AŞAĞIDAKİ AÇIKLAMALARI OKUMADAN BU ALANA GÖNDERİ YAPMAYINIZ :
Merhaba hocam, ben 12 ekim tarihinde 20 lik dişimi çektim dilimde ilk 45 gün uyuşma yanma ce acı hissi vardı. Diş çekiminden yaklaşık 30 gün sonra yemek yerken istemeyerek dilimi çok kötü ısırdım. Dilimin ilk ısırdığım vakit çekmiş olduğum resim ektedir. Çene cerrahine muayene oldum gözlerimi kapattı iğne gibi şeylere yaklaşık 15/20 dk sinirde zedelenme var mı yok mu diye kontrol etti hepsine tepki verdim ve sinirimde bir şey olmadığını dilini ısırdığından dolayı yanma ve acı hissinin olduğunu söyledi. Bana yaklaşık 1 ay önce demir hapı oreforon, kanacort ve b12 kullanıyorum zaten ayriyeten d vitamini almamı söyledi, bunun haricinde dil macunu il fırçası aldım bunlarıda kullanıyorum. İnternetten araştırdığımda her kes sizin bilginizi ve tavsiyelerinizi öneriyor. Aradan 7 ay geçti ve geçmiyor ekte dilimin ilk ısırdığım ankı resmi ve geçen haftada dilimde beyazlıklar olmuştu onunda resmi dünde sağ arka büyük dişimin üstünde sanırsam aft çıktı hayat kalitemi çok etkliyor yardımcı olursanız çok ama çok sevinirim. Tel: 82 69
Hocam resimler eklenmiyor iletişim e postanıza resimlerini gönderdim.
Saygılarımla
Sisteme görüntü eklenmesinde sorun yoktur, yükleme işleminin tamamlanmasını yeterli sürede beklemek gerekiyor.
Hocam tat almada her hangi bir sorunum yok sıcakta dilim yanıyor çay içemiyorum ılık içebiliyorum. Diş çene cerrahi doktoru sinirime baktı gözlerimi kapatım test yaptı sinirde bir sorun yok dedi dilini ısrımadan olmuş dedi , resim tekrar yükleme yapıyorum hocam yüklenmiyorum mail göndermiştim dilimin bakarsanız sevinirim hocam.
2 sonuç gösteriliyor
Cevabınız
Eğer diş hekiminiz size dişinizdeki sinirlerin öldüğünü söylediyse panik yapmayın: Dişiniz canlılığını yitirse bile kurtarılabilir. Ancak bu durum ciddi bir diş komplikasyonu olduğundan, dişin nasıl ve neden canlılığını yitirdiğini veya sinirlerinin öldüğünü tam olarak anlamakta fayda vardır.
Dişteki ölü bir sinirin ne anlama geldiğini anlamak için dişin çeşitli bölümlerini bilmenizde yarar var. Pulpa dokusu (kan damarları, sinirler ve bağ dokusu), dişin çekirdeğini oluşturur ve dişi canlı tutar.
Dentin tabakası ise dişin gövdesini oluşturur ve pulpanın zararlı bakterilerden korunmasına yardımcı olur. Dentin tabakasının her tarafında, çürük veya başka bir tahriş edici madde diş minesinin dış tabakasına nüfuz ettiğinde sizi uyaran küçük sinir uçları vardır.
Diş minesi vücuttaki en sert madde olmasına rağmen, ağız bakterisinden kaynaklanan asit onu aşındırabilir. Diş çürümesinin mineden geçmesi zaman alsa da, çürük daha yumuşak tabaka olan dişin dentin tabakasına ulaştığında, dişin pulpa kısmına hızlıca ilerleyebilir.
Pulpa dokusunda bakteri bulunmaz. Ancak derin çürükten veya sızdıran bir dolgudan kaynaklanan bakteriler pulpaya erişirse, tıpkı kir ve bakterilerin parmağınızdaki yarayı enfekte ettiği gibi enfekte olur. Aradaki fark, enfekte olmuş yaranın tedavi edebilmesidir, fakat pulpa dokusu enfekte olduğunda kendi başına iyileşemez.
Dişe darbe gelmesi, dişin aşırı şekilde kesilmesi (kuron yapmak için), tekrarlanan invaziv prosedürler ile diş sıkma ve gıcırdatma problemleri sonucu pulpa dokusu tahriş olur ve dişin iltihaplanmasına neden olabilir. Pulpa sinirlerindeki kan damarları basıncı şişliği, dişinizin ölmüş olabileceğine işaret eder. Isırma veya çiğneme sırasında nedeni bilinmeyen ağrı veya acı yaşayabilirsiniz. Sıcak veya soğuk içecek içerken aşırı hassasiyet yaşanması, ölü veya ölmekte olan bir sinirin başka bir işareti olabilir.
Tahriş edici madde giderildikten sonra, pulpa dokusu rahatlar ve diş canlılığını sürdürebilir. Pulpa dokusu yeterince uzun süre tahriş olursa, kan akışının azalması sinirin ölmesine ve enfekte olmasına neden olacaktır.
Sinir öldüğünde, bazen kök ucunda ağrılı bir apse ortaya çıkar. Vücudun enfeksiyonun yayılmasını önleme şekli böyledir. Bazen diş etinin üzerinde kök ucunun yanında sivilce benzeri bir fistül oluşur ve bu da iltihabın akmasını sağlar. İltihabın akması ağzınızda kötü bir tat bıraksa da ağrının hafiflemesini sağlar ve dişteki basıncın bir kısmını azaltır. Apseli bir diş, vücudunuzun diğer bölgelerinde ciddi enfeksiyonlara yol açabilir fakat bu durum çok acı verici olduğundan, çoğu insan hemen tedavi olmak ister.
Dişteki sinir öldüğünde sadece iki tedavi seçeneği vardır: dişin çekilmesi veya kanal tedavisi. Genel diş hekiminiz kanal tedavisini kendisi yapabilir veya sizi endodontist adı verilen bir uzmana yönlendirebilir. İşte kanal tedavisinin içeriği:
Diş artık canlılığını yitirdiğinden ve kırılmaya meyilli olabileceğinden, çoğu diş hekimi kanal tedavisi tamamlandıktan sonra hastaya kuron yapmayı önerir.
İyi bir ağız bakım alışkanlığı edinerek, düzenli olarak diş hekimini ziyaret ederek ve dişlerinizi her türlü yaralanmaya karşı koruyarak, dişteki sinirlerin ölmesini engellemeye yardımcı olabilirsiniz. Ancak sinirler öldüğünde, kanal tedavisi ile yine de gülüşünüzü koruyabilirsiniz.
Bilindiği gibi en son süren dişler yirmi yaş (3. büyükazı) dişleridir. Genelde 17 ile 25 yaşları arasında sürmeye başlarlar. Bu dişler doğru pozisyonda sürerler ve çevre dokulara zarar vermezler ise dişin yerinde kalmasında bir sakınca yoktur. Ancak genellikle çok az sayıda hastanın ağzında 20 yaş dişlerinin sürmesi için yeterli yer olur ve bu dişler kemik içinde gömük kalırlar.
Yirmi yaş dişlerinin çekilmesini gerektiren haller nelerdir ?
1. Devamlı ağrı : Sürme sırasında komşu dişlere baskı uygulaması ile ya da enfeksiyona yol açmaları ile kulağa ve şakağa kadar yansıyabilen ağrı tabloları mevcuttur.
2. Tekrarlayan perikoronit : Kısmen sürmüş bir yirmi yaş dişi diş çevreleyen diş etinde enfeksiyon odağı oluşmasına neden olabilir. Bu durum kötü ağız kokusu, ağrı, ödem ve çene açmada kısıtlılığa neden olabilir.
3. Çürük : Bu dişlerin çürümesi ile ağrı ve enfeksiyon ile sonuçlanan durumlar oluşabilir.
4. Abse : Ciddi bir enfeksiyon durumu ile abse ile sonuçlanan tablolar oluşabilir.
5. Bu dişle ilgili kistler : Yirmi yaş dişi ve bu dişi çevreleyen folikül çenenin bu bölgesinde kist oluşumuna neden olabilir.
6. Tümör : Gömük yirmi yaş dişi ile ilişkili tümör oluşumu nadir olmakla beraber görülebilir.
7. Çevre dokulara zarar vermesi : Yirmi yaş dişi sürme sırasında önündeki dişe zarar verebildiği gibi özellikle yanak dokusu olmak üzere yumuşak doku zararıda oluşturabilir.
seafoodplus.infontik sebepler : Yirmi yaş dişlerinin sürme basıncı ortodontik tedavi ile düzeltilmiş dişler üzerinde yeniden çapraşıklık oluşturabilir.
Çekim Sırasında Oluşabilecek Komplikasyonlar:
Normal bir çekimde olabilecek kanama, ödem ve enfeksiyon riski bu dişlerde de vardır. Özellikle alt 20 yaş dişi çekimi sonucunda sinir zedelenmesi olabilir. Vakaların %sinde birkaç günlük, %1inde birkaç haftalık bir hissizlik olabilir. Çok ender de olsa bazen bu hissizlik kalıcı da olabilir. Dikkatsizlik ve deneyimsizlik bu dişlerin çekimi sırasında oluşabilecek komplikasyon riskini arttırabilir.
KÖPEK DİŞLERİ (Kanin)
Yirmi yaş dişlerinden sonra en sık gömük kalan dişlerden biridir.
Bir çok hastada süt köpek dişinin düşmediği ve kalıcı köpek dişinin gömük olduğunu görülmektedir. Böyle bir durumda aşağıdaki tedavi seçenekleri uygulanabilir.
- Köpek dişinin çekilerek oluşan boşluğun köprü veya implant ile restorasyonu
- Köpek dişinin çekilerek olması gerektiği yere yerleştirilmesi. Reimplantasyon denilen bu operasyon gömük dişe zarar vermeden çıkartılması durumunda yapılabilmektedir.
- Ortodontik tedavi yardımı ile beraber bu dişin üzerine yerleştirilen apareylerle dişin kendi yerine sürdürülmesi
Yirmilik dişin çekilmesi bir veya daha fazla yirmilik dişinizin çekilmesi için bir diş hekimi ya da çene cerrahı tarafından gerçekleştirilen bir cerrahi işlemdir. Yirmilik dişler alt ve üst çenenizin arka bölümlerinde bulunan dört tane daimi dişlerdir. Bu dişler üçüncü ve son büyük azı dişleridir ve çoğu insanın ağzında genç yaşlarda veya 20'li yaşların başında çıkmaya başlar ve diş hekiminizin önerisine bağlı olarak çekilmeleri gerekebilir.
Genellikle "üçüncü büyük azı" olarak adlandırılan yirmilik dişler (akıl dişleri) çoğu zaman 25 yaşından önce gelişirler ve olgunluk yaşında çıktıkları için akıl dişleri olarak da adlandırılırlar. Bazı insanlar için "yirmilik dişlerin çıkması" bir yetişkinliğe geçiş törenidir ve olaysız bir şekilde başlayıp biter; diğer insanlar için ise ağızda çapraşıklığa yol açması, yanlış pozisyonda çıkması veya gömülü olması durumunda yirmilik dişlerin çıkması sorun oluşturabilir. ADA’ya göre yirmilik dişin çekilmesi için diş hekiminiz aşağıdaki durumlara bakacaktır:
Düzenli kontrol için diş hekiminizi yılda iki kez ziyaret etmeniz diş hekiminizin dişlerinizin ilerleyişini takip etmesine yardımcı olacaktır. Diş hekiminiz yirmilik dişlerinizi ilgilendiren bir konu olduğunu gördüğünde dişlerinizi ayrıca inceleyecek ve röntgen çekecektir, sonra tedaviyi birlikte değerlendirebilirsiniz. Yirmilik dişler genellikle aşağıdaki durumlarla karşılaşıldığında çekilir:
Yirmilik gömük dişlerin çekilmesi gelecekteki sorunların azalmasına yardımcı olur ve yirmilik diş çekimi yaptıran insanlar nadiren ciddi komplikasyonlar yaşarlar. Gelecekteki sorunları öngörmek zor olmasına rağmen yirmilik dişlerinizin ağzınızda kalması yerine bunları çektirmek uzun dönemde daha sağlıklı olabilir:
Çoğu yirmilik diş çekimi uzun süreli komplikasyonlara neden olmazken işlemden sonra bazen problemler oluşabilir:
Ameliyat sonrası kan pıhtısı cerrahi yaradan çıkarsa çekim yeri iyileşmez ve alttaki kemik ortaya çıkar. Kuru soket (çekim yerinin iyileşmemesi) ağrı yapabilir ve iyileşme sürecini uzatabilir.
Yirmilik dişinizin çekimi sırasında risklerle ilgili endişeniz varsa, kaygınız konusunda diş hekiminizle veya çene cerrahıyla konuşun. Bu kişiler size işlemi açıklayabilirler ve size uygun olup olmadığını görmek için birlikte yol alabilirsiniz.
Yirmilik dişlerinizi çektirmeyi düşünüyorsanız o zaman işleme nasıl hazırlanılması gerektiğini muhtemelen merak ediyorsunuzdur. Dişinizi çektirmek için diş hekiminizle veya çene cerrahıyla görüşmeniz gerekir. Dişinizin çekilip çekilmeyeceğini öğrenin ve risklerle veya taşıdığınız diğer kaygılarla ilgili sohbet edin. Diş hekiminiz işlemi muayenehanesinde gerçekleştirebilir, fakat dişiniz çok fazla gömükse veya çekim işleminin normalden daha zor olması öngörülüyorsa diş hekiminiz sizin bir çene cerrahına görünmenizi önerebilir. İşte size uzman diş hekiminizle karşılaştığınızda sorabileceğiniz birkaç soru:
Diş hekiminiz veya çene cerrahı tüm bu sorulara yanıt veremeyebilecek olmasına karşın, bu tür sorulara hazırlıklıdırlar. Yirmilik diş çekimi oldukça standart bir işlemdir, bu yüzden tam yanıtları bilemeseler de yine de size yol gösterebilirler.
Yirmilik diş çekimi nadiren yatıya kalma gerektirir; çoğu işlem günübirlik prosedür olarak gerçekleştirilir ve bu da aynı gün evinize gideceğiniz anlamına gelir. Çekimi gerçekleştiren muayenehane personeli ameliyattan önce ve sonra ne yapmanız gerektiğiyle ilgili sizi bilgilendirecek ve işlemle ilgili diğer sorularınızı yanıtlayacaktır.
İşlem gününden önce sizi ameliyata götürmesi ve getirmesi için birisini ayarlayın. Muayenehaneye ne kadar erken girmeniz gerektiğini ve önceki gece beslenmeyle ilgili izlemeniz gereken tüm kısıtlamaları öğrenin (ör: Yemek yemeniz yasak mı? Yasaksa ne zamandan itibaren?). Reçeteli veya reçetesiz ilaçlarınız varsa ameliyattan önce bunları almanın uygun olup olmayacağını sorun.
Tüm bu sorulara yanıt bulmanız sorunsuz bir ameliyat iyileşme süreci geçirmenizi sağlayacaktır.
Florence Nightingale Hastanelerinin de belirttiği gibi, anestezi, prosedür esnasında hastanın ağrı duymamasını, yapılan girişime tahammülünü ve konforunu sağlamak üzere geliştirilmiş bir dizi tıbbi uygulamayı içerir ve farklı yöntemleri vardır. Yirmilik dişiniz çekilirken prosedürün yapısı ve rahatlık düzeyinize bağlı olarak size bu üç yöntemden birisi uygulanacaktır:
Lokal anestezi işlemi diş çekimi bölgesine iğne vurularak gerçekleştirilir. Bu iğne vurulmadan önce diş hekiminiz veya çene cerrahı uyuşturucu bir madde kullanacaktır. Bu anestezi türünde uyanık olacaksınız, biraz baskı ve hareket hissedeceksiniz ancak ağrı yaşamayacaksınız.
İğneden korkmayanlardansanız, damar içi hat (IV) ile kol damarlarınızın birisine doğrudan sedasyon anestezi tatbik edilebilir. Bu tür sedasyon uygulaması işlem boyunca bilincinizi baskılar ve bu da çene cerrahı çalışırken uyuyacağınız anlamına gelir. Ameliyat esnasında herhangi bir ağrı hissetmezsiniz. Çene cerrahı ayrıca uyuşturucu bir madde veya lokal anestezi ile diş etlerinizi de uyuşturacaktır.
İğne düşkünü değilseniz o zaman genel anestezi size daha uygun, çünkü damardan uygulanarak almak yerine ilacı içersiniz. Sedasyona benzer şekilde işlem boyunca uyursunuz ve aldığınız anestezi miktarı, solunumunuz, vücut ısınız, kalp atış hızınız ve kan basıncınızın hepsi ameliyat ekibi tarafından izlenir.
Diş hekiminiz ve çene cerrahı hem dişi hem de altta yatan kemiksiz bölgeyi açığa çıkarmak için flepler oluşturarak diş eti çizgisinde bir insizyon (kesme) işlemi gerçekleştirecektir. Diş hekimi veya çene cerrahı dişi bölümlere ayırmadan önce, dişin çıkarılmasını kolaylaştırmak için dişe erişimi engelleyen tüm kemikleri uzaklaştıracaktır.
Diş hekimi dişi çıkarır ve diş eti veya kemik etrafında kalan her türlü artığı ortadan kaldırır. Sonra yaraya dikiş atılır. Ardından, diş hekimi gereksiz kanamayı kontrol etmek ve pıhtılaşmaya yardımcı olmak amacıyla çekim yerine gazlı bez koyar.
Ameliyat tamamlandıktan sonra, işlemin ardından derhal ayağa kalkabileceğiniz lokal anestezi seçeneğini seçmediğiniz sürece tüm anestezinin geçmesi için uyanma odasına götürülürsünüz.
Bunları Yapın:
Bunları Yapmayın:
Kendiliğinden eriyen dikişleriniz varsa birkaç hafta içinde bunlar kaybolacaktır. Dikişlerinizin alınması gerekiyorsa diş hekiminiz bunu yerine getirmek için büyük ihtimalle önceden size bir randevu vermiştir.
Ameliyattan sonra aşağıdaki belirti veya işaretleri yaşıyorsanız diş hekiminizle veya çene cerrahıyla irtibata geçin, çünkü bunlar iyileşmemiş çekim yerine, enfeksiyona, sinir zedelenmesine veya şu tür başka ciddi komplikasyonlara işaret ediyor olabilir:
Dikişlerinizin alınması gerekmiyorsa (eriyebilen iple dikiş atıldıysa), komplikasyonlar ortaya çıkmadığı ve enfeksiyon veya sinir zedelenmesini işaret eden kalıcı başka sorunlar (ağrı, şişlik, uyuşukluk, kanama gibi) yaşamadığınız sürece yirmilik diş çekiminin ardından takip randevusuna gerek duymayabilirsiniz.
Komplikasyonlar geliştiği takdirde, uygun tedavi seçeneklerini görüşmek üzere derhal diş hekiminiz veya çene cerrahı ile irtibata geçin.