Sokakta, otobüste, işyerinizde hatta aile fertlerinizin arasında kollarında sık aralıklarla oluşmuş jilet izleri olan insanlar görmüşsünüzdür. Böyle bir manzarayı ilk gördüğünüzde o kişinin ya koyu bir arabesk dinleyicisi ya da madde bağımlısı veya psikolojik sorunları olan biri olduğunu düşünüp belki de ona acıdınız. Toplumsal önyargılar nedeniyle yaz-kış uzun kollu giysiler giyilerek gizlenmeye çalışılan bu izler aslında kendi bedenine zarar verme şeklinde ortaya çıkan bir tür psikolojik rahatsızlık. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde milyonlarca insan bedenini keserek, kendisine zarar veriyor.
Kız çocuklarında ve ergenlik döneminde daha sık ortaya çıkan bu durum, ailenin parçalanması, cinsel taciz, aile içi şiddet gibi travmalarla ortaya çıkabildiği gibi bazen sadece basit ilişki sorunları nedeniyle de görülebiliyor. Kişinin kendi bedeninde oluşturduğu ve kendine özgü görünümü nedeniyle anlaşılması çok kolay olan bu izler ilerleyen yıllarda evlenme planları yaparken, işe girerken, yaz aylarında sokağa çıkarken ve hayatın daha birçok anında toplumsal önyargılar nedeniyle sıkıntı yaratıyor. Tüm bunları atlatsa bile ilerleyen yıllarda çocuk sahibi olan hastalar kollarındaki yaraların hikayesini çocuklarına açıklamakta zorlanıyorlar. Bu nedenle de izlerden kalıcı olarak kurtulmak istiyorlar. Kendine zarar verme sorunu, her türlü sosyo-ekonomik düzeyden ailede görülüyor.
Zarar verme; jilet, falçata, cam gibi kesici alet ile kesme, sigara basma, ısırma ya da yarayı kaşıma şeklinde olduğu gibi daha ileri boyutlarda da görülüyor ve bu insanlar psikiyatri merkezlerinde tedavi görüyor. Bu izler kalıcı, gizlenmesi zor ve kendine özgü oluyor. Tek bir çizgi olsa ameliyat izi sanılıp geçiştirilebilirken birden fazla ve yan yana çizgiler olduğunda hemen dikkat çekiyor ve ne olduğu anlaşılıyor. O zaman da bu kişiler toplum tarafından damgalanıyor. Bahsettiğimiz tablolarda yakın zamana kadar bir tedavi tekniği yoktu.
Amerikan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Dergisi’nde yayınlanan, Türk Plastik Cerrahi Derneği’nden ödül alan “İnce Deri Yaması Tekniği” ile söz konusu izlerin tedavisi, kamufle edilmesi ve sosyal olarak kabul edilebilir hale gelmesi mümkün.
İnce Deri Yaması Tekniği Nasıl Uygulanır?
Yapılan tedavi “zımparalama ve ince deri yaması” ile izlerin gizlenmesi esasına dayanarak hastaya tamamen normal bir deri vadetmiyor ama tedavi kesik izi bulunmayan, eski bir yanık izi gibi görünen ve sosyal olarak kabul edilen bir ize dönüştürüyor. Bunun için de kesik izlerinin olduğu alanın tamamı zımparalanır, üst deri tabakası soyulur. Bu işlem yapılıp bırakıldığında zaman içinde izler tekrar belli olmaya başlıyor. Bu nedenle ameliyatın ikinci aşamasında hastanın uyluğunun üst bölümünden 0,2 mm kalınlığında ince deri yaması alınıyor. Zımparalanan yeri bu deri yaması ile kapatılıyor. Yama alınan yer ise zaman içinde kendiliğinden iyileşiyor. Bu tedavi iyileşme süreci ile birlikte toplam 15 gün sürüyor.
Kola yapılan deri yaması ilk başta daha pembe renkte oluyor ve gerçek rengini bulması yaklaşık bir yıl sürüyor. Bu yamanın üzerinde gerekli yerlerde yine kıllar çıkıyor. Bir yıl boyunca yamayı güneşten korumak, bandaj ve krem kullanmak gerekiyor. Deri yamasının alındığı uylukta ameliyat öncesinde iz kalmayacağı sözü verilmese de çok belirgin bir iz kalmıyor. Operasyon, izlerin çokluğuna ve genişliğine göre bir ile iki saat arasında sürüyor. İz bulunan alan dar ise tedavi edilecek bölgeye lokal anestezi, hastaya ise sedasyon veriliyor. Geniş izler ise genel anestezi altında yapılıyor.
Ameliyat yapılırken kola yapılan zımparalamanın derinliğinin ve bacaktan alınan deri yamasının kalınlığı çok önemli. Bacaktan alınan deri yaması çok ince olunca yara izi tam olarak silinmiyor, çok kalın olduğunda ise kolda tüyler çıkamıyor ve doğal görüntü sağlanamıyor. Ayrıca kalın deri yaması alındığında bacaktaki yaranın iyileşmesi de zorlaşıyor.
Psikolojik Sorunları Olan Hastalara Önerilmez
Aktif olarak psikolojik sorunları olanlara bu ameliyat önerilmez. Psikolojik olarak kendisini toparlamış hastaların yaş aralığı yaş arasında ve uzun yıllardır kendine zarar verme eğilimi olmayan kişilerden oluşmakta. Yara izi silme yöntemleri konusunda hastaların istismar edilmeye maalesef oldukça açık. Sadece lazer uygulanan yöntemler ile izlerin büyük ölçüde yok olacağı vadediliyor ancak bu mümkün olmuyor. Bilimsel altyapısı olmayan bazı tedaviler de öneriliyor. Aynı yöntemle iyileşen hasta fotoğrafları bilgi almak isteyen kişilerle paylaşılmıyor. Bu kişilerin yapacağı en büyük hata ise dövme yaptırmak oluyor çünkü dövme izleri yok etmediği gibi, dikkatleri o bölgeye daha fazla çekiyor.
Prof. Dr. Cengiz Açıkel
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info
Skar ve yara izi tedavisi ile yaranın boyutunu ve görünümünü değiştirebilir, rahatsız edici olmaktan çıkarabiliriz. Bazı yöntemler yara iyileşirken izin oluşmasını engeller.
Sivilce (Akne) İzi Tedavisi ✓
Keloid Yara İzi Tedavisi ✓
Skar tedavileri şunlardır:
Çok kullanılan bir sivilce izi tedavisi olan dermabrazyon , cildin üst tabakasını hafifçe zımparalama işlemidir. Bu yöntemle cilt yumuşatılır, pürüzsüzleştirilerek sivilce izlerinin görünümü azaltılır.
İlaç doğrudan yara izine enjekte edilerek yara izi küçültülür ve düzleştirilir. Keloid izlerini kortikosterod enjeksiyonları ile azaltabiliriz.
Lazer tedavileri ve ışık tedavileri de yara izlerini küçültüp hafifletebilir. Klinik olarak farklı lazer uygulamaları ile yara izi tedavisi konusunda iyi sonuçlar alabilmekteyiz.
Elastik bir bandaj, pansuman veya çorap, iyileşme sürecinde yaraya baskı uygulayarak yara izinin oluşmasını veya büyümesini engelleyebilir. Masaj uygulaması da yara dokusunun parçalanıp yeniden şekillenmesini sağlayabilir.
Vücuttaki derin yara izlerinin görüntüsünü düzeltmek için Skar Revizyonu yönteminden yaralanılmaktadır. Cerrahi bir yöntemle yara izinin görünümü değiştirilebilir. Yara izlerinin tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmamakla birlikte görünümün değişmesinde ve belirginliğin azaltılmasında etkilidir.
Kortikosteroid krem veya silikon jel ile yara iziniz küçültülebilir veya oluşmasını engellenebilir. Doktorunuz size uygun tedaviyi seçip sorununuza çözümler sunacaktır.
İnsan dokusundaki normal iyileşme süreci yara izi oluşumuna neden olur.
Yara izleri kişilerin cilt rengine göre farklı görünebilir. Açık tenlilerde ilk oluşumunda pembe veya kırmızıdır, daha sonra kırmızılık kaybolur ve cilt renginden biraz daha koyu veya açık hale gelebilir.
Koyu renkli kişilerde pembemsi yara izleri zamanla koyu lekelere dönüşebilir. Bazen yara izleri kaşıntılı, ağrılı ve hassas olabilir.
Bir yara izinin görünümü, çeşitli faktörlere bağlıdır:
Skar ve Yara İzi Nedenleri | |
İnflamatuar Sebepler | Akne |
Kist | |
Discoid lupus eritamatozus | |
Enfeksiyonlar | Su Çiçeği Sonrası |
Travma | Yaralanma veya kazalar |
Yanık | |
Cerrahi Grişimler | |
Hastaya Bağlı Faktörler | Atrofik skara yatkınlık |
Var olan atrofik skarlar | |
Ehler-Danlos sendromu |
Yara izi, başka koşulların bir yan etkisi olabilir. Örneğin; su çiçeği veya akne gibi döküntülere neden olan bir durum varsa döküntülerin kaldığı yerde iz kalmış olabilir.
Yara izi cilt hasarı üzerinde kırmızı mor renkte gelişen sıkı fibröz doku olup zaman içinde yassılaşıp daha açık bir renk alır.
Yara izleri genellikle görsel muayene ile teşhis ederler. Bazı durumlarda skarın gerçek kimliğini anlamak için mikroskop altında bakmak yada biyopsi yapmaları gerekebilir.
Birçok kişi, E vitamini, aloe vera veya kakao yağı için yarayı iyileştirebileceğini düşünüyor. Tüm bunların skarı uzun vadeli iyileştirdiğine dair bir bulgu bulunmamaktadır.
Yara izinin oluştuktan sonra stabil hale gelmesi iki yıl kadar sürebilir. Bu süreç vücudun kendi iyileştirme yöntemlerinden kaynaklanır.
Vücut yarayı iyileştirmek için çok sayıda kollajen üretir. Ayrıca yeni kan damarları ürettiği için yara izi koyu renkli, kırmızımsı gözükecektir. Zamanla yara izine daha az kan iletilir ve böylece düzleşmeye başlar.
Herhangi bir tedaviden önce bir süre yaraya dokunmamak ve geldiği son durumu görmek gerekir. Deneyimli uzmanlar muayene ile tedavi zamanına karar verebilirler.
Yaralar birtakım sebeplerden ötürü kaşıntı yapabilir. İyileşme döneminde kaşıntı hissedilmesi sağlıklı yaranın aktif olabileceğini gösterir. Kaşınmanın nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte yaranın etrafındaki sinir uçlarına gelmiş olan zararla ilgili olduğu düşünülüyor. Çok fazla kaşıntı yaşanıyorsa doktorunuz uygun bir tedavi önerecektir.
Cildinizin çeşitli yerlerinde gelişen yara izleri, geliştiği yere göre farklılıklar gösterirler.
Yara izleri çeşitlerini şöyle sıralayabiliriz:
Cildin yanması sonucu oluşan iz. Bu izler cildi sıkıştırır ve hareket yeteneğini zayıflatabilir.
Keloid yara izi: Keloid abartılı yara iyileşmesi demektir. Aradan zaman geçse bile yara izi kabarık sınırların dışına taşmış, kaşıntılı ve kızarıktır.
Keloid Yara İzi Tedavisi ✓
Bunlar keloidlere benzeyen, yaralanma sınırının ötesine geçmeyen kırmızı lekelerdir. Tedavilerinde iltihabı azaltmak için steroid enjeksiyonları ya da yara izini düzleştiren silikon tabaklar kullanılır.
Sivilce izleri: Derin çukurlardan, açılı veya dalgalı görünümlere kadar uzanan birçok sivilce izi türü vardır. Tedavi seçenekleri, sahip olduğunuz akne izinin türüne bağlıdır.
Keloid orijinal yaradan çok daha büyüktür. En sık göğüste, omuzlarda, kulak memelerinde ve yanaklarda görülür. Bununla birlikte, keloidler vücudun herhangi bir bölümünde kollarda, başta ve boyun gibi yerlerde de görülmektedir.
Yara izinin üstünde oluşan yeni deri ince olup, koruma içermediğinden güneşten gelen U.V ışıkları iyileşmeye zarar verecektir. Bu sebeple güneş ışınlarına karşı koruyucu krem ile korumak gerekir.
Lazer, skar ve iz tedavisinde en gelişmiş tedavi yöntemidir. Seanslar şeklinde gerçekleşir. Beklenen sonuç, kişiden kişiye göre değişmekle birlikte % iyileşme oranıdıseafoodplus.info tedavi, daha pürüzsüz, uygun tonlu bir görünüm yaratmak için keloid ve çevresindeki cildi yüksek ışık huzmeleri ile yeniden yüzeye çıkarmayı hedefler.
Yara izi tedavisi fiyatları yapılan tedaviye ve seans sayısına göre farklılık gösterir. Doktorunuz muayene sonrasında uygulayacağı tedavi yöntemine karar verir, fiyatta buna göre belirlenir. Sağlık Bakanlığı onaylı merkezlerin Web sitelerinde fiyat belirtmeleri yasal değildir. Bundan dolayı numaralı telefondan kliniğimizi arayarak fiyatlar hakkında bilgi alabilirsiniz.
Jilet izlerinin tedavisi, plastik ve rekonstrüktif cerrahlar olarak üzerinde çalıştığımız konulardan bir tanesi. Vücudunun çeşitli bölgelerinde bu tür izleri olan kişiler genellikle toplumdan izole olmaktan veya sosyal baskıdan dolayı rahatsız olurlar. Gerek sosyal alanda gerekse de iş çevresinde bu izolasyon zaman içinde daha yıpratıcı hale gelebilir. Fakat bu izlerin tedavisinde kullanılan etkili yöntemler de mevcuttur.
Jilet izleri, özellikle dirsek altı ve üstünde biribirine paralel seyreden çoklu izlerin varlığı tedavide zorluk yaratan bir etmen. Jilet izlerinin tedavisinde pekçok tedavi yöntemi olmakla beraber deri yaması (grefti) ameliyatı en çok yüz güldüren işlemlerin başında geliyor.
Klasik iz tedavisinde lazer, radyofrekans, dermapen ve dermabrazyon gibi tedavi yöntemleri de bazı izlerde fayda göstermekle beraber, bunların etkiniği daha çok deriden kabarık ve kırmızı renkli izlerin tedavisinde kullanılır. Genellikle seanslar halinde gerçekleştirilen bu tedavilerin temel amacı izlerin deri rengine yaklaştırılması ve kabarık izlerin azaltılması yönündedir.
Jilet izleri deriyle aynı renkte ve kabarık değil ise bu defa yukarıdaki yöntemlerin etkinliği oldukça düşük hale geliyor. Deri yaması ameliyatı, vücudun herhangi bir bölgesinde bibirine yakın çoklu jilet izlerinin giderilmesinde en etkili yöntem.
Deri yaması ameliyatına, izlerin olduğu alanın traşlanması işlemi ile başlanır. Traşlanan alanda izler tamamen ortadan kaldırıldıktan sonra oluşan alan genellikle bacak bölgesinden alınan deri yaması ile tedavi edilir. Bacak bölgesinden alınan derinin kalınlığı ise dermatom adını verdiğimiz özel bir aletle sağlanır. Bunun sonucunda hem kol hem de bacak bölgesinde yamalı bölgeler oluşur. Yama alanları zaman içinde normal deriden dikkatli bakışta ayırt edilebilse de jilet izlerine nazaran görüntüsü oldukça kabule dilebilir hale gelir. İşlem, traşlanacak ve yama konulacak alanın büyüklüğüne bağlı olarak saat arasında sürmekte ve günlük bir istirahat dönemi gerektirmektedir. İşlem sırasında kişinin anestezi alması gerekmez.