Canlıların dış çevreden gelen uyarıların algılanmasını sağlayan ve bu uyarıları duyu nöronlarına ileten organlara duyu organları denir. Duyu nöronları organlardan almış olduğu uyarıyı merkezi sinir sistemindeki ilgili bölgeye ulaştırır. Dış çevredeki uyarıları, duyu organlarındaki özelleşmiş hücreler alır. Bu hücreler sinir uçlarından veya epitel hücrelerinden oluşur. Bu hücrelere reseptör (almaç) denir.
Reseptörler iç ve dış reseptör olmak üzere ikiye ayrılır. Dış reseptör; dış çevreden gelen uyarıları alan reseptörlere denir. İç reseptör; kan basıncı, vücut sıcaklığı, kandaki su yoğunluğu gibi içsel uyarıları algılayan reseptörlere denir. Farklı çeşit ve sayıdaki bu reseptörler işlevine göre vücuda dağılmıştır.
Duyu organları; deri, göz, burun, kulak ve dil olmak üzere beşe ayrılır.
Deri tüm vücudu saran ve beyne en çok bilgi ileten duyu organı deridir. Yeni doğan bebeklerin dış ortamı özellikle dokunarak tanımaya başlama nedeni derinin bu özelliğidir. İşlevsel açıdan vücudun deri ile kaplanması sayesinde deri; vücut sıcaklığının düzenlenmesi, su kaybının önlenmesi, fiziksel ve kimyasal etkilerden vücudun korunması, solunuma ve boşaltıma yardımcı olma gibi pek çok fonksiyonda görev alır.
Derinin yapısı bağ doku ve çok katlı epitel dokudan oluşmuştur. Epitel dokunun yapısında, vücudun iç ve dış yüzeyini örten hücreler ile salgı yapabilen bez hücreleri vardır. Deride bulunan ve salgı yapan epitel hücreleri vücutta bulunduğu yere göre ter, tükürük, gözyaşı gibi maddeler salgılar. Deri; üst deri (epidermis) ve alt deri (dermis) kısımlarından oluşmaktadır.
Üst deri; ölü olan korun ve canlı olan malpighi tabakasından oluşmaktadır. Üst deriyi besleyen herhangi bir kılcal kan damarı veya sinir ağı yoktur. Üst derideki canlı hücrelerin besin ihtiyacı bir alt tabakadan difüzyon sayesinde giderilir. Üst deride bulunan melonosit hücrelerinin sitoplazmasında melanin pigmenti bulunur ve deri renginin oluşmasını sağlar.
Alt deride kan damarları, sinirler, duyu reseptörleri, kıl kökleri, lifler, ter-yağ bezleri ve düz kaslar bulunur.
Derinin içerdiği duyu reseptörlerinin derideki konumu, duyarlı olduğu uyarana göre değişir. Örneğin, kuvvetli basınca duyarlı reseptörler derinde, hafif dokunmaya duyarlı reseptörler dermisin yüzeyine yakın yerde bulunur. Deride bulunan duyu reseptörleri; meissner cisimciği, merkel cisimciği, pacini cisimciği, krause cisimciği, ruffini cisimciği ve serbest sinir uçlarıdır.
Deride bulunan bağ doku çeşidi gevşek bağ dokudur. Gevşek bağ doku epitel dokuyu diğer dokulara bağlar. Bu dokunun hücreleri makrofajlar, mast hücreleri ve plazma hücreleridir.
Göz ışığı algılayarak görmeyi sağlayan duyu organıdır. Işık, göz reseptörlerini uyarır ve impulslar oluşturur. İnsan gözü, yaklaşık olarak nanometre (nm) arasındaki dalga boyuna sahip ışığı görebilir. Göz; kaş, kirpik ve göz kapağı tarafından korunur.
Göz dıştan içe doğru üç tabakadan oluşur: Bu tabakalar sert tabaka (sklera), damar tabaka (koroid) ve ağ tabakadır (retina).
Görme olayı yukarıdaki gibi gerçekleşir. Ancak ışığın kırılması ve sarı benekte oluşan görüntünün bu kırılma sonucu ters bir görüntü oluşturması yüzünden görme sinirleri beynin optik kiyazma denilen bölgesinde çaprazlanır. Bu çaprazlanma sonucu beyinde görüntü düz oluşur.
Doğuştan gelen veya sonradan çeşitli nedenlerle ortaya çıkan bazı göz kusurları, görüntünün retina üzerine tam düşmesini engeller. Bu durumda net görüntü sağlanamaz. Miyopi, hipermetropi, astigmatizm, presbitlik, glokom (göz tansiyonu) sıkça rastlanan göz kusurlarındandır.
Kaşlar, kirpikler, göz kapakları, göz kasları ve gözyaşı bezleri, göze yardımcı yapılardır. Kaşlar ve kirpikler, yabancı maddelere ve güneş ışığına karşı koruma sağlarken göz kapakları, mekanik etkilerden gözü korur. Gözyaşı bezleri ve gözyaşı, gözü nemlendirir. İçerdiği lizozim enzimiyle mikroorganizmalara karşı gözü korur. Gözün hareketi göz kasları sayesinde gerçekleşir.
Duyu reseptörleri; ışık, ısı gibi herhangi bir haricî uyarıcıya tepki gösterebilen ve duyu sinirlerine sinyal gönderen organ ya da hücredir.[2] İşlevlerine göre üçe ayrılırlar:
DERS PLANI
DERS ADI: FEN BİLİMLERİ
SINIF: 3
ÜNİTE ADI: DUYU ORGANLARI
KONU: BEŞ DUYU ORGANIMIZ
GÖZLEM:
Öğretmen sınıfa girer, öğrencilere selam verir ve nasıl olduklarını sorar. Bugün duyu organları konusunu işleyeceğiz der. Derse şu soruları sorarak giriş yapar. Kaç duyu organımız vardır? Duyu organlarımızın görevleri neler olabilir? Duyu organlarımızın sağlığını korumak için neler yapmalıyız? Çevremizdeki varlıkları duyu organları ile algılayabilir miyiz? Gibi sorular sorarak öğrencilerin konu ile ilgili düşüncelerini söylemelerini ister. Öğrenci görüşlerini aldıktan sonra etkinlikler yapılır. Örneğin, Sınıfta bir arkadaşımızın kulaklarını kısa bir süre kapatın. Ne gibi zorluklarla karşılaştığını ve neler hissettiğini arkadaşlarına anlatıralım.
SINIFLAMA:
Öğretmen konu anlatımına giriş yapar. Beş duyu organımız olduğunu söyler. Bunlar: göz, kulak, burun, dil ve deri olduğunu söyler. Her duyu organının farklı olduğunu ve her duyunun farklı görev ve işlevlerinin olduğunu söyler ve bunları açıklar. Beş duyu organımızdan olan deri duyu organını seçer ve anlatır. Örneğin: Deri vücudumuzun dış yüzeyini örten dokunma ve hissetme duyu organıdır. En büyük duyu organımızdır. Deri sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık, ağrı, basınç, düzlük, pürüzsüzlük gibi çevreden gelen duyumları yani dış etkenleri algılar. Derinin önemi nedir? Deri olmasaydı ne olurdu? Gibi soruların cevaplarını yazmalarını ister.
İLETİŞİM:
sınıflama yapıldıktan sonra öğretmen şimdi hepinizin arkasına yaslanmasını ve beni dinlemenizi istiyorum. Öğretmen tahtaya kaldırdığı öğrencileri beş duyu organımızdan birini sorarak öğrenciden açıklama ister. Öğretmen öğrencinin açıklamasını dikkatle dinler. Duyu organlarımızın neler olduğunu bilen var mı? Sorunun cevabını doğru veren öğrencileri onaylar yanlış cevap veren öğrencileri cevaplarını düzeltme yapar. Ders anlatımına devam eder duyu organların farklı görevleri olduğunu söyleyerek etkinlikler yapar. Örneğin sınıfımızda bir arkadaşımızın gözlerinin kısa bir süre kapalı tutalım. Güvenlik önlemlerini alarak sınıfın içerisinde gezmesini sağlayalım. Bu aşamada canlıların gözleri ne kadar önemli olduğunun önemini vurgulayarak diğer duyu organlarımızın da gözlerimiz kadar önemli olduğunu kavratmalıyız.
ÖLÇME:
Öğretmen duyu organları arasındaki farkları ve ayırt edici özelliklerini göstermek için bir ölçme yapar. Sınıfa çeşitli meyveler ya da benzeri şeyler getirilir. Sınıfta birkaç öğrenci seçilir. Öğrencilerin gözleri kapatılır. Hazır getirilen meyveler öğrencilere dağıtılır. Öğrencilerden meyvelere dokunarak, koklayarak elindeki meyvelerin ne olduğunu tahmin etmelerini istenir. Tahminler yapıldıktan sonra öğrencilerin bağlı gözleri açılır ve tahminler karşılaştırılır.
KULLANILAN ARAÇ- GEREÇLER:
Çeşitli meyveler ( elma, armut, muz…..)
KAYNAKLAR:
öğretmenin konu anlatımı konu ile ilgili çocukların seviyesine göre aktaracağı bilgiler ders kitapları, internet, videolar, fen ve teknoloji kitapları, bilimsel dergilerde edinebilir.
SONUÇ ÇIKARMA:
Öğretmen öğrencilere soru sorarak yaptıkları etkinlikleri hatırlatarak neler anladıkları ve neler öğrendiklerini söylemelerini ister.
TAHMİN:
Geçmiş deneyimlere ve gözlem sonuçlarına hipotezlere ve teorilere dayalı olarak gelecekteki muhtemel olaylar ve bunların sonuçları üzerine fikir yürütmektir. Tahmin öngörüden farklıdır, çünkü verilere dayanır.
YAILACAK DENEYLER
SICAK, SOĞUK, ILIK
Kullanılan Araç ve Gereçler:
3 tane plastik bardak, (sıcak, soğuk, ılık su)
Etkinliğin Yapılışı:
1. Bardaklardan birine sıcak, diğerine ılık ve üçüncüsüne soğuk su koyalım.
2. Bir parmağımızı soğuk, diğerini de sıcak suya batıralım.
3. Biraz beklettikten sonra her iki parmağımızı birden ılık suya batıralım.
DEĞERLENDİRME:
1. Parmaklarınızı bulundukları sulardan çıkarıp farklı sıcaklıktaki sulara koyduğunuzda hangisini daha kuvvetli algıladınız? Nedenini açıklayınız.
2. Derimiz sıcak, soğuk, basınç, dokunma gibi duyuları nasıl algılıyor?
MEDIA ETKİNLİKLERİ
Öğretmen çeşitli video, animasyonlar ve resimler gösterir. Konuyu somutlaştırır.
TEKNOLOJİ İLE İLGİLİ BİR UYGULAMA
Materyalden bir göz ya da kulak örneği yapmalarını isteyebilir.
ÖYKÜ ANLATIMI VE YA DRAMA
Bir gün Beş duyu organlar kavga etmeye başlamış. Kulak,
-Ben sesleri çok iyi duyarım. Benden iyi kimse duyamaz !.Ben olmasaydım insanlar hiçbir ses duyamazdı.
Bu sözün üzerine Burun,
-Bende çok iyi koku alırım ne var yani. Kimse benden iyi koku alamaz. Ben olmasam o güzel yemeklerin kokusunu nasıl alacak bu insanlar?
Bu sözden sonra Göz,
-Ben olmazsan ne yapacak bu insanlar? Bende etrafı görmeye yarıyorum etrafı göremezlerse bu güzelliklerin farkına varamazlar. En sonunda sinirlenmiş Dil,
-Eee yeter ben olmazsam o güzel yemekleri nasıl yiyecekler? Bende tatmaya yarıyorum.
Son söz düşmüş Ten,
-En önemlisi benim arkadaşlarım. Ben olmazsam insanlar sevgiyi nasıl hissedecek, nasıl anlaşacaklar. Bende dokunmaya yarıyorum.
Beş duyu organlar anlamış ki: Hep bir ağızdan.
-Hepimiz bir işe yarıyoruz artık kavga etmeyelim demişler…
GÜNLÜK HAYATLA YA DA YAKIN ÇEVREYLE İLİŞKİLENDİRME
Yaşadığımız çevrede nelerin olduğunu gözlemlemek ( ev, araba, taş, ağaç vb. ) günlük yemekleri tatma çevremizdeki doğal ya da yapay nesneleri algılama ( taş ağaç vb. ) müzik dinleme, kuş seslerini işitme gibi.
BeğenBeğen
Fotoreseptörler, gözde bulunan reseptörlerdir. Işığı algılarlar. Koni ve çomak hücreleri olmak üzere iki çeşidi vardır.