeyin. 1 saat boyunca bebek hareketlerini sayın. Bebek 5’ten az oynar ise 1 saat daha sayın. Yine 5’ten az oynar ise (2 saatte 10'dan az) doktorunuza başvurun.

İşe gitme

Gebelik normal olarak seyrediyor ise işinize devam etmenizde sakınca yoktur. İşi bırakmanın en önemli göstergesi yorulmanızdır. Yorulduğunuzu hissettiğiniz anda dinlenmelisiniz. İş yerinde öğle aralarında veya uygun zamanlarda 30 dakikalık uyumalar iyi gelebilir. Dinlenme imkânınız yok ise doktorunuz size dinlenme için rapor verebilir. 

Annelik ve babalık izni

Ülkemizde haftadan sonra yasal olarak işten ayrılabilirsiniz. Kendinizi iyi hissediyor iseniz haftaya kadar çalışabilirsiniz. haftadan sonra çalışmak yasal olarak mümkün değildir.  haftada çalışmaya devam etmek için doktorunuzdan iş yerine götürmek için çalışabilir raporu almanız gereklidir. Doğumdan sonra 8 hafta yasal izniniz vardır. Eşinizin de 10 günlük babalık izni vardır. 32 haftadan sonra doktor raporu ile çalışır iseniz çalıştığınız süre kadar doğum sonrası izninize ekleme yapılır. Fakat haftada zorunlu olarak izne ayrılmanız gerekir.    

Seyahat

Gebelik bacaklardaki toplardamarların tıkanması riskini artırır. Bu artışa uzun süre hareketsizlik eklenir ise risk daha da artar. Bu nedenle en az 2 saatte bir ayağa kalkıp dakika yürümeniz gereklidir. Doktorunuzun önerisi ile varis çorabı da giyebilirsiniz. haftaya kadar uçak yolculuğu güvenlidir. Fakat her hava yolu şirketinin gebe taşıma kuralları farklı olabilir. Doktor raporu isteyebilirler. Bu nedenle hava yolu şirketini arayıp hangi haftadan sonra doktor raporu isteyip istemediklerinin öğrenebilirsiniz. Rahat hareket edebildiğiniz sürece araba kullanmanızda sakınca yoktur. Emniyet kemerleri mutlaka takılmalıdır. Fakat kemer karnın üzerinden geçirilmemelidir. Hava yastıklarının kapatılması asla önerilmez.  
Farkı bir ülkeye seyahat planlıyor iseniz gitmeden önce seafoodplus.info adresini ziyaret ediniz. Burada gitmeden önce yapmanız gereken aşılar ve önleme için (örneğin sıtma) bilgiler verilmektedir. Bu bilgileri doktorunuz ile paylaşınız.

Türk Hava Yolları ve Anadolujet Seyahat Kuralları:

28 (Yirmi sekiz) hafta doldurmamış olan hamile yolculardan rapor istenmez.

Tek bebeğe hamile yolcuların haftadan haftaya kadar kendi doktorundan aldığı “Uçakla seyahatinde herhangi bir sakınca yoktur” ibaresi yer alan raporu ile seyahatine izin verilir. haftadan sonra ise doktor raporu olsa dahi seyahatine izin verilmez.

İki veya daha fazla bebeğe hamile yolcuların haftadan haftaya kadar kendi doktorundan aldığı “Uçakla seyahatinde herhangi bir sakınca yoktur” ibaresi yer alan raporu ile seyahatine izin verilir. haftadan sonra ise doktor raporu olsa dahi seyahatine izin verilmez.

Doktor raporunun tarihi yedi günden eski olamaz.

Raporu düzenleyen doktorun rapor üzerinde adı soyadı, diploma numarası ve imzası mutlaka olmalıdır.

Kabızlık

Gebelikte belki de en sık rastlanılan durumlardan birisidir. Gebelikteki yüksek hormona bağlı olarak bağırsakların boşaltım süresi uzadığı için kabızlık olur. Kabız olmamak için posalı yiyeceklerin tüketilmesi gereklidir. Ayrıca bol sıvı alımı ve yürüyüş te kabızlık olasılığını azaltır. Kabızlık oluşmuş ise doktorunuz dışkıyı yumuşatıcı ilaçlar verebilir.

Teknoloji

Cep telefonlarının bebeğe zararlı olduğu yönünde bir kanıt yoktur. Alışveriş merkezlerindeki veya havaalanlarındaki manyetik güvenlik geçiş kapılarının size ve bebeğinize zararı yoktur. Mikrodalga fırınlarını kullanmanın hiçbir zararı yoktur.

Varisler

Daha önceden varis yok iken gebelikte ortaya çıkabilir veya mevcut varisler daha da artabilir. Bacak ağrısına neden olabilir. Bacaklar yüksel tutulmalıdır. Uzun süre ayakta durmaktan kaçınılmalıdır. Gerekli olgularda varis çorapları giyilebilir.

Basurlar (Hemorroidler)

Gebelikte basurlar artabilir. Kabız olmaktan kaçınılmalıdır. Dışkı yumuşatıcılar kullanılabilir. Ağrı giderici pomatlar kullanılabilir. Geçmeyen ağrı varlığında doktorunuza başvurunuz.

Gebelik reflüsü

Gebelikte mide boşalmasının azalması, yemek borusu ile mide arasındaki kapağın gevşemesi, midenin bebek nedeni ile yukarı doğru itilmesi nedeni ile mide asitli öz suyunun yemek borusuna kaçması ile oluşan yanmadır. Çoğunlukla geçicidir. Öne doğru eğilmek veya yüzükoyun yatmaktan kaçınılmalıdır. Az az sık yemek yenmelidir. Antiasit kullanımı gerekebilir.

Pika

Toprak, cam yeme isteğidir. Demir eksikliğinin bulgusu olabilir.

Aşırı tükürük salgısı

Gebelikte aşırı tükürük salgısı görülebilir. Tamamen normaldir. Tükürük salgısı bulantı-kusma varlığında daha da artabilir. Aşırı durumlarda bulantı-kusma tedavisi ile şikâyetlerde gerileme olur.

Uyku düzeni ve kalitesi

Gebelikte uyku düzeni ve kalitesi bozulur. Uykuya dalma gecikir. Uyku kalitesi bozulduğu için fazla uyumaya rağmen uykuyu alamama ve yorgun olma hissedilir. Gün içerisinde de hafif şekerleme yapmak faydalıdır. Horlama gözlenebilir.  

Egzersiz 

Gebelikte egzersiz sağladığı faydalarından dolayı önerilmektedir. Doktorunuzun bilgisi dâhilinde bazı egzersizleri yapabilirsiniz. Erken doğum şüphesi, düşük tehdidi, erken membran yırtılması vb. gibi durumlarda egzersiz yapılmamalıdır)

Amerikan Doğum Cemiyetinin egzersiz ile ilgili bildirisi tarafımdan aşağıda özetlenmiştir.

Gebelikte egzersiz asla kilo vermek için yapılmamalıdır.

Gebelikte egzersiz yapmak ile

Bel ağsızı azalır

Kabızlık azalır

Karın şişkinliği azalır

Gebelik diyabeti riski azalır

Enerjiniz artar

Duygu durumuz düzelir (Daha mutlu olursunuz)

Vücut duruşunuz düzelir

Kas gücünüz kuvvetlenir

Daha iyi uyumanıza yardımcı olur

Egzersiz sırasında dikkat etmeniz gerekenler

Gebelikle birlikte eklemlerinizdeki ligamentler gevşer ve eklem yaralanması için risk oluşturur. Eklemler üzerine fazla yük bindiren egzersizlerden kaçınılmalıdır. Ayrıca fazladan kilolarınız olduğu için denge kurmanız da gebelik öncesine göre daha zor olur. Aşırı denge gerektiren egzersizlerden de uzak durulmalıdır. Gebelikte kalbinizin çalışma performansı yaklaşık %50 artar. Egzersiz ile kalbe fazla yüklenilmemelidir. Yorucu egzersiz yapılmamalıdır

Gebelikte hemen hemen her egzersiz yapılabilir. En iyi egzersizlerden birisi hızlı yürümedir. Yüzme ve düşük seviyede aerobik rahatlıkla yapılabilir. Tırmanma gibi, sırt ve yüz üstü yatma gibi (12 hafta sonrası) egzersizler genelde uygun değildir. Tenis, basketbol, futbol gibi sporlar denge gerektirdiği ve düşmeniz durumunda sıkıntı yaratabildiği için yapılmamalıdır.

Zamanlama

İlk 24 hafta egzersiz için çok uygundur. Egzersiz gebeliğin özellikle son 12 haftası kilonuzun artmış olması nedeni ile daha zor olabilir. Egzersize başlamanın en iyi yolu günde 5 dakika yaparak başlamak ve her hafta 5 dakika ekleyerek günde 30 dakikaya çıkmaktır.

Egzersiz öncesi dakika ısınma yapabilirsiniz. Bacak kaslarınızı hafifçe gerebilirsiniz. Bacak germe egzersiz sonrası da yapılmalıdır.

Egzersiz öncesi ve sonrası yeterli sıvı alımı yapılmalıdır.

Gebelikte her zaman sol yana mı yatmak gerekir?

Kesinlikle hayır. Gebelik haftası ilerledikçe bebek mekanik olarak karın içerisinde bazı organlara bası yapabilir. Bazı internet sitelerinde (kadın doğum uzmanlarına ait) sürekli sol yana yatmanın bebeğe daha fazla kan gitmesine neden olduğu belirtilebilir. Bu durum doğru değildir. Anneler bu yazıları okuduklarında her zaman sol yan yatmak zorunda kalmakta ve gebelik sürecinde eziyet çekmektedirler. Kalp kanınızı pompalayarak bebeğinize gönderen bir organdır. Kalbe dönen kan miktarında azalma olur ise öncelikle sizde rahatsızlık, nefes almada güçlük gibi durumlara neden olur. Zaten isteseniz bile bu pozisyonda durmaya devam edemezsiniz. Vücudunuz sizi rahat ettiğiniz pozisyona dönmeye zorlayacaktır. 

Siz kendinizi iyi hissediyor iseniz kalbinize yeterli kan geliyor demektir ve bu da bebeğinizin iyi kanlandığını gösterir. Siz aslında bir alarm durumundasınızdır.

En iyi pozisyon sizin en rahat ettiğiniz pozisyondur. Bu nedenle sağ yanınıza, sol yanınıza veya sırt üstü, istediğiniz, rahat ettiğiniz pozisyonda yatabilirsiniz. 

Kord kanı bankası

Ailede kordon kanı kök hücreleri ile tedavi edilebilecek bir hastalık mevcut değil ise kişisel saklama önerilmemektedir. Fakat günümüzde birçok ülkede ve ülkemizde de tüm insanlar için kullanılmak üzere kord kanı bankaları oluşturulmaktadır. Bu bankalar kan bankalarına benzemektedir. Bebeğinizin kord kanını bu bankalara ücretsiz olarak bağışlayabilirseniz. Doku tiplemesi uyar ise bu kord kanı başka bir ülkedeki bir kişinin tedavisinde kullanılabilir.

Alttan USG, muayenenin ve smear testinin zararı var mıdır?

Erken gebelik haftalarında alttan yapılan USG üstten yapılan USG’ye göre daha fazla bilgi verebilir. Alttan yapılan USG’nin bebeğe hiçbir şekilde zararı yoktur. Alttan muayene ve smear (PAP) testinin yapılmasın da sakıncası yoktur. 

Gebelik kesesi ve bebek kalp atımları USG'de ne zaman görülür?

Alttan yapılan USG ile bebeğin kesesi 5. haftada rahatlıkla gözlenir. Bebek kesesi içi su dolu olan düzgün sınırlı bir kesedir. Rahim içerisinde olup olmadığı dış gebelik ayrımı için çok önemlidir. 6 haftalık gebelikte bebeğin kendisi ve bebek kalp atımları rahatlıkla gözlenir.

Bebeğinizin cinsiyeti ne zaman belli olur?

Bebeğinizin cinsiyeti aslında döllenme ile belirlenmiş olur. Kadında yumurta X kromozomu taşır. Sperm ise X veya Y kromozomu taşır. Y kromozomu taşıyan sperm yumurtayı döller ise bebek 46 XY olur ve erkektir. X kromozomu taşıyan sperm yumurtayı döllerse bebek 46 XX olur ve kızdır. Aslında bebeğin cinsiyetinde belirleyici olan erkektir. İlk 12 haftada bebeğin tüm organları oluşur. 12 haftanın sonunda erkekteki penis ile kızdaki klitoris USG’de aynı gözükür. Bu nedenle 12 haftadan önce cinsiyet USG ile belirlenemez. haftalarda erkek bebekteki penis daha da büyür ve klitoris aynı kalır. USG ile penis rahatlıkla görülür. haftada USG ile doktorunuz size cinsiyeti söyleyebilir.

Bebeğiniz sesleri duymaya ne zaman başlar?

Kulak gelişimi haftadan sonra tamamlanır. Fakat tam olarak sesleri işitmesi haftadan sonra olur. haftadan sonra bebeğinize müzik dinletebilirsiniz. Bebekler davul sesleri gibi ritmik vurmalı çalgıları, keman gibi telli çalgılardan daha fazla algılamaktadırlar.

Bebeğinizin kilo alımı nasıl olmalı?

Bebeğininiz kilosunu USG ölçümü sırasında doktorunuz size söyleyecektir. Aşağıdaki büyüme eğrisinde hafta arasında bebeklerin alması gereken kilolar gösterilmiştir. %50 çizgisi normal kilo alımını gösterir. Fakat her insanın kilosu ve boyu aynı olmadığı gibi bebeklerin de kiloları ve kilo alımları birbirinden farklıdır. Bu noktada önemli olan bebeğin kilo alımının anormal olarak az veya fazla olduğunun tespit edilmesi ve gereğinin erken dönemde yapılmasıdır. Bebeğinizi kilosu %90 çizgisinin altında ve %10 çizgisinin üstünde ise normaldir.

Growthchartcopy

BPD (Bebeğinizin başının yanlardan ölçülerek uzunluğu)

Normali %50 çizgisidir. Fakat bebekten bebeğe farklılık olduğu için %5-%95 arasında değerler olmalıdır.

hafta arası BPD değerleri (milimetre)

BPD

HC (Bebeğinizin baş çevresi)

Normali %50 çizgisidir. Fakat bebekten bebeğe farklılık olduğu için %5-%95 arasında değerler olmalıdır.

hafta arası baş çevresi değerleri (milimetre)

HC

FL (Bebeğinizim uyluk kemiği uzunluğu)

Normali %50 çizgisidir. Fakat bebekten bebeğe farklılık olduğu için %5-%95 arasında değerler olmalıdır.

hafta arası femur değerleri (milimetre)

FL

AC (Bebeğinizin karın çevresi ölçümü)

Normali %50 çizgisidir. Fakat bebekten bebeğe farklılık olduğu için %5-%95 arasında değerler olmalıdır.

hafta arası karın çevresi değerleri (milimetre)

AC

İleri kadın yaşı nedir? Riskleri nelerdir?

Bebeğin doğacağı tarihte anne 35 yaşına girmiş oluyor ise bu durum ileri kadın yaşı olarak tanımlanır. Aslında 35 yaş yaşam için çok genç bir yaş olmasına rağmen üreme için ileri yaştır. 35 yaş sonrası kadının yumurtalık rezervi azalır ve yumurta kalitesi düşer. 35 yaş üstü kadınlarda Down sendromlu bebek doğurma olasılığı yaş ilerledikçe artar.

Down

Down sendromu nedir?

Normal insanların kromozomu 46 XX (kadın) veya 46 XY (erkek)’tir. Normal annenin kromozomu 46 XX’tir. Yumurtanın kromozomu ise 23 X olmalıdır. Bunun için yumurtayı oluşturacak üreme hücresi ikiye bölünür. Bu bölünmede bazı problemler olur ise bir yumurta 22 X, diğeri 24 X olur. Bu 24 X yumurta erkekten gelen 23 Y veya 23 X ile döllenir ise bebek 47 XY veya 47 XX olur. Kromozomun fazlalığı Down sendromuna neden olur. Bu bebeklerin kromozomu 47 XX (kadın) veya 47 XY (erkek)’tir. Down sendromlu bebeklerin tipik yüz görünümleri vardır ve aslında yeryüzündeki melekler olarak tanımlanırlar ve çok tatlıdırlar. %95’inde ileri zekâ geriliği, %95’inde büyüme geriliği, %40’ında kalp hastalıkları, %’inde duyma kaybı (tekrarlayan kulak iltihapları), %60’ında göz problemleri (göz tansiyonu, katarakt vb.), %’unda sara nöbetleri, %5’inde bağırsak problemleri, %5’inde tiroid bezinin az çalışması görülebilir. Erkeklerin %99’u kısır iken kadınların %30’u kısırdır.

Downsendromu

Tüm toplumda Down sendromlu bebek doğma şansı doğumda 1’dir. Kadın yaşı 35 üstünde ise bu olasılık artar. Gebelikte Down sendromunu yakalamak için bazı tarama testleri yapılmaktadır. Kombine test ve üçlü test bunlardandır. Bu testlerin en iyisi %85 tanı koyabilir. Kesin tanı amniyosentez (A/S) veya CVS ile bebeğin kromozomlarının incelenmesidir. Tarama testleri ve detaylı ultrasonografi (USG) yapıldığında Down riski çok azalır ama kesinlikle sıfırlanmaz. Riski sıfırlamanın tek yolu A/S ve CVS’tir. A/S’de yaklaşık ’de 1, CVS’te ’de 1 gibi bebeğin düşme ihtimali vardır. Bu riskler hasta ile detaylı olarak konuşulmalı ve birlikte karar verilmelidir.

Down sendromu tespit edilenlerde anne ve babanın görüşü çok önemlidir. Bazı aileler gebeliğe devam kararı verir iken, bazı aileler bebeğin düşürtülmesine karar verebilmektedirler. Düşürme kararı en az 3 uzmanın imzaladığı heyet kararı ile gerçekleştirilmelidir.

Gebelik ve tansiyon yüksekliği

Gebelikte tansiyonunuz gebe olmadığınız döneme göre daha düşük olmalıdır. Özellikle küçük tansiyon daha da düşer. Tansiyondaki düşme hafta arasında en belirgindir. Tansiyonun yükselmesi anne ve bebek için risk oluşturmaktadır. Tansiyonunuzu oturarak ölçtürün. En az 15 dakika dinlendikten sonra ölçüm yaptırınız. Civalı tansiyon aletleri daha doğru sonuç verebilir. Tansiyon /90’nın üzerinde ölçülür ise mutlaka doktorunuz ile temasa geçiniz.

Eli yüz ve ayaklarda şişmeler

Ayaklarda şişme gebede görülebilir ve normaldir. El ve yüzde şişme ise normal olarak kabul edilmemelidir. Tansiyon ölçümü yapılmalıdır. Gerekir ise idrarda protein miktarı ölçülmelidir.

Gebelik ve oruç tutma

Gebelik döneminde oruç tutmanın zararı gösterilememiş. Fakat sıcak ve uzun oruç dönemlerinde sıvı alımını kısıtlandığı için gebelerin oruç tutmaması gereklidir.

Önemli uyarı:

Dinlenmek ile geçmeyen kasık ve bel ağrısı varlığında, 10 dakika içerisinde ritmik olarak kez karnınızda kasılma ve gevşeme varlığında (ağrı olmak zorunda değildir), bacaklarınızı ıslatacak şekilde alttan su gelmesi durumunda, her türlü alttan kanama varlığında, bebek hareketlerinin azaldığı durumlarda doktorunuz ile irtibata geçmelisiniz.​​​

Demir Hapı Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir? Demir İlacı Kullananlar Nelere Dikkat Etmelidir?

Demir hapı vücudun demir ihtiyacının karşılanması için kullanılmaktadır. Vücut demiri kendisi üretmediği için demir takviyesi alınmalıdır. Demir ilacının mutlaka düzenli bir şekilde alınması gerekir.

 Demir Hapı Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

 Vücudun ihtiyaç duyduğu demiri almak için demir hapları kullanılmaktadır. Demir hapları kullanılırken ise bazı detaylara çok dikkat edilmesi gerekir. Buna göre demir hapları yemeklerden önce ve ya et ile birlikte alınmalıdır. C vitamini alınması ise ilaçların emilimini arttırır. Çay ve süt demir hapı emilimini azalttığı için bu besinler demir hapı içildikten en az 2 saat sonra tüketilmelidir.

Demir hapı mutlaka birkaç ay boyunca düzenli olarak alınmalıdır. Kansızlık problemi yaşayan kişiler mutlaka uzman bir hekime danışıp demir hapını ona göre almalılar. Kolon kanseri veya ülser hastası olan kişiler demir hapı içmek yerine farklı tedavi yöntemlerini denemeliler. Ayrıca reçete edilen demir hapları da mutlaka C vitamini eşliğinde kullanılmalıdır.

 Demir İlacı Kullananlar Nelere Dikkat Etmelidir?

 Bazı besinler demir emilimini azaltmaktadır. Bu nedenle demir ilacı kullanılırken de çok dikkat edilmesi gerekir. Özellikle de sebzeler, çay, süt ve kahve demir emilimini azaltır. Bu yüzden demir hapları bu besinler tüketilmesen en az iki saat önce ve ya sonra da alınabilir. Mide şikayeti olan kişiler de demir hapını kullanırken dikkat etmeliler. Çünkü mide ilaçları da demir emilimini azaltmaktadır. Demir hapı mutlaka hekim kontrolünde ve hekimin önerdiği süre boyunca kullanılmalıdır.

 Adet kanaması ile gebelik gibi durumlar dışında demir hapları 6 aydan fazla kullanılmamalıdır. Reflü ve mide rahatsızlığı olan kişiler de mutlaka demir hapını doktor kontrolünde tüketmeliler. Mide şikayetleri için kullanılan anti asit ilaçları demir haplarının emilimini bozmaktadır. Bu nedenle mide ilaçları ile birlikte demir hapı da kullanılmamalıdır. Demir hapı mutlaka doktorun önerdiği şekilde kullanılmalı.

Demir eksikliği anemisi vücudunuzda yeterli demirin bulunmamasından kaynaklanan bir anemi türüdür. En sık görülen kansızlık nedeni olup tedavisi belli prensiplere uyulup uygun ilacı uygun sürede kullanmakla kolayca yapılabilir.

Demir eksikliği anemisi genellikle vücudunuzun sağlıklı alyuvar yapımı için yeterli demire sahip olmamasına bağlı olarak zaman içinde gelişir. Yeterli demir olmadığında, vücudunuz depoladığı demiri kullanmaya başlar. Kısa bir süre sonra da depolanmış demir tüketilmiş olur.

Demir eksikliği anemisi halsizlik, kendini yorgun ve bitkin hissetme, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve diğer belirtilere neden olabilir. Ağır demir eksikliği anemisi ise kalp sorunlarına, enfeksiyonlara, çocuklarda büyüme ve gelişme ile ilgili problemlere yol açabilir.

 

Demir Eksikliği Anemisi Neden Oluşur?

Vücudunuzda yeterli demir bulunmaması demir eksikliği anemisine neden olur. Demir düzeylerinin düşük olmasının nedeni genellikle kan kaybı, kötü beslenme veya besinlerdeki demirin emilmesinde görülen yetersizliktir.

Kan Kaybı

Kan kaybettiğinizde demir de kaybediyorsunuz demektir. Vücudunuzda kaybolan demiri yerine koyacak kadar yeterli demir depolayamazsanız zamanla demir eksikliği anemisi oluşur. Kadınlarda demir düzeylerinin düşüklüğünün en sık sebepleri, menstruasyon(adet)kanamalarının uzun sürmesi, fazla olması veya rahimdeki miyom denen iyi huylu urlara bağlı kanamalardır. Doğum sırasında gerçekleşen kan kaybı da kadınlardaki azalmış demir seviyelerinin diğer bir sebebidir.

Vücudunuzdaki diğer kanamalar da demir eksikliği anemisine neden olabilir. Örneğin mide kanaması, hemoraid kanaması, idrardan kan kaybı. Bu tip kan kayıpları her zaman kendini net belli etmeyebilir ve yavaş oluşabilir. Ağır yaralanmalardan, cerrahi operasyonlardan veya sık kanbağışlarından kaynaklanan kan kayıpları da demir eksikliği anemisine neden olabilir.

Beslenme

En iyi demir kaynağı olan gıdalar kırmızı et, kümes hayvanları, balık, yumurta ve demirle zenginleştirilen (içine demir katılan) besinlerdir. Bu gıdaları düzenli olarak tüketmiyorsanız veya demir takviyesi almıyorsanız öte yandan demir kaybınız oluyor ise sizde demir eksikliği anemisi gelişme olasılığı daha fazladır.

Gebelik ve çocukluk gibi hayatın bazı dönemlerinde beslenmeyle yeterli demir alınsa bile demir eksikliği gelişebilir. Bunun nedeni böyle büyüme ve gelişme zamanlarında demir gereksiniminin artmasıdır.

Gıdalarla yeteri kadar demir alıyor olsanız bile bazı durumlarda barsaklarınızdan tam olarak emilemiyor seafoodplus.info durum geçirilmiş bir barsak ameliyatına veya Crohn Hastalığı, Çölyak Hastalığı gibi barsak hastalıklarına bağlı olabilir. Aynı şekilde midedeki asidi azaltan ilaçlar da demir emilimini bozabilir.

 

Kimler Demir Eksikliği Anemisi Riski Altındadır?

Bebekler, küçük çocuklar, büyüme çağındakiler, kadınlar ve kan kaybı olan yetişkinler demir eksikliği anemisi açısından en yüksek riske sahiptirler.

Bebeklerin ve küçük çocukların büyüyüp gelişebilmeleri için büyük miktarda demire gereksinimleri vardır. Zamanında doğmuş bebeklerin vücutlarında depolanmış bulunan demir hayatlarının ilk 4 ilâ 6 ayında tüketilir.

Uygun şekilde kullanılırsa, bebekler için demirden zenginleştirilmiş besinler veya demir takviyeleri bebeklerde ve küçük çocuklarda demir eksikliği anemisinin önlenmesine yardımcı olabilir. Çocuğunuzun beslenmesi ile ilgili olarak çocuk doktorunuzla konuşun.

Çok fazla inek sütü içen çocuklar demir eksikliği anemisi riski altında olabilirler. Süt demir açısından fakirdir, çok fazla süt alımı beslenmedeki demirden zengin gıdaların yerine geçebilir. Sütün aşırı miktarda tüketilmesi ayrıca çocuklarda demir emilimini olumsuz yönde etkileyebilir.

Çocuk doğurma yaşındaki kadınlar aylık menstruasyon (âdet) kanamaları sırasında gerçekleşen kan kaybından dolayı demir eksikliği anemisi açısından daha fazla risk altındadırlar. Çocuk doğurma yaşındaki yaklaşık beş kadından birinde demir eksikliği anemisi vardır.

Hamile kadınlar da demir gereksinimleri normalden iki kat daha fazla olduğu için demir eksikliği anemisi bakımından daha yüksek risk altındadır. Artan kan hacmi ve anne karnındaki bebeğin büyümesi için fazladan demir gereklidir.

Hamile kadınların yaklaşık yarısında demir eksikliği anemisi görülür. Bu durum erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma riskini artırabilir.

 

Aneminin Bulgu ve Belirtileri

Tüm anemi çeşitlerinde en sık görülen belirti halsizlik ve yorgunluk hissidir. Kanda yeteri kadar hemoglobinin bulunamaması halsizliğe yol açar. Anemi ayrıca nefes darlığı; özellikle ayağa kalkıldığında baş dönmesi; baş ağrısı; ellerde veya ayaklarda soğukluk; deride, dişetlerinde ve tırnaklarda soluklaşma; ve göğüs ağrısına da neden olabilir. Yeteri sayıda hemoglobin taşıyıcı alyuvarlara sahip değilseniz kalbiniz, kanınızdaki azalan miktardaki oksijeni dolaştırabilmek için daha çok çalışmak zorunda kalır. Bu da aritmiye, kalpte üfürüme, kalp büyümesine ve hatta kalp yetmezliğine yol açabilir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda anemi bulguları arasında iştahsızlık, gelişme ve büyümede yavaşlama ve davranış bozuklukları, ögrenmede güçlük ve konsantrasyon bozukluğu bulunur.

 

Demir Eksikliği Anemisinin Bulgu ve Belirtileri Nelerdir?

Demir eksikliği anemisinin bulgu ve belirtileri durumun ağırlığına bağlıdır. Hafif-orta ağırlıktaki demir eksikliği anemisi hiçbir bulgu ve belirti vermeyebilir.

Bulgu ve belirtiler ortaya çıktığında, bunlar çok hafif olabileceği gibi oldukça şiddetli de olabilir.

Demir eksikliği anemisinde görülen bulgu ve belirtiler tüm anemi tipleri için geçerlidir.

Demir eksikliği anemisinin bulgu ve belirtileri arasında tırnaklarda kırılganlık, dilde şişme ve yaralar, ağız kenarlarında çatlaklar, dalakta büyüme ve sık enfeksiyonlara yakalanma sayılabilir. Demir eksikliği anemisi bulunan kişiler buz, toprak, kireç, kül ve boya gibi yiyecek olmayan maddelere karşı istek duyarlar. Bu duruma pika denir. Demir eksikliği anemili bazı insanlarda yorgun bacak sendromu (Restless leg syndrome-RLS) görülebilir. RLS bacakları sürekli hareket ettirme dürtüsü uyandıran bir bozukluktur.

Demir eksikliği anemisinin bazı bulgu ve belirtileri duruma yol açan nedenlerle ilgilidir. Örneğin, barsak kanaması dışkıda parlak taze kan bulunmasına ya da dışkının siyah, kahve telvesi görünümünde olmasına neden olabilir.

 

Demir Eksikliği Anemisi Tanısı Nasıl Konur?

Demir eksikliği anemisi tanısı koymak için pek çok test ve işlem uygulanır. Bunlar tanıyı desteklemeye, nedeni bulmaya ve durumun ne denli ağır olduğunu anlamaya yardımcı olur.

Tam Kan Sayımı

Genellikle, anemi tanısında ilk yapılan test tam kan sayımıdır (hemogram olarak da adlandırılır). Hemogramda kanınızın bir çok bölümü ölçülür. Anemi için hemoglobin ve hematokrit değerlerinize bakılır. Hemoglobin, vücuda oksijen taşıyan ve alyuvarlarda bulunan demirden zengin seafoodplus.infokrit alyuvarların kandaki hacimsel oranını belirten bir ölçüdür. Hemoglobinin veya hemotokritin düşük olması anemi belirtisidir.

Hemogramda aneminiz olduğu kesinleşirse bu duruma yol açan nedenleri araştırmak, şiddetini değerlendirmek ve en iyi tedavi yolunu bulmak için başka testler de yaptırmanız gerekebilir. Bunlardan ilki ve en önemlisiperiferik kan yayması testidir. Bu testte alyuvarlarınızve digger kan elemanlarınız mikroskop altında incelenir. Demir eksikliği anemisi olanlarda alyuvarlar normale göre daha küçük ve soluk görünür.

Bir diğer tahlil de kanınızda ve vücudunuzda bulunan demir düzeylerini ölçmek için istenen testlerdir. Bu testler vücudunuzda depolanan demirin ne kadarının kullanıldığını gösterebilir. Bu testler: Serum demiri, demir bağlama kapasitesi, Ferritin, Transferrin satürasyonudur.

Demir eksikliği anemisi tanısı konduğunda mutlaka nedenini ortaya koymak gerekir. Nedeni bulduktan sonra tedaviye başlanması en uygun davranıştır.

 

Demir Eksikliği Anemisi Nasıl Tedavi Edilir?

Demir eksikliği anemisi tedavisi altta yatan nedene ve durumun ağırlığına göre değişir. Tedavi yöntemleri arasında beslenme tarzı değişiklikleri, takviyeler, ilaçlar ve cerrahi girişimler bulunur. Ağır demir eksikliği anemisi hastanede yatarak tedavi gerektirebilir, kan nakli, demir enjeksiyonları veya damardan demir tedavisi uygulanması gerekebilir.

Demir eksikliği anemisinde tedavinin amaçları altta yatan nedeni iyileştirmek ve alyuvar, hemoglobin ile demir düzeylerini normale getirmektir.

Demir

Demir düzeylerinizi olabildiğince hızla yükseltmek için demir takviyesi almanız gerekebilir. Demir takviyeleri düşük demir düzeylerini aylar içinde düzeltebilir. Takviyeler tablet halinde veya çocuklar için damla şeklindedir. Demirin fazlası zararlı olabilir, bu nedenle demir takviyelerini sadece doktorunuzun önerdiği şekilde almanız gerekir. Demir takviyelerinin dışkının renginde koyulaşma, bulantı, midede kazınma hissi gibi mide rahatsızlıkları ve yemek borusunda yanma hissi gibi yan etkileri olabilir. Demir ayrıca kabızlık yapabilir, bu nedenle doktorunuz dışkı yumuşatıcı bir ilaç kullanmanızı da önerebilir. Demir ilaçları genellikle aç karna kullanılır. Midede kazıntı hissini bastırmak için birşeyler yenir ise hem ilacın emilimi bozulur hem de kilo alınır. Bu durum da halk arasında demir ilaçları kilo yapar diye bilinen yanlış yargıya neden olur. Demir ilaçları alım kurallarına uyduğunuz taktirde kesinlikle kilo aldıseafoodplus.info nedenle doktorunuzun ilacın kullanımı ile ilgili anlattığı önerileri dikkatlice dinleyiniz.

Demir ilacı kullanırken yanlış bilinen bir diğer bilgi de çay ve kahve kullanmanın yasak olduğudur. Kesinlikle çay ya da kahve içmeniz yasak değildir. Sadece demir ilacınızı alacağınız saatlere yakın (genellikle 2 saat öncesi ve sonrası) içmemeniz gerekir.

Doktorunuz demirden zengin gıdaları daha fazla tüketmenizi isteyebilir. En iyi demir kaynakları özellikle sığır eti ve ciğer olmak üzere kırmızı ettir. Vücut kırmızı etteki demiri diğer gıdalardakine göre daha iyi emilime uğratıseafoodplus.info, hindi, balık ve kabuklu deniz ürünleri de iyi birer demir kaynağıdır. Etin dışında, demir kaynağı olan gıdalar arasında şunlar bulunur: Ispanak ve diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler, yer fıstığı, fıstık ezmesi ve badem, yumurta, bezelye, mercimek, beyaz ve kırmızı fasulye gibi kuru baklagiller, üzüm, kayısı ve şeftali gibi meyvelerin kurutulmuşları

Unutmayın! Demir takviyelerini sadece doktorunuzun onayıyla ve onun yazdığı şekilde kullanın. Vücudunuzda aşırı miktarda demir bulunması da olasıdır (demir yüklenmesi denen durum). Vücudunuzda çok fazla demir bulunması organlarınıza zarar verebilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir