Cemel Muharebesi, Cemel Vakası, Basra Savaşı ya da Deve Olayı 8 Aralık tarihinde, HalifeAli bin Ebu Talib ile İslam Peygamberi Muhammed'in dul eşi Aişe'nin taraftarları arasında, Basra'da gerçekleşen muharebe. Müslümanlar arasındaki ilk iç savaştır. Cemel Savaşı, Ali'nin zaferiyle sonuçlandı. Aişe'nin müttefiklerinden Talha bin Ubeydullah ve Zübeyr bin Avvam öldürüldü. Aişe, Ali tarafından Medine'ye gönderildi. Savaşta her iki taraftan yaklaşık yirmi bin kişi hayatını kaybetti.[4]
"Cemel" kelimesi Arapçadaجَمَل "deve" anlamına gelir. Cemel Vakası, Aişe'nin devesi etrafında gerçekleştiği için bu isimle anılmıştır.
Thesis Type: Postgraduate
Institution Of The Thesis: Van Yznc Yil University, Sosyal Bilimler Enstits, İslam Tarihi Ve Sanatları (Yl), Turkey
Approval Date:
Thesis Language: Turkish
Student: Erol Yaprakdal
Supervisor: Ali Hatalmış
Abstract:ÖZET
Cemel Vak’ası; Hz. Aişe, Hz. Talha ve Hz. Zübeyr’in liderlik ettiği, Ümeyye oğullarından bazı valilerin maddi olarak desteklediği Cemel Ashâbı ile meşru halife Hz. Ali arasında, 36/ yılında Basra yakınlarında meydana gelmiştir. Hz. Ali’nin galibiyetiyle sonuçlanan, Hz. Talha ve Hz. Zübeyr’le birlikte iki taraftan da binlerce Müslüman öldüğü bu savaş, Müslümanlar arasındaki ilk iç savaş olarak ifade edilmektedir.
Hz. Aişe’nin devesi etrafında meydana geldiği için Cemel Vak’ası (Deve Olayı) olarak adlandırılmıştır. Cemel Vak’ası’nın nedeni; Hz. Osman’ı şehit edenlerin cezalandırılması ve fitnenin ıslah edilmesi olsa da olayların seyri ve muhalif grubun içinde yer alan bazı grupların hareketleri incelendiğinde bu amacın arkasında farklı hedefi olanların varlığı dikkat çekmektedir. Bunun yanında sorunun çözümü için Hz. Ali’yle birlikte hareket etmesi gereken Cemel Ashâbı’nın, onun karşısında yer alması, olayın farklı bir boyut kazanmasına neden olmuştur. Savaşın sonunda Hz. Aişe’nin pişmanlığını dile getirmesi ile savaş öncesi gelişmeler göz önüne alındığında Hz. Ali’nin haklı olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Cemel Vak’ası sadece tarihi bir olay olmayıp, İslamiyet’teki siyasi ve itikadi mezheplere de konu olmuş ve bu anlamda Müslüman toplumunda önemli fikri bölünmelere zemin hazırlayan olaylardan biri olarak ifade edilmektedir.